Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Türkiye’de Orman Döner Sermaye İşletmelerinin Etkinlik Analizi: Sorunlar, Çözümler ve Politika Önerileri   Doç.Dr. Mehmet BAŞAR Yard. Doç.Dr. Şebnem TOSUNOĞLU.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Türkiye’de Orman Döner Sermaye İşletmelerinin Etkinlik Analizi: Sorunlar, Çözümler ve Politika Önerileri   Doç.Dr. Mehmet BAŞAR Yard. Doç.Dr. Şebnem TOSUNOĞLU."— Sunum transkripti:

1 Türkiye’de Orman Döner Sermaye İşletmelerinin Etkinlik Analizi: Sorunlar, Çözümler ve Politika Önerileri   Doç.Dr. Mehmet BAŞAR Yard. Doç.Dr. Şebnem TOSUNOĞLU Yard. Doç.Dr. Yılmaz KILIÇASLAN

2 KONU ve KAPSAM Projenin konusu OGM’ ye bağlı döner sermayeli işletmelerin göreli etkinliklerini ölçerek işletmelerin etkin çalışıp çalışmadığını belirlemek, Türkiye’de faaliyette bulunan orman işletmelerin etkinliklerini (etkinsizliklerini) belirleyen çevresel ve işletme-spesifik faktörleri bulmaktır.

3 PROJE DESTEKLERİ TÜBİTAK OGM ANADOLU ÜNİVERSİTESİ

4 TÜBİTAK DESTEĞİ Proje Kapsamı Hızlı Destek 107K552 Proje Dönemi
01/02/2008 01/02/2009 Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Mehmet BAŞAR

5 İş Birliği Yapılan OGM Personeli
TÜBİTAK DESTEĞİ Araştırmacılar Yard. Doç. Dr. ŞebnemTOSUNOĞLU Yard. Doç. Dr. Yılmaz KILIÇASLAN İş Birliği Yapılan OGM Personeli Ahmet ULUKANLIGİL (Danışman) Genel Müdür Yardımcısı Yüksel ERDOĞAN Strateji Geliştirme Daire Başkanı Rahmi ER Bütçe ve Performans Programı Şube Müdürü Mehmet AKBAŞ Döner Sermaye Şube Müdürü Kazım UZUN Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü Eski İdari ve Mali İşler Şube Müdürü

6 Projenin Amacı Bu çalışma betimleyici ve ekonometrik analizlere dayanarak OGM’ye bağlı işletmelerin yapısı, fonksiyonları ve etkinlikleri hakkında bulgular sunmak amacıyla yapılmıştır.

7 ORMANLARIN FONKSİYONLARI VE ÖNEMİ
BAŞLANGIÇ NOKTAMIZ: 1 ORMANLARIN FONKSİYONLARI VE ÖNEMİ EKONOMİK EKOLOJİK SOSYAL Ormanlar, odun ve odun dışı ürün sağlama fonksiyonlarının yanında, istihdam yaratma, kırsal kalkınmaya katkı sağlama, iklim değişikliklerini önleme, biyolojik çeşitliliği koruma, erozyonu önleme, su üretimine katkıda bulunma gibi çeşitli çevresel ve koruyucu faydalar sağlama fonksiyonlarını üstlenmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, ormanların sözü edilen ekonomik, sosyal ve ekolojik fonksiyonlarının dengelenerek en az aynı şartlarda gelecek nesillere aktarılması gerekmektedir. Günümüz ormancılığında sadece bugünkü nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak yeterli değildir. Ormanların nesillerarası kamusal mal olması ve bu konuda gelecek nesillerin düşünülmesi zorunluluğu ormancılıkta sürdürülebilirlik ilkesini de doğurmaktadır. 1. EKONOMİK FONKSİYON   - Orman Ürünlerini Üretimi 2. EKOLOJİK FONKSİYON   - Doğa Koruma   - Erozyonu Önleme   - İklim Koruma   - Hidrolojik 3. SOSYAL FONKSİYON   -Toplum Sağlığı   - Estetik   - Ekoturizm ve Rekreasyon  4. ULUSAL SAVUNMA FONKSİYONU  5. BİLİMSEL FONKSİYON

8 Döner Sermayeli Orman İşletmeleri
Kırsal kalkınma Ekolojik fonksiyonlar Toplumsal katkı Döner sermayeli orman işletmeleri de bağlı bulundukları kurumun faaliyetlerinin çok önemli bir kısmını karşılamaktadır. Bu anlamda, ormancılık faaliyetlerinden elde edilen gelir, döner sermaye aracılığıyla yine ormancılık faaliyetleri için harcanmaktadır. OGM döner sermaye bütçesinden sadece üretim ve pazarlama ile ilgili harcamalar gerçekleştirilmemekte, birçoğu kamusal nitelikte olan toplumun tümü için faydalar oluşturan çok önemli faaliyetler de döner sermaye bütçesi aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Bunların dışında çeşitli inşaat işleri, yol yapımları, makine alımları, orman koruma faaliyetleri, orman yangınları ve zararlarıyla mücadele faaliyetleri, amenajman faaliyetleri, silvikültür işleri, eğitim faaliyetleri ve işçi giderleri gibi birçok faaliyet OGM döner sermaye bütçesi aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, ormancılık faaliyetlerinden elde edilen gelirler bu sayede ormancılık faaliyetlerine aktarılabilmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi, ormancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliği, finansman kaynakların güçlü olmasına bağlıdır. Kısıtlı kamu kaynaklarından, çoğu zaman kısa dönemli politik çıktılara odaklanan hükümetlerin öncelikleri doğrultusunda ormancılık faaliyetlerine kaynak ayrılmasını beklemek yerine ormancılık faaliyetlerinin döner sermaye işletmelerinin elde ettiği gelirlerle finanse edilmeleri, Türkiye’de ormancılık faaliyetlerin devamlılığı açısından son derece önemlidir.

9 NESİLLERARASI KAMUSAL MAL SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİ
BAŞLANGIÇ NOKTAMIZ: 2 5018 SAYILI KANUN NESİLLERARASI KAMUSAL MAL SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİ ülkemizde yaşanan ekonomik ve mali krizlerin, kamu yönetimi ve kamu mali yönetimi alanlarındaki reform ihtiyacının daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmasında önemli bir etkisi olmuştur. Kamu harcama ve kontrol sistemine ilişkin olarak, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu çıkarılmış ve tarihinden itibaren bütünüyle uygulamaya konulmuştur. Kamu harcama ve kontrol sisteminin bir parçası olan kamu ihale sistemine yönelik olarak; kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu çıkarılmış ve uluslararası düzenlemeler ve ülkemiz deneyimleri göz önünde bulundurularak saydam, tarafsız ve rekabete dayalı bir ihale sisteminin oluşturulmasına yönelik önemli bir adım atılmıştır. Kamu mali yönetimi ve kontrol sistemi alanında yürütülen reform çalışmalarının ana unsurları orta vadeli harcama sistemi, stratejik planlama, performans esaslı bütçeleme, iç kontrol, muhasebe, iç denetim ve dış denetim mekanizmaları olarak ortaya çıkmaktadır Bütün bunlara ilave olarak, ülkemizin Stand-by anlaşmaları çerçevesinde IMF’ye verdiği niyet mektuplarında, Dünya Bankası ile yapılan kredi anlaşmalarında, AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin olarak hazırlanan ulusal programlarda ve AB komisyonuna sunulan Katılım Ortaklığı Belgelerinde, bütçenin kapsamının genişletilmesi, fonların tasfiyesi ve yeni fon yaratılmaması, döner sermayelerin sayısının azaltılması, uluslararası standartlara uygun bütçe sınıflandırması kurulması, kamu yatırım programının rasyonelleştirilmesi, kamu maliyesinde şeffaflığın sağlanması, kamu görevlileri için etik kuralların belirlenmesi, kamu idarelerinde iç ve dış kontrol sistemlerinin kurulması, iç denetimin AB standartları seviyesine getirilmesi, Sayıştayın ön mali kontrol fonksiyonunun kaldırılması ve denetim kapsamının genişletilmesi öngörülmüştür

10 ÇALIŞMANIN BÖLÜMLERİ Sürdürülebilir Orman Yönetimi
Birinci Bölüm Sürdürülebilir Orman Yönetimi Ormancılık Faaliyetlerinin Finansmanı İkinci Bölüm OGM’ye bağlı döner sermayeli işletmelerin 2002–2006 yılları arasındaki mevcut yapıları Üçüncü Bölüm İşletmelerin etkinliklerinin ölçülmesi ve işletme etkinliğini belirleyen işletme-spesifik ve çevresel faktörlerin ortaya konulması BURSA Orman Bölge Müdürlüğü Orhaneli Orman İşletme Müdürlüğü Keles Orman İşletme Müdürlüğü M.Kemalpaşa Orman İşletme Müdürlüğü İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü ESKİŞEHİR Orman Bölge Müdürlüğü Mihalıçcık Orman İşletme Müdürlüğü Eskişehir Orman İşletme Müdürlüğü Afyon Orman İşletme Müdürlüğü Çatacık Orman İşletme Müdürlüğü İZMİR Orman Bölge Müdürlüğü Bayındır Orman İşletme Müdürlüğü İzmir Orman İşletme Müdürlüğü Bergama Orman İşletme Müdürlüğü

11 Proje Süresince Yapılanlar
OGM DESTEĞİ İLE Bilanço ve Gelir Tabloları Bilgi formu İŞLETME ZİYARETLERİ 7 İLDE 26 İşletme Müdürlüğü VERİ SETİNİ DÜZENLEME ANKARA Orman Bölge Müdürlüğü Çamlıdere Orman İşletme Müdürlüğü Kızılcahamam Orman İşletme Müdürlüğü Beypazarı Orman İşletme Müdürlüğü Nallıhan Orman İşletme Müdürlüğü Eskipazar Orman İşletme Müdürlüğü KASTAMONU Orman Bölge Müdürlüğü Samatlar Orman İşletme Müdürlüğü Araç Orman İşletme Müdürlüğü Tosya Orman İşletme Müdürlüğü Kastamonu Orman İşletme Müdürlüğü ELAZIĞ Orman Bölge Müdürlüğü Bitlis Orman İşletme Müdürlüğü Diyarbakır Orman İşletme Müdürlüğü Elazığ Orman İşletme Müdürlüğü Hakkari Orman İşletme Müdürlüğü Siirt Orman İşletme Müdürlüğü Tunceli Orman İşletme Müdürlüğü

12 Proje Süresince Yapılanlar
BETİMSEL ANALİZLER ETKİNLİK MODELİ TAHMİNİ ANALİZ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

13 İŞLETME ZİYARETLERİ

14 İŞLETME ZİYARETLERİ

15 İşletmelerin Mevcut Durumları
Şefliklerin iş yükleri Kadastro çalışmaları Personelin döner sermaye yada özel bütçede oluşu Eğitimli Personelin Oranı Ormanlık alanların dağılımı Üretim çeşitliliği İşgücü verimliliği

16 İşletmelerin Mevcut Durumları
Orman suçları/muhafaza memuru sayısı Yangın/yanan alan Dikili Satışlar/erken üretim Mali yapıları

17 Mevcut Durum OGM döner sermaye işletmelerinin diğer döner sermayeli işletmelerden önemli farklılıkları olduğu mutlaka dikkate alınmalıdır. OGM döner sermaye bütçesinden sadece üretim ve pazarlama ile ilgili harcamalar gerçekleştirilmemekte, birçoğu kamusal nitelikte olan toplumun tümü için faydalar oluşturan çok önemli faaliyetler de döner sermaye bütçesi aracılığıyla gerçekleştirilmektedir.

18 Mevcut Durum Döner sermaye uygulaması, sistemin işleyişini kolaylaştırması ve ormancılığa fon sağlaması bakımından gereklidir. Döner sermayenin var olmadığı durumda, özel bütçe ile karşılanabilecek faaliyetlerde önemli bir sınır bulunacaktır. Bu nedenle özel bütçenin gelir kaynaklarının arttırılarak istikrara kavuşturulması ve OGM’nin hazine yardımı almayan bir kuruluş haline getirilmesi gerekmektedir.

19 Mevcut Durum OGM döner sermayeli işletmelerinin önemi, döner sermaye bütçesi ile elde edilen gelirlerin yeniden ormancılık faaliyetleri için kullanılabilmesine olanak sağlamasıdır. Bir diğer ifadeyle orman döner sermaye işletmelerinin ormancılık faaliyetleri açısından faydaları tartışılamaz boyuttadır. Döner sermaye işletmelerin en önemli faydaları, bağlı bulundukları kamu kurumuna ilave gelir kaynakları yaratmalarıdır. Ayrıca, döner sermayeli işletme tarafından piyasa talebine konu olarak üretilen mal ve hizmetler sayesinde bu mal ve hizmetlere piyasada olan talepler de giderilmiş olacaktır. Döner sermaye bütçesinin var olmadığı durumda, kamu kuruluşların piyasa için ürettikleri mal ya da hizmetlerin satışından elde ettikleri gelirlerin genel bütçeye gelir olarak kaydedilmesi, bu geliri elde eden kamu kurumunun ise faaliyetlerini devam ettirebilmek için kendisine gereken ödenekleri genel bütçeden sağlaması gerekmektedir. Kamu kurumunun faaliyetlerini devam ettirebilmek için bütçeden kendisine tahsis edilen ödeneklerin yeterli olmaması halinde ise piyasa faaliyetini devam ettirememe üretimi gerçekleştirememe durumu ortaya çıkabilir. Döner sermayeler, kamu hizmeti gören kurumların piyasa faaliyetlerini gerçekleştirebilmelerine olanak sağlayan önemli bir araçtır. Diğer bir ifadeyle, ürünün piyasa şartlarında değerlendirilmesi ve elde edilen gelirin yine ormancılık faaliyetlerine aktarılabilmesi açılarından döner sermayelerin varlığı önemlidir. Sürdürülebilir ormancılığın finansmanı konusunda ele alınan ulusal fon uygulamalarına benzer yapıda bir sistem döner sermaye işletmeleri aracılığıyla kamu mali sistemimiz içerisinde yer almakta ve ormancılık faaliyetlerinin finansmanında kullanılmaktadır.

20 Mevcut Durum Orman döner sermaye işletmelerinin bağlı bulundukları kurumun faaliyetlerine yaptıkları bu derece büyük katkıların dışında, hazineye ve diğer ormancılık faaliyetlerine yaptıkları mali katkıların da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

21 HAZİNE HİSSESİ OLARAK AKTARILAN YILSONU KARI OLARAK HAZİNEYE AKTARILAN
Döner Sermaye İşletmelerinin 2002–2007 Yılları Arası Hazine Hissesi Olarak ve Yılsonu Karı Olarak Aktarılan Tutarları (YTL) YILLAR HAZİNE HİSSESİ OLARAK AKTARILAN YILSONU KARI OLARAK HAZİNEYE AKTARILAN 2002 2003 2004 2005 2006 2007 OGM döner sermaye işletmelerin ise, tarihili resmi gazetede yayınlanan 4569 sayılı kanunla hazine hissesi tamamen kar şartına bağlanmıştır. Bu durumda döner sermaye işletmesi kar etmesi durumunda hazine hissesi ödemektedir. Buna göre Tablo 1.15’de kar edilmesi durumunda ödenen hisse ve payların miktarları görülmektedir. Ayrıca, ödenekli giderler kapsamında AGM Fonuna katkılar Tablo 1.16’da yer almaktadır.

22 Diğer Katkılar 2002 2003 2004 2005 2006 2007 TOPLAM Hazine Hissesi
2002 2003 2004 2005 2006 2007 TOPLAM Hazine Hissesi Kurumlar Vergisi ORKÖY Hissesi AGM Fonu 2002 2003 2004 2005 2006 2007 TOPLAM AGM Fonu (%6) AGM Fonu (Bakan Yetkisi) 1.15’de de görüldüğü gibi, döner sermaye işletmelerinin hazineye önemli bir diğer katkısı da vergi ödemeleri ile sağladıkları katkılardır. Döner sermayeli işletmelerin hazineye ödedikleri vergilerin başında kurumlar vergisi gelmektedir. Kurumlar Vergisi Kanuna göre, devlete, özel idarelere, belediyelere ve diğer kamu idarelerine ve müesseselerine ait veya tabi olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ve kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmeler iktisadi kamu müesseselerinin Kurumlar Vergisi mükellefi olduğu ifade edilmiştir. Maddede döner sermaye işletmeleri açık olarak ifade edilmese de, maddenin içeriğinden döner sermaye işletmelerinin de kastedildiği anlaşılmaktadır. Döner sermayeli işletmeler elde ettikleri kazançları üzerinden devlete kurumlar vergisi ödemektedirler. OGM döner sermeye işletmeleri bu anlamda da döner sermayeli işletmeler arasında öne çıkmaktadırlar. OGM Döner Sermaye Merkez Şube Müdürlüğü, ,44 YTL tahakkuk tutarı ile 2007 vergilendirme dönemi kurumlar vergisi Türkiye geneli sıralamasında 52. Sırayı almıştır yılında ise, ,21 YTL tahakkuk tutarı ile 31. Sırada yer almıştır.

23 Mevcut Durum Döner sermaye işletmelerinin, orman köylülerine yarattıkları istihdam ve ekonomik katkının büyüklüğü de açıktır. Orman köylüsünün orman üzerindeki baskısının azaltılabilmesi için kırsal yoksulluğu ortadan kaldıracak ya da azaltacak önlemlerin alınması OGM’nin temel görevleri arasındadır. Orman işletmelerinin kırsal kalkınmaya katkıları değişik şekillerde gerçekleşmektedir. Bu faaliyetlerin başında üretim dolayısıyla köylülere ödenen katkılar gelmektedir. OGM tarafından gerçekleştirilen üretim işleri, 6831 Sayılı Orman Kanununun verdiği öncelikler doğrultusunda, köylülere ve orman köyleri kalkındırma kooperatiflerine yaptırılmaktadır. Kırsal alanda yaşayan halka yaptıkları orman üretimleri karşılığında sağlanan katkılar, orman işletmelerinin önemli sosyal katkısını oluşturmaktadır. Belirtilen işçilik ödemelerine ilave olarak yine 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince orman köylülerine ve kooperatiflerine indirimli satışlar yoluyla sağlanan ilave katkılar da kırsal kalkınmaya katkı içerisinde sayılabilir. Toplam kırsal katkı; orman kooperatiflerine ve kooperatif dışındaki köylülere ormancılık faaliyetlerinden dolayı ödenen toplam tutara, kooperatiflere yapılan indirimli satışların, orman köylüsüne sağlanan zati yakacak odunun ve orman köylüsüne sağlanan zati yapacak odunun piyasa değerleri ve tutarları arasındaki farklar toplanarak hesaplanmıştır. Hesaplamalar yapılırken, işletmelerden gelen bilgi formlarında piyasa değeri verilerinin eksik ya da yanıltıcı olmasından dolayı kooperatiflere yapılan indirimli satışların %20 indirimle yapıldığı varsayılmış ve piyasa değerleri bu oran üzerinden hesaplanmıştır. Köylülere sağlanan yapacak odunun %75, yakacak odunun ise %90 indirimli satıldığı varsayılmıştır.

24 Bölgelere Göre Toplam Kırsal Katkı (1000 YTL, 2002–2006)
Bölgeler için hesaplanan toplam kırsal katkılar dikkate alındığında 2002 yılında öne çıkan ilk beş bölge sırasıyla Zonguldak, Bolu, Bursa, Amasya, Kastamonu, 2003 yılında öne çıkan ilk beş bölge sırasıyla Bolu, Kastamonu, Amasya, Zonguldak ve Bursa, 2004 yılında öne çıkan ilk beş bölge sırasıyla Amasya, Bolu, Kastamonu, İstanbul ve Muğla, 2005 yılında öne çıkan ilk beş bölge sırasıyla Kastamonu, Bolu, Zonguldak, Amasya ve İstanbul, 2006 yılında öne çıkan ilk beş bölge ise sırasıyla Kastamonu, Amasya, Bolu, Muğla ve Zonguldak’tır.

25 Mevcut Durum Şefliklerin iş yükleri birbirinden farklılık göstermektedir. Kadastro çalışmalarının tamamlanmış olması ormancılık faaliyetleri açısından büyük önem taşımaktadır. Kırsal kalkınmanın orman işletmeleri tarafından desteklenmesi hedefi belirlenen amaçlar doğrultusunda devam ettirilmelidir.

26 Mevcut Durum Ülkenin her yerinde, çoğunlukla zor şarlarda görev yapan OGM personelinin de döner sermaye bütçesinden katkı payı alması, personelin motivasyonu ve işgücü verimliliği üzerinde faydalı olacaktır. Orman işletmelerin etkinliğinin değerlendirilmesi ve arttırılmasında bilgi, beceri, uzmanlaşma, araştırma ve eğitim gibi konular önemlidir. Ancak, çeşitli ormancılık faaliyetlerinde kullanılmak üzere değişik eğitim seviyelerindeki personelin, hizmet içi eğitiminin de önemli olduğu unutulmamalıdır. Ara kademelerde istihdam edilecek personel, hizmet içi eğitimlerle daha verimli hale getirilerek, ormancılık faaliyetlerinin etkinliği arttırılabilir. Örneğin etkinliği yakından ilgilendiren yangın konusunda halkın bilinçlendirilmesinin yanında, yangın işçilerine verilen yangınla mücadele eğitimi işletmenin olası bir yangında daha az kayıpla karşılaşmasına neden olacaktır. Aynı şekilde silvikültür faaliyetleri konusunda alınan eğitimler, işletmenin mevcut üretim faaliyetinin etkinliğini arttırabileceği gibi gelecek yıllarda alacağı ürün kalitesini de etkileyecektir. Orman ürünleri ile ilgili iç ve dış pazarlardaki gelişmeleri takip etmek amacıyla verilen işletme ve pazarlama eğitimleri de doğrudan üretime katkı verici niteliktedir. Bunların yanı sıra hukuk, mali konular ve kadastro eğitimleri de döner sermayeli orman işletmelerinin etkinliklerinin arttırılması ve olası sorunların çözümlenmesi açılarından oldukça önemlidir.

27 Mevcut Durum Türkiye’de ormanlık alanların (verimli ve bozuk) dağılımı bölgeler arasında önemli farklılıklar göstermektedir. Bu durum işletmelerin üretim miktarlarını ve üretim çeşitliliklerini de önemli ölçüde belirlemektedir. Toplam orman alanı içerisinde verimli orman alanı düşük olan bölgelerde silvikültür faaliyetlerine ağırlık verilerek bozuk orman alanlarının verimli hale getirilmesi konusu üzerinde önemle durulmalıdır.

28 Bölgenin Toplam Orman Alanı İçerisinde Verimli Orman Alanın Oranı (%, 2006)
Bölgelerdeki verimli orman alanı oranlarının dağılımı incelendiğinde bölgeler arasında homojen bir yapının olmadığı görülmektedir. Buna göre Türkiye’nin toplam verimli orman alanı içerisinde verimli orman alanının en yüksek olduğu bölgeler Amasya, Muğla, Antalya, Bolu, Ankara, Kastamonu ve İstanbul’dur. Verimli orman alanlarımızın artması orman varlığının devamlılığı açısından önemlidir. Ormanlarda verimli alanların artışı, ekonomik olarak odun hammaddesindeki artışı ifade etmekte ve bu durum işletmelerin karlılığını arttırmaktadır. Toplam orman alanı içerisinde verimli orman alanı düşük olan bölgelerde silvikültür çalışmalarına ağırlık verilerek bozuk orman anlarının ekonomik anlamda verimli hale getirilmesi konusu üzerinde önemle durulmalıdır. Çünkü bozuk orman alanlarının verimli hale getirilmesiyle, Türkiye’nin odun hammaddesi üretiminde önemli bir artış sağlanacaktır. Ayrıca, ormanlarda verimli alanların arttırılması iyi bir orman işletmeciliğinin de gereklerindendir

29 Mevcut Durum Bölgeler arasında üretim çeşitliliği açısından da farklılıklar bulunmaktadır. İşgücü verimlilikleri bölgeler arasında oldukça farklıdır. Ancak bu durumun, üretimde bulunan işgücünden çok işletmelerin çalışma koşulları, bölgenin gelişmişliği, bölgedeki orman varlığı ve köylü sayısı ile ilgili olduğu unutulmamalıdır.

30 Bölgelere Göre Ortalama İşgücü Verimliliği (m3/çalışan sayısı, 2002–2006)
İşgücü verimliliği, çalışan başına düşen ortalama üretim miktarı olarak hesaplanmaktadır. Bu oran hesaplanırken toplam üretim miktarları, çalışan toplam personel (kadrolu ve mevsimlik) sayısına oranlanmıştır. İşgücü verimliliğinin bölgelere göre 2002–2006 yılları arasında beş yıllık ortalama oranları Grafik 2.34 de gösterilmektedir. Sözü edilen dönemde işgücü verimliliği İstanbul’da 2004, Adapazarı bölgesinde 2003, Denizli bölgesinde 2006 yılları hariç sürekli artmıştır. İzmir ve Isparta bölgelerinde ise verimlilikte kesintisiz bir artış vardır. Bunların dışında kalan diğer birçok bölge inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir. Sözü edilen beş yıllık dönemde işgücü verimliliği sürekli olarak azalan bir bölge bulunmamaktadır. Elazığ bölgesinde hem toplam üretim miktarının çok düşük olması, hem de bölgede bulunan toplam çalışan sayısının yüksekliğinden dolayı işgücü verimliliği en düşük çıkmaktadır.

31 Bölgelere İşgücü Verimliliği (m3/çalışan köylü sayısı, 2002–2006)
Ancak, orman işletmelerinde üretim faaliyetlerini orman köylülerinin gerçekleştirdiği unutulmamalıdır. Orman Kanunu’na göre, orman üretimi orman köylülerine yaptırılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında işgücü verimliliğinin üretime katılan orman köylüleri açısından hesaplanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Grafik 2.35’de bölgelere göre köylü çalışan açısından işgücü verimliliği gösterilmiştir. Üretime katılan köylü sayıları bölgelerde kooperatiflere kayıtlı olarak ya da kooperatife kayıtlı olmadan üretim faaliyetinde bulunan toplam köylü sayılarından oluşmaktadır. 2002–2006 yılları arasında çalışan köylü sayısı başına düşen üretim miktarlarına bakıldığında, işgücü verimliliği en yüksek bölgeler 2002 yılında Trabzon, Ankara, Eskişehir, Amasya, İstanbul, 2003 yılında İstanbul, Konya, Ankara, Amasya, Trabzon, 2004 yılında Trabzon, Konya, İstanbul, Adapazarı, Amasya, Ankara, Kastamonu, 2005 yılında Trabzon, Konya, Adapazarı, İstanbul, İzmir, 2006 yılında İzmir, Trabzon, Adapazarı, İstanbul, Konya, Amasya, Kütahya, Ankara bölgeleridir. Orman işletmeleri arasında işgücü verimliliği karşılaştırıldığında bölgeler arasında önemli farklılıklar olduğu görülmektedir. Örneğin, Bolu’daki işgücü verimliliği ile Elazığ ve Antalya’daki işgücü verimliliği birbirinden farklıdır. Bu farklılık o bölgelerde ve işletmelerde çalışan köylülerin çalışkanlıkları veya tembelliklerinden çok işletmelerin çalışma koşulları, bölgenin gelişmişliği, bölgedeki orman varlığı ve köylü sayısı ile ilgilidir.

32 Mevcut Durum Orman suçlarının azaltılması ormancılık faaliyetleri açısından çok önemlidir. Orman muhafaza memurlarının sayı olarak az olmaları işletme şeflerinin iş yükünü önemli ölçüde arttırmaktadır. Yangın konusunda özel önem verilmesi gereken bölgelere personel desteği sağlanmalıdır. Orman suçlarına zamanında ve etkili müdahale edilmesi şarttır. Orman suçlarıyla mücadele ve bu suçlar kapsamında açılan davalarla ilgili yapılması gereken işler, orman işletmelerinin yüklerini önemli ölçüde arttırmaktadır. Araştırma kapsamında ziyaret edilen işletme müdürlükleriyle yapılan görüşmeler sonucunda, gerek orman muhafaza memurları gerekse de işletme yönetimlerinin (müdür, müdür yardımcısı, şef) görevlerini yaparken tehdit aldıkları ve hatta silahlı saldırıya uğradıkları belirlenmiştir. Bu nedenle koruma ekiplerinde bulunması gereken asgarî orman muhafaza memuru sayısının yeniden değerlendirilmesi, muhafaza memuru sayısının orman suçlarının özelliklerine ve dağılımlarına bağlı olarak arttırılması ve bu görevlilerin koruma amaçlı daha nitelikli hale getirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte orman koruma faaliyetinin kamusal bir faaliyet olduğu düşünüldüğünde, muhafaza memurlarıyla koordineli bir şekilde çalışmak amacıyla oluşturulmuş kolluk kuvvetleri de koruma faaliyetlerinde kullanılmalıdır. Ayrıca, orman koruma faaliyetleri kamu hizmeti niteliği taşımasına rağmen, bunun için yapılan harcamalar döner sermaye bütçesinden karşılanmaktadır. Bu ise ilgili işletmenin maliyetlerini önemli ölçüde arttırmaktadır. Bu durum, bir taraftan kamu hizmeti diğer taraftan işletmecilik faaliyetlerini gerçekleştiren orman işletmelerinin etkinliklerini önemli ölçüde etkilemektedir. Olması gereken, orman koruma ile ilgili harcamaların kamusal kaynaklardan sağlanmasıdır.

33 Mevcut Durum İşletmelerde gerçekleştirilen dikili satışların arttırılması gerekmektedir. Orman işletmeciliğinde dikili satışlar kadar erken üretim faaliyetlerinin arttırılması, maliyetlerin azaltılması ve karlılığın arttırılması açısından son derece önemlidir. Dikili satış, her türlü ağacın ayakta dikili olarak satılmasını ifade etmektedir. Bu yöntem, piyasaya taze ve kaliteli ürün arz edilmesi, alıcının istediği boyutlarda ve istediği zamanda ürün sağlanması ve idarenin depolama gibi gereksiz maliyetlerden kurtulması konuları açısından önem taşımaktadır (DPT, 2001). Bu amaçla OGM son yıllarda dikili satışların arttırılması konusunda çalışmalar gerçekleştirmekte ve işletmeleri bu doğrultuda yönlendirmektedir. Geleneksel üretim sürecinde, ürünün ormanlardan kesilerek bozulmadan ve değer kaybetmeden, piyasa istekleri doğrultusunda, en kısa zamanda pazara ulaştırılmasında sürecin uzun olması ve iş yaptırmadaki belirli zorluklar göz önüne alındığında ağaçların ormanlardan dikili olarak satılması ve bunun yaygınlaştırılması etkinlik ve iş gücü verimliliği açısından fayda sağlayacaktır. ERKEN ÜRETİM Üretim programlarının erken üretime verilmesinin ormancılık faaliyetleri açısından yaratacağı faydalar çeşitli olacaktır. Erken üretim sayesinde orman köylüsünün boş zamanlarındaki iş gücünden faydalanılacak, çalışma zamanı uzatılacak, üretim orman köylülerinin ziraat ve yayla faaliyetlerinin yoğun olduğu yaz aylarından başka zamanlara yayılacak ve üretimden maksimum verim alınacaktır. Erken üretimin belki de en önemli faydası, kış aylarında depoda taze ürün bulundurmak, piyasaya taze ve sürekli ürün arz etmektir. Ayrıca, piyasaya taze ve kaliteli ürün sunulabilmesi, ürünün daha yüksek fiyattan alıcı bulmasına neden olacak ve işletmelerin satış gelirlerini de arttıracaktır.

34 Bölgelere Göre Toplam Dikili Satış Miktarları (m3, 2002–2006)

35 Bölgelere Göre Toplam Erken Üretim Miktarları (m3, 2002–2006)
Ülkemizde dikili satış ve erken üretim miktarlarının henüz istenilen düzeylerde olmadığı söylenebilir. Ülke ekonomisi açısından önemli tasarruflar sağlayabilecek olan ve gelişmiş ülkelerde yaygın olarak uygulanan dikili satış uygulamaları son yıllarda bu konuda yoğun çabalar gösterilmesine rağmen sadece belirli bölgelerde gerçekleştirilebilmiştir.

36 Mevcut Durum Genel yönetim giderlerinin satışlar içerisindeki oranının diğer işletmelere göre yüksek olduğu işletmelerin hem gider hem de gelir yapıları açısından gözden geçirilmesi gerekmektedir.

37 Genel Yönetim Giderlerinin Satışlar İçerisindeki Oranı (%, 2002–2006)

38 Döner Sermaye Uygulamasının Gerekliliği
Bu nedenle, olaya sadece işletmecilik faaliyetiymiş gibi yaklaşmak doğru olmayacaktır. Kamu hizmetine bağlı olarak ortaya çıkan pazarlanabilir nitelikteki mal ve hizmetleri üreten döner sermayeli işletmelerin, ayrıca bağlı bulundukları kurumun kamusal nitelikteki bazı faaliyetlerini gerçekleştirme görevlerini de üstlenmiş olmaları bu işletmelerde kâr, kârlılık ve verimlilik gibi kavramların incelenmesi konusunda dikkatli olunmasını zorunlu kılmaktadır.

39 ETKİNLİK ANALİZİ(STOKASTİK ÜRETİM SINIRI YAKLAŞIMI)
İşletmelerin birbirlerinden farklılıkları Etkinlik Düzeylerinin Belirlenmesi İşletmelerinin Etkinliklerini belirleyen faktörleri analiz etmek Türkiye’deki orman işletmelerinin etkinlikleri belirlenip, işletmelerin etkinsizlik nedenleri açıklanacaktır. Orman işletmeciliğinde, etkinsizlik nedenlerinin belirlenmesi hem sürdürülebilir orman yönetimi hem de kırsal kalkınma açısından son derece önemlidir. Tüm mal ve hizmetlerde olduğu gibi orman kaynakları da sınırlıdır. Bu nedenle ormancılıkta yatırım, yönetim ve üretim gibi faaliyetlerin etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Literatüre bakıldığında ülkemizde ormancılık sektöründe etkinliği ölçen herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu bağlamda, çalışmanın Türkiye ormancılık politikasına önemli katkıları olması beklenmektedir. Orman işletmeciliğinde yatırım ve üretim süreçleri diğer sanayi ya da hizmet sektörlerinden oldukça farklıdır. Orman işletmeciliğini diğer sektörlerden ayıran en temel farklılık, ormancılıkta üretim süreçlerinin canlı bir varlık olan ağaç servetinde özdeşleşmesinden kaynaklanmaktadır. İkincisi, orman üretim süreci oldukça uzun bir süreçtir. Bu süreç çoğu zaman yirmi yıldan daha fazladır. Ormancılıkta, emek ilişkileri de farklılıklar göstermektedir. Üretimde çalışanların çoğu kırsal kalkınma politikasının bir sonucu olarak ve kanunen, orman köylüleridir. Aynı zamanda orman döner sermaye işletmelerinin yapısından dolayı üretim her ne kadar özel bir mal şeklinde gerçekleşse de, orman işletmelerinin üstlenmiş oldukları önemli kamusal fonksiyonlar da bulunmaktadır. Bu nedenle orman işletmelerinde tek amaç kar maksimizasyonu olamaz. Ormancılık faaliyetlerinin ve dolayısıyla üretim faaliyetlerinin devam ettirilebilmesi orman kaynaklarının devamlılığı ile mümkün olacaktır. Bu da kamusal faydaların ortaya çıkması anlamına gelecektir. Çünkü orman yatırımı çoğu zaman özel faydadan daha çok sosyal fayda yaratmak için yapılmaktadır. Ormancılık faaliyetleri sonucunda yaratılan çok çeşitli ekonomik ve sosyal faydalar bulunmaktadır. Ayrıca, yaratılan bu faydalar çoğunlukla sadece ulusal düzeyde kalmayıp, uluslararası düzeye de yayılmakta hatta gelecek nesilleri de önemli ölçüde etkilemektedir. Bütün bu nedenlerle, analiz sonuçları yorumlanırken daha sağlıklı sonuç ve politika önerilerinin ortaya konulabilmesi için orman işletmeciliğinin bu farklılıkları mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

40 ETKİNLİK ANALİZİ(DEĞİŞKENLER)
SRV toplam orman serveti TOAV toplam verimli orman alanı TEMP toplam kadrolu+mevsimlik çalışan sayısı KÖY Çalışan köylü sayısı YANSAY Yangın sayısı (+) Üretim fonksiyonunda çıktı olarak işletmenin bir yıl içerisinde yaptığı toplam orman ürünleri satışların sabit fiyatlarla TL değeri kullanılmıştır. Çıktı olarak miktar yerine tutar kullanılmasının nedeni özellikle satışların hemen hemen tamamını oluşturan endüstriyel odun satışları içerisinde kalite ve değer açısından farklılıklar gösteren tomruk, tel direk, maden direk, sanayi odunu, kâğıtlık odun, lif yonga ve sırık gibi farklı odun türlerinin bulunmasıdır. Bu yöntem işletmelerin ürettikleri odunların niteliğinin de dikkate alınmasını sağlamaktadır. Üretim fonksiyonunda iki farklı sermaye ve iki tür emek olmak üzere dört farklı girdi kullanılmıştır. Üretim sürecindeki sermaye girdileri olarak servet (SRV) ve toplam verimli orman alanı (TOAV) kullanılmıştır. İşletmenin toplam çalışan sayısı (TEMP) ve üretim faaliyetine katılan köylü (KÖY) sayısı ise emek faktörlerini temsil etmektedir. .

41 ETKİNLİK ANALİZİ(DEĞİŞKENLER)
TOAB Bozuk orman alanı/toplam orman alanı(-) YANAL Yanan toplam orman alanı oranı (-) EĞİTİM Eğitimli personel/toplam personel(+) ERÜRM Erken üretim miktarı/toplam end. odun üretimi (+) EKO Ekolojik fonksiyon alanları/toplam orman alanı(-)

42 ETKİNLİK ANALİZİ(DEĞİŞKENLER)
SOS Sosyal fonksiyon alanları/toplam orman alanı(-) SİLVİ Silvikültür yapılan orman alanı/toplam orman alanı(+) AR-GE Ar-Ge harcamaları/toplam satışlar (+) PASAT Pazarlama, satış, dağıtım giderleri/toplam satışlar(-) GENYÖN Genel yönetim giderleri/toplam satışlar(-)

43 ETKİNLİK ANALİZİ(DEĞİŞKENLER)
DEPO orman deposu sayısı (+) İZİNİR sınırlar içerisindeki izin irtifak alanı (-) OHAL-Q Olağanüstü üretim miktarı (+) ORSUÇ Toplam orman suçu sayısı (-) DURAN toplam maddi duran varlıklar (+)

44 Etkinsizlik etkileri modeli tahmin sonucuna göre;
Orman yangını sayısı Depo sayısı Orman serveti Erken üretim miktarı Sosyal alan Silvikültür faaliyetler Ar-Ge faaliyetleri ANLAMLI VE POZİTİF İLİŞKİ YANGIN:Bir diğer ifadeyle işletme sınırları içerisinde meydana gelen yangın sayısının artması işletmenin etkinliğini arttırmaktadır. Bu durum, yangın sonucu üretim alanlarında meydana gelen olağanüstü odun üretimi sonucunda işletme satışlarının artmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, orman yangınlarının olağanüstü üretimi artırmakla birlikte, orman kaynaklarının yok olması nedeniyle işletmelerin uzun dönem etkinliklerini de olumsuz etkileyebileceği gözden kaçırılmamalıdır. DEPO: Depo sayısının çokluğu, işletmenin üretim maliyetlerini azalttığı için işletmelerin etkinliğini arttırmaktadır. Orman SERVETİ: Diğer bir ifadeyle, orman serveti göreli olarak fazla olan işletmeler daha etkindir. Bu sonuç son derece doğaldır. Çünkü orman serveti işletme üretiminin en temel kaynağıdır. ERKEN ÜRETİM:Analiz sonucunda işletmelerin gerçekleştirdiği erken üretim miktarının (ERÜRM) işletme etkinliğine önemli katkıları olduğu ortaya çıkmıştır. Değişkenin katsayısı hem istatistiksel olarak anlamlı hem de oldukça büyüktür. Bu durum beklenen bir sonuçtur. Erken üretim sonucunda işletmenin ürünleri daha yüksek fiyattan pazarlanabilmektedir. EKO-SOSYALALAN:Fakat bu ilişki ekolojik alan için istatistiksel olarak anlamlı değil iken, sosyal alan için anlamlı ve son derece kuvvetlidir. Her iki alanda üretim alanından kayıplar olarak düşünüldüğünde işletme etkinliğini arttırması şaşırtıcı bir sonuçtur. Bu bulgu işletmelerin silvikültür faaliyetlerinin işletme etkinliği için son derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Aslında silvikültür faaliyetleri işletmenin geleceğine yapılan yatırımdır. Bu nedenle üretimi pozitif yönde etkilemesi doğaldır. Benzer şekilde AR-GE harcamalarının da işletme etkinliği üzerinde pozitif yönde katkısı olduğu gözlemlenmektedir. Bu durumun, Ar-Ge harcamalarının bir maliyet unsuru olduğu bilinse de, bu harcamaların gelecekteki üretime yapılan bir yatırım olduğu gerçeğinden kaynaklandığı düşünülebilir.

45 Etkinsizlik etkileri modeli tahmin sonucuna göre;
Bozuk orman alanı Pazarlama, satış, dağ. giderleri Genel yönetim Giderleri ANLAMLI VE NEGATİF İLİŞKİ İşletmelerin pazarlama, satış ve dağıtım giderleri (PASAT) ile genel yönetim (GENYÖN) giderlerindeki artışların işletmelerin etkinliğini olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Bu durum sözü edilen değişkenlerin işletmeler açısından önemli maliyet unsurları olmasından kaynaklanmaktadır. ANLAMSIZLAR İzin irtifak Orman suçu Olağaüstü üretim

46 SONUÇLAR Aynı bölge içerisinde etkinlik değerleri, bölgenin diğer işletmelerinden oldukça düşük olan bazı işletmelerin de var olduğu göze çarpmaktadır. Aynı bölge içerisinde etkinlik değerleri birbirinden çok farklı olan işletmeler üzerine, bunun nedenlerinin neler olabileceği konusunda özel önem verilmesi gerekmektedir. Bu işletmelerdeki sorunların neler olabileceği bölge yöneticileri tarafından mutlaka araştırılmalıdır. Aynı bölge içerisinde etkinlik değerleri birbirinden çok farklı olan işletmeler üzerine, bunun nedenlerinin neler olabileceği konusunda özel önem verilmesi gerekmektedir. Bu işletmelerdeki sorunların neler olabileceği bölge yöneticileri tarafından mutlaka araştırılmalıdır. Farklılık, üretimi etkileyen ve müdahale edilemez bir kaynaktan ortaya çıkmıyorsa, bu işletmeler hakkında önlemler alınması gerekmektedir. Bu konuda alınabilecek önlemlerin başında etkinlik değerleri düşük olan işletmelerin kendilerine yakın olan işletmelerle birleştirilmesi gelebilir. Ancak burada bir noktanın da belirtilmesinde fayda bulunmaktadır. Genellikle etkinlik değerleri düşük bulunmuş Elazığ bölgesi işletmeleri için, bu önlem uygulanabilir görülmemektedir. Mevcut durumda, bölgedeki ormanlık alanların yapısı gereği ormancılık faaliyetleri çok geniş bir alanda az sayıda işletme ile devam ettirilmektedir. Orman döner sermaye işletmelerinin ekonomik faaliyetleri dışında bölgede kamusal faaliyetler de gerçekleştirdikleri göz önünde bulundurulduğunda daha fazla işletmenin kapatılması kamusal faaliyetleri durma noktasına getirecektir.

47 Adana Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

48 Amasya Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

49 Antalya Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

50 Artvin Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

51 Elazığ Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

52 Elazığ Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

53 Erzurum Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

54 Konya Bölgesi Orman İşletmeleri Ortalama Etkinlik Değerleri (%, 2002–2006)

55 EN YÜKSEK ETKİNLİK DEĞERİNE SAHİP OLAN ON İŞLETME (2002-2006 Ortalaması)
İnegöl Mustafakemalpaşa Demirköy Taşköprü Yenice Vize Bandırma Simav Akhisar Domaniç

56 Yard. Doç.Dr. Şebnem TOSUNOĞLU Yard. Doç.Dr. Yılmaz KILIÇASLAN
TEŞEKKÜR EDERİZ. Doç.Dr. Mehmet BAŞAR Yard. Doç.Dr. Şebnem TOSUNOĞLU Yard. Doç.Dr. Yılmaz KILIÇASLAN


"Türkiye’de Orman Döner Sermaye İşletmelerinin Etkinlik Analizi: Sorunlar, Çözümler ve Politika Önerileri   Doç.Dr. Mehmet BAŞAR Yard. Doç.Dr. Şebnem TOSUNOĞLU." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları