Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

EPİDEMİYOLOJİK ARAŞTIRMALARIN SINIFLANDIRILMASI Araştırmalar temel amaç ve yöntemlerine göre: I- Gözlemsel Araştırmalar, II- Deneysel Araştırmalar, III-

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "EPİDEMİYOLOJİK ARAŞTIRMALARIN SINIFLANDIRILMASI Araştırmalar temel amaç ve yöntemlerine göre: I- Gözlemsel Araştırmalar, II- Deneysel Araştırmalar, III-"— Sunum transkripti:

1

2 EPİDEMİYOLOJİK ARAŞTIRMALARIN SINIFLANDIRILMASI Araştırmalar temel amaç ve yöntemlerine göre: I- Gözlemsel Araştırmalar, II- Deneysel Araştırmalar, III- Metodolojik Araştırmalar.

3 I- Gözlemsel Araştırmalar 1- Tanımlayıcı (deksriptif) araştırmalar: Kişi, yer ve zaman özelliklerine göre tanımlama - Toplumsal (Ekolojik çalışma) - Kişisel ( Vaka takdimi, vaka serileri) - Kesitsel 2- Analitik araştırmalar: a- Vaka-kontrol araştırmaları b- Kohort araştırmaları c- Kesitsel araştırmalar

4 II- Deneysel/ Müdahale Araştırmaları 1- Hayvan deneyleri. 2- Müdahale Araştırmaları: a. Klinik (Randomize) Deneyler b. Saha Deneyleri

5 III- Metodolojik Araştırmalar 1- GEÇERLİLİK ARAŞTIRMALARI: Teşhis ve tarama yöntemlerinin tanı koymada ne kadar geçerli (validite) olduğunu belirleme araştırmaları, 2- GÜVENİRLİLİK-TUTARLILIK ARAŞTIRMALARI: Gözlemcilerin ölçüm ve gözlemlerinin ne ölçüde güvenilir-tutarlı olduğunu belirlemeye yönelik araştırmalar.

6 Analitik Araştırmalar Analitik araştırmalar, hastalık nedenlerini bulmak için planlanır ve uygulanır. Hastalık-sorun nasıl oluşur? Nedenleri nelerdir? Neden devam eder? İki şekilde yapılabilir. Örn.: Diyette mısır olması pellegraya neden olabilir mi?

7 1- Hasta grup Kontrol grubu  mısırla beslenen mısırla beslenen   karşılaştırılır (vaka-kontrol araştırmaları)

8 2- Fazla mısır yiyen Mısır yemeyen  hastalık (+) hastalık (+)   karşılaştırılır (kohort araştırmaları)

9 Epidemiyolojide Temel Strateji İki veya daha fazla gruba ait verilerin karşılaştırılması (comparisons) dır. Gruplar arası/ Grup içi (gruplar arası ve grup içi farklılıkların nedenlerini açıklamak amacı ile gruplar birbirleriyle yaş, cinsiyet, etkenle karşılaşma durumu, kır /kent, eğitim gibi çeşitli değişkenler yoluyla karşılaştırılırlar. )

10 İncelenen birim tek bireyler değil / belirli öncelikli gruplar (5y < çocuklar / 15-49 yaş grubu kadınlar / işçiler) Temel yaklaşım araştırmalardan elde edilen sonuçların birbiri ile karşılaştırılması İşçilerin ölüm nedenleri / normal populasyonun ölüm nedenleri karşılaştırılması Bir yıldan az çalışmış işçilerle / bir yıldan çok çalışmış olanların kaza oranlarının karşılaştırılması Karşılaştırma grup içi ya da gruplar arası olabilir

11 Epidemiyolojik araştırmalarda Gözlemsel yöntemler Deneysel yöntemler kullanılmaktadır.

12 Gözlemsel Yöntemin Özellikleri 1- Araştırıcı tarafından izlenen faktörler (yaş, cins, meslek v.b.), olaylar (herhangi bir etken, tedavi yöntemi, hizmet gibi) araştırıcının kontrolü altında değildir, istendiği takdirde değiştirilemez. 2- İncelenen faktör veya olay dışında kalan tüm diğer değişkenler sabit tutulamaz. Randomizasyon sınırlıdır. 3- Neden-sonuç (etken-hastalık) ilişkisi her zaman tam ve belirgin biçimde saptanamayabilir. Konu ve kullanılan araştırma yöntemine göre bu belirginlik düzeyi farklı olabilir.

13 Gözlemsel Yöntemin Özellikleri 4- “Neden” için deliller daha az kesindir. 5- Gözlemsel araştırmalarda olayların oldukları ortam içinde incelendikleri, özel koşular yaratılmadığı için sonuçlar gerçek hayata büyük ölçüde uyar ve uygulanabilir. 6- Gözlenen olayların tekrarlanması çoğu kez olanaksızdır; olaylar toplumda olagelirken gözlenir, bittikten sonra aynı olayı yaratmak söz konusu olmayabilir. Örn.: Bir salgının tekrarı mümkün değildir.

14 Deneysel Yöntemin Özellikleri 1- Araştırıcı tarafından incelenen faktörler, olaylar (etken, tedavi yöntemi gibi) araştırıcının kontrolü altındadır, istendiği taktirde değiştirilebilir. 2- İncelenen faktör veya olay dışında kalan tüm diğer değişkenler sabit tutulabilir. 3- Neden-sonuç (etken-hastalık) ilişkisi tam ve doğru biçimde saptanabilir. Bu özellikle laboratuvar deneyleri için tam geçerlidir.

15 Deneysel Yöntemin Özellikleri 4- Araştırılan faktör dışında kalan tüm diğer faktörler sabit tutulduğu için bu faktörün “Neden” olup olmadığı kesin olarak saptanabilir. 5- Deney ortamı için sağlanan özel koşullar her zaman gerçek hayata uymayabilir. Sonuçların genellenmesinde bu nokta daima gözönünde tutulmalıdır. 6- Deney koşulları ve ortamı istenildiği zaman ve sayıda tekrarlanabilir.

16

17 TANIMLAYICI EPİDEMİYOLOJİ Toplumun sağlık sorunlarının neler olduğunun saptanması, bunların kişi, yer ve zaman özellikleri bakımından incelenmesi tanımlayıcı epidemiyolojinin alanı içindedir. Temel olarak şu sorulara yanıt aranır: * Sağlığı etkileyen olay-hastalık nedir? * Bu hastalık kimlerde görülmektedir? * Bu hastalık nerede görülmektedir? * Bu hastalık ne zaman görülmektedir?

18 Bu araştırmaların ana amacı tanımlamaktır. Herhangi bir hipotez kurulmaz ve sınanmaz. Genellikle risk altındaki grubun tümü incelenmez. Sadece belli bir durumla karşılaşmış veya herhangi bir hastalığı yakalanmış olanlar kişi-yer-zaman yönünden tanımlanır.

19 Kişi Özellikleri - Yaş, - Cinsiyet, - Irk, etnik yapı, din, - Medeni durum, - Sosyoekonomik durum, - Meslek, - Alışkanlıklar, - Aile yapısına ilişkin değişkenler; * Aile tipi ve büyüklüğü, * Anne yaşı, * Anne eğitimi, * Bebeğin doğum sırası, * Anne-babanın sağlığı.

20 Yer Özellikleri - Kurum içi dağılım, - Kırsal- kentsel dağılım, - Bölgesel dağılım, - Ulusal dağılım, - Uluslararası dağılım.

21 Zaman Özellikleri - Saat, - Gün, - Hafta, - Ay, - Mevsim, - Yıllar.

22 Kişi Özellikleri: Yaş Yaş hastalıkların; - Görülme sıklığını, - Türlerini, - Şiddetini ve - Prognozunu etkiler. Sağlık olayıyla yaş ilişkisini incelerken; a) İncelenen hastalığın belirli yaş dönemlerinde görülebileceği (örn. Kong. anomaliler). b) İlerleyen yaşla birlikte bazı etkenlerle karşılaşma süresinin kümülatif artacağı (örn. sigara). c) Belirli yaşlarda belirli etkenlerle karşılaşma olasılığının yüksek olacağı (örn. çocuklarda kızamık) mutlaka dikkate alınmalıdır.

23 YAŞ Yaş ile sağlığı ilgilendiren pek çok olay arasında yakın ilişki vardır. Birçok hastalığın mortalite, morbidite hızları ve diğer kişisel özellikler yaşa göre farklılık gösterir. Eğer yaş dağılımları benzer değilse, benzerliği sağlamak için karşılaştırılacak ölçütler yaşa göre standardize edilmelidir.

24 Yaş ile bir hastalık arasındaki ilişki incelenirken yaşa özel insidans ve prevalans hızları kullanılır. Bimodalite: Bir hastalığın yaşlara göre dağılımının grafiği çizildiğinde farklı yaşlarda hastalık sıklığında iki aynı yükselme görülmesidir. Bimodalite elde edildiği durumlarda, farklı yaşlarda bu hastalığın etiyolojisinde farklı faktörlerin rol oynayabileceği düşünülmelidir.

25 Bimodalite: Bir hastalığın yaşlara göre dağılımının grafiği çizildiğinde farklı yaşlarda hastalık sıklığında iki aynı yükselme görülmesidir

26 Kohort (Kuşak) Etkisi Kohort: Belirli bir zaman içinde benzer özellikleri paylaşan kişiler topluluğu olarak tanımlanabilir. Bir hastalığın yaşla olan ilişkisinin doğru biçimde incelenmesi için kişiler doğum yıllarına göre gruplandırılmalıdır. Farklı kuşaklardaki hastalık trendi incelenmelidir. Her doğum kohordunun aynı çevresel, sosyal, ekonomik faktörlerden etkilendiği varsayılır.

27 26 CİNSİYET Hastalıkların sıklığı cinsiyete göre farklılık gösterir. Dikkat edilmesi gereken nokta; sadece bir sağlık kurumuna başvuran vakaların cinsiyetine göre dağılımını incelemenin yeterli olmadığıdır. Toplumdaki cinsiyet oranlarının bilinmesi gerekir. Cinsiyetin etkisini daha iyi incelemek için cinse-özel morbidite ve mortalite hızları kullanılır. Genellikle mortalite hızlan erkeklerde, morbidite hızları kadınlarda daha yüksektir.

28 Cinsiyet Hastalık ve ölüm nedenlerinde görülen cinsiyet farklılığı nedenleri; * Fizyolojik-genetik yapı farklılığı, * Sağlığa zararlı etkenlerle karşılaşma olasılığı (erkeklerde  ), * Emosyonel stresler (erkeklerde  ), * Tıbbi bakımdan yararlanma boyutlarındaki farklılık, * Zararlı kişisel alışkanlıklar (erkeklerde  ).

29 Etnik Yapı ve Irk Hastalık görülme sıklıkları etnik yapı ve ırka göre değişiklik gösterebilir. Bunun nedeni; - Genetik yapı, - Sosyoekonomik durumdaki farklılık, - Yaşantı farklılığından kaynaklanabilir.

30 Tablo 2. Bazı Nedenlere Bağlı Irka-Özel Ölüm Hızları Ölüm Hızları (100.000’de)Ölüm Hızları Ölüm NedeniBeyaz IrkSiyah IrkSiyah/Beyaz Oranı Cinayet3.532.39.2 Tüberküloz2.59.63.8 Hipertansif Kalp Hast. 21.168.63.3 Sifiliz1.03.0 Arteriosklerotik Kalp Hast. 292.9247.10.8 Lösemi7.45.50.7 İntiharlar11.35.70.5 TÜM NEDENLER904.11191.71.3

31 Din Olumlu veya olumsuz etkileri görülebilir. Örn.: Yahudi ve müslüman kadınlarda serviks kanseri daha az görülür. Aynı şekilde trişinozis’de bu dinlere mensup olanlarda daha az görülür.

32 Medeni Durum Tüm nedenlere bağlı ölüm hızları evli erkek ve kadınlarda en düşük boşanmışlarda ise en yüksek boyutlardadır. Nedenleri; - Sağlığı bozuk kişilerin evlenmeme eğiliminde olması, - Zararlı alışkanlıkları olanların bekar kalma olasılığının fazla olması, - Yaşam biçimlerindeki farklılıkdır.

33 SOSYOEKONOMİK DURUM Sosyoekonomik durum tek değişkenle ölçülmez. Bunu belirlemede; Meslek, Ailenin toplam geliri, Kişi başına düşen gelir, Öğrenim düzeyi, Konut koşulları gibi değişkenlerden yararlanılır.

34 Sosyoekonomik Durum Sosyoekonomik durum  hastalık morbidite ve mortalite hızları . Örn.: Bebek ölüm hızı; - Annenin eğitim düzeyi , - Babanın meslek statüsü , - Ailenin geliri , - Konut koşulları düştükçe artış gösterir.

35 Meslek Mesleki ortam fizik, sosyal ve psikolojik çevreyi kapsar. Bu çevrede fiziksel, kimyasal faktörler ve streslerle karşılaşırlar. Bazı mesleki riskler: - Kömür madeni çalışanlarında akciğer hst., pnomokonyozlar, - Dokuma sanayinde çalışanlarda bissinozis, - Matbaa işçilerinde kurşun zehirlenmesi yaygındır.

36 Alışkanlıklar - Bireylerin yemeye ilişkin alışkanlıkları (avitaminoz), - Alkol (karaciğer patolojileri), - Sigara (koroner arter hst.), - Yaşam biçimleri (eşcinsel ve uyuşturucu kullananlarda AIDS).

37 Aile Tipi ve Büyüklüğü Aile tipi 3 şekilde olabilir; - Çekirdek aile, - Geniş aile (beslenme bozuklukları, bulaşıcı hst.), - Parçalanmış aile (psikiyatrik sorunlar).

38 Anne Yaşı - Gebeliğin seyri ve anne sağlığı ile - Çocuk sağlığını etkiler. 18 yaş  ve 35 yaş  doğumlarda düşük doğum ağırlığı sık görülür.

39 Anne Eğitimi Anne eğitimi düştükçe; - Çocuklarda enfeksiyon hastalıkları, parazitozlar, beslenme bozuklukları, bebek ölümleri artar. - Yüksek doğurganlık ile ilgili sorunlar sık görülmeye başlanır.

40 Doğum Sırası İlk doğan çoçuklar aile bireylerinden yakın ilgi görüler. Bunların zeka puanları yüksektir. Sayı arttıkça düşük doğum ağırlığı ve bebek ölümlerinde artma görülür.

41 Anne ve Babanın Sağlık Durumu Ölüm ve boşanma gibi ayrılıklar; - Psikosomatik hastalıklar, - İntihar, - Okulda uyumsuzluklara neden olabilir.

42 cz - Okul, - Askeri kışla, } bulaşıcı hastalıklar sorundur - Fabrika. Önemli olan hastalık kaynağının bulunmasıdır.

43 Kırsal-Kentsel Dağılım * Kent merkezlerinde  Kronik hst., yaşlılık sorunları, * Gecekondularda  Beslenme sorunları, cilt hastalıkları, ASYE, * Kırsal alanda  Beslenme sorunları, AÇS-AP hizmet yetersizliği.

44 Bölgesel Dağılım Hastalıkların bölgesel dağılımının incelenmesi sorunun nedenlerinin anlaşılmasına ve çözümüne önemli katkılarda bulunur. Bu tür incelemenin en klasik örneği Snow’un Londra’daki kolera salgınlarını incelemesidir.

45 Şekil 2. Londra’da 1854 Kolera Salgınında Vakaların Çeşitli Mahallelere Dağılımını Gösteren Epidemiyolojik Harita

46 Ulusal ve Uluslararası Dağılım - Hastalık nedenlerinin saptanmasına, - Hangi sorunların hangi yörelerde yoğun olduğunu belirlemeye yardımcı olur.

47 Zaman Özellikleri: Kısa Süreli Değişiklikler Akut sorunlarda (zehirlenme gibi) dakika, saat gibi kısa zaman birimleri önemlidir. Bulaşıcı hastalıklarda vakaların günlere, aylara ve mevsimlere göre dağılımı incelenmelidir.

48 Periyodik Değişiklikler Daha uzun süreli hastalıklarda 2-3 yılda bir olan değişiklikler izlenir. Örn.: Kızamık salgınları.

49 Seküler Değişiklikler 30-40 yılda görülen değişiklikler incelenir. Kronik hastalıklarda uygulanır.

50 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları Morris 7 başlıkta toplamıştır. 1.Sağlık sorunlarının zaman süreci içinde gösterdiği değişimin incelenmesinde; 2. Toplumun sağlık sorunlarına tanı konulması 3. Klinik tablonun tam olarak belirlenmesi: 4. Kişilerin çeşitli sağlık sorunları ile karşılaşma olasılıkları – risklerinin saptanması 5. Sendromların belirlenmesi 6. Hastalık ve sağlık sorunlarının nedenlerinin araştırılmasında, 7. Sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde

51 SOĞAN KABUĞU PRENSİBİ RÖLATİF/KESİN ARTIŞ BUZDAĞI OlGUSU NEED - DEMAND

52 Hastalıkların doğal gidişi

53 Nedensellik

54 Toplumun sağlık durumunun belirlenmesi

55 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları 1.Sağlık sorunlarının zaman süreci içinde gösterdiği değişimin incelenmesinde; Birey ve toplumların sağlık konusundaki bilgi, tutum ve davranışları, sosyal yaşantıları, ekonomik olanakları, çevre koşulları, sağlık alanındaki yeni buluşlar, sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliği, sağlık sorunlarının tanıları, tedavileri, prognozları Sorunlardan korunmayı önemli ölçüde etkiler.

56 SOĞAN KABUĞU PRENSİBİ Bazı durumlar önemini kaybederken bazı durumların daha fazla yaygınlaşması Toplumun sağlık sorunlarının değişmesi yeni sorunların ortaya çıkması Örn. gelişmiş ülkelerde aşırı doğurganlığın kontrol altına alınmış olması ana çocuk sağlığını olumlu etkilerken, bunların yerini yaşlanan nüfusun geriatrik sorunları almıştır.

57 Sağlık sorunlarındaki değişmeleri değerlendirirken, değişmelerin gerçek mi yoksa rölatif bir artma ya da azalma olup olmadığına bakmak gerekir. Artışın kesin olabilmesi için hasta kişi sayısını bilmek yeterli değildir. İnsidans ve prevelansta artış olması gerekmektedir. RÖLATİF/KESİN ARTIŞ

58 Hastalık gerçek bir artış göstermediği halde, değişik nedenlerle toplumda görülme sıklığında artma olduğu yanılgısına kapılmak mümkündür. Örneğin: Hastalık tanı olanaklarının artması, Belirli hastalıkların/sendromların yeni tanınması, Tanımlama ve kriterlerde değişmeler, (Anemi, HT) Risk altındaki grubun büyümesi, (yaşlı nüfus/yaşa özel ölüm hızı) Yeni tedavi olanaklarının artması dolayısıyla hastalığın fatalitesinin azalması, Zaman içinde hastalık kayıt ve bildirimlerinin kapsamı ve güvenilirlik düzeyinin değişmesi, Sağlık hizmetlerinin dağılımı, nitelik ve süreklilik açısından değişmesi durumda hastalıkların görülme sıklığında "gerçek" bir artma olmaksızın toplumda saptanan vaka sayısı artacaktır.

59 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları 2. Toplumun sağlık sorunlarına tanı konulması : Hasta bir bireyin yakınması, öyküsü, Fizik muayene bulgusu, lab. Testleri ile hastalığın belirlenmesi “KLİNİK TANI”dır. Toplumun sağlık sorunlarının epidemiyolojik incelemelerle belirlenmesi ise “TOPLUMSAL TANIDIR” Toplumsal tanı ölçütleri HIZLAR ve ORANLARdır. Bunlar bir toplumdaki hastalık ve sağlığı ilgilendiren sağlık ölçütleridir. Bu ölçütllerin güvenilir olması için doğru bir kayıt sistemi kullanılmalıdır.

60 Sağlığı ilgilendiren herhangi bir olay TOPLUM SAĞLIĞI SORUNUMUDUR? Toplumda görülme sıklığı Neden olduğu ölüm düzeyi Neden olduğu kalıcı komplikasyon ve ölüm sıklığı Yol açtığı iş gücü ve ekonomik kayıplar

61 Bu kirterlere göre ; en çok görülen, En çok öldüren, kalıcı sekel bırakan, Büyük iş gücü ve ekonomik kayıplara yol açan hastalık ve olaylar bir toplumun sağlık sorunlarıdır. Sağlık sorunları toplumun nüfus yapısına ilişkin özelliklere (yaş, cinsiyet, eğitim vb. ) göre farklılık gösterir.

62 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları 3. Klinik tablonun tam olarak belirlenmesi: Klinisyenler-Epidemiyologlar Hastaların hastaneye başvurmalarını pek çok faktör etkileyebilir. Epidemiyolojik çalışmada ise hastalığın en hafifinden en ağır seyreden bütün vakaları ile karşılaşılmaktadır. Böylece hastalıkların doğal gidişi belirlenebilir. Doğal seyir içinde hastalık sorununun belirtisiz, hafif, orta, ağır şiddette tüm şekilleri yer alır.

63 Buzdağı Fenomeni/Olgusu Erken dönemde hastalıklara tanı konulması birey ve toplum için çok yararlıdır Toplumda herhangi bir hastalığı olan kişilerin tümü hasta evreni-bir buz dağına benzetilirse; Belirti verenler ve tanı konanlar ancak buz dağının üst kısmını oluşturur Belirtisiz olanlar ise buz dağının görünmeyen su yüzeyinin altındaki kısmını oluşturur.

64 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları 4.Kişilerin çeşitli sağlık sorunları ile karşılaşma olasılıkları – risklerinin saptanması Tek değişkenli-Çok değişkenli risk tanımlamaları…. Epidemiyolojik yöntemlerle herhangi sağlık sorunu ile karşılaşma olasılıkları ve en yüksek risk taşıyan gruplar belirlenebilir. Bu olasılıklar ilgili gruptaki kişiler için ortalama değerdir ve bu insidans hızıdır. Yani insidans belirli bir özelliği olan grupların herhangi bir hastalığa yakalanma olasılığını verir.

65 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları 5. Sendromların belirlenmesi Belirli bir semptom yada bulguların sık görüldüğü, Ortak anatomik ve biyokimyasal bozukluklar gösteren Aynı nedene bağlı olan durumlar…

66 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları 6. Hastalık ve sağlık sorunlarının nedenlerinin araştırılması Sosyal Ekonomik Tıbbi

67 Epidemiyolojinin Kullanım Alanları 7.Sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde Durum saptama- değerlendirme -halkın sağlık gereksinimlerini saptama -sağlık hizmetleri konusunda isteklerini saptama -öncelikleri belirleme ve planlama

68 EPİDEMİYOLOJİDE NEDENSELLİK / ASOSYASYONLAR Prof.Dr.İ.Hakkı BAHAR 67

69 Epidemiyolojinin başlıca odaklarından birisi, hastalığı önleme, kontrol altına alma ve sağlığı geliştirme amacına yönelik olarak bilgi verme çabalarıdır. Bunu yapmak için, hastalık veya yaralanmanın nedenlerini ve nedenlerin hangi yollarla değiştirilebileceğini bilmemiz gereklidir. 68

70 DEĞİŞKEN Neden ve sonuçların araştırma düzeneğinde gösterilme biçimidir. Değişkenler ölçümler ya da gruplarla gösterilir. Kanda HBsAg’nin gösterimi Hepatit hastalığının varlığını gösterir. Boy uzunluğu için cm ölçümü ya da kısa/uzun Kan şekeri düzeyi mg/dl veya normal/diyabetik Bağımlı değişken Bağımsız değişken KAH Ev ortam koşulları Aile öyküsü Cinsiyet Yaş HT Meslek Sigara Allerji Astım Hepatit Meme ca obesite 69

71 Nedensel birliktelikte sonucu (hastalığı) olumlu yada olumsuz etkileyen ve etken (risk faktörü-neden) olduğu düşünülen değişkenlere denir. Bağımsız Değişken Yaş Cins Meslek Ev ortam koşulları Sigara Bağımsız Değişkenler 70

72 Etkenlerden olumlu ya da olumsuz etkilendiği düşünülen ve sonuç olan değişkenlere denir. Bağımlı Değişken BRONŞİT Yaş Cins Sigara Ev ortam koşulları Meslek Bağımsız DeğişkenlerBağımlı Değişken 71

73 Nedensellik- İlişki ETKEN Sigara ETKEN Sigara SONUÇ Akciğer kanseri SONUÇ Akciğer kanseri ETKEN Ev Tozları ETKEN Ev Tozları SONUÇ Astım SONUÇ Astım Bağımsız değişken Bağımlı değişken 72

74 Epidemiyolojik Araştırmalarda İlişkinin İncelenmesi Epidemiyolojinin en önemli amaçlarından birisi de sağlığı ilgilendiren çeşitli olayların / hastalıkların dağılımları saptandıktan sonra, bunlara ‘neden’ olan faktörlerin belirlenmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için analitik tipteki epidemiyolojik araştırmalardan faydalanılır. 73

75 pEidemiyolojik Araştırmalar I. Gözlemsel : 1. Tanımlayıcı (Destriktif) 2. Analitik 2.1. Vaka-kontrol 2.2. Kesitsel 2.3. Kohort II. Deneysel (Müdahale) : III. Metodolojik : 74

76 Prospektif tipteki analitik araştırmalar; «toplumda herhangi bir grupta bir hastalığın diğer gruba göre daha az veya fazla boyutlarda görülmesine neden olan faktör veya faktörler nedir?» 75 – Hepatit B taşıyıcılığı siroza neden olur mu? – Spor yapan kadın atletlerde kanser daha az mı görülür? Hepatit B taşıyıcısı olan ve olmayan 2 grup alınır ve 10 yıl izlenir. KC kanseri gelişip gelişmediği izlenir.

77 «vaka (incelenen hastalığı olan) ve kontrol (hastalığı olmayan-sağlam) gruplarında ‘neden’ olduğundan şüphe edilen faktörün bulunma sıklığı nedir?» Retrospektif tipteki analitik araştırmalar; 76 Siroz oluşumuna neden olan faktör ya da faktörler nelerdir? Siroz olan ve olmayan 2 grup alınır. ve Hepatit B taşıyıcılığı (HBsAg (+)) olup olmadığı – Siroz olan ve olmayan 2 grup alınır. Ve alkol tüketim öyküleri alınır. – Akciğer kanseri olan ve olmayan 2 grup alınır. Sigara içip içmedikleri sorulur.

78 Nedenselliği “İspatlamak” Üzere Farklı Araştırma Türlerinin Rölatif Kabiliyeti Araştırma TürüNedenselliği “İspatlama” Kabiliyeti Randomize kontrollü deneylerGüçlü Kohort araştırmalarıOrta Vaka kontrol araştırmalarıOrta Kesitsel araştırmalarZayıf Ekolojik araştırmalarZayıf 77

79 Her analitik araştırmada ilk aşamada, hastalık ile bazı sosyal demografik, biyolojik, çevresel özellikler arasında bir ilişki olup olmadığı incelenmektedir. Eğer hastalığın boyutları bu etkenlerle birlikte artma ya da azalma biçiminde değişmeler gösteriyorsa bu hastalık ile etken(ler) arasında bir ilişki (asosyasyon)’den söz edilebilir. 78 Çocukların doğum sırası ile düşük doğum ağırlığı ya da büyüme- gelişme geriliği arasında bir ilişki var mı?

80 Bir ilişkinin varlığı saptandıktan sonra ikinci aşamada bu ilişkinin ‘nedensel’ olup olmadığı gösterilmelidir. Hastalıklardan korunma yöntemleri için bir hastalığın nedeni / nedenleri saptanmalıdır. Bir hastalığın görülme sıklığının artırmalarına göre bir veya birkaç faktörün tek tek veya birlikte bulundukları ilişkiler değerlendirilmelidir. Eğer bu faktörlerden birisi veya bir kaçı değiştirildiğinde hastalığın görülme sıklığı azalıyorsa bu faktörlerin etyolojide ‘NEDENSEL’ olarak rol oynadıkları kabul edilmelidir. 79

81 Akciğer Kanseri VAR (sonuç var) Akciğer Kanseri YOK (sonuç yok) TOPLAM Halen sigara içiyor (etken var) ABA+B Halen sigara içmiyor (etken yok) CDC+D TOPLAMA+CB+DA+B+C+D 80 Epidemiyolojik araştırmalarda, araştırmanın tipinden bağımsız olarak, ilk adım olarak 4 gözlü tablolar yapılır. İlişkisinin incelendiği 4 gözlü tablolarda genellikle satırda etken (bağımsız değişken) ve sütunda sonuca ait değerler (bağımlı değişken) kullanılır. Sigara içme ile akciğer kanseri arasındaki ilişki

82 İstatistiksel Anlamlılık – Significance – (P-değeri): Bir sonucun istatistiksel anlamlılığı örneklemdeki gözlemlenen ilişki (değişkenler arasında) veya farklılığın (ortalamalar hakkında) sadece şans) oluşması ihtimalidir. İstatistiksel anlamlılık düzeyinin (p-değeri) ne olacağına bizzat araştırmacı karar verir. Buna göre, istatistiksel testten (kikare) elde edilen p değeri 0.05 (%5) değerinden küçük ise, Bulunan ilişkinin "şans" eseri olma olasılığı < 0.05’dür. P-DEĞERİ KÜÇÜLDÜKÇE, BULGULARIN GEÇERLİ OLMA OLASILIĞI O DERECEDE ARTAR. 81

83 ASOSYASYON (İLİŞKİ) BAĞIMSIZ DEĞİŞKENLER Fizyolojik etkenler Biyolojik etkenler Fiziksel etkenler Sosyolojik etkenler Ekonomik etkenler Diğer etkenler BAĞIMLI DEĞİŞKEN(LER) Hastalık Sonuç Sağlık olayı Sağlığı ilgilendiren olay Asosyasyon ? VAR NEDENSEL OLAN NEDENSEL OLMAYAN 82

84 ASOSYASYON (İLİŞKİ) Bağımlı değişken Bağımsız değişken İlişki var İlişki yok Nedensel değil Doğrudan (Direkt) Dolaylı (İndirekt) Tesadüfi Artefakt (Hataya bağlı) Taraf tutma -Selektif hatırlama -Yanlış adlandırma Seleksiyon Sekonder Ekolojik yanılgı Yorum hatası 83

85 Nedensel Olmayan İlişkiler Bazen hastalık ve bağımsız değişken arasında ilişki saptanabilir, ama gerçekte incelenen olaya, hastalığa bu özellik yol açmamaktadır. Tesadüfen bulunan bu ilişkiler çeşitli tipte olabilir. 84

86 Tesadüfi İlişki (Random Association) Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında gerçek bir ilişki olmadığı halde, tesadüfen ortaya çıkan ilişkidir. Araştırmanın tekrarlanması ve örnek büyüklüğünün artırılması ile tesadüfi ilişki ortadan kaldırılabilir. Araştırma yapıldıktan sonra ise istatistiksel önemlilik testleriyle ilişkinin tesadüfi olup olmadığı ortaya çıkarılabilir 85

87 Ancak her durumda yanılma olasılığı vardır. Yani; Gözlem sayısının artırılması tesadüfi ilişki olasılığını tamamen ortadan kaldırmaz. Araştırmanın tekrarlanması halinde de, aynı ilişkinin tekrarlanma olasılığı vardır. 86

88 Hataya Bağlı İlişki (Artefactual Association) Değişkenler arasında gerçek bir ilişki olmadığı halde, araştırmanın planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi sırasında yapılan hatalara bağlı olarak ortaya çıkan ilişkilerdir. Araştırmanın tüm aşamalarında gerekli kurallara uyularak önlenebilir. 87

89 Değişkenler arasında ortaya çıkan ilişkinin hataya bağlı ilişki olup olmadığını anlayabilmek için; araştırma sürecinin baştan sona incelenmesi gerekir. Bu nedenle, araştırma raporlarında araştırma sürecinin ayrıntılı olarak yazılması gerekir. Ancak, araştırmacının bilerek yanlı davranması halinde, işlemler olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi yazılacağı için, araştırma raporuna bakarak, hataları anlamak mümkün olmayabilir. 88

90 Dolaylı ilişki (Indirect Association) Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında neden sonuç ilişkisi olmadığı halde, değişkenlerin her ikisini de etkileyen ortak bir başka faktör (confounding değişken) nedeniyle ortaya çıkan ilişkidir. 89

91 Nedensel İlişki (Direct Association) İki değişkenden biri, diğerinin meydana gelmesinde rol oynuyorsa, bu iki değişken arasında nedensel ilişki olduğu kabul edilir. Bir olayın meydana gelmesinde birden fazla faktör rol oynuyorsa, bu tür ilişkilere multifaktöriyel ilişki adı verilir 90

92 Bir Olayın Ortaya Çıkmasında Rol Oynayabilen Koşul Ve Etmenler GEREKLİ KOŞUL y olayının ortaya çıkmasında x değişkeni gerekli koşul ise, x görülmeden y görülmez. Bu durumda x değişkeni gerekli koşul olur Örneğin ; bir kişinin alkolik olabilmesi için alkol kullanması gerekir. Hiç alkol kullanmamış birinin alkolik olması beklenmez. 91

93 YETERLİ KOŞUL y olayının ortaya çıkmasında x değişkeni yeterli koşul ise x’in her görülüşünde y ortaya çıkacaktır. Örneğin; görme sinirinin yıkımı her zaman körlüğe neden olur. Bu nedenle görme sinirinin yıkımı bir kişinin kör olması için yeterli koşuldur. 92

94  Bir olayın ortaya çıkışında bir değişken gerekli koşul iken yeterli koşul olmayabilir.  Yine bir değişken yeterli koşul iken gerekli koşul olmayabilir. Örneğin; Uyuşturucu bağımlısı olmak için madde kullanımı gerekli koşul iken yeterli koşul olmayabilir. Çünkü, her madde kullanan bağımlılık geliştirmeyebilir. Böyle bir durumda bağımlılık geliştirmede “katkıda bulunucu” değişkenleri de dikkate almak gerekir. 93

95 KATKIDA BULUNUCU ETMENLER Bir olayın görülmesinde kesin neden olmamakla birlikte bu olayın görülmesine yardımcı olan ya da görülme olasılığını artıran etmenler Örneğin; alkol alışkanlığı geliştirmek için yalnızca alkol içmek yeterli değildir. Kişilik yapısı, aile içi ilişkiler, oturulan bölge gibi başka etmenler de alkol alışkanlığı geliştirmede önemli rol oynayabilir. 94

96 Nedensel İlişki Tipleri Gerekli, fakat yeterli olmayan nedensellik A + B + C D Bu tür ilişkide, D gibi bir sonucun ortaya çıkabilmesi için, A, B, C bağımsız değişkenlerinden her biri gereklidir, fakat hiçbiri tek başına yeterli değildir. 95

97 Yeterli, fakat gerekli olmayan nedensellik A B D C Bu tür ilişkide, D gibi bir sonucun ortaya çıkabilmesi için, A, B, C bağımsız değişkenlerinden her biri tek başına yeterli olabilir Bunların her biri diğerinden bağımsız olarak sonuca yol açabileceği için, bunlardan hiçbiri D sonucunun meydana gelmesi için gerekli değildir. 96

98 Örneğin; Görme sinirinin yıkımı her zaman körlüğe neden olur. Ancak bir kişi görme siniri yıkıma uğramasa bile kör olabilir. Çünkü körlük yapan başka nedenler vardır. Bu yüzden görme sinirinin yıkımı körlük için yeterli koşul olmasına karşın gerekli koşul değildir. Bu durumda körlüğe neden olana diğer seçenek etmenleri de incelemek gerekir. 97

99 Değişkenler arasındaki ilişkinin nedensel ilişki olup olmadığını belirlemek için çeşitli kriterlere bakılabilir. ( Hill Kriterleri ) İlişkinin Gücü (kuvveti/(strength) Diğer bilgilerle tutarlılığı (consistency) Sürekliliği Zamana uygunluğu (temporalite/ time sequence) Mantıklı olması (biyolojik açıdan kabul edilebilirliği) Özgüllüğü (spesifik olması) Doz-cevap ilişkisi 98

100 İlişkinin nedensel olma şartları İki değişken arasındaki ilişkinin nedensel ilişki olduğunu söyleyebilmek için;  İlişki güçlü olmalıdır  İlişki tutarlı olmalıdır  İlişki sürekli olmalıdır  İlişki zamanla uyumlu olmalıdır  İlişki mantıklı olmalıdır  İlişki spesifik olmalıdır 99

101 İlişkinin gücü (kuvveti): Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin gücü RÖLATİF RİSK YA DA TAHMİNİ ROTATİF RİSK ile ölçülür. “Bağımlı" değişken incelenen sonuçtur (hastalık veya ölüm). "Bağımsız" değişkenler, değiştiğinde sonucun görülme sıklığını etkileyen (artıran ya da azaltan) değişkenlerdir. Araştırmalarda elde edilen rölatif risk veya tahmini rölatif risk ne kadar büyük ise, incelenen neden-sonuç arasındaki ilişki de o kadar güçlüdür. Yani değişkenler arasındaki ilişkinin gücü arttıkça, ilişkinin nedensel olma ihtimali artar. 100

102 İlişkinin tutarlılığı Çeşitli toplumlarda yaş, cinsiyet, meslek gibi özelliklerin toplum alt gruplarında etyolojide rolü olduğu düşünülen etkenin gösterdiği dağılım saptanmalıdır. Aynı şekilde etyolojisi incelenen hastalığın da aynı toplumlarda belirtilen özelliklere göre dağılımı belirtilmelidir. Bundan sonra, şüphe edilen neden ile hastalığın birlikte dağılımlarının benzer, birbirleriyle tutarlı olup olmadığına bakılır. Değişik zaman, bölge ve toplumlarda benzer şekilde incelenen neden ile hastalık arasında ilişki saptanıyor ise bu "nedensellik“ lehine bir bulgu olarak değerlendirilir. 101

103 İlişkinin sürekli olması Araştırmanın tekrarlanması halinde, aynı ilişkinin bulunması, ilişkinin nedensel olduğunu düşündürür. 102

104 İlişkinin zamana uygunluğu Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin nedensel olabilmesi için, sebep olarak düşünülen olay daha önce, sonuç olarak düşünülen olay daha sonra ortaya çıkmış olmalıdır. Özellikle bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların etiyoloji araştırılırken, kişilerin şüphe edilen etkenle hasta olmadan belirli/yeterli süre karşılaşmaları gerekir. Kişinin hastalandıktan sonra maruz kaldığı bir etkenin hastalık üzerinde nedensel bir etkisi olamaz. Kohort araştırmalarda neden ile sonuç arasında bir ilişki bulunursa bu ilişkide etkene maruziyetin zaman içinde hastalık gelişiminden önce geldiği kesindir ve "zamana uygunluk" varsayımı doğrulanabilir. Diğer epidemiyolojik çalışmalarında ise bu hemen hiç bir zaman mümkün olamamaktadır. 103

105 İlişkinin mantıklı olması İncelenen etkenin hastalık oluşturması biyolojik bilgiler ışığında mantıklı ve olabilir ise ve bu tür bir ilişki elde olan tüm bilgilerle bilimsel ve mantıksal uygunluk gösteriyorsa bu bulgular nedensellik lehine değerlendirilir. 104

106 İlişkinin özgüllüğü (specificity) İlişkinin spesifik olması bağımlı ve bağımsız değişkenlerin birbirine özel olmasıdır. Bir hastalığın tek bir etkeninin olması, bir etkenin de tek bir hastalığa neden olması durumunda, ilişki tam olarak spesifiktir. Bazı enfeksiyon hastalıkları için geçerli olan bu durum, özellikle kronik hastalıklarda pek geçerli değildir. Çoğu hastalık multifaktöryel olduğu için spesifisitenin olmaması ilişkinin nedensel olmadığı yönünde değerlendirilmemelidir. 105

107 Doz-cevap ilişkisi Etkenin farklı dozlarında hastalık sıklığı da değişiyorsa, ilişkinin nedensel olduğu düşünülür. Örneğin etkenin dozu arttıkça hastalık insidansı da yükseliyorsa buna "doz-cevap ilişkisi" adı verilir. Sigara içme sayısı arttıkça Akciğer Ca. İnsidansı artar… Ancak, bazı nedensel ilişkilerde doz – cevap ilişkisinin olmaması veya bağımsız değişkenin sadece belli dozları arasında doz cevap ilişkisinin olabileceği de bilinmektedir. Örneğin, birçok ilaçta, ilaç dozu belli bir düzeye kadar artırıldıkça, tedavi edici etkisi artabilir. Ancak belli bir dozdan sonra, aynı artış olmayabilir. 106

108 Sonuç olarak, iki değişken arasındaki ilişkinin nedensel ilişki olup olmadığını belirlemek için, çeşitli kriterlerden yararlanılabilir Fakat bu kriterlerden hiçbiri, nedensel ve nedensel olmayan ilişkileri tam olarak ayırmak için yeterli değildir 107

109 BULAŞICI HASTALIKLARLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Prof.Dr.İ.Hakkı BAHAR

110 Bunlardan hangilerini biliyorsunuz?

111 HIZ Belli bir zaman zarfında ortaya çıkan belli bir olay sayısının olayın gerçekleştiği toplumun sayısına bölünmesi ile elde edilen bir ölçüttür. Hız bir toplum grubunda görülen olay sıklığını belirtmektedir. Belli bir toplumda belli bir zaman süreci içinde ortaya çıkan olay sayısının (hastalık, ölüm, doğum vb…) aynı toplumun aynı zaman süresi içindeki nüfusuna veya risk altındaki toplum sayısına bölümüdür.

112 Örneğin; serviks karsinomu için risk altındaki toplum o toplumun tüm nüfusu değil bu hastalığa maruz kalan 25-69 yaş grubu kadın nüfus miktarıdır. Kızamık gibi bir infeksiyon hastalığı için risk altındaki toplum tanımlamasında kızamık aşısı olanlar ve daha önce kızamık geçirmiş olanlar dışındakiler risk altındaki toplumu temsil etmelidirler. HIZ-2

113 Hızlar genel olarak çıkan matematiksel sonuca göre %, %0, %00, %000 olarak yorumlanır. Örneğin; bir hastanede çalışan toplam 10000 sağlık personelinden 50 tanesi Hepatit taşıyıcısı ise bu hastanede hepatit taşıyıcısı sağlık personeli hızı (50/10000) 0.005 veya %0 5 olarak bulunur. HIZ-3

114 ╩ Kaba olarak oran bir sayısal değerin diğer bir sayısal değere bölümüdür. ╩ Belli bir toplumda belli bir sürede oluşan A olayı sayısının aynı toplumda aynı süre içindeki B olayı sayısına bölümüdür. ORAN

115 ╩ A hastalığının 1990 yılındaki hızının 1980 deki hızına oranı, ╩ A bölgesindeki aşılama hızının B bölgesindeki aşılama hızına oranı, ╩ Bir Kadın Doğum Kliniği’nde 1 yıl içinde doğan toplam 10000 çocuğun 6000’I erkek, 4000’I kız ise doğumda cinsiyet oranı (6000/4000)… ORAN-2 (örnekler)

116 Belli bir zaman zarfında ortaya çıkan yeni vakaların sayısıdır. İnsidans bir sağlık problemi veya olayın artışı, azalışı veya değişip değişmediğini gösteren en önemli ölçütlerden birisidir. İNSİDANS A bölgesinde 1 yıl içinde meydana gelen ölüm sayısı, A bölgesinde bir yıl içinde ortaya çıkan bulaşıcı sarılık vakalarının sayısı… A bölgesinde 1 yıl içinde meydana gelen ölüm sayısı, A bölgesinde bir yıl içinde ortaya çıkan bulaşıcı sarılık vakalarının sayısı…

117 İnsidans terimi salt sayıları temsil ettiği için genelde insidans yerine ‘insidans hızı’nın kullanılması gerekir. İnsidans hızı Belli bir toplumda belli bir süre içinde ortaya çıkan yeni vaka veya olay sayısının aynı süre içindeki risk altındaki toplum nüfusuna bölümüdür. İNSİDANS-2

118 PREVALANS Zaman içinde belli bir anda veya belli bir süre içinde yeni ve eski vakaların toplam sayısıdır. Nokta prevalans ve süre prevalans şeklinde ifade edilir. Zaman içinde belli bir anda veya belli bir süre içinde yeni ve eski vakaların toplam sayısıdır. Nokta prevalans ve süre prevalans şeklinde ifade edilir.

119 Prevalans hızı belli bir toplumda belli bir andaki (nokta prevalans) veya belli bir süre içindeki (süre prevalans) yeni ve eski vakaların toplam sayısının aynı süre içindeki risk altındaki toplum nüfusuna bölümüdür. PREVALANS-2

120 İnsidans ve Prevalans Arasındaki İlişki Prevalans Hızı = İnsidans Hızı X Hastalığın Ortalama Süresi

121 Bulaşıcı bir hastalık dışarıdan herhangi bir etki olmadan belli bir populasyonda varlığını sürdürebiliyorsa, bu hastalığın o populasyonda endemik olduğu söylenir. Örneğin İngiltere'de, suçiçeği hastalığı endemik olmasına rağmen (populasyonda sabit oranda), sıtma endemik değildir. Her yıl, İngiltere'de dışarıdan bulaşan birkaç sıtma vakası görülmesine karşın, populasyon içinde kalıcı bir şekilde aktarımı mümkün değildir. Çünkü bu hastalığı insandan insana taşıyabilecek Anopheles cinsi sivrisinekler mevcut değildir. Endemik

122 Bir bölgede ya da toplumda hastalık olgularının o bölge için normal beklenenden daha çok görülmesidir. Epidemi (Salgın)

123 Bir enfeksiyon hastalığının ülke sınırlarını aşarak ülkelerarası yayılımıdır. AIDS, Kolera pandemisi Pandemi

124 Sürveyans Nedir? Sağlık hizmetlerinde planlama yapabilmek, müdahalede bulunabilmek ve bu hizmetleri değerlendirebilmek amacıyla; sağlıkla ilgili verilerin süreğen, sistematik olarak toplanması, analizi ve yorumlanması ve ilgili tüM birimlere dağıtılması olarak tanımlanabilir.

125 Sürveyans iki biçimde karşımıza çıkabilir: 1. Hastalığın ortaya çıkışı ve dağılımı ile, diğer bozuk sağlık durumlarını belirleyen etkenlerin sürekli araştırılması 2. Doğal bir afette bulaşıcı hastalıkların yayılması, bir kıtlıkta beslenme durumu ya da bir salgın örneklerinde olduğu gibi, özellikle önemli bir sağlık sorunu ya da hastalık için kurulmuş özel bir sistem Sürveyans Nedir?

126 Sürveyansın Amaçları Halk sağlığı önceliklerini tanımlamak, Hastalığın kişi, yer, zaman eğilimlerini tanımlamak, Hastalık oluşumundaki ve dağılımındaki değişiklikleri saptamak, Hastalığın uzun vadeli seyrini izlemek, Hastalık etkenleri ve konakçı faktörlerindeki değişimleri saptamak,

127 Salgınları saptamak, Hipotez oluşturabilmek, Önleme ve kontrol programlarının etkinliğini saptamak, Sağlık hizmeti sunumundaki değişiklikleri saptamak, Gelecekteki sağlık ihtiyaçlarını ve eğilimlerini belirleyerek planlamaya olanak sağlamaktır. Sürveyansın Amaçları-2

128 Sürveyansın yararları Bir hastalığın dağılımı ve bulaşmasındaki ani değişikliklerin fark edilmesi Etken ve konakçıdaki değişikliklerin fark edilmesi Sağlık hizmeti sunumundaki değişikliklerin saptanması Hastalık trendinin izlenmesi.

129 Sürveyans çalışması için çok çeşitli kaynaklardan veri toplanmaktadır. ♣ Ölüm istatistikleri ♣ Hastalık istatistikleri ♣ Demografik veriler ♣ Salgın bildirim ve incelemeleri ♣ Laboratuvar kaynakları ♣ Bireysel vaka bildirimi ♣ Hayvan rezervuarları ♣ Medya ♣ Çevre verileri ♣ Hastane istatistikleri ♣ Özel hekim kayıtları ♣ Halk Sağlığı Laboratuar kayıtları ♣ İlaç tüketimleri ♣ İş/okul devamsızlıkları ♣ Surveyler

130

131 Pasif Sürveyans Veriler standart formlar kullanılarak belirli periyotlarla kullanılır. Hastalıkla ilgili raporlar ilgili kurumlardan beklenir. Diğer bir deyişle; sağlık çalışanlarının inisiyatifine dayanan bildirimlere bağlıdır. Geniş temel sürveyans sistemleri pasif sürveyanstır. Maliyeti düşük, uygulaması ve düzenlenmesi kolay, zaman içindeki değişimlerin izlenmesinde kullanışlı bir sistemdir. Ancak düşük duyarlılığa sahiptir ve elde edilebilen veri miktarı ve temsil yeteneği sınırlıdır. Salgınlar erken fark edilememekte, birden fazla bilgi kaynağı kullanılamamakta, risk taşıyan gruplar izlenenemekte ve enfeksiyon hastalıklarının örüntüsündeki değişiklikler geç fark edilmektedir. Veriler standart formlar kullanılarak belirli periyotlarla kullanılır. Hastalıkla ilgili raporlar ilgili kurumlardan beklenir. Diğer bir deyişle; sağlık çalışanlarının inisiyatifine dayanan bildirimlere bağlıdır. Geniş temel sürveyans sistemleri pasif sürveyanstır. Maliyeti düşük, uygulaması ve düzenlenmesi kolay, zaman içindeki değişimlerin izlenmesinde kullanışlı bir sistemdir. Ancak düşük duyarlılığa sahiptir ve elde edilebilen veri miktarı ve temsil yeteneği sınırlıdır. Salgınlar erken fark edilememekte, birden fazla bilgi kaynağı kullanılamamakta, risk taşıyan gruplar izlenenemekte ve enfeksiyon hastalıklarının örüntüsündeki değişiklikler geç fark edilmektedir.

132 Olgu raporlarının periyodik olarak istenmesi üzerine telefonla ya da kurum ziyareti ile bilgi toplanır. Bir salgın hastalık sırasında ev ev gezilerek olguların saptanması ya da AIDS enfeksiyonu için hastaneye yatan tüm hastaların bildiriminin düzenli olarak istenmesi örnek olarak verilebilir. Oldukça duyarlı, detaylı bilgi toplanan, yüksek temsil özelliği olan aktif sürveyansın uzun süreli sürdürmesi pahalı, işgücü yoğunluğu gibi olumsuz yönleri vardır. Aktif Sürveyans

133 Seçilen örnek bir grupta çalışılır (örneğin; hastalık trendini izlemek). Seçilen grubun toplumu temsil ettiği kabul edilir. Pasif sürveyansa göre veri kalitesi yüksek aktif sürveyansa göre daha ucuzdur. Hastalık yükünün belirlenmesi, bulaşıcı hastalığa zemin hazırlayan ya da yayılmasını etkileyen koşulların bilinmesi ve davranış özelliklerinin izlenmesi en önemli yararlarıdır. Genellikle hastalıkları erken dönemde saptamak ve hastalığın eğilimini izlemek için kullanılır. Örneğin influenza virüsünün tipini belirlemek için bazı hastanelerin izlenmesi… Sentinel Sürveyans

134

135 Çeşitli veri kaynaklarından yararlanılarak sağlık hizmeti veren sağlık ocakları, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri, hastaneler, özel hekimler ülkedeki kayıt formlarına göre hastalık verilerini düzenler.

136

137 ΩHangi hastalıklar bildirilecek? ΩBildirimi kim yapacak? ΩDüzenlenen veriler kime, nasıl ve hangi sıklıkla bildirilecek? ΩBildirimi yapılacak hastalıkların vaka tanımları nasıl olmalı? ΩHastalıklarla ilgili alınacak ve alınan kontrol ve korunma önlemleri nelerdir?

138 T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 24.02.2004 tarihinde B100TSH0110001 sayı no ile Bulaşıcı Hastalıkların Bildirimi Sistemi Yönergesi yayınlanmıştır.

139

140

141 BİLDİRİM ZORUNLU BULAŞICI HASTALIKLAR GRUP B HASTALIKLAR ( 4 hastalık ) GRUP C HASTALIKLAR (25 hastalık) GRUP D HASTALIKLAR (14 hastalık) GRUP A HASTALIKLAR ( 27 hastalık )

142 GRUP A GRUP B GRUP C GRUP D HASTALIKLARIN BİLDİRİMİNDE KURUMLARIN ROLÜ

143

144 Ayrıca Halk Sağlığı Müdürlükleri

145 Yaş grubu, cinsiyet, unvan ve hekimlik süresi ile bilgi düzeyi arasında anlamlı istatistiksel bir fark saptanmamış (p>0,05). Hekimlerin çalıştıkları birimlere göre bilgi düzeyleri karşılaştırıldığında Enfeksiyon Hastalıkları, Tıbbi Mikrobiyoloji, Göğüs Hastalıkları ve Halk Sağlığı Anabilim Dalı gibi BZBH’ lar konusunda hizmet içi eğitim alan birimlerde BZBH’ lar hakkındaki bilgilerinin diğer birimlerle karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuş (p<0,05). Hekimlerin işe giriş oryantasyon eğitimi konuları içinde ve hizmet içi alınan eğitimlerde BZBH ‘ ların öncelikli konular arasında yer alması yararlı olacaktır. Yaş grubu, cinsiyet, unvan ve hekimlik süresi ile bilgi düzeyi arasında anlamlı istatistiksel bir fark saptanmamış (p>0,05). Hekimlerin çalıştıkları birimlere göre bilgi düzeyleri karşılaştırıldığında Enfeksiyon Hastalıkları, Tıbbi Mikrobiyoloji, Göğüs Hastalıkları ve Halk Sağlığı Anabilim Dalı gibi BZBH’ lar konusunda hizmet içi eğitim alan birimlerde BZBH’ lar hakkındaki bilgilerinin diğer birimlerle karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuş (p<0,05). Hekimlerin işe giriş oryantasyon eğitimi konuları içinde ve hizmet içi alınan eğitimlerde BZBH ‘ ların öncelikli konular arasında yer alması yararlı olacaktır.

146 Toplanılan bilgiler yer, zaman, kişi özelliklerine göre analiz edilir. Verilerin analizi ile önceki yıllarla veya komşu bölgelerle karşılaştırma yapılabilir.

147 Hastalığın daha ileri inceleme gerekip gerekmediğine karar verilebilir. Önceliklerin neler olacağına, işgücü ve kapasite değerlendirilerek nelerin yapılabileceğine, halkın yönetimin ve basın- yayın organlarının dikkatinin çekilmesi gerektiğine bu safhada karar verilir.

148 Toplanılan bilgiler sağlık hizmeti veren birinci basamak kurumlara, laboratuvarlara, hastanelere, sağlık yöneticilerine ve ilin diğer yöneticilerine, program planlamacılarına ulaştırılır.

149 DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE ÖNEMLİ BULAŞICI HASTALIKLAR

150 Örnek vermek ister misiniz?

151

152 ÖNEMLİ BULAŞICI HASTALIKLAR DÜNYADAÜLKEMİZDE

153 Bağışıklık Doğuştan ya bireyin genetik özelliği sayesinde ya da sonradan kazanılır.

154 Belli mikroorganizmalara karşı enfeksiyon oluşumunu önlemede Kazanılmış (Edinsel) Bağışıklık rol oynar.

155

156 Bağışıklık TipiKazanılma YoluÖrneklerKorunma süresi Aktif Bağışıklık Doğal Edinsel Alınan antijene yönelik enfeksiyon geçirilerek antikor oluşur Antijen (aşı) verilmesiyle bağışıklık kazanılır Hepatit A Suçiçeği KKK, Polio, DBT* Uzun Pasif Bağışıklık Doğal Edinsel Annedeki antikorların fetüs ya da yenidoğana plasenta ya da anne sütü geçişiyle bağışıklık kazanılır IG antitoksinler ya da antikorlar verilerek bağışıklık kazanılır Anne bağışıksa KKK** Hepatit A ile temasta Gammaglobülin enjeksiyonu Kısa KAZANILMIŞ BAĞIŞIKLIK TİPLERİ

157 AŞI TİPLERİ Canlı (attenüe) Aşılar: Bakteri veya virusun hastalık oluşturan türü ve aynı antijenik yapıyı taşıyan başka suş kullanılır. Çiçek, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, polio(Sabin) canlı viral; BCG canlı bakteriyel aşılar Recombinant Aşılar: genetikleri değiştirilmiş organizma formlarının aşıda kullanılmasıyla elde edilen aşılar. Hepatit B ve asesüler boğmaca… Ölü (inaktif) Aşılar: Enfeksiyon etkenlerinin fiziksel ve kimyasal etkilerle inaktiva edilerek enfeksiyözitelerinin ortadan kaldırılarak hazırlanan aşılardır. Tifo, kolera, boğmaca aşıları ölü bakteriyel; hemofilus influenza aşısı ise ölü viral aşılardır. Toksoid Aşılar: bakteri ürünleri ya da toksinleri ile hazırlanan aşılar. Tetanoz toksoidi.. Konjuge Aşılar: immün yanıtı arttırmak için bazı maddeler katılan, değiştirilmiş, organizmaların yer aldığı formlar. Hib …

158 ÜLKEMİZDE AŞI TAKVİMİ

159

160 Aşı uygulama teknikleri

161 Deltoid kasından yapılacak aşılarda uygulama şeması İğnenin farklı pozisyonları Bebeklere IM enjeksiyon uygulaması şeması

162 TAM AŞILI ÇOCUK ??? 1’er doz BCG ve KKK, 3’er doz DaBT/DBT, Polio, Hep B ve Hib aşılarının tamamını almış çocuk olarak tanımlanmaktadır

163 DİĞER YAŞ GRUPLARINDA AŞILAMA NASIL OLMALI ?

164

165

166 SOĞUK ZİNCİR

167 ❖ Aşıların üretildiği yerden kişiye ulaşıncaya kadar soğuk olarak saklanması ve taşınması işlemine, bu işlemi sağlayan kişilerin, araç ve gereçlerin tümüne soğuk zincir denir.

168 Tüm aşı ve sulandırıcılar +2°C ile +8°C arasında saklanmalıdır.

169 Aşılanmada İstenilen Sonuçları Sağlamada Hemşirenin Sorumlulukları -1

170 Aşılanmada İstenilen Sonuçları Sağlamada Hemşirenin Sorumlulukları -2 Güçlü öneri düzeyi

171 Aşılanmada İstenilen Sonuçları Sağlamada Hemşirenin Sorumlulukları -3

172 Aşılanmada İstenilen Sonuçları Sağlamada Hemşirenin Sorumlulukları -4 Güçlü öneri düzeyi


"EPİDEMİYOLOJİK ARAŞTIRMALARIN SINIFLANDIRILMASI Araştırmalar temel amaç ve yöntemlerine göre: I- Gözlemsel Araştırmalar, II- Deneysel Araştırmalar, III-" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları