Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

“SPORDA KAZANMAK-KAYBETMEK” Doç Dr. Ahmet TALİMCİLER

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "“SPORDA KAZANMAK-KAYBETMEK” Doç Dr. Ahmet TALİMCİLER"— Sunum transkripti:

1 “SPORDA KAZANMAK-KAYBETMEK” Doç Dr. Ahmet TALİMCİLER
PANEL “SPORDA KAZANMAK-KAYBETMEK” Doç Dr. Ahmet TALİMCİLER 14 Ocak 2015 Ege Üniversitesi

2 Spor Kültürü: Kazanma ve Kaybetmeden Çok Daha Fazlası
“Hep Kazanmayı İstemek, Spor Duygusunu Risk Etmektir” Cem Can

3 Spor, içinde yapıldığı toplumdan beslenen ve ortaya çıkarttığı değerler aracılığı ile toplumsal hayatı besleyen bir etkinlik türüdür. Her toplumun sporu ve spor kültürü kendi kültürünün bir yansımasıdır. Bu açıdan spor ve spor kültürüne bakmak, toplumsal hayatın minik bir minyatürünü inceleme anlamına gelmektedir.

4 Sporun yaratmış olduğu büyülü etkinin seviyesine ulaşabilen başka bir etkinlik türü bulunmamaktadır. O halde spor; sadece dinlenmek, eğlenmek ya da yarışma içeren bir aktivite türü olmaktan çok daha öte bir değer ve anlama sahip bulunmaktadır.

5 Kazanmayı/Başarmayı her şeyin üzerinde tutan buna karşın Kaybetmeyi/Başarısızlığı dünyanın sonu olarak gören kültürlerde sportif aktivitelere atfedilen değerler de farklılaşmaktadır. Sadece kendisinin, kendi ülkesinin, kendi takımının başarılı olmasını arzu edenlerin, bu uğurda her türlü kural dışılığı göze alabildiği dönemler yaşanabilmektedir.

6 Dünyanın en eski kurumlarından birisi olan sporu, içinde yapıldığı doğal ortam ve toplumsal ilişkilerden bağımsız düşünemeyiz. İçinden geçilen dönemin ekonomik, siyasal ve kültürel koşulları ile yapılan spor arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur.

7 Spor; toplumsal yaşamın, toplumsal kültürün organik öğelerinden birisidir. Toplumlar ve kültür sistemleri değiştikçe spor kavramına yüklenen anlam ve işlev de değişmektedir. Sporun toplumsal olarak inşa edilmiş bir alan olma vasfı göz önünde bulundurulduğunda, spor üzerinden toplumsal yaşamla bağ kurulması güçlenmekte ve değerler transferi mümkün hale gelebilmektedir.

8 Spor Olgusunun Geçirdiği Dönüşümler
Spor, insanların fiziksel yetenek ve becerilerini belirli kurallar içerisinde kullanmaları suretiyle oluşan yarışma, eğlenme, dinlenme ve oyunu içeren bir etkinlik türüdür. Sporun önceleri sadece oyun(play), eğlenme/dinlenme (recreation) içeren yapısı zaman içerisinde yarışma(contest) ve rekabeti bünyesi içerisine taşımış ve sanayi devrimi sonrasında sportif etkinliklerin organize oyun (game) haline aldığı ve içinde bulunduğumuz dönemde ise sporun bir sektör olarak tüm dünyada büyük bir endüstri haline dönüştüğü görülmektedir.

9 1)Spor önceleri belli bir sosyal sınıfın/kesimin boş vakitlerini geçirme (değerlendirme) faaliyeti iken, bugün kitlelere mal olmuş bir etkinliktir. 2)Önceleri organize şekilde gerçekleştirilmeyen bir boş zaman faaliyeti olan spor, yerini organize olmuş, kurumsallaşmış ve tüm dünyaya yayılmış bir faaliyetler bütününe bırakmıştır.

10 3) Spor artık sadece bir boş zamanları değerlendirme işi olmaktan çıkmış ve bu alanda çalışan bir meslek grubunun yaratılmasını(profesyonel sporcular) sağlamıştır. 4)Meslekleşme(profesyonel spor) beraberinde endüstrileşme ve ticari meta olarak sporun ve sporcunun görülmesini ve kullanılmasını getirmiştir.

11 Organize bir oyun haline dönüşmesinin ardından doping, şike, bahis ve mafya gibi olumsuz uygulamalar sporun içerisine taşınmıştır. Metalaşmanın ardından özellikle paranın daha fazla dolaşımda bulunduğu spor dallarında bu durum çok daha fazla hissedilir hale gelmiştir.

12 SPORDA KAZANMA-KAYBETME
Sportif etkinliklerde yer alan bireyler sadece kendi kimliklerinin oluşumuna katkıda bulunmazlar aynı zamanda rakiplerinin/ötekilerin kimliklerinin de oluşumuna ve karşılıklı iletişimde bulunulmasına da katkıda bulunurlar. Spor, insanoğlunun yarattığı kültürün bir ürünüdür ve yalnızca bir eğlence, vakit geçirme, rahatlama, zinde kalma demek değildir.

13 Profesyonelleşme süreci, sportif etkinliklerin bir oyun olma özelliğinden çıkartıp, ekonomik düzeyde işleyen bir alana dönüştürmüştür. Bunun sonucunda ise, kapitalist düzenin değerleri spor alanında egemen olmuş ve sporu biçimlendirmeye başlamıştır. Kazanma kültürü ve başarı elde etme arzusu her türlü sportif değerin önüne geçmiştir.

14 Kazanma kavramı yüceltildiğinde devreye her ne pahasına olursa olsun kazanmaya yapılan vurgu girmekte ve kaybetmek en ağır şekilde eleştirilmektedir. Kazanmanın kutsandığı buna karşın kaybetmenin mahkum edildiği bir toplumsal iklimde yaşanacak olan sosyal ilişkilerin de sıkıntıya uğraması kaçınılmazdır.

15 İşte spor tam da bu noktada sadece spor dünyası içinde olup bitenleri değil çok daha geniş bir alana etkide bulunmaktadır. Spor üzerinden toplumsal yaşama değerler transferi mümkün hale gelebilmekte ve sportif değerlerin içeriği yeniden oluşturulmaktadır. Bu dünyada ‘şerefli mağlubiyet’ gibi içini doldurabileceğiniz kavramlara yer yoktur.

16 ‘Vur, Kır, Parçala, Bu Maçı Kazan’ düşüncesinin hakim olduğu, rakibi ve yaptıklarının farkında olmadan kendisini de aşağılayan bir davranış biçimi hayata geçirilir. Sporun şiddet ve spor dışı unsurlarla bir araya geldiği yeni bir dönemdir bu ve burada ‘Her şey için her türlü değeri’ feda edenlerin rol-model haline gelmelerinin de önü açılır.

17 Yalnızca güce ve kazanmaya dayandırılmış kaba bir yaşam biçimi sporu kendisine benzetmeye ve kendisini spor üzerinden de ifade etmeye çaba göstermektedir”. Tarihin sadece birincileri hatırlayacağı ve şampiyonları anacağı bir alan olduğuna sık sık göndermede bulunulur. Böylece hem katılmanın hem de yarışmanın önemi yerine sadece kazanmanın değerli olduğu anlayışı geçirilir.

18 Kazanmak için güçlüden yana olmayı tercih etmelisiniz düşüncesi sadece siyasal alanda hissedilmez hatta ondan çok daha fazla ve etkili olarak spor sahalarında yer bulur. Daha güçlü bir takımın taraftarı olmak, sürekli olarak kazananların dünyasına dahil olan bir kimliğe sahip olmak anlamına gelecektir.

19 Halbuki spor sahasında kaybetmek, kazanmaktan çok daha fazla geliştirici etkilere sahiptir. Kazanmayı yücelttiğiniz her ortamda son derece insani olan bir diğer yanımızı kaybetme duygusunu yitirmeye ve giderek insani özelliklerimizden uzaklaşmaya başlıyoruz. Bu noktada yol gösterici kavramlarımızdan birisi hiç kuşkusuz fair-play olmalıdır.

20 “Fair play hakça ve kurallar içinde ve saygılı davranmayı gerektiren bir yaklaşımdır. Bir ideal anlayışıdır ve fair play bir yüksek kültür ürünüdür”. Fair play bir yaşam biçimidir ve sadece spor sahasıyla da sınırlı olmayan bir anlama sahiptir.

21 Profesyonel sporun yarattığı tahribatın boyutları her geçen gün biraz daha fazla artmakta ve spora dair değerlerimizin içeriği biraz daha fazla boşaltılmaktadır. Artık geçmişteki güzel günler nostaljisi ile yanıp tutuşamayız. Sporu ve spor duygusunun içeriğini yeniden tartışmak ve yeniden bir spor ahlakını inşa etmek zorundayız.


"“SPORDA KAZANMAK-KAYBETMEK” Doç Dr. Ahmet TALİMCİLER" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları