Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SESSİZ ÇIĞLIK GROUP VENUS.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SESSİZ ÇIĞLIK GROUP VENUS."— Sunum transkripti:

1 SESSİZ ÇIĞLIK GROUP VENUS

2 Dünyada 15-44 yaş grubu kadında
ŞİDDET nedeniyle hayatını kaybedenler > Hastalık, kanser, savaş, trafik kazasında hayatını kaybedenler Kadına yönelik şiddet coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyine bakılmaksızın tüm dünyada ve kültürlerde son derece yaygın görülen bir olaydır.

3 BİLMEK, GÜÇLÜ OLMAKTIR. Şiddetten korunma hakkına sahipsiniz; evli olmanız, başka bir ülkeden gelmiş-gelmemiş olmanız fark etmez. Hangi ırktan olursa olsun, hangi ülkeden gelirse gelsin, hiçbir kadın şiddete katlanmak zorunda değildir.

4 PEKİ; ŞİDDET NEDİR? Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 'nün yaptığı tanıma göre şiddet; “Fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunmasıdır” Önemli bir toplum sağlığı sorunudur.

5 Eğer; Bir koca karısını eve hapseder, tehdit eder, döver, yaralarsa veya tecavüz ederse, Aileden, tanıdıklardan veya yabancı birisi, genç kız ya da kadını onun istemediği bir yaşam tarzına zorlarsa, Tanıdık çevreden, iş arkadaşlarından veya şef pozisyonunda olan ya da tamamen yabancı bir erkek, eğer bir kadına cinsel tacizde bulunur, onu takibe alır veya tecavüz ederse, Bir kadın evliliğe zorlanıyorsa ya da fuhşa teşvik ediliyorsa, Aileden, komşulardan ya da tanıdık çevreden bir erkek, kız veya erkek çocuğu cinsel olarak istismar ederse, Erkekler, kadınların veya kızların kendilerine bağımlı olmaları veya kendilerini savunamamaları gibi durumlardan fayda sağlamaya çalışıyorlarsa bu bir ŞİDDETTİR!

6 O halde kadına yönelik şiddet*;
Kadının -fiziksel, -ruhsal, -sosyal, -cinsel ve -ekonomik açıdan zarar görmesine, acı çekmesine neden olan, onurunu zedeleyen, toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulayarak temel hak ve özgürlüklerini kullanmasını engelleyen, kadına yönelik ayrımcılığın sürmesine yol açan her türlü davranıştır. >Kadına yönelik şiddet dünyada en yaygın, ancak en az tanımlanmış insan hakları ihlalidir. *1993 tarihli Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddete Karşı Bildirge

7 Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi- CEDAW

8 Şiddetin en yaygın görülen biçimi, erkeğin kadına ve çocuğa karşı uyguladığı AİLE İÇİ ŞİDDETTİR.
EŞİNİZİN, size veya çocuklarınıza ya da sizinle aynı evde yaşayan akrabalarınıza yönelik, Sizinle aynı evde yaşayan herhangi bir AKRABANIZIN, size ya da evdeki diğer kişilere yönelik, Evli olmanıza rağmen kendi isteğinizle veya mahkeme kararıyla AYRI YAŞADIĞINIZ EŞİNİZİN, size yönelik tehdit, baskı ve kontrol içeren, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmenize veya acı çekmenize sebep olan her türlü davranışı AİLE İÇİ ŞİDDETTİR.

9 Birçok toplumda kadına şiddet uygulanması kabul edilen bir davranış olarak algılanmakta ve evliliğin sıradan bir özelliği olarak görülmektedir. Aile içinde görülen çeşitli şiddet türleri sayılabilir. Örneğin; erkeğin karısına ve çocuklarına, kadının kocasına ve çocuklarına, çocukların birbirlerine ve ebeveynlerine karşı şiddet uygulaması. Bunların içinde en sıklıkla karşılaşılan ise erkek tarafından kadına karşı uygulanan, kapalı kapılar ardında kalan şiddettir.

10 Çok sayıda kadın, erkeklerin şiddete başvurmasının geçerli bir nedene dayandığına ve erkelerin eşlerini disiplin altına alma hakkına sahip olduklarına inanmaktadır. Erkeği şiddet kullanmaya iten nedenler; erkeğin sözünü dinlememek, karşılık vermek, yemeği vaktinde hazırlamamak, para ya da kız arkadaşlarıyla ilgili sorular sormak ve cinsel ilişkiye girmeyi reddetmek olarak ortaya çıkmaktadır. (WHO, 2002)

11 Şiddeti Toplumsallaştıran sözler
“Adam gibi olmak…” «Kocan o sever de döver de» “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme” «Erindir ne yapsa yeridir» “Yuvayı dişi kuş yapar” «Kızını dövmeyen dizini döver»

12 MİTLER VE GERÇEKLER MİT GERÇEK
‘Şiddet’ değil sadece birbirleriyle kavga ediyorlar. Kadınlar aile içi şiddet suçu işlemezler. Kadın mutlaka bir şekilde bunu istemiş ya da ‘hak etmiştir’. Erkeğin şiddeti kabul edilebilir ve beklenen bir davranış olarak kabul edilmektedir. Bir kadının bir erkeğe vurması ise çok farklı görülmektedir. Hem kadınlar hem çocuklar hem de erkekler aile içi şiddete maruz kalmaktadırlar. Kadın hiçbir şekilde ‘şiddet istemez’ ya da ‘hak etmez’. Bize eğer erkeğin davranışlarını sorgularsak ya da ‘dırdır’ varsa kadının şiddeti hak ettiği söylenir. Sebebi ne olursa olsun hiçbir erkeğin hiçbir kadına şiddet uygulama hakkı yoktur. I SHALL SURVIVE-LONDON MİTLER VE GERÇEKLER

13 MİT GERÇEK Kadının ayrılamayacağını düşünmesine neden olan bir sürü etken var. Örneğin; kalacak hiçbir yer yok, para yok, erkekten korku, çocuklarla tek başına kalma, yalnız ya da çocuklardan ayrı kalma korkusu. Dünyada çok sayıda insan aile içi şiddete maruz kalmaktadır ve her türlü aile içi şiddet yanlıştır. Gelişmiş ülkelerde görüşülen kadınların üçte bir ile üçte ikisi, gelişmekte olan ülkelerden oluşan 4 kıta ve 24 ülke de yapılan çalışmada, görüşülen kadınların %20-50 si eşlerinden fiziksel şiddet gördüklerini belirtmişlerdir. Sizin suçunuz değil! Kadının bu beraberlikten mutlaka bir çıkarı vardır aksi takdirde ayrılır. Aile içi şiddet sadece benim başıma geliyor çünkü problem benim.

14 MİT GERÇEK Aslında kadın gerçekten kötü muamele görmüyor bunu ev almak ya da daha iyi boşanma koşulları elde etmek için kullanıyor. ‘Bizim toplumumuzda’ olmaz problemli ailelerde olur. Alkol problemleri var o nedenle yapıyorlar. Kadınlar aile içi şiddete maruz kaldıkları konusunda yalan söylemezler çünkü bu konuda konuşmak büyük cesaret ister. Hangi kültür, ırk ya da sınıftan olursa olsun her türlü ailede olabilir. Kültür, kadına yönelik şiddetin mazereti olamaz. Suçlular isteyerek şiddet kullandıklarını saklamak için bir dizi mazeret bulurlar. ALKOL gibi…

15 MİT GERÇEK Çocuklarımın hatırı için evde kalıyorum.
Bazı kişiler şiddet uygulayan eş ararlar ve birinden diğerine giderler. Kötü muamele olan bir evde kalan çocuklar üzerindeki negatif etki onların yetişkinlik döneminde de sürer. Çocuklarınızın huzursuz bir ortamda büyümesine sebep olmayın. Kimse şiddete maruz kalmayı seçmez. Genellikle ilişkinin ilk başladığı dönemlerde şiddet olmaz.

16 Görüldüğü üzere; Toplumda rastlanan şiddete ilişkin bazı genel ve YANLIŞ tutumlar şunlardır; şiddetin doğal olarak algılanması, kadının bir birey değil, eşit olmayan biri olarak algılanıp nesnelleştirilmesi, şiddete boyun eğmeyen kadınların değil boyun eğenlerin desteklenmesi.

17 Oo_____ŞİDDET TÜRLERİ_____oO
Fiziksel Şiddet Cinsel Şiddet Ekonomik Şiddet Duygusal/Psikolojik Şiddet Sözel Şiddet SOSYAL ŞİDDET

18 I. Fiziksel Şiddet Tokat atmak, tekmelemek, hırpalamak, kol bükmek, boğazını sıkmak, iple bağlamak, saç çekmek ya da sopa vb. herhangi bir araç kullanarak dayak atmak, kesici veya delici bir aletle yaralamak, vücutta sigara söndürmek, kezzap veya kaynar suyla yakmak, el ve ayaklarını ezmek, sakat bırakmak, işkence yapmak, sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlamak, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı önlemek ve öldürmek gibi BEDENSEL ZARAR GÖRMESİNE NEDEN OLAN EYLEMLER, fiziksel şiddettir.

19 Her üç kadından biri; “Kadın istemese bile eşiyle cinsel ilişkiye girmek görevidir.” görüşündedir.
II. Cinsel Şiddet Evli olduğu kişi dahi olsa kadını istemediği yerde, istemediği zamanda, başkalarıyla veya istemediği şekillerde cinsel ilişkiye zorlamak (tecavüz), cinsel organlara zarar vermek, ellemek, kadın sünneti uygulaması, kürtaja, ensest (akrabalar arası cinsel ilişki), fuhşa zorlamak, istenmeyen gebeliklerin oluşmasında korunmanın engellenmesi, zorla-erken evlendirmek, cinsel yaşamda kadını aşağılayıcı davranışlarda bulunmak, namus bahanesi ile baskı uygulamak, telefon-mektup ya da sözlü olarak CİNSEL İÇERİKLİ RAHATSIZLIK VERİCİ DAVRANIŞLAR cinsel şiddettir.

20 Ekonomik şiddet, boşanma veya şiddetten koruma kararlarına gerekçe oluşturmaktadır.
III. Ekonomik Şiddet Kadının mallarını ve diğer gelirlerini elinden almak, para vermemek veya kısıtlı para vermek, ailenin ekonomik durumuna ilişkin bilgi vermemek ve ekonomik konularda kadının düşüncesini almadan karar vermek, çalışmasına izin vermemek, istemediği işte zorla çalıştırmak, iş hayatını sürdürmesine engel olacak kısıtlamalar getirmek, ziynet eşyalarını elinden almak, kişisel zevk ya da beğenisi doğrultusunda gereksinimlerini karşılayacak parayı vermemek veya belli çıkarlar doğrultusunda –şunu yaparsan, şöyle yaparsan– vermek, birer ekonomik şiddettir.

21 Ekonomik şiddet, fiziksel şiddet gibi kendini ani ve öfke patlamaları biçiminde açığa vurmaz. Daha çok kişilik ve huyla ilgili olup sistematiktir ve süreklilik gösterir. Mağdurun bu tavrı algılaması, tepki göstermesi çok daha zordur ve uzun zaman ister.

22 IV. Duygusal/Psikolojik Şiddet ve Sözel Şiddet
Bağırmak, küfür etmek, hakaret etmek (sözel şiddet), Korkutmak, kıskançlık kavgası çıkarmak veya aşırı kontrolcü olmak, intiharla veya terk etmekle tehdit etmek, Kanunsuz işleri yapmaya zorlamak, yakınları ile görüşmesini engellemek, eve kapatmak, kilitlemek ya da karanlıkta bırakmak, Çocukları kullanarak tehdit edici mesajlar yollamak, kendini suçlu hissetmesine neden olmak, Zaaflarıyla alay etmek, eşin kendisine olan güvenini ve saygısını yitirmesine neden olmak, eşin mantık ve karar verme sürecinden şüphe etmesini sağlamak, Kadınların, başka erkeklerle konuşmaktan çekinmesine sebep olmak, küçük düşürmek, başka kadınlarla kıyaslamak, küçük görmek, Kadının nasıl giyineceği, nereye gideceği, kimlerle görüşeceği konusunda baskı yapmak, kadının kendini geliştirmesin engel olmak gibi eylemlerdir.

23 V. SOSYAL ŞİDDET Özellikle yurt dışına gelin olarak götürülen kadını,
Eve kapatıp sadece ev işlerini yapmasını beklemek, Ayrı ev açmayıp kocanın ailesiyle birlikte yaşamaya zorlamak, Her türlü sosyal hak ve etkinlikten yoksun bırakmak, Evden çıkması kısıtlanarak kadının kendisini geliştirip, içinde yaşadığı yabancı ülkeye uyum sağlamasına destek olmamak gibi davranışlar sosyal şiddettir.

24 VI. STALKING Ruhsal baskının başka bir şeklidir. Bu tür şiddeti eşler boşanma ve ayrılma eylemlerinde bulunduğunda yaşamaktadır. Bu şiddet türü; gözetlemek, yollarda ve telefonla rahatsız etmek, pusu kurmak, takip etmek gibi eylemleri kapsar.

25 AİLE İÇİ ŞİDDETİN KADIN-ÇOCUK-TOPLUM ÜÇGENİNDEKİ SONUÇLARI

26 Kapalı kapılar ardında kalan aile içi şiddetin en önemli tanıkları ve küçük mağdurları çocuklardır.
Aile içi şiddetin yaygın olduğu evlerde büyüyen çocuklarda isyankarlık, içe kapanma, aşağılık duygusu yaşama gibi özellikler gelişebilir. Hatta bu tip ailelerde şiddeti içselleştirerek yetişen çocuklar, saldırgan, intihar eğilimli, madde bağımlısı, suça itilen ve gelecekte ihmal ve istismar eden bireylere dönüşebilmektedir.

27 Sorunlar 3 ana grupta toplanabilir;
-Davranışsal ve duygusal işlevlerde bozulmalar (anti-sosyal ve saldırgan davranışlar, kaygı, depresyon, düşük kendilik değeri, öfkeli olma) -Bilişsel işlevlerde ve tutumlarda bozulmalar ( sözel ve sayısal becerilerde düşüklük, okulu terk etme, olgunlaşamama, şiddete ve çatışma çözme durumlarına yönelik tutumların yetersiz olması görülebilmektedir.) -Fiziksel işlev bozuklukları (psikolojik sorunlar ve fiziksel hastalıklar)

28 TOPLUM Kadına yönelik aile içi şiddet, toplumsal sorunları da beraberinde getirmektedir. Toplumun temel yapı taşı olan aile kurumu zarar görmektedir. Bu durum sağlıksız toplumların oluşmasına sebep olur. Şiddet, bir toplum sağlığı sorunudur. -Kadına yönelik şiddetle ilgili hizmetlerin bedeli; yargı, sağlık, sosyal hizmetler, barınma… -Kadının performans ve üretim kaybından kaynaklanan dolaylı bedel -İnsan olarak acı çekme bedeli

29 KADINLARIN AİLE İÇİ ŞİDDET NEDENİYLE YAŞADIĞI FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK SAĞLIK SORUNLARI
YARALANMA KRONİK AĞRILAR SİNDİRİM SİSTEMİ BOZUKLUKLARI, MİDE KRAMPLARI CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR, ÜREME ORGANLARIYLA İLGİLİ SORUNLAR DEPRESYON, KAYGI, TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUKLARI, DÜŞÜK BENLİK DEĞERİ, UYKU VE İŞTAH BOZUKLUKLARI TEKRARLAYAN KABUSLAR, İNTİHAR DÜŞÜNCELERİ, İNSANLARDAN KAÇMAK, YABANCILAŞMAK, İÇİNE KAPANMAK, TOPLUMA SOSYAL ve EKONOMİK OLARAK KATILAMAMAK, GELECEĞE İLİŞKİN UMUTLARINI KAYBETMEK, HIRÇINLAŞMAK, ODAKLANAMAMAK, UNUTKANLIK, AŞIRI ÜRKEK VE TETİKTE OLMA HALİ, KENDİNE DETSEK OLMAYANLARA KARŞI AŞIRI ÖFKE VE KİN HALİ Bu belirtiler sizde de varsa ve şiddet görüyorsanız, İYİ DEĞİLSİNİZ. ŞİDDETTEN UZAKLAŞMALISINIZ.

30 Şiddet, kişinin değerlerini, niteliklerini, girişimcilik ruhunu ve kendine olan özgüvenini yok etmektedir. Toplumun yarısını oluşturan kadınların büyük bir bölümünün şiddete uğraması, öncelikle çocukları olumsuz etkilemekte, ailenin ve giderek toplum yapısının bozulmasına neden olmaktadır. Aile içi şiddete gösterilen tahammül, kadınların güçlenmesinin ve insan haklarından yararlanmasının önünde bir engel oluşturmaktadır.

31 KADINA YÖNELİK AİLE İÇİ ŞİDDET, KADIN ÜZERİNDE GÜÇ VE KONTROL KURMAYI AMAÇLAMAKTADIR.
AİLE İÇİ ŞİDDET ÖZEL ALANDA MEYDANA GELDİĞİ İÇİN ÇOĞU ZAMAN GİZLİ TUTULMAKTADIR. ŞİDDETE MARUZ KALAN KADINLAR, ŞİDDET GÖRMÜŞ OLMANIN AYIBINI HİSSETMEKTE, YAŞANILANLARI GİZLEMEKTE VE BU DURUM YENİ BİR ŞİDDET OLARAK KADINA GERİ DÖNMEKTEDİR.

32 Bu bir kısır döngü biçiminde yaşanır.
ŞİDDET DÖNGÜSÜ İlk evre: GERİLİMİN ARTMASI Şiddete maruz kalanın kendini çaresiz hissettiği, eşi tarafından kontrol edildiği ve gerginliğin hissedildiği evredir. İkinci evre: PATLAMA yaşanır ve şiddet olayı gerçekleşir. Son evre: BALAYI-UZLAŞMA Bir suskunluk söz konusudur. Utanç ve pişmanlık duyguları ağır basar ve şiddeti uygulayan özür diler. Genellikle şiddete maruz kalan, şiddeti uygulayanı bağışlar ve güzel, kısa bir dönem yaşanır. Bu noktada sık rastlanan eğilim, kadınların şiddet olaylarından sonra özür dileyen ve bir daha onları dövmeyeceğini söyleyen eşlerine inanmalarıdır. Bu bir kısır döngü biçiminde yaşanır.

33 ŞİDDETİN KAYNAĞI; ERKEK ve RİSK ETMENLERİ
Kadına yönelik aile içi şiddetin ortaya çıkışını etkileyen faktörler*; -bireysel faktörler (genetik ve psikolojik etmenler) -ilişki faktörleri -yakın çevreye ilişkin faktörler -toplumsal faktörler -diğer; -GÖÇLER, -işsizlik, -duygusal karışıklıklar, -kültürel değişimler, -hızlı kentleşme, -parçalanmış aile, -yetki kaybı, -korku, cehalet, anlaşmazlık, -alkol kullanımı, -kıskançlık ve stres yaratıcı rolleri nedeniyle, yoksulluk, doğal felaketler gibi etmenler de şiddet riskini arttırıcı faktörler arasında yer almaktadır. UNICEF

34 BİREYSEL Erkeğin kadına şiddet uygulamasındaki en temel etmenlerden biri de özellikle erkeğin kendi ailesinde de şiddet içeren bir ortama maruz kalmış olması ve alkol kullanımının yüksek olmasıdır. Kadınlara uygulanan şiddet strese karşı öğrenilmiş bir tepkidir. Kişi şiddeti bir çeşit stresle başa çıkma yöntemi olarak ailesinde gözlemleyerek öğrenir.

35 Aile içi şiddetin ortaya çıkmasında en önemli faktörlerden biri de erkeğin daha önce bir kez dahi olsa eşine şiddet uygulamış olmasıdır. Eşler arasında kadını güçlü kılacak şekilde eğitim, kariyer, gelir gibi konularda bir güç dengesizliği yaşanıyorsa şiddetin gerçekleşme ihtimali artmaktadır. İşçi ve orta sınıftan olan çiftlerde eşler arasındaki saldırganlığın daha fazla yaşandığı, erkeğin eğitim seviyesinin azlığı ve işsiz olması ya da iş yaşamındaki istikrarsızlığı ile kadının şiddete maruz kalması arasında bir ilişki olduğu görülmektedir*. *(WİNSTOK ve FISHMAN 2004)

36 Erkeğin kadından yaşça daha büyük olduğu durumlarda kadının eşinden şiddet görme riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Şiddetin kadınlarda en sıklıkla görüldüğü yaş aralığı olarak belirtilmektedir. Ataerkil toplumlarda erkeğin kadınlardan daha üstün bir varlık olarak görülmesi, -kadınların itaat etmek zorunda kaldığı düşüncesi ve -aile içi kararları alanın erkek olması, şiddetin ortaya çıkmasında rol oynayan önemli risk etmenlerinden biridir. Aile, arkadaş veya yakın çevreden görülen destek aile içi şiddete karşı koruyucu bir etmen oluşturur ve ŞİDDETİ TOPLUMSALLAŞTIRIR.

37 Aile içi şiddet kadının hatalı davranışlarını düzeltmek için uygulanır
Aile içi şiddet kadının hatalı davranışlarını düzeltmek için uygulanır. Kadın bu tür toplumlarda doğduğu andan itibaren içinde bulunduğu çevrenin kendisi için uygun gördüğü kurallarla yaşar. Arap ve Müslüman toplumlarda, kızın ailesinin isteği dışında birisiyle duygusal bir ilişkiye girmesi, evlilik dışı bir ilişkide hamile kalması gibi durumlar töre cinayetlerinin başlıca nedenleri arasındadır. Bir diğer faktör; MEDYA. Bazen şiddete yol açacak modeller, bazen duyarsızlığa yol açacak kadar sık biçimde şiddet örnekleri sunmakta, bazen de şiddete karşı mücadele için bir araç rolü oynamaktadır.

38 Özetle; Aile içi şiddete tanık olarak büyümek, Şiddeti sorunlu ilişki ve durumlarda sorun çözme olarak kullanmak, Erkeğin kadından üstün görülmesi, Kadın ve erkek rollerinin birbirinden katı çizgilerle ayrılması ve Kadının sosyoekonomik olarak zayıf koşullara sahip olması aile içi şiddeti hazırlayan sebepler olarak karşımıza çıkmaktadır.

39 Kadın gözünden erkeğin şiddet uygulama sebepleri:
-Kadının ev içi görevlerini yerine getirmemesi, -Erkeğin bazı sorunlar yaşaması, -Erkeğin hiçbir açıklaması olmadan şiddet uygulaması, -Kadının kıskanıldığı için şiddet görmesi -Erkeğin cinsel isteklerinin yerine getirilmemesi -Kadının izinsiz bir yere gitmesi -Kadının savunduğu düşünceler sebebiyle şiddete uğraması

40 Göçmen Kadınlara Yönelik Aile İçi Şiddet
Almanya'da nüfusun yaklaşık %25’ini göçmen kökenliler oluşturmaktadır. Bu sayı başkent Berlin, Hamburg ve Frankfurt gibi büyük şehirlerde %30'a, gençlerde ise %40'a kadar ulaşmıştır. 3 milyona yakın Türkiye kökenli göçmen ise bu grup içindeki en büyük paya sahiptir. *Bir araştırmaya göre ise Almanya'da yaşayan Türk kadınların %38'i şiddete maruz kalmakta ve bu oran Alman kadınlarda %25 seyrindedir. *TEVGU Başkanı Özçakır

41 Ayrıldıktan sonra Almanya‘yı terk etmek zorunda kalma korkusu her zaman bir tehdit unsuru olarak görülmekte ama buna pek az rastlanılmaktadır. Dil yetersizliği ve bilgi eksikliği yüzünden birçok kadın, haklarının farkına varamıyor ve sunulan yardım imkanlarından yararlanamıyor. Göçmen kökenli genç kız ve kadınlar genellikle aile geleneklerinin baskısı altında olmakta ve yine bunlardan çoğu dolaylı ya da dolaysız şekilde şiddete maruz kalmaktadırlar. Türkiye ve doğu Avrupa kökenli göçmen kadınların %40’ının 16 yaşından itibaren fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığı ortaya çıkmaktadır.* *2004 yılında Federal Hükümetin yaptırdığı anket sonuçları

42 Türk toplumunun içe kapalı yapısı kadınların yaşadıkları ülkenin kurumları ve mekanizmaları ile bütünleşmesini engellemektedir, işsizlik, gelir düşüklüğü, eğitimle ilgili sorunlarla karşılaşan Türkler, yaşadıkları ülkelerde uyum konusunda başarısız olmaktadır. Kadınların ülkesinden ve vatandaşlık haklarından uzak kalması bu durumu tetiklemekte ve aile içi şiddet olgusunu iki katına çıkarmaktadır.

43 KİŞİ İÇİN GÖÇMENLİK, BİR KAYIP VE KAZANIMLAR DENGESİDİR.
Kayıplar Kazanımlar Kişi, göçmenliğin kayıplarının ağır bastığına inanıyorsa, hayalinde bıraktığı vatanı idealleştirmeyi sürdürecektir. Bu da kişinin eski zamanlarda bir yerlere saplanmasına ve içinde bulunduğu zamana yetişememesine yol açabilmektedir. Kişi, kendini sorumlu hissettiği kişilere de geçmişe dayalı bu yaşam biçimini empoze etmek için şiddete başvuracaktır.


"SESSİZ ÇIĞLIK GROUP VENUS." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları