Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

OKUL OLGUNLUĞU Okul olgunluğu çocuğun ilköğretime hazır olup olmadığını belirleyen bir kavramdır. Okul olgunluğu zihinsel, bedensel, duygusal, sosyal ve.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "OKUL OLGUNLUĞU Okul olgunluğu çocuğun ilköğretime hazır olup olmadığını belirleyen bir kavramdır. Okul olgunluğu zihinsel, bedensel, duygusal, sosyal ve."— Sunum transkripti:

1 OKUL OLGUNLUĞU Okul olgunluğu çocuğun ilköğretime hazır olup olmadığını belirleyen bir kavramdır. Okul olgunluğu zihinsel, bedensel, duygusal, sosyal ve dil gelişimi gibi çeşitli yönlerden hazır olmayı gerektirir.

2 ÖĞRENME BOYUTU Bir ders süresince sırasında oturarak dikkatini derse verebilmesi Aşağı-yukarı, büyük-küçük, ilk baştaki-en sondaki... gibi nitelik nicelik bildiren kavramları öğrenmiş olması .

3 El ve göz koordinasyonunun yazmaya- çizmeye yetecek kadar gelişmiş olması.
Dil gelişiminin kendini ifade etmeye yeterli olması, Sayıları 10’a kadar sayması, tanıması, yazabilmesi,

4 ÖĞRENME BOYUTU Objeler arasında benzerlik ve farklılıkları bulabilmesi, Eksikleri görebilmesi, Birbirini tamamlayan resimleri mantık zinciri kurarak sıraya sokabilmesi, Hikaye tamamlayabilmesi, Renkleri doğru tanıyabilmesi, Verilen sıralı yönergeleri anlayıp yerine getirebilmesi,

5 DUYGUSAL VE SOSYAL BOYUT

6 Gerçekçi bir benlik saygısı ve özgüven. Anneden bağımsızlaşmış olma.
Öz bakım becerilerini kendi başına rahatlıkla karşılayabilmesi. Yaşına uygun verilen sorumlulukları yerine getirebilmesi. Bazı eşya ve bilgisini arkadaşlarıyla paylaşabilmesi ve birlikte oynayabilmesi. Uygun zaman ve mekanda uygun tepkiler verebilmesi, Okulda ki yetişkinler ve öğrencilerle iyi bir iletişim halinde olması. Değişen okul kurallarına ve düzenine uyabilmesi, Eşyalarına sahip çıkabilmesi.  Yaşının gerektirdiği hız ve beceriye sahip olması gerekir.

7 OKUL OLGUNLUĞU YETERSİZSE; Öğrenmede zorluk, Başarıda düşüklük,
  Okula gitmede isteksizlik,   Verilen sorumlulukları üstlenememe,   Öğretmenlerin yönergelerine uygun davranmama,  Ders saatlerinde beklendiği şekilde davranmayıp çevreyle aşırı ilgili olma, ve diğer öğrencilerin dikkatini dağıtacak davranışlar gösterme,  Arkadaşlarıyla geçinememe, onları sürekli şikayet etme,

8 ORTAK AMACIMIZ BU HAZIROLUŞU EN İYİ BİÇİMDE GERÇEKLEŞTİRMEK OLMALIDIR.
Okuma ve yazma duyular arası iletişimin iyi organizasyonunu gerektirir. Kelime bilgisinin, görsel işitsel algı gücünün artması el ve göz koordinasyonunun yeterince gelişmesi okuma-yazma becerisini kolaylaştıran ve hatta kendiliğinden oluvermesini sağlayan özelliklerdir. ORTAK AMACIMIZ BU HAZIROLUŞU EN İYİ BİÇİMDE GERÇEKLEŞTİRMEK OLMALIDIR.

9 Ülkemizde okuma yazma ilköğretimin 1. sınıfında olmaktadır
Ülkemizde okuma yazma ilköğretimin 1. sınıfında olmaktadır. Genellikle çocuklar okuma olgunluğuna bu yaşlarda erişir. Ayrıca okumayı öğretmeninden öğrenmesi daha sağlıklı olacaktır. ÖNEMLİ OLAN OKUMAYI ve YAZMAYI NE KADAR ERKEN ÖĞRENDİĞİ DEĞİL, NE KADAR SAĞLIKLI ÖĞRENDİĞİDİR.

10 Ancak şunlara dikkat etmelisiniz:
Eğer çocuğunuz okumaya zamanından önce ilgi duyuyorsa,sorularına cevap vermelisiniz Ancak şunlara dikkat etmelisiniz: Nasıl okunduğunu sorduğu şey, uygunsa cümle yoksa kelime olarak okuyun Harfleri alfabedeki okunuş biçimiyle söylemeyin Fazla açıklamadan kaçının Hecelere hiç ayırmayın

11 OKUMA YAZMAYA HAZIRLAMAK İÇİN NELERİ YAPMALIYIZ ?

12 Kalemi doğru tutmasını, defteri soldan sağa kullanmasını, teşvik ederek öğretmelisiniz bu konuda çocuğunuzun öğretmeniyle işbirliği yapmalısınız. Her harf ve rakamı oluşturan çizgilerin özel bir yönü ve sırası vardır. Harfleri ve rakamları doğru yazılış yönleri ile öğretmek gerekir. Çocuklar yazmaya büyük harfler ile değil, küçük harfler ile başlamalıdır.

13 El, kol, ve parmak kaslarını geliştirmek için;
Hamur ve çamur ile oynaması, Yere dökülen bir avuç mercimek, düğme, boncuk gibi ufak şeyleri tek tek toplaması, Düğme ilikleyip açması, Resim yapması, Çizgi çalışmaları, Bir tepsiye tuz koyularak bu tuz üzerinde sizin önderliğinizde parmağı ile çizgi, harf, sayı ve benzeri şekiller yapıp silebilirler.

14 El, kol, ve parmak kaslarını geliştirmek için;
Bir leğene su ve içine biraz şampuan konulur, Avuçlarına alabileceği büyüklükte iki tane sünger verilir. Avuçlarını açıp kapayarak süngerleri sıkması böylece köpük üretmesi istenilir. Bunlar el kaslarını geliştirmede yararlı olur. Bir leğen suyun üzerine bir küçük kağıt konulur. Yelpaze görevi görecek başka bir kitap yada kart ile rüzgar oluşturarak kayık gibi kağıdı hareket ettirmesi istenir. Bu da el bilek kaslarını geliştirir.

15 ŞİMDİ DE KARŞILAŞILA BİLECEK SORUNLARA BİR BAKALIM :

16 OKUL FOBİSİ Okul Fobisi; kısaca çocuğun okuldan ya da oradaki bir şeyden yoğun bir şekilde korkması ve kaygı yaşamasıdır. Okula başlayan bir çok çocukta anne babasından ayrılacağı için ‘ayrılık kaygısı’ oluşabilir. Bu doğaldır. Bunların içinden sadece % 2 oranında çocukta okul fobisi ortaya çıkar ki, bu çocuklar okuldaki psikolojik danışmanın yardımına ihtiyacı olan çocuklardır.

17 Okula karşı isteksizlik ve okulu asma ile karıştırılmaması gereken bir durumdur. Çünkü bu tür durumlarda çocuğun kendi inisiyatifi vardır. Okul fobisinde ise çocuk kaygı yaşamakta ve problemini aşamamaktadır. Okul fobisinin ortaya çıkmasında yaş, kardeş sırası ve kişilik tipi doğrudan ilgili değildir ve şu belirtileri gösterirler;

18 Sık sık, hasta olmadığı halde baş veya karın ağrısı çekme yönünde şikayetler,
Okula gitmediğinde evde kendini kaygılı hissetme, Bir seferde günlerce, haftalarca okula gitmeme, Eskiden okula düzenli devam ettiği zamanlarda iyi bir öğrenci tablosu çizen bir öğrenci mazisi olma, Okula giderken yavaş hareket etme, okulda panik atakları yaşama, çok kaygılı olma.

19 BİR ÇOCUĞUN OKUL FOBİSİNİ NASIL GELİŞTİRDİĞİNİ ANLAMAK İÇİN ÇOCUĞUN EV YAŞAMINA UZANMAK GEREKİR.
ÖR; EVDE KENDİNİ FAZLASIYLA KABUL ETTİREN, KENDİNİ ÇOK BAŞARILI HİSSEDEN ÇOCUK OKULA GİTTİĞİNDE DİĞER ÇOCUKLARI VE ONLARIN BAŞARILARINI TEHDİT OLARAK ALGILAYABİLİR VE OKUL KURALLARI, PAYLAŞMA SORUMLULUĞU VE DİĞER ÇOCUKLARLA DOLU BİR SINIFTA YAŞAMANIN GETİRDİĞİ HER ŞEY ONU KORKUTABİLİR. YA DA BİR BAŞKA ÖRNEKLE; BİR HASTALIK VEYA KAZA NEDENİYLE UZUN SÜRE EVDE KALIP BAKIM GÖREN ÇOCUKLAR, DAHA AZ KORUMA ALTINDA OLDUKLARI BİR SINIFA GİRMEKTE ÇOK ZORLANABİLİRLER.

20 BİR ÇOCUKTA OKUL FOBİSİNİN OLUŞMASINDA BİRÇOK FAKTÖR OLABİLİR
BİR ÇOCUKTA OKUL FOBİSİNİN OLUŞMASINDA BİRÇOK FAKTÖR OLABİLİR. AMA FAKTÖRLERDEN BİRİ DE EBEVEYNLERİN YAKLAŞIM BİÇİMLERİDİR. AŞIRI KORUYUCU BİR AİLEYSENİZ, ÇOCUĞUNUZ EVDE SİZİNLE KALINCA DAHA MUTLU OLUP DAHA AZ ENDİŞELENİYORSANIZ, FARKETMEDEN OKUL KAYGISININ OLUŞMASINDA YA DA TETİKLEMEDE CİDDİ ROL OYNUYOR OLABİLİRSİNİZ.

21 AİLEDEN BİRİNİ MODEL ALMA SÖZ KONUSU OLABİLİR.
AİLEDE DUYGUSAL ÇATIŞMALARIN YOĞUNLUĞU ÇOCUĞU OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR .

22 ‘DEHB’ DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
BU BOZUKLUĞU 3 ŞEKİLDE ELE ALABİLİRİZ. TİP 1 DİKKATSİZ TİP 2 HİPERAKTİF/ DÜRTÜSEL TİP 3 DİKKATSİZ/ HİPERAKTİF /DÜRTÜSEL

23 DİKKAT EKSİKLİĞİ; DİKKATİ BİR NOKTAYA TOPLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKMEK,ÇEVREDEKİ UYARANLAR NEDENİYLE DİKKATİN ÇOK KOLAY DAĞILABİLMESİ, UNUTKANLIK, DÜZENSİZLİK VE EŞYALARINI SIKLIKLA KAYBETME V.B. BELİRTİLER GÖSTERİRLER. HİPERAKTİVİTE; ÇOCUK YA DA ERİŞKİN KENDİ YAŞITLARIYLA KARŞILAŞTIRILDIĞINDA BELİRGİN DÜZEYDE AŞIRI HAREKETLİLİK VARSA HİPERAKTİVİTEDEN SÖZEDEBİLİRİZ. DÜRTÜSELLİK; İŞLERİ ERTELEMEDE GÜÇLÜK ÇEKME, ACELECİ DAVRANMA, YÖNELTİLEN SORULARA ÇOK HIZLI YANIT VERME, SIRASINI BEKLEMEDE ZORLUK ÇEKME, ARKADAŞLARININ SÖZÜNÜ KESME,V.B. ÖZELLİKLER GÖSTERİRLER.

24 AŞAGIDAKİ SEMPTOMLARIN 6’SI (YADA DAHA FAZLASI) EN FAZLA 6 AY SÜREYLE UYUMSUZLUK DOĞURUCU VE GELİŞİM DÜZEYİNE GÖRE AYKIRI BİR DERECEDE SÜRMÜŞTÜR. -DİKKATSİZLİK: Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapar. Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır. Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür. Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz.

25 Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker.
Çoğu zaman sürekli zihinsel çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yeralmaya karşı isteksizdir. Çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder. (Ör. Oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler kitaplar, ya da araç-gereçler. ) Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolayca dağılır. Günlük etkinliklerinde çoğu zaman unutkandır.

26 -HİPERAKTİVİTE Çoğu zaman elleri ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur. Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar. Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı olabilir. Çoğu zaman sakin bir şekilde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır. Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır. Çoğu zaman çok konuşur.

27 C- DÜRTÜSELLİK Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır. Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır. Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer. ÇOCUKLARDA BU BOZUKLUK TEŞHİS EDİLDİĞİNDE OKUL PSİKOLOĞU; ÖĞRETMEN, VELİ VE ÖĞRENCİYİ YÖNLENDİRİCİ ORTAK BİR ÇALIŞMA BAŞLATIR. ÇALIŞMALAR UZUN SOLUKLU VE TAKIM ÇALIŞMASI ŞEKLİNDE YAPILDIĞINDA DAHA VERİMLİ OLUNUR.

28 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ- (DİSLEKSİ-DİSGRAFİ-DİSKALKULİ)
ZEKASI NORMAL YA DA NORMALİN ÜSTÜNDE OLUP BEKLENEN AKADEMİK BECERİLERİ KAZANAMAYAN ÇOCUKLAR İÇİN KULLANILIR. HERHANGİ BİR DUYUSAL, NÖROLOJİK, FİZİKSEL, RUHSAL, KÜLTÜREL ÖZÜRÜ OLMAYAN, OKUMA, YAZMA, MATEMATİK, KENDİNİ İFADE ETME, MEKANDA YÖNELME ALANLARINDAN BİRİNDE YA DA TÜMÜNDE GÜÇLÜK ÇEKEN ÇOCUKLARI KAPSAR. BU DURUM, ZEKA GERİLİĞİNİN, DUYUŞSAL KUSURUN, YA DA KÜLTÜREL FAKTÖRLERİN BİR SONUCU DEĞİLDİR.

29 ÖZGÜN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR
AKADEMİK BECERİ BOZUKLUKLARI *Gelişimsel Aritmatik Bozukluk (Diskalkuli), *Gelişimsel Yazılı İfade Bozukluğu (Disgrafi), *Gelişimsel Okuma Bozukluğu (Disleksi) DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI MOTOR (KAS) BECERİ BOZUKLUKLARI OKULA BAŞLAYAN ÇOCUKLARDA OKUMA YAZMA ÖĞRENME SÜRECİNDE TERS YAZMA V.B. GÖRÜLEBİLİR. GENELLİKLE 2. DÖNEMDE DÜZELTMEYE BAŞLARLAR. BU ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ İLE KARIŞTIRILMAMALIDIR. DİĞER ALANLARDAKİ SORUNLAR; *SOSYAL, DUYGUSAL SORUNLAR

30 ÇOCUĞUMUZA YAKLAŞIM YÖNTEMLERİMİZ
TÜM ÇOCUKLARDA ORTAK OLAN İHTİYAÇLAR VARDIR. BUNLAR: SEVGİ VE ŞEFKAT İHTİYACI, KENDİNİ GÜVEN İÇİNDE HİSSETME İHTİYACI, BAĞIMSIZLIK VE İLGİ İHTİYACIDIR. BU DÖNEMDE ÇOCUĞUN İHTİYACI OLAN BİR DİĞER KONU DA FİZİKSEL SAĞLIK VE BAKIMDIR.

31 BU DÖNEMDE ÇOCUKLAR ENERJİKTİRLER. ÇOK FAZLA HAREKET HALİNDEDİRLER
BU DÖNEMDE ÇOCUKLAR ENERJİKTİRLER. ÇOK FAZLA HAREKET HALİNDEDİRLER. BU ONLARIN ÇABUK HASTALANABİLMELERİNE NEDEN OLUR. BU YAŞTA DENGELİ BESLENMELERİNİ SAĞLAMAK, GÖZ VE DİŞ SAĞLIĞI AÇISINDAN GEREKLİ SAĞLIK KONTROLLERİNİ YAPTIRMAK, ÇOK ÖNEMLİDİR.

32 ÇOCUKLARA KENDİLERİNİ GÜVEN İÇİNDE HİSSETTİRMELİYİZ
ÇOCUKLARA KENDİLERİNİ GÜVEN İÇİNDE HİSSETTİRMELİYİZ. DENGELİ SEVGİ ÇOCUKTA GÜVEN DUYGUSU YARATIR. SEVGİ VE ŞEFKATLE BÜYÜYEN ÇOCUK ANNESİNE VE BABASINA GÜVEN DUYAR. BU DUYGU ÇEVRESİNE DE GÜVEN DUYMASINI SAĞLAR.

33 GÜVEN DUYGUSUNUN ÇOCUKTA YER ETMESİ AİLESİNİN EĞİTİM ANLAYIŞINA SIKICA BAĞLIDIR. DENGELİ VE KARARLI BİR EĞİTİM, ÇOCUKTA GÜVEN DUYGUSUNU OLUŞTURUR VE PEKİŞTİRİR. AİLENİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ KARARLI VE TUTARLI OLMASI, AİLEDE UYGULANAN DİSİPLİN KURALLARININ İSTİKRARLILIK GÖSTERMESİ ÇOCUĞUN HEM AİLEDE GEÇERLİ DEĞER YARGILARINI BENİMSEYEREK OLUMLU DAVRANIŞ MODELLERİ GELİŞTİRMESİNİ, HEM DE AİLE OCAĞINDA KENDİNİ GÜVEN İÇİNDE HİSSETMESİNİ MÜMKÜN KILAR.

34 ÇOCUĞUN KENDİNE GÜVEN DUYABİLMESİ İÇİN, KENDİ BAŞINA BAZI İŞLER YAPMASI, BUNLARI BAŞARABİLMESİ, BAŞARDIĞINI GÖRMESİ, BÖYLECE KENDİNİ KANITLAMASI GEREKİR. ÇOCUĞUN KENDİNİ KANITLAMASINA FIRSAT VERMEK DE, ONA DENEYİMLER YAPMASINI SAĞLAYACAK BİR ORTAM YARATMAKLA MÜMKÜN OLUR. UYARICININ BOL BULUNDUĞU BİR ORTAMDA ÇOCUK DENEMELER YAPAR, KEŞİFLERDE BULUNUR VE BUNDAN MEMNUN OLUR. DENEYİM KAZANMA, KENDİNİ KANITLAMA OLANAKLARI SINIRLI OLAN ÇOCUK ÜRKEK VE ÇEKİNGEN OLUR, CESARETİNİ KAYBEDER, ATILIM YAPMAKTAN KAÇINIR.

35 TEK BAŞINA BİRŞEYLER YAPMAK İSTEYEN, BAŞARMA DUYGUSUNU YAŞAMA VE KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ÇABASINDA OLAN ÇOCUK ENGELLENMEMELİ, HATALARI SÜREKLİ DÜZELTİLMEMELİ, DEVAMLI TENKİT EDİLMEMELİ, ‘SEN YAPAMAZSIN,SEN BİLMİYORSUN, GEL SANA YARDIM EDEYİM’ ŞEKLİNDEKİ UYARILARDAN KAÇINMALI, OLUMLU VE YAPICI ELEŞTİRİLER İŞİN SONUNA SAKLANMALIDIR. BÖYLECE ÇOCUK BİRŞEYLER YAPABİLDİĞİNİ, BUNLARI BAŞARDIĞINI DOLAYISIYLA KENDİNE GÜVEN DUYULABİLECEĞİNİ KANITLAMIŞ OLACAKTIR.

36 ÇOCUKLARIMIZIN BAŞARI VE BAŞARISIZLIKLARINDA ANNE- BABALARIN TUTUMLARI ÖNEMLİ BİR YER ALIR. BU KONUDA HEM FAZLA KAYGILANMAMALI HEM DE SORUNU KÜÇÜMSEMEMELİSİNİZ. ÇOCUĞUNUZA NASIL BİR DESTEK SAĞLARSANIZ BAŞARILI OLACAĞI KONUSUNDAKİ FİKİRLERİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİNİZ. ÇOCUĞUNUZU TANIYIN. OKULLA VE ÇOCUĞUNUZ İLE İLGİLİ BEKLENTİLERİNİZİ GÖZDEN GEÇİREREK SAĞLIKLI BİR ZEMİNE OTURTUN.

37 ÇOCUĞUNUZU GÖZLEMLERKEN GERÇEKÇİ, OBJEKTİF OLMAYA ÖZEN GÖSTERİN
ÇOCUĞUNUZU GÖZLEMLERKEN GERÇEKÇİ, OBJEKTİF OLMAYA ÖZEN GÖSTERİN. ÇOCUĞUNUZU TANIYIN. ÇITAYI HER ZAMAN SIÇRAYINCA ULAŞABİLECEĞİ BİR SEVİYEYE KOYUN. BAŞARMAK MOTİVASYONUNU ARTIRIR, KENDİNE GÜVENİN OLUŞMASINI YA DA PEKİŞMESİNİ SAĞLAR.

38 HER İNSAN BİRİCİKTİR. ÇOCUĞUNUZU OLDUĞU GİBİ TANIYIN, KABUL EDİN, SAYGI DUYUN. ONU NE ARKADAŞI, NE KARDEŞİ, NE KENDİ ÇOCUKLUĞUNUZ, NE DE KAFANIZDA OLMASINI BEKLEDİĞİNİZ O HARİKA ÇOCUKLA KIYASLAMAYIN.

39 ÖĞRENMENİN ZEVKLİ OLDUĞUNU HATA YAPILABİLECEĞİNİ, BAŞARACAK GÜÇTE OLDUĞUNU, OYUNA DA ZAMAN KALACAĞINI, ONU HER KOŞULDA SEVECEĞİNİZİ HİSSETTİRİN. OKUL ÇAĞINA GELEN ÇOCUKLAR DERSLERİNE, OKUL DURUMUNA, ÖĞRENDİKLERİNE VE ÖYKÜLERİNE İHTİYAÇ DUYULMASINI ARZU EDER. AŞIRI İLGİ GÖSTERME VE YETERİNCE İLGİ GÖSTERMEME KAÇINILMASI GEREKEN İKİ DAVRANIŞ BİÇİMİDİR. ÇOCUK EĞİTİMİNDE ARZU EDİLEN ÖLÇÜLÜ, DEVAMLI VE KARARLI İLGİDİR.

40 ÇOCUĞUNUZA SINIRLARINI BELİRTİN VE BUNDA TUTARLI OLUN
ÇOCUĞUNUZA SINIRLARINI BELİRTİN VE BUNDA TUTARLI OLUN. (NEDENLERİNİ KISA, NET VE SOMUT AÇIKLAMALARLA BELİRTİN.) ÇOCUĞUN BÜTÜN KUSUR VE HATALARINA GÖZ YUMMAK VEYA BUNLARI GÖRMEZDEN GELMEK, HER ARZUSUNU YERİNE GETİRMEK, HER İSTEDİĞİNİ ALMAK, ÇOCUĞU HEP HAKLI BULMAK, SINIR KOYMAMAK VE SORUMLULUK VERMEMEK YANİ AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ VE ŞIMARTAN BİR EĞİTİM UYGULAMAK ÇOCUĞUN DOYUMSUZ, BENCİL VE MUTSUZ OLMASINA YOL AÇAR. GENELLİKLE BU ÇOCUKLAR YA PASİF, ÜRKEK, VE ÇEKİNGEN OLUR YA DA TOPLUM KURALLARINA , ÖRF VE ADETLERE KARŞI GELEN KİŞİLER OLURLAR. YANİ HER İKİ SONUÇTA DA TOPLUMA UYMAKTA GÜÇLÜK ÇEKERLER. BU ÇOCUKLAR YALNIZ KENDİLERİNE VERİLEN HAKLARI BİLİRLER. KENDİLERİNDEN BEKLENEN GÖREV VE SORUMLULUKLARI BİLMEZLER.

41 ÇOCUĞUNUZA YAŞINA UYGUN SORUMLULUKLAR VERİN
ÇOCUĞUNUZA YAŞINA UYGUN SORUMLULUKLAR VERİN. BAŞARABİLECEĞİ SORUMLUKLAR VERMEK KENDİNE GÜVENİ SAĞLAR. KENDİNE GÜVENEN ÇOCUK BAĞIMSIZ OLMAYI ÖĞRENİR. HER HAREKETİNDE ANNE ONAYINI ARAMAZ. ATAKTIR. CESURDUR. SÜREKLİ ELEŞTİRİLEN, TEK BAŞINA HİÇBİR İŞ BECEREMEYECEĞİNE İNANDIRILAN ÇOCUK YA AŞIRI BAĞIMLILIK BELİRTİLERİ GÖSTERİR, YA DA KABUĞUNA ÇEKİLİR, HER TÜRLÜ ATILIMDAN KAÇINIR. ÇOCUK GELECEKTEKİ YAŞAMINA HAZIRLANMALI, ZAMANI GELDİĞİNDE AİLESİNDEN KOPACAK ŞEKİLDE YETİŞTİRİLMELİDİR. UNUTMAYINKİ EBEVEYN OLARAK SİZLER ÇOCUĞUNUZA BAĞIMLI OLURSANIZ O DA SİZE BAĞIMLI KALACAKTIR.

42 İYİ NİYETLE YAPTIĞIMIZ ŞEYLER BAZEN DOĞRU ŞEYLER OLMAYABİLİR
İYİ NİYETLE YAPTIĞIMIZ ŞEYLER BAZEN DOĞRU ŞEYLER OLMAYABİLİR. BUNLARI FARKEDELİM VE DEĞİŞTİRELİM. İYİ NİYETLE ‘İyi niyetli ve yardımsever bir arkadaşımla bir gün doğada gezinirken, kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek gördük. Kelebek kozanın lifleri arasından sıyrılmaya çalışmaktaydı. Yardımsever arkadaşım hemen kelebeğin imdadına koştu. Dikkatlice kozanın liflerini sıyırdı. Kozayı araladı ve kelebeğin fazla çabalamadan kozadan çıkmasını sağladı. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıktıysa da biraz çırpındı ve uçamadı. Yardımsever arkadaşımın gözardı ettiği gerçek şuydu. ‘KANATLAR ANCAK KOZADAN ÇIKMA ÇABALARIYLA GÜÇLENİR VE UÇUŞA HAZIRLANIR. Kelebek kendini kurtarma çabalarıyla aslında kaslarını geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak, uçmaya hazırlayacak hareketleri çabalarıyla öğrenmekteydi. Yardımsever arkadaşım işini kolaylaştıararak kelebeğin güçlenmesine engel olmuştu. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tanımadı. Hiçbirzaman gerçekten yaşayamadı… ÇOCUKLARIMIZI YAŞATALIM !!!

43 ÇOCUKLARIMIZA ÖZEN GÖSTERDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ


"OKUL OLGUNLUĞU Okul olgunluğu çocuğun ilköğretime hazır olup olmadığını belirleyen bir kavramdır. Okul olgunluğu zihinsel, bedensel, duygusal, sosyal ve." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları