Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
HIZ
2
Hızın Etkileri Trafik kazalarının en önemli nedenlerinden biri hızlı araç kullanmadır. Hızlı araç kullanmakla üzerimize aldığımız riskleri değerlendirmek gereklidir. Yalnız ‘aşırı hız’ değil, hız limitlerinin biraz üstündeki hızlarda acı sonuçlar doğurabilir. Hızın, trafik kazalarının en önemli nedeni olduğu hepimizce bilinen bir gerçektir. Ancak ilginçtir, bu gerçek altında yatan nedenler ve hızın hangi etkileri sonucunda kazalara sebebiyet verdiği, aşırı hız ile almış olduğumuz riskler ve sonuçları üzerinde yeterince durulmamıştır. Belki de bu yüzden sürücülerce çeşitli trafik kural ihlalleri günde, ayda hatta yılda bir yapılırken, hız ihlalleri her an yapılmaktadır. Bu nedenle, hızlı araç kullanmanın en doğal, en yaygın yapılan fakat en tehlikeli kural ihlali olduğunu söylersek yanılmış olmayız. Yapılan çalışmalar şunu göstermiştir: Hızın sürücülerin fiziksel-psikolojik yapıları ve kazaların sonuçları üzerinde yadsınamayacak etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerden bazıları kazanın oluşumuna direkt olarak sebep olurken bazıları da meydana gelen kazaların sonuçlarını daha da vahimleştirmektedir.
3
Hızın Sürücü Davranışına Etkileri
Sizlere şimdi bahsedeceğim konu hızlı gittiğimizde algılamamızın nasıl zayıfladığıyla ilgilidir. Çevrenizdeki insanları şöyle bir hatırlayın. Daha çok ne tür insanlar hız yapıyor dersiniz? İnsanlar herhangi bir tehlikenin üstesinden gelebilmek için “sezmek”, “tanımlamak”, “tahmin etmek”, “karar vermek” ve “uygulamak” basamaklarını sırasıyla yaşarlar. Hızın sürücü davranışlarına etkisi bu basamaklar dikkate alınarak incelenmiştir. Şüphesiz sezmek ile uygulamak arasında geçen süre durumun karmaşıklığı ve belirsizliği ile artış göstermektedir. Bir başka deyişle karşılaşılan olay karmaşıklaştıkça algılama, karar verme ve uygulama için sürücünün daha fazla zamana ihtiyacı olmaktadır. İşte, tam bu noktada hız artışının olumsuz etkilerinden birisiyle karşı karşıya kalmaktayız. Hız artışı sürücünün sürüş sırasında çevredeki bilgileri toplama sürecinde, ayırt etme ve tanımlama için gerekli süreyi yok etmektedir. Burada esas önemli nokta ise hiçbir sürücünün (deneyimli-deneyimsiz, kadın-erkek, genç-yaşlı vs...) bu etkiden kaçınamamasıdır.
4
Bilindiği üzere yeterli derecede tanımlanamayan veya algılanamayan tüm araçlar veya nesneler muhtemel tehlike unsurudur ve meydana gelen trafik kazalarının da başta gelen etkenlerden biridir. Sonuç olarak, hız algılamayı güçleştirir. Bu güçlük nedeniyle de çevredeki insan ve araçlar yeterince görülemediğinden kazalar meydana gelmektedir. Sürücüler hızlı gittiklerinde, karşıdan gelen araçların hızını olduğundan az, mesafelerini olduğundan fazla algılarlar Sonuçta hiç bir kazanım sağlamayan, bir kaç kilometre/saat’lik hız artışı yanlış algılama ve tahmine sebebiyet vermesi sonucu kazaya neden olabilecek bir tehlike olarak pusuda beklemektedir.
5
Hızın Çarpışma Şiddeti Üzerine Etkisi
Hız arttıkça çarpışmanın şiddeti artmaktadır. 50 km/saat’lik bir hızla seyrederken meydana gelen bir çarpışmada, hiçbir şey olmayacağını mı sanıyorsunuz? Araçlarda meydana gelen hasar, kazadaki çarpışmanın şiddetine bağlıdır. Şehir içi hız limiti olan 50 km/saat’lik hızdaki bir çarpışmada dahi araçta oluşacak muhtemel darbe derinliği 0.75m olacaktır. Bu sizce önemsiz bir hasar mıdır? Hele bu hızla çarptığınız bir bariyer değil de insan ise belki aracınızdaki hasar daha az olabilir. Ancak yaya üzerinde meydana getirmiş olduğunuz hasar büyük ihtimalle onun yaşamına son vermenize neden olacaktır. Ayrıca çarpışmanın zıt yönlerde seyreden araçlar arasında kafa kafaya olduğunu düşünürsek şüphesiz meydana gelecek hasarlar çok daha vahim olacaktır.
6
Hızın Ölüm ve Yaralanma Üzerine Etkisi
Trafik, ülkemizde her yıl binlerce insanın ölümüne, yüz binlerce insanın yaralanmasına neden oluyor. Bu durum öylesi ürkütücü bir hale geldi ki son 10 yılda kaybettiğimiz insan sayısı 50 bini aştı. Rakamlar bazen gerçekleri çok açık bir ve çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bir düşünün 50 bin nüfuslu bir il merkezimizin veya ilçemizin haritadan silindiğini. İnanılmaz değil mi? Tam bu aşamada “neden?” sorusunu sormamak imkânsız hale geliyor. Neden? Acaba araçlarımız mı gelişmemiş? Yoksa yollarımız mı çok kötü? Yoksa başka bir şey mi? Kullandığımız araçlar için gelişmemiş demek veya kazaların önemli nedeni olarak göstermek hiç de gerçekçi bir yanıt olmaz. Yollarımıza gelince ise kusursuz diyemeyiz. Ancak şu ana kadar hiç bir yolun normal şartlar altında seyreden bir aracı üzerinden attığı görülmemiştir.
7
Öyleyse sorumuzun cevabını başka yerlerde aramamız gerekiyor
Öyleyse sorumuzun cevabını başka yerlerde aramamız gerekiyor. Bu durumda geriye kalan tek unsur sürücü faktörüdür. Peki, sürücülerimiz mi kötü? Yoksa iyi niyetli mi değiller? Doğru yanıt hiç birisi. Sürücülerimiz ne yeteneksiz ne de kötü niyetli. Fakat genel olarak bir eksiklikleri var. O da yetersiz risk bilgisine sahip olmalarıdır. Risk bilgisi sürücüde beraberinde risk bilincini oluşturur. Risk bilgisi sürücünün aracını kullanırken tercih etmiş olduğu davranışlar sonucu üstlenmiş olduğu risklerden haberdar olması durumudur. Hızlı araç kullanmakla, hangi riskleri üzerimize alıyoruz. Örneğin şehir içi bir yolda 30 km/saat hızla yani hız limitlerinden 20 km/saat daha düşük bir hızda araç kullanmakta olduğunuzu varsayalım. Bu hız, tüm ölümlerin % 10‘unun, tüm yaralanmaların ise % 40‘ının gerçekleştiği hızdır. Eğer hızınızı normal hız limitlerine yani 50 km/saat hıza çektiğinizi düşündüğümüzde; tüm ölümlerin %30‘unun tüm yaralanmalın ise % 100’ünün yani tamamının gerçekleştiği hıza çıkmış olursunuz.
8
Buradan çok çarpıcı bir sonuç çıkmaktadır
Buradan çok çarpıcı bir sonuç çıkmaktadır. Buna göre toplam ölümlerin % 30’u ve toplam yaralanmaların ise hemen hemen tamamı şehir içi hız limitleri altında oluşmaktadır. Saydığımız hızlarda bile çok büyük ölüm ve yaralanma risklerini üzerimize alıyoruz. Dikkat edersiniz şu ana kadar hiç yüksek hızlardan bahsetmedik. Ancak buna rağmen hızların birinde toplam ölümlerin % 10’unun, diğerinde ise % 30 ‘unun gerçekleştiğini görüyoruz. Bu örnek şu gerçeğe parmak basmaktadır. Hız limitleri trafikte bir düzeni sağlamak ve belirli hızlar ölçü alınarak inşa edilmiş yollarda kaza oluşumunu engelleyebilmek için konulmuştur. Ancak şu gerçek asla göz ardı edilmemelidir. Hız limitleri sizlere düzenli bir sürüş ortamı sağlar ama kesinlikle risklerden arındırılmış bir sürüş imkanı yaratamaz. İster hız limitlerinde isterse hız limitleri altında seyredin, her durumda hızınız oranında belirli bir oranda ölüm ve yaralanma riskini üstlenmek durumundasınız.
9
Sonuç olarak şu asla unutulmamalıdır
Sonuç olarak şu asla unutulmamalıdır. Gaz pedalına her ekstra basış, kilometre saatinin ibresinin sağa doğru her hareketi, hem sürücü olarak sizin, hem yolcu olarak aracınızda bulunanların, hem de çevrenizdeki diğer yol kullanıcıların üstlenmiş oldukları ölüm ve yaralanma risklerini arttırmaktadır. Hızın yasal sınırlar üzerinde olması Hızın yasal sınırlar dışındaki hava yol trafik ve yük durumuna göre azaltılmaması Ölüm ve yaralanma riskini artırır Kimi sürücüler için risk bilincini kavramış olmanın yolu, o riski bizzat yaşamış olmaktan geçmektedir. Ancak şu husus göz ardı edilmemelidir. “Gerçek hayat, insana her zaman ikinci bir şans vermeyebilir.” Hayat, bizlere her zaman ikinci şansı vermeyebilir Keşke demektense riske girmeyi ve hızlı araç kullanmamayı yeğlemeliyiz Ayrıca önemsemediğiniz bir durum karşısında almış olduğunuz risk, sizin için düşünmek dahi istemediğiniz kötü sonuçlar doğurabilir ve bu durumda keşke demek hiçbir şeyi geri getirmez.
10
Doğru Olmayan Gerçekler-1
Hızlı gitmekle zaman kazanmak mümkün müdür? Siz sağ salim gitmeyi mi, yoksa bir an önce gitmeyi mi tercih edenlerdensiniz? Sürücülerin pek çoğu aşırı hızı, zaman kazanmak için veya aceleleri olduğu için tercih ettiklerini söylerler. Ancak böylesi bir mazeret altında hem risk bilgisinin eksikliği hem de genel bir yanlış anlama vardır. Peki bu seyahat süresi boyunca almış olduğunuz risklerdeki artışa ne dersiniz? Yapılan araştırmalar seyahat hızında 10 km/saat’lik düşüşün yaralanmaları % 25, ölümleri % 40 oranında azalttığını göstermiştir. Veriler gerçekleri bu yönde ortaya koyarken hala zaman kazanmak maksadıyla yüksek hızlara yönelmek sizce akıllıca mıdır? Ayrıca şunu unutmayınız ki, şansınız yardım ettiği müddetçe hızlı araç kullanarak dakikalar, saatler kazanabilirsiniz. Ancak şansınızın sizinle birlikte olmadığı bir gün, sizin ömrünüzün kalan günlerini kaybedeceğiniz gün olabilir.
11
Doğru Olmayan Gerçekler-2
Doğru olmayan gerçeklere devam ediyoruz. Bu sefer deneyimli sürücülerin riskle karşı karşıya olup olmadıklarını tartışacağız. Kaza yapan sürücülerin önemli bir kısmı deneyimlidirler. Ama bu deneyimleri kaza yapmalarını engellemez. Sizce neden? Deneyimli sürücüler, genellikle kendilerinin yeterli deneyime sahip olduklarını, bu nedenle de hızlı araç kullanmalarının mazur görülebileceğini ileri sürerler Ancak gerçekler maalesef onların iddiaları ile bağdaşmamaktadır. Birçok araştırma ve gözlem, deneyimli sürücülerinde, deneyimsiz sürücüler kadar kazalara dâhil olduklarını göstermektedir. Deneyimli sürücülerin en önemli savı şudur: “Ben hızımı yol ve trafik durumuna göre kendim ayarlayabilirim” Eğer bu doğru olsaydı, sisli ve karlı havalarda hiç kaza olmazdı ya da bu kazalara deneyimli sürücüler karışmazdı. Ayrıca şu konu kesinlikle unutulmamalıdır ki hız artışının, sürücülerin olayları algılama, yorumlama kabiliyetleri ve görüş yetenekleri üzerinde olumsuz etkileri vardır. Hız kazaların oluşumundaki ana nedenlerdir ve hızın bu olumsuz etkilerinden hiç bir sürücünün kaçınması söz konusu değildir
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.