Sunuyu indir
1
Radyografik kaliteyi belirlerken;
Kenar Keskinliği, Dansite, Opasite, Kontrast, Kenar Bulanıklığı ve Noiz’in bilinmesi gerekir.
2
KENAR KESKİNLİĞİ KONTRAST
Birbirine komşu iki yapıya ait görünümler arasındaki geçiş bölgesinin genişliğidir. Kontrast ve kenar bulanıklığı, kenar keskinliğini etkileyen faktörlerdir. KONTRAST Birbirine komşu iki yapının dansitesi arasındaki farktır. Kontrast ne kadar yüksek olursa, kenar keskinliği de o kadar fazla olarak görülür. Dansite: Filmin x-ışını fotonlarına vermiş olduğu cevap sonucunda siyahlaşma miktarıdır. Filmin siyahlığı, filmin üzerindeki metalik gümüşün miktarıyla orantılıdır. Dansite ölçümü özel cihazlar kullanılarak yapılmaktadır.
3
Dansite, sensitometrenin temelini oluşturur
Dansite, sensitometrenin temelini oluşturur. Sensitometri, elde edilen filmin fotografik kalitesini belirlemek amacıyla geliştirilmiş bir disiplindir. Opasite: Filme gelen ışığın filmden geçen ışığa oranıdır. Dansite, opasitenin logaritmasıdır. Log(Opasite)= Dansite Dansite 1 olduğunda opasite 10 iken dansite 2 olduğunda opasite 100, dansite 3 olduğunda ise opasite 1000 olmaktadır. Dansite; filmin yapısı, kullanılan ekspojur faktörleri, banyo ısısı, banyo süresi, banyo solüsyonunun özelliği gibi birçok değişkenden etkilenmektedir.
4
RADYOGRAFİK KONTRASTI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Objeye Bağlı Faktörler a. Maddenin absorbsiyon farklılıkları: İncelenen bölgenin kalınlığı, yoğunluğu ve atom numarası kontrastı belirleyen faktörlerdir. Radyasyon Kalitesi(kVp, filtrasyon): Radyasyon kalitesi arttırıldığında radyografik kontrast artmaktadır. Saçılan Radyasyon: Saçılan radyasyonu arttıran faktörler(kVp, obje kalınlığı, alan) kontrastın azalmasına sebep olurlar.
5
2. Filme Bağlı Faktörler Film Tipi Banyo İşlemi - Kimyasal maddenin aktivitesi - Banyo ısısı - Banyo süresi c. Fotografik Dansite d. Sislenme e. Bekleme, Işık Teması f. Ranforsatör Varlığı
6
B. KENAR BULANIKLIĞI Birbirine komşu iki yapı arasındaki dansite değişimi olan bölgenin genişliğidir. RADYOGRAFİK KENAR BULANIKLIĞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER Geometrik Faktörler Objenin konumu: Işın kaynağının nokta kaynak olması nedeniyle, objenin ışın kaynağı ile filme göre konumu da hem kenar bulanıklığına hem distorsiyona neden olmaktadır. Distorsiyon: Objenin görüntüsünün, orjinalinden farklı olarak yansımasıdır. Distorsiyon varlığında kenar bulanıklığı da oluşur.
7
Objenin kaynak ile film arasındaki konumunun görüntüde oluşturduğu distorsiyon etkisi. Aynı objenin değişik konumlardaki görüntüleri farklı olmaktadır.
8
b. Objenin Şekli: Radyografi işleminde üç boyutlu bir objenin iki boyutlu görüntüsünü oluşturulduğundan, vücut yapılarının düzensiz ve yuvarlak kenar özellikleri göstermesi nedeniyle, hemen tüm yapılarda kaçınılmaz bir şekilde az ya da çok kenar bulanıklığı oluşmaktadır. c. Kaynak Boyutu ( Fokal Spot ): X-ışınlarının salındığı alanın genişliği ne kadar az ise, oluşan görüntünün kenar bulanıklığı o kadar az olacaktır. Geniş fokal spotla yapılan incelemede ortaya çıkan kenar bulanıklığı, penumbra olarak adlandırılır. Penumbra oluşumunda fokal spotun etkisi, şekilde gösterilmiştir.
9
Penumbra oluşumu ve fokal spotun penumbraya etkisi
Penumbra oluşumu ve fokal spotun penumbraya etkisi. Küçük fokal spot kullanıldığında kenar bulanıklığı az iken, fokal spot büyüdükçe, kenar bulanıklığı da artmaktadır.
10
d. Kaynak-Film Mesafesi: Bu mesafe arttırıldığında, görüntünün kenar bulanıklığı ve magnifikasyon azalır. Kaynak-film mesafesinin azalmasının kenar bulanıklığını arttırıcı etkisinin şematik görünümü
11
e. Obje-Film Mesafesi: Bu mesafenin artması, kenar bulanıklığını arttıran bir faktördür. Magnifikasyona da neden olur, harekete bağlı kenar bulanıklığını arttırır. Obje-film mesafesinin artmasının kenar bulanıklığını arttırıcı etkisinin şematik görünümü
12
f. Hareket: Ekspojur sırasında hasta ya da cihazın hareketi, sabit görüntü kaydını engelleyerek kenar bulanıklığını arttırır. İstemsiz hareketi olan hastalar gibi hareketin sorun oluşturacağı durumlarda, ekspojur zamanının mümkün oldukça kısa tutulması ve obje-film mesafesinin azaltılması gerekir.
13
2. Işık Difüzyonuna Bağlı Faktörler
Ranforsatörün Yapısı: Ranforsatördeki fosfor kristalinin boyutu ve fosfor tabakasının kalınlığına göre değişir. Her ikisininde artması, rezolüsyonu azaltır. Fosfor kristalinin boyutu (a) ve fosfor tabakasının kalınlığı (b) rezolüsyona etkisi
14
Krosover etkisinin şematik görünümü
b. Film Türü: Çift emülsiyonlu filmlerde x-ışınının etkisiyle oluşan ışık fotonu, ranforsatöre uzak olan emülsiyon tabakasında etkileşim oluşturur. Bu etkileşime krosover etkisi adı verilir. Krosover etkisinin şematik görünümü
15
Ranforsatör-film temasının tam olmamasının kenar bulanıklığına etkisi
c. Ranforsatör İle Film Temasının Tam Olmaması: Ranforsatörün filme tüm yüzey boyunca tam temas etmesi gerekir. Arada açıklık bulunan kesimlerde kenar bulanıklığı oluşur. Ranforsatör-film temasının tam olmamasının kenar bulanıklığına etkisi d. Halasyon: Kasetin arka yüzeyinden yansıyan ışınların tekrar filme ulaşarak görüntüyü bozmasıdır. Bu olayda kasetin arka yüzeyindeki x-ışınını yansıtan yapıların görüntüsü film üzerine düşer. Bunu önlemek için kasetin arka yüzeyinde, kurşun gibi absorbsiyon özelliği yüksek olan maddeler kullanılır.
16
NOİZ RADYOGRAFİK BENEKLENME
Görüntünün izlenmesine engel olan, radyografik dansitedeki istenmeyen değişikliklerdir. Radyografik noiz; radyografik mottle (beneklenme) ve artefaktlar olarak iki ana grupta incelenir. RADYOGRAFİK BENEKLENME Quantum Mottle: X-ışını içerisindeki kuantum adı verilen enerji paketlerinin filmle ayrı ayrı etkileşimi sonucu oluşan beneklenmelerdir. Structure Mottle: Ranforsatörün fosfor tabakasının homojen olmaması sonucu oluşan beneklenmedir.
17
3. Filmin Grenli Olması: Filmin emülsiyon tabakasının gümüş halid kristallerinin boyutları ve dağılım şekline bağlı olarak ortaya çıkar. Radyografik beneklenmeyi oluşturan bu üç faktörden quantum mottle, radyogfrafik noizi en çok etkileyen ve teknisyenin değiştirebileceği bir faktördür. Görüntüyü oluşturan ışın fotonlarının sayısı ne kadar yüksek olursa radyografik noiz o kadar azalmaktadır. Düşük hızlı filmler kullanılarak quantum mottle azaltılabilir.
18
B. ARTEFAKTLAR FİLMİN TAŞINMA VE SAKLANMASINDA ORTAYA ÇIKAN ARTEFAKTLAR Kıvrılma: Hilal şeklinde küçük siyah alanlar şeklindedir. Karanlık odada film başparmak ile diğer parmaklar arasında kavranırken başparmak tırnağının film üzerinde yaptığı basınç nedeniyle emülsiyon tabakasında oluşur. Basınç eğer ekspojur öncesinde olmuşsa hilal şeklinde beyaz alan oluşur. Statik Elektrik Artefaktı: Çok değişik şekillerde olabilir. En sık kuru ağaç ve duman şeklinde görülür. Filme dikkatlice bakıldığında elektrik deşarjının başlangıç noktası izlenebilir. Statik elektrik artefaktını önlemek için şunlara dikkat edilmelidir; - Çalışma tezgahı, statik elektriklenmeye neden olabilecek formikadan ya da vinly tabanlı olmamalıdır. - Ortamın havası nemlendirilmelidir. - Antistatik özellikte ranforsatör temizleme solüsyonu kullanılabilir.
19
c. Filmin Işık Alması: Filmin herhangi bir şekilde ışıkla teması sonucu oluşur. Genellikle film kutusunun ağzı açık iken karanlık odanın kapısının ya da ışığının açılması sonucu oluşur. Bu durumda kutudaki filmin ışık alan kesimleri, banyo işleminden sonra genellikle silik kenarlı, siyah bant şeklinde alanlar olarak görülür. Ayrıca, bozuk ya da hasarlı kasetlerde de film ışık alabilir. Bunun nedenleri genellikle kilit mekanizmasındaki bozukluklar ve kasetin düşme ya da ağır yük altında kalması sonucu bozularak ışık sızdırmasıdır. d. Parmak İzleri: Teknisyen, elinde devoloper bulaşığı varken ya da elleri ıslakken filmi tutarsa, filmin üstünde siyah parmak izi kalır. Teknisyenin elinde fikser bulaşığı varsa, beyaz parmak izi kalır.
20
BANYO İŞLEMİ SIRASINDA OLUŞAN ARTEFAKTLAR
Longutidünal Çizgiler: Otomatik banyolarda, merdaneler arasındaki filmi yönlendirici levhalara bağlı oluşur. Filmin hareket yönüne paralel çizgiler şeklindedir. b. Pi Çizgileri: Otomatik banyolarda, merdanenin bir tarafında kurumuş olan banyo solüsyonunun filme temas ederek emülsiyon tabakasına hasar vermesiyle ortaya çıkar bu çizgiler, film üzerinde merdanenin çevresi kadar aralıklarla oluşur.
21
c. Siyah ve Beyaz Noktalar: Otomatik banyolarda, sert yüzeyli olan merdanelerin yüzeyindeki hasarlı alanlara bağlı oluşur. Bu şekilde ortaya çıkan artefaktlar yönünden merdanelerin kontrol edilmesi gerekir. d. Klips İzleri: El banyolarında kullanılan çerçevelerin klipslerinin filmde oluşturduğu izlerdir. e. Banyo Kalıntısı: Banyo solüsyonunun film üzerinden yeterince temizlenememesine bağlı film üzerinde kimsayal madde kalıntısı olmasıdır. f. Banyo öncesinde filme su ya da devoloper sıçramasına bağlı, sıçramanın olduğu yerde siyah noktaların oluşması.
22
KASET VE RANFORSATÖRLERDEN KAYNAKLANAN ARTEFAKTLAR
Kaset İçinde Yabancı Cisim Varlığı: Işığın filmle temasını önleyen yabancı cismin görüntüsü, film üzerinde beyaz alan olarak izlenir. Eski ve Hasar Görmüş Ranforsatörler: Ranforsatörün fosfor tabakasındaki hasarlı alanlar filmin üzerinde beyaz olarak görülür. Kaset kapatılırken ranforsatörler arasında kalan topluiğne gibi küçük sert cisimler, ranforsatörün yapısını bozarlar ve her radyografi işleminde, filmde beyaz iz kalır. Ranforsatör-Film Temasının Tam Olmadığı Durumlar: - Ranforsatör ya da kasette eğilme - Sıkıştırıcı tabakanın hasarı - Ranforsatörler arasında yabancı cisim varlığı
23
EKSPOJUR SIRASINDA OLUŞAN ARTEFAKTLAR
Çift Ekspojur Hasta Hareketi DİĞER ARTEFAKT NEDENLERİ Hastanın üzerindeki bir giysinin, takının ya da saç örgüsü gibi hastaya ait bir opak yapının varlığı. Radyografi masasındaki opak madde kalıntıları. Grid sistemindeki arızalar.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.