Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İŞLEM MALİYETİ KURAMI KORAY ÖZYÜRÜYEN

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İŞLEM MALİYETİ KURAMI KORAY ÖZYÜRÜYEN"— Sunum transkripti:

1 İŞLEM MALİYETİ KURAMI KORAY ÖZYÜRÜYEN 1210220009
ÖRGÜT KURAMLARI İŞLEM MALİYETİ KURAMI KORAY ÖZYÜRÜYEN

2 1970’lerin başında örgütleri iktisadi bakış açısı ile inceleyen yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.
İşlem maliyeti kuramı bu hareketler içerisinde kuramsal katkı yönünden en fazla yankı yapan kuramlardan biri olmuştur(Barney ve Ouchi,1986). Temelleri iktisatçı Ronald Coase’nin 1937’de yayımlanan ‘The nature of the firm’ makalesinde ‘örgütler neden vardır?’ sorusunu ele alması ile atılmıştır. Piyasalar etkin, o halde örgütler neden var? (Coase,1937) Coase(1937) örgütlerin varlıgını, piyasaya nazaran örgütlerin işlem maliyetlerini düşürme özelligine baglamıştır. İşlem maliyetini dogrudan ölçmek zor, hangi işlemlerin piyasaya, hangilerinin örgüte yapılması gerektigi tartışma konusu olmuştur. Oliver Williamson yaklaşıma yeni alanlar ve yeni boyutlar katarak geliştirdi.

3 İşlem Maliyeti Kuramının Temel Tartışması ve Varsayımları
Williamson(1993b:91-92) işlem maliyeti kuramını genel olarak; Temel analiz biriminin işlem oldugu Yönetişim mekanizmaları ve İnsani aktör ayrıntılarını içeren bir iktisadi yaklaşım olarak degerlendirmiştir. Williamson(1981;550) bu yaklaşımın birbirinden bagımsız üç yazından beslendigini belirtmiştir. İktisat (R.Commons, R.Coase, Friedrich Hayek) Örgüt Kuramı (Chester Barnard, Herbert Simon, J.Thompson) Sözleşme Hukuku (Karl Llewellyn)

4 ‘’İşlem bir hizmet ya da malın teknolojik olarak taraflar arasındaki transferi ile ortaya çıkar. Bir bölümün faaliyeti tamamlandıgında bir digeri başlar. İyi çalışan bir makinede, transferler arasında bir sorun çıkmayacaktır. Mekanik sistemlerde bazı friksiyonların olmasını bekleriz, çarkların dişleri dogru işliyor mu, parçalar yaglanmış mı, enerji kaybı var mı? Bu friksiyonların ekonomik işlemlerdeki karşılıgı ise: taraflar arasındaki alışveriş uyumlu bir şekilde işliyor mu ya da taraflar arasındaki ertelemeye neden olabilecek bir takım anlaşmazlıklar var mı? İşlem maliyeti analizi bu gibi olası durumlara karşı karşılaştırmalı bir maliyet analizini içererek yönetişim mekanizmalarının planlanmasını ve adaptasyonunu içerir.’’ OLİVER WİLLİAMSON

5 Williamson’ a(1981) dayanarak, işlemi; alıcı ile satıcı arasındaki mal ve hizmetlerin degişimi, işlem maliyetini ise degişim süreci içerisinde ortaya çıkan maliyetler olarak tanımlamak mümkündür. Williamson (1975) işlemlerin tamamlanmasına yönelik olarak iki alternatif araç belirtmiştir. Bunlar ‘piyasa’ ve ‘hiyerarşi’dir. Piyasa mekanizması genel olarak fiyat, rekabet ve tarafların mübadelelerinde birbirlerinin hak ve sorumluluklarından haberdar olmalarını saglayan sözleşmelere dayanmaktadır. Diger taraftan hiyerarşi mekanizması(örgüt) üçüncü bir tarafın(yönetici) denetiminde, tarafları mübadelelerini gerçekleştirmek üzere bir araya getiren yönetişim mekanizmasıdır (Barney ve Hesterly, 1996: 117).

6 İşlem maliyeti kuramındaki temel mesele işlemlerin ‘örgüt(hiyerarşi) içinde mi? Yoksa ‘piyasada mı?’ daha verimli gerçekleşecegidir. İşlem maliyeti kuramında yönetişim mekanizmalarının belirlenmesinde en temel unsurun verimlilik olmasıdır(Ouchi, 1980: 130). Bu soru işlem maliyeti kuramı içinde ‘yap(hiyerarşi) ya da satın al(piyasa) kararı’ olarak da anılmaktadır.

7 İşlem Maliyeti Kuramının Davranışsal Varsayımları: Sınırlı Akılcılık ve Fırsatçılık
İşlem maliyeti kuramında ekonomik aktörlerin kurmaya çalıştıkları yönetişim mekanizmaları, örgüt içinde ya da dışında gerçekleşen işlemleri yapan tarafların bir takım davranışsal özelliklerine dayandırılmıştır. İnsan dogasını anlamanın ve kontrol etmenin maliyetleri düşürmek açısından çok önemli bir unsur oldugu vurgulanmıştır. Temel olarak işlem maliyeti kuramının iki davranışsal varsayımı vardır. Bunlar sınırlı akılcılık ve fırsatçılıktır(Williamson 1975, 1985).

8 Sınırlı Akılcılık Fırsatçılık Akılcı olmaya egilimli fakat bilişsel kapasite sorunu yüzünden ancak sınırlı olarak akılcı olabilen (Simon 1947). Bireylerin bilişsel yetersizligi yüzünden sözleşmelerin tüm olası durumları karşılayamayacak oluşudur(Williamson 1985). Ekonomik aktörlerin kendi çıkarlarını kollayan nitelikte davranış sergilemeleridir. Sözleşmeler gibi ekonomik işlemlerde bilginin tam ve dogru olarak aktarılmayıp bireylerin bir takım bilinçli hesaplar yaparak eylemlerini gerçekleştirmesidir. Fırsatçı davranış; bireylerin kurnazlık yaparak çıkarlarını gözetmesi ya da bireylerin kendilerini inkar etmesi, tehdit etmesi ve vaat etmesidir.(Williamson 1975: 26) Williamson(1975) insanların ahlaklı olabilecegini ancak işlemler sırasında karşı tarafın kendi çıkarlarını korumak için fırsatçı davranabilme ihtimalini hesaba kattıklarını belirtmiştir.

9 İşlem maliyeti kuramı içinde sınırlı akılcılık varsayımı altında, tüm karmaşık sözleşmelerin eksik sözleşmeler olacagı önermesi vardır. Fırsatçılık varsayımı altında ise güvenilir olmayan vaatlere dayanan ‘taahhüt’lerin tarafları tehlikeye maruz bırakacagı önermesi yer alır. Buna göre ekonomik faaliyetleri içeren işlemleri, sınırlı akılcılıgı en aza indiren ve eş zamanlı olarak işlemleri fırsatçılık tehdidinden koruyacak bir şekilde güvenlik önlemlerini alarak tasarlamak gerekir.

10 Davranışsal Varsayımlar Altında Hiyerarşinin Piyasaya Göre Üstünlükleri
Sınırlı akılcılıgı ve fırsatçılıgı işlemler için problem hale getiren iki faktör vardır: belirsizlik ve küçük sayılar(Williamson 1975). Sınırlı akılcılık karmaşık durumlarda belirsizligin yaratılmasına zemin hazırlar. İşlemlerdeki belirsizlik düzeyi ne kadar yüksek olursa, sözleşme ve diger piyasa yönetişim biçimlerini kullanmak o kadar zorlaşır. Piyasa mekanizması içinde kişinin fiyatı belirleme üzerindeki pasifligi, tarafların birbirlerinin zaaflarından yararlanıp yararlanmayacagı, ürünün performansı ile ilgili belirsizlikler vardır. Hiyerarşi mekanizması üçüncü tarafın(yöneticiler) kontrolü altında işlemlerdeki beklenmeyen problemlerin nasıl çözülebilecegini belirleyecektir(Barney ve Hesterley, 1986).

11 Williamson(1975) hiyerarşinin piyasa mekanizmasına göre avantajını şöyle belirtmiştir; ‘baglayıcı sözleşmelerin yapılamadıgı karmaşık durumlarda örgütler, uyumcu olma ve ardışık karar verme yönleri ile sınırlı rasyonelligi en aza indirirler’. Küçük sayılar ise piyasada bazı mal ve hizmetlerin degişimi için sınırlı sayıda tarafın(tedarikçi) olabilmesi durumudur. Böyle durumlarda belirtilen az sayıdaki taraflar piyasada az ya da ilk olmalarının avantajını kullanabilir, tekel halini alabilir ve zaman içinde taraflar birbirine bagımlı hale gelebilir(Scott,1992). Williamson(1975) belirtilen bu küçük sayılar durumunun fırsatçı olabilme özelligini arttırdıgını belirtmiştir.

12 Davranışsal Varsayımlar Dışsal Faktörler
Sınırlı akılcılık Belirsizlik/Karmaşıklık Fırsatçılık Küçük Sayılar Şekil1.Hiyerarşinin Piyasaya Tercih Edilmesini Gerektiren Koşullar: Davranışsal Varsayımlar ve Dışsal Faktörler (Williamson,1975:40)

13 İşlem Özellikleri ve Piyasa Başarısızlıkları
Belirsizlik Çevresel Belirsizlik Davranışsal Belirsizlik İşlem Sıklıgı Varlık Özgüllügü Yer Özgüllügü Maddi Varlık Özgüllügü İnsan Kaynagı Özgüllügü

14 Çevresel belirsizlikler genel olarak sözleşme öncesi öngörülemeyen koşul bagımlılıkların olmasından kaynaklanmaktadır. Sözleşmeleri degişen durumlara karşı uyarlama zorlugundan kaynaklanır. Davranışsal belirsizlik sözleşme sonrasındaki davranışlarının ve icralarının nasıl olacagı konusundaki belirsizliklerdir. İşlem sıklıgı özelligi işlemlerin ne kadar sıklıkta tekrarlandıgını içermektedir. Varlık Özgüllügü özelligi bazı işlemlerin sadece o işleme has yatırım yapma gerekliligini ifade eder. İşlemlerin varlık özgüllügü özelligi taraflar arasında gelişen iki taraflı bagımlılıgı da beraberinde getirmektedir. Bu noktada tarafların kimlikleri özellikle uzun dönemli işlemlerde önem kazanmaktadır.

15 Yer özgüllügü tarafların mal ve hizmet degisimi sürecinde bazı faaliyetleri birbiri ardına yapmasını gerektiren durumları ifade etmektedir. Maddi varlık özgüllügü tedarikçi tarafın alıcı tarafın ihtiyacı dogrultusunda parça üretimini özellikli hale getirmesi ve buna yönelik yatırım yapmasıdır. İnsan kaynagı özgüllügü çalışanların bazı konularda kimsede olmayan bilgi ve tecrübeye sahip olması durumudur.

16 Williamson(1975,1985): ‘’Varlık özgüllügünün kritik olmasındaki sebep şudur; bir kere yatırım yapıldıktan sonra alıcı ve satıcı taraf iki taraflı uzun bir dönem mübadele ilişkisine girerler. Diger taraftan tedarikçi(satıcı) taraf alıcı taraf lehine özel bir yatırım yapmış oldugundan bir nevi belirli bir oranda bu işleme kilitlenir. Fakat bu durum simetrik bir biçimde alıcı için de geçerli olur. Çünkü alıcı taraf kendine has özel yatırımı gerçekleştirecek diger başka kaynagı hemen bulamaz. Diger bir ifadeyle alıcı taraf da işleme bagımlı hale gelir.’’

17 İşlem Maliyeti Kuramı Uygulamaları
Dikey bütünleşme işlem maliyeti kuramının en yogun, en bilinen ve en çok çalışılan uygulamasıdır. İşlem maliyeti kuramı, kuramın temel tartışmasını oluşturan ‘yap ya da satın al’ kararı için dogrudan dikey bütünleşmeyi işaret etmektedir(Williamson 1998). Yapılan çalışmalar işlemlerin varlık özgüllügü özeliigi arttıkça yaşanan güvenlik problemlerinin çözülmesine yönelik olarak uygulamada dikey bütünleşmeyi işaret etmektedir. Yani işlemlerin varlık özgüllügü seviyesi arttıkça getirim benzeri olarak tanımlanacak durumların ortaya çıkması o kadar olası olacaktır ki bu da taraflardan birinin fırsatçı olabilme ihtimalini arttıracaktır.

18 Geriye dogru bütünleşme(üretim öncesine-imalatçı fırmanın hammadde tedarikçi firma ile bütünleşmesi)
İleriye dogru bütünleşme(üretim sonrasında-imalatçı firmanın dagıtımcı, toptancı ve perakendeci firma ile bütünleşmesi) (Rindfleisch ve Heide, 1997) Monteverde ve Tecce’in (1982a, 1982b) çalışmaları dikey bütünleşmeyi sözleşmeci yaklaşım ile test eden ilk ve önemli çalışmalar arasındadır(Rindfleisch ve Heide,1997; Shelanski ve Klein, 1995). A.B.D otomobil sektörü(montaj parçaları ) Çalışana özgü bilgi düzeyi ne kadar yüksekse, beklenen getirim benzeri durumların da bir o kadar yüksek ve aynı zamanda belirtilen parçanın üretiminin dikey bütünleşme ile olması gereginin de o kadar yüksek olacagıdır. Çalışmaların bulgularına göre; çalışana özgü bilgi düzeyi geriye dogru bütünleşmenin istatistiksel olarak anlamlı bir belirleyicisidir.

19 İşlem maliyeti kuramının gelişimini saglayan diger bir uygulama da çok bölümlü yapılardır.
Çok bölümlü yapılar genel olarak ‘M-biçimli’ terimi ile ifade edilmektedir. Williamson(1985) A.B.D. ‘deki firmalar arasında bahsedilen M- biçimli’nin yayılmasının temel nedeni olarak sınırlı rasyonelcilik ve fırsatçılıgı göstermiştir. Çünkü merkezileşmiş ya da bölünmez (U- biçim) yapılarda firmalar büyüdükçe ve çeşitlendikçe üst yönetimin faaliyet sorunları ile baş edebilmesi zorlaşacak ve karmaşıklık artacaktır. Williamson(1985) ise M-biçimli yapıların bu sorunları firmaları,ürün, marka ya da cografi olarak faaliyetlerine göre bölümlenmesi şeklinde tasarlaması ile aşabileceginin altını çizmiştir. M-biçimli yapılarda belirtilen faaliyetler her bir bölümde ayrı olarak yönetilmektedir. M-biçimli yapıların U-biçimli yapılara katkıları (1) stratejik planlama ve kaynakları ayırabilme kapasitesi, (2) denetleme ve kontrol tertibatlarına sahip olmasıdır(Williamson1985; Chandler 1962).

20 Yönetim Kurulu Başkanlık Ofisi Finans Muhasebe İnsan Kaynakları
Şekil2 Tipik M-biçimli bir yapı (Barney ve Hesterly,1996:121) Yönetim Kurulu Başkanlık Ofisi Finans Muhasebe İnsan Kaynakları Bölüm 1 Bölüm 3 Bölüm 2

21 Piyasa ve hiyerarşi mekanizmasına alternatif farklı ‘ara’ yönetişim biçimlerine yönelme oldu. ‘Melez yönetişim biçimi’ ara yönetişim mekanizması içinde anıldı. Melez biçimdeki örgütsel yapılar genel olarak piyasa ve hiyerarşi arasında ‘ara’ biçimleri yansıtmakta ve ne Pazar ne de hiyerarşi olarak adlandırılabilecek yönetişim biçimlerini ifade etmektedir (Barney ve Hesterly, 1996). Williamson(1985) piyasa ve hiyerarşik yönetim mekanizmalarının bazı araçlarla çalıştıgını belirtmiş ve bu araçların yönetişim mekanizmalarını birbirinden ayırdıgını ifade etmiştir. Bunlar (1) özendirme kuvveti, (2) idari denetim, (3) sözleşme hukukudur.

22 Özendirme kuvveti; işlem maliyeti kuramı mal ve hizmet degisiminden gelen kazancın dogrudan taraflara gitmesi yönüyle piyasada gerçekleşen işlemleri güçlü özendiriciler olarak niterlerken, hiyerarşi mekanizmasını düşük özendirici olarak nitelemiştir. İdari denetim; hiyerarşi mekanizması piyasa mekanizmasına göre daha kapsamlı idari kuralları ve iş görme usullerini içerir. Sözleşme hukuku; piyasaların sözleşme hukuku yasal olmak üzere mahkemelerin verdikleri kararlara dayanırken, hiyerarşi mekanizması başlı başına bir iradedir. Bu 3 ayırıcı araca ek olarak Williamson(1991a,2005) örgütsel ekonomi yaklaşımının temel sorunsalının adaptasyon oldugunu ve işlem maliyeti kuramının da merkezine farklı kapasitelere sahip alternatif yönetişim biçimlerinin adaptasyona etkilerini koydugunu belirtmiştir.

23 Özerk adaptasyon(Hayek 1945); fiyat degişikliklerine karşı, karşılıklı olarak tüketicinin ve üreticinin adaptasyonunu ve böylece üreticinin karını ve tüketicinin de faydayı en üst düzeye çıkarmaya çalışmalarını ifade etmektedir ki bu da piyasa ile gerçekleşebilmektedir. Eşgüdümlü adaptasyon(Barnard 1938); çok da kendiliginden gelişen bir eşgüdüm olmayıp bilinçli, amaca dönük ve firma içinde yönetimin gerçekleştirebilecegi bir eşgüdümdür. Williamson(1991a) çalışmasında yönetişim mekanizmalarının araçlarına ve adaptasyon biçimlerine dayandırmak üzere piyasa, hiyerarşi ve melez yönetişim biçimlerini birbirinden ayırmıştır(şekil3).

24 * ++:güçlü; +:yarı güçlü; 0:zayıf
YÖNETİŞİM MEKANİZMALARI Nitelikler piyasa melez hiyerarşi Araçlar Özendirme kuvveti İdari kontrol Performans Nitelikleri Özerk adaptasyon Eşgüdümlü adaptasyon Sözleşme hukuku * ++:güçlü; +:yarı güçlü; 0:zayıf Şekil3. Piyasa,Melez ve Hiyerarşi Yönetişim Mekanizmalarını Birbirinden Ayıran Nitelikleri

25 İşlem Maliyeti Kuramına Getirilen Temel Eleştiriler
İşlem maliyeti kuramına yönelik ilk eleştiriler; işlem maliyeti kuramının ekonomik örgüt yapılanmalarında farklılık gösteren kapasitelerinin rolünü göz ardı etmesi, güç ilişkilerini ihmal etmesi, güven ve diger toplumsal yerleşiklik biçimlerini ve evrimselligi ele almamasıdır. Barney ve Hesterly(1996) işlem maliyeti kuramına ilişkin yapılan eleştirilerin yogunlaştıkları noktaları temelde üçe ayırmıştır: İşlem maliyeti kuramının daha çok maliyeti azaltmaya odaklanması Örgütlenme maliyetini göz ardı etmesi Ekonomik işlemlerde sosyal ilişkilerin rolünü ihmal etmesi

26 Kaynaklar Basım, H.N., Sözen H.C. (2012). Örgüt Kuramları. İstanbul: Beta Erişim: 7 aralık 2012 Erişim:9 aralık 2012

27 TEŞEKKÜRLER…


"İŞLEM MALİYETİ KURAMI KORAY ÖZYÜRÜYEN" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları