Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KAS DOKUSU.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KAS DOKUSU."— Sunum transkripti:

1 KAS DOKUSU

2 KAS DOKUSU Kas hücresine miyosit (kas iplikçikleri) denir .Bu hücrelerin içinde kasılıp gevşeme özelliği gösteren sitoplazmik proteinler vardır.Bunlara miyofilament denir.Miyofilament topluluklarına miyofibril denir. Kas sitoplazmasına sarkoplazma , zarına sarkolemma , mitokontrisine sarkozom , endoplazmik retikulumuna ise sarkoplazmik retikulum denir. Kas dokusu kas iplikçiklerinin morfolojik , fizyolojik özelliklerine göre üç’e ayrılır. 1-Düz kası 2-Çizgili kası 3-Kalp kası

3 Üç çeşit kas vardır, iskelet, kalp ve düz kas olmak üzere

4 DÜZ KAS

5 Özofagusun (yemek borusu ) orta kısmından anüsün iç sifinkterine kadar olan sindirim sisteminin duvarlarını oluşturur . Alınan besilerin sindirim sularıyla karışması, ileriye doğru yol alması, emilmesi ve boşaltılması sırasında işlev gören organların hareketinden sorumludur . Sindirim kanalıyla ilişkili salgı bezleri kanalların duvarlarında ,idrar yollarında ve üreme kanallarında bulunur .Atardamar ,toplardamar ve geniş lenf yollarında bulunur. Düz Kasın Gelişmesi Embriyoda mide –bağırsak borusunun etrafındaki mezenşimden (splanchnopleura) gelişir. Mezenşim hücreleri sıklaşır,boyları uzamaya başlayan bu hücrelere miyoblast denir. **Miyoblastların çekirdekleri uzar. **Sarkoplazmada miyofilamentler belirli hale gelir. **Miyoblastlar mitozla bölünüp sayılarını artırırlar. **Çoğalan hücreler birbiriyle sıkı bağ kurarak düz kas dokusunu oluşturur.

6 Düz kas hücreleri (iplikçikleri)
Düz kas hücreleri uzun iğ şeklinde olup,uçları sivri orta kısımları şişkindir. Birinin uç kısmı diğerinin şişkin kısmına gelecek şekilde dengeli bir yerleşim gösterirler. Uzunluğu bulunduğu organlara göre değişiklik gösterir. Kas hücresinde uzunluğuna paralel olarak uzanan ince miyofilament demetleri ,miyofibrilleri oluşturur . Sitoplazmada ve hücrenin periferinde (çeperinde ) ,hücre iskeletinin filamentlerinin yanal bağlantı bölgeleri olan yoğun cisimcikler dağılmış halde bulunur. Kasılmadan sorumlu iki filament vardır. **Aktin **Miyozin**’dir.

7 Kinaz-Ca++ Kalmodulin
Kasılma için ATP gereklidir. Aktin düz kasta ,çizgili kastaki miktarından daha fazladır Uyarı geldiği zaman Ca iyonu hücre içine alınır alınır. Ca iyonu +kalmodulin molekülü =Ca kalmodulin Bu ikili inaktif olan kinazı aktif hale getirir. Miyozinin fosforilasyonu için ATP ,ADP ‘ye dönüştürür. Fosforilasyondan sonra düz kas çizgili kas gibi daha şiddetli kasılır . Ca++ Ca++-kalmodulin Kinaz-Ca++ Kalmodulin (Aktif) Miyozin-P(aktif) ADP Kinaz (pasif) Miyozin ATP kalmodulin

8

9

10

11

12 Düz Kasın Fizyolojik Özellikleri
Vasküler düz kaslar =Damarlarda bulunur. Viseral düz kaslar =isteğimiz dışında çalışan iç organların duvarlarında bulunur. İki kısma ayrılmıştır. Ritmik kasıma =Organın kendine özgü görevi yerine getirir. Tonik kasılma =Düz kas devamlı olarak kasılarak içi boş organların duvarlarında sürekli bir gerginlik oluşturur. Düz Kasın Diğer Kaslardan Farkları Düz kasta T tübülüsler bulunmaz. Miyozin iskelet ve kalp kasındakinden daha değişik düzenlenmiş olup daha fazla çapraz köprülere sahiptir. Çizgili kas ve kalp kasında bulunmayan yoğun cisimciklere sahiptir. Kollajen fipriller iskelet kasındaki gibi tendon ve aponörozları oluşturur. .

13 ÇİZGİLİ KAS Çizgili kas mezoderden kök alır. Mezodermal yapılar olan sömitler embriyonik gelişim sırasında birkaç bölge içerir. Sömitlerin arka-yan kısımları dermomiyotom (dermatom+miyotom) bölgesini oluşturur. Miyotomdan kök alan hücreler ilkin kas hücreleri olan miyoblastlara dönüşür . Miyoblastlar ard arda mitoz bölünmeler geçirir.Uzun ve çok çekirdekli hücreler meydana gelir .Hücreler uzayarak silindir şeklini alır. Organellerinde yerlerini almalarından sonra genç kas hücresi miyoblast, tüm işlevlerini yerine getire bilecek özellikte ergin bir kas hücresi yani miyosit olur.

14 Çizgili Kasın Histolojik Yapısı
Işık mikroskobuyla görülen çekirdekli uzun silindirik hücre yada liftir(fiber) buna kas teli veya iplikçiği de denir. Yada iplikçiği de denir. Geniş kas kitlelerini saran bağ dokusuna epimisyum denir. Kası en dışta saran bu doku bol miktarda kollojen fibril az sayıda retiküler ve elastik fibril içerir. Epimisyumdan içeriye giren kollejenden zengin septa (bölme) bir çok kas lifinin oluşturduğu demetlerin etrafını sarar. Bu kılıfa perimisyum denir. Buradan ayrılan ve her bir kas hücresini saran çok ince bağ dokusu kılıfına ise endomisyum denir. Kılcal damarlar eğri büğrü ve büzülmüş şekildedir. Sahip oldukları bu yapıyla kasın gerilmesi, kasılması ve gevşemesine kolaylıkla uyum sağlayabilirler. Gelişmesini tamamlamış bireylerde egzersizlerle kas genişliğinde ve kas uzunluğunda artış sağlanabilir. Bu duruma kas hipertrofisi denir. Kaslar, kırık tedavisindeki gibi uzun süre hareketsiz kaldıklarında kas lifleri incelebilir. Buna da kas atrofisi denir.

15 Kas Lifinin İnce Yapısı
Çizgili kasta ,her kas hücresi veya lifi sarkolemma ile çevrilidir.memelilerdeki iskelet kaslarının büyük çoğunluğunda çekirdekler zarın hemen altında yerleşiktir.kuşlarda çekirdekler hücrenin orta kısmında yerleşmiştir.Böceklerde de çekirdekler orta kısımda toplu halde bulunur.uydu hücreleri denen kas hücreleri arasında sıkışmış vaziyette duran yassı hücrelere aittir.Uydu hücreleri kök hücre olarak hizmet görür.önce çoğalır,sonra da miyoblastlara dönüşürler . Miyoblastlar birbirleriyle kaynaşarak miyotüp denen ince uzun silindirik kas hücreleri oluşturur .Bunlarda gelişerek tamamen yeni kas liflerini meydana getirir. Sarkozom olarak isimlendirilen mitokondriler , lifin içinde uzunlamasına yer alan miyofiprillerin arasında bol miktarda bulunur .

16 İskelet kasını çevreleyen bağ dokusu

17 Kas hücresinin bütün organel ve inklüzyonlarının içinde yataklandığı sıvıya sarkoplazma denir.Kas sarkoplazmasında oksijen –bağlayıcı protein olan miyoglobin bulunur.Kasta bulunan ve kasılma özelliği olmayan diğer proteinler ise miyoalbumin ve miyojendir.Miyofibriller , bir araya gelerek canlı türlerine göre şekilleri farlılık gösterebiliyor . Bu gruba Konhaym (cohnheim) alanları denir. Çizgili Kas Lifleri 3 gruba ayrılırlar Kırmızı kas lifleri (yavaş kasılırlar). Beyaz kas lifleri (hızlı kaslar). Ara kas lifleri

18 Çizgili kasın üç boyutlu yapısı

19 Çizgili kasın üç boyutlu yapısı

20 İskelet kasındaki bantların ince yapısı

21 Yavaş kaslar olarak da adlandırılan kırmızı kaslarda miyoglobin miktarı fazladır.
Z hattı oldukça kalın görülür. Yağ asitlerini kullanan kırmızı kaslar oldukça yavaştır. Kırmızı kaslar yorulmasızın uzun süre kasılıp gevşeyebilir. Beyaz kaslara hızlı kaslar da denir. Bunlarda miyoglobin miktarı azdır. Z hatları oldukça incedir. Esas enerji kaynağı olarak glikojeni kullanır. İnsanda gözün dış kasları, kol kasları ve elin bazı kasları beyaz kas tipine örnek gösterilir. Bacak kasları kırmızı kas yapısındadır.

22 Sarkoplazmik retikulum ,her bir miyofibrilin etrafını saran tübüllerden oluşmuş zarla kaplı kanalcıklardan meydana gelmiştir.Sarkoplazmik retikulumun tübülleri (sarkotübüller) A bandının çevresini uzunlamasına sarar ve A bandı ortasındaki H bandı bölgesinde birbiriyle serbestçe anastomaz yapar. Miyofibrillere paralel seyrede boyuna sarkotübüller genellikle A-I birleşim bölgelerinde uç kesecikler (terminal sisterna) denilen ve kendilerine göre enine yerleşim gösteren genişlemiş keseciklerle birleşir .Sarkolemma kas lifi boyunca bir çok noktadan hücrenin içine doğru çöküntü yaparak girer. Buna enine tübülüsler veya T tübülüsler (transversal tübülüs) denir.Sarkoplazmik retikulum 2 uç keseciği ve sarkolemmanın T tübülden oluşan üçlü yapıya TRİAT denir. Triat kurbağalarda I bandı etrafını dolanarak Z çizgisi boyunca yer alır. Sarkomer ,kasta iki Z hattı arasında kalan bölgedir.Sarkoplazmik retiklumun boyuna tübülleri ve enine kesecikleri miyofibril mikro çevresinde kalsiyum iyonları derişimini düzenler. Memelilerin kasında ne kadar sarkoplazik retikulum olursa o kadar hızlı kasılır.

23

24

25 İskelet kası hücrelerinde görülebilen en küçük kasılma materyali miyofibrillerdir. Kas hücresinin uzun eksenine paralel düzenli aralıklarla eneine çizgilenmeler gösterir. Bu koyu birde açık renkli bölge şeklinde görülen bantlar miyofibrilin uzunluğu boyunca yer alan ve miyofilamet denilen alt birimlerin yerleşim düzeninden kaynaklanmaktadır.

26 Koyu alan,polarize ışığı çift kıran anizotrop bölge olan A bandına, açık alan ise, polarize ışığı tek kıran izotrop bölge olan I bandına karşılık gelir. A bandının uzunluğu kasın kasılıp gevşemesi hareketlerinin tüm evrelerinde sabit kalırken, I bandının uzunluğu kasılma sırasında küçülür. İki I bandı arasındaki birleşim hattına Z çizgisi denir. A ve I bantları ile Z çizgisi, miyofibril boyunca devamlı tekrarlar yaparlar. Miyofibril boyunca iki Z çizgisi arasında kalan bölgeye sarkomer denir. Sarkomer kasta kasılma birimi olup , bir tam A bandı ve iki yarım I bandından oluşur. A bandının ortasında bulunan açık renkli bölgeye H bandı, H bandının ortasında yer alan koyu renkli hatta da M bandı veya M çizgisi denir.

27 Kasta iki çeşit miyofilament bulunur
Kasta iki çeşit miyofilament bulunur. Bunların kalın olanına miyozin ve ince olanına aktin filamentlerdir.

28 Aktin ve Miyozin Filamentleri

29 İnce aktin fılmentleri I bandını oluşturur
İnce aktin fılmentleri I bandını oluşturur. Kasılma durumunda birbirlerine karşı gelen uçlar neredeyse birleşecek kadar birbirine yaklaşırken;gevşeme durumunda birbirinden oldukça uzaklaşır.H bandı ,A bandının orta bölgesi olup, aktin filamentlerinin hiç bulunmadığı yerdir. Kasın kasılması durumunda H bandı görülemeyecek derecede daralırken , gevşemede oldukça genişler.

30 Bir uyarı geldiğinde kasılma için ;
Çizgili Kasın Kasılma Mekanizması Kas, aktin ve miyozin flamentlerinin bir biri içinde kayması temel prensibine dayanan kayan flamentler hipotezine göre kasılıp gevşer . Bir uyarı geldiğinde kasılma için ; Motor nöronun sonundan asetilkolin salınır. Asetilkolin presinaptik bölgedeki sinaptik keseciklerden ekzositoz ile sinaptik yarığa boşaltılır . Asetilkolin, asetilkolin reseptörüyle birleşir ve zarda Na+iyonu geçirgenliğini arttırır . Ca++ troponin C(TnC)`ye bağlanır. Tropomiyozin molekülü, aktin-miyozin arsından çekilir. Aktin ve miyozin flamenleri birleşir. Aktinler miyozin başlarına değer değmez, ATPaz ATP´yi parçalar. Kas hücresi kısalır ve kasılma gerçekleşmiş olur.

31 Gevşemesi için ise Asetilkolin esteraz, asetilkolini parçalar.böylece uyarı gelmez. Ca++ sarkoplazmik retikuluma Ca++ ATPaz ile geri pompalanır. Aktinler miyozin başlarını bırakıp, ayrılır. Aralarındaki boşluk tropomiyozin molekülü ile doldurulur. Kas dinlenmeye geçer.

32 Kasta mevcut olan ATP´den. Kasta depo edilmiş kreatin fosfattan.
Kas çok aktif halde iken kasılma enerjisi ; Kasta mevcut olan ATP´den. Kasta depo edilmiş kreatin fosfattan. Kasta glikojenin glikoliz yoluyla laktik asite kadar parçalanmasından. Mitokondride meydana gelen aerobik oksidasyon enerjisinden sağlanır Kasta hem anaerobik (oksijensiz) hem de aerobik (oksijenli) solunum görülür. Kas kasılması için gerekli olan ATP´nin sentezi için gereken enerji kreatin fosfattan elde edilir.

33 ISI ÜRETİMİ Kas doku aktif olarak çalıştığında oldukça fazla miktarda ısı salınır. Bu ısı kan yoluyla diğer dokulara taşınır ve vücut sıcaklığının oluşmasını sağlar. Eğer üretilen ısı çok fazla miktarda olursa , organizmada ısı kaybını uyaran diğer mekanizmalar (terleme, su içme ,idrar ve dışkı çıkarma vb.) harekete geçirilerek homeostaz sağlanmış olur . Kas - Sinir Bağlantısı = Miyonöral Bağlantısı Sinir uzantısıyla kas lifinin karşılaşıp kaynaştıkları yere kas – sinir bağlantısı (miyonöral bağlantı ) denir. Bu bağlantı bölgesindeki kas hücresinin zarı değişikliğe uğrayıp özelleşerek, motor uç plağı denen yapıyı oluştururlar . Sinir uzantısı sonlanmalarında nörotransmitter denilen kimyasal iletişim maddelerini depolayan pek çok sayıda sinaptik kesecikler bulunur.

34 Kasın Kemik ,Bağ Dokusu ve Kaslarla İlişkisi
Bir bireyin iskelet kasları , yanında bulunduğu diğer çizgili kaslardan fasiya (kas zarı) denilen fibröz bağ doku örtüsü ile ayrılır ve bu örtü sayesinde bir arada bulunurlar . Kas – kemik bağlantı bölgesine tendon denir. Düzenli sıkı bağ dokusundan oluşan fasiyanın ,kasın içine giren kısmına derin fasiya denir.Derin fasiya , derinin altındaki derialtı fasiya ile devam eder .Kaslarla ilişki içerisindeki bağ dokuları komşu kasların bağ dokusu örtülerine tutunarak aponöroz denen geniş fibröz tabakaları oluşturur.

35 Kasta iki reseptör tipi vardır
KASIN DUYU RESEPTÖRLERİ (ALMAÇLAR ) Kasta iki reseptör tipi vardır **Kasın gerilimini alan reseptör =Golgi tendon organı **Kasın uzunluğu haklkında bilgi alan reseptör =kas mekiği Golgi tendon Organı Golgi tendon organı kasların kemiklerle bağlantı yaptıkları yer olan tendonlarda yer alır. Golgi tendon organı ,kasın gerilmesi veya çekilmesi nedeniyle oluşan gerilme baskılarını hisseder . Bunu merkezlere bildirir ve kas kasılması çok fazla olduğu zaman bunu engelleyici veya durdurucu reseptör olarak iş görür .

36 KALP KASI Kalp Kasının Gelişmesi Kalp kası,embriyonik gelişim sırasında ilkin kalp boşluğunu çevreleyen endotel hücrelerinin etrafındaki mezenşimal dokudan kök alır.Mezenşimal hücreler mitozla bölünerek çoğalır.İskelet kasındaki gibi hücreler birbiriyle kaynaşıp uzamaz.Birbirleriyle özelleşmiş yapılar aracılığıyla birleşen hücreler iki tane tüp şeklinde yapı oluşturur.Bu tüpler birbirleriyle önce birleşir daha sonra kalbi oluşturur.

37 Kalp Kasının Genel Özellikleri
1. Hücreler ;iskelet kasındaki gibi zarları aracılığıyla birbirleriyle kaynaşmaz ; ancak discus intercalated (hücreler arası diskler) denilen özel kaynaşma bölgeleri ile uç uça eklenerek ayrı hücresel birimleri oluşturur. 2. Kalp kası hücreleri düzgün silindirik biçimde olmayıp , ikili dallanmalar yapar Bu yan dallanmalar diğer komşu hücrelerden gelen yan dallarla bağlantı yaparak üç boyutlu bir ağ oluşturur. 3. hücre birimlerinin oval çekirdekleri sarkolemmanın hemen altında bulunmayıp lifin içinde oldukça derin bir bölgede yer alır.

38 Kalp Kasının Yapısı Kas hücreleri kalbin tabanından tepesine doğru hafif sarmal yapacak şekilde yerleşir .Bağ dokusu elamanları kalp kası dokusunda azdır.Yaşlandıkça kalbin bağ dokusu miktarında artış görülür .Bu bağ dokusuna intermiyokardiyal bağ dokusu (kalp kası hücrelerarası bağ dokusu) denir. Sıkı bir lenf ağı bulunur Kalp kası oksidatif fosforilasyonun en yüksek seviyede meydana geldiği bir dokudur.kalp kası lifleri sürekli ritmik kasılmaları için gerekli enerjiyi, krista sayıları çok fazla olan mitokondrileri aracılığıyla elde ederler. Çekirdeğin iki kutbundan her iki yana doğru uzanan sarkoplazmanın konik bölgelerinde yağ damlası bulunur. Yaşlı hayvanların söz konusu bölgelerinde lipofuskin pigmenti bulunur.

39 Kalp kasının ince yapısı
Kalp kasında bulunan sarkoplazmik retikulum ,iskelet kasından biraz farklı bir düzenleme gösterir . Sarkoplazmik retikulumun kesecikleri daha az gelişmiştir. Sarkolemma çöküntüleri olan T- tübülüsler (enine tübülüsler) iskelet kaslarındakinden daha kısa ve daha geniştir. T tübülüslerinden salınan fazla kalsiyum , kalp kası hücrelerinin iskelet kası hücrelerinden daha uzun kasılmasını sağlar. T-tübülüsler, Ca++´nın sarkoplazmaya girişini sağlar. Kalp kasında terminal sisterna (uç kesecikler) yoktur.Bu yüzden triat da oluşmaz. Birbirleriyle bağlantı bölgelerini epitel hücrelerinin yan yüz özelliklerinden olan desmozom ve ara bağlantıya ( zonula adherens) benzer.

40 Zonula adherens ´in yapısı aslında kemer şeklinde değildir
Zonula adherens ´in yapısı aslında kemer şeklinde değildir.Bunun yerine , çok sayıda, hafifçe yayılma gösteren; fakat kesik kesik bulunan düzensiz ve sınırları değişken bölgeler vardır. Bu özellikleri içeren terime fasiya adherens denir. Epitel hücrelerinin sıkı bağlantılarını andırdığından , bunlara makula okludens denir. Delik geçit bölgeleri tüm kalp dokusu boyunca uyarının hücreden hücreye hızlı uyarılmasına izin veren düşük elektrik dirençli bölgelerdir. Neksus (Nexus) da denen bu bölgeler ,biyoelektrik geçişinin en yüksek olduğu ;ancak metabolik bilgi iletişiminin en zayıf olduğu yerlerdir. Hücreleri birbirine bağlayan bölgelerde kalsiyum iyonlarının önemli rol oynadığı iyi bilinmektedir .Kalp kası hücreleri arsında uydu hücreleri bulunmaz. Bu durumda kalp kası hücrelerindeki bir hasar (kalp krizi sonrası) onarılamaz. Yeri bağ dokusu ile doldurulur.

41

42 Kalbin Özel iletim Dokusu
Kalbin atışı için uyarı yaratmak ve bunu kalp dokusunun çeşitli kısımlarına iletmek olan değişikliğe uğramış hücrelerden oluşan özelleşmiş bir sistem vardır. Bu sistem sinoatrial düğüm (keiteh ve flaçk düğümü ) ,atrioventriküler düğüm (tawara nodu) ve his demeti de denen antrioventriküler demetten meydana gelmektedir . Sinoatrial düğüm (S – A düğümü ) süperiyor vena cava (baş,boyun ,kollar gibi organlardan gelen kanı sağ kulakçığa taşıyan büyük toplar damar ) ile sağ kulakçığın birleşme yerinde epikardiyumun hemen altıda yer alır . Hücreleri küçük boyludur . Bu düğümü oluşturan hücre zarları birbiriyle sıkı bağlantı halindedir . Bu hücreler herhangi bir sinirsel veya kimyasal ajan uyarısı olmadan kendiliğinden uyarı oluşturur . Kalp kasının ritmik kasılmasını başlatan ve hızını tayin eden S –A düğümüne bu yüzden peysmeyker (pacemaker ) denir. Uyarı ,karıncık kas hücrelerine geçmeden önce kulakçık kas lifleri ile ilişkili olan iletim sistemi lifleri boyunca ilerler . Bu uyarıyı ileten lifler antrioventriküler düğüm (A-V düğüm) ’üne girer.

43 Kanın kalbe giriş çıkışı

44 Kalbin duvarı

45 Kalbin İletim Sistemi

46 Kalbin İletim Sistemi

47

48 A-V düğümü ,kulakçıkları birbirinden ayıran bölmenin yanındaki sağ kulakçığın tabanında endokardiyumun hemen altında yer alır. Kulakçıkların elektriksel aktivitesi karıncıklara bu A-V düğümü aracılığıyla geçer . Uyarı A-V düğümüne ulaşınca his demetini (A-V demeti)oluşturan bir grup büyük lifler ve onun kolları aracılığıyla karıncık kaslarına iletilir . A-V düğümünün uyarı iletim hızı yavaş, his demetininki oldukça hızlıdır . His demeti karıncıklar arası bölmenin üst kısmında sağ ve sol dallara ayrılıp endokardiyumun hemen altında yerleşim gösterir . Bölmenin ortalarına doğru bu dallar miyokardiyum içine giren purkinje telleri (purkinje ağı) denen ince kolları oluşturur. Kalp kası hücrelerinden çok daha büyük ve belirgin farklılıkta olan purkinje telleri her iki karıncığın birden ve hızlı bir şekilde kasılmasından sorumludur.

49

50 Kalbin Sinirleri Otonom sinir sisteminin parasempatik (vagus) ve sempatik bölümlerine ait miyelinsiz sinirler kalp kası hücrelerinde serbest uçlar halinde sonlanır. Ancak iskelet kas dokusunda görülen uç veya motor plak oluşumu burada görülmez. Sağ kulakçığın duvarında gangliyon hücreleri ve bir çok sinir telleri saptanmıştır. Vagus sinirinin uyarılması kalbi yavaşlatır, sempatik sinir uçlarından nörepinefrin salınımına neden olur. Medulla oblangatada kalbin hareketlerini yavaşlatan ve hızlandıran merkezler bulunmaktadır. Dolayısıyla kalp sevinç, üzüntü, keder vb. durumlardan etkilenmektedir.

51 Miyonöral Bağlantı

52

53 Üç Kas Tipinde Uyarı Geçiş Bölgeleri
Çizgili kaslarda uyarı geçiş bölgeleri motor plak denilen kas-sinir birleşme bölgeleridir. Kalp kasında S-A düğümden oluşan biyoelektrik hücrelerarası geciş bölgeleri (diskus intercalated) aracılığıyla bir hücreden diğerine geçer.düz kas hücreleri yanlarında bulunan komşu hücrelerle özel geçit bölgeleri aracılığıyla ilişki kurarlar. Bir hücrenin sinirle uyarılması sonucu uyarı bu geçit bölgeleri aracılığıyla diğer hücrelere yayılır.

54


"KAS DOKUSU." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları