Sunuyu indir
YayınlayanEce Uçar Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE
2
15.yy’dan 19.yy Ortalarına Kadar Coşku ve Heyecanı Dile getiren Metinler
15. yüzyıldan 19. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemde Osmanlı şiirini genel olarak iki başlık altında incelemek mümkündür: 1. Divan Şiiri 2. Halk Şiiri
3
Divan şiirinin genel özellikleri şunlardır:
Aruz ölçüsü kullanılmıştır. Daha çok tam ve zengin uyak kullanılmıştır. Şiirler konularına göre tevhit, münacat, naat, methiye, fahriye, mersiye, hicviye adlarını almıştır. Aşk, şarap, sevgili, Allah aşkı gibi konular ağırlıklı olarak işlenmiştir. Bütün güzelliğine değil parça güzelliğine önem verilmiştir. Somut konulardan çok soyut konular işlenmiştir. “Sanat için sanat.” anlayışı egemendir. Konudan çok konunun işleniş biçimi önemsenmiştir. Divan şiirinin İran edebiyatından aktarılmış, şaire özgürlük tanımayan bir estetiği vardır. Duygu ve düşünceler kalıplaşmış sözlerle; yani “mazmun”larla anlatılmıştır. Şairler, mahlaslarını son beyitte söylemişlerdir.
4
Halk Şiiri Halk şiiri, halk kültürünün en etkin, en yaygın ve özgün kollarındandır. Halk şiirinin genellikle sözlü bir etkinlik olması ve egemen çevrelerce küçümsenmesi onun yazılı kaynaklara geçmesini kısıtlamıştır. Bu nedenle halk, onu yüzyıllarca gözü gibi korumuş, kulaktan kulağa ve kuşaktan kuşağa aktararak bugünlere getirmiştir. Halk edebiyatındaki coşku ve heyecana bağlı metinler ürünlerin sahibi, işlediği konular gibi özellikler dikkate alınarak üç ayrı kolda incelenmiştir: Anonim Halk Şiiri Âşık Tarzı Halk Şiiri Dini-Tasavvufi Halk Şiiri Bunların dışında Halk Şiiri’nde aruz ölçüsüyle yazılan bazı nazım şekilleri de vardır.
5
A) Anonim Halk Şiiri Söyleyeni belli olmayan ürünlerin oluşturduğu Halk şiirinin bir koludur. Anonim Halk Şiiri nazım şekilleri şunlardır: 1. Mani 2. Ninni 3. Ağıt 4. Türkü 5. Destan
6
MANİ Anonim Halk şiirinin en küçük ve en sevilen nazım biçimidir.
Manilerin özellikleri şunlardır: Yedi heceli dört dizeden oluşur. Uyak düzeni aaxa şeklindedir. Birinci ve üçüncü dizeleri serbest, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı maniler de vardır (xaxa). Manilerin ilk iki dizesi uyağı doldurmak ya da temel düşünceye bir giriş yapmak için söylenir. Bunlara doldurma dizeler denir. Temel duygu ve düşünce son iki dizede ortaya çıkar. Üçüncü mısraın serbest oluşu söyleme kolaylığı sağlar. Başlıca konusu aşk olmakla birlikte her türlü konuda da söylenmiştir. Maniler, Divan Edebiyatı‘ndaki “tuyuğ“un karşılığıdır.
7
Mani Örnekleri Uzaktır seçilmiyor Gönüldür geçilmiyor
Gönül bir top ibrişim Dolaşmış açılmıyor Yemenimin uçları Çıkamam yokuşları Selam edin yârime Yedi dağın kuşları Maniler şekillerine göre 4’e ayrılırlar.
8
AĞIT Ölen kişilerin ardından duyulan acıyı, üzüntüyü dile getirmek için söylenen şiirlerdir.. Ağıtların özellikleri şunlardır: Ağıtlar, başından acı bir olay geçen ya da ölen kişinin iyiliklerinden, yiğitçe davranışlarından ve yaşamındaki önemli olaylardan söz eder. Belli geleneksel hareketler eşliğinde kendine özgü ölçü ve uyaklarla söylenir. Türklerde ağıt geleneği çok eskidir. Anadolu’nun hemen her yerinde söylenir. Ağıtın, İslamiyet öncesi Türk edebiyatında karşılığı “sagu”, divan edebiyatında karşılığı ise “mersiye’dir.
9
Ağıt Örnekleri Çeyizim sandıkta basılı kaldı
Kınalar ellerde yakılı kaldı Bayrağım ağaçta asılı kaldı Düğünüm mahşere kaldı neyleyim? Babam resmimi de duvara assın Yavrum dedikçe de resmime baksın Ilıdı suyum da getirin tasın
10
TÜRKÜ Türlü ezgilerle söylenen anonim halk şiiri nazım biçimidir. Söyleyeni belli olan türküler de vardır. Halk edebiyatının en zengin alanıdır. Anadolu halkı bütün acılarını ve sevinçlerini türkülerle dile getirmiştir. Halkın derdini, neşesini, dünya görüşünü yansıtır. Hecenin değişik kalıplarıyla oluşturulur. Belli bir ezgi ile söylenir. ÖZELLİKLERİ Türkü iki bölümden oluşur. Birinci bölüm asıl sözlerin bulunduğu bölümdür ki buna “bent’ adı verilir. İkinci bölüm ise bentlerin sonunda yinelenen nakarattır. Bu bölüme bağlama” ya da “kavuştak denir. Bentler ve kavuştaklar kendi aralarında kafiyelenir. Türküler, hece ölçüsünün her kalıbıyla söylenir. Daha çok, yedili, sekizli, on birli hece ölçüleri kullanılır. Her konuda türkü söylenebilir. Bunlar arasında elbette aşk, hasret ilk sırayı alır.
11
DESTAN En az beş dörtlükten başlayıp sınırsız dörtlük sayısına sahip, kafiye örgüsü aaab, cccb, dddb ….; abab,cccb, dddb …; abxb, dddb, eeeb …; aaaa, bbba, ccca … şeklindeki koşma tipi kafiye örgülerinden herhangi birisi kullanılan şiirlerin nazım şekline destan adı verilir. Destanlar, şekil yönünden düz koşma, zincirleme koşma, yedekli beşli koşma, koşma şarkı, divan şekilleriyle düzenlenebileceği gibi beşten fazla mâninin anlatım tutumu ve konu bütünlüğü içinde arka arkaya eklenmesiyle kafiye örgüsü mâni, hacim bakımından destan nazım şekilleriyle de oluşturulabilir.
12
Aşık Tarzı Halk Şiiri Halkın “âşık” dediği saz şairleri tarafından oluşturulmuştur. Aşık Tarzı Halk Şiirinin Genel Özellikleri İslamiyet’ten önceki “ozan”ın, “âşık” adını alması, sözlü edebiyatımızın devamlılığının göstergesidir. Şairler genellikle okuma yazma bilmeyen âşıklar usta-çırak ilişkisiyle yetişmişlerdir. Âşıklar köylerde, şehirlerde veya asker ocaklarında yetişmişlerdir. Asker ocaklarında veya şehirlerde yetişen âşıklar (kalem şuarası)medreselerde okuduklarından dolayı Divan edebiyatından etkilenmişlerdir. Aşk, toplumsal olaylar, doğa güzellikleri işlenen başlıca konulardır. Âşık edebiyatı dini etki taşımadan oluşmuş, din dışı bir edebiyattır. Aşık tarzı halk şiiri nazım şekilleri şunlardır: Koşma Semai Varsağı Destan Dudak Değmez
13
KOŞMA Halk edebiyatında en çok kullanılan ve en çok sevilen nazım biçimidir. Koşmaların genel özellikleri şunlardır: Genellikle hece ölçüsünün on birli (6+5 ya da ) kalıbıyla üç veya beş dörtlük arasında söylenir. Şair koşmanın son dörtlüğünde adını ya da mahlasını söyler. İlk dörtlüğün kafiye örgüsü xaxa ya da aaab biçiminde olur. Diğer dörtlüklerin ilk üç dizesi kendi arasında kafiyelenir, dördüncü dize birinci dörtlüğün son dizesiyle kafiyelenir. Yani cccb, dddb…
14
Koşma Örneği Eğer benim ile gitmek dilersen Eğlen güzel yaz olsun da gidelim Bizim iller kıraçlıdır açılmaz Yollar çamur kurusun da gidelim Karac’oğlan der ki buna ne fayda Hiç rağbet kalmadı yoksula bayda Bu ayda olmazsa gelecek ayda On bir ayın birisinde gidelimKarac’oğlan Koşmalar işlediği konulara göre değişik isimler alır.
15
SEMAİ Daha çok sevgi, doğa, güzellik gibi konuların işlendiği Aşık Tarzı Halk şiiri nazım şeklidir. Semainin özellikleri şunlardır: Hece ölçüsünün sekizli kalıbıyla yazılır (4+4 duraklı ya da duraksız). Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir. S er, kendine özgü bir ezgiyle okunur. Uyak düzeni koşma gibidir, (abab. cccb, dddb…) Semai Örneği İncecikten bir kar yağar Tozar Elif Elif diye Deli gönül abdal olmuş Gezer Elif Elif diye
16
Dini-Tasavvufi Halk Şiiri
Dini- Tasavvufi Halk şiiri, 13. yüzyılda Babai isyan ları, Moğol istilası, haçlı seferleri, inanç ve kültür farklılıkları sosyal ve siyasi huzursuzluklarla dolu Anadolu’da oluşmuştur. Dini-Tasavvufi Halk Şiirinin Özellikleri Tasavvuf düşüncesini temel alır. Kurucusu Ahmet Yesevi’dir. Tasavvufun amacı insanı olgunlaştırmak ve onu insan-ı kâmil yapmaktır. Tasavvufta önemli olan Allah aşkıdır; yani ilahı aşktır. Dini-tasavvufi halk şiiri nazım türleri şunlardır: İlahi Nefes Şathiye Devriye Nutuk
17
Olay Çevresinde Gelişen Edebi Metinler
Edebiyat alanı içerisinde yer alan metinler kesin çizgilerle olmamakla beraber sanat eserleri ve düşünce eserleri olmak üzere ikiye ayrılır. Sanat eserleri, sanatçıların duygu, düşünce ve hayal dünyasından beslenen, imge ve izlenimlerle zenginleşen eserlerdir. Şiir, masal, hikâye, roman, tiyatro, sinema vb. bu grupta yer alan eserlerdir. Herhangi bir konuda bilgi vermek, okuyucuyu aydınlatmak amacıyla yazılan makale, fıkra, deneme, eleştiri, söyleşi gibi eserlere düşünce eserleri denir.
19
Anlatmaya Bağlı Edebî Metinler
Bir ya da birden çok olay çevresinde oluşan, okura yazı yoluyla ulaşan metinlere anlatmaya bağlı metin denir. Bu metinler şunlardan oluşur: 1. Masal 2. Fabl 3. Destan 4. Halk Hikâyesi 5. Mesnevi 6. Manzum Hikâye 7. Hikâye 8. Roman
21
Göstermeye Bağlı Edebi Metinler
Olayı bir topluluk önünde canlandırma esasına dayanan metinlerdir. Ortaoyunu, karagöz, komedi, dram… gibi türler bu bölüme girer. TİYATRO Hayattaki olayları konu edinen, sahnede oynanmak amacıyla yazılan edebi eserdir. Tiyatro göstermeye bağlı bir güzel sanat dalı olarak “dramatik sanatlar”dan biridir. Roman ve hikâye soyut olduğu halde, tiyatro somuttur. Tiyatro metinlerindeki temel ifade biçimi “ gösterme” ve “anlatma”dır Tiyatro eserleri, konularına göre dram, trajedi ve komedi gibi türlere ayrılır.
22
b. GELENEKSEL TÜRK HALK TİYATROSU
1. Karagöz: Seyirlik halk oyunlarından olan Karagöz, bir gölge oyunudur. Oyunda Karagöz cahil halk tipini; Hacivat ise aydın tipini temsil eder. Geleneksel Türk Tiyatrosu ürünlerindendir. Manda ve deve derisinden yapılan resimlerin, bir ışık yardımıyla sahnedeki perdeye yansıtılmasıyla oluşur. Bir gölge oyunudur. Karagöz oyununun oynatıldığı perdeye “hayal perdesi” denir. Oynatan kişi de hayali ya da hayalbaz olarak adlandırılır. Karagöz oyunu dört bölümden oluşur: Giriş: Sahneye göstermelik denen bir resim konulur. Muhavere: Karagöz ve Hacivat’ın karşılıklı konuşmaları Fasıl (Asıl oyun) Bitiş: Oyunun sonunda hatalar için özür dilenen ve bir sonraki oyunun yerinin belirtildiği bölümdür.
23
4. Köy Seyirlik Oyunları:
2. Orta Oyunu: Seyircilerle çevrilmiş bir alanda, yazılı bir metne bağlı kalmadan ve doğaçlama (tuluat) yoluyla oynanan bir oyundur. Pişekâr ve Kavuklu oyunun temel kişileridir. 3. Meddah: Geleneksel tiyatro içinde yer alan Meddah hikâyelerinde rol alan bütün kişileri, hikâyeyi anlatan ve meddah adıyla anılan tek kişi canlandırır. Hikâye anlatmak olan meddahlık bir taklit yapma sanatıdır. Perdesi, sahnesi, dekoru, kostümü bir sanatkârda toplanmış bir temaşadır. 4. Köy Seyirlik Oyunları: Köy seyirlik oyunları, adı üzerinde seyirlik oyunlardır. Tıpkı ortaoyunumuzda olduğu gibi bu oyunlar da genellikle köyün ortasında, köy meydanında oynanır. Seyirciler çepeçevre oyuncuları çevreler.
24
ÖĞRETİCİ METİNLER Öğretici metinler, bilgi ve haber vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak, düşündürmek, yönlendirmek, tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlerdir. Öğretici Metinlerin Özellikleri Açıklamak, bilgi vermek, öğretmek amacıyla yazılır. Günlük yaşantılar, tarihî olaylar ve bilimsel gerçekler ele alınır. Konuyla ilgili duygu ve düşünceler kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir. Dil, daha çok, göndergesel işlevde kullanılır. Söz sanatlarına, kelimelerin mecaz ve soyut anlamlarına pek yer verilmez. Verilen bilgiler, yapılan açıklamalar örneklerle, tanımlarla pekiştirilir. Daha çok ansiklopedilerde, bilimsel kitaplarda ve ders kitaplarında kullanılır. Gereksiz söz tekrarına, ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimelere yer verilmez.
26
KAYNAKÇA http://www.edebiyatogretmeni.org/
/islam-uygarligi-cevresinde-gelisen-turk- edebiyati/ 10.SINIF EDEBİYAT KİTABI
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.