Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HELMİNTHOSPORİUM (DRECHSLERA) Yaprak Leke Hastalıkları

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HELMİNTHOSPORİUM (DRECHSLERA) Yaprak Leke Hastalıkları"— Sunum transkripti:

1 HELMİNTHOSPORİUM (DRECHSLERA) Yaprak Leke Hastalıkları

2 Tahıllarda hastalık yapan 7 adet Helminthosporim türü vardır
Tahıllarda hastalık yapan 7 adet Helminthosporim türü vardır. Bunlardan 5’i daha zararlı ve yaygındır. 2 türe ise daha az rastlanır.Tahıllarda hastalık yapan türler şunlardır; İmperfect eşeysiz Perfect eşeyli 1- Helminthosporium sativum Cochliobolus sativus Drechslera sorokiana 2- Helminthosporium gramineum Pyrenophora graminea Drechslera graminae 3- Helminthosporium teres Pyrenophora teres Drechslera teres 4- Helminthosporium avenae Pyrenophora avenae Drechslera avenae 5- Helminthosporium tritici repentis Pyrenophora tritici repentis Drechslera tritici repentis 6- Helminthosporium giganteum Bilinmiyor 7- Helminthosporium spiciferum Cochliobolus spiciferum

3 Bu etmenlerden H.sativum buğday, triticale, arpa ve pek çok çayır bitkisinde görülür. Yulafı nadiren enfekte ederken çavdar biraz daha dayanıklıdır. Bu etmen aynı zamanda kök ve kök boğazı çürüklüğüne, fide yanıklığına ve nodyumlarda kansere neden olur. H. gramineum sadece arpayı enfekte eder. Arpa çizgi hastalığı olarak bilinir. H.teres çoğunlukla arpada görülen bir hastalıktır. Nadiren buğday ve triticale’yi enfekte eder. H. avenae yulafa has bir yaprak leke hastalığıdır. H.tritici repentis esas olarak buğday ve triticale’de patojendir. Nadiren arpa ve çavdarı da enfekte eder. Yulaf etmene karşı dayanıklıdır. H. giganteum tropikal bölgelerde bazı çayırlarda patojendir. Meksika gibi ülkelerde buğday, triticale, çavdar ve arpada görülmüştür. H.spiciferum etmen bazı çayır türlerinde ciddi bir şekilde patojenken buğday, çeltik ve diğer tahıllarda nadiren görülür.

4 Helminthosporium gramineum ( Arpa Çizgi Leke Hastalığı)
Ülkemizde daha ziyade kışlık arpalarda görülmektedir. Yapılan çalışmalarda Orta Anadolu’da (Ankara, Eskişehir ve Akşehir’de %10-22 arasında zarar yaptığı belirlenmiştir.) Serin ve rutubetli ülkelerde şiddetli zarar yapar. Kafkasya ve İran’da çok zarar yapmaktadır.

5 Hastalık genellikle kardeşlenme periyodunun sonlarına doğru gözükmeye başlar.
Önceleri yaprak satında orta damara paralel olarak sarımtırak çizgiler ortaya çıkar. Hastalığın ilerlemesi ile dokularda nekrozlar meydana gelir. Sarımtırak olan bu çizgiler daha sonra kahverengi çizgiler halini alır ve bu kısımlar yırtılır. Hastalığın belirtileri bu çizgiler şeklinde dikkati çektiğinden hastalığa çizgi=streak hastalığı adı verilmiştir.

6 Bitkilerin hastalığa şiddetli şekilde yakalanmaları sonucu hastalık başaklara sıçrar ve dolaysıyla daneleri de bulaştırır. Hastalığın şiddetli görüldüğü ekilişlerde başaklarda oldukça cılız dane meydana gelir. Bu etmen yapraklarda teşekkül eden çok bölmeli, uzunumsu iğ şeklindeki konidiumlarının havaya karışmasıyla tam çiçek zamanı dişicik tepesine konar. Bu suretle bu etmen çiçek enfeksiyonu yapar. Konidiumları dişicik tepesinde çimlenmesi ile tohum kabuğunu enfekte eder. Bu suretle hastalık etmeni açık rastık gibi tohumda dormant halde kalır. Bu tohumlar ertesi sene ekildiğinde dane kabuğuna yerleşmiş bulunan miselyum da uyanır, çimlenir ve sistemik olarak saptan yukarıya doğru ilerleyerek yapraklarda belirtilerini oluşturur. Nadir hallerde tarlada kalan hastalıklı bitki artıklarından da hastalık başlayabilir. Bununla birlikte hastalığın eşeyli formu tabiatta nadiren görülür. Bu sebeple eşeyli formun primer enfeksiyonlar da önemli bir rolü olmaz.

7 Konidioforları 2-6 (genellikle 3-5) gruplar halinde, düz ya da eğik, kahverenginde sık sık kaide kısmı şişkinleşmiş yapılardır. Konidiler düz yada çok hafif silindiriğe yakın şekilde kaide kısmı genellikle en geniş kısmıdır. Uca doğru gittikçe incelen son hücre yarım küremsi şekilli ve konidiler 1-7 bölmeli olur. Konidilerin uç ve kaide hücrelerinde kısa, sekonder konidioforlar, bunların ucunda da düzenli bir şekilde sekonder konidiler meydana gelir.

8 MÜCADELESİ Tarla temizliğine dikkat edilmelidir. Tohum ilaçlaması mutlaka yapılmalıdır. Dayanıklı çeşit kullanılmalıdır.

9 Helminthosporium sativum (Noktalı Yaprak Leke Hastalığı)
Hastalık ülkemizde yaygındır. Arpadan başka bazı buğday çeşitlerinde ve bazı çayır bitkilerinde de görülebilir. Hastalığın belirtileri diğer Helminthosporium türlerinden belirgin olarak ayrılır. Hastalık genç fide döneminde kök ve kök boğazı çürüklüğü dolayısıyla solgunluğa sebep olur. Ergin bitki döneminde ise tipik yaprak lekeleri oluşturur.

10 Hastalık köklerde, kök boğazında, saplarda, başakta ve danelerde görülebilen bir hastalıktır.
Genç dönemde bilhassa kuru ve sıcak dönemlerde kök ve kök boğazı çürüklüğü meydana getiren etmen kök ve kök boğazı çevresinde toprağa yakın kısımlarda kahverengi çizgiler oluşturur. Kardeşlenme artar. Köklerin kabuk kısımlarında belirgin esmerleşmeler meydana getirir. Genç bitkilerin gelişimi geriler. Solgunluk belirtileri gösterir. Bazen bitkiler toprak yüzeyine çıkmadan bazen de çıktıktan sonra ölebilir. Sıcak ve rutubetli yerlerde hastalık gelişmesi devam ederek toprak üstü kısımlarına sıçrar.

11 Yaprak da, yaprağın dip kısmından itibaren başlayan irili ufaklı çok sayıda oval esmer noktalar yada lekeler belirir. Bu belirtisinden dolayı yapraktaki hastalık safhası noktalı yaprak lekesi olarak tanımlanmıştır. Bireysel olan bu noktalı lekeler birbirleri ile birleşerek yaprak sathında hastalığın şiddetine göre yapraklar kurur ve ölür. Hastalığın başaklara sıçradığı yerlerde danelerde bulaşıklık görülür. Embriyo kısımlarında enfeksiyondan dolayı siyah noktacıklar halinde lekeler görülür.

12 Hastalık bir sonraki yıla ya enfekte edilmiş hastalıklı tohumlar ile ya da hastalıklı bitki artıkları ile geçer. Bu sebepten dolayı hastalık genç bitkilerin topraktan çıkmadan veya çıktıktan sonra belirginleşebilir. Bu etmende eşeyli formuna ihtiyaç göstermeden zararını yıldan yıla sürdürebilir. Hastalık etmeninin eşeyli formu hayat çemberinde önemli bir yer tutmaz çünkü tabiatta nadir olarak oluşur. Seconder enfeksiyonlar hastalıklı kısımlar üzerinde oluşan konidiumların ilkbaharda çevreye ve dikilen bitkiye yayılması ile gerçekleşir.

13 MÜCADELESİ Sanitasyona önem verilmelidir. Temiz tohum kullanılmalıdır Hastalığa karşı dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir. Tohum ilaçlaması mutlaka yapılmalıdır.

14 Helminthosporium teres (Arpa Ağ Benekli Hastalığı)
Nemli ve serin olan yerlerde arpa tarlalarında yaygın olarak görülür. Geçmiş yıllarda Ege bölgesinde hemen hemen bütün arpa ekilişlerinde Ankara ve Balıkesir yöresinde yaygın olarak görülmüştür. Yapılan bir araştırmaya göre Orta Anadolu’da Ankara’dan başka Eskişehir, Akşehir, Çankırı ve Çorum’da yaygın olarak görülmüştür. Zarar nispeten % olarak tespit edilmiştir.

15 Hastalık genç bitki döneminde başlayabilir.
Bu hastalığın özelliği yaprağın uç kısımlarında itibaren başlamasıdır. Uç kısımlarda uzunumsu köşeli, kahverengi lekeler halinde belirir. İlk enfeksiyon sıralarında bu etmenin meydana getirdiği lekeler bir lupla incelenirse lekeler üzerinde tipik ağımsı bir oluşum dikkati çeker. Olgunlaşmış lekelerde bu ağımsı görünüşü takip etmek güçtür. Bu sebeplerde dolayı hastalık dilimizde Ağ Beneklilik olarak tanımlanmıştır.

16 Uygun koşullarda hastalık geliştikçe bu gelişmeye paralel olarak lekeler birleşir.
Çizgi hastalığından farklı olarak kısa, kenarları köşemsi çizgili lekeler oluşur ve çizgi hastalığından diğer bir fark da bu lekeler yaprak kınına kadar ilerlemez. Hastalık çiçeklere de sıçrayabilir. Bu sebeple tohumlarda da enfeksiyona yol açabilir. Danelerde meydana getirdiği belirtiler çok açık kahverenginde ve dikkat edilmedikçe belirgin olmayan renk değişikliğinden ibarettir. Hastalık enfekteli tohumlardan bir sonraki yıla taşınabildiği gibi pertesial formuda bu türde hastalığın ertesi yıla intikalinde önemli bir rol oynar.

17 Hastalıklı bitki artıkları üzerinde oluşan peritesyumlar ilkbaharda olgunlaşan ascosporlar meydana getirir. Seconder enfeksiyonlara gelince hastalıklı bitki dokusundan oluşan konidiumlar ile gerçekleşir. Rutubetli ve serin koşullar devam ettiği sürece hastalık yaygınlaşır ve yoğunluk kazanabilir.

18

19 MÜCADELESİ Diğer Helminthosporium türlerinde olduğu gibidir

20 Helminthosporium avenae (Yulaf Yaprak Leke Hastalığı )
Ülkemizde Orta Anadolu Bölgesi, Iğdır ve Bolu bölgesinde daha sık görülür. Hem fide hem de geç dönemlerde zarar yapar. Fide döneminde ilk çıkan yaprağın uç kısmından başlayan açık renkli sarı lekeler çizgi şeklinde devam eder ve sonra birbirine paralel bu çizgiler kahverengileşir. Yazın meydana gelen sekonder enfeksiyonların önemi pek yoktur. Hastalık etmeni ertesi yıla tohumla taşınır.

21 Bu nedenle tohum üzerinde bulunan konidiler sürme hastalığında olduğu gibi tohumu enfekte eder ve hastalığın başlamasına neden olur. Tohumun üzerindeki konidiler 6ay canlı kalabilir. Hastalığın belirtileri tipiktir. Yapraklarda uzunca, uçları küt, kırmızımsı esmer lekeler meydana getirir. Lekelerin kenarı gayri muntazamdır. Hastalığın ilk görüldüğü dönemlerde bu tipik kırmızımtırak lekeler hastalığın teşhisi için büyük bir kolaylık sağlar. Hastalık ilerledikçe lekeler yaprak yüzeyine yayılır. Enfekte edilmiş yapraklar hastalığın şiddetine göre sararıp kururlar. Şiddetli enfeksiyonlarda fungus başaklara da sıçrar. Başakçık sapları dolayısıyla tohum ve tohum kabuğu enfekte edilip tohuma geçer. Bu suretle gelecek veya müteakip ürün dönemine bu şekilde intikal etme imkanı bulur.

22 Helminthosporium yulaf yaprak lekesi arpadaki H
Helminthosporium yulaf yaprak lekesi arpadaki H.teresin sebep olduğu ağ beneklilik hastalığına çok benzer. Bilhassa her iki etmenin fruktifikasyon şekli ve konidiumlar birbirine benzediği için mikroskobik ayrımda güçlük çekilebilir bu taktirde iki tür arasındaki ayrım arpadaki ağ beneklilik etmeninin yulafı enfekte edemeyişi ve yulaf yaprak lekesi etmeninde arpayı enfekte edemeyişi, bunların konukçularına spesialize oluşları ile ayırt edilebilir. Bu hastalık yulaflarda kayıtlara göre dünyada yaygın olmakla birlikte dünyada sebep olduğu zarar genel olarak düşük düzeydedir. Yapılan bu çalışmada ülkemizde %20 nisbetinde tohum enfeksiyonu’nun görüldüğü tespit edilmiştir. Hastalıkla mücadele de diğer helminthosporium hastalıklarına karşı uygulanan yöntemler gibidir.

23 Rhyncosporium secalis (Arpa Yaprak Leke Hastalığı)
Serin ve nemli bölgelerde arpa ekilişlerinde zarar yapar ve bazı memleketlerde şiddetli yaprak dökümlerine neden olduğu bilinmektedir. Memleketimizde esas itibari ile çavdarda sonra da arpada görülen bir hastalıktır. Ekonomik bir zarara neden olduğu görülmemiştir

24 Hastalığın belirtileri arpanın yaprakları ve gövdesi üzerinde 0,5- 2 cm uzunluğunda lekeler belirir.
Lekeler olgun şeklini alınca kenarları kahverengi bir sınırla çevrilir ve iç kısmı saman sarısı rengini alır. Saplardaki lekeler daha dar ve uzundur. Lekeler önce alt yapraklarda başlar buradan yukarıya doğru (üst yapraklara doğru) yayılır. Etmenin miselyumu renksiz, bölmeli ve iplik biçimindedir. Konidileri renksiz bir bölmeli, silindirik uç kısımları kıvrıktır. Hastalıklı yapraklardaki lezyonlarda subkutikular miseliyal stromata teşekkül eder. Bu stromata yapraklarla birlikte ölü veya canlı yaprak dokusunda kışı geçirir. Stromata içindeki miseller canlıdır. Bunların üzerinde ilkbaharda konidiler teşekkül eder. Bu konidiler primer inokulum kaynağıdır. Bu konidiler yağmur ve rüzgarlar ile yayılır. İlkbaharda arpa bitkisinin yaprağına gelerek kutikuladan penetrasyon yaparlar.

25

26 Sonrada kutikula altında miseliyal bir stroma oluşur ve kutikula yırtılarak lezyon meydana gelir, lezyonun üstünde konidiler oluşur. Lezyonlar bazen kışlık arpada sonbaharda oluşur ve fungus kışı arpada bitki üzerinde geçirebilir. Bulaşmada yabancı otlarda aracılık edebilir. Fungusun pasifik sahillerinde her zaman zararı büyük olmaktadır. Akdeniz iklimi de patojen için çok uygundur. Konidilerin min. çimlenme sıcaklığı 4 C , opt. çimlenme sıcaklığı ise C’ dir. Türkiye’de İzmir bölgesinde kışlık arpalarda hastalık görülür hastalık serin ve rutubetli havaları sever bunun için İzmir’de kış boyu devam eden bulaşmalar sonucu hastalık mayıs,haziran ayında azami noktasına ulaşır. Yaz sıcaklarının başlayışı ve arpaların hasat edilişi ile hastalık ortadan kalkar. Kuraklık ve yüksek sıcaklık konidi çimlenmesini durdurur. Azami çimlenme sıcaklığı 28 C’ dir. Bir araştırmacıya göre sonbaharda geç ekilen arpalarda hastalığa yakalanma çok az olmakta, erken sapa kalkanlarda zarar az olmakta, yazlıklarda ise hemen hemen hastalık hiç görülmemektedir. Buda hastalığın kışın çok seyrettiğini gösterir.

27

28 MÜCADELESi Hastalıklı bitkiler yok edilmedir.
Münavebe uygulanmalıdır. Bunun için 1 yıllık münavebe yeterlidir. Çünkü stromalar düşük sıcaklıkta çok çabuk tahrip olmaktadır. Yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir. Dayanıklılık 1 gen çifti tarafından idare edilmektedir. Hastalığın ilkbaharda yoğun bir şekilde görülme ihtimali olan yerlerde bitkiler sapa kalkmadan önce Triazol grubu ilaçlarla ilaçlamalar yapılmalıdır. Tohuma geçme durumunda rastık hastalıklarına karşı kullanılan tohum ilaçlarıyla ilaçlaması yapılmalıdır.


"HELMİNTHOSPORİUM (DRECHSLERA) Yaprak Leke Hastalıkları" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları