Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Dil-Konuşma Güçlüğü Nedir - Ne Yapılabilir
Adapazarı Rehberlik ve Araştırma Merkezi
2
Bu sunumun amacı: Dil ve konuşma güçlüğünü ana hatlarıyla tanımlayıp okullarda dil konuşma güçlüğü yaşayan öğrencilerin öğretmenler tarafından doğru tanımlanması sağlamak ve artikülasyon bozukluğu olan öğrencilere yönelik okul içersinde alınabilecek önlemler konusunda öğretmenlerimize yardımcı olmaya çalışmaktadır.
3
Dil ve konuşma sorunlarının son derece yaygın olmasından ve erken dönem dil ve iletişim sorunlarının genel gelişimi olumsuz olarak etkileyeceğinden erken tanılama ve eğitim son derece önemlidir. Ayrıca erken dönem iletişim sorunlarının giderilmesi ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek akademik başarısızlık ve duygusal sorunların da önüne geçebilmekte ya da en azından hafifletebilmektedir
4
Dünya sağlık örgütünün verileri dikkate alındığında, özür gurupları içersinde en yüksek oranı dil ve konuşma güçlüğü yaşayan çocuklar oluşturmaktadır. Başbakanlık özürlüler idaresi ve devlet istatistik enstitüsünün birlikte yürüttükleri araştırmada ülkemizde engelli çocuk oranının olduğu ifade edilmektedir. Dil konuşma güçlüğü olan ve yaşları 0–18 yaş arasında olan çocuklar bu oranın 3,5 ini oluşturmaktadır.
5
Konuşma dilin sözlü anlatımı olup kişinin kendisi ve çevresiyle dengeli ilişkiler kurma ve sürdürmesine yarayan, geleneksel sesli sembollerin yer aldığı ve tüm bedensel tepkiye dayalı bir iletişim dizgesidir. Konuşma için özel tek bir organ yoktur. Konuşma birçok organın birlikte eşgüdüm içersinde çalışmasıyla oluşan bir iletişim sürecidir ve zamanla otomatik duruma gelir. İnsanın sonradan kazandığı, öğrendiği bir beceridir. Bu öğrenme genellikle taklit yoluyla olur. Bu nedenle çocuklar genellikle yakınlarından ve özellikle annelerinden konuşmayı öğrenirler.
6
Konuşma; Düşünleri ifade etme aracı olarak kullandığımız sembolik bir araç olan sözel dilin, akciğerden gelen havanın boğaz, ağız ve burun yolunda şekillenmesi sonucunda oluşan seslere dönüştürülerek karşımızdaki insan(lar)ın kulakları tarafından alabilecekleri bir biçime dönüştürülmesi işlemidir. Dil ve konuşma güçlüğü; Dil gelişiminde beklenen aşamalarda gecikmeler olması, konuşmanın dikkati konuşana çekecek kadar normalden farklılık göstermesi ve iletişimin bozulduğu, koptuğu durumlardır. Konuşma bozukluklarında konuşmanın akışında, ritminde, tizliğinde, sesbilimlerinin çıkarılışında ve anlaşılmasında bozukluk görülebilir.
7
Dil konuşma güçlüğü nedenleri;
Yapısal nedenler: Konuşma bozukluklarının bazıları; konuşma organlarının yeteri kadar işlevsel olmamasından ve bazı yetersizliklerden kaynaklanır. Örneğin; dudak damak yarıklığı, diş problemleri, dilaltı bağının uzun olması, çene kasları, sinir sistemi zedelenmeleri (CP) , görme ve işitme yetersizliği, zihinsel yetersizlik… Vb Sosyal ve Psikolojik Nedenler: Bazen konuşma bozukluklarında, konuşma organları normal gelişimde olduğu halde konuşma görevlerini gereği gibi yapamamaktadırlar. Bunun nedenleri arasında; evde konuşulan dilin niteliğinin bozuk olması, yabancı dil kullanılması, model olacak kişilerin azlığı, uyaran yetersizliği, yanlış öğrenmeler ve alışkanlıklar, aile içi şiddetli çatışmalar, uyum problemleri, içe kapanıklık, ekonomik ve göç sorunları… Vb
8
Dil ve Konuşma Güçlüğü Türleri:
Gecikmiş Konuşma: Çocuğun bebeklik döneminde geçirmesi gereken konuşma evrelerinden birine takılması veya o aşamalardan birine geri dönüşü sonucunda oluşan, takvim yaşı ile konuşma gelişimi arasındaki ciddi farkla ifade edilebilir. Gecikmiş konuşmada hiç konuşmama veya sözcük darcığının birkaç kelimeden oluşması, ifade güçlüğü, anlamlı cümleler kuramama… Vb özellikler görülebilir. Gecikmiş konuşma genellikle zihinsel ve işitme yetersizlikleri, ciddi sağlık problemleri ve şiddetli aile içi çatışmalarla beraber görülür. Ke-ke-me-lik : Kişinin tekrar kekeleme endişesi ile konuşma sesi, hece, sözcük ve deyimlerde irkilme, duraklama, uzatma, patlama, tekrarlama ve bazen bunların yanında bir takım el, kol, yüz ve vücut hareketlerinin de eşlik ettiği, konuşmanın ritim ve akıcılığında meydana gelen bozukluktur. Çoğunlukla genetik yatkınlık ve/veya psikolojik ve sosyal travmalar sonucunda oluşur.
9
Artikülasyon bozukluğu:
Artikülasyon: Konuşma seslerini çıkarma işlemine denir. Artikülasyon bozukluğu: Konuşma seslerinin çıkarılış yeri, biçimi, hızı, zamanlaması ve basıncının hatalı üretimine dayalı sorunlar. Örneğin kaş yerine kaç, kız yerine kıs, resim yerine yesim, balık yerine bayık, … Vb Not: Artikülasyon bozukluğunda bir sesin hiçbir kelimede kullanılamaması söz konusudur. Fonoloji bozukluğu: Konuşma temelini oluşturan dil kurallarına ait bilgiyi – ses bilgisini – edinme güçlüğüdür. Fonolojik bozuklukta ses birimlerin doğru motor devinimi yoluyla artikülasyonu üretim yönünden bozuk değildir. Ses birimlerin dil kullanımına uygun dizilememesi söz konusudur. Örneğin çocuk: Çiçek kelimesini doğru söyleyebiliyorken( Ç sesi başta ve ortada) saç yerine saş, havuç yerine havuş diyor. Burada ‘Ç’ sesi sadece kelime sonunda söylenememektedir. Not: artikülasyon bozukluğu ve fonetik bozukluk, konuşma bozuklukları içersinde en sık rastlanan iki bozukluktur.
10
Artikülasyon bozukluğu ve fonetik bozukluk yaşayan öğrencilerin öğretmenlerine (okul içersinde yapılabilecekler konusunda) öneriler: * Çocuktaki bozukluk türünün doğru tespit edilmesi ve bozuk olan seslerin belirlenmesi gerekir. Öğretmen bu tespitler için rehberlik araştırma merkezi dil ve konuşma güçlüğü biriminden yardım alabilir. * Organik – biyolojik nedenlere bağlı konuşma bozukluklarında, çocuk gerekli tıbbi müdahaleler için sağlık kuruluşlarına yönlendirilmelidir. * Öğrenci ile birebir konuşup bozuk olan seslerin ona fark ettirilmesi ve yapılacak çalışmalardan öğrenciyi haberdar edip, çalışma programını beraber hazırlamak bozukluğun giderilmesi için yaralıdır. * Bozukluğu giderilmesinde; dil, dudak, çene, yanak kaslarını geliştirme ve nefes egzersizleri uygulanabilir
11
a.-Dil egzersizleri: Dili hızlı bir şekilde sağa sola hareket ettirme,
—Dili burna ve çeneye doğru uzatma, b.-Dudak egzersizleri: İki dudağı ağız içine alma, - Ruj dağıtır gibi dudakları birbirine sürtme, c.- Yanak egzersizleri: İki yanağı aynı anda şişirme, —Dil ile sağ ve sol yanağı şişirme, d.-Çene egzersizleri: Çeneyi sağa sola hareket ettirme, —Çeneyi gergin tutup ağız açma- kapama e.-Nefes egzersizleri: Mum söndürme, —Balon şişirme, üflemeli bir enstrüman çalma… Not: Burada verilen egzersizler örnek egzersizlerdir. Her konuşma bozukluğu olan bireylere bu egzersizlerin uygulanması uygun olmayabilir. Egzersiz programının ayrıntılarını ve uygulama şekillerini merkezimizden sağlayabilirsiniz.
12
* Bozuk olan sesin orijinal halini çocuğun duyabilmesi ve hafızasında yer edinmesi için doğadan yansıma sesler kullanılabilir. ( örneğin : ‘G’ sesini çıkaramayan çocuğa, ilk olarak ^ gı gı gı ^ sesi verilir ardından tavuk nasıl ses çıkarır diye sorularak ^ gıt gıt gıdak ^ söylenebilir.) * Tespit edilen bozukluk konuşma terapisi gerektirmeyecek düzeyde hafifse yani öğrencinin konuşmasının anlaşılabilirlik düzeyi yüksekse bozuk olan ses veya seslere yönelik egzersiz programları hazırlanabilir. ( bozuk sesin hece başında, ortasında, sonunda kelime ve cümle içerisindeki kullanımlarını kapsayacak egzersiz programları)
13
* İyi bir dinleyici olunuz, konuşma bozukluğu olan çocukları dinlemek ve sınıfta dinlenilmesini sağlamak eğitimleri açısından önemlidir. * Çocukların konuşmasını sağlayınız. Sınıf içinde ve dışında kasıtlı durumlar oluşturarak çocuğun konuşturulmaya çalışılması yararlıdır. Çünkü çoğu zaman bu çocuklarda çekingenlik sorunu vardır ve kendileri iletişim başlatamazlar. Bu konuşturma çabasında çocuğun iyi olduğu alanlarda konuşturulması önemlidir. * Çocuğa iyi bir model olun; öğretmen konuşma tarzı, tonu ve dili etkili kullanma becerisi ile öğrenciye iyi bir örnektir. * Çocuğun konuşması ile asla alay etmeyin; bu durum çocuğun sosyal olarak içe kapanmasına ve diğer öğrencilerin alay etme davranışı sergilemesine neden olur. * Sabırlı olun; konuşma bozukluklarının sağaltımı çoğunlukla uzun zaman alır. * Öğrencinin yanlış söylediği kelimelerin doğrusunu söyleyin ve çocuğun tekrarlamasını isteyin.(bu süreci sevenlikle yapmak önemlidir). Öğrenci bir iki seferde doğru telaffuzu yapamazsa ısrarcı olmayın. * Okuma parçaları okutulabilir veya öğretmen kendisi okuyarak, çocuğun bozukluk gösterdiği sesi bilerek çocuk gibi okur ve öğrenciden hatalı okumaları bulmasını isteyebilir.
14
Topbaş, S.S. (2005). Dil ve Kavram Gelişimi. Ankara: Kök Yayıncılık
* Çalışmalarda okul psikolojik danışmanı ve aile ile iş birliği sağlanması, çalışmalar hakkında bilgi verilerek onların da yardımlarının alınması iyileştirme sürecini hızlandırır. * Konuşma bozukluğu olan çocuğa sınıf içerisinde çeşitli sorumluluklar verilerek, çocukta öz-güveninin gelişmesi sağlanabilir. Not: Unutulmaması gereken bir nokta; konuşma terapistliği bir uzmanlık alanıdır; psikolojik danışman veya sınıf öğretmeni sınırlı seviyede çalışmalar yapabilir, ileri düzey konuşma bozukluğu olan çocukların uzmanlara yönlendirilmesi önemlidir. Kaynakça: Topbaş, S.S. (2005). Dil ve Kavram Gelişimi. Ankara: Kök Yayıncılık Topbaş, S.S. (2005). Sesletim Sesbilgisi Testi Kullanım Yönergesi. Ankara:4.Akşam Sanat Okulu Matbaası Özgür, İ.(2004). Engelli Çocuklar ve Eğitimi Özel Eğitim. Adana: Karahan Kitapevi Enç, M., Doğan, Ç.,Özsoy,Y.(1987). Özel Eğitime Giriş. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi Bilir, Ş. (1986). Özürlü Çocuklar ve Eğitimleri. Ankara: Ayyıldız Matbaası Karatepe, H. (2003). Okul Öncesi Dönemde Konuşma Bozukluğu Olan Çocuklar. Ankara: Karatepe Yayınları Toğram, B. Dil ve İletişim Becerilerinin Öğretiminde Kullanılan Yaklaşımlar
15
Adapazarı Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü
KATKI VE İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİZ Adapazarı Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.