Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI VE MİKROORGANİZMALAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI VE MİKROORGANİZMALAR"— Sunum transkripti:

1 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI VE MİKROORGANİZMALAR

2 SINIFLANDIRMA  Canlıları daha kolay incelemek için onları benzer özeliklerine göre gruplandırmaya sınıflandırma denir. İki şekilde yapılır: Yapay(Ampirik) Sınıflandırma:Canlıların sadece benzer özelliklerine dayanarak yapılan sınıflandırmadır. Bilimsel değildir. Aristo tarafından yapılmıştır. CanlılarBitkiler a) Otlar b) Çalılar c) Ağaçlar Hayvanlar a) Havada b) Karada c) Suda Yaşayanlar Yaşayanlar Yaşayanlar Doğal(Filogenetik) Sınıflandırma:Canlıların köken bağlantılarına (homolog organlarına) akrabalık derecesine, embriyonik  gelişimlerine, protein benzerliklerine, fizyolojilerine dayanılarak yapılan sınıflandırmadır.

3 Homolog Organ:Orijinleri aynı, görevleri farklı organlardır
Homolog Organ:Orijinleri aynı, görevleri farklı organlardır. Doğal sınıflandırmada homolog organlar dikkate alınır. Örn:Balinanın yüzgeci, yarasanın kanadı veya fokun yüzme ayağı ve insan kolu. Analog Organ:Orijinleri farklı, görevleri aynı olan organlardır. Sınıflandırmada kullanılmaz. Suni sınıflandırmada analog organlar dikkate alınır. Örn:Sinek  ve yarasa kanadı.

4 Nicel gözlemlere dayanır.
Organları homolog olan canlılar akrabadırlar.Akraba canlıların proteinlerindeki amino asit dizilişleri, embriyonik gelişim evreleri, boşaltım artıkları da benzerdir. Nicel gözlemlere dayanır. Canlıların sınıflandırılmasında temel alınan bazı özellikler : Hücre tipi ve sayısı (Ökaryot – Prokaryot) (Hücresel organizasyon) Embriyo tabakalarının sayısı (Endoderm – Mezoderm – Ektoderm) Embriyonik örtülerin bulunuşu (Vitellus – Koryon – Amniyon – Allontois) Vücut boşluğu tipleri (Gastrovasküler – Sölom) Simetri şekilleri (Bileteral – Işınsal) Vücutta segmentlerin bulunuşu (Benzer parça) İskeletin bulunuşu (varsa kıkırdak veya kemik) Azotlu boşaltım maddelerinin benzerliği (NH3 – Üre – Ürik Asit) DNA’ daki baz dizilişi Sistemlerin varlığı (Sindirim, solunum, dolaşım vs.)

5 Sınıflandırma Birimleri:
Çift isimlendirme metodu LİNNE tarafından yapılmıştır. Örn:Felis   leo =Aslan Alem Regnum Hayvanlar Şube Filum Omurgalılar Sınıf Clasis Memeliler Takım Ordo Etçiller Aile Familya Kedigiller Cins Genus Kedi Tür Species Ev Kedisi Benzerlik artar. Birey sayısı artar.

6 TÜR Bugünkü anlamda tür; ortak bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzer organlara sahip, yalnızca kendi aralarında üreyebilen ve kısır olmayan döller meydana getiren canlıların oluşturduğu topluluktur. At ile eşek birbiriyle çiftleşebilmesine rağmen yavruları olan katırın kısır olmasından dolayı farklı tür olarak alınır. Ayrıca katır tür olmadığından dolayı sistematikte yeri yoktur.

7 Kurt ile köpeğin çiftleşmesinden oluşan kurt köpeği üreyebildiği halde kurt ve köpek farklı türdendir. Bilimsel anlamda ilk sınıflandırmayı Carl Linne yapmıştır. Aynı türden olan canlıların; kromozom sayıları, yaşama ortamları, boşaltım ürünleri, embriyonik gelişimleri aynıdır.Protein yapıları ise bir başka canlıya göre birbirine daha çok benzer. Aynı türün bütün bireylerinin kromozom sayısı aynıdır.Ama kromozom sayısı ayı olan iki canlı aynı türden olmayabilir. Örnek : İnsan=46 kromozom ; Moli balığı=46 kromozom

8 Bir canlının embriyonik gelişimi sırasında önce şube özellikleri, en son ise tür özellikleri ortaya çıkar. Türler iki kelimeyle, diğer birimler tek kelimeyle adlandırılırlar. Tür isminde ilk kelime cins ismi olup, ilk harfi büyük yazılır.İkinci isim ise o türün tamamlayıcısıdır. Felis domesticus  Ev kedisi Cins adı Tanımlayıcı ad

9 CANLILAR ALEMİ Canlılar 6 alemde incelenirler:
Bakteriler,Arkeler, Protista, Fungi, Bitkiler ve Hayvanlar.

10 1)  Bakteriler Ribozom hariç organelleri yoktur. Bütün bakterilerde hücre zarı ve hücre çeperi bulunur.Çeperin yapısında karbonhidrat, protein ve yağ bulunur.Bazı bakterilerde ise çepere ek olarak polisakkaritlerden meydana gelmiş kapsül bulunur. Oksijenli solunum yapanlarda,hücre zarından oluşan mesozomları vardır.Mesozom, solunum enzimlerinin kullanılarak enerjinin üretildiği yerdir. Fotosentez yapan bakterilerde hücre zarının sitoplazma içinde kıvrımlar yapmasıyla oluşan tilakoidler ve bunların içinde de klorofil bulunur. (koloroplastları yok) Kalıtım maddesi DNA’ dır ve halkasaldır.Proteinle kaplı değildir. Hemen hemen her yerde yaşayabilirler.

11 Prokaryot canlılardır
Prokaryot canlılardır. Yani çekirdek zarıyla çevrilmiş bir çekirdekleri yoktur. Zarlı organelleri yoktur.Sadece Ribozom organeli vardır. Ototrof(fotoototrof-kemoototrof) ve heteretrof(saprofit-parazit) beslenenleri vardır. Saprofit bakteriler organik bileşikleri inorganik bileşiklere çevirerek azot ve karbon devrine yardımcı olurlar. Sindirim enzimleri iyi gelişmiştir, hücre dışı sindirim yaparlar.

12 Hastalık yapan bakterilere PATOJEN BAKTERİLER denir.
Parazit bakterilerin sindirim enzimleri yoktur. Bazıları O2 li(aerob) bazıları O2 siz(anaerob) solunum yaparlar. Çubuk(bacillus), küre(coccus), spiral(spirillium) ve virgül(vibrio) şeklinde olabilirler. Gram boyası ile boyananlar Gram(+), boyanmayanlar Gram(-) adını alır. Üremeleri eşeyli veya eşeysiz olabilir.

13 2)Arkeler Birçok özelliği bakımından bakterilere benzer.
Bakterilerden farklı olarak çok zorlayıcı şartlarda da yaşayabilir. Metanojenler,halofiller,aşırı termofiller,psikoriflik arkeler olmak üzere dört grupta incelenebilirler.

14 Metanojenler; metan gazı açığa çıkarırlar.
Halofiller; çok tuzlu denizlerde yaşayabilirler. Aşırı termofiller; çok yüksek sıcaklıklarda,yanardağ bacalarında yaşayabilir. Psikrofilik arkeler; çok soğuk ortamlarda yaşayabilen arkelerdir.

15 Protistalar Basit organizmalardır.Çekirdek taşırlar.
Tek veya çok hücreli olabilirler. Kurumaya karşı korunmasız olduklarından çoğunluğu suda yaşar.

16 Tek hücreli ökaryot canlılardır.
1.Kamçılılar(Flagellata): Öglena 2.Kök Ayaklılar(Sarcodina):Amip 3.Sporlular(Sporozoa):Plazmodium 4.Silliler(Ciliata):Paramecium 5.Cıvık Mantarlar 6.Algler

17

18 Fungi (Mantarlar) Ökaryot ve çok hücrelidirler.
Gerçek mantarlar bu gruba girer. Hücre duvarları bulunur. Klorofil taşımazlar. Saprofit veya parazit olarak beslenirler Maya mantarları:Bira mayası 2.Küf mantarları 3.Şapkalı mantarlar

19

20 Plantae(Bitkiler) 1.Tohumsuz bitkiler: Sporla ürerler
a-Damarsız Tohumsuz Bitkiler:Kara yosunları b-Damarlı Tohumsuz Bitkiler:Eğrelti otları 2.Tohumlu bitkiler a-Açık Tohumlu Bitkiler:Kozalaklılar b-Kapalı Tohumlu Bitkiler: I) Tek çenekli bitkiler(monokotil) II) Çift çenekli bitkiler(dikotil)

21 BİTKİLER ALEMİ Hepsi ototrof canlılar olup, kloroplast taşırlar. Bu sayede fotosentez yaparlar. Çiçeksiz ve çiçekli bitkiler olarak iki filum'a (şubeye) ayrılırlar. Hücreleri genellikle çeper taşır. a) Çiçeksiz Bitkiler : Çiçek ve tohum oluşturmazlar. Üremelerini sporla ya da eşeysiz ve eşeyli üremenin birbirini takip ettiği döl almaşı ile gerçekleştirirler. 1- Su yosunları (Alg'ler) : Gerçek kök, gövde ve yaprakları olmayan basit yapılı bitkilerdir. Çoğu haploid(n) kromozom taşır. Yeşil, kahverengi, esmer, kırmızı alg'ler olmak üzere gruplandırılır. Üremeleri vejetatif, sporla ve izogamiyle olur. Chlamidomonas gibi bazı türleri tek hücrelidirler. Bazı türleri hem tek hücreli hemde gözle görülecek büyüklükte (makroskopik) dir. (Acetebularia gibi). 2- Kara yosunları : İletim demetleri yoktur. Nemli yerlerde yaşarlar. Döl almaşıyla eşeyli ürerler. Gerçek yapraklar olmayıp, yaprağımsı yapıları vardır.  3- Eğrelti otları : Gerçek kök ve yaprakları yoktur. İletim demetleri vardır. Üremeleri kara yosunları gibidir. Yaprağımsılar yer altı gövdesine yapışmıştır. Çiçeksiz bitki olarak bu üç ana gruptan başka ; Ciğer otları, Likenler, Kibrit otları ve Atkuyrukları olarak bilinen gruplarda vardır.

22 b) Çiçekli (tohumlu) Bitkiler : Eşeyli üremelerini çiçeklerde oluşan tohumlarla yaparlar. Gerçek kök, gövde ve yaprakları vardır. İletim demetleri gelişmiştir. Birçok türü vejetatif yolla eşeysiz olarak da ürerler (Gül, Çiçek, Patates gibi...). Tohumlu bitkiler 2 alt bölüme ayrılır: 1- Açık tohumlular (Kozalaklı bitkiler) :  Her zaman yeşil kalan, çoğu iğne yapraklı, ağaç ve çalılardan meydana gelen, çok yıllık bitkilerdir. Otsu formu yoktur. Tohum taslakları ovaryum tarafından örtülmemiştir. Erkek ve dişi organ genellikle farklı çiçeklerde bulunur. Çoğunda besi doku (endosperm) döllenme olmadan gelişir. Bunun için endosperm haploid (n) kromozomludur. Çenek sayısı değişkendir (Çam polikotildir). Çam, ardıç, ladin, göknar ve porsuk ağacı bu gruptandır. 2- Kapalı tohumlular : Tohumları meyve içerisinde bulunduğundan ovaryum tarafından örtülmüştür. Odunsu ve otsu çeşitleri vardır. Çok yıllık olanların bazıları kışın yaprağını döker, bazıları dökmez. Çenek sayısına göre tek çenekli ve çift çenekli diye iki sınıfa ayrılırlar. Tohum oluşurken çift döllenme görülür. Bunun için besin dokusu olan endosperm 3n kromozomludur. 

23 A) Tek çenekliler (Monokotiledonlar) : Tohumlarında bir çenek bulunur
A) Tek çenekliler (Monokotiledonlar) : Tohumlarında bir çenek bulunur. Çoğu tek yıllık otsu bitkilerdir. Tahılgiller ve zambakgiller, soğangiller, palmiyegiller iki önemli takımlardır. Buğday, Mısır, Lale, Muz, Soğan, Hurma ve birçok ot türü bu sınıf içinde yer alır. Hiçbirinin gövdesinde kambiyum bulunmaz. Bunu için boyları uzun, gövdeleri incedir. Yaprakları genellikle ince uzun, paralel damarlı, kökleri saçak kökdür. İletim demetleri ( damarlı) gövdede düzensiz dağılmıştır.  B) Çift çenekliler (Dikotiledonlar) : Tohumlarında iki çenek vardır. Gövdelerinde kambiyum halkaları bulunur (Çok yıllık olan türlerinde). Bu sayede iletim demetleri gövdeye düzenli olarak dizilmiştir. Bu sınıfa örnek olarak; Baklagiller, Gülgiller, Kabakgiller, Asmagiller gibi birçok takım örnek verilebilir. Kökler derine gider, yaprak yüzeyleri geniştir. 

24 Tohumsuz Bitkiler

25 a- Damarsız Tohumsuz Bitkiler:

26 b- Damarlı Tohumsuz Bitkiler:

27 Tohumlu Bitkiler

28 a- Açık Tohumlu Bitkiler:

29 b-Kapalı Tohumlu Bitkiler:

30 Animalia(Hayvanlar) 1.Omurgasız Hayvanlar 2.Omurgalı Hayvanlar
a-Süngerler b-Sölenterler(deniz anası) c-Solucanlar ı)Yassı Solucanlar(Planarya) ıı)Yuvarlak Solucanlar(Askaris) ııı)Halkalı Solucanlar(toprak solucanı) d-Yumuşakçalar(Salyangoz,Midye,Ahtapot) e-Eklembacaklılar ı)Kabuklular(yengeç) ıı)Örümcekler(örümcek,akrep) ııı)Çok Ayaklılar(çıyan) ıv)Böcekler f-Derisidikenliler(deniz kestanesi) 2.Omurgalı Hayvanlar a-İlkel Kordalılar b-Gelişmiş Kordalılar(Omurgalılar) *Soğuk kanlı hayvanlar: 1.Balıklar 2.Çift Yaşamlılar 3.Sürüngenler *Sıcak kanlı hayvanlar: 1.Kuşlar 2.Memeliler

31 1- Süngerler En basit yapılı hayvanlardır. Hem tatlı sularda hem de denizlerde yaşarlar. Hiçbir sistemleri yoktur. Hücreler arasında iş bölümü olmakla beraber, doku oluşumu yoktur. Üreme organları vücudun belli bir yerinde değildir. Organik ve inorganik maddelerden oluşan iskeletleri vardır. Vücutlarında por denilen delikler çoktur. 

32 2- Sölenterler : Vücudun ortasında bir boşluğa sahiptirler
2- Sölenterler : Vücudun ortasında bir boşluğa sahiptirler. Burası hem ağız, hem de anüs işini görür. Vücut dokusu iki hücre sırasından oluşmuştur. Dışarıdaki hücre sırasında canlıyı koruyan yakıcı kapsüller vardır. Örnek : Deniz anası, Hidra ve Mercan'lardır. Hidra'lar eşeyli ve tomurcuklanarak da eşeysiz ürerler. Deniz anaları ise Metagenez'le ürerler. 

33 3- Yassı solucanlar : Vücutları yassı ve uzundur
3- Yassı solucanlar : Vücutları yassı ve uzundur. Birçok türü parazit olup, insanlar ve hayvanlarda hastalık yaparlar. Sindirim sistemleri basittir. Ağız girişi, hem ağız, hem de anüs görevi görür. Hem erkek, hem  dişi organ aynı fertte bulunur (hemofrodit). Sinir sistemleri vardır. Karaciğer Kelebeği, Planaria ve Tenya'lar en tanınmış örnekleridir.  4- Yuvarlak solucanlar : Sindirim sistemlerinde ağız ve anüs ayrıdır. Çoğu bitki ve hayvanlarda parazit olup, bazıları su ve toprakta serbest olarak da yaşarlar. Kancalı kurt (Trişin) ve Bağırsak Kurdu (Ascaris) en çok bilinenleridir.  5- Halkalı solucanlar : Sindirim kanalı özel bölmelere ayrılmıştır. Kapalı dolaşım görülür. Hemofrodit olmalarına rağmen kendi kendilerini dölleyemezler. Deri solunumu yaparlar. Rejenerasyon (yenileme) yetenekleri çoktur. Toprak Solucanı ve Sülük en tanınmışlarıdır. 

34 6- Yumuşakçalar : Vücutları yumuşaktır. İskeletleri yoktur
6- Yumuşakçalar : Vücutları yumuşaktır. İskeletleri yoktur. Bazıları kabukludur. Solungaçlarıyla solunum yaparlar. Ahtapot, Midye, Salyangoz, İstiridye, Sümüklü Böcek ve Mürekkep Balığı örnek verilebilir. 

35 7- Kabuklular : Dış iskelete sahiptirler. Üyeleri eklemlidir
7- Kabuklular : Dış iskelete sahiptirler. Üyeleri eklemlidir. Tatlı su ve denizlerde yaşarlar. Bazıları mikroskopiktir (Dafnia ve Syklops). Bazı türleri besin değeri sebebiyle özel olarak üretilirler. Karides, Yengeç, ve İstakoz en bilinen çeşitleridir. 

36 8- Arachnit'ler : Örümcek, Akrep ve Kene'lerden oluşurlar
8- Arachnit'ler :  Örümcek, Akrep ve Kene'lerden oluşurlar. Dört çift ayakları vardır. Antenleri yoktur. Bir çoğu bezler içinde zehir taşır.  9- Çok ayaklılar : Vücut bölmeli olup her bölmede bir veya iki çift ayak bulunur. Çiyanlarda 30-40, Kırk ayakta ise 200 civarında ayak vardır.  10- Böcekler : En geniş hayvan grubudur. Çoğu karada yaşar. Vücutları baş, göğüs ve karın bölgelerine ayrılır. Genellikle üç çift bacak ve iki çift kanat bulundururlar. Dolaşım sistemleri açık olup, solunum organları trake'dir. Bazı türleri sosyal yaşar (Karıncalar, Arılar, Termitler gibi). Çekirge, Kelebek, Bit, Sinekler ve Yaprak Bitleri tanınmış diğer çeşitlerindendir. 

37 11- Derisi Dikenliler : Hepsi deniz hayvanları olup, vücutları dikenlidir. Açık dolaşım görülür. Solungaç, deri ve kese solunumu yaparlar. Hareketlerini diken şeklindeki çok sayıda ayakla yaparlar. Deniz Yıldızı, Deniz Kestanesi, ve Deniz Hıyarı örnek türlerdendir

38 2.Omurgalı Hayvanlar 2.Omurgalı Hayvanlar
Balıklar, kurbağalar, Sürüngenler, Kuşlar ve memeliler olmak üzere 5 önemli sınıfa ayrılırlar. Amfiyoksüs gibi birkaç hayvan türü ise ilkel kordalılar olarak adlandırılır. Bunlar denizlerde yaşar. Sadece sırt kısımlarında iskelet vardır. Omurgalıların genel özellikleri: * Omurgayla başlayan iç iskeleti vardır. * Sırtta sinir kordonu ve sinir ipi bulunur. * Dolaşımları kapalıdır. * En basit omurgalı Amfiyoksüs'dür. * Solunum organları yutak ile bağlantılıdır.

39 1) Balıklar : İskeletlerine göre, kemikli balıklar ve kıkırdaklı balıklar olmak üzere ikiye ayrılırlar. Solunum solungaçlarla yapılır. Üyeleri yüzgeç halinde olup, vücutları pulludur. Kalpleri iki odacıklı olup, vücutta temiz kan dolaşır. Dış dölleme ile ürerler. 2) Kurbağalar : Hem karada, hem suda yaşarlar. Bunun için iki yaşayışlılar (Amfibi) adını alırlar. Başkalaşım geçirirler. Larva döneminde solungaç, ergin döneminde ise akciğer ve deri solunumu yaparlar. Kalpleri 3 odacıklıdır. Vücutta karışık kan dolaşır. Soğuk kanlı hayvanlar olup, kış uykusuna yatarlar. Derilerinde, salgı ve zehir bezleri vardır. Kuyruklu kurbağalar (semenderler) ve kuyruksuz kurbağalar olarak iki gruba ayrılırlar.

40 3) Sürüngenler : Derileri pullu ve kurudur
3) Sürüngenler : Derileri pullu ve kurudur. Pullar birbirine yapışmış olup kopmaz. Deride salgı bezi bulunmaz. Akciğer solunumu yaparlar. Timsah hariç kalpleri 3 odacıklıdır. Hepsinin vücudunda karışık kan dolaşır. Soğuk kanlı hayvanlardır. Yılanlar, timsahlar, kaplumbağalar ve kertenkeleler olarak 4 takıma ayrılırlar.  4) Kuşlar : Vücut ısıları sabit olduğu için sıcak kanlıdırlar. Kalpleri 4 gözlüdür. Vücutta temiz kan dolaşır. Vücutları tüylü ve kanatlıdır. Akciğerleri iyi gelişmiş olup, hava keseleri vardır. Hatta bu keseler kemik içlerine doğru uzayarak hayvanın uçmasına yardımcı olur. Uçan ve uçamayan kuşlar diye ikiye ayrılırlar. Penguen, deve kuşu, kivi, tavus kuşu, papağan gibi enteresan örnekleri vardır.

41 5) Memeliler : Sıcak kanlıdırlar. Derileri genellikle kıllıdır
5) Memeliler : Sıcak kanlıdırlar. Derileri genellikle kıllıdır. Hepsi yavrularını sütle beslerler. Diyafram kası ve kulak kepçesi bulunur. Gagalı memeliler (Omitorenk), keseli memeliler (kanguru) ve plesentalı memeliler olarak üçe ayrılırlar. Yarasa, Fok, Yunus, Balina, Tavşan, Deve v.s. birer plesentalı memelidir. 

42 Omurgasız Hayvanlar Sölenterler: Solucanlar

43 d- Yumuşakçalar:

44 e- Eklembacaklılar:

45 Eklembacaklılar:

46 Eklembacaklılar:

47 Omurgalı Hayvanlar Balıklar:

48 Çift Yaşamlılar:

49 Sürüngenler:

50 Kuşlar:

51 Memeliler:

52 VİRÜSLER Canlılarla cansızlar arasında geçit teşkil ederler. Hücresel özellikleri olmadığından sınıflandırmada herhangi bir basamağa konulmazlar. Sitoplazma ve enzim sistemleri olmadığından zorunlu parazittirler. Üremeleri için konak hücreye ihtiyaçları vardır. Ribozomları yoktur, protein sentezleyemezler. Kalıtım molekülleri ya DNA ya RNA dır, ikisini birlikte bulunduramazlar. Canlı dışında kristalleşirler. Yönetici molekülleri zarla çevrili değildir.Yani Virüslerin yönetici molekülleri sitoplazmaya dağınık halde bulunmaktadır. Ayrıca mitokondri, kloroplast, endoplazmik retikulum gibi zarla çevrili organelleri de yoktur. Protein kılıf içerisinde bulunduklarından antibiyotik türü ilaçlardan etkilenmezler. Virüs kelime anlamı olarak zehir demektir. Virüsler ilk defa tütün yapraklarında oluşan mozaik hastalığı ile keşfedilmişlerdir. Hasta olan bir tütün bitkisi ezilerek porselen filtreden geçirilmiş ve böylece bakteriler ayrıştırılmıştır.. Filtreden süzülen bu sıvı sağlıklı yapraklara sürüldüğünde bu yaprakların da hastalandıkları görülmüştür. Bu da bakterilerden daha küçük ve daha basit yapılı bazı maddelerin hastalık etkeni olduğunu ortaya koymuştur.

53 Genom: Yönetici molekül DNA veya RNA olabilir. Çoğalmayı kontrol eder
Genom: Yönetici molekül DNA veya RNA olabilir. Çoğalmayı kontrol eder. * Protein kılıf: Genetik materyali korur. * Hücre zan, organeller, sitoplazma ve çekirdek gibi yapıları yoktur. * Enzimleri yoktur. Bu yüzden mecburi hücre içi parazitlerdir. * Hücre içinde canlı, hücre dışında ise cansızdırlar. Virüsler kalıtım maddesi taşıdıkları ve konak hücrede çoğalabildikleri için canlılık özelliği gösterirler. Fakat hücre dışında cansızların özelliği olan kristallenmeyi gerçekleştirdikleri ve uzun yıllar cansız gibi davrana-bildikleri için cansızlık özelliği gösterirler. * Virüsler antibiyotiklerden etkilenmezler. Öldürülmeleri ancak radyasyon, yüksek sıcaklık, kurutma gibi fiziksel ve kimyasal yollarla olur Çok küçük mikroorganizmalardır. Uzun süre bilim adamlarının dikkatini çekmemiştir. Meydana getirdiği hastalıklar hep bakterilerden bilinmiştir. Elektron mikroskobunun bulunmasıyla ancak virüslerin farkına varılmıştır.

54 Yapılarından dolayı ve hücre içerisinde bulunduklarından antibiyotik türü ilaçlardan etkilenmezler. Bakteriyofaj: Bakteri yiyen virüslere denir. En dışta kapsid denen protein kılıfları ve kuyrukları bulunur. Kalıtım maddesi DNA dır.

55

56 KOLONİLER Koloniler bir hücrelilerle çok hücreliler arasında geçit teşkil ederler Pandorina(16 hücre) Eudorina(32 hücre) Volvoks( hücre) Volvoks un hücreleri özelleşmiş olup aralarında iş bölümü vardır.

57 PANDORİNA:. Tatlı sularda yaşarlar
PANDORİNA: Tatlı sularda yaşarlar. 16 kamçılı algin oluşturduğu topluluktur. Bir hücre koloniden ayrıldığında bağımsız yaşayabilir. Tüm hücreler yapı ve görev yönünden aynıdır. Özelleşme yoktur. Bütün bireyler uyum içinde kamçı sallayarak koloniyi hareket ettirirler. Ön ve arka kavramı yoktur.

58 EUDORİNA :. 32 kamçılı algden oluşur. Koloni öne doğru hareket eder
EUDORİNA : 32 kamçılı algden oluşur. Koloni öne doğru hareket eder. Ön ve arka kavramı vardır. Öndeki hücreler arkadakilerden daha küçüktür.

59 VOLVOX : En gelişmiş hücre kolonisidir
VOLVOX : En gelişmiş hücre kolonisidir. Bir hücrelilikten çok hücreliliğe geçiş formu kabul edilir. Hücreler arasında gerçek anlamda iş bölümü ve özelleşme vardır. Binlerce kamçılı algden oluşmuştur.

60 VOLVOX KOLONİSİNİN ÖZELLİKLERİ
—Öndeki göz benekleri arkadakilere göre gelişmiştir. —Binlerce bireyin kamçısı belli bir ritme göre uyum içinde hareket eder. — Üreme olayı arkadaki büyük hücrelerce yürütülür. Diğer hücreler üreme yeteneğini kaybetmiştir. İlk kez ceset bırakarak ölüm olayı volvoks kolonisinde başlar. —Üreme eşeyli veya eşeysiz olarak gerçekleşir. — Üreme minyatür(küçük) kolonilerin serbest kalması ile sona erer. — Bir hücre koloniden ayrıldıktan sonra yaşamını bağımsız sürdürebilir. — Volvoks kolonisi yüksek yapılı canlıların embriyonik gelişiminde görülen BLASTULA evresinde kalmıştır. Bu aşamada sona erer.


"CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI VE MİKROORGANİZMALAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları