Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ANTROPOLOJİ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ANTROPOLOJİ."— Sunum transkripti:

1 ANTROPOLOJİ

2 İNSAN NEDİR YA DA NE DEĞİLDİR?
Hangi ölçüt ya da ölçütlerden yola çıkarak insanı en iyi biçimde tanımlayabiliriz?

3 Her canlının bir yaşam stratejisi var.
İnsan Diğer canlılar Bilinçli İçgüdüsel

4 Salisbury katedrali

5 Selimiye cami

6 Eskimo iglu evi

7 Afrika ormanlarında bir kulübe

8 Lascaux mağarası (25-30 bin yıl önce)

9 Altamira mağarası (ispanya)

10 einstein

11 mevlana

12 hitler

13 İNSAN ZEKASI

14 ANTROPOLOJİ NEDİR? İNSAN: BİYO-KÜLTÜREL VARLIK
süreçlerin işleyiş biçimleri -geniş bakış açısı -bütüncül yaklaşım

15 Antropoloji ortak yönler sosyoloji tarih biyoloji Psikoloji, istatistik, hukuk, coğrafya, felsefe, tıp vs. Ortak konu ve sorunlar

16 Antropolojinin gelişimi
Antropolojinin ayrı bir dal olarak çıkışı yeni sayılır. ABD’de kolej ya da üniversitelerde bir ders olarak okutulması 1879’a rastlıyor. Eğer insanlar her zaman kendilerinin ve başka insanların kökenlerini merak ettilerse antropolojinin sistematik bir disiplin olarak ortaya çıkması neden bu kadar uzun sürmüştür?

17 Bağımsız bir dal olarak gelişmesi
Hızlandıran nedenler Ulaşım ve iletişim Pusulanın bulunuşu Ortak insanlık olgusu Yavaşlatan nedenler Teolojinin kuşatıcı etkisi Etnosantrizm

18 İnsanlar, toplumlar ve kültürler neden ve nasıl farklılaşır?
İnsanlar, toplumlar ve kültürler neden ve nasıl benzeşir? İnsanlar, toplumlar ve kültürler neden ve nasıl değişir?

19 Antropolojinin alt dalları
Biyolojik (Fiziksel) Antropoloji 1) Anatomik 2)Fizyolojik 3) Patolojik 4) Beslenme 5) Paleodemografya 6) Genetik 7) Dental 8) Primatoloji 9) Paleoantropoloji 10) Biyo-sosyal antropoloji Sosyal (Kültürel) Antropoloji Dil (Linguistik) Antropolojisi Arkeoloji

20 Homo sapiens

21 Tarihin Akışını Etkileyen Üç Devrim;
1) Bilişsel devrim: Yaklaşık 70 bin yıl önce başlar. 2) Tarım devrimi: 12 bin yıl önce başlar. 3) Bilimsel devrim: 500 yıl önce başlar.

22

23

24

25 Asya’nın daha Doğu bölgeleri “dik adam” anlamına gelen Homo Erectus tarafından mesken tutulmuştu. Bu tür, bu bölgede 2milyon yıl hayatta kalarak şu ana kadar ki en dirençli insan türü oldu. Homo Sapiens yani bizim türümüzün bu kadar uzun bir süre hayatta kalmayı başarabileceği şüpheli!

26 Endonezya’daki Java adasında “Solo Vadisi insanı” anlamına gelen Homo Soloensis yaşamaktaydı. Bu tür de tropik yaşama uyumluydu. Diğer bir Endonezya adası Flores’te boyları en fazla bir metreye ulaşan Homo Floresiensis (hobitler) adlandırılan bir tür yaşıyordu. Ufak tefek yapılarına rağmen taştan aletler yapabiliyor hatta adadaki filleri bile avlayabiliyorlardı.

27 2010’da bilim insanları Sibirya’daki Denisova mağarasını kazarlarken fosilleşmiş bir parmak kemiği keşfettiklerinde diğer bir kayıp kardeş de hiçlikten kurtarıldı. Genetik analiz, parmağın daha önceden bilinmeyen bir insan türüne ait olduğunu kanıtladı ve bu türe de Homo Denisova adı verildi.

28 Rudolf gölü insanı anlamına gelen Homo Rudolfensis, çalışkan insan Homo Ergaster ve zeki insan adını verdiğimiz Homo Sapiens.

29 Pek çok farklılığa rağmen tüm insan türleri belirleyici bazı özelliklere sahipti.
İlk olarak hayvanlara oranla daha ağır beyinleri vardı. İnsana has diğer bir özellik ise iki ayaküstünde dik yürümesidir.

30

31 Alet üretimine ilişkin ilk kanıtlar 2,5 milyon yıl öncesine aittir ve alet üretimi ve kullanımı, bilim insanlarının eski insanların varlığını tanımadaki temel ölçütlerdir.

32

33 Ateşin kontrolü

34 İnsan evrimindeki önemli bir gelişme de ateşin kontrolünün keşfedilmesiydi. Bazı insan türleri 800 bin yıl önceden beri ateşi zaman zaman kullanıyordu. Yine aşağı yukarı 300 bin yıl önce Homo Erectus, Neandertaller ve Homo Sapiens’in ataları da ateşi günlük olarak kullanıyorlardı. Ateşin kontrolü insana diğer canlılara göre sınırsız bir güç kazandırdı.

35 Bilim insanları 70 bin yıl önce Doğu Afrika kökenli Homo Sapiensler’in Arap Yarımadası’na doğru yayıldıklarını ve oradan da tüm Avrasya’ya yayıldıklarını ileri sürüyorlar. Homo Sapiens Arabistan’a vardığında Avrasya’nın çoğu diğer insanlar tarafından mesken tutulmuştu. O insanlara ne oldu?

36 Homo sapiens dışındaki türlere ne oldu?
Irk Karışımı Teorisi Yerine Geçme Teorisi

37 Bilim insanları 70 bin yıl önce Doğu Afrika kökenli Homo Sapiensler’in Arap Yarımadası’na doğru yayıldıklarını ve oradan da tüm Avrasya’ya yayıldıklarını ileri sürüyorlar. Homo Sapiens Arabistan’a vardığında Avrasya’nın çoğu diğer insanlar tarafından mesken tutulmuştu. O insanlara ne oldu? Eğer gerçek buysa bugünkü Avrasyalılar saf Sapiens değil Sapiens ve Neandertallerin karışımıdır. Doğu Asya’ya ulaşan Sapiens de benzer şekilde oradaki Homo Erectus ile karışmıştır. Dolayısıyla Koreliler ve Çinliler Homo Sapiens ile Erectus karışımıdır.

38 Buna karşılık Yerine Geçme Teorisi başka bir kurgu anlatır
Buna karşılık Yerine Geçme Teorisi başka bir kurgu anlatır. Uyumsuzluk, tepki ve hatta belki soykırım. Bu görüşe göre Sapiens diğer türlerle hiç karışmadan onların yerine geçti. Eğer gerçek bu şekildeyse günümüzdeki insanların tamamının soyu 70 bin yıl önce Güney Afrika’ya götürülebilir.

39 Ancak Neandertal Genom Haritasının dört yıllık bir çaba sonucunda açıklandığı 2010 yılında yerine geçme teorisi sona erdi. Yine birkaç ay sonra Denisova’daki fosilleşmiş parmaktan alınan DNA’nın haritası çıkarıldı.

40 Modern Ortadoğu insanı
% 1 ila 4’ü Neandertal DNA’sı Avrupa insanı Modern Melanezyalılar % 6’ya varan oranda Denisova DNA’sı Avustralyalı Aborjinler

41 H. sapiens’in evrimi hakkındaki hipotezler
H. sapiens’in evrimi hakkındaki hipotezler. (a) “Afrika’dan çıkış” hipotezine göre H. sapiens Afrika’ da evrimleşti, daha sonra Orta Doğu, Avrupa ve Asya’ya göç etti.

42 Sapiens’in suçu nedir bilinmez ama gittikleri her yerde yerli nüfus tükendi. Homo Soloensis’in son kalıntıları günümüzden 50 bin yıl önceye tarihlenmektedir. Homo Denisova da bunda kısa süre sonra yok oldu. Neandertaller ise yaklaşık 30 bin yıl önce yok oldular. Flores adasındaki son cüce insanlar da 12 bin yıl önce yok oldular; geride kemikler, taştan aletler, DNA’mızdaki bazı genler ve pek çok cevaplanmamış soru ve Homo Sapiens’i bırakmış oldular.

43 Sapiens’in başarısının sırrı nedir
Sapiens’in başarısının sırrı nedir? Birbirinden çok uzak ve ekolojik olarak çok farklı yerlere bu kadar hızla yerleşmeyi nasıl başardılar? Diğer türlerin hepsini nasıl yok oluşa itti? Neden güçlü kuvvetli, beyni gelişmiş ve soğuğa dayanıklı Neandertaller bile bizim katliamımızdan kaçamadılar?

44 Homo Sapiens dünyayı, her şeyden önce kendine özgü dili sayesinde fethetti.

45 Bilişsel devrim, 70 ila 30 bin yıl önce ortaya çıkan yeni düşünce ve iletişim biçimler anlamına gelir. Sapiens dilini, tüm dünyayı fethetmesini sağlayacak kadar güçlü kılan özellik neydi?

46 Her hayvan türünün bir dili vardır
Her hayvan türünün bir dili vardır. Örneğin karıncalar ve arılar gibi böceklerin bile karmaşık biçimde iletişim kurduğu bilinir, bu da genellikle gıdanın nerede olduğunu iletmek için kullanılır. Sapiens dili ilk sesli dil de değildi. Tüm maymun türleri dâhil pek çok hayvanın sesli dilleri vardır. Örneğin yeşil maymunlar iletişim kurmak için pek çok farklı ses çıkarırlar. Zoologlar şu ana kadar “dikkatli ol! Kartal geliyor” anlamına gelen birini tanımlayabildi. Biraz daha farklı bir diğeri “dikkat et! Aslan” anlamına geliyor. Balinalar ve fillerin de aynı derecede etkileyici dilleri var.

47 Peki, o halde dilimizi bu kadar etkili kılan şey ne?
1) Buna cevap olarak en yaygın kabul, dilimizin olağanüstü esnek olmasıdır. Sınırlı sayıda sesi ve işareti kombine ederek her biri farklı bir anlama sahip sonsuz sayıda cümle üretebiliriz. Bu sayede de etrafımızdaki dünya hakkında devasa miktarda bilgiyi algılayabilir, depolayabilir ve iletebiliriz.

48 2) İkinci bir teori, dilimizin dünyayla ilgili bilgi paylaşımıyla zaman içinde evrildiğini ileri sürer. Bu teoriye göre dilimiz dedikodu yapma aracı olarak evrilmiştir ve homo sapiens her şeyden önce sosyal bir varlıktır. Sosyal işbirliği hayatta kalma ve üreme için kritik öneme sahiptir. Kadın ve erkek bireyler için aslan ve bizonların yerini bilmek yeterli değildir, asıl önemli olan kabilede kimin kimden nefret ettiğini, kimin kiminle ilişkiye girdiğini, kimin dürüst kimin hilebaz olduğunu bilmektir.

49 3) Dilimizin gerçekten özgün olan tarafı, var olmayan şeyler hakkındaki bilginin aktarılmasını sağlamaktır. Bilindiği kadarıyla sadece homo sapiens görmediği, dokunmadığı varlıklar hakkında konuşabiliyor. Kurgular hakkında konuşma becerisi Sapiens dilinin en özgün yanıdır. Öte yandan kurgu, sadece bir şeyleri hayal edebilmemizi değil, bunu kolektif olarak yapabilmemizi sağladı. Bu sayede efsaneler, mitler yaratan homo sapiens büyük gruplar halinde işbirliği yapabilme becerisi kazanmıştır.

50

51 Tarih ve Biyoloji Sapiens’in icat ettiği hayali gerçekliklerin muazzam çeşitliliği ve bunun sonucu olarak gelişen davranış örüntülerinin çokluğu, “kültür” dediğimiz şeyin başlıca bileşenleridir. Kültürler ortaya çıktığından beri değişim ve gelişimleri hiç durmamıştır ve “tarih” dediğimiz de bu durdurulamayan değişimlerdir.

52 Buna bağlı olarak Bilişsel Devrim tarihin biyolojiden bağımsızlığını ilan ettiği andır. Bilişsel Devrim’den bu yana tarihsel anlatılar biyolojik teorilerin yerini alarak Homo Sapiens’İn gelişimini anlatmakta kullandığımız temel araç haline geldi. Osmanlı İmparatorluğu’nun veya Cumhuriyet Devrimi’nin yükselişini anlamak için genlerin, hormonların ve organizmaların etkileşimini anlamak yeterli olmaz. Fikirlerin, hayallerin ve fantezilerin etkileşimini de hesaba katmamız gerekir.

53 Bu Homo Sapiens’İn ve insan kültürünün biyoloji yasalarından muaf olduğu anlamına gelmez. Hala fiziksel, duygusal ve bilişsel becerilerimiz DNA’mız tarafından şekillendiriliyor. Bu anlamda toplumlarımız Neandertal ya da şempanzelerle çok fazla ortak yöne sahip olabilir. Ancak birey ve aile seviyesindeki farklara bakmak hatalıdır. Ciddi farklar 150 kişiden sonraki gruplarda ortaya çıkmaya başlar, bin ila iki bin arasında ortaya çıkan farklar ise olağanüstüdür. Binlerce şempanzeyi Kapalıçarşı’ya, Atatürk Olimpiyat Stadı’na, Meclis binasına ya da Mekke’deki Mescid-i Haram’a toplamaya çalışırsanız, sonuç büyük bir kargaşa olacaktır. Buna karşın Sapiens, bu tür yerlerde düzenli olarak binler halinde toplanırken, birlikte tek başına asla kuramayacakları düzenli örüntüler ortaya çıkarırlar. Ticaret ağları, kitlesel kutlamalar ve politik kurumlar.

54 Elbette alet yapmak gibi diğer becerilere de ihtiyacımız var
Elbette alet yapmak gibi diğer becerilere de ihtiyacımız var. Ama alet yapmak eğer diğerleriyle işbirliği yapmak gibi becerilerle desteklenmezse pek az şey ifade eder. Nasıl oluyor da 30 bin yıl önce ucu çakmaktaşından yapılmış sopalarımız varken, şu an nükleer başlık taşıyan kıtalararası füzelerimiz olabiliyor? Fizyolojik olarak geçtiğimiz 30 bin yıl içinde alet yapabilme becerimizde ciddi bir değişiklik olmadı. Albert Einstein eski bir avcı toplayıcıya göre ellerini kullanmakta çok daha beceriksizdi.

55 Öte yandan, zaman içinde çok sayıda yabancıyla işbirliği yapabilme becerimiz çok ciddi biçimde gelişti. Ucu çakmaktaşından yapılmış sopa tek bir kişi tarafından birkaç dakika içinde üretilmişti ve bu kişi sadece yakın birkaç arkadaşının tavsiyesine ve yardımına ihtiyaç duyuyordu. Modern bir nükleer başlığın üretimi dünyanın her yanından, yeryüzünün derinliklerinden uranyum çıkaran maden işçilerinden, atom altı parçacıklarının etkileşimlerini tanımlamak için uzun matematiksel formüller yazan teorik fizikçilere kadar milyonlarca kişinin işbirliğini gerektirir.

56 Bilişsel Devrim’den Sonra Biyoloji Ve Tarihin İlişkisini Özetlemek Gerekirse:
Biyoloji Homo Sapiens’in kapasitesi ve davranışı için başlıca parametreleri belirlerken, tarihin tamamı bu biyolojik alanın sınırları içinde gerçekleşir. Fakat bu alan olağanüstü derecede geniştir ve Sapiens’e çok çeşitli oyunlar oynama imkânı sunar. Kurgu icat etme becerisi sayesinde Sapiens giderek daha karmaşık oyunlar üretiyor ve her nesil bu oyunları geliştirerek daha da ileri götürüyor. Sonuç olarak Sapiens’in nasıl davrandığını anlayabilmek için faaliyetlerinin tarihsel evrimini tanımlamamız gerekiyor. Bunun için sadece biyolojik sınırlarımıza dayanmak, Dünya Kupasını anlatan bir spikerin kendisini dinleyenlere oyun alanının detaylı bir tanımını yapıp oyuncuların ne yaptığından bahsetmemesi gibi olurdu.

57 Taş Devri atalarımız tarih esnasında hangi oyunları oynadılar
Taş Devri atalarımız tarih esnasında hangi oyunları oynadılar? Bilebildiğimiz kadarıyla 30 bin yıl önce Stadel Aslanını yapan insanlar, bizimle aynı fiziksel, duygusal ve entelektüel becerilere sahiptiler. Sabah uyanınca ne yapıyorlardı? Kahvaltıda ve öğlen yemeğinde ne yiyorlardı? Toplumları nasıldı? Tek eşli ilişkileri ve çekirdek aileleri var mıydı? Törenleri, ahlak kuralları, spor yarışmaları ve dini ayinleri var mıydı? Aralarında savaşıyorlar mıydı? Sapiens 70 bin yıl önceki Bilişsel Devrim ile 12 bin yıl önceki Tarım Devrimi arasındaki dönemde nasıl yaşadı?

58


"ANTROPOLOJİ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları