Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAyca Eren Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
TÜRKİYE ENERJİ KAYNAKLARI, ELEKTRİK ÜRETİM, İLETİM VE DAĞITIMI İLE İLGİLİ YASAL VE YAPISAL PERSPEKTİF Özkan AĞIŞ TÜRKİYE KOJENERASYON VE TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ DERNEĞİ Yönetim Kurulu Başkanı TURKCELL Akademi, Asmalı Mescit Sok. Olivia Geçidi No:2 Beyoğlu, İstanbul
2
1. ENERJİ NEDİR? Enerji iştir. Bir kütleyi (kg), bir seviyeden, daha yüksek bir seviyeye (metre) çıkartılması için yapılan iştir ve MKS sisteminde birimi kgm’dir. Güç ise, iş yapma potansiyelidir. Bir başka ifadeyle, birim zamanda yapılan iştir. Birimleri kgm/s, KW veya HP’dir kgm/s = 1 HP’dir, kgm/s= 1 KW’tır. Güçten tekrar işe yani, enerjiye geçersek; - 1 kWh= 860 Kcal’dir veya 3415 Btu’dur.
3
1.1. POTANSİYEL ENERJİ Bir nesnenin konumundan dolayı diğer nesnelere bağlı olan enerjisidir. Barajda toplanan su statik halde iken, potansiyel enerjisi vardır. Cebri boru ile hidrolik türbinlere akarken, kinetik enerjiye çevrilir. Türbin kanatlarını çevirirken, enerji oluşturur. Yaratılan bu mekanik enerji jeneratörde elektrik üretir. Yani barajlarda biriken su, potansiyel–kinetik–mekanik transformasyonları ile elektrik enerjisine dönüşür.
4
1.2. TERMAL ENERJİ Kömür, doğal gaz, linyit gibi enerji kaynaklar, içinde termal enerji saklarlar. Bu enerji ancak, yakıldığı zaman açığa çıkar. Enerji kaynakları içlerinde sakladıkları enerji yoğunluğuna göre sınıflandırılırlar. Mesela, çok küllü ve sulu linyit kömürünün 1 kg’ında 1500 – 3000 Kcal ısı enerjisi varsa, külü ve nemi (yani suyu) az bir kömürde 6500 – 7500 Kcal vardır. Kömür, linyit ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarından, yakmadan enerji alamazsınız. O nedenle de, brülörlü ya da ızgaralı kazanlar, akışkan yataklı kazanlar, gaz türbinleri geliştirilmiştir. Bu ekipmanlar kömür veya doğal gazın içindeki termal enerjinin yakılarak, açığa çıkartılmasına yardımcı olurlar. Sonra bu termal enerji, sırasıyla, önce mekanik enerjiye ve sonra da elektrik enerjisine çevrilir.
5
2. ENERJİNİN SOSYO-EKONOMİK HAYATIMIZDAKİ YERİ
Enerji, sosyo-ekonomik hayatımızın “olmazsa olmaz” bir kaynağıdır. Toplumların gelişmişliği, kişi başına kullandığı enerji miktarı ile ölçülür. Yani enerji tüketimi bir toplumun veya bir ülkenin insanlarının gelişmişlik göstergesidir. Örneğin, çok gelişmiş ülkelerin insanları, yılda kişi başına 3.0 ton enerji kaynağı ve 6000 – 7000 kWh elektrik kullanırken, gelişmekte olan Türkiye’de insanlar yılda 1.2 – 1.3 ton enerji kaynağı ve yaklaşık 3000 kWh elektrik, geri kalmış ülkelerin insanları da yılda 500 kg ve 500 kWh elektrik kullanırlar.
6
3. ENERJİ KAYNAKLARI YÖNÜNDEN ÜLKEMİZİN DURUMU
Ülkemizin enerji kaynakları potansiyellerini aşağıdaki Tablo – 1’de görebiliyoruz: KAYNAK CİNSİ BİLİEN REZERV YILLIK ÜRETİM MİKTARI ELEKTRİK ÜRETİMİNE KATKISI Taşkömürü Milyon ton 2,000 4 5,000 Linyit 10,000 60 50,000 Doğal Gaz Bcm 8 0.5 petrol 40 2.0 1,000 Hidrolik MW 38,000 - 55,000 Rüzgar 20,000 6,000 Güneş Sınırsız Biyokütle Biyogaz 0.2 Toplam Üretilebilecek Elektrik Miktarı GWh 122,000 Türkiye’nin Bir Yıllık Elektrik İhtiyacı 244,000 Tablo 1. Türkiye’nin Enerji Kaynakları Potansiyeline Genel Bir Bakış
7
Bu tablo bize şu gerçekleri gösteriyor:
Allah bize çok güzel ve zengin yerüstü kaynakları vermiş. Hava, su ve güneş. Ama o ölçüde az yer altı kaynağı vermiş. Yerüstü ve yer altı enerji kaynaklarımız bugünkü üretim hızıyla değerlendirilebilirse, yüksek elektrik ihtiyacımızın ancak %50’si karşılanabiliyor. Bu da bizi enerji kaynaklarında dışa bağımlı yapıyor. Enerji kaynaklarında dışa bağımlılığımız, 3 yıl önce %73 idi. Geçen yıl, %74 oldu. 10 yıl sonra %80 olmasından korkuluyor.
8
3.1. Bu Bölümden Çıkaracağımız Sonuç
Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için, enerji tasarrufu yapmamız lazım. En güzel enerji kaynağı, tasarruf edilen enerjidir. Sanayide de ve sosyo ekonomik hayatımızda da enerji tüketiminde oldukça savurganız $’lık bir mal üretmek için kullandığımız enerji miktarına (ton) “Enerji Yoğunluğu” diyoruz. Enerji yoğunluğu Japonya, Amerika, almanya’da 110 – 200 kg arasında iken, Türkiye’de bu rakam 400 – 500 kg’dır. Enerji yoğunluğunu azaltmak için, üretimde kojenerasyon sistemlerini kullanmak, tüketimde de en yeni teknolojilere göre üretilmiş ekipman ve makinaları kullanmaktır.
9
4. ELEKTRİK ÜRETİM, İLETİM VE DAĞITIM İŞLERİNİN YÖNETİMİ
Enerji işleri 1935 – 1970 arasında Etibank tarafından yürütülüyordu. 1970’te TEK(Türkiye Elektrik Kurumu) Kanunu çıkartıldı ve TEK kuruldu. 1996 tarihine kadar, Türkiye’deki enerji tesisleri yapımı, işletilmesi ve dağıtım işleri TEK tarafından yürütüldü. 1996’da yeni bir kanunla TEK ikiye ayrıldı: TEAŞ ve TEDAŞ. TEAŞ, elektrik tesisleri yapımını, işletmesini ve elektrik enerjisi iletim hizmetlerini yürütecekti. TEDAŞ ise, tüm dağıtım işlerinden sorumlu olacaktı. 2001 yılında Elektrik Piyasası Kanunu çıkartılana kadar bu yapısal işleyiş devam etti. 2001’de çıkartılan 4646 sayılı kanunla, TEAŞ üç segmente ayrılıyordu: EÜAŞ: Elektrik Üretim A.Ş., TEİAŞ: Elektrik İletim A.Ş., TETAŞ: Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.
10
Tablo 2. TEAŞ’ın Elektrik Üretimi, İletimi ve Ticareti ile İlgili Kuruluşları
Bu kanuna göre, TEDAŞ elektrik dağıtım hizmetlerini yürütmeye devam edecektir.
11
Bu kanun, önemli bir yenilik daha getirmişti
Bu kanun, önemli bir yenilik daha getirmişti. O da enerji işlerinin düzenlenmesi, denetlenmesi ve regülasyonu için yeni bir kuruluş doğmuştu: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) EPDK sadece kamu enerjisi sektörü değil, aynı zamanda özel sektörün enerji yatırımlarının yapılma esaslarını oluşturacak ve piyasayı denetleyecektir. Esasen, 1984’te çıkartılan 3096 sayılı kanunla özel sektöre, kendi elektrik üretim tesislerini kurma, işletme ve üretim fazlasını TEDAŞ’a satma hakkı verilmişti ama, henüz bir düzenleyici kurum olmadığı için, kurallar geçici kararnamelerle belirlenmiyordu. Nitekim, 3046 sayılı kanunun nasıl işletileceği, bir yıl sonra çıkartılan 9799 sayılı kanun hükmünde kararname ile belirlenmişti yılına kadar kurulan tüm otoprodüktör tesisleri bu kararname esaslarına göre kurulmuş ve işletilmiştir.
12
5. ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM PROFİLİ
Yukarıda belirttiğimiz 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na göre, önceki TEAŞ’ın yürüttüğü üretim işletme faaliyetlerini EÜAŞ yürütecekti. EÜAŞ artık yatırım yapmayacaktı. Ülkemizin artan elektrik talebine göre, yeni üretim tesisleri yapımı özel sektöre bırakılmıştı. Üretim yönünden bu kanunun uygulanmasında oldukça büyük başarı elde edilmiştir. Bugün piyasaya baktığımız zaman elektrik üretiminin yaklaşık %55’inin özel sektör ve %45’inin, kamu kuruluşu olan EÜAŞ tarafından üretildiğini görürüz. Tablo 3. Türkiye’de Elektrik Üreten Kuruluşların Üretim Dağılımı
13
Elektrik üretimlerinin enerji kaynaklarına göre dağılımı da şöyle olmaktadır:
Tablo 4. Kurulu Gücün Kaynaklara Göre Dağılımı Tablo 5. Enerji Kaynaklarına Göre Üretim Miktarı
14
Tablo 6. Kuruluşlara Göre Elektrik Kurulu Gücü
Tablo 7. EÜAŞ’ın Kaynaklarına Göre Güç Dağılımı
15
Bu grafikler, EÜAŞ’ın 2010 yılı faaliyet raporundan alınmıştır
Bu grafikler, EÜAŞ’ın 2010 yılı faaliyet raporundan alınmıştır. Bu rakamları 2011 yılı sonu itibariyle özetlrsek, kurulu gücümüzün 53,235 MW’a Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin 229 TWh’a (Yani 229 milyar kWh) ulaşmış olduğunu görürüz. Yani bir yıl içinde elektrik tüketimimiz %9 artmıştır. Bu rakam Çin’den sonra, elektrikte dünyanın en büyük büyüme artışıdır.
16
6. ELEKTRİK ENERJİSİ İLETİM HİZMETLERİ
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, üretilen elektrik enerjisinin yüksek voltajlı enerji nakil hatları ile iletimini ve iletilen enerjinin kontrolünü TEAİŞ’a (Türkiye Elektrik İletişim A.Ş.) bırakmıştır. Türkiye’de büyük elektrik santralları 154 KV veya 380 KV’la elektriği TEİAŞ’ın enerji nakil hatlarına teslim etmekte, TEİAŞ da, kendisine teslim edilen elektriğin elektrik dağıtım merkezlerine iletiminden sorumlu olmaktadır. Gerek özel, gerekse kamu üretim tesislerinden üretilen elektrik enerjisinin teslim alması, dağıtım sistemlerine ve bazen de büyük müşterilere doğrudan teslim işini ve teslim edilen miktarlarını kontrolünü TEİAŞ Yük Tevzi Merkezi marifetiyle yürütmektedir. Biraz sonra bahsedeceğimiz, Elektrik Piyasası’nın, EPDK kuralları çerçevesinde işletilmesinin de TEİAŞ’ın Yük Tevzi Merkezi yürütmektedir.
17
Elektrik sistemlerinin yapısal durumunu bitirmeden önce, biraz da TETAŞ’tan bahsetmek istiyorum. Elektriğin kamu tekelinde (TEK ve TEAŞ) olduğu yıllarda, elektrik sıkıntılarını veya kesintilerini ortadan kaldırmak için zaman zaman geçici kanunlar çıkartılmış ve özel sektöre kanunla bazı haklar verilmiştir. 1984’te çıkartılan 3096 sayılı kanun bu uygulama biçiminin ilk ayağıdır. Bu kanun özel sektöre üretim tesisi kurma hakkı tanırken aynı zamanda, bu kanuna dayalı olarak çıkartılan Yap-İşlet-Devret kararnamesi ile bazı özel imtiyazlar (concession) tanımıştır. Daha sonra Yap-İşlet-Devret modeline yöneltilen tenkitler dikkate alınarak, 1997 yılında 4287 sayılı “Yap-İşlet” modeli hayata geçirilmiştir. Bu ikinci kanunda devretme olmadığı için, uluslar arası ihalede daha düşük elektrik satış fiyatları (cent/kWh) gelmiştir.
18
Bütün bu özel sözleşmelerin yürütülmesi ve bu imtiyazlı kuruluşların üretimlerinin satın alınması ve TEDAŞ’a satılmasından sorumlu ve yetkili olmak üzere TETAŞ (Türkiye Ticaret ve Taahhüt A.Ş.) kurulmuştur. Bu imtiyazlı sözleşmelerin yılık yürürlüğü vardır. Yürürlük müddetlerinin sonunda,, “YİD” olanlar EÜAŞ’a devredecek, “Yİ” olanlar ise serbest piyasa kurallarına tabi olarak, kurucuları tarafından işletilecektir. Elektrik dağıtımı ile ilgili konuları arkadaşlarımız çok geniş boyutta anlatacaklardır.
19
7. ELEKTRİK PİYASASI 2011 yılına kadar elektriğin abonelere tek bir satıcısı vardı: TEDAŞ yılında çıkartılan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, Türkiye’de ilk defa bir “Piyasa Düzenleyici Kurum” kavramını ve bu Kurum’un kuruluş ve işleyiş esaslarını getiriyordu: Yani EPDK arasında EPDK önce, piyasayı yaratacak, geliştirecek ve çalıştıracak ikincil mevzuatı yani yönetmelik tebliği ve kurul kararlarını hazırladı, yayımladı ve ilk olarak da 2003 yılında elektrikte serbest tüketici uygulamasını başlattı. O tarihte Serbest Tüketici limiti 9.0 milyar/kWh/yıl idi. Yani yılda 9.0 milyar ve fazlası elektrik tüketen büyük tüketiciler, elektriğini istediği tedarikçiden ve pazarlıkla oluşturacağı fiyat üzerinden satın alınabiliyordu. Bu limit çok yüksekti. Bizim gibi sivil toplum kuruluşlarının baskısı ile bir yıl sonra limit, 7.2 milyar kWh’e sonra, 4.5 milyar kWh’e indi. Şimdi ise, limit 25,000 kWh’tir. Başlangıçta, serbest tüketici olma limiti çok yüksek olduğu için, ancak belirli sayıda sanayici, serbest tüketici olabiliyordu. Şimdi piyasanın %50’den fazlası, serbest tüketici olarak, kendi tedarikçisi ile yaptığı ikili anlaşmalarla elektriğini, anlaşmalı tedarikçisinden alabilmektedir.
20
Serbest piyasa, serbest tüketicilerle sınırlı olarak 1 Ağustos 2006 tarihine kadar devam etti. Bu tarihte EPDK’nın çıkardığı “Dengeleme ve Mali Uzlaştırma Yönetmeliği”ne göre: Elektrik Piyasası esasları konuyor, Sistem dengesizlik fiyatları tarif ediliyor, Üreticilere gün sonrası satış fiyatları ve miktarlarını teklif etme hakkı veriliyordu. Bu piyasanın işletilme sorumluluğu da TEİAŞ’a veriliyordu. Günümüze kadar, piyasa o kadar gelişti ki, bugün herhangi bir üretici, yarın herhangi bir saat diliminde, ne kadar elektriği hangi fiyatla vereceğini bildirebiliyor ve o gün içinde, teklifinin kabul edilip edilmediğinin yanıtını elektronik ortamda alabiliyor. Yani bir ölçüde, Türkiye elektrik başarısının, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda bir adım daha atılmakta ve “Vadeli Elektrik Piyasası”nın (VOB benzeri) esasları oluşturmaktadır. Bu borsaya hazırlıklı olmak üzere, bugünkü TEİAŞ görevini devralmak üzere PEİAŞ kurulmaktadır.
21
8. ÖZELLEŞTİRMELER Özel elektrik şirketlerinin ilk örnekleri“Otoprodüktörler’’dir. Kojenerasyon gibi ileri teknoloji uygulayan Otoprodüktörler, ürettikleri elektrikle sadece elektrik kesintilerini önlemekle kalmamışlar, voltaj ve frekansı sabit, yani kaliteli elektrik üretiminde kamu şirketlerine örnek olmuşlardır. Otoprodüktörlerin bu performansı, özel sektörün kamu sektöründen daha iyi bir işletmeci olduğu gerçeğini akıllara yerleştirmiştir. Bu nedenle, kamuya ait olan elektrik üretim ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesi planlanmıştır. Yaklaşık 10 yıl başlayan üretim ve dağıtım tesisleri özelleştirmeleri, başlangıçta tüm varlık satışı şeklinde ele alındığı için hukuk duvarlarından dönmüştür yılından sonra varlık satışı konseptinden “İşletme haklarının belirli bir süre için devri’’ konseptine dönüştürüldüğü için ihaleler başarılı olmuştur. Bugün, TEDAŞ’ın 21 Dağıtım Bölgesinin, 13’ü, özelleştirme süreçlerini tamamlamış olup yeni operatörleri tarafından işletilmektedir. Dağıtım bölgelerinin sadece büyükleri kalmıştır. (Bedaş, Ayedaş, Tredaş gibi.) EUAŞ’a ait termik ve hidrolik santraların özelleştirme süreçleri başlatılmıştır ve 2015 yılına kadar tamamının özelleştirileceğine inanıyorum.
22
ENERJİ PAYLAŞINCA GÜZEL…
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.