Sunuyu indir
YayınlayanGoksun Yavuz Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
Psoriasis Psoriasis, epidermiste proliferasyon artışıyla seyreden inflamatuar bir deri hastalığıdır. Lezyonlar genellikle eritem üzerinde gümüş renkli skuamlar şeklindedir. Skuamların renginden dolayı halk arasında “Sedef hastalığı” adıyla anılmaktadır.
2
Psoriasis vulgaris Sık rastlanan bir deri hastalığı olup, dirsek, diz, saçlı deri, dış genital organlar ve gövde gibi bölgeleri seçer.
3
Psoriasisin nedeni ? Psoriasisin nedeni henüz bilinmemektedir. Bu hastalığın tetiklenmesinde hem genetik, hem de çevre risk faktörlerinin rolleri bulunmaktadır.
4
Kalıtsal Hastalık belirli bir oranda kalıtsal olarak geçer. Psoriasisli ailelere bir çok toplumda rastlanabilmektedir. Psoriasise duyarlılık geni, HLA-C lokusunun yakınındaki 6p kromozomu üzerinde bulunur.
5
Travma Travma önemli bir tetikleyicidir. Genel kanı, hastalığın ilk ortaya çıkışının mekanik bir travma sonucu olduğu yönündedir.
6
Köbner Fenomeni Bazı deri hastalıklarında lezyonsuz deriye travma uygulandığında, travmanın şekline uyar tarzda o hastalığın belirtilerinin ortaya çıkmasıdır. Bu belirtiler ortalama 14 gün sonra ortaya çıkarlar. Psoriasis dışında liken planus, siğil, vitiligo gibi hastalıklarda da gözlenir.
7
Diğer Psoriasis, infeksiyonlar, stres, ilaçlar (özellikle b-blokerler, antimalaryal ilaçlar ve lityum), gebelik-doğum ve hipokalsemi ile de tetiklenebilir.
8
Ayrıca sigara, obezite, rejyonel enterit, HIV infeksiyonu gibi faktörler, psoriasisin seyrini etkileyebilirler.
9
Psoriasiste epidermal parametreler
Normal Psoriasis Mitoz %0.4 %2.5 DNA sentezi %3-5 %20-25 Hücre siklusu 457 saat 37 saat Epidermal geçiş zamanı 28 gün 3-4 gün Hücre metabolizması Belirgin şekilde artmıştır Stratum korneum Ortokeratotik Hiper- ve parakeratotik
10
Klinik Başlangıç lezyonu genellikle eritemli makül veya makülopapüller olup, 2 mm gibi çok küçük çapta olabilirler. Bu lezyonların giderek genişlemesiyle sonunda üzeri skuamla kaplı büyük plaklar ortaya çıkar.
11
Bu lezyonlar normal deriden keskin bir kenar ile ayrılırlar
Bu lezyonlar normal deriden keskin bir kenar ile ayrılırlar. Psoriatik skuamın rengi gümüş beyazı, gümüşümsü gri veya sedef rengi olarak tanımlanmıştır.
12
Skuam hafifçe kazınacak olursa gevrek ve tozumsu bir hal alır (Mum lekesi belirtisi). Skuam tamamen kaldırılırsa altında nemli, ince, saydam bir deri tabakası görülür. Lezyon bir sonraki tabakaya ulaşılana dek kuru kalır (İnce zar belirtisi). Kazıma sürdürülür ve küçük kanama odakları gözlenir (Auspitz belirtisi). Bu kanama alanlarının uzamış dermal papillların uçlarına uyduğu söylenir.
13
Klinik Başlangıçtaki papül oluştuktan sonra çevreye doğru genişlemeye başlar. Genişleyen psoriatik lezyonlar çeşitli şekiller meydana getirebilirler. Bazı plaklar ortalarından iyileşme göstermeye başlar, bunun sonucunda sirsine veya ark şeklinde lezyonlar ortaya çıkar. Bu değişik şekiller serpijinöz, annüler, girat, guttat (damla şeklinde) ve rupial (midye kabuğu şeklinde) gibi isimler alırlar.
16
Psoriasis plaklarının yerleşmediği bir deri alanı olmamakla birlikte, lezyonların özellikle bazı bölgeleri seçtikleri gözlenir. Karakteristik olarak dizler, dirsekler, lumbosakral bölge, saçlı deri ve genital bölge, en sık olarak tutulan alanlardır.
17
Woronoff halkası Psoriatik lezyonlar iyileştiği zaman, çoğu post-inflamatuar durumda olduğu gibi hiperpigmentasyon, hipopigmentasyon veya depigmentasyon ortaya çıkar. Hipopigmante zon sık gözlenir ve Woronoff halkası adını alır.
18
İntertriginöz psoriasis
Sıcak ve terleme bozukluğu sonucu izomorfik irritasyona bağlı olarak intertriginöz alanlarda oluşur. Buradaki sıcak ve nem nedeni ile skuamlar kaybolur. Keskin sınırlı ve hafif infiltre eritemli-skuamlı plaklar oluşur. Anal bölgede gelişirse anal ekzema ile karışır. Fissürlü plakların keskin sınırlı olması, psoriasis için tanı koydurucudur. İntertrijinöz psoriasis ekzema, kandidoz ve masere tinea pedisten ayrılmalıdır.
19
Saçlı Deri Psoriasisi (Psoriasis capillitii)
Psoriasis sıklıkla saçlı deride de görülür. Keskin sınırlı ve şiddetli skuamlı yamalar şeklindedir. Şiddetli sebore durumunda seboreik dermatitten ayırt edilemeyebilir. Bu durum Köbner fenomeni nedeni ile oluşabilir (Sebopsoriasis). Tanı, histopatolojik olarak Munro mikroabselerinin görülmesi ile konur. Genellikle alopesi oluşmaz. Ancak uzun süreli yaygın skuamlı von Zumbusch tipi püstüler psoriasiste toksik kaynaklı diffüz saç kaybı oluşabilir.
20
Penis Penis genç hastaların büyük bir kısmında hastalığın ilk başlangıç yeri olabilir. Nadir vakada tek başına penis tutulumu mevcuttur. Penisteki psoriasis lezyonu hafif skuamlı, parlak yüzeyli infiltre bir plaktır. Liken planus, Zoon balaniti, Bowen hastalığı, Bowenoid papüloz ve kandidiyazisten ayırt edilmelidir.
21
Tırnak Psoriasisi
22
Psoriatik Eritroderma
Nadirdir. Tüm deri inflamatuar eritem ve skuam gösterir. Bazı psoriatik hastalarda kendiliğinden ya da altın, ultraviyole, penisilin, klorokin, yerel kortikosteroidlerin fazla kullanılması gibi tedaviler sonucu gelişir. Bu eritroderma bir izomorfik yanıt veya ilaç reaksiyonu olarak ortaya çıkar. Sistemik kortikosteroid tedavisinin kesilmesi de buna bir örnek olarak gösterilebilir. Tırnak değişiklikleri çok şiddetli olabilir. Dermatopatik lenfadenopati ve şiddetli pruritus görülebilir.
23
Püstüler Psoriasis Generalize püstüler psoriasis (von Zumbusch tipi)
Avuç İçi ve Ayak Tabanı Püstüler Psoriasisi (Barber tipi)
24
Generalize püstüler psoriasis (von Zumbusch tipi)
Tüm deri yüzeyinde akut veya subakut inflamatuar eritem ve çok sayıda püstül gösteren bir tiptir. Sistemik bulgular ateş, zayıflık ve halsizliktir. Hastalık iyileştikten sonra yineleyebilir.
25
Avuç İçi ve Ayak Tabanı Püstüler Psoriasisi (Barber tipi)
Avuç içi ve ayak tabanında keskin sınırlı ve düz yüzeyli steril püstüller gösteren eritemli-skuamlı psoriasiform lezyonlar görülür. Yeni püstüller çıkarken, eskileri kurur ve geriler.
26
Avuç İçi ve Ayak Tabanı Püstüler Psoriasisi (Barber tipi)
Hasta, ağrılı püstüller ve cerahat oluşumu nedeniyle rahatsızdır, sistemik belirtiler yoktur. Hastalık kronik gidişlidir.
27
Psoriatik Artrit Asimetrik oligoartrit ve monoartrit (%30-50).
Romatoid artrite benzeyen simetrik poliartrit (%30-50). Ankilozan spondilite benzeyen aksiyal artrit (spondilit, sakroiliit ve/veya omuz veya kalça artriti) (%5)
28
Histopatoloji Parakeratoz
Stratum korneumun altında bulunması gereken stratum granülozum incelmiş veya kaybolmuştur. Papillaların üzerindeki spinal tabaka iyice incelmiştir. Papillalar uzamış ve üst kısımları genişlemiştir (Papillomatoz). İnterpapiller aralıklar düzenli olarak uzamış ve alt kısımları kalınlaşmıştır (Akantoz).
29
Tedavi: Genel Önlemler
Hastalığı alevlendirecek infeksiyon odakları varsa bunlar ortadan kaldırılmalıdır. Travmalardan, infeksiyonlardan, hastalığı alevlendirebilecek ilaçlardan kaçınılmalıdır. Derinin kuru kalması önlenmelidir.
30
Yerel Tedavi Yerel tedavide ilk yapılacak işlem lezyonların üzerindeki skuamların keratolitiklerle yumuşatılarak temizlenmesidir. Bu temizleme, daha sonra uygulanacak olan her türlü yerel tedavinin etkinliğini çok önemli ölçüde arttıracaktır. Bu amaçla en çok kullanılan salisilik asittir.
31
Yerel Tedavi Yerel tedavide en çok kullanılan yerel steroidler kullanılır. Önce güçlü steroidlerle tedaviye başlanır, daha sonra iyileşme elde edildikçe gücü daha az olanlara geçilerek yan etkiler en aza indirilmeye çalışılır. Çok kısa sürede nüks veya alevlenmeyi (rebound) önlemek için tedavi birden kesilmez ve sistemik steroid tedavisindekine benzer şekilde kademeli bir azaltma ile ilaç kesilir.
32
Özel Yöntemler Goeckerman Yöntemi: UVB'nin katranlarla birlikte kullanıldığı yöntemdir Ingram Yöntemi: Antralin, UVB ve katran banyolarının birlikte kullanıldığı bir tedavi yöntemidir
33
PUVA (P=psoralen + UVA)
UVA ışığa duyarlandırıcılarla birlikte kullanılır. En çok kullanılan duyarlandırıcı 8-MOP (8-metoksipsoralen)’dir. İlaç, 0,5-0,6 mg/kg olarak hastaya verildikten iki saat sonra UVA ışınlaması yapılır
34
Retinoik Asit Oral retinoik asitler inatçı kalın plak tipi, kronik psoriasisler için en iyi tedavi yöntemlerindendir. Günümüzde en çok asitretin kullanılır. Kilo başına 0,5-1 mg/gün dozlarda önerilmektedir. % oranında iyi etki elde edilmektedir. Hepatotoksik ve teratojenik etkileri en önemli yan etkileridir. Ayrıca, deri ve mukozalarda kuruma, saç dökülmesi de yapabilir.
35
Siklosporin Günde 2,5-5 mg/Kg dozlarda, inatçı, kronik, plak tipi lezyonları olan hastalarda kullanılabilir. Böbrek fonksiyonları dikkatle izlenmelidir. Etkisi hızlı olmakla birlikte, tedavinin kesilmesinden sonra nüksler de hızlı (3-4 ay içerisinde) olmaktadır.
36
Metotreksat Metotreksat bir folat antagonistidir. Psoriasiste genellikle 25 mg/hafta i.m. olarak uygulanır. Hepatotoksiktir.
37
Seboreik Dermatit Yapısal bir duruma bağlı olarak, bir çok faktörün etkisi altında gelişen yüzeyel bir dermatit tablosudur.
38
Sıklık En çok Genç erişkinlerde Erkeklerde görülür
39
Klinik Yerleşim yerleri olarak baş, göğüs ortası, sırt ortası, büklüm yerleri ve anogenital bölge sayılabilir. Değişik boy ve şekildeki eritemli maküller üzerinde sarı skuamla yerleşmiştir. Zamanla plaklar büyür ve genişlerler.
40
Mikroorganizmalar Kesin etkisi gösterilememiş olmakla birlikte bu lezyonlarda bol miktarda Malassezia türü mantar bulunur. Ayrıca Candida ve bazı bakterilere rastlanabilir.
42
Tedavi Yalnızca saçlı deri tutulmasında çinko pirityon, selenyum sülfit ve katran içeren şampuanlar genellikle yeterli olur. Ketokonazol de şampuan veya krem halinde oldukça etkilidir. İnflamasyonun fazla olduğu durumlarda yerel steroidlerden yararlanılabilir.
43
Liken Planus Değişik renkte papüllerle seyreden, oldukça kaşıntılı bir deri hastalığıdır.
44
Etyoloji Nedeni kesin olarak bilinmemektedir.
Son yıllarda hem histolojik, hem de immünolojik olarak greft versus host reaksiyonuna benzerliği üzerinde durulmaktadır. Ayrıca kronik aktif hepatit ile ilişkisi üzerinde duranlar da vardır. Bazı olguların ilaçlarla ilişkisi vardır (Altın tuzları vs). Çoğu kaynakta emosyonel stresle ilişkili olduğu belirtilir.
45
Bulgular İki önemli bulgusu: Şiddetli kaşıntı Köbner fenomeni
46
Bulgular Tipik lezyon, tepesi düz, menekşe rengi küçük papüllerden ibarettir. Karşıdan ışık vurunca papül tepesinin parladığı görülür.
47
Bulgular Papül tepesinde ayrıca beyaz çizgiler gözlenir ki, bu çizgiler Wickham şebekesi adını alır.
48
İyileşme Lezyonlar genellikle koyu bir pigmentasyon bırakarak iyileşirler.
49
Lezyonların Dizilimi Lezyonlar genellikle değişik dizilimler gösterirler. Erüptif, lokalize, annüler, lineer, hipertrofik şekiller sık görülür.
50
Oral Liken Hastaların yaklaşık olarak yarısında ağız lezyonu bulunur. Ağız mukozasında tipik papül gözlenmez, Wickham şebekesi abartılı bir biçimde karşımıza çıkar. Buna çoğu kez ağrılı erozyonlar eklenir.
51
Tırnak Likeni Tırnakta çeşitli bulgular olabilir. Çizgiler, sırtlar, yüksük tırnak, yarılma, subungual keratoz görülebilir. Sonunda piterijyum oluşur.
52
Tedavi Hafif olgular yerel steroidlere iyi yanıt verir. Şiddetli olgularda en iyi sonuç alınan tedavi sistemik asitretindir. Günde mg kullanılır. Gerektiğinde PUVA tedavisi de kullanılabilir.
53
Web
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.