Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Spora Tarihsel Bir Bakış
2
Tarih, bize gelecekte nasıl davranmamız ve düşünmemiz konusunda belirli bir bakış açısı sağlar.
Beden eğitimi ve spor da herhangi bir insan aktivitesi olarak tarihin kullandığı metotlar aracılığıyla anlaşılabilir. Geçmiş olayların nasıl şekillendiğini ve günümüz olaylarının sonuçlarının gelecekteki olayları nasıl etkileyeceğini tarihten yararlanarak anlayabiliriz. Tarih, değişimin zaman içerisindeki bir araştırması ise, spor tarihi de sporun zaman içerisinde nasıl değişip değişmediğinin araştırılmasıdır
3
Spor Tarihi iki bölüm halinde düzenlenir; ilk bölümünde, eskiçağ medeniyetleri olan Antik Yunan ve Roma’da spor, Ortaçağ’ın düşünsel yapısının spora bakışı ve sonrasında Rönesans, reform ve aydınlanma çağı ile birlikte bilhassa Avrupa’da ortaya çıkan beden eğitimi anlayışları değerlendirilmiştir. İkinci bölümde ise Türklerin tarih boyunca uğraştığı sportif etkinliklerden diğer bir ifadeyle geleneksel sporlardan Tanzimat döneminden sonra ülkeye giren modern sporlara doğru görülen dönüşüm incelenecektir. Aynı bölümde spor eğitimi ve yönetiminin tarihçesine de kısaca değinilerek Cumhuriyet rejiminin spordan beklentisi ve sporun Cumhuriyet döneminde hangi amaçlarla kullanıldığı değerlendirilerek bölüm sonlandırılacaktır.
4
Sümer, Asur, Mısır, Çin Savunma ve saldırı içeriği
Binicilik, okçuluk, kılıç kullanma, güreş, boks Savunma ve saldırı içeriği
5
İnsan vücudunun belirli amaçlar doğrultusunda eğitilmesi düşüncesi insanoğlunun evrendeki varlığı kadar eskidir. Canlılığın tek belirtisi olan hareketi, beden eğitiminin tarihi ile olan ilişkisinden ötürü ilk insanlardan başlayarak incelemek gerekmektedir. İnsan neslinin geçmişi kadar eski olan ve ilkel zamanlarda zorunlu yaşama faaliyeti görülen hareketler insanın yaşaması, geçim tarzı ve geçim kaygısına bağlı olarak birbirleriyle ve doğa ile mücadele etmesi ve avlanması gibi faaliyetler olarak karşımıza çıkmıştır.
6
Yürüme, insanın yer değiştirme ihtiyacından doğan ve içgüdü ile meydana gelen en doğal hareket şeklidir. Koşu ise yürümenin daha avantajlı bir türüdür. İnsanoğlu doğal koşullarda av hayvanına yetişebilmek ve kendinden daha güçlü bir hayvandan kaçabilmek için koşmayı, arazide yüksek ve uzun atlamayı, tırmanmayı ve asılmayı kullanmış; bu mücadelelerde başarılı olmak için de çabuk, çevik ve dayanıklı olması gerektiğini kavramıştır. İlkel insan hayvanlarla ve kendi türünden olanlarla girdiği ölüm kalım mücadelesinde yakın bir mesafeden baş etmek zorunda kalınca güreşten, aynı şekilde yumruğunu, kolun itme ve savurma gücünü kullanarak bokstan yararlanmıştır.
7
Savunma ve saldırı içeriğinden soyutlanmış spor niteliği taşıyan ilk aktiviteler (MÖ 300, Mısır)
8
Tabii ki hasmını kendi kas gücü ve ağırlığı ile yenemediği durumlarda ise taş, ağaç ve madenden oluşturulan bıçak, kılıç, balta ve mızrak gibi aletleri kullanmıştır. Rakibini uzak mesafeden, yaklaşmadan etkisiz hale getirmenin en mükemmel yolu ise yay ve ok olmuştur. İnsanoğlunun ilkel hareket şekilleri arasına suda ilerlemesi ve yer değiştirmesi, daha ileri formu olarak da kayık gibi araçları kullanarak taşıma olanakları eklenmiştir.
9
Kış koşullarına uyum sağlamak için karda, buzda yer değiştirme ve taşımayı kolaylaştıran hareket formları da vardır. İlk insanlar, geçim ve yaşama kaygısından kısmen uzaklaştığı zaman iç dünyalarındaki sevgi, neşe, öfke ve tasa gibi duygularını dans yoluyla dile getirmiş, birçok hareketi toplu olarak içinde barındıran oyunlar ise ilk insanlardan itibaren bütün devirlerde kullanılmıştır. İnsanlık çağlar geçtikçe yaşama koşullarını iyileştirip, kültür seviyelerini yükseltince vücut hareketleri daha sistemli bir şekilde ele alınmıştır.
10
Özetle insanoğlunun doğayla girdiği zorunlu mücadelesinde hayatını devam ettirme amacıyla kullandığı hareketler, zaman geçtikçe koşullardaki iyileşmelere bağlı olarak sağlıklı kalma, eğlenme, dinlenme ve boş zaman aktivitesi olarak değerlendirilmiş, zorunlu olarak yaptıkları hareketler ise barışçıl yollarla kullanılarak sürdürülmüştür (Alpman, 1971: 1-6). Kullanılan barışçıl hareketlerin spor haline nasıl dönüştüğüne değinmeden önce sporun tanımını yapmak gerekir.
11
Hareket ve Bilgelik Zihinsel, ahlaki, fiziksel mükemmellik (aréte)
Atinalılar Hareket ve Bilgelik Zihinsel, ahlaki, fiziksel mükemmellik (aréte)
12
Spartalılar (MÖ 776 – MÖ 371) Savaşa hazırlık
13
Olimpiyatlar (MÖ 776 – MS 393) Dini temeller
14
Desport, disport sözcüklerinden türetilen spor kavramı oyun, oyalanma, eğlenme ve işten uzaklaşma anlamına gelir (Fişek, 1985: 5). Oyalanma ve eğlenme anlamına gelen kelimenin tam karşılığı ise alıp götürmektir (R. Brasch, 1970: 1). İnsanların var olabilmek için doğayla giriştikleri ölüm kalım mücadelesinin barışçıl bir benzetimi olan spor, o mücadelenin ölümcül tehlikelerden arındırılmış silahlarını ve araçlarını kullanır.
15
Güreş, boks, atletizm, okçuluk, eskrim, kayak, kızak ve yüzmeyi bu mücadelenin alanları olarak gösterebiliriz (Fişek, 1985: 8-9). Farklı bir bakış açısıyla insanoğlunun hayatını devam ettirmek için zorunlu olarak sürdürdüğü avlanma, atıcılık, kürek çekme ve yelken gibi becerilere ihtiyaç azaldığı dönemlerde bu beceriler spor halini alarak uygulanmaya devam etmiştir (Brasch, 1970: 4).
16
Sporun spor olabilmesi için ise beslenme, giyinme, barınma, savunma ve saldırıya yönelik olan bedensel eylemlerin nitelik değiştirmesi bu eylemlerin insanın tek ve hayati çabası olan kendini korumaktan uzaklaşması gerekir (Fişek, 1998: 14). İnsanların doğal bedensel faaliyetlerinin barışçıl yollarla spor olarak yapılabilmesi için yerleşik hayata geçmeleri ve boş zamana sahip olmaları gerekmektedir (Fişek, 1985: 10-11).
17
Spor, kendine yetenden fazlasını üretecek bir ekonomik gelişmişliğe ulaşmış görece ileri toplumlarda, insanların doğayla girdikleri araçlı ve araçsız savaşım yöntemlerinin artan boş zamana uygulanmasıyla doğmuştur (Fişek, 1998: 60). Bireysel sporlar bireysel boş zamana, takım sporları ise bireysel boş zamandan sınıfsal boş zamana geçiş ile bağlantılı olduğu ve Çin, Roma ile Yunan’da bu durumun örnekleri ile karşılaşıldığı bilinmektedir (Fişek, 1998: 19).
18
İçinde bulunduğu maddi ve düşünsel ortamdan soyutlanamayan, yönetim ve iktidar yapısını ve egemen ideolojiyi simgeleyen, toplumun çelişki ve özelliklerini ayna gerçekliğiyle gösteren sporun Eski Yunan’da beden ve ruh güzelliğini, Roma’da kana susamışlığı, Ortaçağ krallıklarında şövalyeliği, Friedrich Ludwig Jahn gibi isimlerin öğretisinde savaşçılık ve militarizmi, öze dönük arayışlarda ise barış, kardeşlik ve dostluğu simgelemesi hep bundandır (Fişek, 1998: 61).
19
Olimpik Program 1. Gün: Yemin Töreni, gençlerin yarışları 2. Gün: Araba yarışı, binicilik, pentatlon 3. Gün: Zeus’a kurbanların adandığı en önemli dini gün 4. Gün: Pankreas, güreş, boks, zırhlı yarış 5. Gün: Ödül töreni, Zeus’a şükranların sunulması, şölen
20
200 gün Gladyatör dövüşleri Vahşet Binlerce izleyici
Roma İmparatorluğu 200 gün Gladyatör dövüşleri Vahşet Binlerce izleyici
21
“insanları tanrıdan alıkoyan büyük bir günah” Şövalye eğitimi
Ortaçağ (375 – 1453) “insanları tanrıdan alıkoyan büyük bir günah” Şövalye eğitimi
22
Rönesans ( ) Hümanizm “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” anime sana in corpare sano
24
Osmanlı İmparatorluğu
Pehlivan tekkeleri savaş hazırlığından soyutlanmış bütünüyle spora yönelik ilk örgütsel yapı
25
Askeri ve sivil okullarda ilk beden eğitimi dersi (1863)
Tanzimat Fermanı (1839) Askeri ve sivil okullarda ilk beden eğitimi dersi (1863)
26
Faik Üstünidman Riyazat-ı Bedeniye (1899)
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.