Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
ON YEDİNCİ BÖLÜM: Esmâ-i Hüsnâ: 1 Kur’ân’ın ve kâinatın dilinden İSLÂM İNANÇ İLMİHALİ ÜMİT ŞİMŞEK
2
Esmâ-i Hüsnâ En güzel isimler Allah’ındır; siz Ona bu isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında doğru yoldan ayrılanları ise bırakın. Onlar yaptıklarının karşılığını göreceklerdir. A’RÂF, 7:180
3
Esmâ-i Hüsnâ Allah’ın doksan dokuz ismi vardır: yüzden bir eksik. O tektir ve teki sever. Kim bu isimleri sayarsa Cennete girer. BUHARÎ, MÜSLİM
4
1. ALLAH Lâfza-i Celâl Özel isim / alem isim
Bütün Esmâ-i Hüsnânın anlamlarını kendisinde toplar
5
2. er-RAHMÂN De ki: İster Allah diye, ister Rahmân diye dua edin. Hangisiyle dua edecek olsanız, en güzel isimler Onundur. Namazda sesini fazla yükseltme, büsbütün de kısma; ikisi arasında bir yol tut. İSRÂ, 17:110
6
2. er-RAHMÂN Bütün mahlûkata, başta rızık olmak üzere hayat şartlarını rahmetiyle bağışlayan Sonsuz rahmet sahibi Ulûhiyetin kullara karşı öne çıkan özelliği kahır ve cebirden ziyade rahmet
7
3. RAHÎM Mahlûkatına karşı çok merhametli
Allah buyurdu ki: Ben azabı dilediğime veririm. Rahmetim ise herşeyi kaplamıştır; onu da sakınanlara, zekâtı veren ve âyetlerimize iman edenlere yazacağım. A’RÂF, 7:156
8
4. el-MELİK Mülk sahibi; görünen ve görünmeyen bütün âlemlerin sahibi
Dilediğine mülkü verir, dilediğinden çeker alır
9
5. el-KUDDÜS Her türlü eksiklikten ve âcizlikten pak, temiz, yüce
10
6. es-SELÂM Kusurdan ve noksandan uzak olan; esenlik veren
Ey iman edenler, hep birlikte esenliğe girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin; çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır (BAKARA, 2:208). Gerçekten size Allah’tan bir nur ile hakkı açıklayan bir kitap gelmiştir. Onunla Allah, kendi rızasını izleyenleri selâmet yollarına iletir, onları izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve dosdoğru bir yola iletir (MAİDE, 5:15-16).
11
7. el-MÜ’MİN Emniyet veren; kullarını zulümden emin kılan
İman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar—korkudan emin olmak işte onların hakkıdır; doğru yolda olanlar da onlardır (EN’ÂM, 6:82).
12
8. el-MÜHEYMİN Bütün mahlûkatını her hallerinde görüp gözeten ve koruyan mü’temenün aleyh
13
9. el-AZÎZ İzzet ve şerefi çok yüce olan; üstün kudret sahibi
Kim izzet arıyorsa, bilsin ki izzet bütünüyle Allah’a aittir (FÂTIR, 35:10). Üstünlük ve şeref tümüyle Allah’a, Resulüne ve mü’minlere aittir; lâkin o münafıklar bunu bilmiyor (MÜNAFİKUN, 63:8).
14
10. el-CEBBÂR Kırılanı onaran, eksikleri tamamlayan; dilediği şeyi dilediğine zorla yaptırmaya gücü yeten
15
11. el-MÜTEKEBBİR Sonsuz büyüklüğünü eser ve fiilerinde gösteren
Allah’tan başkası hakkında: “Girin Cehennemin kapılarından! Mütekebbirlerin yeri ne kötüdür!” (NAHL, 16:29; ZÜMER, 39:72; MÜ’MİN, 40:76)
16
12. el-HÂLIK Yaratan Rabbiniz olan Allah işte budur. Ondan başka tanrı yoktur. O herşeyin yaratıcısıdır; siz de Ona kulluk edin. Herşeyi görüp gözeten de Odur (EN’ÂM, 6:102).
17
13. el-BÂRİ’ Varlıkları daha önce bir benzeri olmadan yaratan ve onları birbirinden ayırt eden
18
14. el-MUSAVVİR Yarattıklarına dilediği gibi suret ve şekil veren
O gökleri ve yeri hak ile yarattı. Size de bir suret verdi, sonra suretinizi güzelleştirdi. Dönüş yine Onun huzurunadır (TEGABÜN, 64:3).
19
15. el-GAFFÂR Pek çok günahı tekrar tekrar bağışlayan
Tövbe ederek iman eden, güzel işler yapan ve doğru yola yönelen kimse için de Ben çok bağışlayıcıyımdır (TÂHÂ, 20:82).
20
16. el-KAHHÂR Kendisine üstün gelinmeyen; herşeyi kudret ve galebesi altında tutan O Vâhid ve Kahhâr’dır (YUSUF, 12:39; RA’D, 13:16; İBRAHİM, 14:48; SÂD, 38:65; ZÜMER, 39:4; MÜ’MİN, 40:16).
21
17. el-VEHHÂB Pek bol lütuflarda bulunan
Yoksa Aziz ve Vehhâb olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mı? (SÂD, 38:9).
22
18. er-REZZÂK Bütün mahlûkatın ayrı ayrı rızıklarını veren
Rızkını üstlenemeyen nice canlılar vardır ki, onları da, sizi de Allah rızıklandırır. O herşeyi işiten, herşeyi bilendir (ANKEBUT, 29:60).
23
19. el-FETTÂH Gizli olanı açık hale getiren; mahlûkatın ayrı ayrı suretlerini açan; hakkı açığa çıkaran De ki: Rabbimiz hepimizi toplar, sonra aramızda hükmünü hak ile verir. Çünkü O hakkı ortaya çıkaran ve herşeyi hakkıyla bilendir (SEBE’, 34:26).
24
20. el-ALÎM Herşeyi hakkıyla bilen
Kur’ân’da Allah’ın ismi olarak 153 yerde geçer
25
21. el-KABID Dilediğini daraltan
Allah dilediği kimse için rızkı bollaştırır da, daraltır da. Onlar ise dünya hayatıyla şımardılar. Lâkin âhiretin yanında dünya hayatı az bir nasiplenmeden ibarettir (RA’D, 13:26).
26
22. el-BÂSIT Dilediğine genişlik veren
Göklerin ve yerin anahtarları Ona aittir. O dilediği kimsenin rızkını genişletir, dilediğininkini daraltır. O herşeyi hakkıyla bilir (ŞÛRÂ, 42:12).
27
23. el-HÂFID Dilediğini alçaltan O gerçek hadise gerçekleştiğinde,
Onun vukuunu yalanlayacak kimse olmaz. O kimini alçaltır, kimini yüceltir (VÂKIA, 56:1-3).
28
24. er-RÂFİ’ Dilediğini yücelten
Dereceleri yükselten ve Arş’ın sahibi olan Allah, kendi emrinden olan ruhu, kavuşma günü hakkında insanları uyarması için kullarından dilediğine indirir (MÜ’MİN, 40:15).
29
25. el-MUİZZ Dilediğinin şeref ve izzetini yücelten
De ki: Ey mülkün sahibi olan Allahım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden de çekip alırsın. Dilediğini aziz eder, dilediğini hor ve hakir kılarsın. Bütün hayır Senin elindedir. Senin herşeye gücün yeter (ÂL-İ İMRÂN, 3:26).
30
26. el-MÜZİLL Dilediğini hor ve hakir kılan
31
27. es-SEMÎ’ Herşeyi hakkıyla işiten 45 âyette Allah hakkında geçer
32
28. el-BASÎR Herşeyi hakkıyla gören 44 âyette Allah hakkında geçer
33
29. el-HAKEM Herşey üzerinde dilediği gibi hükmeden; son hükmü veren
Hakkı açıkça bildiren kitabı size O indirdiği halde, ben Allah’tan başka hakem mi arayacağım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler; bundan şüphen olmasın (EN’ÂM, 6:114).
34
30. el-ADL Mutlak adalet sahibi; herşeyi yerli yerine koyan
Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hüküm verdiğinizde de adaletle hükmetmenizi emrediyor. Gerçekten de Allah size ne güzel öğütler veriyor! Şüphesiz ki Allah herşeyi işitir, herşeyi görür (NİSÂ, 4:58).
35
31. el-LÂTÎF İlmi herşeyin bütün inceliklerine nüfuz eden; kullarına karşı lütufkâr olan Gözler Onu göremez; fakat O gözleri görür. O Lâtiftir, Habîrdir (EN’ÂM, 6:103). Allah kullarına karşı lütuf sahibidir; O dilediğini rızıklandırır. O Kavî ve Azizdir (ŞÛRÂ, 42:19).
36
32. el-HABÎR Herşeyden hakkıyla haberdar olan
45 âyette Allah hakkında geçer
37
33. el-HALÎM Kullarının suçlarını hemen cezalandırmayıp onlara fırsatlar tanıyan; yumuşaklıkla muamele eden Şunu da bilin ki, Allah, gönlünüzde olanı bilir; onun için, Allah’ın emrine karşı gelmekten kaçının. Ayrıca şunu da bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır ve hilim sahibidir (BAKARA, 2:235). Bazı peygamberlerin sıfatı olarak da geçer
38
34. el-AZÎM Herşeyden sonsuz derecede büyük olan; büyüklüğü fiil ve eserlerinde zahir olan Azîm olan Rabbinin ismini tesbih et (VÂKIA, 56:74, 96; HÂKKA, 69:52).
39
35. el-GAFÛR Günahları çok bağışlayan 91 âyette geçer
Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve Onun peygamberine inanın ki, rahmetinden size iki kat ödül versin, size yolunuzu gösterecek bir nur nasip etsin ve sizi bağışlasın. Çünkü Allah Gafûr ve Rahîmdir (HADÎD, 57:28).
40
36. eş-ŞEKÛR Kullarının şükürlerini ödüllendiren; iyiliğe fazlasıyla karşılık veren Allah’a güzel bir borç verirseniz, O sizin için bunu kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Çünkü O Şekûr ve Halîmdir (TEGABÜN, 64:17).
41
37. el-ALİYY Herşeyden sonsuz derecede yüce olan
Göklerde ne var, yerde ne varsa Onundur. O pek yüce, pek büyüktür (Azîm) (ŞÛRÂ, 42:4). Azîm ve Kebîr isimleriyle beraber geçer
42
38. el-KEBÎR Zâtında ve sıfatlarında sonsuz büyüklük sahibi
Göklerde ve yerde büyüklük Onundur. Onun kudreti herşeye üstündür, hikmeti ise herşeyi kuşatmıştır (CÂSİYE, 45:32).
43
39. el-HAFÎZ Koruyup gözeten; saklayan; hiçbir şeyi unutup kaybetmeksizin muhafaza eden Rabbin herşeyi gözetip koruyucudur (SEBE’ 34:21). Toprağın onlardan neyi eksilttiğini Biz biliriz. Katımızda, herşeyi saklayan bir kitap vardır (KAF, 50:4).
44
40. el-MUKÎT Herkesin ve herşeyin gıdalarını takdir ve tayin ederek yaratıp gönderen
45
41. el-HASÎB Hesapları gören; kullarına her hallerinde kâfi olan
Peygamberler, Allah’ın gönderdiklerini eksiksiz olarak tebliğ eden ve Allah’tan başka hiç kimseden korkmaksızın sadece Ondan korkan kimselerdir. Hesap görücü olarak da Allah kâfidir (AHZÂB, 33:39).
46
42. el-CELÎL Sonsuz ululuk sahibi
azze ve celle / celle celâluhu / celle şânuhu / zü’l-celâl / celle ve alâ / Lâfza-i Celâl daha ziyade sıfatlarda büyüklük ifade eder
47
43. el-KERÎM Lütuf ve ihsanı bol olan
Ey insan, Kerîm olan Rabbine karşı seni aldatan ne? O Rabbin ki seni yarattı, güzel ve düzgün şekilde biçimlendirdi, dengeli ve ölçülü yaptı. Kendi dilediği gibi sana bir suret verdi (İNFİTÂR, 82:6-8). Oku, çünkü Rabbinin keremi nihayetsizdir (ALÂK, 96:3).
48
44. er-RAKÎB Herşeyi görüp gözeten, murakabe altında tutan
Onun adını vererek birbirinizden istekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının. Şurası muhakkak ki, Allah sizi görüp gözetmektedir (NİSÂ, 4:1). Allah herşeyi görüp gözetmektedir (AHZÂB, 33:52).
49
45. el-MÜCÎB Dualara cevap veren
Kullarım senden Beni sorarlarsa, Ben çok yakınım. Bana dua ettiğinde, dua edenin duasına cevap veririm. Onlar da Bana cevap versinler ve Bana iman etsinler ki, doğru yolu bulmuş olsunlar (BAKARA, 2:186). Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, size cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler ise, hor ve hakir şekilde Cehenneme gireceklerdir (MÜ’MİN, 40:60). ... dua ettiğinde çaresiz kimseye cevap verip onun sıkıntısını kaldıran ... (NEML, 27:62)
50
46. el-VÂSİ’ Bütün isim ve sıfatlarında sonsuz genişlik sahibi olan; fiilleri bütün mahlûkatı kuşatan Kur’ân’da ekseriyetle Alîm ismiyle, bir yerde Hakîm ismiyle beraber (2:261, 268; 3:73; 4:130; 5:54; 24:32) geniş rahmet sahibi (6:147) mağfireti geniş (53:32)
51
47. el-HAKÎM Her işi hikmetle ve yerli yerince yapan
91 âyette Allah hakkında geçer çoğunlukla Azîz ve Alîm isimleriyle birlikte
52
48. el-VEDÛD Mahlûkatını çok seven; sonsuz bir sevgiyle sevilmeye lâyık olan Rabbinizden af dileyin ve günahlarınızdan tevbe ederek Ona dönün. Çünkü Rabbim Rahîm ve Vedûd’dur (HUD, 11:90) O Gafûr ve Vedûd’dur (BURUC, 85:14)
53
49. el-MECÎD Şan ve şerefi çok yüce olan
Melekler “Allah’ın işine mi şaşıyorsun?” dediler. “Allah’ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun, ey hane halkı. O Hamîd ve Mecîd’dir (HUD, 11:73).
54
50. el-BÂİS Ölüleri dirilten; peygamberler gönderen
Ancak kulak verenler senin çağrına uyar. Ölüleri ise Allah diriltir; sonra hepsi Onun huzuruna çıkarılırlar (EN’ÂM, 6:36). Biz peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz (İSRÂ, 17:15).
55
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr
facebook.com/yazarumitsimsek
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.