Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Yönetim Kuramlarının Gelişimi Yönetim Süreci Yaklaşımı

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Yönetim Kuramlarının Gelişimi Yönetim Süreci Yaklaşımı"— Sunum transkripti:

1

2 Yönetim Kuramlarının Gelişimi Yönetim Süreci Yaklaşımı

3 Yönetim Süreci Yaklaşımı
Geleneksel yönetim kuramının ikinci yaklaşımı, öncülüğünü Fransız mühendis ve yönetim bilimcisi Henri Fayol’un yaptığı Yönetim Süreci Yaklaşımıdır (Management Process Approachy). Bilimsel yönetim temsilcilerinin, daha çok fabrika düzeyinde iş tasarımı ve işlerin yapılma şekliyle ilgilenip birey ve örgütün verimliliğini yükseltmeyi hedef almalarına karşılık, Fayol örgütün tamamını ele alarak iyi bir örgüt tasarımı ve yönetim ilkelerini geliştirmeye çalışmış ve düşüncelerini 1916 yılında Fransa’da yayınladığı Sanayi ve Genel Faaliyetlerde Yönetim isimli eserinde açıklamıştır.

4 Klasik örgüt kuramının F. W
Klasik örgüt kuramının F.W. Taylor ile çağdaş ikinci önemli geliştiricisi Fransız mühendis Henri J. Fayoldur. Fayol, tıpkı Taylor gibi mühendistir. İkisinin bir diğer ortak noktası uzun yıllar çalışma hayatında bulunmaları ve yöneticilik yapmalarıdır. Dolayısıyla yöneticilik pratiğinden gelen deneyim ve gözlemleri fikirlerinin şekillenmesinde birincil derecede önem arz eder. Fayol Fransa’da tıpkı Taylor’un ABD’de yaptığı gibi çalışma hayatına, örgütlere dair keskin gözlemler yapar, sorunları tanımlayıp çözümler üreten bir yol izler.  Teşhisi ve amacı Taylor’la aynıdır: sırasıyla verimsizlik ve rasyonel örgüt tasarlamak. Aralarındaki en önemli fark, Taylor ilgisini ve önceliğini üretime, üretimin tasarlanmasına, işin analiz edilmesine verirken; Fayol’un dikkati, çalışmaları ve katkısı özellikle örgütlerin “yönetimi” hakkındadır. Bu sebeple Taylor ile Fayol’un örgüt ve yönetim dünyasına yaptıkları katkılar birbirlerini tamamlayarak klasik örgüt kuramı şemsiyesi altında buluşurlar.   

5 Fayol

6 H.J. Fayol ( ) 1841 yılında doğmuştur. Bazı kaynaklarda Paris doğumlu olduğu bazı kaynaklarda da kendisi gibi mühendis olan babasının (Galata köprüsü inşası) görevi sırasında İstanbul’da doğduğu belirtilir. 19 yaşında Saint Etienne Milli Madencilik okulundan mezun olur. Commentry- Fourchambault madencilik-metalürji firması tarafından maden mühendisi olarak 1860’da işe alınır ve tüm çalışma hayatını bu firmada geçirir.  1872 yılında maden kömürü grubunun başkanlığına, 1888’de firmanın genel müdürlüğüne getirilir. Genel müdürlüğünü devraldığında zor durumda olan, iflasın eşiğindeki firmayı madencilik, yeni damarların bulunması, üretim teknikleri ve yönetim alanlarında büyük atılımlar yaptırarak hızla geliştirir ve başarılı hale getirir. Başarısının, kitabında anlattığı birkaç prensibi uygulamasından kaynaklandığını söyler. Tam 58 yıl çalıştığı firmada 30 yıl genel müdürlük yapar.

7 Yönetim klasikleri arasına girecek, “Administration Industrielle et Générale” isimli Türkçeye “Genel ve Endüstriyel Yönetim” olarak çevirilen eserini, 1916’da yayımlar.   Bu eser, ilk kez 1939 yılında Türkçeye “Sınai ve Umumi İşlerde İdare” ismiyle çevirilir; İngilizceye ise 1949’da. 1918’de 77 yaşında emekli olur ve genel yönetim konusunda otorite olacak bir yazın oluşturması hedefiyle Paris’te “Yönetim Çalışmaları Merkezini” kurar. Çalışma hayatı ve emekliliği döneminde madencilik ve yöneticilik konusunda pek çok konuşma yapar; seminer verir. Emekliliğinden 1925 yılındaki ölümüne kadar kurduğu merkezde yönetim araştırmalarını sürdürür.   Fayol, geliştirdiği yönetim prensiplerinin kamu sektörüne uygulanması üzerinde çalışır. Prensiplerin posta ve telgraf idaresinde uygulanması ile ilgili çalışma sonuçlarını 1921’de yayımlar. 84 yaşında vefat ettiğinde prensiplerinin kamuya ait bir tütün işletmesinde uygulanması üzerinde çalışmaktaydı. Fayol, sağlığında Taylor’un gölgesinde kalmış olsa da, yönetsel kuram, kamu yönetimi alanının yaklaşık ilk elli yılına damgasını vuracaktır.

8 Günümüzde Henri Fayol, yalnızca iyi bir örgüt yapısının oluşturulmasında temel alınacak ilkeleri ilk kez ortaya koyan bir kişi olmak açısından değil, aynı zamanda yönetimin bütün alanları ile ilgili kalıcı ilkeler geliştirmesi yönünden de geleneksel örgüt ve yönetim bilimcisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yönetim süreci yaklaşımı da, tıpkı bilimsel yönetim gibi ekonomik etkinlik ve rasyonellik (verimlilik) fikrini esas almıştır. Henri Fayol’a göre, bir işletmedeki belli başlı faaliyetleri altı grupta toplamak mümkündür:

9 “Teknik işler (ürünler, üretim, nakliye)”: mal ve hizmetlerin üretilmesiyle ilgilidir.
“Ticari işler (alım, satım, mübadele)”: alışverişle alakalı işlemlerdir. “Mali işler (sermaye bulmak ve en uygun şekilde kullanmak)”: sermaye temini ve kullanımı işlemleridir. “Güvenlik işleri (malları ve insanları korumak)”: mal-mülk ve insanların güvenliğini sağlamakla ilgili işlemlerdir “Muhasebe işleri (muhasebe defterleri, bilanço, maliyet, fiyat vs.)”: Kar ve zararın izlenmesi ile alakalı işlemlerdir. Yönetim işleri (planlama, örgütleme, yöneltme, eşgüdümleme, denetim)

10 Yönetimi, birbirini izleyen çeşitli fonksiyonlardan meydana gelen bir süreç şeklinde kabul eden Fayol, söz konusu sürecin kapsamına giren fonksiyon ya da faaliyetler dizisini de kendi içinde beşli bir ayrıma tabi tutmaktadır. Bu fonksiyonlar; uzağı görme (plânlama), örgütleme, emir-komuta (Kumanda etme/yürütme), eşgüdümleme (koordinasyon) ve kontroldür. Fayol yönetimi; örgütsel amaçlara ulaşmak için örgütsel faaliyetlerin plânlanması, örgütlenmesi, yürütülmesi, eşgüdümlenmesi ve denetlenmesi şeklinde gerçekleştirilen bir süreç olarak tanımlamakta ve evrensel bir nitelik arz ettiğini ifade etmektedir.

11 1. Uzağı görme: İleriyi görme, daha sonradan planlama olarak anılan fonksiyondur. Basit bir tanımı vardır. Geleceği tahmin edip, buna göre bir faaliyet programı hazırlamaktır. Fayol’a göre “yönetim ileriye bakmak demektir… geleceği hesaplamak ve onu hazırlamak manasına gelir. Planlama, faaliyete geçmek demektir” Fayol, ayrıntılı bir şekilde bir iş planının nasıl yapılabileceğine dair açıklamalar yapar. Madencilik işletmesindeki plan hazırlama yöntemini açıklar. İyi bir iş planının genel özelliklerinin neler olması gerektiğini söyler. Planda birlik olması, çelişik ve aynı anda iki farklı planın bulunmaması, planın tamamlayıcı ve bütünle ahenkli alt planlarının yapılması, planın sürekli yol gösterici etkisinin olması, esnek ve şartlara uyum sağlayabilir olması, açık ve anlaşılır olması bu özellikler arsında sayılır.

12 2. Örgütlemek: Kuruluşun maddi ve beşeri yapısını meydana getirmek demektir. İlk adımda tespit edilen amaçları gerçekleştirmek üzere faaliyetleri yapacak teşkilatı ve insan gücünü ortaya çıkartmak demektir. Fayol, örgütlemeyi, “bir işletmenin organizasyonunu yapmak, onun işlemesi için malzeme, tesisat, sermaye, memur ve işçi gibi gerekli tüm unsurlarla donatılması gerekmektedir” diyerek tanımlamaktadır. “Örgütler, genel olarak iki kısıma ayrılabilir: Maddi ve sosyal… gerekli malzeme kaynaklarıyla donatılan, memur ve işçilerden oluşan bir sosyal bünye, en temel altı görevi, yani örgütün muhtaç olduğu tüm işleri yapabilmelidir” (Fayol, 2005:66). Fayol, bu sosyal bünyenin organlarını (alt parçalarını, birimlerini) bu organları meydana getirecek alt, orta ve üst kademe çalışanları, bu bireylerin tedarikini, eğitimini, atanmasını, çalışmasını, bu bireylerde bulunması gereken maddi ve manevi niteliklerin neler olması gerektiğini anlatır.

13 3. Kumanda etme: Yürütme, sevk ve idare, yöneltme 6 şeklinde de adlandırılabilmektedir. “Sosyal yapı oluştuktan sonra sıra onu işletmeye sıra gelir ki buda kumanda işidir” (Fayol, 2005:118) Planlama aşamasında tespit edilen hedefler için gerçekleştirilmesi gerekecek faaliyetleri yerine getirecek maddi ve beşeri yapı ikinci adım olan örgütleme ile ortaya çıkartıldıktan sonra sıra bu yapının işletilmesine, çalıştırılmasına gelmiştir. Kumanda etme, yapının işletilmesi, personelin faaliyetlerinde devamlılık sağlamak demektir. Her yöneticinin kendi sorumluluğu altındaki personeli örgütün amaçları doğrultusunda ve çıkarına olarak çalıştırmasıdır. Kumanda fonksiyonunun başarıyla icrası için yöneticiye tavsiyelerde bulunur Fayol: astlarını tanımak, onlara iyi örnek olmak, kendini ayrıntılara kaptırmamak, çalışanlarla yapılan mukaveleleri bilmek, niteliksiz çalışanları işten çıkarmak, teşebbüs fikrini egemen kılmak, yardımcılarıyla toplanıp kumanda birliğini ve ahengi tesis etmek bu öneriler arasındadır.

14 4. Eşgüdümleme: “bir örgütün işlemesini kolaylaştıracak ve başarılı olmasını sağlayacak şekilde tüm çalışmalarını uyumlu hale getirmek demektir” (Fayol, 2005:127). Eşgüdümleme örgütteki tüm faaliyetleri ahenklileştirmek, eşzamanlı ve uyumlu hale getirmek demektir. İşbölümünün zaruri hale getirdiği bu fonksiyonun icrası günümüzde her kademe yöneticinin zamanının önemli bir kısmını almaktadır. Eşgüdümleme faaliyetinin özellikle büyük örgütlerde ne kadar hayati olduğuna dikkat çeken Fayol, toplantıların, komisyonların varlığının ve etkin çalışmasının, çalışanlar ve birimler arası etkin iletişimin örgütün faaliyetlerinin eşgüdümlenmesi için ne kadar önemli olduğuna dikkat çeker.

15 5. Denetim (kontrol): Örgütteki faaliyetlerin örgütün planlarına, amaçlarına, belirlenmiş kural ve kaidelere ve verilen emirlere uygun biçimde yapılıp yapılmadığını tespit etmek demektir. “Denetimle amaçlanan, yapılan hataları, yanlışları meydana çıkarıp onları düzeltmek ve bir daha tekrarlanmalarını engellemektir. Denetim eşyaya, insanlara, işlere, her şeye uygulanır. Ticari bakımdan… fiyat ve miktarlar iyi takdir edilmiş, defterler dikkatle tutulmuş mu… incelenmelidir. Teknik bakımdan faaliyetler, çalışanlar ve makinelerin işleyiş tarzları incelenmelidir” (Fayol, 2005:127).

16 Fayol beş yönetim fonksiyonuna ilave olarak yönetimin kişisellikten kurtarılarak bilimsel esaslar üzerine oturtulmasını sağlayacak, yöneticilik eğitimini mümkün hale getireceğini söylediği, rasyonel bir yapının olmazsa olmazı olarak gördüğü yönetim ilkelerinden 14 tanesi üzerinde durur. Fayol, klasikler hakkındaki, onların örgütlerin sosyal yanına hiç temas etmedikleri, örgütü sadece bir makine olarak gördükleri yönündeki ezber genel kanının aksine işletme bir sosyal yapıdır, yönetim ise bu sosyal yapının sağlıklı olması, işlemesi için gerekli ilkelerin tespiti ve uygulanmasıdır demektedir: “Yönetim mekanizmasının tüm alet ve araçları yönetilen sosyal yapıdan, yani işletmeden ibarettir.

17 Fayol’un örgüt ve yönetime ilişkin ilkeler dizisi şu şekildedir :
İşbölümü ve Uzmanlaşma (Yapıyla ilgili) İşin parçalarının çalışanlar arasında bölünmesidir. “İşbölümü istisnasız bütün işlerde uygulanan; işlerde uzmanlaşmayı ve yetkinin dağılımını belirleyen” (Fayol, 2005:24)bir ilkedir. Örgütün büyüklüğünün bir fonksiyonudur. Yeterince büyümeyen, yaptığı işler ve personel sayısı uzmanlaşmaya gitmeye yeterli olmayan örgütlerde uygulanamayacak bir prensiptir. Yönetim Birliği (Yapıyla ilgili) Örgütün düzenlenmesiyle ilgili bir ilkedir. İşbölümüne gidildikten sonra farklı faaliyetlerden sorumlu ve farklı alanlarda yetkili kılınmış çalışanların, birimlerin aynı amaca hizmet edenlerinin, aynı yönetici ya da üst birim altında bir araya getirilmesidir. Örgütün iyi kurulabilmesi, düzenli işleyebilmesi ve çalışma koordinasyonu için gerekli bir ilkedir.

18 Merkezcilik (Yapıyla ilgili) Fayol’un yapıyla ilgili ilkelerinden birisidir. Adem-i merkeziyetçiliğin karşıtıdır. Kararların merkezde alınması, gücün ve yetkinin merkezde toplanması anlamına gelir. Günümüz örgüt yazınında hiyerarşi gibi merkeziyetçilik de eleştirilen bir ilke olarak karşımıza çıkabilirken Fayol tarafından her ikisi faydalı olabilecek ilkeler olarak tanımlanmış ve tavsiye edilmiştir.

19 Yetki ve Sorumluluk (Yapıyla ilgili) Yetki “kumanda etmek hakkı ve kendine itaat ettirme gücüdür” diyen Fayol bir örgütte yöneticinin iki tür yetkisi olabileceğinden sözeder: biçimsel yetki ve kişisel yetki. “Bir yöneticide, yönettiği kuruluşun yönetmeliklerinin kendisine verdiği otorite” biçimsel yetkiyi “zekâ, bilgi, tecrübe, manevi kıymet, amirlik karakteri, geçmişteki hizmetler gibi şahsen sahip olduğu yöneticilik vasıfları” (Fayol, 2005: 25) kişisel yetkisini meydana getirir. İyi yöneticilik ikisini bir araya getirebilmeyi gerektirir. Güç arzu edilen bir özellik iken insan tabiatı sorumluluktan kaçmaya temayüllüdür. Sorumluluğu astlara devreden yöneticiler yetkiyi devretmeyebilmektedir. Yetkininde sorumlulukla birlikte göçerilmesi gereklidir. Güç ve yetki kullanmanın bir de sorumluluğu, yani ceza veya ödül vermek gibi bir de yaptırımı olmalıdır der Fayol.

20 Hiyerarşi (Yapıyla ilgili) “Hiyerarşi denilen zincir, üst yöneticilerden alt kademe çalışanlara kadar inen yönetim silsilesidir. Hiyerarşi sistemi, en yüksek makamdan çıkıp, ara kademelerden geçerek, alt kademe memurlara inen veya buralardan yukarıya doğru giden yol” olarak tanımlanır (Fayol, 2005:42). Hiyerarşi yetki ve sorumluluğun örgütün kademelerinde aşağıdan yukarıya doğru artışını gösterir. Haberleşmenin izleyeceği yolu, kanalları gösterir. Yukarıdan aşağıya emir ve talimatlar, aşağıdan yukarıya raporlar akar.

21 Kumanda Birliği (Süreçle ilgili) Fayol’un büyük önem verdiği bir ilkedir. İşleyişle, işlerin yürütülmesiyle ilgili ilkedir. Herhangi bir çalışanın tek bir amiri olması, o amire bağlı olması, ondan emir ve talimat alıp ona hesap vermesini öngören bir ilkedir. Fayol bu ilkeyi “Her ne konuda olursa olsun, bir memur yalnızca bir yöneticiden emir almalıdır” şeklinde tanımlar. Bu kurala “umumi ve daimi” olarak uyulması gerektiğini aksine hareket edildiğinde kumanda ikiliği ile karşılaşılacağından hastalıklar doğar; “amirlik ihlal edilmiş, disiplin tehlikeye girmiş, düzen bozulmuş ve kararsızlık baş göstermiş” demektir Disiplin (Süreçle ilgili) Disiplin kavramı; itaat, devamlılık, çalışkanlık, hal ve hareket düzgünlüğü ve işletme ile çalışanları arasında mevcut sözleşme hükümlerine uygun olarak ortaya çıkan saygının gözle görünür işaretlerinden biridir” (Fayol, 2005:27). Fayol’a göre “bir örgütte işlerin iyi yürütülebilmesi için disiplin mutlaka şarttır ve hiç bir kurum bundan istisna olamaz”.

22 İyi bir ödüllendirme sistemi (Süreçle ilgili) “Emek karşılığı çalışana ödenen ücret adil bir ücret olmalıdır; örgütün amaçlarına hizmet edenler, beklenen davranışları gösterenler ödüllendirilmelidir. Genel çıkarların kişisel çıkarlara üstünlüğü (Süreçle ilgili) Fayol, bu ilke ile örgütün çıkarlarının kişisel çıkarlardan üstün olduğunu ancak cehalet, hırs, bencillik, atalet, karakter zaafları ve insanlara özgü tüm ihtiraslar genel çıkarları özel çıkarlar lehine gözden uzak tutma eğilimini artırıyor demektedir. Çelişen ve çatışan çıkarların uyumunun sağlanması gerekliliğine işaret eden Fayol bunun çok güç bir iş olduğunu da vurgulamadan geçmez.

23 Düzen (Sonuçlarla ilgili) Düzen vakit ve malzeme kaybına uğramama sonucunu ortaya çıkartır. Fayol iki farklı düzenden söz eder. Maddi düzen “bir örgütte… her şeye özgü bir yer olması ve her şeyin kendine ayrılmış yerde bulunması şarttır” yerlerinde iyi seçilmesi olarak tanımlanır (Fayol, 2005:44). Sosyal düzen ise örgütte “her memura özel bir yer ayrılmış olması ve her memurun kendine mahsus olan yerde bulunması” olarak tanımlanır. Adil ve eşit davranma (Süreçle ilgili) Fayol tarafından adaletle ve iyilikle muamele etmek olarak tanımlanır. Tek başına adalet kelimesini yazılı kuralların gerçek hayatta her şeyi dikkate alamadıklarından dolayı tercih etmediğini söyler. Adil davranılan kendisine iyilikle muamele edilen astların sadakatlerinin, bağlılıklarının kazanılması, motivasyonlarının artırılması söz konusudur.

24 Devamlılık (Sonuçlarla ilgili) Örgütlerde yönetim ve çalışan kademelerinde ortaya çıkan istikrarsızlıklar –yüksek çalışan devir hızı- “işlerin olumsuz gitmesinin temel sebeplerindendir”. Bu sebeple Fayol bu ilke ile personelin her kademesinde devamlılık sağlamak gereğine işaret eder. Bunun içinde daha işe başlarken işe alıştırma eğitimlerinde ve ilk işlerde tedbirler alınması gerektiğini vurgular. Ancak işini göremeyecek hale gelmişlerinde gönderilmesi gerekir. İnisiyatif (girişimcilik/teşebbüs) (Sonuçlarla ilgili) Düşünmek, düşünülen şeyi teklif etmek ve uygulamak Fayol tarafından teşebbüs olarak tanımlanır. Birlik ve beraberlik/İşbirliği ruhu (Sonuçlarla ilgili) Fayol “bir örgütteki çalışanlar arasındaki uyum ve birlik o örgüt için büyük bir güçtür. Örgütün amaçlarının benimsenerek çalışanlar arsı ahenkliliğin, birliğin sağlanması özellikle kumanda birliği prensibinin uygulanması ile mümkündür.

25 Katkıları Fayol’un en önemli katkısı yönetimi rasyonelleştirmesidir. Taylor’un atölyelerdeki üretimi ve işi rasyonelleştirmek için yaptıklarını Fayol’un yönetimi rasyonelleştirilmek için yaptığını görmekteyiz. Fayol, genel bir yönetim kuramı geliştirilmesine ve sistematik bilgi birikimine uygun kavramsal bir çatı meydana getirir. Bilimsel yönetim kronolojik sıralamada yönetsel kuramdan önce gelmesine rağmen bir örgüt kuramı olmaktan çok bir yönetim mühendisliği olarak eleştiriye maruz kalmıştır.

26 Yönetim düşüncesinin temel teorisini yönetim ve örgüt olgusunu daha kapsamlı inceleyen, yönetim ve örgütlerle ilgili bir takım ilke ve teknikler belirlemeye yönelik makro nitelik taşıyan yönetsel teori teşkil eder” (Baransel, 1979:34). “H. Fayol’un yönetim kavram ve fonksiyonlarıyla ilgili açıklamaları ve önerdiği ilkeler bilimsel yönetimin öncülerinin katkılarıyla birleşince, yönetim uygulamalarına rehber teşkil edecek, verimlilik ve etkinliği artıracak, yönetim ve öğrenimine esas teşkil edecek ölçüde sistematik ve bilimsel bilgi topluluğu oluşmuştur. Böylece bugün ‘klasik’ olarak nitelendirilen yönetim düşüncesinin(teorisinin) genel çatısı yılları arasında ortaya çıkmıştır”

27


"Yönetim Kuramlarının Gelişimi Yönetim Süreci Yaklaşımı" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları