Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

YÖNT 101 – İŞLETMEYE GİRİŞ I

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "YÖNT 101 – İŞLETMEYE GİRİŞ I"— Sunum transkripti:

1 YÖNT 101 – İŞLETMEYE GİRİŞ I
İŞLETMENİN TEMEL FONKSİYONU: YÖNETİM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I, NEVİN SEYYAH

2 TEMEL KAVRAMLAR: YÖNETİM: amaçların etkili ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesi için bir insan grubunda işbirliği ve eşgüdümleme sağlamaya yönelik olarak sürdürülen çalışmaların tümünü ifade etmektedir. YÖNETİM: işletmenin elindeki kaynaklarını (doğal kaynaklar, insan kaynağı, sermaye, hammadde, makine) planlayarak, örgütleyerek, yürüterek, koordine ve kontrol ederek, etkili ve verimli bir şekilde kullanması suretiyle amaçlarını gerçekleştirmesi sürecidir. YÖNETİCİ: karı ve riski başkalarına ait olmak üzere mal veya hizmet için üretim unsurlarının alımını yapan veya yaptıran, bunları belli ihtiyaçları doyurmak amacına yönelten, işletmeyi girişimci adına çalıştırma sorumluluğu olan kimsedir.

3 TEMEL KAVRAMLAR: PROFESYONEL YÖNETİCİ: yönetim işini bir meslek olarak yapan kişidir ve işletmenin sahibi haline gelmeden girişimcinin yaptığı her işi yapan ve bu hizmetleri karşılığında aylık alan kimselerdir. Etkinliği ve verimliliği gözetlemelidir, İnsancıl davranış içinde olmalıdır, Eşitlikçi, açık ve güvenilir olmalıdır, Esnek olmalı ve gizliliğe özen göstermelidir, Kendini ve çalışanlarını örgütü ile bütünleştirebilmelidir.

4 TEMEL KAVRAMLAR: Yönetici terimi ve kavramı yerine kullanılan başlıca kavramlar şunlardır: Lider (Önder), Koç (Coach-Öğretici), Mentor (Koruyucu, Hami, Himaye eden), Kolaylaştırıcı (Facilitator), Mümkün Kılıcı (Enabler), Destekleyici (Sponsor).

5 TEMEL KAVRAMLAR: YÖNETİCİ BECERİLERİ:
Yöneticilerin örgüt içinde başarılı olabilmek için bazı becerilere sahip olmaları gerekir. Bu beceriler: Kavramsal Beceri İnsan İlişkileri Teknik Beceri

6 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
KLASİK (GELENEKSEL) YÖNETİM TEORİSİ: Verimlilik çözümleri ve işletmeler için getirilen yönetsel öneriler yönetim tarihçileri tarafından klasik yönetim kuramı olarak ele alınmıştır. Bu kuramın 3 önemli ismi Taylor, Fayol ve Weber’dir. Klasik örgüt kuramının ilk ayağı olan bilimsel yönetim yaklaşımı, 1900’lerin başında Frederick Winslow Taylor ( ) tarafından geliştirilmiştir. Taylor, işleri en küçük bileşenlerine ayırmış, hareket ve zaman etütleriyle her işin standartlarını belirlemiş, iş bölümü ve uzmanlaşma kavramları üzerinde durmuş, ustabaşı ile çalışan ayrımını netleştirmiş, performansa dayalı ücret sistemini geliştirmiş ve ergonomi üzerinde çalışmalar yapmıştır.

7 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Kuramın ikinci ayağı yönetsel teori, Fransız mühendis Henry Fayol ( ) tarafından ortaya atılmıştır. Fayol, yönetimin evrensel ilkelerini, yönetimin süreçlerini ve yöneticinin sahip olması gereken özellikleri belirlemiştir. Kuramın üçüncü ve son ayağı olan bürokrasi modeli ise Alman iktisatçı ve sosyolog Max Weber ( ) tarafından geliştirilmiştir. Weber, örgütlerde hukuki yetkiyi, denetlenebilirliği, otoritenin iş ile sınırlılığını, tüm karar ve işlemlerin yazılılığını getirmiştir.

8 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Klasik yaklaşımın odaklandığı 3 temel konu vardır. Odaklanılan konular aşağıda belirtilmiştir: Örgütün sahip olduğu kaynakların daha etkin bir şekilde kontrol edilip kullanılmasını sağlamak. Genel örgüt ilkeleri oluşturmak. En iyi örgütsel yapıyı oluşturmak.

9 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
BİLİMSEL YÖNETİM YAKLAŞIMI: Öncülüğünü Frederick Taylor’un yaptığı; Henry Gannt, Frank ve Lillian Gilbert, Harrington Emerson, gibi araştırmacı ve yazarların da katkıda bulunduğu bu yaklaşımda, yönetim fonksiyon ve ilkeleri ile tek bir yönetim teorisine ulaşmaya çalışılmaktadır. Taylor’un dikkatini işletmelerdeki düzensizlik, kötü yönetim ve özellikle israf ve kayıplar dikkatini çekmiştir.

10 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Bilimsel yönetimin temelleri 4 genel ilkede toplanmıştır. En iyi tek yol, İşgörenlerin bilimsel yöntemlerle seçilmesi, Finansal güdüleme araçları, İşbölümü. Bu anlayışın sonucu olarak zaman etüdü, iş ekonomisi, teşvikli ücret sistemleri, iş standartları ve çalışmalar yaygın hale gelmiştir.

11 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMI: Bu yaklaşımın öncüsü Henry Fayol, örgüt tasarımı, örgütün ve yönetimin fonksiyonları ve yönetim ilkeleri açısından yönetime yukarıdan bakarak üst kademe yönetim birimini geliştirmeye çaba sarf etmiştir. Fayol’a göre, teknik, ticari, finansal, muhasebe, güvenlik olmak üzere gruplandırılan işletme faaliyetlerinden biri de yönetim faaliyetidir. Fayol’a göre yönetim faaliyeti bir süreç olup; planlama, organize etme, yürütme, koordinasyon ve kontrol fonksiyonlarından oluşmaktadır.

12 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
İleriyi Görme (Planlama) Örgütleme (Organize Etme) Kumanda Etme (Yürütme) Koordinasyon Kontrol Henry Fayol’a göre yönetim ilkeleri aşağıda belirtilmiştir: İşbölümü Departmanlaşma Emir-komuta birliği Hiyerarşik Yapı Kontrol Alanı Yetki ve Sorumluluk Denkliği

13 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
3 tür yetki vardır.: Hiyerarşik Yetki (Komuta yetkisi) Kurmay Yetki Fonksiyonel Yetki Amaç Birliği, Yetki Devri.

14 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
BÜROKRASİ YAKLAŞIMI: Bürokrasi, belli bir örgütlenme ve yönetim biçimi olup 1900’lerin başında E.M. Weber tarafından geliştirilmiştir. Modelin özellikleri: Biçimsel yetki ve görevler, kanun, kaide ve yönetsel kararlarla önceden tespit edilmiştir. Görev ve yetkiler, bir hiyerarşi ve makamlar sistemi oluşturacak biçimde düzenlenmiştir. Astlar, üstlerin emirlerine işgal ettikleri makamın temsil ettiği gayrı şahsi ve yasal yetkiye dayandığı için uyarlar. İlişkiler ve haberleşme yazılı olarak yürütülür ve bütün bu yazılı evrak örgütün kalem teşkilatında toplanır. Görevlere, özel eğitim görmüş memurlar atanır. Görevler, önceden belirlenmiş, öğrenilmiş ve öğretilebilen genel kaidelere uygun biçimde yürütülür. Örgütün özgürlüğünün korunması için, örgütsel kaynaklar dış denetimden uzak tutulur.

15 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
NEOKLASİK (DAVRANIŞSAL) YÖNETİM TEORİSİ: Özellikle yılları arasında Elton Mayo ve arkadaşları tarafından Western Electric Fabrikaların’nda gerçekleştirilen Hawthorne Araştırmaları, bu kuramın temel taşını oluşturmuştur. Aydınlatma, havalandırma, ısıtma, molalar ve verimlilik arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar, sürpriz sonuçlara ulaşmıştır.

16 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Çalışan davranışlarında sosyal ihtiyaçların rolü önemlidir, Çalışanlar her zaman rasyonel hareket etmez. Örgüt, teknik değil sosyal bir sistemdir. Örgütte biçimsel olmayan gruplar vardır. Gruplar, insanın alışkanlıklarını, değer yargılarını ve amaçlarını etkiler. Yöneticiler baskıcı değil destekleyici, yol gösterici olursa verimlilik artar.

17 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Neoklasik teorinin iş hayatına getirdiği yenilikler ve çözüm önerileri: İş genişletme, İş zenginleştirme, Rotasyon, Kararlara katılım, Adem-i merkeziyet, Biçimsel olmayan grupların örgüt yararına kullanımı. Neoklasik yönetim teorisi insan ilişkileri yaklaşımı ve klasik yönetim düşüncesinin karışımından oluşan bir düşünce sistemidir.

18 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Hawthorne Araştırmaları temelde klasik yaklaşımın iki ana yaklaşımını sınamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu yaklaşımlar: İş yerinin fiziksel şartlarıyla çalışanların verimi arasında olumlu bir ilişki vardır. İnsan en yüksek düzeyde kazanç elde etmek ister. Ona en yüksek kazancı sağlayacak bir yönetim kurulmalı ve birey dışarıdan yönetilmelidir. Hawthorne Araştırmaları’nda ışıklandırma, dinlenme araları, daha kısa çalışma süreleri gibi konularla verimlilik arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılmıştır.

19 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Hawthorne Araştırmaları’nın Çalışan Kişilerle İlgili Bulguları: Çalışanların çalışma arkadaşları tarafından kabul edilme, takdir ihtiyacının maddi ödüller kadar, hatta daha önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çalışanların ait oldukları gruplar içinde çalışma arkadaşlarıyla rekabet etmek istemediğini, grup baskısından çekindiğini göstermiştir. Hawthorne Araştırmaları’nın Örgütlerle İlgili Bulguları: Araştırma bulguları örgütlerin kısımları arasında karşılıklı bağımlılık bulunan sosyal bir sistem olduğunu göstermiştir.

20 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
McGergor’un X-Y Teorisi: Bu teoriye göre, yöneticilerin davranışları ile insanları nasıl algıladıkları arasında doğru orantı vardır. X tipi yöneticilere göre; insanlar çalışmaktan hoşlanmaz, sorumluluktan kaçar dolayısıyla işi yapmaları için bunları zorlamak, sıkı bir şekilde kontrol etmek ve cezalandırmak gerekir. Y tipi yöneticilere göre ise, çalışanlar tembel değildir, gerekli ortam oluşturulduğu takdirde çalışma zevk haline getirilebilir, sorumluluktan kaçmaz ve öğrenme eğilimi gösterir, insan kendini kontrol edip yöneterek örgütün amaçlarına katkıda bulunabilir. Dolayısıyla Y tipi yönetici danışmacıdır, motivasyon sağlar, sıkı kontrolden kaçınır.

21 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Likert Sistem 1 – Sistem 4 Modeli: Bir yöneticinin davranışlarını bir uçta sistem 1 (istismarcı demokratik), sistem 2 (yardımsever otokratik), sistem 3 (katılımcı), sistem 4 (demokratik) olmak üzere gruplamak mümkündür. Chris Argyris Olgun ve Olgun Olmayan Kişi Modeli: Modele göre, olgun olmayan kişi pasif, bağımlılık taraftarı iken; olgun kişi aktif, bağımsızlık yanlısı ve uzun vadeli bakış açısına sahip olma özelliklerini taşır.

22 YÖNETİM BİLİMİNİN DOĞUŞU VE TARİHSEL GELİŞİMİ
MODERN (ÇAĞDAŞ) YÖNETİM TEORİSİ: Modern yönetim yaklaşımı sistem ve durumsallık yaklaşımları olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Sistem Yaklaşımı: bilimsel disiplin olmaktan ziyade, olaylara ve durumlara bakış tarzı olup; yönetim olaylarını başka olay ve dış çevre şartlarıyla ilişkili olarak incelemekte kullanılır. Durumsallık (Koşulsallık) Yaklaşımı: her yerde ve koşulda geçerli olan bir örgüt yapısının olmadığını, örgütle ilgili her şeyin durum ve koşullara bağlı olduğunu vurgular.

23 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ: Toplam kalite yönetimini oluşturan temel ilkeler aşağıda sıralanmıştır: Müşteri odaklı olmak (İç müşteri-Dış müşteri), Önce insan anlayışı, Tam katılım, Sürekli gelişme ve iyileştirme (KAIZEN), Liderlik. ÖZ YETENEK: Bir işletmeyi diğer işletmelerden ayıran, rakipler tarafından kolayca taklit edilemeyen, bilgi, beceri, yetenektir.

24 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
DIŞ KAYNAK KULLANIMI (OUTSOURCING): Örgütün her işi kendisinin yapması yerine, asıl faaliyet alanı dışındaki işleri, bu işlerde uzmanlaşmış olan başka örgütlere yaptırmasıdır. Dış kaynak kullanımının örgüte sağladığı yararlar; maliyetlerin düşürülmesi, kaynakların daha etkin kullanılması, örgüt yapısını küçülterek daha esnek ve hızlı hareket edebilir hale gelmesi sıralanabilir. ŞEBEKE ÖRGÜTLER: Ortak girişim (joint venture) ve dış kaynak kullanımının bir sonucu olup bir ürün için gerekli kaynak ve faaliyetlerin tek bir örgütün bünyesinde toplanması yerine, farklı örgütlere dağıtılmasıdır.

25 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
DEĞİŞİM MÜHENDİSLİĞİ (Reengineering): Değişim mühendisliği, örgütte tüm iş yapma tarzı ve süreçlerinin kökten gözden geçirilip değiştirilmesidir. KIYASLAMA (Benchmarking): Kıyaslama, hızla değişen rekabet koşullarında kaliteyi sağlamak, süreçleri iyileştirmek, müşteri memnuniyetini, işletme performansını ve rekabet edebilme gücünü artırmak için öğrenmenin ve gelişmenin sonsuz süreçler olduğunun bilincine varıp, diğer örgütlerle kıyaslamak suretiyle, taklide yer vermeden, yaratıcılık katarak en iyi uygulamaları uyarlamaktır.

26 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
KÜÇÜLME (Downsizing): Küçülme, bir örgütün verimlilik ve/veya etkinliğini artırmak için bilinçli olarak, kalıcı bir biçimde personel azaltmaya başvurmasıdır. ÖĞRENEN ÖRGÜTLER: Öğrenen örgüt ortamı, kişilerin kendi gerçeklerini ve geleceklerini nasıl yaratacaklarını ve değiştirebileceklerini keşfettikleri bir yerdir. Temelde bir zihniyet değişikliği gerçekleştirmeye yarayan ilkelere (sistem düşüncesi, bireysel ustalık, zihinsel modeller, ortak vizyon, ekip halinde öğrenme) gereksinim duyulmaktadır.

27 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
KRİZ YÖNETİMİ: Kriz, zorunlu ve plansız bir değişimin ortaya çıkarmış olduğu baskı durumu ve bu durumdan çıkmak için insanların bir denge arayışı için gerilimi girmesi ile ilgilidir. Genel anlamı itibariyle kriz, istikrarsız, düzenleme gerektiren bir durumdur. Kriz dönemlerinin en belirgin özelliği belirsizliktir. Krizin dikkat çeken 3 temel özelliği tehdit, zaman baskısı ve sürpriz olarak sıralanmaktadır. İşletmelerde krizlere neden olan faktörler: İşletme Dışı Çevre Faktörleri, İşletme İçi Faktörler, Kriz yönetimi, kriz durumunu ortadan kaldırmak için planlı, sistematik ve rasyonel bir şekilde uygulanan faaliyetler topluluğudur.

28 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
PERSONELİ GÜÇLENDİRME: çalışanın bilgi, beceri, yetki ve önceden belirlenmiş sınırlar içinde karar verme, hareket etme isteğinin bulunması durumudur. KURUMSAL YÖNETİM: örgütün yönlendirildiği ve kontrol edildiği sistem olarak tanımlanabilir ve esasen örgüt yönetimi; yönetim kurulu, hissedarları ve diğer çıkar grupları arasındaki ilişkiler dizisini kapsar. Kurumsal yönetimin ilkeleri şunlardır: Şeffaflık Hesap Verebilirlik Sorumluluk Adaletlilik

29 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
YALIN YÖNETİM: daha iyi,daha hızlı ve daha ucuz; daha az mekana, buluşa ve çalışma saatine ihtiyaç duyan; israflı uygulamaları ortadan kaldıran bir sistemdir. Yalın Organizasyonlar, yapısında hiçbir gereksiz unsur taşımayan ve hata, maliyet, stok, işçilik, geliştirme süreci, üretim alanı, fire, müşteri memnuniyetsizliği, gibi unsurların en aza indirgendiği yapılardır. Yalın Düşünce, Japon kültürünü temel alarak gelişen, müşteri odaklı değeri temel alan ve israflardan kurtularak sürekli daha iyiye ulaşma çabasıdır.

30 ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL KAVRAMLAR, YAKLAŞIMLAR VE UYGULAMALAR
Japon usulü yönetimi diğer yönetim uygulamalarından ayıran şey, ömür boyu iş güvencesidir. Japon toplumunda kişiler topluma yararlı olabildikleri ölçüde değer kazanabilmektedir. Yalın düşüncede önemli unsurlar şunlardır: Saygı, Ekip çalışması, Kaizen, Genchi Gembutsu, Zorlama.

31 YÖNETİMİN İŞLEVLERİ (FONKSİYONLARI)
Fayol yönetim işlevlerini; planlama, örgütleme, kaynakları bir araya getirme, yön verme, kontrol şeklinde gruplandırmıştır. Çağdaş yönetim kuramcıları Fayol’ün gruplamasında birtakım değişiklikler yaparak, yönetim işlevlerini şu şekilde ele almıştır: Planlama Organize Etme (örgütleme) Yürütme Koordinasyon (eşgüdümleme) Kontrol.

32 Planlama İşlevi: Plan, planlama süreci içerisinde amaçlara varmak için ne yapılması gerektiğini belirten araçtır. Planlama, önceden ne yapılacağına, nasıl yapılacağına, neden, ne zaman ve nerede yapılacağına ve bunları kimin yapacağına karar vermektir. Planlama bir süreci, plan ise bir sonucu ifade eder. Planlama işlevinde bilgi toplama, analiz yapma, varsayımların kurulması, tahmin ve öngörülerin yapılması, seçeneklerin belirlenmesi, karar verme gibi konular ön plana çıkmaktadır.

33 Planlama İşlevi: Planlamanın Özellikleri:
Planlama kaynakların verimli bir biçimde kullanılmasını sağlar, Planlama bir seçim ve karar sürecidir, Planlama geleceğe dönük bir süreçtir, Plan esnek ve dinamiktir. Planlama, yöneticiler arasında düzenli bir haberleşme ve koordinasyon sağlar; en iyi kararları almaya ve uygulamaya yöneltir; yetki devrini kolaylaştırır.

34 Planlama Süreci: Planlama süreci 4 aşamadan oluşmaktadır:
Misyon açıklamaları ve vizyon Amaç ve hedeflerin belirlenmesi Amaçlara ulaştıracak alternatif yolların belirlenmesi Alternatifler arasından seçim yapma.

35 Planlama Süreci: Misyon açıklamaları ve vizyon:
Misyon, örgütün yaptığı işin tanımını ve örgütü aynı işi yapan diğer örgütlerden ayıran özellikleri kapsar. Örgütün iş felsefesi; örgütün iş felsefesi, işe yaklaşım biçimi, iş değerleri, müşteriye yaklaşım ve vermek istediği imaj belirtilir. Vizyon, mevcut gerçekler ile gelecekte beklenen koşulları birleştirerek, örgüt için arzu edilen bir gelecek imajı yaratmak şeklinde tanımlanmaktadır.

36 Planlama Süreci: Amaç ve hedeflerin belirlenmesi:
Amaç, belli bir sürede örgütün ulaşmak istediği sonucu ifade eder. Hedef, ise ölçülebilir, zaman boyutuna sahip olan, gerçekçi ve aksiyona işaret eden bir kavramdır. Amaçlara ulaştıracak alternatif yolların belirlenmesi: Bu aşamada gelecekte ulaşılması kararlaştırılmış durum veya sonuca nasıl ve ne yaparak ulaşılabileceğinin yolları belirlenir. Alternatifler arasından seçim yapma: Alternatif yollardan biri seçilir.

37 KARAR VERME: KARAR VERME, alternatifler arasından birini seçmektir.
Karar verme, çeşitli amaçlar, bunlara ulaştırılacak yollar, araçlar ve imkanlar arasından seçimde bulunmakla ilgili zihinsel, bedensel ve duygusal süreçlerin toplamıdır. Yönetici, yönetim işlevlerini yerine getirirken sürekli bir biçimde karar almaktadır. Karar verme bütün yönetim faaliyetlerine temel teşkil eden bir unsurdur. Üst kademe yönetim örgütsel kararlar alır. Bu kararlar strateji oluşturmak, örgüt ve çevresi arasındaki ilişkileri belirlemekle ilgilidir. Orta yönetim kademesinde ise organizasyonel kararlar alınmaktadır. Genellikle birimlerin koordinasyonu ile ilgilidir. Alt yönetim kademesinde ise, operasyonel kararlar alınmaktadır ve bu kararlar günlük faaliyetlerle ilgilidir.

38 KARAR VERME: Etkili bir karar verme süreci şu şekilde belirtilebilir:
Karar verme ihtiyacının ya da probleminin belirlenmesi, Problemin nedenlerinin teşhisi ve analiz edilmesi, Çözüm alternatiflerinin geliştirilmesi, Alternatifler arasından seçimin yapılması, Seçilen alternatifin uygulanması, Değerlendirme ve geribildirimde bulunulması.

39 KARAR VERME TEKNİKLERİ:
BEYİN FIRTINASI: Problemlere çözümler ve alternatifler yaratmak için kullanılan bir tekniktir. Katılımcılar fikirlerini söylerler. Daha sonra benzer fikirler gruplandırılır ve bu fikirler üzerinde tartışılır. Ortaya atılan fikirlerden yeni fikirler yaratılmaya çalışılır. GORDON TEKNİĞİ: Toplantıya gelenlerin sorun hakkında bilgi sahibi olmamasıdır. Genellikle teknik sorunların çözümünde kullanılmaktadır. Teknik, seziş gücünü ve ileriyi görmeyi gerektirmektedir.

40 KARAR VERME TEKNİKLERİ:
DELPHİ TEKNİĞİ: Tartışılacak konu belirlenir.Konunun uzmanları belirlendikten sonra bir koordinatör seçilir. Konuyla ilgili görüşler alınır. Katılımcılar birbirlerini görmezler.Koordinatör toplanılan bilgileri düzenler ve katılımcılara gönderirler. Konular ve sorunlar hakkında uzlaşma sağlanana kadar bu süreç tekrarlanır. Uzlaşma sağlanan çözüm veya öneri son karar olarak kabul edilir. NOMİNAL GRUP TEKNİĞİ: Zaman kısıtlı olduğu durumlarda kullanılır. Karar almak için katılımcılar bir araya gelerek konu hakkında çözüm ve önerilerini aktarırlar. Çözümler sıralanır ve puanlanır. En çok puan alan çözüm veya öneri seçilen karar olarak belirlenir. Genellikle yaratıcı ve yenilikçi alternatifler ve fikirler için kullanılır.

41 ORGANİZE ETME (ÖRGÜTLEME) İŞLEVİ:
Organize etme süreci; amaçlara uygun olarak işlerin gruplandırılması, bölüm ve departmanların kurulması, yetki ve sorumlulukların belirlenerek verimli çalışmaya uygun bir yapının oluşturulması olarak tanımlanabilir. Tablo II-1.2: Fayol’un İlkelerinin Sınıflandırılması (Sayfa 109)

42 ORGANİZE ETME (ÖRGÜTLEME) İŞLEVİ:
Biçimselleşme: Bir örgütte neyin ne zaman,nerede ve kim tarafından yapılacağının önceden belirlenmesi ve bunlara uyulmasının zorunlu hale getirilmesidir. Başlıca amaçları: Kontrolü kolaylaştırmak, Çalışan davranışlarını belli bir kalıp içine sokmak, Örgütte düzeni sağlamak, Sonuçları önceden tahmin edebilmek, Çalışanların ve de tüketicilerin eşit davranış görmelerini sağlamak, Koordinasyonu kolaylaştırmak.

43 ORGANİZE ETME (ÖRGÜTLEME) İŞLEVİ:
YETKİ: çeşitli kademelerde belirlenen amaçların gerçekleşmesi için belirli görevleri yaptırma, denetleme, düzene koyma ve karar verme hakkı olarak ifade edilebilir. YETKİ DEVRİ: bir yöneticinin kendi işini yapması konusunda astına yetki vermesi olarak tanımlanabilir. SORUMLULUK: bir şeyi yapma gereği olarak tanımlanabilir.

44 YÜRÜTME İŞLEVİ: Yürütme: düğmeye basma ve amaçlara uygun olarak örgütü harekete geçirme aşamasıdır. İşi yapacak olan çalışanlarla ilgilidir. İşi yapacak çalışanlar doğru seçilmez ve iyi yönetilmezse amaçlara etkili ve verimli şekilde varabilmek zorlaşır. Bu evrede motivasyonu sağlayabilmek, insanı anlamak ve iyi yöneticilik becerilerine sahip olmak, etkili iletişimi gerçekleştirmek önemlidir. EMİR: Üstlerin astlarından bekledikleri şartlar altında harekete geçmelerini veya eylemlerini yönlendirmelerini ya da durdurmalarını talep etmek olarak ifade edilebilir.

45 YÜRÜTME İŞLEVİ: Etkin bir yürütme sistemi kurmak için gerekli koşulları ise şu şekilde sıralayabiliriz: Takım ruhunu gerçekleştirmek gereklidir. Yönetici personeli iyi tanımalıdır. Yönetici personel ile işletme arasındaki ilişkileri yakından takip etmelidir. Yönetici benliği ve kişiliği ile iyi örnek olmalıdır. Yönetici personeli sürekli denetim altında bulundurmalıdır. Yönetici yardımcılarına danışmalı ve onlardan görüş almalıdır. Yönetici ayrıntılar içinde boğulmamaya dikkat etmelidir. Yönetici personelde birlik, beraberlik, çalışkanlık, girişimcilik ve fedakarlık ruhunun hakim olması için uğraşmalıdır. Yönetici etkili bir ödül ve ceza sistemi kurmalıdır.

46 KOORDİNASYON (EŞGÜDÜMLEME) İŞLEVİ:
KOORDİNASYON, işletmede çalışmayı kolaylaştıracak ve başarıyı sağlayacak biçiminde tüm faaliyetlerin uyumlaştırılmasını ifade eder. Yönetimde koordinasyon insanların çabalarını birleştirmeyi, zaman açısından ayarlamayı, ortak amaca ulaşmak için faaliyetlerin ardı ardına gelmesini ve birbirleri ile iç içe geçmesini kapsar.

47 KOORDİNASYON (EŞGÜDÜMLEME) İŞLEVİ:
İşletmede iyi ve basit bir örgüt yapısı oluşturulmalıdır, İşletme plan ve programları uyumlaştırılmalıdır, İyi bir iletişim sistemi kurulmalıdır, Örgüt içinde işbirliği anlayışı geliştirilmelidir, Hiyerarşik yapı içinde her kademede gönüllü olarak koordinasyon özendirilmelidir.

48 KONTROL İŞLEVİ: KONTROL: işletmede yerine getirilen tüm faaliyetlerin plana, verilen emirlere ve kabul edilen ilkelere uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesiyle ilgilidir. KONTROL FONKSİYONU: yöneticilerin örgüt amaçlarının başarılıp başarılmadığını değerlendirmesi ve performansın iyileştirilmesi için eyleme geçmesi olarak tanımlanabilir. Kontrol sürecinin temel unsurları: Standartların belirlenmesi, Performansın ölçülmesi, Performansın standartlarla karşılaştırılması, Sonuçların değerlendirilmesi ve gerekirse eyleme geçilmesi.

49 YÖNETİM KAVRAMIYLA İLGİLİ DİĞER İŞLEVLER: İLETİŞİM, MOTİVASYON VE LİDERLİK
İLETİŞİM: İletişim, bilgi ve yorum aktarımından daha fazlasını ifade etmekte, bu bilgi ve yorumların anlaşılmasını da kapsamaktadır. İletişimin Fonksiyonları: İletişim bir grup yada örgüt içinde, kontrol, motivasyon, duygusal ifade ve bilgi olmak üzere dört önemli fonksiyona sahiptir. İletişimin Yönü: Yukarıdan Aşağıya Doğru İletişim Aşağıdan Yukarıya Doğru İletişim Yatay İletişim

50 YÖNETİM KAVRAMIYLA İLGİLİ DİĞER İŞLEVLER: İLETİŞİM, MOTİVASYON VE LİDERLİK
Kişiler Arası İletişim: Sözlü İletişim Yazılı İletişim Sözsüz İletişim Örgütsel İletişim: Biçimsel küçük grup ağları Fısıltı gazetesi Elektronik iletişim

51 MOTİVASYON Motivasyon, organizasyonların verimliliklerini doğrudan etkileyen bir kavramdır. Yöneticiler, insan ihtiyaçlarını anlamanın, organizasyonel hedeflerin ancak ve ancak çalışanlarla beraber gerçekleştirilebileceği gerçeği açısından öneminin farkında olmalıdır. Motivasyon, kısaca insanı çalışmaya sevk etmek, çalışmak için bireyi harekete geçirmek ve isteklendirmek anlamına gelmektedir. Motivasyon yönetimi ise organizasyonda çalışanların daha istekli ve arzulu iş yapmalarına yönelik çeşitli araçlar(para, eğitim, takdir, ödüllendirme, başarı) ile çalışanların harekete geçmesi ve isteklendirilmesi demektir.

52 MOTİVASYON Ücret, çalışma ortamı, takdir edilme, değer verilme, saygı duyulma, fikirlerini söyleyebilme ve sevilme, kişilerin motivasyonu etkileyen dış etmenlerdir. Kişiyi yönlendiren duygular, düşünceler, hayata bakış, olaylara yaklaşım, çevreyle ilişkiler ve daha pek çok kişisel özellikler motivasyonu etkileyen iç etmenlerdir.

53 LİDERLİK LİDERLİK: belirli kişisel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek üzere bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi sürecidir. Liderlik teorilerini üç ayrı kategoride toplamak mümkündür. Bunlar: Özellik ve Nitelik Teorileri: Lider bulunduğu toplulukta diğer bireylerden farklıdır. Sadece liderlerle değil, liderin sergileyeceği liderlik tarzıyla da ilişkilidir. Davranış Teorileri: Davranış teorilerine göre lider, grup üyelerinin çabalarını desteklemeli, onların kişisel değerlerini gözetici davranışlar sergilemeli ve örgütsel süreçleri açık bir şekilde ortaya koymalıdır.

54 LİDERLİK Durumsallık Teorileri: Belirli durumlarda hangi şartların önemli olduğu belirlemeye ve bu şartlara uygun liderlik tarzının ne olabileceğini araştırmaya ağırlık vermiştir. Yönlendirici Liderlik, Destekleyici Liderlik, Katılımcı Liderlik, Başarıya Yönelik Liderlik.


"YÖNT 101 – İŞLETMEYE GİRİŞ I" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları