Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
TOHUMLU BİTKİLERİN BÖLÜMLERİ
Tohumlu bitkilerde Kök, Gövde, Yaprak, Çiçek, Tohum, Meyve organları bulunur. Toprak üstü organ sistemine sürgen sistem, toprak altı organ sistemine de kök sistemidenir. Sporlu bitkilerde sadece basit kök, gövde ve yaprak bulunur.
2
DOKU: Bir hücreli canlılarda üreme, beslenme, solunum, boşaltım gibi olayların gerçekleşmesi için stoplazmada bazı farklılaşmış yapılar oluşmuştur. Bu yapılar organellerdir. Çok hücreli canlılarda ise bu görevler farklılaşmış bazı hücre grupları tarafından gerçekleştirilir. Bu hücre gruplarına doku denir. Bir dokuyu oluşturan hücreler arasında iletişim, haberleşme ve madde alış-verişi vardır. Doku hücreleri birbirine bitişik haldedir veya aralarında boşluklar bulunur. Bu boşluklarda hücre ara maddesi (doku sıvısı, matriks) bulunur. Hücre ara maddesi katı (kemikte) veya sıvı (kanda) olabilir. Dokuların yapı ve düzenini inceleyen bilim dalı histolojidir. Dokuları bitkisel dokular ve hayvansal dokular olmak üzere iki grupta inceleyeceğiz.
3
A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI
4
B. BİTKİSEL DOKULAR a. Parankima doku b. Kollenkima c. Sklerenkima
1. BÖLÜNÜR (meristem) DOKULAR A. Bulunduğu Yere göre: 1. Apikal (uç) meristem 2. Lateral (yanal) meristem B. Kökenlerine Göre 1. Birincil bölünür doku 2.İkincil bölünür doku Vasküler kambiyum Mantar kambiyumu 2. TEMEL DOKU a. Parankima doku b. Kollenkima c. Sklerenkima 3. İLETİM DOKU a. Ksilem b. Floem 4. ÖRTÜ DOKU I. Epidermis II. Peridermis
5
1. Meristem (bölünür, sürgen) Doku:
Bitkinin uzama ve kalınlaşmasını sağlar. Bitkilerin büyüme bölgelerinde bulunur. Meristem hücrelerinin bölünme özelliği vardır. Meristem hücrelerinin bölünmesi sonucu oluşan hücreler farklılaşarak diğer doku ve organları oluşturur. MERİSTEM HÜCRELERİNİN ÖZELLİKLERİ: Genç ve küçüktürler, Bol sitoplazmalıdırlar, Çekirdekleri büyüktür, Metabolizmaları hızlıdır, Hormon üretirler, İnce çeperli, Kofulları yok ya da küçük ve az sayıdadır, Hızlı mitoz bölünme geçirirler, Hücreleri arasında boşluk yoktur. Meristem doku hücreleri sürekli bölünme özelliğine sahip olduğu için bitkilerde ömür boyu büyüme devam eder. Meristem doku kökenine ve bulunduğu yere göre yanda görüldüğü gibi sınıflandırılır. MERİSTEM DOKU BULUNDUĞU YERE GÖRE 1.Uç(Apikal) Meristem 2. Yanal(Lateral) Meristem KÖKENİNE GÖRE 1. Birincil (Primer) Meristem 2. İkincil (Sekonder) Meristem
6
A. BULUNDUĞU YERE GÖRE MERİSTEM DOKU ÇEŞİTLERİ
1. UÇ (APİKAL) MERİSTEM: Kök ve gövdenin büyüme noktalarında bulunur. Bitkinin boyuna büyümesini yani uzamasını sağlar. Gövde ucundaki büyüme konisi genç yapraklar ve tomurcuk kını tarafından korunur. Kök ucundaki büyüme konisi ise kaliptra (yüksük, kök şapkası) tarafından korunur. 2. Yanal (Lateral) meristem: Kök ve gövdenin yapısında bulunur. Bitkinin enine büyümesi ve kalınlaşmasını sağlar.
7
BÜYÜME NOKTALARINDA DIŞTAN İÇE DOĞRU
Protoderm(dermatojen)den: Epidermis (örtü doku) Temel meristem(periblem)den: Kabuk (korteks) ve öz bölgesinde yer alan temel doku Prokambiyum(plerom)dan: Merkezi silindir(iletim demetleri) oluşur.
8
B. KÖKENİNE GÖRE MERİSTEM DOKU ÇEŞİTLERİ
1. Primer meristem (birincil bölünür) doku: Kökenleri embriyoya dayanan ve embriyonik dönemden beri bölünme yeteneğini kaybetmemiş olan meristemlerdir. Kök ve gövdenin uç kısımlarında bulunur. Bitkinin boyca büyümesini sağlar. Primer meristem hücreleri farklılaşarak, bölünme özelliğini kaybedip bölünmez dokuların oluşmasını sağlar. 2. Sekonder meristem (ikincil bölünür)doku: Hormonların etkisiyle yeniden bölünme özelliği kazanan parankima hücrelerinden oluşur. Bitkinin kalınlaşmasını sağlar. Sekonder büyüme tüm açık tohumlu ve dikotil odunsu bitkilerde görülür. Vasküler (demet) kambiyum ve mantar kambiyumu olmak üzere iki çeşidi vardır.
9
a. Vasküler (demet) kambiyum:
Odunsu ve bazı otsu bitkilerin kök ve gövdelerinde iletim demetlerinin oluşmasını ve enine büyümeyi sağlayan dokudur. (Yaprakta bulunmaz) Tek çenekli bitkilerde kambiyum bulunmaz, iletim demetleri dağınık şekilde bulunur. Bu bitkiler kapalı demetlidir Çift çenekli bitkilerde kambiyum bulunur, iletim demetleri belli bir düzende dizilmiştir. Bu bitkiler açık demetlidir.
10
b. Mantar Kambiyumu (Fellojen):
Odunsu bitkilerde mantar tabaka içinde yer alır. Mantar doku, sonradan bölünme özelliği kazanan hücrelerden oluşur. Bitki kalınlaştıkça en dıştaki hücre sıraları gerilime dayanamaz ve parçalanır. Mantar kambiyumu bölünerek bu tabakayı yeniler. Böylece bitkinin kalınlaşması sağlanmış olur.
11
2. Temel Doku: Bu doku bitkinin bütün organlarında örtü ve iletim dokusu arasında kalan kısımlarını doldurur. Temel doku parankima, kollenkima ve sklerankimadan oluşur. a) Parankima: Hücreleri genelde canlı, ince çeperli ve bol sitoplazmalıdır. Büyük merkezi koful bulunur. İhtiyaç durumuna bağlı olarak sekonder meristeme dönüşebilirler. Hayvanlardaki bağ dokunun bitkilerdeki karşılığıdır. Farklı görevlere sahip dört çeşit parankima vardır. 1. Özümleme parankiması: 2. Depo Parankiması: 3. İletim Parankiması: 4. Havalandırma Parankiması:
12
1. Özümleme parankiması:
Fotosentez yaparak organik besin üretirler. Yeşil renkli olan genç gövde ve dallarda ve yaprağın mezofil tabakasında (palizat ve sünger parankimaları) bulunur. Terleme, fotosentez, solunum gibi canlılık olaylarının meydana geldiği yerdir. 2. Depo Parankiması: Kök, gövde, tohum ve meyvede bulunur, Besin veya su depo eder, Örnek: Patates yumrusunda nişasta, fasülye tohumunda protein, fındıkta yağ, kaktüste su depo eden parankima vardır.
13
4. Havalandırma Parankiması:
3. İletim Parankiması: Hücrelerinde genellikle kloroplast bulunmaz. İletim demetleri ile bitkinin diğer dokuları arasında su ve besin alışverişine aracı olur. 4. Havalandırma Parankiması: Özellikle su ve bataklık bitkilerinin kök ve gövdelerinde bulunur. Hücrelerden çıkan ve hücrelerde kullanılmak üzere dışarıdan alınan gazları hücreleri arasındaki boşluklarda depo eder. Hücreleri çok sayıda kloroplast bulundurur ve fotosentez yapabilir.
14
b) Kollenkima (Pek doku):
Büyümekte ve gelişmekte olan bitkilerin genç gövdelerinde, yaprağın orta damarında, yaprak ve çiçek sapında bulunur. Hücreleri canlıdır. Eğilme,bükülme ve çarpmalara karşı bitkiye esneme özelliği ve mekanik destek sağlar. Hücrelerinin boyları enlerinden fazladır. Çeperleri selüloz ve pektin birikmesi sonucu kalınlaşmıştır. Kalınlaşma çeperin sadece köşelerinde olursa köşe kollenkiması adını alır. Örn; begonya. Kalınlaşma çeperin bir veya iki yüzünde levha kollenkiması adını alır. Örn; mürver ağacı.
15
c) Sklerenkima (Sert Doku):
Hücreleri başlangıçta canlıdır. Ancak hücre çeperi selüloz ve lignin birikmesi sonucu kalınlaştıkça madde alış verişi durur ve hücreleri ölür. Hücreleri sitoplazma ve çekirdeğini kaybeder. Sert doku, hücrelerinin şekillerine göre lifler ve taş hücreleri olmak üzere ikiye ayrılır. Taş hücreleri(sklereid) tohum kabuklarında, ceviz, fındık, badem gibi bitkilerin kabukların ve sert meyvelerin (ayva , armut gibi) kabuk ve etli kısımlarında bulunur. Sklerenkima liflerinden farkı, boylarıyla enlerinin eşit olmasıdır. Sklerenkima lifleri keten, kenevir ve sarımsak gibi bitkilerde bulunur. İnce, uzun, çeperleri kalın ve sivri uçlu olan lifler demetler halinde bulunur ve bitkiye desteklik sağlar. Ketenden elde edilen lifler elbise yapımında, kenevirde halat yapımında kullanılır.
16
Bitkilerde madde taşınmasını sağlayan borulardan oluşur.
3. İletim doku: Bitkilerde madde taşınmasını sağlayan borulardan oluşur. Bu borular sadece damarlı bitkilerde bulunur. Kambiyum ve prokambiyum(plerom) kökenlidirler. Odun boruları (ksilem) ve soymuk boruları (floem) olmak üzere iki gruba ayrılır. .
17
a. Odun boruları (ksilem):
Ksilem, kökten emici tüylerle alınan su ve mineralleri bitkinin gövde ve yapraklarına taşır. Ksilem, meristem hücrelerinin üst üste gelerek zamanla çekirdek ve sitoplazmalarını kaybetmesi sonucu oluşur. Ksilem oluşurken hücrelerde önce uzama ya da genişleme, sonrada çeperlerde lignin birikmesi sonucu kalınlaşma görülür. Hücreler arasındaki çeper zamanla kaybolur ve ölü hücrelerden meydana gelen ksilem oluşur. Boru şeklindeki bu hücreler demetler halinde bulunur ve bitkinin odun kısmını oluşturur. Taşıma tek yönlü (yukarı doğru) ve pasif taşımayla gerçekleşir. Odun borularında kök basıncı, kılcallık ve terleme-kohezyonun etkisiyle taşıma hızlı ve çok yükseğe yapılabilir. Bu doku bitkiye mekanik destek de sağlar.
18
a. Odun boruları (ksilem):
Ksilem dokusu; trake, trakeid, ksilem parankiması ve sklerenkiması gibi çeşitli hücre tiplerinden oluşur. Trake ve trakeidler uzun mesafeli su taşınımında görev yaparlar. Uzamanın durduğu bitki kısımlarında oluşur. İşlevsel olgunlukta cansızdırlar. Ksilem parankiması çeşitli besin maddelerini depolamada iş görür ve canlıdır. Ksilem sklerenkiması destek sağlamada iş görür. NOT: Açık tohumlu bitkilerde ve damarlı tohumsuz bitkilerde sadece trakeid bulunur. Kapalı tohumlu bitkilerde ise trake ve trakeidler ksilem dokusunun su taşınımında görevli hücrelerdir.
20
b. SOYMUK BORULARI (FLOEM):
Yapraklarda üretilen organik besinleri ve köklerde üretilen aminoasit gibi azotlu maddeleri bitkinin diğer kısımlarına taşır. Tek sıra halinde üst üste sıralanmış canlı hücrelerden oluşur. Madde taşınımı aktif taşımayla olur, yavaş ve çift yönlüdür. Floem dokusu; kalburlu hücre, arkadaş hücresi, parankima ve lif hücreleri gibi hücre tiplerinden oluşur. Floem parankiması besin maddelerini depolamada iş görür. Lif hücreleri destek sağlamada iş görür.
21
KALBURLU HÜCRELER Kalburlu hücreler uzun mesafeli madde taşınımında görev yapar. Kalburlu hücreler ince çeperli ve işlevsel olgunlukta canlı hücrelerdir. Çeperlerinde ligninleşme yoktur. Kalburlu hücrelerin sitoplazmaları vardır, fakat çekirdekleri yoktur. Kalburlu hücrelerin birbirine komşu çeperleri tamamen erimediği için yer yer delikler bulunur. Bu yapıya kalburlu plak denir. Kalburlu plak hücrelerinin üst üste dizilmesiyle oluşan boru şeklindeki yapıya da kalburlu boru denir. Kalburlu boruların ara çeperlerinde delikler olduğu gibi, yan çeperlerinde de geçitler (plasmodesma) bulunur. Kalburlu boru elemanları işlevsel olgunlukta çekirdek, merkezi koful ve ribozomlarını kaybederler. Bu yapıların bulunmaması floem öz suyunun kalburlu boruların içinden kolayca akmasını sağlar. Kalburlu borularda kışın kallus maddesi birikerek tıkanırlar.İlkbaharda bu madde erir ve borular tekrar açılır.
22
ARKADAŞ HÜCRELERİ Yoğun sitoplazmalı ve çekirdeklidir. Fotosentez ürünlerinin depolanması ve iletiminde kalburlu hücrelerle birlikte çalışır. Kalburlu boruların metabolizmasına yardımcı olurlar. Eğrelti otunda ve açık tohumlularda arkadaş hücreleri bulunmaz.
23
ODUN ve SOYMUK BORULARININ KARŞILAŞTIRILMASI
24
Tek ya da çok sıralı hücrelerden oluşur.
4. Örtü Doku: Bitkinin kök, gövde, yaprak ve meyve gibi organlarının dış yüzeyini örter. Tek ya da çok sıralı hücrelerden oluşur. Hücreleri kalın çeperli ve klorofilsizdir. İçte kalan dokuları fiziksel ve kimyasal etkilere karşı korur. Su kaybını önler. Örtü doku; epidermis ve peridermisten oluşur.
25
I. Epidermis: Odunsu bitkilerin genç kısımlarında ve otsu bitkilerde örtü doku epidermistir. Genç bitkilerde kök, gövde, yaprak ve meyveyi örter. Protoderm (Dermatojen)’in farklılaşması sonucu oluşurlar. Hücreleri genellikle tek sıralı dizilmiştir. Bitkinin tüm yüzeyini kaplayan en dış tabakadır. Hücreleri arasında boşluk yoktur. Hücreleri canlı, büyük kofullu, az sitoplazmalı ve kloraplastsızdır. Epidermis hücrelerinin farklılaşması sonucu stoma, hidatot, tüyler ve emergens (diken) gibi yapılar oluşur.
26
Bu tabaka cansız ve saydamdır, ışığı geçirir, suyu geçirmez.
Kütikula tabakası: Epidermis hücrelerinin dışarıya bakan yüzeyinde su kaybını önleyen mumsu bir madde vardır. Kütin denilen bu maddenin birikmesi sonucu kütikula tabakası oluşur. Bu tabaka cansız ve saydamdır, ışığı geçirir, suyu geçirmez. Kütikula tabakası bitkinin su kaybını önler. Ayrıca, bitkiye mekanik destek sağlar. NOT: Suda yaşayan bitkilerde ve toprak altı organlarda kütikula tabakası yoktur. Otsu bitkilerde hem yaprak hem de gövde de kütikula bulunurken odunsu bitkilerde yaprakta bulunur. Bitkinin toprak altı organlarında(kök sistemi) kütikula bulunmaz. Kütikula tabakasının kalınlığı, bitkinin bulunduğu ortamla doğrudan ilişkilidir. Nemli bölge bitkilerinde ince, kurak bölge bitkilerinde ise kalındır.
27
a. Stoma (gözenek): Genellikle bitkilerin yeşil kısımlarında, özellikle yaprak ve gövde epidermisinde bulunur. NOT: Köklerde ve tamamen suya gömülü yaşayan su bitkilerinde stoma bulunmaz. Stomalar, metabolik açıdan aktif, bol sitoplazmalı ve kloroplastlı hücrelerdir. Bir stoma, iki bekçi hücresi veya kilit hücre ile bunların arasındaki stoma açıklığından meydana gelir. Bekçi hücrelerinin birbirine bakan çeperleri kalın, dışa bakan çeperleri incedir. Bekçi hücrelerinin turgor basınç değişimi stoma açıklığının açılıp kapanmasını sağlar. Böylece kontrollü gaz alış verişi sağlanır. Bekçi hücrelerinin etrafında bulunan epidermis hücrelerine komşu hücreler denir.
28
Stomalar bitkide terleme ve gaz alışverişini (fotosentez-solunum) kontrol eder.
Dışarıdan CO2 alır, dışarıya su buharı ve O2 verir. Kurak ortam bitkilerinde stoma az sayıdadır ve alt epidermiste yani derinde bulunur. Nemli bölge bitkilerinde stoma sayısı çok olup, üst epidermiste yani yüzeyde bulunur.
29
b. Hidatot (su savakları):
Stomalar gibi aralarında açıklık bulunan iki kilit hücresinden oluşur. Yaprak uçlarında ve kenarlarında bulunur. Çok az olarak da yaprak yüzeyinde bulunur. Hidatotlar açılıp kapanmazlar. Toprak neminin yüksek ve atmosferin neme doymuş olduğu durumlarda yani terleme yapılamayınca (genelde sabahları veya geceleri), hidatotlarla sıvı halde su atılması (damlama= gutasyon) sağlanır. Hidatotlar ksilemle bağlantılıdır. NOT: Terleme ile stomalardan atılan suda madensel tuz yoktur, damlamayla atılanda vardır. (boşaltım)
30
BİTKİDE DAMLAMA (GUTASYON)
31
c. Tüyler (trikomlar): Tüyler epidermis hücrelerinin dışarıya doğru meydana getirdiği çıkıntılardır. Canlı, büyük kofullu ve az sitoplazmalıdır. Tek hücreli tüylere basit,çok hücrelilere bileşik tüy denir. Tüylerin görevleri: Örtü tüyleri: Su kaybını azaltarak sıcak havalarda bitkiyi korur. Bu tüyler epidermis üzerinde oluşturdukları tabaka sayesinde hem güneş ışınlarını yansıtarak bitkinin aşırı ısınmasını önler hem de stomaları doğrudan rüzgar almaktan korur. Savunma tüyleri: Hayvanlara karşı koruma sağlar. Örn; ısırgan. Salgı tüyleri: Bazı bitkiler uçucu ve hoş kokulu maddeler salgılar. Örn; nane. Tırmanma tüyleri: Tutunma görevi yapar. Örn; sarmaşık. Kök emici tüyleri: Kökün yüzey alanını artırır ve su ve minerallerin emilmesine yardımcı olur.
32
Tüyler gibi epidermisin dışarıya doğru yaptığı çıkıntılardır.
d. Emergensler (dikenler): Tüyler gibi epidermisin dışarıya doğru yaptığı çıkıntılardır. Bitkileri hayvanlara ve insanlara karşı korur. Emergenslerin tüylerden farkı yapısına epidermisin yanı sıra parankima hatta iletim doku elemanlarının da katılmasıdır.
33
II. Peridermis (mantarlaşmış koruyucu doku):
Çok yıllık bitkilerin kök ve gövdelerinde kalınlaşma nedeniyle epidermis parçalanır ve yerini peridermis alır. Otsu bitkilerde bulunmaz. Mantar kambiyumu tarafından oluşturulur. Mantar kambiyumu dış kısma doğru mantar hücrelerini, iç kısma doğru da bazı parankima hücrelerini üretir. Mantar hücreleri, çeperlerinde süberin denen mumsu bir madde biriktirir ve sonra ölürler. Mantar doku, bitkiyi hem fiziksel hasarlardan ve patojenlerden korur hem de mumsu yapısı sayesinde gövde yüzeyinden su kaybını engeller. Mantar kambiyumu, mantar dokusu ve parankima hücreleri birlikte peridermisi oluşturur. Mantar doku yaprak sapıyla gövde arasında oluşursa yaprak dökümüne neden olur. Yaşlı ağaç gövdeleri kalınlaştıkça mantar doku gerilerek çatlar ve dökülür.
34
Lentisel (kovucuk): Lentiseller; peridermis üzerinde bulunan küçük
açıklıklardır. Kloroplastları yoktur. Lentiseller gövde içinde bulunan canlı hücrelerle dış ortam arasında gaz alış verişini sağlar. Lentiseller genellikle gövde ve dal gibi bitkilerin toprak üstü kısımlarında bulunur. Lentiseller yaprak döken bitkilerde kışın gaz alış verişinin devamını sağlar.
36
Bitkilerde salgı elemanları:
Bitkilerin farklı metabolik etkinlikleri sonucu oluşan ve tekrar metabolik olaylara katılmayan maddelere salgı denir. Bitkilerde salgı elemanları; Hücreler (üretir, depolar-kofulda ve dışarı verirler-golgi), Hücre toplulukları, Tüyler, Cepler Kanallardır. Salgı hücreleri; canlı, bol sitoplazmalı, büyük çekirdekli golgi organeli bakımından zengin küçük kofullu hızlı metabolizmalıdır.
37
SALGININ BAŞLICA GÖREVLERİ:
Çiçeklerdeki koku ve bal özü salgısı böcekleri çekerek tozlaşmaya yardımcı olur. Reçine ve tanenli salgılar, bitkileri mikroplara karşı koruyarak çürümeyi önler. Böcekçil bitkilerde salgılanan sindirim enzimi böceği hücre dışında sindirir. Süt borularında bulunan acı ve zehirli salgı (lateks) bitkinin hayvanlar tarafından yenilmesini engeller. Isırgan otunda salgı üreten yakıcı tüyler bitkinin korunmasını sağlar. Bitkilerde salgılanan hormonlar; büyüme, gelişme, çiçek açma, tomurcuklanma ve tohumun çimlenmesi gibi olayları düzenler.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.