Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
SEKİZİNCİ BÖLÜM VARLIKLARIN YÖNETİMİ
2
(SERMAYE BÜTÇELEMESİ) (NAKİT VE NAKİT BENZERİ VARLIKLARIN YÖNETİMİ)
DURAN VARLIK YÖNETİMİ DÖNEN VARLIK YÖNETİMİ (SERMAYE BÜTÇELEMESİ) (NAKİT VE NAKİT BENZERİ VARLIKLARIN YÖNETİMİ)
3
I - DURAN VARLIKLARIN YÖNETİMİ
İşletmelerde duran varlıklar kapsamında, faaliyetlerle doğrudan ilgili bulunan ve bu nedenle bilançonun aktifinde yer alan binalar, arsalar, makineler ve donanım anlaşılır. Bu varlıklara yapılacak yatırımlar, işletme faaliyetlerini sürekli kılan, işletmenin büyümesini sağlayan yatırımlardır. Sabit değerlere yapılacak yatırımların, diğer bir deyişle, yatırım harcama planlarının değerlendirilmesi, işletmenin gelecekteki karlılığı bakımından önem taşımaktadır.
4
Duran varlıkların yönetimi, sermaye bütçelemesi
I - DURAN VARLIKLARIN YÖNETİMİ Duran varlıkların yönetimi, sermaye bütçelemesi olarak, sabit değerlere yapılacak yatırımlarla ilgili seçenekler arasından en uygun olanının araştırılması ve seçilmesi sürecini kapsamaktadır. Şirketin kuruluşu, fizibilite etüdü, teşvik belgesi, kredi bulma, vb konular bir yatırım projesinin karlılığını, ülke ekonomisine katkısını ve dolayısıyla kabul veya red edilebilirliğini belirlemektedir.
5
II - DÖNEN VARLIKLARIN YÖNETİMİ
Kuruluş aşamasını tamamlamış, üretime hazır hale gelmiş bir işletmenin, üretime başlayabilmesi için gereken hammadde, işçilik, enerji, su, nakliye, depolama, sigorta, reklam vb. giderleri karşılaması için para veya krediye ihtiyacı vardır. İşte üretimin başlayabilmesi için gereken gider gruplarına bağlanan para ve krediye “işletme sermayesi” denir. Çalışma sermayesi, “working capital” olarak da isimlendirilen bu kavram, işletmenin dönen varlıklarını ifade etmek için kullanılmaktadır.
6
İŞLETME SERMAYESİ KAPSAMINDA;
1. Hazır Değerler (Kasa ve Banka) 2. Menkul Değerler (Hisse Senetleri ve Tahviller) 3. Ticari Alacaklar 4. Stoklar 5. Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları
7
İşletme Sermayesi’nin Önemi
İşletme sermayesinin yönetimi, finans yöneticisinin zamanının büyük bir kısmını alır. Çünkü ortada dinamik bir durum vardır. Paranın döngüsü devamlı ve her gün yürütülen bir iş olduğundan, finans yöneticisi günlük çalışmalarının büyük kısmında paranın günlük akışı ile ilgilenmek zorundadır. İşletme sermayesi yönetiminin önemli olmasının diğer bir nedeni de, söz konusu yatırımın, toplam yatırım içindeki payının büyük olmasıdır. Çoğu işletmelerde dönen varlıkların göreli ağırlığı, duran varlıkları aşmaktadır. Ayrıca bu değerler hızlı bir şekilde biçim değiştirmektedirler. İş hacmi genişleyen işletmelerin, işletme sermayesi ihtiyaçları da artmaktadır. Çünkü iş hacmi genişleyen bir işletmenin stoklarında, alacaklarında ve hazır değerlerinde bir artış olacaktır. Küçük işletmelerin piyasada tutunabilmeleri, varlıklarını sürdürüp gelişen koşullara ayak uydurabilmeleri için yeterli bir işletme sermayesinin varlığına ihtiyaç bulunmaktadır. İşletme sermayesi ile firmanın karlılığı arasında yakın bir ilişki vardır.
8
İşletme Sermayesi Miktarının Belirlenmesi
GENEL ETKENLER -İşletmenin faaliyet konusu -İşletmenin büyüklüğü -Satışlardaki düzenlilik -Genel fiyat düzeyi -Konjonktür -Risk ÖZEL ETKENLER -Tedarik ve satış koşulları -Stok politikası -Üretim süreci -Fiyat durumu -Likidite politikası
9
İşletme Sermayesi Düzeyinde Değişmeye Yol Açan Nedenler:
Çalışma düzeyindeki değişmeler, Mevsimlik Dalgalanmalar Dönemsel Değişmeler Büyüme İşletme politikasındaki değişmeler, Teknolojik değişmelerdir.
10
İşletme Sermayesi Türleri
BRÜT VE NET İŞLETME SERMAYESİ SÜREKLİ VE MEVSİMLİK İŞLETME SERMAYESİ
11
Brüt İşletme Sermayesi
Cari aktiften oluşur. Yani dönen varlıklara yapılan yatırım, brüt işletme sermayesi olarak ifade edilir. Bunlar nakit, vadesiz ve kısa vadeli mevduat, menkul değerler, kredili satışlardan doğan ticari alacaklar ile stoklardır. Brüt işletme sermayesi, işletme sermayesi yönetimine ilişkin konuların, dolayısıyla sorumlulukların sınırlarını çizdiği için önem taşımaktadır.
12
Net İşletme Sermayesi Cari aktifin, cari pasifi (kısa vadeli borçları) aşan kısmı net işletme sermayesi adını alır. Finansal güvenilirliği, alacakların ve gelecekteki faaliyetlerin güvenlik marjını ifade eder.
13
Yeterli bir net işletme sermayesinin, işletmeye aşağıdaki yararları sağladığı görülür;
Dönen varlıklardaki ani değer düşüşlerinin olumsuz etkisinden işletmeyi korur. İşletmenin borçlarını zamanında ödemesini sağlar. İşletmenin kredibilitesi yükselir. Doğal afet gibi olağanüstü durumlarda işletmenin finansal yönden güçlü kalmasını sağlar. Ürün taleplerini sürekli olarak karşılayacak miktarda stok bulundurmasına olanak verir. Alıcılara daha elverişli koşullarla kredili satış yapılmasını sağlayarak, işletmenin satış hacmini artırabilir. İşletmenin duran değerlerinin tam kapasite ile çalışmasına olanak sağlar.
14
Net işletme sermayesindeki değişiklikler şöyle oluşur;
Net işletme sermayesindeki artışlar = Dönen varlıklardaki artış ve kısa vadeli borçlardaki azalışlar Net işletme sermayesindeki azalışlar = Dönen varlıklardaki azalış ve kısa vadeli borçlardaki artışlar
15
Sürekli İşletme Sermayesi
Bu tür işletme sermayesi, işletme faaliyetlerinin en düşük düzeyde bulunduğu zamanlarda bile, faaliyetlerin aksamadan yürütülmesine olanak tanıyan minimum cari aktif toplamı demektir. Bu nedenle minimum miktarı ifade eden sürekli işletme sermayesi, aynı zamanda bir duran varlık niteliğindedir. Yani işletme faaliyetlerini sona erdirinceye kadar, sürekli işletme sermayesi işletmede bulunmak zorundadır. Güvenlik seviyesi.
16
Mevsimlik İşletme Sermayesi
İş hacmi ve faaliyetleri belirli mevsimlerde azalan ve çoğalan ya da dönemsel olarak değişen işletmelerde mevsimlik işletme sermayesi söz konusudur. Mevsimlik işletme sermayesi, satışların arttığı dönemlerde, mevcut talebi karşılamak için ihtiyaç duyulan işletme sermayesi miktarıdır. Eğer işletme faaliyetlerinde mevsimlik dalgalanmalar bulunmuyorsa, kuramsal açıdan mevsimlik işletme sermayesine de ihtiyaç olmayacaktır.
17
ÖRNEK Mevcut iki işletme bir yıllık faaliyet dönemi içinde, toplam olarak aynı satış miktarına ulaşmaktadırlar ( TL) Birinci işletme, her ay düzenli olarak TL’lik satış yapmakta, yani yıllık satışları aylara göre eşit dağılım göstermektedir. Satışları eşit dağılım gösteren işletmenin, aylık stokları aylık satışlarının iki katı; aylık alacakları aylık satışlarına eşittir; minimum nakit miktarı ise satışların yarısına eşit olduğuna göre, işletme sermayesi aşağıdaki gibi sürekli olacaktır.
18
Hazır Değerler ( / 2) TL Alacaklar ( X 1) TL Stoklar ( X 2) TL İşletme Sermayesi Toplamı TL
19
ikinci işletmenin satışlarının mevsimlik dalgalanma gösterdiği ve satışlarının %80’inin 4 ay süreli yaz aylarında olduğu varsayımına göre, işletme sermayesinin yaz ayları ve kış ayları itibariyle durumu şöyle olacaktır: Kış Aylarındaki İşletme Sermayesi İhtiyacı: Hazır değerler ( / 2) TL Alacaklar ( X 1) TL Stoklar ( X 2) TL İşletme Sermayesi Toplamı TL Yaz Aylarındaki İşletme Sermayesi İhtiyacı: Hazır Değerler ( / 2) TL Alacaklar ( X 1) TL Stoklar ( X 2) TL İşletme Sermayesi Toplamı TL TOPLAM TL
20
A. LİKİDİTE YÖNETİMİ
21
Nakit Bulundurma Nedenleri
Keynes’e göre para talebi (nakit bulundurma nedeni) üç tane temel güdüye dayanır. İşlem Güdüsü: İşletmenin günlük faaliyetlerinin gerektirdiği ihtiyaçları karşılamak, vadesi gelmiş ödemeleri yapabilmek için para bulundurulmasıdır. İhtiyat Güdüsü: Dönemsel ve mevsimlik dalgalanmalara, olağan üstü olaylar ve beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmak amacıyla nakit bulundurulmasıdır. Gelecekle ilgili belirsizlikler arttığında bu amaçla tutulan nakit tutarı artar. Spekülasyon Güdüsü: Avantajlı yatırım fırsatlarından yararlanabilmek, elverişli koşullarla alım yapabilmek için nakit bulundurulmasıdır.
22
Nakit Bulundurmanın Yararları
Gündelik ödemelerin aksatılmadan yapılması, Gelecekteki belli ödemelerin zamanında yapılması, Beklenmeyen olayların gerçekleşmesi durumunda finansal bakımdan güçlü olunması, Beklenmedik, olağan dışı nakit ödemelerinin yapılabilmesi, Kredi veren kuruluşlarla (özellikle bankalarla) iyi ilişkilerin kurulması, Özellikle peşin alışlardaki iskontolardan yararlanılması, Karlı yatırım fırsatlarının değerlendirilmesi.
23
İşletmede Tutulan Nakdin Maliyeti:
İşletmede bulundurulan her nakitin bir fırsat maliyeti vardır. Çünkü elde tutulan likit değerlerin, karlı yatırımlara yöneltilmesi olanağı ortadan kalkmakta, bunun bedelini olası kardan vazgeçerek ödemektedir. İşletmede bulundurulan nakit miktarı ile aynı miktardaki kısa vadeli borçlar ödemeleri devre dışı bırakılmaktadır. Böylece ödenecek faizlerden tasarruf etme olanağı ortadan kalkmış olmaktadır. Büyük ölçüde nakit bulunduran işletmelerin sermaye piyasası ile olan ilişkilerinde kopukluklar ortaya çıkmaktadır. Bu kopukluğun bedeli ise, ihtiyaç anında sermaye piyasalarından fon tedarikinin zorlaşması ve tedarik edilen fonun maliyetinin yüksek olmasıdır.
24
Nakit miktarının belirlenmesinde kullanılan basit yöntemler şunlardır:
1. İşletme, en az 15 günlük satış hacmine eşit miktarda nakit bulundurabilir. 2. İşletme, kısa vadeli borçlarının belirli bir oranında nakit bulundurabilir. Genellikle bu oran endüstri işletmelerinde kısa vadeli borçların %20’si kadar olmaktadır. (NAKİT RASYOSU) 3. İşletme, belirli bir süre içinde nakit çıkışı gerektiren giderlerini karşılayabilecek miktarda nakit bulundurabilir. (15 günlük)
25
Nakit Yetersizliğinin Olumsuz Sonuçları
Günlük giderlerin karşılanamaması, Çalışanların ücretlerinin ödenememesi, Faaliyetlerin aksaması, Kredi bulmanın zorlaşması, Kredi faizlerinin yükselmesi, Vadesi gelen borçların ödenememesi, İşletmenin kredibilitesinin düşmesi, Peşin alımlarda sağlanan nakit iskontosundan faydalanamama durumunun ortaya çıkması, Kredili mal alımı ve hammadde alımlarının zorlaşması, İşletmenin karlılığının düşmesi ve Karlılığın düşmesi ile birlikte hisse senetlerinin fiyatlarının da olumsuz etkilenmesi.
26
Menkul Değerler Yönetimi
Oransal dağılım (nakit – menkul değerler) Menkul değerlere yatırılacak nakit miktarı, söz konusu nakdin işletmede bulundurulması halinde işletmeye yükleyeceği maliyetten daha fazla faiz kazancı sağlaması durumuna göre belirlenir. Temel amaç, işletmede geçici bir süre atıl kalacağı belirlenen nakdin; menkul değerlere yatırılması ile, bir yandan kazanç sağlamak, diğer yandan da işletmeyi likidite amacından uzaklaştırmamaktır.
27
2. ALACAKLARIN YÖNETİMİ
28
ALACAKLARIN YÖNETİMİ Alacaklar ( senetli yada senetsiz ); işletmenin kredili satışlarının tahsil edilmemiş olan kısımlarını temsil eden bakiye şeklinde tanımlanabilir.
29
Alacakların Miktarını Etkileyen Faktörler
a – Satış Hacmi b – Müşterilerin Borç Ödeme Süresi c – İşletmenin Kredili Satış Politikası d – Ürünün Niteliği e – Konjonktürel Durumu
30
a-Satış hacmi Kredili Satışlar / Toplam Satışlar
İşletmenin iş hacminin genişlemesi ile birlikte alacaklara bağlanan fon miktarı artar. Satışların mevsimlik olması.
31
b-Müşterilerin borç ödeme süresi
Müşteriler borçlarını daha uzun sürede ödeme eğilimine giderlerse, alacaklara bağlanan fonlar büyür.
32
c-İşletmenin kredili satış politikası
Endüstri koşulları. Ekonomi ve piyasa koşulları.
33
d-Ürünün niteliği Satılan malın özelliği belirleyicilik özeliğine sahiptir. Dayanaklı mal olup olmaması işletmenin alacak düzeyini değiştirir. Dayanıklı mallarda vade süreleri daha uzun iken dayanıksız mallarda vadeler daha kısadır.
34
e-Konjonktürel durum Ekonomik durgunluk dönemlerinde işletmeler satışlarını artırmak için kredili satış yapma gereği duyarlar. Ekonominin genişleme ve daralma dönemlerine göre satışlarla ilgili izlenecek politikalar farklılık gösterir.
35
Alacakların Tahsili ve Tahsilat Politikası
İşletmelerin kredili satış politikaları ve alacakların tahsili, koşulların gerektirdiği kararlar çerçevesinde belirlenir. Bu kararlar, kredi standartları, kredi süresi, satış iskontosu, çürük alacaklar ve alacakların tahsil masrafları olarak beş noktada toplanabilir. Kredili satışların işletme bakımından taşıdığı önem; satışların artırılmasıyla ve aynı zamanda alacaklara bağlanan fonların yükselmesi ile oluşacak karlılığın, bu alacakların işletmeye getireceği maliyet ile karşılaştırılması ile ortaya çıkmaktadır.
36
KREDİ STANDARTLARI Fayda; Firmanın satış hacminin artması,
Zararları; - Artan alacakların izlenmesi için katlanılacak ek masraflar, - Alacakların tahsil sürelerinin uzamasından dolayı firmanın doğacak finansman ihtiyacı, - Çürük alacak oranının artmasından dolayı firmanın karşılaşacağı kayıplar.
37
TAHSİLAT POLİTİKASI İşletmelerin tahsilat politikaları çeşitli tahsil
süreçlerinin birleşiminden oluşmaktadır. Bunların başlıcaları; - Müşteriye proforma fatura ve mektup gönderilmesi, - telefon edilmesi, - senet alınması, hesap özeti yollanması, - yasal yollara başvurulması gibi uygulamalardır.
38
TAHSİLAT POLİTİKASI Yöneticilerin bu yöntemleri uygularken özellikle
iki noktayı göz önünde bulundurmaları gerekmektedir; Hoşgörüden yoksun, katı bir tahsilat politikasının değerli müşterilerin kaybedilmesi sonucunu doğurabileceği, Tahsilat giderlerinin, alınacak sonuç bakımından katlanmaya değer olup olmayacağıdır.
39
3. STOKLARIN YÖNETİMİ
40
STOK YÖNETİMİ Finans yöneticisi stoklara mümkün olduğunca az
sermaye yatırmak ister, böylece fonları başka yerlerde kullanabilmeye çalışır. Fakat aynı zamanda işletmenin satın alma - üretim ve pazarlama fonksiyonlarının da aksamasına yol açmayacak kadar stok bulundurması gereklidir. Bu üç husus arasında denge kurmaya çalışır.
41
STOK YÖNETİMİ Firmanın bulunduğu sektöre göre tutacağı stoklar
farklıdır. Üretim Firmalarında; Hammadde, yarı mamul ve Mamul stokları bulunurken, Perakende sektöründe faaliyet gösteren firmalarda yalnızca mamul stoku bulunmaktadır.
42
ÖNEMİ Bir firmada stokların yönetimi en az şu iki
sebeple büyük dikkat gerektirir: 1.Stoklar bazı endüstri kollarında toplam aktiflerin önemli bir bölümünü oluştururlar. 2.Stokların likiditesi diğer döner değerlere göre daha düşük olduğundan, stok yönetiminde yapılan hataların düzeltilmesi zaman alabilir ve pahalıya mal olur.
43
Finans yönetiminin stoklarla ilişkisi, doğrudan doğruya değil, stoklara bağlanan fon ve stokun maliyeti açısından ortaya çıkmaktadır. Bir işletme açısından stoklara yapılan yatırımın optimum tutarda bulunup bulunmadığının saptanması önemlidir. Stok bulundurmanın gerektirdiği giderler ve taşıdığı risk ile sağlayacağı ek getiri arasında denge sağlandıktan sonra, stoklara yapılacak yatırımın sürdürülmesi işletmenin karlılığını etkiler.
44
İşletmelerde üç tür stok bulunmaktadır.
Hammadde ve Malzeme Stokları, üretime girdi oluşturan türdeki stoklardır. Yarı Mamül Stokları üretim süreci ve üretimin yapılması ile doğrudan doğruya bağlantılıdır. Mamül stokları ise, satışlara konu olan ve talebi karşılayan stoklardır.
45
STOKLARIN MİKTARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Stok yönetiminin temel amacı; üretimin ve satışların sürekli olması için, gerekli ekonomik stok miktarının ve bunun sipariş zaman noktalarının saptanmasıdır.
46
Hammadde Stok Miktarını Etkileyen Faktörler
i – Stok Maliyeti a-Stok Tedarik Maliyeti (Sipariş Giderleri) b-Stok Bulundurma Maliyeti ii – Üretim Düzeyi iii – Fiyat iv – Tedarik Zamanı v – Satın Alma ve Depolama Masrafları vi – Dayanma Süreleri vii – Tedarik Süresi viii – Stok Denetiminde Etkinlik
47
a- Stok Tedarik Maliyeti (Sipariş Giderleri)
TSM = S x G S = T / M TSM = ( T / M ) x G TSM = Toplam sipariş maliyeti G = Sipariş maliyeti S = Sipariş sayısı T = Dönem içinde beklenen toplam talep M = Sipariş olarak gelen mal miktarı
48
Örnek: Bir işletmenin dönem içinde beklediği toplam talep br., her siparişin sayısı br. ve her siparişin giderinin TL olması durumunda; TSM = ( / ) x = TL. M TSM = Her siparişteki birim sayısının artışı, toplam sipariş maliyetini azaltıcı yönde etki yapacaktır. M = br. olması durumunda; TSM = ( / ) x = TL
49
b- Stok Bulundurma Maliyeti
Toplam Stok Bulundurma Maliyeti; TSBM = OB X B OB = Stoklardaki ortalama birim sayısı B = Birim stok bulundurma gideri
50
Her Siparişteki Birim Sayısı Birim Stok Bulundurma Gideri
Toplam Stok Bulundurma Gideri 1000 20 20000 2000 40000 3000 60000 4000 80000 5000 100000 6000 120000 7000 140000 8000 160000 9000 180000 10000 200000
51
Yarı Mamül Stok Miktarını Etkileyen Faktörler
i – Üretim Sürecinin Uzunluğu ii – Üretim Faaliyetinin Sürekliliği iii – Üretim Miktarı
52
Mamül Stok Miktarını Etkileyen Faktörler
Satış hacmi, Talebin mevsimlik özelliği, Hammadde alımının mevsimlik oluşu, Rekabet koşulları, Arz ve talep dengesi, Satış bölgelerinin çeşitliliği, Dağıtım kanalları, Üretimin sipariş üzerine veya pazar için yapılması, Üretimin çeşitliliği ve fiziksel özellikleri, Stok tutmanın maliyeti, Finansman olanakları, Depolama olanakları, Stokun taşıdığı risk.
53
Stok Yetersizliğinin Doğuracağı Kayıplar
a) Yeterli mamul stoku bulunmaması nedeniyle karlı satış fırsatlarının kaçırılması. b)Hammadde yetersizliği sebebiyle üretimin kesintiye uğramasının neden olduğu zararlar. c)Müşteri siparişlerinin zamanında yerine getirilememesi nedeniyle, tazminat, zarar ve ziyan ödemeleri. d)Müşterilerin güvenin yitirilmesi. Stoklara yapılacak yatırımın optimum tutarının belirlenmesinde bu faktörlerden bazısını dikkate alan bir model geliştirilmiştir.Bu model ‘Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli’ olarak belirtilebilir.
54
EKONOMİK SİPARİŞ MİKTARI (ESM)
Toplam stok giderlerini (TG) minimum yapacak sipariş miktarının belirlenmesi için geliştirilmiş bir modeldir.
55
Ekonomik Sipariş Miktarı
ESM = √2TG / DS İhtiyaç duyulan mal miktarı Siparişin gerektirdiği satın alma gideri TG = Toplam Maliyet D = Birim Stok Fiyatı S = Yıllık Ortalama Stok Değerinin %’si olarak Stok Bulundurma Gideri
56
ÖRNEK-1 ESM = √2TG / DS ESM = √2x2000x100 / 200x0.3 ESM = √400000 / 60
T = birim G = 100 TL S = %30 D = 200 TL 2000 / 81 = 24.7 = 25 kez sipariş 365 / 25 = 14.6 = 14 günde bir sipariş TM = (25x100)+81(200x0.30) = 7360 TL Not: Sipariş miktarı 81 birimden farklı olursa, toplam maliyet >7360 TL ESM = √2x2000x100 / 200x0.3 ESM = √ / 60 ESM = 81 birim
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.