Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanNilüfer Kavak Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
Bilgi Nedir? Bilgi Türleri? Tarihsel Gelişim? Bilim Nedir? Bilimsel Bilgi…?
2
İnsan denen varlığın çok değişik tanımlarından birisi der ki “insan, bilen varlıktır”. İnsanın bilebilmesi için, öncelikle, bileceği bilginin varolması gerekir. Bilgi doğada kendiliğinden oluşmuyor. Bilgiyi insan üretiyor. Bilimin asıl uğraş alanı doğa olaylarıdır. İnsanoğlu, doğaya egemen olmak istiyor, doğal güçleri denetim altına almak ve yönlendirmek istiyor. Doğal afetleri önlemek, hastalıkları yoketmek, refah içinde yaşamak istiyor. Bunun için, varoluşundan beri tükenmez bir tutkuyla ve sabırla uğraşmaktadır. Bu uğraş, üstünde yaşadığı dünyayı onarılamayacak biçimde tahrip ediyor da olabilir.
3
Bilim, günümüzde en geçerli bilgi kaynağı olarak görülse de modern bilimin ortaya çıkışı insanlığın tarihine kıyasla oldukça yeni sayılır. Bununla birlikte insanlar binlerce yıldır belirli sorulara cevaplar aramış, doğal ve toplumsal çevreleriyle ilgili pek çok şeyi merak etmiş, bu konularda bilgi toplamış ve bu bilgileri sonraki nesillere aktarmışlardır.
4
İnsanların etraflarında var olan şeylerle ilgili bilgi toplamalarında en önemli yollardan biri şüphesiz felsefedir. Kelime anlamıyla bilgelik sevgisi anlamına gelen felsefe (philia ve sophia), insanoğlunun doğal ve toplumsal varlıklar hakkında geçerli, güvenilir ve erdemli bilgilere ulaşma arzusunda olması demektir. Bilgi Felsefesi: Bilgi felsefesi bilgiyi, bilen özne ile nesne arasındaki ilişkinin nasıl kurulduğunu, bilginin kaynağını, doğruluğunu, sınırlarını, niteliğini ve özelliğini inceleyen, “neyi bilebiliriz”, “nasıl bilebiliriz” ve “hangi yol ve yöntemlerle biliriz” sorularını çözümlemeye çalışan bir felsefedir.
5
Çeşitli Sorular… Bilgi neyle üretilir? Bilgi nasıl üretilir?
Doğru bilgi nedir? Yanlış bilgi nedir? Bir bilginin doğruluğuna ya da yanlışlığına kim, nasıl karar veriyor?
6
Çeşitli Sorular… Bilgimizin kaynağı akıl mı yoksa duyularımız mıdır?
Duyularımız ve algılarımız bize dış nesnel gerçekliği aynen olduğu gibi yansıtabilir mi? Bilgi deneyle mi sınırlıdır? Deney ötesi bir bilgi mümkün müdür? Bilgi akılla mı sınırlıdır?
7
Bilgi Nedir? Bilgi: Bilgi, öznenin nesneye ilişkin, nesneye ve gerçekliğe uygun bir bilgi olma iddiasında olan bir çıkarımıdır. Diğer bir ifadeyle bilgi, öznenin nesneyi bilme, tanıma ve çözümlemesi sonucu ortaya çıkan bir üründür. Yani, bilgi dediğiniz ürünün içerisinde bir çeşit ilişki var. Bilgi Felsefesi insanın kendine ve dünyaya kısaca var olan her şeye yönelimi üzerinde durmaktadır. Bu kuram, insanın kendisinden başlayarak, var olan her şeyi bilmesine kadar tüm edimlerin üzerinde durmaktadır. İnsan denen varlık elde ettiği sonuçları dil aracılığıyla bir araya getirir ve ifade eder.
8
O zaman bilginin ortak paydaları nelerdir?
özne; varlık Nesne; dış dünyada olan Dil: Bir önerme ile dile getirilebilmelidir. Bu önermenin doğruluğunu gösteren kanıtlar olmalıdır. Önermenin doğru olduğuna inanılması gereklidir.
9
Bilgi Türleri Bilginin 5 farklı türünden bahsedebiliriz:
Gündelik Bilgi Teknik Bilgi Sanatsal Bilgi Felsefi Bilgi Bilimsel Bilgi Dinsel Bilgi, hukuk bilgisi, siyasal bilgi vb türlerde eklenebilir.
10
Gündelik Bilgi Özneldir. Amaçsız, sistemsiz olarak elde edilir Yaşamı kolaylaştırdı düşünülür. Körü körüne bağlanırsak yanılma şansımız çoktur.
11
Teknik Bilgi Pratik bilgilerdir. Yaşamı kolaylaştırır. İnsanların doğaya egemen olmalarını ve doğayı insan yararına değiştirmelerini sağlar.
12
Sanatsal Bilgi Subjektifdir. Yaratıcı yanımız ortaya çıkar Sezgiler ve hayal gücü işin içine girer. Duygularımız önemlidir. Ürün varsa somutlaşmıştır.
13
Felsefi Bilgi İnsanın kendini ve çevresini anlama ihtiyacından doğar. Akla dayanır. Evrenseldir. Sistemlidir. Birikimsel ilerler. Kesin sonuçları yoktur.
14
Bilimsel Bilgi Diğer bilgi türlerinden ayıran özellik, bilimsel araştırma yöntem ve teknikleri kullanılarak elde edilmesidir.
15
Bir bilginin değerli olabilmesi için;
Test edilmiş Gerçeklenmiş Paylaşılmış Güncellenebilen Dilinin basit ve uygun olması gerekir.
16
Bilimsel Bilginin Oluşumu
Bilgi üretme yöntemlerini doğru kullandığımız zaman doğru bilgilere ulaşacağımız açıktır. Ama bu süreçlerin doğru işlediğini nasıl anlayacağız? Yüzyıllar süren bilgi üretme sürecinde, bilim, kendi niteliğini, geleneklerini ve standartlarını ortaya koymuştur.
17
Bu süreçte, çağdaş bilimin dört önemli niteliği oluşmuştur:
Çeşitlilik: Bilimsel çalışma hiç kimsenin iznine bağlı değildir, onun üzerinde tekel kurulamaz. Bilim herkese açıktır. Dil, din, ırk, ülke tanımaz. Böyle olduğu için, bilimin konularına ve bilim yapacak olanlara sınır konulamaz. Süreklilik: Bilimsel bilgi üretme süreci durmaz. Devletler ve hattâ dinler yasaklamış olsalar bile, bilgi üretimi hiç durmamıştır; bundan sonra da durmayacaktır.
18
Yenilik: Bir evrim süreci içinde her gün yeni bilimsel bilgiler, yeni bilim alanları ortaya çıkmaktadır. Bilimsel bilgi havuzuna, herhangi bir anda tekniğin verdiği en iyi imkânlarla gözlenebilen, denenebilen ya da var olan bilgilere dayalı olarak usavurma kurallarıyla geçerliği kanıtlanan yeni bilgiler eklenir. Ayıklanma: Bilimsel bilginin geçerliği ve kesinliği her an, isteyen herkes tarafından denetlenebilir. Bu denetim sürecinde, yanlış olduğu anlaşılan bilgiler kendiliğinden ayıklanır, onun yerini varsa yenisi alır. Bu süreç Potter’in yanlışlanma (falsification) sürecidir.
19
Bilgiyi Doğrulamak Bilim dogma değildir. Bilimde inanca yer yoktur. Descartes’in deyişiyle o, “herşeyden şüphe eder”. Bilimin gücü o şüphede yatar. Matematiksel bilimlerde akıl yürütmeye (tümdengelim) dayalı olarak bilginin doğruluğu ispat edilebilir. Ama deneysel bilimlerde bilginin doğruluğunu ispatlamak her zaman mümkün olmaz; ama şüphe edilen bilginin yanlışlanmasına (falsification) çalışılır.
20
Deney, gözlem veya akıl yürütmeyle üretilen bir bilgi, bilimsel bilgi havuzuna girer. O havuz dergiler, kitaplar, sempozyumlar, konferanslar, konuşmalar gibi her türlü yayın ve iletişim araçlarıyla gelen bilgilerden süzülerek oluşur. Bilimsel bilgi havuzuna giren her bilgi, o andan itibaren daima dünyadaki herkesin denetimine (şüphesine) açıktır.
21
Bilgi havuza girerken nasıl üretildiği de belli olmalıdır
Bilgi havuza girerken nasıl üretildiği de belli olmalıdır. Nasıl üretildiği belli olmayan dogmatik söylemler bilimsel bilgi havuzuna giremez. Her isteyen o yöntemleri şüpheyle inceleyebilir. Deney ve gözlemleri tekrarlayarak doğru olup olmadığını denetleyebilir. Deney ve gözlemlerden çıkarılan sonuçların mantık açısından doğru olup olmadığı, bilinen öteki bilgilerle çelişip çelişmediği denetlenir.
22
Deney, gözlem veya akıl yürütmeyle bilgi üretme süreci tekrarlanabilir olmalıdır. Yani sizin, bilimsel bilgi diye havuza koyduğunuz bilgiyi, aynı yöntemlerle başkaları da üretebilmelidir. Aynı deney ve gözlemi tekrarladığında aynı sonuçların (veri, data) çıktığını görebilmelidir. Örneğin, siz bir embriyonun gelişimini gözlemleyip bir takım sonuçlara ulaştıysanız, aynı deneyi aynı koşullarda başkaları da yapıp aynı sonuçlara ulaşmalıdır.
23
Verilerinizin yanlışlığı, nitelik veya nicelik olarak yetersizliği ortaya çıkarsa, ya da elde edilen verilerden vardığınız yargıda mantıksal hata varsa, yanlışınız hemen ortaya çıkar ve dolayısıyla ürettiğiniz bilgi havuzda barınamaz. O tür bilgiler kendiliğinden dışarı atılmış olur. Burada bilimsel bilgiyi güçlü kılan nokta şudur. Bir bilginin bilimsel bilgi havuzuna girmesine engel olabilecek hiç bir otorite yoktur. Aynı şekilde, bir bilginin havuzdan atılmasına karar veren bir otorite de yoktur. Yanlışlığı gösterilen bilgiye kimse itibar etmez, kimse onu kullanmaz, kendiliğinden değerini yitirmiş olur.
24
Bilince başımıza neler gelir?
Olup biten hakkında daha güvenli bakış açısı kazanmış oluruz. Bilinçleniriz. Olup biteni açıklamak isteriz. Olup biten hakkında bağlantı kurarız. Farklı yollardan elde edilmiş olan bilgilerle geçmiş deneyimlerimizi bir araya getirmek isteriz. Sorgulama, yargılama gücü kazanmış oluruz.
25
Bilginin Anlamı Bilgi güç kaynağıdır.
Bilimsel yollardan edinilen bilgiler insanoğluna doğal çevresini denetim altına alma olanağını sağlamış; doğa olanaklarını kendi yaşamını kolaylaştırma, daha rahat, daha güvenilir ve daha uzun yaşama yolunda kullanma yeteneğini vermiştir.
26
BİLGİ FELSEFESİ KISA TARİHSEL BİR BAKIŞ
BF’nin öncelikli konusu insanın doğru bilgiye ulaşma çabasıdır. Felsefi düşüncede ortaya atılan bir konuda hemen bir ortak noktaya varılamamasının sebebi aslında böyle bir çabanın sonucudur. İnsanın hiç bir zaman doğru bilgiye ulaşamayacağını düşünen düşünürler var. Bu kişiler insanın kendisine sunulan her bilgiye kuşkuyla bakmasını gerektiğini söyler. Bilgi kuramı bilginin ne olduğunu, hangi yolla elde edildiğini, amacını araştırır. Bir yandan bilginin özünü, ilkelerini, kökenini, yapısını, kaynağını araştırır, diğer yandan bilginin yöntemini, geçerliliğini, koşullarını, olanak ve sınırlarını sorgular. Olayın temelinde insan var. Doğru ve değer insandan insana, toplumdan topluma değiştiği için doğru denen şeye ulaşmak imkansızdır.
27
Kuşkuculuk, septisizm, skeptisizm veya şüphecilik, her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir şüphe içinde kalınacağını, mutlaka ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür. Protagoras: "Her şeyin ölçüsü insandır. Her şey bana nasıl görünürse benim için öyledir. Üşüyen için rüzgar soğuk, üşümeyen için soğuk değildir. Her şey için birbirine tümüyle karşıt iki söz söylenebilir."der.
28
Peki doğru bilgi nedir. Ve nasıl ulaşılır
Peki doğru bilgi nedir? Ve nasıl ulaşılır? Bu tip sorular ve cevap arama çabaları bilgi felsefesin önemini oluşturur. İYONYA OKULU: Antik Yunan bu çabaların ilk başladığı dünya. İlk başta doğru bilgi yerine doğa ve dünyayı anlama çabası var. Karşımıza doğa filozofları çıkar. İLK MADDE NE? Yaradılış işine pek bakmazlar. Amaç doğayı ve evreni anlamak. Sistemli olmasa da bir gözlem ve anlama çabası var. Doğa, evren yoktan var olmadı. Onları var eden maddi bir ilke var. Ama gözlemleyerek onu bulma. “Arkhé”.
29
Thales “Su” demiş, Anaksimenes “Hava” demiş. Heraklitos “ateş” demiş
Thales “Su” demiş, Anaksimenes “Hava” demiş. Heraklitos “ateş” demiş. Burada esas dikkat edilmesi gereken nokta dogmatik düşünceden kurtulup akıl yolu ile tanıma, bilme çabası. Onların esas derdi bilgi değil. Akıl yolu ile doğayı anlama çabası. Basit anlamı ile ilk bilimsel çabalar diyebiliriz.
30
Platon (M.Ö. 427 – 347) : Platon’un bilgi felsefesi varlık görüşüne dayanır. Platon’a göre varlık görünüşler dünyası ve idealar dünyası olmak iki evren vardır. Gerçek bilgi, ideaların bilgisidir. İdealar değişmez, gözle görülemez, duyularla algılanamaz olan varlıklardır. İdealar ancak akıl yoluyla bilinebilir. Bunu da filozoflar yapabilir. İdealar Dünyası…
31
Aristo Doğa bilimlerinin peşine gider ve doğru düşüncenin temel ilkelerini araştırır. Asıl gerçeği nesneler dünyasında arar. Nesnelerin kendi olmadan kavramları anlaşılmaz. Nesne ile kavramını öyle bir birleştirmeliyiz ki bilgisine ulaşabilelim. Tek tek nesneler gözlenir, temel niteliği buluruz ve tümel tanımına ulaşırız. Doğru akıl yürütme ile nesnelerin doğru bilgisine ulaşırız: mantık bilimi…
32
Orta Çağ Descartes: Amacı doğru bilgiyi bulmak. Bunun olmamasının tek sebebi aklın doğru kullanılmaması. Doğru bilgide matematiksel kesinlik arar. Aynı zamanda ünlü bir matematikçi. Kesin bilgiye ulaşmadan önce her şeye kuşku ile bakarak başlar. Kuşku duymadığı tek şey kuşku duyduğudur. Ve ayrıca düşünebilmek için insanın öncelikle kendisinin var olması gerekir. Böylece ilk kesin bilgiye kendisinin var olduğu bilgisine ulaşır: Cogito Ergo Sum. Kendi bilgisinden yola çıkarak tanrı’nın bilgisine ulaşamaya çalışır. Buna da 5 duyumuzla ulaşamadığımıza göre bunun kaynağı nedir? Tanrı’nın verdiği akıl sayesinde cisimler dünyasının doğru bilgisine ulaşabiliriz.
33
Aydınlanma Çağı Aydınlanma, 17. ve 18. yüzyılda Bat› Avrupa’da gelişen, birbirine bağlı felsefi, bilimsel ve toplumsal alanlarda oluşan düşünce hareketidir.
34
Rasyonalizm/ Emprisizim
Rasyonalistler her türlü bilgiye akıl yolu ile ulaşabileceğimizi söyler. Hegel asıl gerçeğe, deneye başvurmadan aklın sınırları içinde kalınarak ulaşıldığını savunur. Doğa dünyası düşüncenin yani aklın eseridir. Felsefenin görevi de bu kavramayı sağlamaktır. Süje ve obje aynı aklın farklı formları olduğuna göre dışarıdan hiçbir malzemeye ihtiyacımız yok. Felsefi bir şekilde düşünerek sistemli bir şekilde buna ulaşabiliriz.
35
Öncelikle rasyonalist düşünce:
Toplumsal hayatı etkileyen geleneğin otoritesini sorgulamıştır. Geleneksel dinsel sistemlerin oluşturduğu kurumlar aracılığıyla, toplum üzerinde etkili kılınan kaderciliğe karşı gelmiştir. Geleneksel otoritenin oluşturduğu, özellikle despotizm, özel mülkiyet ve toplumsal hiyerarşinin gerçekleri temsil ettiği yönünde benimsenen inanca karşı çıkmıştır.
36
Rasyonalist düşünce, toplumsal düzen fikrinin, metafizik sisteme göre değil,
akla ve gözlem ile üretilen verilere dayanan bir süreç içinde açıklanabileceğini savunmuştur. Doğa kavramı, bütün bu kavrama dayanan doğanın düzeni, doğa kanunları ve insan doğası ile birlikte rasyonalist düşüncenin temel kavramı olmuştur. Doğa kavramını temel alan Aydınlanma Düşüncesi, bireyi, toplumsal hayata katılmakla birlikte doğanın düzenine ait olarak kabul etmiştir. Rasyonalist düşünce ilerleme kavramını, yol gösteren düşüncelerden biri olarak ele almıştır.
37
Emprisizm ise aklın boş olduğunu ve sadece deney ve duyumlarımızla içini doldurabiliriz der.
John Locke’a göre insan zihni doğuştan boş bir levhadır. Bu boş levha daha sonra duyum ve deneyle kazanılan bilgilerle dolar. Deneyi de “İç Deney” ve “Dış Deney” olarak ikiye ayırır: Dış Deney “duyumlar”, iç deney ise “düşünme”dir. Dış deney ile renk, ses, sıcaklık gibi basit fikirleri kazanırız. Sonra devreye iç deney girer. Zihin bu etkinliğinde soyutlama, genelleme, karşılaştırmalar yaparak bileşik fikirler üretir.
38
Kant Immanuel kant bu iki akımı birleştirir. Hem deneyin hem de aklın doğru bilgiye ulaşmada ki olanaklarını araştırır. Bilginin temelini her iki unsura da bağlar. Yargılarımız ve önermelerimiz vardır. Önermeleri ikiye ayırır: Analitik: Özne yükleme yeni bir şey katmaz. A priori önermelerdir. Yani yeni bir bilgi olmadığı için deneye bağlı olarak gelişmezler. Sentetik: Yeni bir bilgi vardır . Özne yükleme yeni bir nitelik yükler. Deneylerimize bağlıdır. Genel olarak matematik ve fizik alanı yargıları böyledir.
39
Pozitivizm Pozitivizmin temel özellikleri şu şekilde açıklanabilir:
Pozitivizm, ampirist doğa bilimleri açıklamasını benimsemektedir. Ampirist bilim açıklaması, pozitivistler tarafından bilimsel bir toplum yaklaşımının modeli olarak yaygın kabul görmüştür. Pozitivizm, bilimi en üst ve hatta yegâne gerçek bilgi biçimi olarak görmektedir. Pozitivistler bilimsel yöntemin, insanın zihinsel ve toplumsal hayatını araştıracak, bu disiplinlerin ‘sosyal bilimler’ olarak kurulmasını sağlayacak biçimde genişletilebileceğini ve genişletilmesi gerektiğini savunmaktadır. Pozitivizm, güvenilir bilimsel bilgiler oluşturulduğunda, bu bilgilerin toplumdaki bireyler veya grupların davranışlarını kontrol etmek veya düzenlemek için kullanılabileceğini savunmaktadır.
40
Pozitivizm Nesneleri ancak ve ancak gözlem ve deneyle bilebiliriz. Kurucusu Auguste Comte’dur. Bildiklerimiz bilimin bildikleri ile sınırlıdır. Olayların oluşunu inceler ve yasalarını çıkarmaya çalışırız. Bu sayede gelecekteki olaylar içinde öngörü kazanmış oluruz. Comte çok karışık bir dönemde yaşıyordu. Toplumun işleyiş indeki sorunları çözmeye çalışıyordu. Kesin doğruya ulaşmanın en temel yolu bilimsel yöntem. Doğa Bilimlerdeki kesinliği Sosyal Bilimlere uygulamaya çalıştı. İnsan düşüncesini anlamak için onu tarihsel olarak incelemeye çalıştı: 3 Hal Yasası: Önce insan doğayı ve her şeyi mistik tanrısal güçlerle anlamaya çalıştı (= Teolojik Aşama). Daha sonra dinsel güçleri kullandı (=Metafizik Aşama) ve sonunda bilim ve akıl yolunu kullanmaya başladı(= Pozitivist Aşama).
41
Sosyal Bilimlerin Gelişimi
İnsanların doğayla, birbirleriyle ve manevi güçlerle olan ilişkisi, onu anlama çabaları ve yaşadıkları toplumu anlama çabası en az yazılı tarih kadar eskidir. Ama bilim olarak “Sosyal Bilimler” modern dünyanın girişimidir. Yani, gerçeklik hakkında, ampirik olarak doğrulanan sistemli bir bilgi üretme çabasıdır. 17.yy önemli: İlerleme Düşüncesi: Bilim adamlarının bir amacı da toplumu, insanı ve doğayı bilmek ve öğrenmekti. Bunun yanında daha iyi/ mükemmel toplum nasıl oluru açıklamaktı: Sosyal Mükemmelliyeçilik. Yani insanların her türlü ihtiyaçlarının tamamen karşılanabildiği sorunsuz bir sosyal düzen fikri.
42
Bilimin Anlamı Bilimin uygulama sonuçları yaşamımızı giderek artan ölçülerde her alanda etkilemektedir. Yaşamımızın her alanında bilimsel çalışmaların çıktılarını kullanıyoruz. Bu sayede dünyamız ve biz hızla değişiyoruz.
43
Bilim Nedir? Her şeyin başlangıç noktası: Merak.
Doğayı, çevreyi, insanı anlama çabası Antik Yunan’dan beri var. Bunun sistemli hale getirirseniz adına “bilim” diyoruz. Bilimsel çaba 3 temel değer taşır: Anlama Bulma Doğrulama
44
Bilim Nedir? “Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim.” “Nesnel dünyaya ve bu dünyada yer alan olgulara ilişkin tarafsız gözlem ve sistematik deneye dayalı zihinsel etkinliklerin ortak adı.”
45
Bilim; doğru düşünme, doğruyu ve bilgiyi araştırma, bilimsel metotları kullanarak sistematik bilgi edinme ve bilgiyi düzenleme süreci, evreni anlama ve tanımlama gayretleri olarak ifade edilebilir.
46
Bilimsel Düşünce “Bilim temeline dayanan, özgür, eleştirici, araştırıcı ve bağımsız düşünce” (Türkçe Sözlük) “yaratıcı, sistemli ve problem çözmeye yönelik amaçlı düşünce” (Kaptan, 1977, s. 2)
47
Bilgi Kaynakları Gelenekler (önceki uygulamalar, emsal gösterme, vd.)
Hukuk Otorite Bireysel deneyimler Bilim
48
Bilimin Özellikleri Olgusaldır: Bilimsel önermelerin tümü ya doğrudan ya da dolaylı gözlenebilir olguları dile getirir. Bilimde hiçbir hipotez veya teori; gözlem ya da deney sonuçlarına dayanılarak kanıtlanmadıkça doğru kabul edilemez. Kesindir: Ortaya çıkan sonuçlar mutlaka başka deney ve sınamalara açık olmalıdır. Doğrulanabilmeli ya da yanlışlanabilmelidir. Mantıksaldır: Bilimin sonuçları çelişkiden uzak ve kendi içinde tutarlıdır. Hipotezi doğrulanan mantıksal düşünme ve çıkarsama kuralları işler. Nesneldir: Sonuçlar değer yargılarından uzak durmalıdır.
49
Eleştireldir: Her zaman kuşkucu bakmalısınız
Eleştireldir: Her zaman kuşkucu bakmalısınız. Eleştirel düşünce körü körüne suçlamak değil ayakları yere basan bilimsel öncüllere sahip olmalıdır. Genelleyicidir: Her olgu ile tek tek ilgilenmez. Kullanım alanına göre genel ayakları olmalıdır. Nasıl ifade edildiği çok önemlidir. Nasıl elde edildiği çok net olmalıdır. Seçidir: Her şeyle de ilgilenmez. Özel bir konu ya da problemi, hipotezi olmalı, bir teoriye dayanmalıdır. Durağan değildir: Bilim statik bir konu değildir. Sürekli artan, gelişen ve değişen bir etkinliktir.
50
Bilimin Özellikleri Gelişme ve değişmeye açıktır: Bilimsel düşünce durağan olamaz. Bilim sürekli gelişim içerisindedir. Bilecek bir şey kalmayana kadar bilim devam eder. Sınır koyamazsınız. Birikimseldir: Gelişmeye açıktır ve üstüne koyarak ilerlemenize olanak sağlanır. Tekrarlanabilir: Ortaya çıkan sonuçlar başka durum ve ortamlardaki araştırmalar içinde ön ayak olmalıdır. Uygulanabilir: Mutlaka fayda sağlayacak uygulama alanı olmalıdır.
51
Bilim Neden Önemlidir? Hayatımızın her alanında vardır. Hayatı anlama ve yaşamın kolaylaştırılması açısından bilim önemlidir. Sonuçları bizi yönlendirir. Teknolojiyi yönlendirir. Dolayısıyla bizi de yönlendirir. Bilimsel düşünce/ tavır bir zorunluluktur. Bilimsel çaba bize sorgulamayı, körü körüne bağlılıktan kurtulmamızı sağlar.
52
Bilimsel Yöntem Açık seçik, denetlenebilir, yansız, eleştirici, düzeltici, deneyici, seçici, akla uygun, duyarlığı yüksek, olgusal düzeyde, bilinen en güvenli sorun çözme yöntemi Bilim üretme yolu Bilimsel yöntem tümdengelim ve tümevarımın bir sentezidir. Burada amaç “problemi çözmek”. Ancak bunun için sistemli ve düzenli bir yol gerekir.
53
Bilimsel Yöntemin Dayandığı Temel Varsayımlar
Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi olması Olayların incelenmesi Tümevarım/tümdengelim ile geçerli/güvenilir bilgi toplanabilmesi Olayların metafiziğe dayanmadan açıklanabilmesi
54
Bilimin Türleri Doğa Bilimler: Fizik, Kimya, Biyoloji…vb
Temel Bilimler: Fizik, Kimya, matematik, Mantık Sosyal Bilimler: Psikoloji, Sosyoloji, Ekonomi…vb Uygulamalı Bilimler: Tıp, Mimarlık, Mühendislik
55
Bilimin Değeri Bilimsel bilginin diğer bilgi türleri ile tamamlanmasının gerekliliği Bilimin sağlam zeminlerde ilerleyebilmesi için sadece gözlem, deney, araştırma gibi çabalar yetmez. Bütün bilimler, kendilerini her zaman kontrol eden mantık, matematik gibi formel disiplinlerin (bilim) ilgi türleriyle ve teknolojinin kolaylıklarıyla tamamlanmalıdır. Rasyonel dünya görüşü ve bilinmeyeni anlama, açıklama ve betimleme çabasıyla bilimin değerli olduğunu görebiliriz.
56
Hayatla Bilimsel Bilginin İç içeliği
Bilim insanın içinde yaşadığı doğayı ve toplumu, hatta kendisi anlamasını, kavramasını ve bu alandaki olayları açıklamayı bilmesini sağlar. Ama sadece bununla kalırsa bilimsel bilgi pasif, durağan bir bilgi; insan kafasında bir süs olur. Oysa bilimsel bilgi sadece anlama, kavrama ve açıklamakla yetinmez, kişide bir güç haline gelir, onun tabiatı kendi ihtiyaçları doğrultusunda kullanabilmesini ve değiştirmesini sağlar. Teknolojik uygulamalarda ya da faydalı icatlarda kendini göstermektedir.
57
BİLİMSEL YÖNTEM Olaylara Dayanma Tarafsızlık Dogmatizmi Reddetme
Eleştiriye açık olma Yanılma olasılığını kabul etme Bilimsel Düşünme Yöntemi Anlam (Akla dayanır) Bilimsel Yöntem Sorunu belirleme Gözlem Hipotez kurma Hipotezi test etme Teori ve genel kanunlara ulaşma Anlam Bilimsel Araştırma Yöntemi (Araştırmaya dayanır)
58
Tümevarım/ tümdengelim
Sosyal bilim araştırmalarında esas amaç, teori ile gerçek hayattan alınan bilimsel verilerin birbirleri ile ilişkilendirilmesidir. Bunun için 2 tür akıl yürütme yöntemi vardır: TV/ TD TD: Genel bir teori ile araştırmaya başlanır ve bilimsel olarak elde edilen gerçeklikler test edilerek sonuca varılır. Genel teori test edilir. 1 Genel Teoriden elde edilen hipotezler 2 Hipotezlerin gerçek hayatta test edilmesi 3 Test sonuçlarının genel teoriye döndürülmesi
59
TV: Bilimsel olarak elde edilmiş veya gerçek hayata dayanan gözlemler sonucunda elde edilen verilere dayanarak bir teoriye ulaşma yöntemidir. Kısaca verilere dayanarak bir teori oluşturma yöntemidir. 1 Gerçek hayattan elde edilen gözlem/ veriler 2 Verilere dayanarak geçici hipotezler oluşturma 3 Oluşturulan hipotezlerin test edilmesi ve genel sonuçlar çıkarma
60
Bilimsel Bilgi Türleri
Olgular: Birçok defa doğrulanmış ve üzerinde fikir birliğine varılmış olan deneysel gözlem olarak tanımlanabilir. Olgular tektir, tartışılmaz, basit gözlemlerin bir ürünüdür ve yaşadığımız dünyadan elde edilen verilerdir. Volkanik patlamalar, güneş tutulması ve gece-gündüz olgulara örnek olarak verilebilir.
61
Hipotez Deneysel olarak test edilebilmesi gereken bazı olgularla ilgili olarak ileri sürülen açıklamalar olarak tanımlanabilir. Bilimsel bir hipotez esasen doğru veya yanlış olarak ispatlanmaz; bunun yerine eldeki verilerle tutarsız olduğuna karar verilirse reddedilir veya değiştirilir; reddedilmezse “geçici olarak doğru” kabul edilir.
62
Bu ikinci durumda yeni delillerin veya yapılacak denemelerin ışığında hatalı olduğu bulunana kadar işleyen bir hipotez olarak kabul edilir. Birçok deney yapılmasına rağmen hâlâ direnen ve “yanlış” olduğu bulunamayan hipotezler, sonuç verici olduğundan dolayı “olgular” olarak kabul edilirler.
63
Teori Sosyal bilimlerde araştırmacılar, çevrelerini anlamlandırmak, olayları çözümleyebilmek için bilimsel araştırmalar yaparlar. Bu araştırmalar, bir şeyin nasıl olduğunu, neden olduğunu anlamak için yapılır. Aslında olmuş bitmiş bir eylemin peşindedir. Fakat olan olaylar ile ilgili bir fikrimiz varsa, yani kabaca bir teorimiz varsa, o eylemin nasıl meydana geleceğini, nasıl bir süreç gerektirdiğini ve nasıl sonuçlanacağını önceden tahmin edebiliriz. Birçok olgunun kapsamlı ve birleştirilmiş açıklaması ve doğanın neye benzediği ve nasıl işlediğiyle ilgili hususlarla ilgili ilave hipotezler ile denenebilir türden tahminler üretebilmeye ilişkin açıklamalar olarak tanımlanabilir.
64
Teori, bir olgu hakkında genelleme yapılması, bir şeylerin niçin ve nasıl meydana geldiğinin açıklamasıdır. Aslında, neyin ölçüldüğünü açıklayan ve sebep veya sonuç hakkında yapılan genel ifadeleri anlatılar az ya da çok teoriye dayanırlar. Bilimsel teoriler, doğal olaylarla ilgili ortaya çıkan bir sürü farklı noktayı açıklamak ve anlamak için bilinene en iyi çabaları temsil eder. Olayları daha iyi anlamamıza yardım ederler. Teori, araştırmacının yapacağı çalışmayı organize etmesine ve bilimsel bulguların herkesin anlayabileceği veya anlama ifade eder hale getirmesine yardımcı olur. Bu bilgi türüne izafiyet teorisi, hücre teorisi ve biyolojik evrim teorisi örnek olarak verilebilir.
65
Hipotezler ve Teoriler:
Teoriler bilgi olarak, hipotezlere oranla daha önemli deneysel desteğe sahiptirler. Bu bakımdan doğruluğu henüz test edilmemiş bilgilere ve önerilere hipotez denir. Eğer bir kuram deneylerle destekleniyorsa, bilinen tüm olgularla uygunsa ve daha uygun bir rakibi yoksa, teori olarak adlandırılır.
66
Yasa Teorilerin destekleyici delillerin olması durumunda yasa olacağı yönünde yaygın bir kavram vardır. Hâlbuki yasalar ve teoriler iki farklı bilgi türünü temsil eder. Yasa; gözlenen doğa olayları hakkında yapılan genellemelerdir. Teoriler ise daha çok bu genellemelerin açıklamalarıdır.
67
Bilimin Nitelikleri Bilim mutlak gerçeğe götürmez;
Herkese açık ve yoklanabilirdir Kültürün içinde belli bir yer tutar. İzafidir(görecelidir). Akla ve deneye dayanır. Olmuşu veya olanı tasvir etme, ilişkileri açıklama ve bunlardan yararlanma imkanı verir. Bilimsel bilgi güvenilirdir; ancak değişmez değildir. Elde ettiği bilgiler sistemlidir. Varsayımlara dayanır. Bilimsel bilgi denetlenebilir. Tarafsızdır. Bilim gelişigüzel veri toplamaz.
68
Özetle Bilim örgün bilgiler bütünüdür.
Bilgi bir üründür. Bilimsel bir sürecin sonucudur. Bu süreci bilimsel yöntem, bilimsel araştırma vb adlandırabiliriz. Nesnel, herkesin inceleme ve eleştirisine açık olgular bilime konu olabilirler. Einstein: Bilim, her türlü düzenden yoksun duyu verileri ile mantıksal olarak düzenli düşünme arasına uygunluk sağlama çabasıdır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.