Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanTurkdogan Uslu Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
MYIASIS Miyaz (myiasis) terimi ilk defa 1840 yılında Hope tarafından özellikle bazı sinek lârvalarının insanlarda yol açtığı hastalığı tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde ise; yine bazı sinek lârvalarının en azından hayatlarının belli bir periyodunda insan yahut omurgalı hayvanların canlı veya ölü dokuları, vücut sıvıları veya hazmedilmiş gıda maddeleriyle beslenmeleri ile oluşan patolojik durum olarak tarif edilmektedir.
2
İnsan ve hayvanlarda deriye, tabi boşluklara, yaralara bazı Diptera larvalarının (Myiasis larvaları) bırakılması sonucu bunlar proteolitik enzimler salgılayarak bulunduğu organik dokuyu deler, derinlere yerleşir ve yerleştikleri bölgeye göre değişik bozukluklara yol açarlar. Buna myiasis denir. Parazit canlıdaki gelişme yerine göre myiasis externa (dış) yada myiasis internaya(iç) neden olurlar Organlara görede oculer, intestinal ,rectal ,auricular ,nasopharengial ,subdermal gibi isimler alır.
3
gastrointestinal miyasis
Ggggg Gastrohilus Resim:3 Resim:4 Oculer miysis gastrointestinal miyasis
4
Myiasise neden olan sinekler üçe ayrılır.
1.Fakültatif (İsteğe bağlı) myiasise neden olan sinekler: Yumurta veya larvalarını çürümekte olan organik maddelere ,kadavra veya insan, hayvan üzerindeki yaralara bırakırlar. Muscidae, Calliphoridae, Sarcophagidae ailelerine bağlı sinekler bu gruba girerler. Resim:5 Resim:6 Fakültatif miyaz sinekleri Sarcophagidae’den lucilia
5
2.Accidental (Rastlantısal) myiasis sinekleri: Gelişmelerinde canlı bir dokuya ihtiyaç duymazlar. Her çeşit kokuşmuş, ayrışmış organik maddeler uzerinde gelisirler ve gıdalarla birlikte alınıp sindirim sisteminde myiasise neden olylar. Fannia canicularis, Sarcophaga haemorhoidalis bu gruba girer. Resim:7 Rastlansal myiasis sinekleri
6
3.Obligator(Zorunlu)myiasis sinekleri: Bu sineklerin larvaları mecburi parazittir. lârvalarının gelişmesi için mutlak surette canlı dokulara ihtiyaç duyarlar, aksi takdirde hayatlarını sürdüremezler. Bu yüzden larvalarını deri,kıl ve boşluklara bırakırlar. Wolhfahrtia, Hypoderma, Oestrus, Gastrophilus soyuna bağlı sinekler (Bazıları ovipar, bazıları vivipardır.) bu gruba girer.Zorunlu myiasisin çok fazla gözlenmesi ve önemli bozukluklara yol açması sebebi ile önem arzetmektedir.
7
Resim:8 Çeşitli zorunlu miyaz sinekleri ve larvaları
8
OESTRİDAE Gelişimlerini tamamlayabilmek amacı ile hayvanların burun ve alın boşluklarına yerleşir. Yani zorunlu miyasis sineklerindendir. Oestrus ovis larvaları koyun ve keçide, rhinoestrus purpureus larvaları ise tek tırnaklılarda parazitlenir. Solunum yolu problemlerine yol açar. Bazen beyne kadar ulaşıp sinirsel semptomlarla kendini belli eder.
9
Oestrosis - Oestrus ovis - Koyun Burun Kurtları
Oestrus ovis sineğinin L1, L2 ve L3 larval formlarının meydana getirdiği bir hastalıktır. Bütün dünyada koyun ve keçilerde yaygın olarak rastlanır. Ergin sinekler beslenmezler ve çok kısa süre yaşarlar. Ağız atrofiye olmuştur. Sineğin büyüklüğü 8-12 mm arasında değişir. L1 1mm iken L mm uzunluğundadır. Segmentlerde sıralı küçük dikenler bulunur.
10
Resim:9 Oestrus ovis larvası Resim:10 Oestrus ovis
11
Biyoloji: Ergin sinekler ilkbahardan sonbahara kadar aktiftirler
Biyoloji: Ergin sinekler ilkbahardan sonbahara kadar aktiftirler. En çok yaz aylarında aktiftirler. Dişiler vivipar olup uçuş sırasında karın gerisindeki hareketli tüpten larvaları fışkırtarak hayvanların burun delikleri civarına bırakırlar. Bir defada 25 kadar larva bırakabilirler. Larval üretimini birkaç günde tamamlayıp ölürler. Koyunlar sineği fark ettiklerinde paniğe kapılır, heycanlanırlar, yem yemeği durdururlar ve küme halinde toplanarak burunlarını toprağa yakın tutarlar veya birbirlerinin yapağısı içine gömerler. Koyunlar ısrarla dik dik yere bakar, at gibi homurtu sesi çıkartır ve sık sık tıksırırlar.
12
Burun delikleri civarına bırakılan larvalar buruna girer ve frontal sinus istikametinde ilerlerler. Larvalar müköz sekresyonla beslenirler. Larvalarında burada bulundukları dönemde koyunlar devamlı olarak tıksırarak bunları atmaya çalışsalar da bunu başaramazlar. Larvalar burun boşluğunda gömlek değiştirerek L2 olurlar. L2'lerde frontal sinusa gelerek L3 olurlar. Gelişimini tamamlayan larvanın üzerinde arkaya yönelik dikenler bulunur. Bu dikenler mukozal membranları irkiltir ve mukozaların çok fazla miktarda müköz salgı üretmesine sebep olur. Gelişen larvalar burun deliğine geri dönerler ve toprağa düşerler. Toprağa pupa safhasına girerler. 4-6 hafta sonra pupadan ergin sinek çıkar.
13
Resim:11 oestrus ovis biyolojik çember
14
Patogenez: Ergin sineklerin koyunlara saldırısı sebebiyle koyunların otlaması aksar, huzursuz olurlar. Larvaların üzerinde dikenler burun mukozasını irkiltir ve rhinitis'e sebep olur. Hayvan rahat solunum yapamaz. Yem yiyemezler. Burunları tıklalı olduğu için nefes alırken ağızlarını açarlar dolayısıyla yem yemeleri aksar. Ağırlık kaybı ve gelişme geriliği görülür. L3 larvaları bazen os ethmoidale'yi de eritip geçerek beyne kadar ulaşabilirler.
15
Resim:12 Koyun kafatasının boyuna kesitinde burun boşluğunda ve sinuslarda oestrus ovis larvaları gözlenmekte…
16
Semptomlar: Koyunlarda müköz burun akıntısı, tıksırık, solunum güçlüğü belirtileri görülür. Hayvanlar burunlarını yere veya sabit nesnelere sürterler. Burunlarının üst kısmını sürtmekten kıl dökülmesi ve sıyrıklar oluşabilir. Bazen ayaklarını burunları vururlar. Ağır enfestasyonlarda dönme hareketi yaparlar. Hareketlerde koordinasyon bozuktur. Larvalar sinuslar içerisinde öldüğünde sekunder bakteriyel enfeksiyonlar şekillenebilir.
17
Teşhis: benzer semptomlar gösterdiği için oestrosis ve coenurosis’i birbirinden ayırabilmek önemlidir Sürünün genel muayenesi sonrası klinik muayene bulguları ve burun akıntısı içinde Oestrus ovis larvalarının görülmesiyle oestrosis tanısı konabilir. Taenia multiceps’in neden olduğu coenurosis küçük ruminantların önemli parazitleri olup kendini oestrosise benzer semptomlar ve özellikle sinirsel nöbetlerle gösterir.Bu nöbetler, ilaç uygulaması sonucu iyileşmeyen hayvanlar felç gözlenmesi akla coenurosis’i getirir. Her iki hastalık birlikte seyredebileceği unutulmamalıdır. Kesin teşhis otopsi sonucu larva ve/veya kistlerin görülmesiyle olur.
18
Sağaltım: Larvalara karşı avermektinler 50 mg/kg dozda deri altı uygulanabilir. % 10'luk Neguvon solüsyonu burun içine 10 ml enjekte edilebilir. Rafoxanide 7,5 mg/kg dozda ağız yoluyla kullanılabilir.
19
Rhinoestrus Purpureus – tek tırnaklı burun kurtları
Ergin sinekleri ve larvaları oestrus ovise benzer. Genelde yaz aylarında gözlenir. Larvaları koyundaki gibi buruna ve sinüslere gelir yerleşir ve üçüncü larvaları tekrar yere düşer. Bu dönemde (burun boşluğu ve sinüslerde iken) hayvanda (at, eşek vb.) solunum ve sinirsel semptomlar gözlenir.
20
HYPODERMATİDAE Hypodermosis, Hypoderma ve Przhevalskiana cinslerine ait türlerin meydana getirdiği bir enfestasyon olup, daha çok sığır ve keçilerde görülmekte ve bu hayvanların derilerinde yaptıkları tahribat nedeniyle büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Sığırlarda hypodermosis Hypoderma bovis ve Hypoderma lineatum türleri tarafından oluşturulmaktadır. Keçilerde ise Przhevalskiana silenus, Przhevalskiana aegagri ve Przhevalskiana crossi türleri tarafından oluşturulmaktadır.
21
Hypoderma Bovis ve Hypoderma Lineatum
Hypodermanın,Nokra,Büvelek,İmiç gibi değişik adları vardır,insanlara nadiren geçer. Hypoderma bovis türü ergin sinekler mm birinci larva 0.5mm, üçüncü dönem larva 20-25mm uzunluğundadır. Ağız atrofiye olmuştur. Bir çift büyük kanat ve üç çift bacak taşıyan vücudu kıllarla kaplı bir sinek türüdür. Hypoderma lineatum mm uzunluğundadır. Hypoderma bovise benzer. Hypoderma diana’diğer hypoderma türlerine benzer.
22
Resim:13 hypoderma bovis larvası
Resim:15 hypoderma dönemleri Resim:16 hypoderma larvası
23
Biyoloji: Nokra hastalığının sebebi iki tür sinektir
Biyoloji: Nokra hastalığının sebebi iki tür sinektir. Bunlar Hypoderma bovis ve Hypoderma linetum‘dur. Bunlar yaklaşık 15 mm boyunda sarı tüylü ve arıyı andıran bir sinektir. Ergin sineğin ömrü ancak bir haftadır. Bu süre içinde beslenmez. Çiftleşen dişi, yumurtalarını bırakacak sığır arar. İlkbahar sonları ve yaz başlarında hızla uçarak sığırların bacaklarının distal kısımlarına yumurtalarını bırakarak hızla uzaklaşırlar. Bu durum sığırlarda büyük panik yaratır. Buna halk arasında "büvelik tutması" denir. 3-7 gün içinde yumurtadan çıkan larvalar deriyi delerek deri altı dokularda ilerlerler
24
H. Lineatum larvaları özefagusa (yemek borusu), H
H.Lineatum larvaları özefagusa (yemek borusu), H. Bovis larvaları ise omurilik yönüne giderler. Bunlardan bir kısmı omurga kanalında epidural zar altına girerler(H.Lineatum omurga kanalını kullanmadan sırt derisine ulaşır). Larvalar burada 2-4 ay gelişmelerini sürdürerek bir gömlek değiştirirler. 1. gömlek değiştirmeden sonra larvalar sırt derisi altına doğru ikinci göçlerine başlarlar. Salgıladıkları enzim vasıtasıyla deride bir delik açar (solunum için) ve derinin altında "Nokra" denen bir kist meydana getirirler. Rengi önceleri beyaz olan bu larva beslenmesine devam eder; iki defa gömlek değiştirir. Rengi önce sarımtrak sonra kahverengi olur. Sırt derisi altındaki bu gelişme devresi 4-6 hafta sürer. Larvaların oluşturduğu kistler bu süre zarfında uzaktan görülecek kadar büyürler.
25
Gelişimini tamamlayan 3
Gelişimini tamamlayan 3. gömlek larva nokra şişkinliğinin ortasındaki delikten dışarı çıkarak toprağa düşer. Toprakta pupa devresini geçirerek 1-3 ay içinde ergin sinek olur. Resim:17 hypoderma’ da biyolojik çember
26
Patogenez ve Semptomlar: Hypoderma sinekleri sığırların üzerine yumurtalarını bıraktıkları sırada çıkardıkları ses ile sığırlar arasında büyük panik yaratırlar. Larvaların sırt derisi altına gelmelerine kadar geçen zaman içinde dışarıdan herhangi bir semptom fark edilmez. Ender olarak özafagusa doğru gitmiş olan larvaların özefagusu yangılandırmalarıyla yutma zorluğu ve tinpani gibi semptomlar oluşabilir. Özefagusta ödem, kanama, akıntı, şişkinlik gözlenebilir Hypoderma larvalarının esas zararları sırt derisinde meydana getirdikleri tahribattan ileri gelir. Ayrıca, yemden yararlanma ve besi performansı düşer. Hypoderma kistleri sırt derisi boyunca yayılmışlardır.
27
Sayıları bir kaç adetten ve hatta daha yüksek sayılara ulaşabilir. Burada oluşan delikler cm çapında, yarım küre tarzında, orta kısımlarında bir delik bulunur. Şişlik iki yandan parmakla bastırıldığında gri sarımtrak jelatin görünüşünde eksudatla birlikte Hypoderma larvasının da dışarı çıktığı görülür. Sırt derisi üzerindeki delikler larva oradan çıkarılsa bile kaybolmaz, böylece sırt bölgesi gibi derinin en kıymetli yeri hiç bir işe yaramaz hale gelir ve derinin değeri düşer.
28
Hypoderma bovis larvaları canalis vertebralis içinde ölürse (sırta göç esnasında) salgıladığı toksinler hayvanda anaflaktik reaksiyonlara ve arka bacakta felçlere yol açabilir. Ayrıca larvaların beyine veya medulla spinalise girmesi sonucu felç sinirsel semptomlar gözlenebilir. Resim:18 sığır sırt derisinde hypodermosis
29
Resim:19 sığır sırt derisi altında kistleşmiş çok sayıda hypoderma larvası = hypodermosis
30
Sağıltım: Hypodermosis sağıtımı en kolay olan hastalıklardandır
Sağıltım: Hypodermosis sağıtımı en kolay olan hastalıklardandır. Larval devrelerin tümünde paraziti imha etmek mümkündür. Önemli olan sağıtım zamanını iyi ayarlamaktır. 3. gömlek larvaları imha etmenin pek yararı yoktur. Çünkü, sırtta fazla bir tahribat olmuştur. Bu durumdan ay önce sağıtımın yapılmış olması gerekmektedir. Hypodermosis mücadelesinde bazı organik fosforlu insektisitlerle değişik formülasyonlar hazırlanmıştır. Bunlar; trichlorophon, coumaphos, fenthion gibi formülasyonlardır. Bu insektisitleri ihtiva eden muhtelif ticari preparatlar propektüslerine göre uygulandığında çok başarılı sonuçlar alınabilir. Ayrıca, deri altı enjeksiyon tarzında uygulanacak ivermectin grubu preparatlarda mükemmel sonuç vermektedir.
31
Hastalıklı yerde en etkili çare vücuda giren larvaları deri altında şişlik yapmadan önce öldürerek hastalığı başındayken iyi ederek zararlarını önlemektir bunun için her yıl görüldüğü yerlerde Kasım-Ocak-Mart ayları başında üç defa ilaçlama yapılır. Şişlikler çıktıktan sonra sırt kemiğine yakın olan larvalar öldürülmemelidir. Aksi taktirde ölen larvalar sinir uzanımına toksin salgılarlar ve hayvanda istenmeyen komplikasyonlar görülebilir. Bu hastalıkla mücadele için ilaçlamanın zamanında yapılması önemlidir. Parazit tedavisi hayvanlarda yüzde 30 verim kaybını önlemektedir.
32
Sonbaharda göç halindeki birinci dönem larvalarla, ilkbaharda da ikinci ve üçüncü dönem larvalarla mücadele edilmiş olur. Mekanik olarakta (elle sıkılarak) müdahale edilebilir. Eradikasyon: Hypodermosisin bir bölge veya bir ülkeden eradike edilmesi ancak uzun yıllar devam edecek sistematik yani bölgedeki bütün sığırların yılın belli zamanlarında usulüne uygun şekilde ilaçlanması ile mümkündür. Parazitin yaşam zincirinin konak hayvanlardaki bölümü etkin bir şekilde kırılacak olursa o bölgede Hypoderma sineği de ortadan kalkmış olur.
33
PRZHEVALSKİANA Keçilerde Przhevalskiana silenus, Przhevalskiana aegagri ve Przhevalskiana crossi türleri hypodermoza neden olmaktadır. Hypoderma türlerine çok benzer. Uzunlukları 9-11mm civarındadır. Vücudu kıllarla kaplıdır. 1.larva 3-4mm iken 2.larva 8-12mm ve 3.larva ise 12-24mm uzunluğundadır. Yumurtalarını keçilerin arka bacak kıllarına bırakır. Yumurtadan gün sonra Larva1 çıkar. Deriyi delip deri altına geçer. Buradan sırt derisi altına girer ve burada larva2 halini alır.
34
Burada 2. dönem larva tekrar gömlek değiştirerek 3
Burada 2. dönem larva tekrar gömlek değiştirerek 3. dönem larva halini alır. 3. dönem larva deriyi delerek toprağa düşer ve bir hafta içinde pupaya dönüşür. Pupa dönemi sonunda ergin sinekler çıkar. Larva döneminde hayvanı irrite ederler. Et ve süt gibi verim kayıplarına yol açarlar. Ayrıca derinin delinmeside önemli bir ekonomik kayıptır. Mücadele hypoderma mücadelesindeki gibi yapılabilir.
35
GASTEROPHILIDAE Bu ailede Gastrophilus soyu vardır. Bu soya bağlı türler; G.intestinalis(=G.equi),G.inermis,G.haemorrhoidalis,G.nigricornia,G.pecorum,G.nasalis'tir. Bu soya bağlı türler equidelerde gastriemyiasise neden olurlar. Larvaları mide ve bağırsakta gelişir. Ergin sineklerin uzunluğu10-18mm arasındadır. Vücudu sarı-kahverengi tüylerle kaplıdır. Ağız atrofiye olmuştur. Erginler beslenmez. Larvaları kırmızımsıdır ve segmentleri arasında sıralı dikenler vardır.
36
Biyolojisi: Dişi yumurtalarını atın önayak topuk kıllarına, yanaklara, scapular bölgeye yapıştırır. (Gastrophilus pecorum yumurtalarını otlar üzerine bırakır, Gasterophilus haemorrhoidalis yumurtalarını bir atın dudaklarının üzerine yumurtlar. ) Yumurtadan çıkan larva kurtçuk şeklinde ve dikenlidir .Yalama sırasında veya deriden ağız boşluğu mukozasına larva-1 geçer. Pharenx,eusephagustan mideye geçer. Midenin cardia yada fundus bölgesinde lokalize olur .Ağız çekmeni ile sıkıca mide mukozasına tutunurlar. Larva-2 ve larva-3 aşamasına gelirler.
37
Gaita ile toprağa atılırlar. Toprakta ise pupa safhasına girerler
Gaita ile toprağa atılırlar. Toprakta ise pupa safhasına girerler. Pupadan sinek çıkar. Erkek ve dişi beslenmez, çiftleşirler ve erkek hemen ölür. Dişi ise yumurtalarını kıllara yapıştırdıktan sonra ölür. Dişilerde abdomenin hemen arkasında ovopozitor vardır. Yaşam süreleri 1-3 haftadır. Biyolojileri 1 yıla yakın sürer. Resim:20 Gastrophilus’un biyolojik çemberi
38
Patogenez: Erginleri rahatsızlığa neden olur
Patogenez: Erginleri rahatsızlığa neden olur. Atlarda midede ülserler oluşur, yutma güçlüğü, zayıflık, ödem, gençlerde kaşeksi görülür. Midede az sayıda larva v arise dikkati çekmez. Eğer 1000 tane varsa midenin girişini tıkar. Mide önce genişler, daha sonra yırtılır ve at ölür. Tedavi: Mücadelede mg/kg.canlı ağırlığa peroz olarak neguvon burun meri sondasıyla verilir. İvermectin 0.2 mg/kg c.a'ya subcutan olarak verilir. Ranit 7.5 mg/kg. kışın ve otlamaya çıktıktan 1 ay sonra verilmelidir. En önemlisi korunmadır.Güneşli saatlerde hayvanları gölgelik yerlerde tutmalıyız. Sık sık tımar yapılmalılardır.
39
Resim:21 Resim:22 At otopsisinde sindirim sisteminde gözlenen gastrophilus larvaları Resim:23 gastrophilus sineği Resim:24 gastrophilus larvasından bir kesit
40
KAYNAK 1. Erciyes Üniv. Vet. Fak. Derg. 2(1) 5-8, 2005 Araştırma Makalesi Ankara Hayvanat Bahçesinde Kesimi Yapılan Tek Tırnaklılarda Gasterophilus Türlerinin Yayılışı Anıl İÇA, Alparslan YILDIRIM Erciyes Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, Kayseri-TÜRKİYE 2.Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi (Veteriner)2000, Cilt 14, Sayı 1, Sayfa(lar) Türkiyede sığır hypodermosis’i üzerineepidemiyolojik araştırmalar Fahri SAYIN, Zafer KARAER=A.Ü Veteriner Fakültesi, Protozooloji ve Entomoloji Bilim Dalı, Ankara-TÜRKİYE Ahmet KALKAN=Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Hastalıklar Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Ankara-TÜRKİYE 3. Oestrosis ve Coenurosis’e Bağlı Olarak Epileptoit Nöbet Gösteren Bir Koyun Sürüsünde Klinik ve Patolojik Gözlemler Yusuf GÜL, Mustafa İSSİ Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Elazığ-TÜRKİYE Songül ÖZER Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı Elazığ-TÜRKİYE
41
4.veterinerhekimiz.biz.com Oestrosis derleyen vet.hek Murat Kutay
5. Patlamaya Hazır Bomba Sinek Yumurtası Dr. Muvaffak MUHARRİR sızıntı dergisi Ekim 2005 Sayı : 321 Yıl: 27 6.http- (resimler için kaynak…) 7. http- (resimler için kaynak…) 8. Prof. Dr.Bilal Dik, Prof. Dr.feyzullah Güçlü
42
EDİTÖR-PROJE HABİB METİN Mustafa Yılmaz Mustafa Kaşıkçı Elmas Ulutaş’a
Yardımlarından dolayı Veteriner Hekim Mustafa Yılmaz Mustafa Kaşıkçı Elmas Ulutaş’a Teşekkür ederim
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.