Sunuyu indir
1
Karaciğer transplantasyonunun cerrahi teknikleri
Orthotopik Kcğ. transplantasyonu: Orthotopik karaciğer transplantasyonu en sık kullanılan doku nakli uygulamasıdır. Organ hepatik arter, portal ven ve suprahepatik, intrahepatik vena cava’dan organın ayrılması ile gerçekleşir.Yeni doku aynı anatomik lokalizasyona yerleştirilerek vasküler anastomozu gerçekleştirilerek yeniden kanlanması sağlanır. Küçültülmüş ve ayrılmış karaciğer doku nakli : Pediatrik hastalara uygulanan tekniktir; organ bölünerek hastaya uyarlanır küçük bir kısmı nakil için kullanılır. Yaşayan donörden yapılan nakil : Karaciğerin sol lobu canlı vericiden alınarak doku nakli amacıyla kullanılır. Yardımcı heterotopik karaciğer transplantasyonu: Bu teknikte donor kc.hasta kc. çıkarılmadan paravertebral oluğa yerleştirilir. Amaç zaman kazanmaktır, özellikle yüksek cerrahi risk taşıyan hastalara uygulanır.
2
KARACİĞER TRANSPLANTASYONLARINDA YOĞUN BAKIM
Bu dönemde hastanın yoğun bakımında, invazif hemodinamik monitorizasyon, mekanik ventilasyon ve sıvı replasmanı uygulanır; elektrolit bozuklukları, transfüzyon gereksinimi, koagülasyon, böbrek işlevleri, kan glikoz düzeyi ve asit baz dengesi izlenir, gerekirse düzeltilir. Bu multidisipliner yaklaşım için hazır bulunan yoğun bakım uzmanı, cerrah ve hepatolog ve tam donanımlı yoğun bakım servisi bu işleri gerçekleştirmek için gereklidir. Ortotopik karaciğer nakli insanda ilk defa uygulandığı 1963 yılından beri terminal karaciğer yetmezliğinde ilk seçilen tedavi yöntemi olmuştur. Ortotopik karaciğer naklinde, ilk saatler çok dengesiz bir klinik durum görülür. Karaciğer işlevi, insan fizyolojisinin bütün yönlerini etkilediği için bir karaciğer nakli hastasında tüm vital işlevlerin monitorizasyonu ve herhangi bir yetmezliğin agressif tedavisi çok önemlidir.
3
KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASINDA ENFEKSİYONLAR
Karaciğer transplantasyonu sonrasındaki enfeksiyonlar bu hastalarda cerrahi komplikasyonlar ve rejeksiyona (red) bağlı organ kayıpları dışında en önemli mortalite nedenidir. Transplantasyon sonrasında gelişen enfeksiyonlarda, transplantasyon öncesine, transplantasyon prosedürüne ve transplantasyon sonrası döneme ait, birçok faktörlerin önemi bulunmaktadır. Karaciğer transplantasyonundan sonraki ağır enfeksiyonlar genellikle ilk 4 ay içerisinde ortaya çıkmaktadır. Birinci ayda bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar 3. haftadan itibaren ise viral enfeksiyonlar daha ön plandadır.
4
KARACİĞER TRANSPLANTASYONUNDA RED
Organ alıcısının immün sisteminin transplante edilen allogrefte yönelik ve greftin hasarına yol açan reaksiyonu olan RED, karaciğer transplantasyonunu izleyen devrede de, önemli bir morbidite nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Red, organ kaybının da önemli bir nedenidir. Red fenomeni: Hiperakut, hücresel ve duktopenik olmak üzere üçe ayrılmaktadır. En sık rastlananı (% 100’e varan oranda) ikincisidir. Başarılı bir tedavi ile olguların % 90’ında red kontrol altına alınabilmektedir. Başarılı bir tedavinin en önemli şartı, zamanında yapılan protokol biyopsileridir. Çünkü red histolojik bir tanımlamadır ve klinik bulgular ve laboratuvar bulguları red tanısı açısından yanıltıcı olabilmektedir.
5
KARACİĞER TRANSPLANTASYONUNDA İMMÜNOSUPRESSİF TEDAVİ
Organ transplantasyonlarının başarısı, büyük ölçüde immünosupressif tedavi alanında sağlanan gelişmelerin sonucudur. Günümüzde karaciğer transplantasyonu için temelde cyclosporin veya FK-506’ya dayanan iki immünosupressif tedavi seçeneği mevcuttur ve bu tedavi protokollerinde cyclosporin/FK-506 azathiopyrine+steroid kombinasyonu ile kullanılmaktadır. FK 506’nın etkisi cyclosporine benzer ancak daha az yan etkiye sahiptir ve daha güçlü bir immunosupressiftir. Yakın zamana kadar daha çok cyclosporine yanıtsız hastalarda kullanılmaktayken primer immunosupresif olarak kullanımı giderek yaygınlık kazanmaktadır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.