Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
EVRİM FELSEFESİ Dr. Vural Yiğit
2
VAROLUŞU ANLAMAK İnsanlık, tarihinin her dönemde nereden geldiğini, nereye gideceğini ve kim olduğunu ? sorguladı. Normal öğreti içinde aktarılan bilgiler ile bazı soruların karşılığını bulamadığı zaman düşünsel arayışlara girdi. Yanıtları, kimi zaman "din" kimi zaman ise "panteist" düşünce sisteminde buldu. Felsefi anlamda batıda "Panteizm", islami kültür içinde ise "tasavvuf" adını alan gizemli-ezoterik örgütler oluşturdu. Buradaki düşünce yolu; insanın tekamül ederek (Evrim geçirerek?) "kamil insan" haline dönüşmesini sağlamaktı. Ancak Yaşam(İnsan) nerden geliyordu?
3
DOĞA FELSEFESİ VE DÜŞÜNÜRLERİ
Felsefe, M.Ö. 6 YY.da Antik Küçük Asya’nın, yani Anadolu’nun Batı kıyılarında doğdu. Hakkında bilgi sahibi olduğumuz ilk düşünür Milet’li Thales’tir. Tales evreni, mitolojinin dışına çıkararak anlamaya ve açıklamaya çalışmıştır. O ve onu izleyenlerin evreni açıklamak için kullandıkları ortak şey “doğa” idi. Bu nedenle onların yaptığı felsefeye “doğa veya varlık felsefesi” denilmektedir. Burada; değişme, meydana gelme, bozulma, yaşam, ölüm ve hareket gibi süreçlere ilişkin kavramlar yer alıyordu.
4
“Her Şey Akar, Hiçbir Şey Durmaz.” Heraklit
Bir Anadolu doğa düşünürü olan Efes’li Heraklit (M.Ö ) her zaman ve her yerde “birlik, yani tekillik” tezini savunur. Akıl yoluyla kavrama ve karşıtlıkların birlikteliği anlamında “logos” kavramını ortaya koymuştur. Heraklit'e göre; “yokluk” ve “varlık” karşıtlıkların birlikteliğidir. “Varlık, yokluktan fazla bir şey değildir” önermesinde; soyut varlığın yadsınmasını ve oluş içinde, yoklukla özdeşliğini dile getirmektedir. Yaşam bir oluştur ama oluşun kavramlarını tüketmez.
5
EVRİM DÜŞÜNCESİ Plato (M.Ö 427-347)
Plato’nun Gerçek ve Yalancı dünya kavramında; Gerçek Dünya kusursuz bir amaca yöneliktir, öncesiz ve sonsuzdur. Duyularımızla algıladığımız Dünya ise yanıltıcıdır. Bilgide temel olarak düşünceyi alan ve varlığı insan düşüncesinin kurduğunu kabul eden idealizm (essentialism) öğretisine göre ise: “Evrim, organizmaların çevrelerine kusursuz bir şekilde uyum sağlamasıdır.”
6
EVRİM DÜŞÜNCESİ Aristo (M.Ö.384-322)
Düşünür Aristo’ya göre: -Tüm türler, öncüsüz ve sonsuzdurlar. -Organizmalar yalından, karmaşığa doğru düzenlenirler(gelişirler) Bu dizilimde boşluk ve değişkenlik yoktur.--Türler değişmez ve yaşamın yükselişi basamak halinde ilerler. “Scala naturae” veya “Varoluşun büyük zenciri (Aşamaları)” Aristo’nun önemli yapıtlarındandır.
7
PALEY VE SAAT ANAOLOJİSİ(Benzeşimi)
Paley’in ( ) doğal Teolojisi(tanrıbilim), Düzenek (Mekanizma) ve Deizmi (tanrının varlığına akılcı yoldan inanma) öngörüyordu. Canlı organizmalar ve biyolojik sistemler makinalar gibidir. Örneğin bir saatin parçaları, bir amacı gerçekleştirmek için bir araya konmuştur. Parçalar yer değiştirirse saat bir işe yaramaz. Paley’in bu düşüncesindeki eksiklik, saatin gelişim aşamalarını gözardı etmiş olmasıdır.
8
AUGUSTE COMTE Auguste Comte ( ), Fransız sosyolog, matematikçi ve filozoftur. Sosyolojinin babası olarak tanımlanabilir. Comte evrimcidir. Tarihi bir ilerleme süreci olarak görür yani iyimserdir. Comte' un üç hal ya da üç durum yasası vardır. Bunlar: Teolojik-(Tanrıbilim), Pozitivist (Olguculuk ya da bilimsellik) Metafizik(Soyut hal) Metafizik, “durağanlık”tır ve karşıtı da “diyalektik”tir. Diyalektik ise her şeyin değiştiğini savunan bir felsefi akımdır.
9
EVRİM İLE İLGİLİ FELSEFİ AKIMLAR
Özcülük (essentialism), Belli bir türe dahil her varlığın o türe ait niteliklere ya da özelliklere sahip olduğunu iddia eden bir akımdır. Bir başka deyişle özcülük; belli bir gruba ait belli özelliklerin, grubun tümüne genellenerek, evrensel ve her tür bağlamdan bağımsız olarak varolduğunu savunmaktır.
10
DOĞACILIK(NATÜRALİZM)
Doğayı aşan, yaratıcı veya düzenleyici bir nedenin varlığını kabul etmeyen ve doğanın kendinden varolduğunu, düzenleyici bir ilke varsa bunun doğanın içinde bulunduğunu savunan düşünce sistemidir. Doğacılık, maddecilik ve heptanrıcılık (panteizm) biçimlerinde ortaya çıkabilir. Bunun karşıtı (doğaüstücülük)'tür. Sosyal kuram olarak doğacılık, sosyal gelişmeyi doğa yasalarıyla (klimatoloji, coğrafya, biyoloji v.b.) açıklamaktır. Malthusculuk, Spencer'in “organik teorisi” ve “toplumsal Darwincilik”, doğacılığın çeşitli biçimleridir.
11
DİĞER FELSEFİ AKIMLAR Dirimselcilik (Vitalizm); İlke olarak hem ruhtan hem de organizmadan ayrı bir yaşamı kabul eden fizyolojik öğretidir. Dirimselcilik, bir yandan animizme ve özellikle ruh ile beden arasında aracı bir güç kabul ettiği için Van Helmont'un animizmine, öte yandan da, tekçiliğe veya biyolojik monizme bağlanır. Yaşamsal kuvvet, ne mutlaka akla uygun ne de mutlaka ölümsüzdür. Böylece doğanın diğer güçleri ile aynı değerde sayılabilir, İlk dirimselciler Pythagoras ve Aristoteles olmuştur.
12
EVRİM TARTIŞMASI? Evrim kuram ve kavramları; Klasik felsefe
Darwin öncesi Darwin dönemi 20 Yüzyıl gelişmeleri Neo-Darwincilik Günümüzde ve gelecekte Sürekli tartışılmış ve tartışılmaya devam edecektir.
13
EVRİM NEDEN TARTIŞILIYOR?
*Bütün bilimsel olgulara karşın henüz kuram halindedir. *Kaynağı insan olduğu için duyarlı bir konudur. *Fosil kalıntılarında organik kanıt bulmak güçtür. *Yaşamın başlangıcı konusundaki belirsizlik halen araştırılmaktadır. *Yaratılışa inanç kolaydır ve yaygınlık kazanmıştır. *Dini baskılar ve karşıt görüşler süreci uzatmaktadır. *Tutuculuk ve dogma insanlık tarihinde hep olagelmiştir.
14
EVRİM, TANRIBİLİM VE FELSEFE
Evrim geçmişte ve günümüzde tanrıbilim ile açıklanmağa çalışılmıştır. Günümüzde bile bu durum yaygındır. Akılcı yoldan daha çok sezgisel ve hayal gücüne dayalı açıklamalar daha kolaycıdır. Dine dayalı bilim ve çevreler bu görüşü destekler. Bu açmazdan kurtulmanın yolu bilimsellik yanında, felsefi düşünceye yer verilmesi ile ortadan kalkabilir.
15
EVRİMİN FELSEFİ KAVRAMLARI
Bilimsel Epistomolojik Kalıtım Diyalektik Çeşitlilik Özdekçilik Doğal seçilim
16
EPİSTOMOLOJİ(Bilgi Felsefesi)
Epistemoloji, bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalıdır. Bilgi felsefesi olarak da adlandırılmaktadır. Bilgi Felsefesinde Temel Kavramlar: Doğruluk, Gerçeklik ve Mantıktır. Epistomolojik kuramlar; bir temele dayanır, deney ve bulgu gerektirir. Evrim kuramı, birbirini tamamlayan olgu ve bulgulara dayanan bir süreçtir. Analitik felsefe bunun tamamlayıcısıdır, evrimi düşünsel bir etkinlik olmaktan çıkarıp bilimsel çözümler getirir.
17
DİYALEKTİK(Eytişim) Diyalektik; Kavramlar arasındaki karşıtlık ilişkisinden yola çıkarak doğruya bulan süreçlerin açığa çıkarılmasıdır. Bu yöntemi kullanan; düşünme, akıl yürütme ve araştırma yoluna da diyalektik denir. Diyalektiğin üç büyük düşünürü; Herakleit, Hegel ve Karl Marks’tır. Diyalektik materyalizmin dört yasası vardır: 1) Evren, her şeyin her şeye bağlı bulunduğu ve birbirinin koşulu olan maddesel bir bütündür. 2) Evrim; diyalektik, devinim ve değişim ile gerçekleşir. 3) Her şey, her şeyle çelişerek devinir. 4) Her şey nicel değişmelerin, nitel değişmelere sıçramasıyla gelişir.
18
EVRİM DİYALEKTİĞİ (Eytişimi)
Darwin’in evrim kuramının en büyük açmazı, evrimi tedrici olarak, düz bir çizgi üzerinde ağır ve yavaş dönüşümlerden oluşan bir süreç olarak görmesiydi: “Natura non facit saltum”, yani “Doğada hiçbir zaman ani sıçramalar ortaya çıkmaz” diyordu. Doğadaki değişiklikler; örneğin yeni bir türün ortaya çıkışı, dengeli bir şekilde yavaş yavaş gerçekleşen değişimlerin sonucudur. Doğal seçilim, türlerin hayatta kalmalarını sağlamak için yeni özellikler kazanmasını açıklamasına karşın, yeni türlerin ortaya çıkışına bir yanıt getiremiyordu.
19
EVRİM DİYALEKTİĞİ Darwin’in evrim teorisinin, diyalektik olmayan bu yönünü eleştiren Stephen Jay Gould, Niles Eldredge ile birlikte “tedrici evrim” kuramına karşı “kesintili denge” kuramını ortaya attı. Böylesi yavaş bir gelişimin kanıtı olacak fosiller, Darwin’in düşündüğü gibi henüz bulunmadığı için değil, gerçekte olmadıkları için asla varolmayacaktı. Çünkü türlerin değişimi, küçük niceliksel özelliklerin birikmesinden ibaret değildi. Bu “niceliksel” değişimler “niteliksel” sıçramalara yol açıyordu. Engels ‘Doğanın diyalektiği’ yapıtında; “gerek bireylerin gerek türlerin farklılaşma yoluyla organik gelişme süreci, akılcı diyalektiğin en çarpıcı testidir.” diyordu
20
S.J. GOULD Gould özellikle; diyalektiği evrim teorisine uygulamış ve “kesintili denge” kuramı ortaya koymuştu. Evrimin ana etmeni olarak bireylerin alınmasının yetersiz ve o ölçüde yanlış bir yaklaşım olduğunu öne sürmüştü. Evrimin tek düzeneği(mekanizması) doğal seçilim olmadığını savunuyordu. “Evrim, değişen çevre koşullarının ve bu koşullar içinde yaşamak için kendini daha iyi tasarlamış organizmaların, izinin sürülmesinden fazla bir şey değildir.”
21
DEĞİŞİM VE EVRİM İngiliz fizikçi ve felsefeci David Bohm’un sözleriyle: Doğada hiçbir şey bir iz bırakmadan kaybolmaz. Bu yaşamın genel özelliğidir. Bu olgu diyalektik olarak, hem “organik” hem de “inorganik” maddenin her düzeyinde ortaya çıkan olayların ve süreçlerin, vazgeçilmez nitelikte, dinamik bir yorumudur. Amerikalı fizikçi Richard P. Feynman; “Bize hiçbir şey olmuyor gibi göründüğünde bile, gerçekte, madde sürekli olarak değişmektedir. Moleküller, atomlar ve atomaltı parçacıklar sürekli olarak yer değiştirmektedirler ve her zaman hareket halindedirler.” “Onları bir milyar kere büyütülmüş olarak görebilseydik, sürekli değiştiklerini görürdük”
22
DÜŞÜNCEDE EVRİM Evrimi açıklamak için, düşünsel yöntemler,
bilimsel vargılar kadar önemlidir. Evrim olgusunda “karşıtlıkların birlikteliği” vardır. Buradan yola çıkılarak bir bireşime ulaşılabilir. Evrimde, “Oluş” ve “Değişim” diyalektik anlayışın temel kavramları olarak belirirler. Düşünce tarihinde “değişmezlik” öğretisinden, “evrim” öğretisine değin uzun bir süreç geçmiştir. Buna evrim düşüncesinin evrimi de diyebiliriz.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.