Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Ülkemiz 779.452 km² yüzölçümü ile dünya ülkeleri arasında toprak genişliği açısından 36. sıradadır. Ancak ülkemizin genişliği gerçek arazi kullanımı açısından.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Ülkemiz 779.452 km² yüzölçümü ile dünya ülkeleri arasında toprak genişliği açısından 36. sıradadır. Ancak ülkemizin genişliği gerçek arazi kullanımı açısından."— Sunum transkripti:

1

2 Ülkemiz 779.452 km² yüzölçümü ile dünya ülkeleri arasında toprak genişliği açısından 36. sıradadır. Ancak ülkemizin genişliği gerçek arazi kullanımı açısından incelenirse durum biraz daha değişir.

3 Toplam alanın % 35-40’ı ekonomik olmayan sarp dağlar ve kayalıklardan oluşmaktadır. Ormanla kaplı alan %30 olup, ormanların üçte ikisi makilik, fundalık, çalılık gibi vasıfsızdır. Arazinin % 30-35 kadarı tarıma uygundur, ancak çoğu tarım alanı da erozyon etkisi altındadır. Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmının koruyucu orman ve bitki örtüsünden yoksun oluşu nedeniyle, su, rüzgar ve erozyonla her yıl Kıbrıs adasını 10 cm kalınlığında kaplayacak büyüklükte verimli tarım toprağının kaybı yanında, nehirler üzerindeki barajların ekonomik kullanım ömrü de kısalmaktadır. Çok geniş gördüğümüz tarım alanlarımız, hızlı nüfus artışı, çarpık kentleşme ve sanayileşme baskısı ile büyük tehdit altında bulunmaktadır.

4 Eski kentler; verimsiz, kayalık, dağlık arazilerde, nehir ve deniz kenarlarındaki sarp yerler ve vadilerde yer alırken, günümüzde, adeta bütün kentler, engebeli araziden düz verimli tarım arazilerine doğru genişlemektedir. Halen, şehirler ülkemiz alanının % 1'inden az olsa da, özellikle çok verimli arazilerin konut ve sanayi amaçlı plansız kullanımı, gelecek için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Avrupa ve Amerika'da sanayileşme ve kentlere göç 150-200 yılda tamamlanmıştır. Ancak ülkemizde 50 yılda, çok hızlı bir nüfus artışı ile daha doğrusu kendiliğinden bir sosyal patlama şeklinde olunca, çarpık kentleşme sorunu ortaya çıkmıştır.

5 Türk Tarihinde daha çok göçebe yaşantısı egemen olmuş, Kervansaray, cami ve medrese dışında kalıcı konut yapımı tercih edilmemiştir. Çadırdan konuta geçiş çok ciddiye alınmamış, konutlara önem verilmemiştir. Çoğu kez geçici görülen basit konutlarla yetinilmiş, daha iyi konaklanacak bir yer görülünce, ilk konutlar terk edilmiştir

6 Ülkemizde oluşan sosyal patlama ve kırdan kente göç sonrası, şehirlerde gecekondu ve kaçak yapılaşma yaygınlaşmıştır. Gecekondu: İmar ve yapı işlerini düzenleyen kanuna ve genel hükümlere bağlı kalmaksızın, kendisine ait olmayan arazi veya arsalar üzerinde, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılardır. Kaçak yapı: Toprak sahibinin kendi arsası üzerine imar planına aykırı ve onaysız olarak yaptığı yapılardır. Ülkemizde oluşan sosyal patlama ve kırdan kente göç sonrası, şehirlerde gecekondu ve kaçak yapılaşma yaygınlaşmıştır. Gecekondu: İmar ve yapı işlerini düzenleyen kanuna ve genel hükümlere bağlı kalmaksızın, kendisine ait olmayan arazi veya arsalar üzerinde, sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılardır. Kaçak yapı: Toprak sahibinin kendi arsası üzerine imar planına aykırı ve onaysız olarak yaptığı yapılardır.

7 KENTLEŞME NE DEMEKTİR ? Özellikle, sanayileşme ve ekonomik gelişme sonucunda, nüfusun kentlerde toplanması ve kent alanlarının genişlemesi sürecidir. Şehirleşme ile eş anlamlıdır. KENTLEŞME NE DEMEKTİR ? Özellikle, sanayileşme ve ekonomik gelişme sonucunda, nüfusun kentlerde toplanması ve kent alanlarının genişlemesi sürecidir. Şehirleşme ile eş anlamlıdır. BİLİNÇLİ KENTLEŞME İÇİN; Kentlerin, tarihi, kültürel ve doğal değerleri dikkate alınarak, kent kimliği oluşturulmalıdır. Köyden kente göçü önleyecek, kırsal yerleșmeleri özendirecek, geleneksel yașam biçimini, tarım ve hayvancılığı geliștirecek politikalar olușturulmalıdır. Kentlerde, etnolojik değerlerin korunması, toplumsal, kültürel ve ekonomik değerlerin sürdürülebilir kılınması ve hemșehrilik bilincinin güçlendirilmesine yönelik, sosyal politikaların geliștirilmesine özen gösterilmelidir BİLİNÇLİ KENTLEŞME İÇİN; Kentlerin, tarihi, kültürel ve doğal değerleri dikkate alınarak, kent kimliği oluşturulmalıdır. Köyden kente göçü önleyecek, kırsal yerleșmeleri özendirecek, geleneksel yașam biçimini, tarım ve hayvancılığı geliștirecek politikalar olușturulmalıdır. Kentlerde, etnolojik değerlerin korunması, toplumsal, kültürel ve ekonomik değerlerin sürdürülebilir kılınması ve hemșehrilik bilincinin güçlendirilmesine yönelik, sosyal politikaların geliștirilmesine özen gösterilmelidir

8 İLİMİZDE NELER YAPILMALIDIR: * İlimizde eski tabakhane, boyahane, yün yıkama ve deri işletmelerinin bulunduğu çöküntü alanı yeniden düzenlenerek, kent ile uyumlu bir yaşam merkezi haline getirilmelidir. * Eski yapıların bulunduğu kent merkezinde kesinlikle kat artışına gidilmemeli, talepler planlı yeni yapılaşma alanları ile karşılanmalıdır. * İlimizdeki verimli ve potansiyel tarım alanları kesinlikle şehirleşme ve sanayi amaçlı kullanılmamalıdır. * İlimizdeki gölet sahilleri ve tarihi kalıntıların bulunduğu alanlar, özellikleri korunarak, kirlenme yaratmayacak şekilde değerlendirilmelidir.

9 * KENTGES Eylem Planı hedefleri arasında yer alan, doğal ve kültürel varlıkların korunması hedefi doğrultusunda, ilimizdeki değerler korunmalıdır.

10 İLİMİZDEKİ TOKİ UYGULAMALARI: * İlimizde TOKİ tarafından alt gelir gruplarına yönelik olarak konut ve sosyal donatı uygulamaları yapılmıştır. Böylece artan yoğunluğa ve talebe cevap verecek planlı alanlar oluşturulmuştur. * Yoksul vatandaşlara yönelik, sosyal konut niteliğinde çalışma başlatılmış, ihtiyaç sahiplerine yönelik planlama yapılmıştır.

11 * Devlet Hastanesi yapımına başlanılmış, ilimizin modern bir hastaneye kavuşması amaçlanmıştır. * Tabakhane bölgesindeki eski sanayi tesislerinin oluşturduğu çöküntü alanında, kentsel dönüşüm uygulaması başlatılmış, böylece halk sağlığı için büyüyen tehdit ortadan kaldırılarak, alternatif yeni kent merkezi oluşturulması amaçlanmıştır. * Yapılan ve yapılmakta olan bu projeler ile doğal ortam ve çevrenin zarar görmesi engellenecek, sosyal donatıları ve görselliği ile yeni yaşam alanları oluşturulacak, yeni ve modern bir Uşak ortaya çıkacaktır.

12 Yapılması gereken sürdürülebilir gelişmeyi sağlamaktır. SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME NEDİR ? Şimdiki kuşakların ihtiyaçlarının, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan, karşılanmasına olanak veren ekonomik büyüme politikalarıdır. Yapılması gereken sürdürülebilir gelişmeyi sağlamaktır. SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞME NEDİR ? Şimdiki kuşakların ihtiyaçlarının, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını tehlikeye atmadan, karşılanmasına olanak veren ekonomik büyüme politikalarıdır. Sürdürülebilir Gelişme Sağlayamazsak: Sular kirlenecektir. Su kirliliği, su kaynaklarının kullanılmasını bozacak veya zarar verme derecesinde niteliğini düşürecek biçimde, suyun içerisinde organik, inorganik, radyoaktif veya biyolojik herhangi bir maddenin bulunması olarak tanımlanabilir

13 Hava kirlenecektir. Hava kirliliği, atmosferde toz, gaz, duman, koku, su buharı şeklinde bulunabilen kirleticilerin, insan ve diğer canlılar ile eşyalara zarar verecek miktarda yükselmesi olarak tanımlanabilir.

14 Toprak kirlenecektir. Toprak kirliliği, canlılığın kaynağı sayılabilecek toprağın, yapısına katılan ve doğal olmayan maddeler nedeniyle oluşur. Böyle toprakta bitkiler yetişmez ve toprağı havalandırarak yarar sağlayan solucan vb. hayvanlar yaşayamaz duruma gelir. Kısaca gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre kalmayacaktır.

15 Bu nedenlerle yenilenebilir, yani kendini yenileyen enerji kaynakları kullanılmalıdır. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI NELERDİR ? Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, su enerjisi, biokitle enerjisi, gelgit enerjisi ve üretici nükleer enerji reaktörleri gibi, kendiliğinden yenilenebilir, kullanmakla eksilmeyen enerji kaynaklarıdır. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI NELERDİR ? Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, su enerjisi, biokitle enerjisi, gelgit enerjisi ve üretici nükleer enerji reaktörleri gibi, kendiliğinden yenilenebilir, kullanmakla eksilmeyen enerji kaynaklarıdır.

16 Yerleşme yerleri ve bu yerlerdeki yapılaşmaların, plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun olması için 3194 sayılı İmar Kanunu çıkarılmıştır. Planlar; Bölge Planları, 1/100.000, 1/50.000, 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planları, 1/5.000, 1/2.000 ölçekli Nazım İmar Planları ve 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planları olarak kademelendirilmiştir. Planlar kanunda belirtilen kurum veya kuruluşlar tarafından yapılır.

17 Devletimiz tarafından çıkarılan bu kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yapılan planlama çalışmaları ile amaçlanan, yerleşim yerlerimizin yaşanılabilirlik düzeyinin, mekan ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi, ekonomik, sosyal ve kültürel yapılarının güçlendirilmesidir. Bunun sonucunda da bilinçli kentleşme sağlanacaktır. Özetle Kentleşme bilincimizi yükselterek, güvenli yapıları tercih etmeli, mühendislik hizmetleri almadan evimizi yapmamalı, ev alacağımız zaman plandaki yerine ve jeolojik durumuna mutlaka bakmalıyız. Aksi halde paramızı çöpe atmış oluruz.


"Ülkemiz 779.452 km² yüzölçümü ile dünya ülkeleri arasında toprak genişliği açısından 36. sıradadır. Ancak ülkemizin genişliği gerçek arazi kullanımı açısından." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları