Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Organik Meyve Yetiştiriciliği
Öğr. Gör. Tuğba KAMAN
3
ORGANİK MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİNİN ÖNEMİ
Meyvecilik, tarımın uzun vadeli yatırım ve dolayısıyla iyi bir planlama gerektiren bir koludur. Meyve bahçesi tesisinden itibaren, gençlik kısırlığı dönemine bağlı olarak 3-4 yıl sonra ilk meyveler görülmeye başlar. Bunun yanında tür, çeşit, uygulanan tarım teknikleri ve ekolojiye bağlı olarak 8-12 yılda ekonomik verime başlanır
4
Yine ekonomik üretim dilimi aynı kriterlere bağlı olarak yıl arasında değişim gösterir. Zeytin, nar gibi kendini yenileme özelliğinde olan meyvelerde bu süre yıl olabilir. Böylece, meyveciliğin genel esaslarının özel koşullara ve isteklere göre uygulandığı iyi bir planlama ile uzun vadeli gelir getirici bir tür fabrika kurulmuş olur.
5
Konvensiyonel meyvecilikte, çeşitli etkenlerle ilaç ve gübre kullanımında normalin üzerinde bir uygulama söz konusudur. Bunun sonucunda üretici açısından, ilaç ve gübre masraflarında gereksiz artış, zaman kaybı; tüketici cephesi ele alındığında; gereksiz masrafların yansıtıldığı bir ürün fiyatı, katkı ve kalıntı maddelerinin bulunan ürünleri tüketme; çevre açısından risk altındaki toprak ve su kirliliği demektir.
6
ORGANİK MEYVE BAHÇELERİNİN KURULMA ESASLARI
Organik Meyve Yetiştiriciliği amacıyla bahçe kurmada dikkate alınması gerekli esaslar Klasik ya da Konvensiyonel esaslarla benzerlik gösterir. Organik meyve bahçelerinin kurulması için başlıca iki faktörün ele alınması gereklidir; Ekonomik Faktörler ve Ekolojik Faktörler.
7
1. Ekonomik Faktörler Kurulacak meyve tesisinde bitkilerden ekonomik olanların yetiştiriciliği yapılır. Üretilmesi planlanan ürünlerin uzun vadede gelecekteki arz talep dengesine bağlı olarak muhtemel sınırlamalar olabilir. Bu durum gelecekteki tüketim tercihlerinin değişmesine bağlı olarak değişim gösterebilir. Yine uzun vadede üretim girdilerinin maliyetlerinde artış olabilir.
8
Ekolojik Faktörler Meyve ağaçlarının büyüme ve gelişmelerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Meyvelerde çeşitliliği belirleyen en önemli faktör genetik yapı ve çevredir. Örneğin 0900 Ziraat kiraz çeşidi , Gemlik Zeytini genel olarak her ekolojik koşulda aynı yapıyı gösterir. Bu çeşitler farklı yörelerde yetiştirildiklerinde, genetik yapı aynı kalmakla birlikte çevre şartlarından dolayı bazı değişimlere gösterirler Ziraat çeşidi uygulanan kültürel tekniklere bağlı olarak, meyve tutum düzeyi, suda eriyebilir kuru madde içeriği, tat, olgunlaşma zamanı bakımından farklılıklar gösterir.
9
Benzer ya da farklı ekolojide zaman içinde mutasyonlar ve çevre koşullarından etkilenmeler sonucunda 0900 Ziraat çeşidinin farklı türevleri oldukları ileri sürülen Dalbastı Malatya, Allahdiyen çeşitlerinde olduğu gibi zamanla bu durum genetik yapıda da kendini gösterir, farklı tip, klon ya da çeşitler oluşabilir.
10
Türkiye'nin ihracat şansının en yüksek olduğu ve en popüler çeşit "0900 Ziraat" dir.
Anadolu kökenli Salihli, Akşehir Napolyonu, Uluborlu ve Dalbastı olarak bilinen ve en fazla yetiştirilen bir çeşit olup ihracatımızın % 90 nı bu çeşit oluşturmaktadır. Meyve iriliği ve diğer kalite özelliklerinden dolayı dış pazardan talep gelmektedir.
11
Bu durum zeytin için de geçerlidir
Bu durum zeytin için de geçerlidir. Nemli ve yağışlı bir iklimin egemen olduğu Marmara Bölgesinde ince bir kabuk yapısına sahip olan Gemlik Zeytini, daha kurak ve nem düzeyinin daha düşük olduğu İç Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde daha kalın bir kabuk yapısı oluşturur. Yine Aynı çeşit içinde farklı klonlar ortaya konmuştur. Genetik farklılık ele alındığında, oluşan ve genetik olarak farklı yapıda olan birçok ekotiplerden bulundukları çevrenin ekolojik şartlarına adapte olanlar yaşarlar.
12
Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Temel Esasları
Organik meyve yetiştiriciliğinde amaç, uzun yıllar boyunca bilinçsiz toprak işleme uygulamaları, gereğinden fazla kullanılan sentetik kimyasal gübre ve bitki koruma ilaçları nedeniyle oluşan çevresel sorunların giderilmesi ve kirlenmemiş alanların korunmasını sağlamaktır. Bu amaç gerçekleştirilirken doğal kaynaklar ve enerji optimum kullanılır ve modern yetiştiriciliğin bir çok imkanından yararlanılır.
13
Organik meyve yetiştiriciliğine fidan aşamasından başlanması istenen bir durum olmasına rağmen, konvansiyonel üretim yapılan bahçelerin de organik üretime geçmesi mümkündür. Bunun için belirli bir geçiş süreci uygulanır. Yetkilendirilmiş kuruluş arazinin önceki yıllardaki kullanım durumu, yapılan uygulamalar, bölgedeki genel durum ve yetiştirilen ürünler, risk durumları, konu ile ilgili müteşebbis kayıtları ve raporlarının incelenmesi neticesinde mevcut yönetmeliğe göre normalde 3 yıl olan geçiş sürecini uzatabilir ya da 24 aydan daha az olmamak şartı ile kısaltabilir.
14
Dünyada organik meyve yetiştiriciliği, organik üretimdeki artışa parelel olarak sürekli bir artış göstermektedir yılında ha alanda organik meyve ve bağ yetiştirilirken yılında % 73 artışla ha alanda üretim yapılmıştır. Bazı organik meyve üretim alanları ve toplam organik meyve üretim alanına oranları çizelgede gösterilmiştir.
15
Kaliteli organik ürünün yetiştirilmesi yanında pazarlaması da çok önemlidir. Dünya organik ürün pazar değeri 1999 yılında 15.2 milyar $ iken, 2009 yılında 54,9 milyar $’a ulaşmıştır. Türkiye’de iç pazar hariç organik pazar değerleri incelendiğinde; 1998 yılında 19 milyon $ olan ihracat değeri 2009 yılında yaklaşık % 42 artarak 27,5 milyon $ olmuştur. Bu artış oranı dünyadaki organik pazar artışından çok daha azdır.
17
Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Genel Kuralları
Bu yetiştiricilik sistemi mutlaka organik tarım ile ilgili mevcut yönetmeliğe uyularak yapılır. Organik tarım faaliyetleri, müteşebbis ile yetkilendirilmiş kuruluş arasında imzalanan sözleşmeye dayalı olarak yürütülür. Yetkilendirilmiş kuruluş sözleşme yaptığı müteşebbisi belirlenen süre içerisinde (mevcut yönetmelikte en geç 45 gün) veri sistemine kayıt etmek ve bakanlığa bildirmek zorundadır. Organik tarım faaliyetlerinin tüm aşamaları kayıt altına alınarak izlenebilirlik temin edilir.
18
Kısmen veya tamamen GDO’ lardan elde edilen, GDO içeren veya GDO’ lardan oluşan bitki koruma ürünleri, gübreler, toprak düzenleyiciler, tohumlar, mikroorganizmalar organik tarımda kullanılamaz. Arazinin bütün bölümlerinin organik üretim için kullanılmadığı yerlerde, müteşebbis organik birimler için kullanılan araziyi ve ürünleri ayırır ve bu ayrımı gösterecek kayıtları düzgün bir şekilde tutar. Organik tarımda yenilenemez kaynakların ve çiftlik dışı girdilerin kullanımı minimum düzeyde tutulur.
19
Bitkisel ve hayvansal orijinli ürünlerin ve atıkların (ör: budama artıkları) tarımsal faaliyette girdi olarak kullanmak üzere geri dönüştürülmesi sağlanır Organik tarımsal üretim ile ilgili kararlarda yerel ve bölgesel ekolojik dengenin dikkate alınması gerekir. Organik tarımda topraksız tarıma izin verilmez.
20
Yetiştiriciliğe Başlama
Organik meyve yetiştiriciliği yönetmelikte belirtilen kurallara uymak kaydıyla tüm ülkede uygulanabilir. Müteşebbis öncelikle, kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna veya kontrol kuruluşuna başvurur. Organik tarım faaliyetleri bireysel olarak yapılabildiği gibi, üretici grubu ile de yapılabilir. Müteşebbis organik tarım faaliyetini üretici grubu ile yapıyorsa, her üretici ile sözleşme imzalamak zorundadır. Bu durumda, müteşebbis üretici grubu adına yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme yapar. Bu üretici grubu içinde yer alan çiftçi müteşebbis olarak değerlendirilir ve bir kod verilerek kayıt altına alınarak bakanlığa bildirilir.
21
Çevre kirliliğinden şüphe duyulan alanlarda organik tarım yapılıp yapılmayacağına, kontrol veya kontrol ve sertifikasyon kuruluşu tarafından karar verilir. Eğer uygun bulunursa müteşebbis ile yetkilendirilmiş kuruluş arasında sözleşme yapılır ve müteşebbis geçiş sürecine alınır.
22
Geçiş Süreci Geçiş süreci yönetmelikte belirtilen süre kadardır (mevcut yönetmelikte üç yıldır ve sürenin tamamlanmasında hasat tarihi göz önüne alınır). Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu veya kontrol kuruluşu, arazinin önceki yıllardaki kullanım durumu, yapılan uygulamalar, bölgedeki genel durum ve yetiştirilen ürünler, risk durumları, konu ile ilgili müteşebbis kayıtları ve raporlarının incelenmesi neticesinde geçiş sürecini uzatabilir ya da kısaltabilir. Bu süre yönetmelikte belirtilen miktardan daha az (mevcut yönetmelikte 24 ay) olamaz.
23
Kontrol ve Sertifikasyon
Organik üretimin en büyük özelliği, her aşamasının kontrollü olması ve ürünün sertifikalandırılmasıdır. Yönetmelik hükümlerine göre, ürünün güvence altına alınmasındaki iki temel unsur kontrol ve sertifikasyondur.
24
Müteşebbisler yaptıkları organik faaliyetler ile ilgili her türlü bilgi ve belgeleri, sözleşmeli olduğu kontrol veya kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna vermekle yükümlüdür. Bu bilgi ve belgeler kuruluş tarafından kayıt altına alınır. Kuruluş yılda en az bir defa haberli veya habersiz olarak işletmeyi yerinde kontrol eder.
25
Kontrol işlemi sırasında kontrolör, bağlı bulunduğu kontrol veya kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun organik tarım faaliyetlerini içeren kendi kontrol formlarını doldurur. Kontrolör, yaptığı kontrole dair sonuçları içeren bir belge düzenleyerek müteşebbise verir ve bu belge müteşebbisçe saklanır.
26
Sertifikasyon, bütün kontrol yöntemlerinin uygulanması sonucu işletmenin, organik ürünün ve girdinin geldiği aşamanın belgelendirilmesidir. Sözleşme yapılan müteşebbise yetkilendirilmiş kuruluş tarafından yapılacak ilk kontrole müteakip uygun görülmesi halinde yetkilendirilmiş kuruluş tarafından organik tarım müteşebbis sertifikası ve bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak üretilen ürünlere ürün sertifikası verilir (Örnek: Organik elma ve geçiş sürecindeki kiraz sertifikası).
27
Kontrol ve sertifikasyon kuruluşları Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından denetlenirler.
İç ve dış piyasalarda bir ürünün organik olarak satılabilmesi için organik ürün sertifikasına sahip olması gerekir. Sertifika sistemi, ürünlerin organik üretim standartlarına göre üretildiğinin, işlendiğinin ve paketlendiğinin garantisidir.
29
Üretim Materyali Organik meyve yetiştiriciliğinde kullanılacak fidan (tohum anaçlı ya da klon anaçlı), organik materyallerden elde edilmiş ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak üretilmiş olmalıdır. Organik fidanın piyasada bulunmaması halinde, organik tarıma geçiş sürecindeki materyallerden, bunun da mümkün olmadığı durumlarda konvansiyonel üretim alanındaki materyallerin (anaç/çeşit) kullanımına izin verilir. Organik tarımda GDO’lu çoğaltım materyalleri kullanılamaz.
30
Toprak Koruma, Hazırlama ve Gübreleme
Organik meyve yetiştiriciliğinde toprağın verimliliği ve biyolojik aktivitesi aşağıda belirtilen yöntemlerle sağlanır. Gereksiz ve toprakta erozyona neden olacak şekilde toprak işleme yapılamaz. Çok yıllık ekim rotasyon programı içerisinde yeşil gübreleme önerilir. Yılda dekar başına en fazla 17 kg saf azotu geçmeyecek şekilde organik hayvansal üretimden elde edilen gübre kullanılmalıdır. Kompost aktivitasyonu için, genetiği değiştirilmemiş uygun bitki bazlı preparatlar veya mikroorganizma preparatları kullanılır.
31
Organik bitkisel üretim yapılacak alanlarda, belirtilen önlemlere rağmen yeterli toprak verimliliği ve biyolojik aktivitenin sağlanamaması halinde, ilgili yönetmeliğin Ek- 1’inde yer alan Organik Tarımda Kullanılacak Gübreler, Toprak İyileştiriciler ve Besin Maddeleri kullanılır. Bu kapsamda ürün kullanılmasının gerekli olduğuna dair kayıtların müteşebbis tarafından tutulması gerekir.
32
Bitki Koruma Organik meyve yetiştiriciliğinde, hastalık, zararlı ve yabancı otların mücadelesinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır. Hastalık ve zararlılara dayanıklı tür ve çeşit seçimi yapılır. Uygun ekim nöbeti hazırlanır ve uygun toprak işleme yöntemleri uygulanır. Kültürel, biyolojik ve biyoteknik mücadele metotları uygulanır.
33
Tuzak ve yayıcılarda kullanılan ürünler için, feromon yayıcılar hariç, tuzak ve/veya yayıcılar bu maddelerin doğaya salınmasını ve yetiştirilen ürünle temasını engelleyecek şekilde olur. Tuzaklar kullanıldıktan sonra toplanır ve imha edilir. Organik tarımda kullanılmasına izin verilen pestisit ve benzeri maddelerin ruhsatlandırılmasında 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri geçerlidir.
34
Sulama Organik meyve yetiştiriciliğinde sanayi ve şehir atık suları ile drenaj sisteminden elde edilen drenaj suları kullanılamaz, gerekli hallerde suyun uygunluğuna yetkilendirilmiş kuruluş tarafından yapılacak kontrollerde karar verilir. Sulama suyu çevre kirliliğine, toprak yapısında bozulmaya ve erozyona yol açmamalıdır.
35
Hasat Organik ürünlerin hasadında kullanılan teknik araç ve gereçlerin ekolojik tahribat ve kirlilik oluşturmaması gerekir. Elle toplama, materyalleri ürünün organikliğini bozmayacak yapıda olmalıdır. Toplama materyalleri hijyenik olmalıdır. Müteşebbislerin organik olmayan ürünlerle olası karışma ve değişmelere karşı gerekli önlemleri almalıdır. Organik ürünlerin tanımlanması sağlanabiliyorsa organik olmayan ürünlerle aynı zamanda hasat edebilirler. Müteşebbis ürünlerin hasat günleri, saatleri, devreleri, kabul tarih ve zaman bilgilerine ait kayıtları tutmalı ve yetkilendirilmiş kuruluşa vermelidir.
36
Organik Kiraz Yetiştiriciliği
1- İklim İstekleri: Kiraz yetiştiriciliği için iklim faktörlerinin en önemlisi sıcaklıktır. Kiraz aşırı sıcak ve aşırı soğuğa dayanamaz. Bitkinin odun dokuları -38 dereceye dayanabildiği halde açmış çiçekler -2 derecede zarar görürler. Çiçeklenmeye yakın dönemdeki aşırı ve uzun süreli yağışlar (tozlaşmaya) döllenmeye engel olurlar, olgunlaşmaya yakın dönemdeki yağışlar ise meyvelerde çatlamaya neden olur.
37
2- Toprak İstekleri: Kiraz toprak açısından seçicidir
2- Toprak İstekleri: Kiraz toprak açısından seçicidir. İyi drene edilmiş, derin, havalanabilen ve yaz aylarında düzenli olarak sulanabilen topraklar kiraz üretimi için uygundur. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde kökler zayıf olur. Ağır ve çok su tutan topraklar zamklanmaya, kök çürümelerine ve ağaçta kurumalara neden olur. Kiraz için en uygun toprak kumlu-tınlı topraklardır.
38
3- Yetiştirme Tekniği: 3.1. Bahçe Tesisi: Bahçe kurulmadan önce toprak analizi yapılmalıdır. Taban araziler yerine hafif meyilli sahalar tercih edilmelidir. (ilkbahar geç donlarından etkilenmemesi için) Kiraz soğuklama ihtiyacı yüksek bir meyve olduğu için yüksek yerlere tesis edilmelidir. Kışın -20 derecenin altına düşmeyen bölgeler seçilmelidir. Rutubetli ve taban suyu yüksek yerlerde organik kiraz bahçesi tesis edilmemelidir. Şiddetli rüzgarlara açık yerler olmamalıdır. Kiraz yetiştiriciliğinde, yağışın yıl içinde düzenli olarak yayılması en uygun olanıdır.
39
Anaç Seçimi Kuş Kirazı (Yabani Kiraz) : Organik maddece zengin, geçirgen, verimli topraklarda daha iyi yetişir. Kirece dayanıklılığı azdır. Göz aşısı ile uyuşması iyidir. Bakteriyel kansere dayanıklıdır İdris (Mahlep): Su problemi olan, daha az su verilebilen arazilerdeki kiraz bahçesi tesisinde önerebilecek bir anaçtır. Kuş kirazına göre kirece daha dayanıklıdır. Aşı uyuşmazlığı gösterebilir. Süzek ve kumlu toprakları sever. Kuş kirazına göre daha fazla besin ihtiyacı gösterir Vişne Anacı: Çoğu kiraz çeşitleriyle uyuşması iyi olmayıp, genellikle kirazlarda bodurlaşmaya sebep olur.
40
Klon Anaçları: Gİ-5; tohum anacının % 50-70’ i kadar gelişme gösterirler. Çok iyi olmayan topraklara iyi tutunması nedeniyle kendisini göstermiştir. Virüslere karşı hassastır ve bu hassasiyetinin en önemli göstergesi ağaç gövdelerinde zamk oluşturmasıdır. Mahlep SL 64; idris tohumlarından seleksiyon yolu ile elde edilen bir anaçtır. Kurak ve kireçli topraklarda iyi gelişir. Kiraz ve vişne ile iyi uyuşur. ABD’ de özellikle vişneler için kullanılan bir anaçtır.
41
Çeşit Seçimi: Çeşit seçiminde pazarlanabilirliği, erkenciliği, kendine verimli ve kendine kısırlık durumu iyi bilinmelidir Döllenme Biyolojisi: Kiraz bahçelerinde en büyük problemlerden birisi çeşitlerin kendine kısır olmasıdır. Bahçe kurulurken mutlaka dölleyici çeşitler kullanılmalıdır. Dölleyici çeşit ana çeşidin en az % 15’ i olmalıdır.
42
4- Gübreleme: Yeşil Gübreleme: Toprakta gerekli organik maddeyi sağlamak amacıyla yetiştirilen bitkilerin henüz yeşil iken sürülerek toprağa karıştırılmasıdır. Yeşil gübre bitkisi olarak en fazla tercih edilen baklagillerdir. Baklagillerin tercih edilmelerinin nedeni toprağa yalnız organik madde kazandırmakla kalmayıp aynı zamanda toprağı azotça zenginleştirmeleridir Bitki Besleme: Organik kiraz yetiştiriciliğinde toprak ve yaprak analizi yaptırılması esastır. Çiftlikte üretilen organik maddeler, kompostlar ve mineraller ile kayaçların kullanılmasına müsaade edilir, kullanılacak olan çiftlik gübrelerinin iyi yanmış olması gerekir.
43
5- Organik Kiraz Yetiştiriciliğinde Zararlılarla Mücadele: Zararlılarla mücadelede, biyolojik mücadeleye önem ve öncelik verilmelidir. Bunun için öncelikle zararlıların doğal düşmanları olan predatör böceklerin korunmalarını ve çoğalmalarını sağlayacak tedbirler alınmalıdır. 5.1. Yaprak Bitleri: 100 lt. su, 2 kg. arap sabunu, 1 kg. ispirto. Arap sabunu ispirto içerisinde eritilir ve suya katılır. Çözelti ile sürgünler ve yapraklar ıslatılır Kırmızı Örümcekler: Neem ağacından elde edilmiş Azadirachtin ihtiva eden insektisit veya 40 gr. Arap sabunu % 18’ lik alkolle sıcak suda çözülür. 25 lt. su ilave edilir ve karıştırılır. Çözelti ile sürgünler ve yapraklar ıslatılır.
44
5. 3. Yaprak Büken: Besi tuzakları ile mücadele yapılmalıdır
5.3. Yaprak Büken: Besi tuzakları ile mücadele yapılmalıdır. Bu tuzaklar, 1 lt. için “900 ml. Su ml. Şarap + 25 gr. Toz şeker + 25 ml. Sirke” karışımı ile hazırlanır. Kelebek çıkışından bir hafta sonra her ağaca 1 adet besi tuzağı asılmalı ve günde bir yenilenmelidir Kiraz Sineği: Sarı yapışkan tuzaklar kullanılır. Tuzaklar, kiraz meyveleri yeşilden sarı renge dönüştüğü zaman 1,5-2 metre yüksekliğinde meyveli bir dala asılır. Haftada bir kez tuzak kontrolleri yapılır, tuzak üzerinde yakalanmış olan böcekler temizlenir Çiçek Zınnı: Meyve ağaçlarının çiçek ve tomurcukları ile beslenmekte, önlem alınmadığında % 100 zarar yapmaktadır. Zararlı görülmeye başlayınca ağaç aralarına dekara 3-5 adet içi su dolu mavi renk kaplar konulmalıdır.
45
6- Organik Kiraz Yetiştiriciliğinde Hastalıklarla Mücadele:
Hastalıklarla mücadelede, öncelikle iyi bir bakım, dengeli gübreleme ve sulama yapılarak bitkiler sağlıklı tutulmalıdır. Hastalıkların bulaşmasını ve yayılmasını önlemek için, bakım işlemleri sırasında, bitkilerin yaralanmamasına çok dikkat edilmeli, hastalıklı bitki parçaları ve meyveler toplanarak bahçeden uzaklaştırılmalı, hasattan sonra bitki artıkları uygun bir şekilde imha edilmelidir Monilya (Mumya) Hastalığı: Kirazların çiçek ve meyvelerinde zarar yapar. Sonbaharda yaprak dökümünden hemen sonra % 3’ lük bordo bulamacı, ilkbaharda tomurcuklar uyanmadan 10 gün önce % 1’ lik bordo bulamacı uygulanmalıdır.
46
6.2. Yaprakdelen Hastalığı: Hastalık, ağacın tomurcuk, yaprak, sürgün ve bazen de meyvelerinde belirtiler oluşturur. İlkbaharda % 1’ lik bordo bulamacı, sonbaharda % 3’lük bordo bulamacı uygulanır. 6.3. Armillaria Kök Çürüklüğü Hastalığı: Sonbaharın ilk yağmurlarından sonra ağaçların köklerinde veya ölü ağaçların ve odunların üzerinde, sarımsı-kahverengi ve aşağıya doğru siyahlaşan şapkalar şeklinde görülür. Hastalığın görüldüğü bahçelerde sağlam ağaçları korumak için % 2’ lik bordo bulamacı sulama şeklinde uygulanmalıdır.
47
6.4. Rosellinia Kök Çürüklüğü Hastalığı: Hastalığa yakalanmış ağaçlardaki ilk belirti, yapraklardaki sararmalar ve küçülmeler dikkati çeker. Zamanla yaprakların kuruyup dökülmesiyle, ağaç üzerinde normalden az yaprak kalır. Hastalık bulaşık bahçelerde, ağaçların diplerine, % 2’ lik bordo bulamacı sulama şeklinde uygulanır.
48
- Sulama: Düzenli ve belirli periyotlarla yağış alan yerlerde sulamaya gerek olmaz.
Sulama sayısı ve zamanı ise toprağın cinsine ve iklime göre değişir. Yazı çok sıcak ve yağışsız geçen yıllarda günde bir olmak üzere 4- 5 kez sulama gerekir. Fazla sulama kloroz ve kök hastalıklarına neden olabilir.
49
8- Hasat: Ürünlerin elle toplanması esastır. Meyve hasadı sabahın erken saatlerinde veya akşam serinliğinde yapılmalıdır. Makine ile hasat yapılacaksa, hasat makinesi ve birlikte kullanılan malzemelerin (branda vb) temiz olması ve dezenfekte edilmesi gereklidir. Bir bahçenin hasadı sırasında çeşitlerin karıştırılmamasına dikkat edilmelidir.
50
http://www. dailymotion
rganik-meyve-yetistiriciligi_tech
51
Organik Sebze Yetiştiriciliği
52
Organik domates yetiştiriciliği
Latince adı: Solanum lycopersicum ve Lycopersicon esculentum. Familya: Solanaceae (Patlıcangiller) - Cins: Solanum - Tür: S. lycopersicum/ L.esculentum (Lycopersicon esculentum adı, 1768 yılında Philip Miller tarafından verilmiştir. Anavatanı: Orta amerika (Bolivya ve Peru). Bitki Türü: Tropikal iklim koşullarında çok yıllık meyve veren sebze. Ülkemizde yıllık bitki olarak yetiştirilir. Soğuğa dayanıklılık: Toprağın sıcaklığı en az 16ºC olmalı. Çoğaltma yöntemi: Fide (tohumdan). Nerede yetişebilir: Sebze bahçesinde/ serada/ saksıda (teras ve balkon). Çimlenme: 6 ila 8 gün.
53
Şaşırtma: İki gerçek yapraklar meydana geldiğinde.
Toprak isteği: Humus bakımından zengin ve hafif bünyeli topraklardan hoşlanır. Gübre isteği: Dikimden önce (dikim çukuruna) ve de bitki geliştikten sonra olgun kompost veya iyi yanmış hayvan gübrelemesi yapılır. Yaprakların gelişmesini teşvik etmek için ısırgan otu özütü gibi azot açısından zengin sıvı bir gübre ilave edilebilir.
54
Bahçedeki konumu: İyi ışık alan bir yere.
Bitkinin Yüksekliği: 1-3 metre. Dikim mesafesi: 50 ila 60 cm arası (her yönde). Tohum dikim derinliği: 1 cm. (ince ufalanmış toprakla örtülür). Çiçeklenme dönemi: Yaz. Hasat dönemi: Yaz (Haziran-Ekim). Verimlilik: Bitki başına ortalama 4-5 kg domates.
56
TEŞEKKÜRLER…
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.