Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇAĞIN SALGINI; OBEZİTE EDH DİYET BİRİMİ HAZİRAN/2010.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇAĞIN SALGINI; OBEZİTE EDH DİYET BİRİMİ HAZİRAN/2010."— Sunum transkripti:

1 ÇAĞIN SALGINI; OBEZİTE EDH DİYET BİRİMİ HAZİRAN/2010

2 TARİH BOYUNCA İNSANOĞLU YETERLİ BESİNE ULAŞMAK İÇİN ÇABALADI HOMO SAPIENS

3 YIL 2010 OBEZİTE KÜRESEL EPİDEMİK BİR SORUN... HOMO OBEZITICUS

4

5

6 Sunum Planı; Obezite nedir? Obezitenin nedenleri nelerdir? Obezitenin yol açtığı sağlık problemleri Dünyada ve ülkemizde durum  Çocuk/ adölesan ve yetişkinler Tedavi yöntemleri

7 Obezite Nedir?

8 Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ): “Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlamaktadır. Vücut yağ dokusu;  Yetişkin erkekte %15-20 %25’in üzerine çıkması  Yetişkin kadında %25-30 %30’un üzerine çıkması OBEZİTE SÖZ KONUSU!

9 World Health Organization. Obesity and Overweight Fact Sheet No:311,Geneva, WHO. http://who.int/mediacentre/factsheets/fs3117en/print.html. http://who.int/mediacentre/factsheets/fs3117en/print.html Yetişkinlerde BKİ’ne göre zayıflık, fazla kiloluluk ve obezitenin sınıflandırılması World Health Organization. Obesity and Overweight Fact Sheet No:311,Geneva, WHO. http://who.int/mediacentre/factsheets/fs3117en/print.html. http://who.int/mediacentre/factsheets/fs3117en/print.html World Health Organization. Obesity and Overweight Fact Sheet No:311,Geneva, WHO. http://who.int/mediacentre/factsheets/fs3117en/print.html. http://who.int/mediacentre/factsheets/fs3117en/print.html

10 Yetişkinlerde obeziteye bağlı hastalık oluşma riski ve bel çevresi ölçümleri CinsiyetRisk (Uyarı sınırı) (=BKİ>25) Yüksek risk (Eylem sınırı) ( =BKİ>30) Erkek> 94 > 102 Kadın> 80> 88

11 Obezitenin Nedenleri Nelerdir?

12 Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları Yetersiz fiziksel aktivite Yaş Cinsiyet Eğitim düzeyi Sosyo – kültürel etmenler Gelir durumu Hormonal ve metabolik etmenler Genetik etmenler Psikolojik problemler Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama Sigara- alkol kullanma durumu Kullanılan bazı ilaçlar (antidepresanlar vb.) Doğum sayısı ve doğumlar arası süre

13 Çocukluk Çağı Obezitesi (ÇÇO) Çocuk ve adölesanda görülen obezitenin % 1’den azı genetik bir hastalıktır.

14 Televizyon reklamları, özellikle çocukların tüketim eğilimlerini önemli ölçüde etkilemektedir. Televizyon reklamlarının cazibesi, çocukların çikolata-şekerleme cinsi yiyeceklere karşı olan ilgisini ve bunları tüketme isteğini daha da arttırmaktadır. Baş döndürücü görüntü ve ses efektleri ile reklamları yapılan böylesi yiyeceklerin, çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmeleri bakımından pek fazla değerli olduğu söylenemez. Beslenme değeri çok az ya da hiç olmayan bu tür yiyeceklerin aşırı ölçüde tüketilmesi, çocukların dengesiz beslenmesine ve onlarda iştahsızlığa neden olmaktadır. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134

15 ÇÇO’ya Neden Olan Çevresel Etmenler

16 DSÖ ve UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) tarafından yayımlanan çeşitli dökümanlarda;  6 ay tek başına anne sütü verilmesinin,  6.aydan sonra emzirmenin sürdürülmesi ile birlikte güvenilir ve uygun kalite ve miktarda tamamlayıcı besinlere başlanılmasının ve  en az 2 yıl emzirmenin devam ettirilmesinin kısa ve uzun dönemde obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceği belirtilmiştir.

17

18 Obezitenin Yol Açtığı Sağlık Problemleri

19  Vücut sistemleri (endokrin sistem, dolaşım sistemi, solunum sistemi, gastrointestinal sistem, genitoüriner sistem, kas iskelet sistemi, deri) ve psikososyal durum üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden dolayı pek çok sağlık problemlerine neden olmaktadır.  Obezitenin çeşitli hastalıklarla ilişkisi bilinmekte olup morbidite ve mortaliteyi artırıcı etkisi de ortaya konulmuştur.

20  İnsülin direnci – Hiperinsülinemi  Tip 2 Diabetes Mellitus  Hipertansiyon  Koroner arter hastalığı  Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi  Metabolik sendrom  Safra kesesi hastalıkları  Bazı kanser türleri (kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri )  Osteoartrit  Felç  Uyku apnesi  Karaciğer yağlanması  Astım  Solunum zorluğu

21  Gebelik komplikasyonları  Menstruasyon düzensizlikleri  Aşırı kıllanma  Ameliyat risklerinin artması  Ruhsal sorunlar (Anoreksiya nevroza (yemek yememe) veya Blumia nevroza (kusarak yediği besinlerden yararlanmama), Binge eating (tıkınırcasına yeme), gece yeme sendromu gibi ortaya çıkabilir veya bir şeyi daha fazla yiyerek psikolojik doyum sağlamaya çalışma)  Toplumsal uyumsuzluklar  Özellikle sık aralıklarla ağırlık kaybetme ve kazanma sonucunda deri altı yağ dokusunun fazla olması nedeniyle deri enfeksiyonları, kasıklarda ve ayaklarda mantar enfeksiyonları  Kas-iskelet sistemi problemleri

22 Dünyada Durum

23 2000 Obezite : 300 Milyon Fazla Kilolu : 1,1 milyar 2008 Obezite : 400 Milyon Fazla Kilolu : 1,4 milyar 2015 Obezite : 700 Milyon Fazla Kilolu : 2,3 milyar

24

25 ABD’de Durum

26 1995 Obesity Trends* Among U.S. Adults BRFSS, 1990, 1995, 2005 DAVRANIŞ RİSK ETMENİ SÜRVEYANS SİSTEMİ (Behavioral Risk Factor Surveillance System) 2005 1990 No Data <10% 10%–14% 15%–19% 20%–24% 25%–29% ≥30% BMI > 30 kg/m² (*BMI ≥30, or ~ 30 lbs overweight for 5’ 4” person)

27 1960-2000 yılları arasında, ABD’de yetişkinlerdeki yaşa göre obezite prevalansı Prevalence of Obesity (%) Calle and Thun, Oncogene 2004

28 ABD Çocuk & Adolesanlarında prevalans

29 Avrupa’da Durum

30  DSÖ Avrupa Bölge Ofisi tarafından Avrupa Bölgesinde fazla kiloluluğun – yetişkinlerin %30-80’ini etkisi altına aldığı, – çocukların ve adölesanların yaklaşık %20’sinin fazla kilolu olduğu ve bunların üçte birinin obez olduğu belirtilmektedir.  Fazla kilolu olma Avrupa'da her yıl 1 milyondan fazla ölümün ve hasta olarak geçirilen 12 milyon yaşam yılının sorumlusudur.

31 Türkiye’de Durum

32 Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır.

33 3681 kişiyi kapsayan “Türkiye’de Erişkinlerde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri (TEKHARF)”çalışmasında (1990) BKİ > 30 kg/ m² obezite olarak kabul edilmiştir.

34 1990 yılı değerlendirmesinde obezite görülme sıklığı %16.4 - Erkeklerde %9.0, - Kadınlarda ise %24.0, 1997-1998 yılı değerlendirmesinde; bu rakamlar %28.6 - Erkeklerde %18.7’ye, - Kadınlarda ise %38.8’e yükselmiştir  Buna göre 8 yıl içinde obezite görülme sıklığı - Erkeklerde %65, - Kadınlarda ise %50 artmıştır.

35 2000 yılı değerlendirmesinde ise obezite görülme sıklığının - Erkeklerde %21.1’e, - Kadınlarda ise %43.0’e yükseldiği bildirilmiştir.

36 1999-2000 yılları arasında 23.888 erişkin kişi üzerinde yapılan "Türkiye Obezite ve Hipertansiyon Araştırması" (TOHTA) çalışmasının değerlendirilmesinde; - Erkeklerin %40’ı, - Kadınların %50’i ve - Genel erişkin nüfusun %44.4’ nün normal vücut ağırlığının üzerinde olduğu saptanmıştır (BKİ > 25 kg/ m²).

37  20 yaş üzeri 24.788 birey üzerinde yapılan "Türkiye Diyabet, Obezite ve Hipertansiyon Epidomiyolojisi" (TURDEP) çalışmasında (2000) obezite görülme sıklığı  (BKİ > 30 kg/ m²) - Erkeklerde %12.8, - Kadınlarda %29.9 olarak belirlenmiştir.

38 Obezitenin Tedavi Yöntemleri

39 1. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisi, 2. Egzersiz tedavisi 3. Davranış değişikliği tedavisi 4. Farmakolojik tedavi 5. Cerrahi tedavi

40 Tıbbi Beslenme Tedavisinin Amaçları Nelerdir?

41 1. Vücut ağırlığını arzu edilen düzeye indirmek. (Bu düzey, kişinin olması gereken ideal ağırlığı veya ideal ağırlığının üzerinde bir ağırlık olabilir.) 2. Kişinin bütün gereksinimlerini yeterli, dengeli ve sağlıklı bir şekilde karşılamak 3. Kişiye yanlış beslenme alışkanlıkları yerine, doğru beslenme alışkanlıklarını kazandırmak 4. Vücut ağırlığı arzu edilen düzeye geldiğinde tekrar kilo alımını engellemek ve sürekli bu düzeyde tutmaktır.

42

43 Enerji: Kişiye harcadığından daha az enerji vermek, ! Bireyin bazal metabolizmasının altında enerji de verilmemelidir. Böylece bireyin yavaş yavaş (haftada 0.5~1kg) zayıflaması sağlanarak sağlık açısından oluşabilecek riskler ortadan kaldırılmış olur.

44 Vitamin ve Mineraller: Çok düşük enerjili olmayan dengeli beslenme programlarında vitamin ve mineral yetersizlikleri görülmez.

45 Posa (Lif): Posalı besinler;  çok çiğnemeyi gerektirdiğinden yemek yeme için gerekli zamanı uzatır,  midedeki sindirimi ve mide boşalma hızını yavaşlatarak tokluk hissini uzatır,  dışkı hacmini çoğaltarak barsak hareketlerini ve bağırsaktan geçiş hızını artırır. Böylece posa, bireyin ağırlık kaybetmesinde çok etkili olur.

46 Sıvı: Diyet, vücuttaki metabolizma artıklarının atılabilmesi için yeterli miktarda sıvı sağlamalıdır. Yemek öncesi ve yemekle beraber alınan sıvılar mide dolgunluğunu ve dolayısıyla tokluk hissini artırır. Bunun yanında, kabızlığın oluşmamasında bol sıvı tüketimi önemlidir. Kabızlık bireyin kilo kaybetmesini olumsuz yönde etkilemektedir.

47 Öğün Düzeni: Sık aralıklarla beslenme,  gereğinden fazla yemeyi ve kaçamakları önler,  acıkmayı geciktirir ve bir sonraki öğünde besin alımını azaltır. GÜNDE 6-8 ÖĞÜN!

48 ÖNEMLİ! Beslenme programı;  bireyin ağız tadını bozmayacak şekilde,  sosyoekonomik durumuna uygun,  yaşam tarzına adapte edilmiş olarak,  esnek, beslenme alışkanlıklarını uzun dönemde değiştirecek şekilde sunulmalı,  kısa dönemli acele (şok) programlar uygulanmamalıdır.

49 Hatalı Zayıflama Programları Nelerdir?

50 1. Bireye özgü olmayan beslenme programları, 1. Dergi, gazete… 2. Kısa sürede hızlı kilo kaybını sağlayan çok düşük enerjili diyetler, 1. Beverly Hills Diyeti 2. Atkinson Diyeti 3. … 3. Tek tip besine dayalı diyetler, 4. Karbonhidratları ve proteinleri ayırma diyetleri, 5. Akupunktur ile birlikte yapılan açlık diyetleri, 6. Diüretik etki yapan ilaçlar, otlar, çaylar ve saunalar.

51 A- Hatalı zayıflama programlarının hemen hemen hepsi düşük enerji içermektedir. Bu nedenle adı ne olursa olsun bu programlarla doğal olarak hızlı bir vücut ağırlığı kaybı oluşacaktır. Hızlı kilo vermek çok cazip olarak görülür. Ancak oldukça önemli sakıncalarının olduğu bilinmelidir. Bu sakıncalar şu şekilde sıralanabilir: 1- Hızlı verilen kilolar hızlı bir şekilde fazlasıyla geri alınır. 2- Hızlı verilen kiloların çoğu kas kütlesidir. Aslında yağ kütlesinin kaybı önemlidir ve esastır. 3- Vücudumuzun mutlaka alması gereken minumum bir enerji vardır. Bu enerjiyi almalıyız ki vücut çalışmamız aksamasın. Hızlı kilo kayıpları için bu enerjinin altında bir enerji almamız gerekir. Bu da metabolizmamızı olumsuz etkiler.

52 B- Önemli olan kilo kaybetmekten çok kaybedilen kiloların korunmasıdır. Ne kadar çok yiyerek kilo verirsek o kadar çok yiyerek kilolarımızı koruruz. Bu nedenle amaç her zaman ideal kiloya inmek olmamalıdır. Amaç mümkün olduğu kadar yüksek enerji alımı ile verebildiğimiz kadar kilo verip orada kilomuzu korumak olmalıdır.

53 Egzersiz Tedavisi

54 Egzersiz tedavisinin temel ilkeleri  Egzersizin Türü ; Yürüyüş, Günlük Yaşam Aktivitelerinde Artış, Direnç Egzersizleri  Egzersizin Sıklığı; Her gün veya en az 5 gün/hafta  Egzersizin Süresi; 40-60 dk/günde 1 kez, 20-30 dk/günde 2 kez  Egzersizin Şiddeti; Maksimal Oksijen Tüketiminin % 50-70’i

55 Fiziksel aktivite; * Yağsız dokunun korunmasını sağlar, * Bazal metabolizma hızının düşmesini engeller, * Yağ dokusunun harcanmasını sağlar, * Sağlığın korunmasını ve geliştirilmesini etkiler.

56 Obez bireyde, egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular; enerji harcamasını artırırken yaralanma riskinin en düşük düzeyde tutulması, önerilen egzersiz programının bireye özgü olması, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmasıdır.

57 Davranış Değişikliği Tedavisi

58 Vücut ağırlığının denetiminde davranış değişikliği tedavisi, fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek yaşam biçimi haline gelmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir.

59 Davranış değişikliği tedavisinin basamakları: Kendi kendini gözlemleme Uyaran kontrolü Alternatif davranış geliştirme Pekiştirme, kendi kendini ödüllendirme Bilişsel yeniden yapılandırma Sosyal destek

60 1.Uygun olmayan beslenme alışkanlıklarından vazgeçmek, 2. Vazgeçilemeyen beslenme alışkanlıklarını azaltmak, 3. Uygun beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıklarını sağlamak ve tekrarlamak 4. Uygun olmayan beslenme alışkanlıklarının olumsuz sonuçlarını görmek ve düzeltmek, 5. Uygun beslenme ve fiziksel aktivite davranışlarını günlük yaşantı içine sokmak ve sürekliliğini sağlamaktır.

61

62 Farmakolojik Tedavi

63 Obezite tedavisinde kullanılacak ilaçlar hafif ve orta derecede ağırlık fazlalığı olan bireyler için uygun değildir. Kullanılan ilaçların, sağlık yönünden güvenirliliğinin saptanmış olması, obeziteye neden olan etiyolojiye uygun bir etki göstermesi, kısa ve uzun dönemde önemli yan etkisinin olmaması ve bağımlılık yapmaması ve bu tür ilaçların mutlaka hekim tavsiyesi ve kontrolünde kullanılması gerekliliği büyük önem taşımaktadır. Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmeyi kabul etmesi ve düzenli olarak kontrollere gelmesi gerekmektedir.

64 Cerrahi Tedavi

65 Obezitede cerrahi yaklaşım temelde ikiye ayrılır.  Besinlerle alınan enerjinin azaltılmasına yönelik bariyatrik cerrahide hedef, besinlerin gastrointestinal sistemde emilimlerini azaltmaktır. Bu amaçla bypass, gastroplasti, gastrik bantlama, gastrik balon vb. yöntemleri kullanılır.  Rekonstrüktif cerrahide ise amaç; vücudun çeşitli bölgelerinde lokalize olmuş mevcut yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır. Bu tedavi estetik ağırlıklıdır ve eğer hasta obezite tedavisinin gereklerini yerine getirmezse yağ birikimi tekrar gerçekleşmektedir.

66 teşekkürler


"ÇAĞIN SALGINI; OBEZİTE EDH DİYET BİRİMİ HAZİRAN/2010." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları