SINAVA HAZIRLANAN ÇOCUĞUN ANNE VE BABASI OLABİLMEK...

... konulu sunumlar: "SINAVA HAZIRLANAN ÇOCUĞUN ANNE VE BABASI OLABİLMEK..."— Sunum transkripti:

1 SINAVA HAZIRLANAN ÇOCUĞUN ANNE VE BABASI OLABİLMEK...
Kösedere Ortaokulu

2 Sevgili anne babalar; Çocuklarımız Sbs’ye hazırlık denen zor ve sancılı bir dönemden geçiyorlar. Onların önündeki bu;kimi zaman aşılmaz gibi gözüken,kimi zaman ağırlığından bunaldıkları engeli aşmalarında onlara destek olmalı,yüreklendirmeliyiz.

3 Üstelik hem bedenlerini,hem de duygularını keşfetmeye başladıkları,kimlik arayışı içinde gelgitler yaşadıkları ergenlik döneminin eşiğinde bizim desteğimize,ilgi ve sevgimize her şeyden daha fazla ihtiyaç duymaktadırlar.

4 Aslında SBS’ye hazırlık süreci,ergenlik döneminin duygusal çıkışlarıyla kesiştiği için çocuklarımız için daha zor ve üstesin-den gelmekte zorlandıkları bir dönem haline gelmektedir. İşte bu yüzden çocuklarımızın her zamankinden daha çok onları anla-yan,destek olan,güven duyan anne ve babalara ihtiyaçları vardır.

5 Dünyanın en güzel, ancak bir o kadar da zor işi anne babalık...

6 Çocuklarımız,onlar bizim geleceğimiz ama geçmişte yapamadıklarımızın aynası değiller.
Onlar bizden gelen ama, bizden fark-lı,kendine özgü,kendine özel küçük yetiş-kinler... Sadece doğru olanı bulabilmek ve gerçekleştirebilmek için bizim rehberliğimize ve yardımımıza ihtiyaçları var.

7 Sevgili anne ve babalar;
Hızla değişen ve gelişen günümüzde çocuk yetiştirmenin zorluğunu hepimiz biliyoruz. Bütün doğru bildiklerimize ve iyi niye-timize rağmen bazen çocuklarımız bekle-mediğimiz davranışlar sergileyebiliyorlar. Bu durum karşısında endişeleniyoruz, şaşırıyoruz,kızıyoruz.

8 Eğrisiyle,doğrusuyla başarı ve başarı-sızlığıyla bizim çocuğumuz.
Hatta bazen çocuğumuzu tanımakta zorlanıyor,neler olup bittiğini anlaya-mıyoruz. O BİZİM ÇOCUĞUMUZ... Eğrisiyle,doğrusuyla başarı ve başarı-sızlığıyla bizim çocuğumuz. Ona,onu her şeyi ile kabul ettiğimizi ve onu sevdiğimizi hissettirelim. Daha sonra yanlışlarını belirtelim ve birlikte düzeltme yoluna gidelim.

9 Acaba olsaydı nasıl olurdu?
Eminim,hiç birimizin elinde çocuklarımızı istediğimiz kalıplara sokacak,onların istediğimiz gibi davranmalarını sağlayacak sihirli çubuklar yok. Acaba olsaydı nasıl olurdu? Onları istediğimiz kalıplara sokabilseydik, gerçekten başarılı ve mutlu olabilirler-miydi? Gerçekten gelişip kendileri olabilirler miydi?

10 Onlar her ne kadar bizim genlerimizi taşı-yor olsalar da,onlar kendilerine özel,kendi kişiliklerini oluşturmak üzere yola çıkmış bizim küçük modellerimiz. O halde bizim sihirli çubuğumuz;iyi bir model olabilmek ve koşulsuz sevgimizi onlara gösterebilmek olabilir ancak.

11 Sevginin açamayacağı kapı,gerçekleşti-remeyeceği hiçbir şey yoktur.
O halde sihirli çubuğa ihtiyacımız yok. Sadece sevgimizle çocuklarımıza dokunalım ve ne kadar değişeceklerini izleyelim.

12 Sevgi, küçük dokunuşlardır Hayatı anlamlı kılan,
Kimi zaman hayallerimizin peşine takılan, Gerçekte var eden onları kimi zaman. Sevgi özgürlüktür, Sevgi barıştır, Bazen umut olur yüreklerde açmaya hazırlanan. Unutmaya yüz tutsak da yaşamın anlamını, Yaşamınızdan sevgi, Yüreğinizden umut eksilmesin hiçbir zaman.

13 Aslında her çocuk üzerinde görünmez bir levha taşır.
Bizler,anne baba ve öğretmenler olarak O mesajı iyi okumamız gerekir. Beni tanıyın Beni anlayın Beni cesaretlendirin Bana güvenin

14 Her çocuk yaratıcılığa ve gelişmeye açıktır.
Sadece desteklenmek ve yüreklendirilmek ister. Onları yüksek beklentilerimizle baskı altında bırakıp,yapabilecekleri konusunda engellemeyelim. Onların yolunu kolaylaştırıp,ilerlemeleri konusunda yüreklendirelim.

15 Şunu asla unutmayalım;
İyi anne baba olmanın yolu,çocuğumuzun maddi ihtiyaçlaını karşılamaktan ibaret değildir. “dershaneye gönderiyorum,harçlığını veriyorum,ayağına marka ayakkabılar alıyorum”demek bizi iyi anne babalar yapmaz. Tabi ki öncelikle çocuğumuzun ihtiyaçlarını karşılamakla mükellefiz ama çocuklarımızın daha fazlasına ihtiyaçları olduğunu gözardı etmemliyiz.

16 Onların ,bu zorlu süreçte şimdi her zaman-kinden daha çok ilgiye,güvene ve yardıma
ihtiyaçları vardır. Eğer çocuğumuzla sağlıklı bir iletişim kurabiliyor,eksilerini ve artılarını yakından tanıyorsak, onu anlamanın ve yardımcı olmanın hiç de zor olmadığını görürüz.

17 Sağlıklı bir iletişim ve başarıyı artıran adımlar
Onları üzerinde çalıştıkları işlerde yapabilecekleri konusunda yüreklendirelim Başarısızlıklarına değil,başarılarına odaklanalım ve takdir edelim.(bazen sözler ve davranışlar en pahalı hediyeden daha etkilidir) Sorumluluk verelim ve değerli olduklarını hissettirelim Onlardan beklediğimiz davranışları önce biz gösterelim İyi modeller olalım.Başka model arayışları yerine(özellikle olumsuz)bizi örnek alsınlar

18 Onları başkaları ile değil kendileri ile kıyaslayalım
Eksiklerini onlarla birlikte değerlendirerek, gidermek için tedbirleri alalım ve onlara zaman tanıyalım. Onları başkaları ile değil kendileri ile kıyaslayalım Başarısızlıklarını onları rencide ederek eleştirme-yelim Başarısızlıklarını nasıl aşmaları konusunda yol gösterelim ve durumlarını izleyelim. Çalışmaları için en uygun koşulları sağlayalım ve onların motivasyonlarını engelleyici durumlardan kaçınalım Çalışma düzenlerini takip ederek,planlı çalışmalarını sağlayalım.

19 tutum ve davranışlarınızı yeniden gözden geçirin.
Başarının çok çalışmayla değil,planlı çalışmayla yakalanacağı gerçeğini hem kendimize hem de çocuğumuza inandıralım Çocuklarımızı dinleyelim.Fikirleri bize önemsiz de gelse değer verip saygı duyalım ki onlar da kendilerine ve çevrelerine saygı duysun. Zaman zaman”acaba biz onların yerinde olsaydık neler yapar nasıl davranırdık?”diye düşünün ve tutum ve davranışlarınızı yeniden gözden geçirin.

20 dozunu ayarlamak gibi dengede tutmamız gerekir. NE EKSİK NE FAZLA...
Aslında anne babalık öyle ince bir ayar-lamayı gerektirir ki,çocuğumuza yönelik tutum,davranış ve beklentilerimizi bir ilaç dozunu ayarlamak gibi dengede tutmamız gerekir. NE EKSİK NE FAZLA... Asıl mutlulukların ve başarının aşılması gerekli engellerin içinde gizli olduğunu ve bunları aştıkça mutlu ve başarılı olacağımı-zı öğretmeliyiz çocuklarımıza.

21 HAYATIN ÖYKÜSÜ Önce evlendiğimizde hayatın daha iyi olacagına    inandırırız kendimizi.    Evlendikten sonra, bir cocuğumuz doğduktan hatta    ardından bir tane daha olduktan sonra hayatın daha    iyi olacağına inandırırız kendimizi. Sonra cocuklar    yeterince büyük olmadıklari icin kızar, onlar    büyüyünce daha mutlu olacağımıza ınanırız. Bundan    sonra, ergenlik dönemlerinde çocuklarla uğrasmamız    gerektiği icin öfkeleniriz. Kendimize, çocuklarımız    bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, yeni bir    araba alınca, güzel bir tatile çıkınca, emekli    olunca, yaşantımızın dört dörtluk olacağını    söyleriz. Gerçek ise şu andan daha iyi bir zaman    olmadığıdır. Eğer şimdi değil ise ne zaman?...

22 iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir
iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu    olmaya karar vermektir.    Alfred D. Souza der ki; "Uzun zamandan    beridir hayatın başlamak üzere    olduğu izlenimine kapilmıştım. Fakat her zaman    yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi    gereken birşey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek    zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat    baslayacaktı. Sonunda anladım ki bu engeller benim    hayatımdı." Bu görüş açısı, mutluluğa giden bir yol    olmadığını gösterdi. Mutluluk yoldur, öyleyse sahip    olduğunuz her anın kıymetini bilin ve mutluluğu,    vaktinizi harcayacak kadar özel biriyle    paylaştığınız için, ona daha fazla değer verin.

23 Unutmayın, zaman hiç kimse için beklemez
Unutmayın, zaman hiç kimse için beklemez. öyleyse;    okulu bitirene kadar, 100 milyar kazanana kadar,    çocuklarınız olana kadar, çocuklarınız evden    ayrılana kadar, işe başlayana kadar, evlenene kadar,    cuma gecesine kadar, pazar sabahına kadar, yeni bir    araba, ya da ev alana kadar, borçları ödeyene kadar,    ilkbahara kadar, yaza kadar, sonbahara kadar, kışa    kadar, maaş gününe kadar, şarkınız söylenene kadar,    emekli olana kadar, ölene kadar.....

24 MUTLULUK BİR VARIŞ DEĞİL,BİR YOLCULUKTUR.
MUTLU OLMAK İÇİN İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ “AN”DAN DAHA İYİ BİR ZAMAN OLDUĞUNA KARAR VERMEK İÇİN BEKLEMEKTEN VAZGEÇİN. MUTLULUK BİR VARIŞ DEĞİL,BİR YOLCULUKTUR. “PEK ÇOKLARI MUTLULUĞU İNSANDAN DAHA YÜKSEKTE ARARLAR, BAZILARI DA DAHA ALÇAKTA.OYSA MUTLULUK İNSANIN BOYU HİZASINDADIR.” Unutmayın;”YARIN KİMSEYE VAAD EDİLMEMİŞTİR.”

25 TEŞEKKÜR EDERİZ