Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAytolun Bagci Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
KOLLUK GÖREVLİLERİNİN YETKİ VE SORUMLULUKLARI EĞİTİM SEMİNERİ
DEĞERLİ KOLLUK MENSUPLARI, KIYMETLİ ÇALIŞMA ARKADAŞLARIM,HEPİNİZİ SEVGİ VE SAYGIYLA SELAMLIYORUM. GÖREV ALANINIZDA BÜYÜK YER TUTAN “YAKALAMA, GÖZ ALTINA ALMA, İFADE ALMA, MÜDAFİLİK, MÜDAFİİN EVRAK İNCELEMESİ VE SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ” konusunda sizlerle bilgi alışverişinde bulunmak için burada bulunuyorum.
2
YAKALAMA, GÖZALTINA ALMA, İFADE ALMA,MÜDAFİ, SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ
24-28 ARALIK 2012 YAKALAMA, GÖZALTINA ALMA, İFADE ALMA,MÜDAFİ, SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ HÜSEYİN GÜLER CUMHURİYET BAŞSAVCIVEKİLİ DEĞERLİ KOLLUK MENSUPLARI, KIYMETLİ ÇALIŞMA ARKADAŞLARIM,HEPİNİZİ SEVGİ VE SAYGIYLA SELAMLIYORUM. GÖREV ALANINIZDA BÜYÜK YER TUTAN “YAKALAMA, GÖZ ALTINA ALMA, İFADE ALMA, MÜDAFİLİK, MÜDAFİİN EVRAK İNCELEMESİ VE SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ” konusunda sizlerle bilgi alışverişinde bulunmak için burada bulunuyorum.
3
KORUMA TEDBİRLERİ YAKALAMA GÖZALTI TUTUKLAMA ADLİ KONTROL
ARAMA ve ELKOYMA İLETİŞİMİN DENETLENMESİ GİZLİ SORUŞTURMACI ve TEKNİK ARAÇLA İZLEME Zamanın verimli kullanılması açısından yüzeysel de olsa bu başlıklarda sunum-anlatım ve devamında karşılıklı soru cevap şeklinde bir yol izlemek istiyorum. Umarım hepimiz için yararlı geçer. Yakalama ve göz altına alma CMK. “KORUMA TEDBİRLERİ” içerisinde yer almıştır. Koruma tedbirleri CMK. 90 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. AİHS. Hükümleri ve AİHM. Kararları ile bu paralelde Anayasamızın 19. ve takip eden maddeleri gözetilerek bu müesseseler daha ayrıntılı, anlaşılır şekilde CMK. da kaleme alınmıştır.
4
Yakalama ve Yakalanan Kişi Hakkında Yapılacak İşlemler
MADDE 90. (1) Aşağıda belirtilen hâllerde, herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir: a) Kişiye suçu işlerken rastlanması. b) Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması. (2) Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler. “YAKALAMA ve YAKALANAN KİŞİ HAKKINDA YAPILACAK İŞLEMLER” başlıklı CMK. 90. madde,yakalamayı düzenleyen temel ilkeleri sistemli bir şekilde açıklamaktadır. Maddede herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilecek hâller ile kolluk memurlarının yakalama yapabilecekleri durumlar ve soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlarda yakalama, ayrıntılarıyla düzenlenmiştir.
5
(3) Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir. (4) (Değişik fıkra: 25/05/ S.K./7.mad) Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye kanunî haklarını derhal bildirir. (5) (Değişik fıkra: 25/05/ S.K./7.mad) Birinci fıkraya göre yakalanıp kolluğa teslim edilen veya ikinci fıkra uyarınca görevlilerce yakalanan kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek, emri doğrultusunda işlem yapılır. (6) Yakalama emrine konu işlemin yerine getirilmesi nedeniyle yakalama emrinin çıkarılma amacının ortadan kalkması durumunda mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından yakalama emrinin derhâl iadesi istenir. Yakalanan kişilere uygulanacak işlemler de maddede tereddüte yer bırakmayacak şekilde kaleme alınmıştır.
6
Yakalama: Kamu güvenliğine, kamu düzenine veya kişinin vücut veya hayatına yönelik var olan bir tehlikenin giderilmesi için denetim altına alınması gereken veya suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan kişinin gözaltına alma veya muhafaza altına alma işlemlerinden önce özgürlüğünün geçici olarak ve fiilen kısıtlanarak denetim altına alınmasıdır. (Y.G.İ.Y.4/SON) Nedir yakalama? Yakalamanın tanımını sizlerin el kitabı gibi yanınızdan ayırmayacağınız Y.G.İ.Y., tanımlar başlıklı 4. maddesinde görmekteyiz.
7
YAKALAMA HALLERİ (CMK.90, Yönt.5)
1-Herkes tarafından yakalama Kişiye suç işlerken rastlanması, Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması hallerinde herkes yakalama yapabilir. 2-Kolluk görevlilerince resen yakalama Kolluk görevlileri bu hallerin yanı sıra tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yakalama yetkisine sahiptir. 3-Hakim-savcı kararı üzerine yakalama Yakalama ve yakalanana yapılacak işlemler CMK. 90. maddede düzenlendiği gibi Y.G.İ.Y. 5. maddesinde de ayrıntılı olarak kaleme alınmıştır. Yakalama özü itibariyle 3 gruba ayrılabilir: Birincisi; HERKES TARAFINDAN YAKALAMA İkincisi; KOLLUK GÖREVLİLERİNCE RESEN YAKALAMA, Üçüncüsü ise; HAKİM VE CUMHURİYET SAVCISI KARARI İLE YAKALAMA.
8
Herkes Tarafından Geçici Yakalama
(CMK 90/1 Y.G.İ.Yön.5. ): Ancak, CMK 2/j bendinde tanımlanan suçüstü hallerinde mümkündür. Kişiye suç işlerken rastlanılması, Failin kaçma olasılığının olması veya kimliğini belirleme olanağının bulunmaması, Herkes tarafından yakalama için CMK.90/1 ve YGİY.5. maddesine göz attığımızda; Herkes tarafından yakalama yapılabilmesi sadece suçüstü hallerinde mümkün olacaktır Yani; ya kişiye suç işlerken rastlanacak ya da az önce işlemiş olduğu izlenimi olacaktır. Bu ikinci hâlde herkesin yakalama yapabilmesi için şu iki koşuldan birisinin varlığı yeterlidir: a) Bu kişinin kaçması olasılığı olacak, b) Hemen kimliğinin belirlenme imkanı bulunmayacak. Herkes tarafından yakalama yapılacak bu hallerde kolluk doğaldır ki yakalama yapabilecektir. Ayrıca bunun dışında sadece kollukça yakalama yapılabilecek haller de vardır ki,
9
2) Kolluk Tarafından Yakalama
(CMK 90/2 Y.G.İ.Yön.5. Yakalama emri veya tutuklama kararı verilmesi gerekli hal bulunması (bkz. Md. 98/1-2) Gecikmesinde sakınca bulunması C. Savcısına ve amirlerine derhal başvurma imkanının bulunmaması Şikayete tabi suçlarda şikayet bulunması Gecikmesinde sakınca bulunan hal: Derhal işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya kimliğinin saptanamaması ihtimalinin ortaya çıkması halini ifade eder.(YGİY. Md.4) Bu haller CMK.90. maddenin 2 numaralı fıkrasında ve yine YGİY. 5. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; iki hâlde Cumhuriyet savcısına veya amirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı taktirde kolluk memurları yakalama yapabilirler. Bu iki hal; a)Tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren hal olacak, b)Gecikmesinde sakınca bulunacak CMK.90/3 ve yönetmeliğin 5. Maddesinde ayrıca, soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlarda yakalamanın koşulları gösterilmiştir: Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlarda, şikâyet olmadan yakalama mümkün olmayacaktır. Ancak, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü cürümlerde yakalama için şikâyet aranmayacaktır. Bu hüküm herkes için geçerlidir. Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı cürüm suçüstü değilse o zaman kanunların gösterdiği şekilde ve kimseler tarafından şikâyetin yapılmış olması, yakalamanın koşulunu oluşturmaktadır. CMK. 90/4. ve yönetmeliğin 6. maddesine göre kolluk, yakalanan kişiye kaçmasını ve zarar vermesini önleyici tedbirleri (kaba üst araması, suçun iz,eser ve delillerinin kaybolmaması ve bozulmaması için tedbirler) aldıktan sonra ona kanuni haklarını(yakalama sebebi, iddialar, susma hakkı, müdafiden yararlanma hakkı, yakalamaya itiraz hakkı…) derhal bildirecektir.
10
3) C. Savcısı veya Hakim Kararıyla Yakalama
- md. 98/1:hakim kararı - md. 98/2:C.Savcısı ve kolluk kuvveti, - md. 199:mahkeme kararı - md. 271:İtirazı inceleyen merci, S.K. 19: C. Savcısı kararı Yakalanan şahıs ve olay hakkında derhal C. Savcısına bilgi verilir, alınan emre göre işlem yapılır.(md.90/5) CMK. 90. maddesi dışında da yakalama ile ilgili düzenlemeler vardır. (slayta bakarak …) Kollukça doğrudan yakalanan ya da yakalanıp kolluğa teslim edilen kişi hakkında görevliler hemen Cumhuriyet savcına bilgi verecek ve alacağı talimata göre işlem yapacaktır.Bu talimat göz altına alma veya salıverme şeklinde olabilecektir.
11
GÖZALTI-(CMK.Md.91 Y.G.İ.Y.13.vd)
Yakalanan kişi HEMEN Cumhuriyet savcısına bildirilir. Alınan talimata göre hareket edilir (90/5) a- Kişi ya serbest bırakılır. b- Ya da soruşturmanın tamamlanması için kişinin GÖZALTINA ALINMASINA karar verilir. Nitekim 90/5 maddesi uyarınca yakalanan kişi hakkında HEMEN C. savcısına bilgi verilir. SERBEST BIRAKILMAZ İSE SORUŞTURMANIN TAMAMLANMASI İÇİN GÖZALTINA ALINMASINA KARAR VERİLEBİLİR. 11
12
GÖZALTI MADDE 91- (1) Yukarıdaki Maddeye göre yakalanan kişi, Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir. (Değişik cümle: 25/05/ S.K./8.mad) Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmi dört saati geçemez. (Ek cümle: 25/05/ S.K./8.mad) Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre on iki saatten fazla olamaz. (2) Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığına bağlıdır. (3) Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhâl tebliğ edilir. “GÖZALTI” başlıklı CMK. 91. madde CMUK.128. maddesi karşılığı olmakla birlikte önemli yenilikler getirmiştir. Maddede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ilgili 5 inci maddesine getirdiği yorum ve içtihatlar göz önüne alınmıştır. Öte yandan, Anayasamızın 19 uncu maddesi gözetilmiş olup, yakalama ve gözaltı süresi makul bir ölçüyü aşmayacak hâle getirilmiştir. Ancak bu süreler en çok süreler olup, her olayın kendi özellikleri içinde gerektiği kadar süre ile sınırlandırılarak kullanılmalıdır.
13
(4) Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafi veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmi dört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir ya da yakalananın derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir. (5) Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz. (6) Gözaltına alınan kişi bırakılmazsa, en geç bu süreler sonunda sulh ceza hâkimi önüne çıkarılıp sorguya çekilir. Sorguda müdafi de hazır bulunur. En radikal değişiklik göz altına alma konusunda C. savcısının karar vermesi gerektiği hususudur.
14
B-GÖZALTI (CMK.91,yön.13) Gözaltına alma: Kanunun verdiği yetkiye göre yakalanan kişinin, hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, adli mercilere teslimine veya serbest bırakılmasına kadar kanuni süre içerisinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulmasını ifade eder. (Y.G.İ.Y.4) Peki gözaltına alma nedir? Bu da mevzuatta tanımlanmıştır. Y.G.İ.Y. Tanımlar başlıklı 4. maddesi slaytta gördüğünüz şekilde tanım yapmıştır.
15
Kişinin Gözaltına Alınabilmesi İçin;
1- Kişi hakkında bir soruşturma bulunmalıdır. 2- Gözaltı, soruşturma yönünden zorunlu olmalıdır. 3- Kişi hakkında suçu işlediğini düşündürecek emareler olmalıdır. GÖZALTI SÜRESİ: Gözaltı süresi, ilk yakalama anından itibaren en yakın hakim-mahkeme önüne çıkarılmak için yol süresi hariç (azami 12 saattir) bireysel suçlarda 24 saati geçemez.(CMK.91/1,yön.13) Toplu suçlarda gözaltı süresi her defasında birer gün olmak üzere C. Savcısının yazılı emriyle 3 gün uzatılabilir. (md. 91/3,yön.14) Uzatılma emri gözaltına alınana derhal tebliğ edilecektir. (91/3, yön.14) İstisna: TMK.10. maddedeki suçlar yönünden 24 saatlik süre 48 saat olacak ve 4 günlük (1+3) süre de OHAL’ de yakalananlar için hakim kararı ile 7 güne kadar uzatılabilecektir. Artık yapılacak olan “önce delil toplama ve sonra yakalama” olmasıdır. CMK.91/1 ve Yön.13. maddesine göre,kişi gözaltına alınmış ise göz altı süresi ilk yakalama anından itibaren yetkili merci önüne götürülmesi için zorunlu süre (ki bu da en çok 12 saat olabilir) hariç 24 saati geçmeyecektir. TMK.10.(CMK. Mülga 250.) maddesi kapsamında kalan suçlarda 24 saatlik süre 48 saattir.(TMK.10 ve yön.13.md.) CMK.91/3 ve yine yönetmeliğin 14. maddesi, üç veya daha fazla kişinin bir suça iştiraki suretiyle toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu ve benzeri nedenlerle Cumhuriyet savcısına bu sürenin 3 gün uzatılması için yazılı emir verme yetkisi tanınmıştır. Ancak bu uzatma eskisinden farklı olarak tüm olarak değil, her defasında en çok bir gün olmak üzere yapılabilecektir. Böylece gözaltı süresi en çok dört gün olacaktır. TMK. 10. maddesi (CMK. Mülga 250. maddesi) kapsamında kalan suçlar OHAL ilan edilmiş bölgede işlenmiş ise 4 günlük süre de 7 güne kadar uzatılabicektir.
16
İTİRAZ HAKKI Yakalama işlemine, gözaltına alma, gözaltı süresini uzatma emrine karşı, a)Yakalanan kişi, b)Müdafi veya kanuni temsilcisi, c)Eşi yada birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilirler.(yön.15) Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmi dört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Sulh ceza hakimi başvuruyu, a) reddeder yada b) yakalananın derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet savcılığında hazır bulundurulmasına karar verir. (91/4) Serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya konu olan fiil sebebiyle a) yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve b) Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha yakalama yapılamaz. (91/5),yön.18 Öte yandan, gözaltı işlemlerine karşı (gözaltında tutma süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine veya yakalama işlemine karşı), yakalanan kişi ve müdafi veya kanuni temsilcisi, eşi yada birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilirler. Yakalanan kişinin dilekçesi en seri şekilde hakime ulaştırılacaktır. Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmi dört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya süre uzatmanın yerinde olduğu kanısına varırsa, başvuruyu reddeder yada yakalananın derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet savcılığında hazır bulundurulmasına karar verir. Maddede öngörülen bir diğer güvence ise gözaltı süresinin dolması veya hâkimin serbest bırakma kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya konu olan fiil sebebiyle yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha bu madde hükmünün uygulanamamasıdır.
17
YAKALAMADAN DOĞAN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER
1) Yakalanana haklarını bildirme yükümlülüğü, (md. 90/4) 2) Cumhuriyet Savcılığına yakalamayı bildirme yükümlülüğü, (Md. 91/5) 3) Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesi, (Md. 94) 4) Yakalananın yakınlarına haber verme yükümü, (Md. 95) 5) Yakalamanın ilgililere bildirimi yükümü, (Md. 96) 6) Yakalananın ya da yakınlarının itiraz hakkı, (Md. 91/4) Yakalama ve göz altına alma şüpheliye ve kolluk görevlisine hak ve yükümlülükler getirmektedir. Nedir bunlar: (slayta bakarak…)
18
Gözaltı İşlemlerinin Denetimi
Md. 92 (Y.G.İ.Yön.25-26) Cumhuriyet savcısı; -Nezarethaneleri, -Varsa ifade alma odalarını, -Gözaltına alınan kişinin durumunu, -Gözaltına alma neden ve sürelerini ve -Gözaltına almaya ilişkin bütün kayıt ve işlemleri inceleyecek ve araştıracak, sonuçlarını Nezarethaneye Alınanlara Mahsus Deftere kayıt edecektir. Adlî görevleri, nezarethanelerin ve buralardaki işlemlerin özenle gözetlenmesini gerektirdiğinden Cumhuriyet savcıları nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, gözaltına alınan kişilerin durumlarını, gözaltına alma neden ve sürelerini ve gözaltına almaya ilişkin bütün kayıt ve işlemleri inceleyecek ve araştıracaklardır. Bu suretle yerli yersiz öne sürülen işkence iddiaları da ortadan kaldırılmış olacaktır. Cumhuriyet savcısı inceleme ve araştırmaları sonuçlarını Nezarethaneye Alınanlara Mahsus Deftere kayıt edecektir. Böylece kolluk, asılsız iddialardan da kurtarılmış olacaktır.
19
Yakalanan veya Tutuklanan
Kişilerin Nakli-Md.93 Yakalanan veya tutuklanan kimseye, nakli sırası kural olarak kelepçe takılamaz. Ancak; Kaçacağı hususunda kuvvetli emareler bulunması, Kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin emarelerin var olması durumunda kelepçe takılabilecektir. YGİY.md.7 Bu konudaki değerlendirme ve takdir o anda şüphelinin yanında bulunan kolluk görevlilerine aittir. Ancak,küçüklere kelepçe takılamaz. (İfade alma yön. md. 18/10) Madde yakalanan veya tutuklanan kimseye, bir yerden diğer bir yere naklinde ne gibi koşullarla kelepçe takılabileceğini göstermektedir. 1-Kişinin kaçacağı hususunda kuvvetli emareler bulunması, 2-Kişinin kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin emarelerin varlığı durumunda kelepçe takılabilecektir. Bir anlamda eskiye göre kelepçe takmak istisna haline geldi. Bu konudaki değerlendirme ve takdir o anda şüphelinin yanında bulunan kolluk görevlilerine aittir. Y.G.İ.Y. 18. maddesi amir hükmüne göre küçüklere kelepçe takılamayacaktır. Bu durumu unutmayalım.
20
Yakalanan Kişinin Mahkemeye Götürülmesi-Md.94 (Y.G.İ.Yön.16)
Yakalanan kişi en geç 24 saat içinde; -Yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılacaktır. Bu mümkün değilse aynı süre içinde, -en yakın sulh ceza hakimi önüne çıkarılacaktır. Sulh ceza hakimi serbest bırakmaz ise; yetkili hakim-mahkeme önüne EN KISA ZAMANDA gönderilmek üzere tutuklama kararı verecektir. Madde, yakalanan kişinin hakkında kamu davası açılmış olması hâlinde derhâl yetkili mahkemeye yani davanın görüldüğü mahkemeye, açılmamış ise en yakın sulh ceza hakimliğine sevkini öngörmektedir. Bu kuralın getirdiği pratik sonuç son derece önemlidir. Buna göre; şüpheli veya sanık hakkında yakalama emri çıkarıldığında ve kişi yakalandığında artık onunla ilgili ifade alma işlemini kolluk yapamayacaktır. Kişi kendisi hakkında yakalama emrini çıkaran yargı merciinin yargı çevresi içinde yakalanır ise zaten yakalama emrini çıkaran merciin önüne getirilecektir. Eğer başka bir yerde yakalanır ise, yakalandığı yerdeki sulh ceza hakimine götürülecektir. Bu mahkeme tarafından yakalama emrinin yakalanan kişi hakkında çıkarıldığı tespiti yapıldıktan sonra kişinin yakalama emrini veren hakim veya mahkeme önüne EN KISA ZAMANDA çıkarılması kaydıyla tutuklanmasına karar verilir. Örneğin; Ankara’da suç işleyen bir kişi İzmir’de yakalanacak olursa derhal İzmir sulh ceza hakimine götürülecek; Ankara’daki yetkili mahkemeye götürülmek üzere tutuklanacaktır.
21
Yakalanan veya Gözaltına Alınanın Durumunun Yakınlarına Bildirilmesi Md.95 (Y.G.İ.Yön.8)
Kişinin; Yakalandığı, Gözaltına alındığı veya Gözaltı süresinin uzatıldığı Cumhuriyet Savcısının emriyle, Bir yakınına veya Belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilecektir; Kişi yabancı ise yazılı olarak karşı çıkmaması halinde durumu vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilecektir. Buna göre, kişinin yakalandığı, gözaltına alındığı veya gözaltı süresinin uzatıldığı Cumhuriyet savcısının emriyle, bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilecektir; Yakalanan veya gözaltına alınan yabancı ise yazılı olarak karşı çıkmaması halinde durumu vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilecektir.
22
Yakalamanın İlgililere Bildirilmesi Md.96 (Y.G.İ.Yön.5)
Şikâyete bağlı suçların; a)Çocuklara, b)Beden veya akıl hastalığı, malullük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenmesi hâlinde (CMK. 90/3’e göre yakalama için şikayet gerekmiyor) şikâyete hakkı olan kimselerden hiç değilse birine, yakalamadan haber verme zorunludur. Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçların 90/3. maddenin belirttiği kişilere karşı işlenmesi hâlinde yakalama için şikâyete gereksinim bulunmamaktaydı. Bu madde, söz konusu hâllerde şikâyete hakkı olan kimselere veya bunlardan hiç değilse birine yakalamadan haber verme zorunluluğunu getirmiş bulunmaktadır.
23
Yakalama Tutanağı-Md. 97 (Y. G. İ. Yön
Yakalama Tutanağı-Md.97 (Y.G.İ.Yön.6) Yakalama işlemleri tutanağa bağlanacak ve tutanakta; a)Yakalananın hangi suç nedeniyle, hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, b)Yakalamayı kimlerin yaptığı, c)Hangi kolluk mensubunca tespit edildiği d)Haklarının tam olarak anlatıldığı, açıkça yazılacaktır. Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde kolluk, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkemece yapılan işlemlerin bir belge, rapor veya tutanağa bağlanması gerekir. Bunlar hukuka ve sürelere ilişkin usul hükümlerine uygun davranıldığını gösterir. Maddeyle yakalama işleminin de bir tutanağa bağlanması öngörülmüştür. Yakalama işlemlerinin sağlıklı biçimde saptanıp izlenebilmesi için tutanakta; yakalananın hangi suç nedeniyle, hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, yakalamayı kimlerin yaptığı, hangi kolluk mensubunca tespit edildiği haklarının tam olarak anlatıldığı açıkça yazılır.
24
SAĞLIK KONTROLÜ.(Yön.md.9)
Yakalanan kişi göz altına alınacaksa, Yakalama, zor kullanılarak yapıldıysa, Göz altına alınanın yeri değiştirilecekse, Göz altı süresi uzatıldı ise, Göz altındaki kişi serbest bırakıldıysa, Göz altındaki kişi sevk edildiyse, Adli tıp kurumu veya resmi sağlık kuruluşundan doktor raporu alınacaktır. YGİY. 9. maddesine göre;Yakalanan kişinin gözaltına alınacak olması veya zor kullanılarak yakalanması hâllerinde hekim kontrolünden geçirilerek yakalanma anındaki sağlık durumu belirlenir. Gözaltına alınan kişinin herhangi bir nedenle yerinin değiştirilmesi, gözaltı süresinin uzatılması, serbest bırakılması veya adlî mercilere sevk edilmesi işlemlerinden önce de sağlık durumu hekim raporu ile tespit edilir. Gözaltına alınan kişinin ifadesini alan veya soruşturmayı yürüten kolluk görevlisi ile bu kişiyi tıbbî muayeneye götüren kolluk görevlisinin farklı olması zorunludur. Ancak personel yetersizliği nedeniyle farklı kolluk görevlisinin bulunmaması hâlinde bu durum belgelendirilir. Tıbbî muayene, kontrol ve tedavi, adlî tıp kurumu veya resmî sağlık kuruluşlarınca yapılır. Hekim raporu üç nüsha hâlinde düzenlenir. Kolluk görevlileri tarafından, hekim raporunu verecek birime, yakalananın nezarethaneye giriş raporu mu, yoksa çıkış raporu için mi getirildiği yazılı olarak bildirilir. Yakalama veya nezarethaneye giriş raporunun bir nüshası raporu tanzim eden sağlık kuruluşunda saklanır, ikinci nüshası gözaltına alınana, üçüncü nüsha ise soruşturma dosyasına eklenmek üzere ilgili kolluk görevlisine verilir. Gözaltı süresinin uzatılması veya yer değişikliği ya da nezarethaneden çıkış sırasında düzenlenen hekim raporlarından; bir nüshası sağlık kuruluşunda saklanır, iki nüshası ise raporu düzenleyen sağlık kuruluşunca kapalı ve mühürlü bir zarf içerisinde ilgili Cumhuriyet başsavcılığına en seri şekilde gönderilir. Hekim muayene esnasında işkence, eziyet suçlarının işlendiği yolunda herhangi bir bulguya rastlaması hâlinde, keyfiyeti derhâl Cumhuriyet savcısına bildirir. Hekim ile muayene edilen şahsın yalnız kalmaları, muayenenin hekim hasta ilişkisi çerçevesinde yapılması esastır. Ancak, hekim kişisel güvenlik endişesini ileri sürerek muayenenin kolluk görevlisinin gözetiminde yapılmasını isteyebilir. Bu istek belgelendirilerek yerine getirilir. Bu durumda gözaltına alınan kişinin talebi hâlinde müdafiî de muayene sırasında gecikmeye neden olmamak kaydıyla hazır bulunabilir. Kadının muayenesi, talebi hâlinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın hekim tarafından yapılır. Muayene edilecek kadının talebine rağmen kadın hekimin bulunmaması halinde, muayene sırasında hekim ile birlikte sağlık mesleği mensubu bir kadın personelin bulundurulmasına özen gösterilir.
25
GÜVENLİK ARAMASI.(Yön.10)
a) Göz altı birimine konulmadan önce usulünce aranır. (Kadının üst veya vücudunun aranması, bir kadın görevli veya bu amaçla görevlendirilecek diğer bir kadın tarafından yapılır.) b) Kendisine zarar verebilecek nesnelerden arındırılır. c) Üzerinden çıkan eşya ve para muhafaza altına alınır. Yönetmeliğin 10. maddesine göre; Gözaltı birimine getirilen kişi hakkında şu hükümler uygulanır: a) Nezarethaneye veya zorunlu hâllerde bu amaca tahsis edilen yerlere konulmadan önce usulünce aranır. Kadının üst veya vücudunun aranması, bir kadın görevli veya bu amaçla görevlendirilecek diğer bir kadın tarafından yapılır. b) Kendisine zarar verebilecek kemer, kravat, ip, kesici ve delici alet gibi nesnelerden arındırılır. c) Üzerinden çıkan eşya ve para muhafaza altına alınır. Paranın nev'i, seri numarası ve miktarı, eşyanın vasıfları ve markasını belirten bir tutanak düzenlenir ve bu tutanağın bir sureti üstü aranan kişiye verilir.
26
NEZARETNANE İŞLEMLERİ.(Yön. 11,12)
Üst araması yapılan kişinin nezarethaneye girişi "Nezarethaneye Alınanların Kaydına Ait Deftere " kaydedilerek sağlanır. Nezarethane işlemlerinde; a) Aynı suçla ilgisi olanlar, birbirine hasım olanlar, erkek ve kadınlar bir araya konulmazlar, çocuklar yetişkinlerden ayrı tutulurlar. b) Nezarethanede zarurî hâller dışında beşten fazla kişi bir arada bulundurulmaz. c) Tuvalet, temizlik gibi ihtiyaçların giderilmesi memurun gözetiminde sağlanır. d) Gözaltına alınan kişi saldırgan bir tutum sergilemeye başladığı veya kendisine zarar vermeye kalkıştığı takdirde önce sözle kontrol, mümkün olmadığı takdirde, kuvvet kullanılabilir. e) Saldırgan tutum ve davranışları kontrol altına alınamayan kişiler sağlık kuruluşlarına gönderilir. f) Gözaltına alınan kişilerin yaşama haklarını koruyucu gerekli önlemler alınarak, bu amaçla ilgili gözetlenebilir. Gözetleme işlemi teknik imkânlar ölçüsünde kayda alınabilir. Üst araması yapılan kişinin nezarethaneye girişi, bu Yönetmeliğe ekli "Nezarethaneye Alınanların Kaydına Ait Defter"e (EK-B) kaydedilerek sağlanır. Nezarethane işlemlerinde; a) Aynı suçla ilgisi olanlar, birbirine hasım olanlar, erkek ve kadınlar bir araya konulmazlar, çocuklar yetişkinlerden ayrı tutulurlar. b) Nezarethanede zarurî hâller dışında beşten fazla kişi bir arada bulundurulmaz. c) Tuvalet, temizlik gibi zorunlu ihtiyaçların giderilmesi görevli memurun gözetiminde sağlanır. d) Yiyecek ve içecekler önceden kontrol edilir. e) Gözaltına alınan kişi saldırgan bir tutum sergilemeye başladığı veya kendisine zarar vermeye kalkıştığı takdirde önce sözle kontrol altına alınmaya çalışılır. Bu mümkün olmadığı takdirde, hareketini giderecek derecede kuvvet kullanılabilir. Ancak zarurî olmadıkça gerek kendisinin gerek başkasının hayatı, vücut bütünlüğü veya sağlığı tehlikeye girmedikçe kuvvet kullanılmaz. f) Saldırgan tutum ve davranışları kontrol altına alınamayan kişiler tıbbî müdahalede bulunulması için sağlık kuruluşlarına gönderilir. g) Gözaltına alınan kişilerin yaşama haklarını koruyucu gerekli önlemler alınarak, bu amaçla ilgili gözetlenebilir. Gözetleme işlemi teknik imkânlar ölçüsünde kayda alınabilir. h) Gözaltındaki kişinin beslenme, nakil, sağlığının korunması ve gerektiğinde tedavisi, yakalandığının yakınlarına haber verilmesi giderleri ilgili birimin bağlı olduğu Bakanlığın bütçe ödeneklerinden karşılanır. Nezarethaneye alınanların kaydına ait deftere gözaltı işlemleri kaydedilir. Bu şekilde denetim imkanı sağlanır. Bu deftere hangi hususların dercedileceği yönetmeliğin 12. maddesinde ayrıntıları ile kaleme alınmıştır.(kimlik bilgileri, suçun türü,işlenme zamanı ve yeri, yakalama ve gözaltına almanın kim emri ile gerçekleştirildiği ve kime haber verildiği…)
27
C-MUHAFAZA ALTINA ALMA Muhafaza altına alma: Kanunun yetki verdiği hallerde yetkili merci önüne çıkarılması gereken kişilerin ilgili kurumlara veya kişilere teslimine kadar sağlıklarına zarar vermeyecek şekilde ve zorunlu olduğu ölçüde özgürlüklerinin kısıtlanıp alıkonulmasını ifade eder. Yakalama ve gözaltına alma dışında bunlara benzer bir müessese daha var, “muhafaza altına alma”. Nedir bu? Bunun cevabını da Y.G.İ.Y. 4 maddesi vermiştir.(slayta bk…)
28
İFADE VE SORGU İFADE ALMA: Şüphelinin soruşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesi (CMK.md. 2/g) SORGU: Şüpheli veya sanığın dinlenmesi (md. 2/h) DAVETİYE: İfade ve sorgu için kişinin çağrılmasıdır. (md. 145/1) ZORLA GETİRME:Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya davetiyeye rağmen gelmeyen şüpheli veya sanığın isteyen merci önüne götürülmesidir. (!!!) YGİY. Diyoruz. Yakalama, göz altına alma dedik, dilimizin döndüğünce bir şeyler anlattık. Şimdi İFADE hususuna geçelim. Bazı terimlerin tanımlarrına bakalım. Nedir ifade? İFADE ALMA: Şüphelinin kolluk görevlileri veya C.Savcısı tarafından soruşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesi (CMK.md. 2/g, keza yön. Madde 4) SORGU: Şüpheli veya sanığın Hakim veya mahkeme tarafından soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesi (md. 2/h, yine yön.md.4) DAVETİYE: İfade ve sorgu için kişinin çağrılmasıdır.Davetiyede çağrı nedeni açıkça belirtilir. Gelmezse zorla getirileceği yazılır. (md. 145/1) ZORLA GETİRME: Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya davetiyeye rağmen gelmeyen şüpheli veya sanığın isteyen merci önüne götürülmesidir.
29
İFADE VE SORGUNUN TARZI-md.147
Şüpheli veya sanığın kimliği tespit edilir. Bunlar kimliğiyle ilgili sorulara cevap vermek zorundadır. Yüklenen suç anlatılır. Müdafi seçme, seçemeyecek durumda ise istemi halinde müdafi atanacağına dair hakkı olduğu, Yüklenen suçla ilgili susma hakkı olduğu, Lehine durumun tespiti ve aleyhine durumların kaldırılması için delil gösterebileceği, Kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınması, İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında teknik imkanlardan faydalanılır. İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır. İfade almada nelere uyulacağı CMK maddesinde ve yönetmeliğin 23. maddesinde gösterilmiştir. Şüphelinin ifadesinin alınmasında aşağıdaki hususlara uyulur: a) Şüphelinin kimliği saptanır. Şüpheli, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür. b) Kendisine yüklenen suç anlatılır. c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiîn ifade sırasında hazır bulunabileceği kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir. d) Müdafi sadece hukukî yardımda bulunabilir, şüphelinin ifadesi alınırken şüpheliye sorulan soruya doğrudan cevap veremez, onun yerini aldığı izlenimi veren herhangi bir müdahalede bulunamaz. Hukukî yardım maddî olayı karartabilecek müdahalelerin yapılması anlamına gelmez. Müdafi şüpheliye bütün kanunî haklarını hatırlatabilir ve müdafiîn her türlü müdahalesi tutanağa geçirilir. e) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 95 inci maddesi hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir. f) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir. g) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek imkânı tanınır. h) İfade verenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır. i) İfade işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılabilir. j) İfade bir tutanağa bağlanır.
30
İFADE VE SORGU TUTANAĞINDA;
İFADE-SORGU TUTANAĞI İFADE VE SORGU TUTANAĞINDA; a)İfade alma-sorgu işlemi yeri, b)İfade alan veren ve hazır bulunanların kimliği, c)İfade-sorgu tarzı işlemlerinin yerine getirilip getirilmediği, yerine getirilmedi ise bunun sebepleri, d)Tutanağın okunup imzalandığı, e)İmzadan imtina halinde bunun nedenleri yer alır. (md.147,yön.23) j) İfade bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta şunlar yer alır: 1)İfade alma işleminin yapıldığı yer ve tarih, 2)İfade alma sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren kişinin açık kimliği, 3)İfade alma sırasında, yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri, 4)Tutanak içeriğinin ifade veren ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzaları, 5)İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri. İfade esasları bu Yönetmeliğe ekli İfade Tutanağı (EK-D) formatına uygun olarak yerine getirilir.
31
İFADE VE SORGUDA YASAK YÖNTEMLER (md.148,yön.24)
Şüpheli veya sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici bedensel-ruhsal müdahaleler yapılamaz. Kanuna aykırı yarar vaat edilemez. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez. Müdafi hazır olmadan kollukça alınan ifade, hakim-mahkeme huzurunda şüpheli-sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz Şüphelinin aynı olayla ilgili tekrar ifadesi alınacaksa, bu C. Savcısı tarafından yapılabilir. İfade ve sorguda yasak yöntemler CMK.148. maddesinde ve yönetmeliğin 24. maddesinde gösterilmiştir. İfade veren şüphelinin beyanı, özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez. Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir. Hiç kimse, kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
32
Ceza Muhakemesi Kanunu
Md. 217; “Hakim, kararını duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir…Yüklenen suç, hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Md. 206/a; “Delil kanuna aykırı olarak elde edilmişse, red olunur.” Md. 230/b; “… ve reddedilen delillerin belirtilmesi, bu kapsamda dosya içinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.” Md.213; “… ancak müdafii huzuru ile C.Savcısı tarafından alınan ifadeler duruşmada okunabilir. Çelişki halinde; müdafii olmaksızın alınmış C.Savcılığı ifadesi bile duruşmada okunamaz.” okunamaması demek md. 217 nedeniyle hükme esas alınamaması demektir. (Vasıtasızlık İlkesi.) Yasak yöntemler ve yöntemlerle elde edilmiş delilin geçerli olmaması hususları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasamız ve CMK. Da fazlasıyla yer bulmuştur.(slayttan yararlanılacak)
33
SAVUNMA (md ) Şüpheli veya sanık soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir. Kanuni temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir. Soruşturma evresinde, ifade almada en çok 3 avukat hazır bulunabilir. Soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında, avukatın şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz. Müdafi kimdi. Tanımı yine CMK. Ve yönetmelikte belirtilmiştir. Müdafi olunmaz. Seçilir veya atanır. Müdafi tayini Madde 20 - Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiîn yardımından yararlanabilir; kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir. Soruşturma evresinde, ifade almada en çok üç müdafi hazır bulunabilir. Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında müdafiîn, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz.
34
MÜDAFİ SEÇİMİ(md.149) GÖREVLENDİRİLMESİ(md.150)
1-Şüpheli veya sanık kendisine müdafi seçebilir. 2-Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi hâlinde bir müdafi görevlendirilir. 3-Şüpheli veya sanık on sekiz yaşını doldurmamış ya da sağır veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olur ve bir müdafii de bulunmazsa istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilecektir. 4-Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada da şüpheli veya sanığın müdafii yoksa istem aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, talebi hâlinde baro tarafından bir müdafi görevlendirilir. Şüpheli veya sanık onsekiz yaşını doldurmamış ya da sağır veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olur ve bir müdafiî de bulunmazsa talebi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. Üst sınırı en az beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada şüpheli veya sanığın talebi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
35
MÜDAFİİN GÖREVLENDİRİLMESİ USULÜ(md.156)
Soruşturma evresinde ifadeyi alan merciin veya sorguyu yapan hakimin istemi üzerine, Kovuşturma evresinde, mahkemenin istemi üzerine Baro tarafından (soruşturma-kovuşturma yapılan yer barosu) görevlendirilir. Şüpheli veya sanık sonradan müdafi seçerse görevlendirilen avukatın görevi sona erer.
36
MÜDAFİİN DOSYA İNCELEME YETKİSİ(md.153,yön.22)
Müdafi soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Bu yetki, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecekse C. Savcısı talebi üzerine Sulh C.eza hakimi kararıyla kısıtlanabilir. Bu yetki, şüphelinin ifade tutanağı, bilirkişi raporu ve şüphelinin hazır bulunmaya yetkili oluğu diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında kısıtlanamaz. Müdafi kovuşturma evresinde dosya içeriğini, muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir, bütün tutanak ve belgelerden harçsız örnek alabilir. Bu yetkiler suçtan zarar görenin vekili için de geçerlidir. Müdafiîn soruşturma evrakını incelemesi Madde 22 - Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Kollukta bulunan soruşturma dosyası için yetkili Cumhuriyet savcısının yazılı emri gerekir (Yürütmeyi Durdurma: Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 15/12/2005 tarihli ve 2005/762 İtiraz No'lu Kararı ile.).*1* Müdafiîn dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, sulh ceza hâkiminin kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir. Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adlî işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz. Müdafi, Cumhuriyet başsavcılığınca iddianamenin mahkemeye verildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir. Bu maddenin içerdiği haklardan suçtan zarar görenin vekili de yararlanır.
37
MÜDAFİ İLE GÖRÜŞME (md.154,yön.21)
Şüpheli veya sanık, müdafi ile; -Vekaletname aranmaksızın, -Her zaman, -Konuşulanı başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Şüpheli veya sanığın müdafi ile yazışmaları denetime tabi tutulamaz. Müdafi ile görüşme CMK. 154 ve yönetmelik 21. maddesinde düzenlenmiştir. Madde 21 - Şüpheli veya sanık vekâletname aranmaksızın müdafi ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafiî ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz. Müdafiî ile görüşmesinden önce ve görüşmesi sırasında, talebi hâlinde yakalanan kişiye kalem ve kâğıt verilir. Soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla ve yakalanan kişi isterse, vekâletname aranmaksızın en çok üç müdafi ifadede hazır bulunabilir. Her kolluk biriminde görüşme için uygun şartları haiz görüşme odası ayrılır.
38
SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ (md.157,yön.27)
Suçluluğu bir yargı hükmüne bağlanana kadar kişinin masumiyeti esastır ve soruşturma evresi gizlidir. Bu nedenle, soruşturma evresinde gözaltındaki bir kişinin "suçlu" olarak kamuoyuna duyurulmasına, basın önüne çıkartılmasına, kişilerin basınla sorulu cevaplı görüştürülmelerine, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmez ve soruşturma evrakı hiçbir şekilde yayımlanamaz. AÇIKLAMA: Halka açıklık, aleniyet ilkesi kovuşturma aşaması için geçerli olup, soruşturma aşamasında önemli ölçüde gizlilik egemendir. Bunun nedeni, bir taraftan sanığın "lekelenmeme hakkı, diğer taraftan da, delillerin güvence altına alınması gereğidir. “Aksine davranışlar 5237 s. TCK maddeleri kapsamında “gizliliğin ihlali” ve “Ses veya görüntülerin kayda alınması” yasağına aykırılık suçunu oluşturacaktır. Soruşturmanın gizliliği kural olup; bu gizliliğin savunma hakkına zarar vermemesi gereği de temel olarak kabul edilmiştir. Kanun, soruşturma evresinde tarafların ve özellikle şüphelinin ve avukatının yetkilerini belirtmektedir. Avukat, belirli istisnalarla soruşturma dosyasını incelemek olanağına sahiptir. Ancak avukat adalete hizmet eden bir mesleğin mensubu olarak dosyadan elde ettiği bilgileri sadece müvekkilini, kanunun verdiği olanaklar çerçevesinde savunmak için kullanacak, bunları yayınlamak, örneğin medyaya vermek gibi eylemlere girişemeyecektir. Ancak, elbette ki, soruşturması yapılan suçlar hakkında, halkın bilgi sahibi olmak ihtiyacı da vardır. Medya bu suçlar hakkında bilgilenerek halkın bilgi edinmek ihtiyacını karşılamak görevindedir. Halkın bilgi sahibi olmak ihtiyacı ile soruşturma gizliliğini dengelemek CMK.157. maddesinin 1. fıkrasının istisna tanıdığı ölçüler içerisinde yasal düzenlemelerle mümkündür.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.