Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
SPORDA BECERİ ÖĞRENİMİ
Nadia Comaneci Doç. Dr. Bülent Ağbuğa Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi
22
Gabby Douglas
23
Beceri nedir? Genel anlamıyla beceri özel bir hedefi başarmak için yapılan bir hareket, düşünce veya oluştur. ya da Bireyin fiziksel ve psikolojik çaba göstererek bir işi kolaylıkla ve ustalıkla yapabilmesidir
24
Motor Beceri nedir? “Performansın, mümkün olan en az eforla en üst düzeyde iş yapma imkanını sağlayan bir elemanıdır.” “Sporcunun hareketini doğru, hedefli ve daha az bir eforla uygulayabilmesidir.”
25
BECERİKLİLİK Birey yeterli sayıda deneme yaptıktan sonra becerisi yerleşerek usta bir şekilde istenilen şeyi yapabilmesidir. Beceriklilikte dış uyarıların sayısı azalırken iç uyarıların sayısı artar. Beceriklilik düzeyi arttıkça becerinin yapılması için süre azalır ve sağlamlığı artar.
26
Aşağıdaki örneklerden hangileri bir motor beceriyi göstermez?
Bir objeyi masadan almak, dikiş dikmek, araba sürmek, yürümek, trompet çalmak, paraşüt refleksi, basketbolda top sürmek. sıcak bir sobaya değdikten sonra elini hızlı bir şekilde çekmek
27
Motor bir becerinin olması dört kritere bağlıdır:
1. Hedef odaklı olmalıdır yani bir hedefi başarmak amacı ile olmalıdır, 2. Bu hedefi başarmak için vücudumuz veya bir uzvumuzun hareketi gereklidir, 3. Bu hareketler gönüllü olmalıdır, 4. Motor beceriler pratik yapmanın sonucunda geliştirilir.
28
Algılamalı Motorsal Beceri
Beyinde oluşan bilgi işlemini ve motor performansını anlamak için bellek ve bellek ile ilgili temel kavramları bilmemiz gerekiyor. Bellek: öğrenilmiş ya da baştan geçmiş bir şeyi tekrar hatırlama gücü.
29
Algılamalı Motorsal Beceri
Dış Duyumsal veri Seçici pratik, deneyim vb. (Kısa süreli duyu Dikkat (kısa süreli uygulamalı bellek) depolama) Kısa dönem bellek Uzun dönem bellek
30
Algılamalı Motorsal Beceri
Bellek sayesinde, çevreden toplanan bilginin işlenmesiyle, öğrenme dediğimiz olay meydana gelmektedir. Kuramcılar algılamalı motorsal becerilerde dört değişik bellekten söz etmektedirler. 1. Kısa süreli duyu depolama 2. Kısa süreli bilgi depolama 3. Kısa süreli yapıcı-uygulayıcı bellek 4. Uzun süreli bellek
31
1. Kısa süreli duyu depolama
Kısa süreli duyular, çevrede meydana gelen kısa süreli görsel uyarılardır. Alınan uyarılar, hatırlanabilenden çok fazla miktardadır. Belki de bu nedenle bir kişi, yapılan bir hareketin, ancak bir bölümünü o günkü çalışmada algılar. Diğer bölümlerini bir başka çalışmada ve belki ilk çalışmayla ilgisi varsa algılayabilmektedir. Kısa süreli duyu depolama, bir saniyeden uzun olmayan algılamalardır.
32
2. Kısa süreli bilgi depolama
Elde edilen bilgi, ya hemen kaybedilir (unutulur) ya da işlenerek, ikinci, geçici bellek olan kısa süreli bilgi depolamaya geçer. Bu depolama, daha çok algılanan bilgiye bir kodlama işlemiyle anlam kazandırarak, bu yolla kısa süre tutulmasına neden olmaktadır. Eğer gerekirse, elde edilenin uzun süreli belleğe geçirilmesi ve kalıcı olması sağlanmış olur. Kısa süreli bilgi depolama, bilginin alındığı ilk saniyelik süreyi kapsamaktadır. Bu süre sonunda, bilgi ya unutulmamakta ya da uzun süreli belleğe aktarılmaktadır.
33
Bellek, Hatırlama, Unutma
Kısa Dönem Bellek: Bu sistemin küçük ve sınırlı bir kapasitesi vardır. En fazla 30 saniyeye kadar bilgileri depolama süresi vardır. Bu hafızanın 7+(-)2 adet kapasitesi vardır.
34
Bellek, Hatırlama, Unutma
Kısa Dönem Bellek: Bireyde bellek 2-3 yaşında iki basamaklı rakamlar ile başlar ve 7 yaşında 5 basamaklı rakamlara kadar çıkar. Yetişkinliğe kadar ise bu sadece ortalama iki ya da iki buçuk basamaklı bir artış gösterir.
35
Hatırlama metodları Chunking: Parçalara ayırmak
Rehearsal: Tekrar etmek Cramming: hafızalamak Cues: İpucu Imagery: Tasvir Cramming: Repetition and rehearsal can be useful as 'practice makes perfect'. But psychologists have learned that it's better to space out your learning than to mass it all in one lump. When practising a word in a foreign language, don't repeat it over and over. Repeat it to yourself once or twice, then try something else (learn something else, or just have a break). Then come back to it. And don't cram for exams, things just won't sink in. Give us a cue If there's something you have to do every day at a specific time and often forget, then this technique, called implementation intentions, should help and it's very simple. Give yourself a cue to help your intention to do something. Doctors use it to help people's health behaviour. For example, say to yourself 'whenever I have my first cup of tea in the morning, I will also take my pills'. Or 'when The Archers finishes I'll do my exercises'.
36
Bellek, Hatırlama, Unutma
Chunking - Alıştırma:
37
Bellek, Hatırlama, Unutma
Chunking - Alıştırma: 0589 – 286 – 47 – 92 0592 – 638 – 27 – 59 0532 – 975 –
38
Bellek, Hatırlama, Unutma
Rehearsal: Tekrar etmek Cramming: Örn: İngilizce kelime öğrenirken; Bir kelimeye durmadan tekrar etme sadece 2-3 kez tekrar et. Başka bir kelimeye geç. Bu kelimeyi de 2-3 kez tekrar et ve sonra bir önce öğrendiğini tekrarla. Cues: Eğer her gün aynı şeyleri tekrar etmek zorunda isen, kendine onu hatırlatacak ipuçları bulmalısın. Örn: Her gün belli bir saatte ilaç içmek zorunda isen ve çay içiyorsan. İlk çay’ı ipucu olarak alır ve içtiğinde ilacı alman gerektiğini hatırlarsın.
39
Bellek, Hatırlama, Unutma
Imagery: İnsanların ismini hatırlamakta klasik bir yoldur. Örneğin, “Mehmet Terzi” ismini hatırlamak istiyorsan, o kişiyi gördüğünde soyadı olan “Terzi (meslek)” yi tasvir etmen gerekli.
40
UNUTMA Öğrenilen bilgilerin zaman içinde kaybolmasıdır
41
a. Kullanılmama yüzünden silinme
Unutmanın Nedenleri: a. Kullanılmama yüzünden silinme b. Bastırma: Bu görüşte olanlar, unutmayı rahatsız edici durumların bilinçaltına bastırılması olarak açıklar. Uçaktan korkan bir yolcunun, uçağın kalkış saatini unutması gibi. c. Ket vurma (Bozucu etki) – İleriye ket vurma: Önceki öğrenilmiş olan bilgilerin sonradan öğrenilmiş olan bilgileri unutturması. Örneğin eski telefon numarasının, yeni numarayı unutturması. – Geriye ket vurma: Sonradan öğrenilmiş olan bilgilerin önceden öğrenilmiş olan bilgileri unutturması. Örneğin, sonraki döviz fiyatlarının öncekileri unutturması. d. Organik nedenler: Ani şok, yaşlılık, ateşli hastalık gibi durumlar organizmada unutmaya neden olabilmektedir.
42
3. Uzun süreli bellek Sürekli korunan bilgiyi oluşturduğu düşünülmektedir. Kısa süreli bilgi depolamayla gelen, tekrarlarla, deneyimlerle ve daha bir yığın gelişimle kodlanarak, belleğe alınan bilgilerdir. Yapılan çalışmalar, motorsal becerilere ait öğrenilen bilgilere (teknik) karşı belleğin unutkanlığının oldukça az olup, çok uzun süreli olarak öğrendiğimiz teknikleri tutabildiğimizi göstermektedir.
43
Algılamalı Motorsal Beceri
Dış Duyumsal veri Seçici pratik veya Dikkat başka işlemler Kısa dönem bellek Uzun dönem bellek Motor Yanıt/Motor Beceri Nerede Olur?
44
Algılamalı Motorsal Beceri
Dış Duyumsal veri Seçici pratik, deneyim vb. (Kısa süreli duyu Dikkat (kısa süreli uygulamalı bellek) depolama) Kısa dönem bellek Uzun dönem bellek Motor Yanıt
45
4. Kısa süreli yapıcı-uygulayıcı bellek
Bu bellek, kısa süreli bilgi depolamayla ilgilidir. Ancak kısa süreli bilgi depolamanın aksine, bu bellek uzun süreli bellekte depolanmış olan bilginin hatırlanmasına dayalıdır. Buna güzel bir örnek, kişinin yapacağı bir konuşmada, ele alacağı noktaları, daha önce bildiği konulardan derleyerek, kafasında sıralamasıdır. Sporda bunu bir oyun sırasında taktiğin ortaya çıkmasında görüyoruz. Bunun kararlaştırılması, tenisçinin daha önceki oyun deneyimine, teknik yeteneğine dayalı olarak taktiğini oluşturur ki, buraya kadar olan bilgisi, uzun süreli bellekten toplanır. Ancak bu topladığı bilgileri kısa süreli bellekte geçici bir süre o anki oyun için kullanır.
46
Algılamalı Motorsal Beceri
Örn: Penaltı atışı 1. Kalecinin algılama sistemi, önce topun hangi tarafa çekildiğini algılamak durumundadır. Aynı zamanda gelen topun hızlı, yavaş veya falsolu gelip gelmediğini, kalenin neresine doğru geldiğini bilmek durumundadır. 2. Karar verme mekanizması bütün bunları alır ve var olan o andaki hava, saha, istek gibi etkenler ışığında değerlendirir ve gereken hareketi gerçekleştirir. Yapılan hareketin parçaları, daha önceki çalışmalarda organize olmuştur, otomatik olarak ortaya çıkar. Bir başka deyişle, merkezi sinir sisteminden, hareketten sorumlu olan kas ve kas gruplarına iletir. 3. Uyarılan kaslar, hareketi gerçekleştirir.
47
Algılamalı Motorsal Beceri
Anlatmaya çalıştığımız beceri, algılama ve öğrenme mekanizması, kısa ve basite indirgenmiş olarak açıklanmaya çalışıldı. Bunu yaparken, bazı noktaların niçin ve nasıl meydana geldiklerini, özellikle cinsiyet, yaş, deneyim, motivasyon, ve yetenek gibi faktörlere değinilmedi. Bu noktalardan her biri kendi başına algılama ve öğrenmeyi önemli sayılacak miktarda etkileyebilmektedir.
48
?? Beceri-Yetenek ??
49
Motor Yetenek
50
Motor Yetenek “Yetenek” bireyin genel kapasitesini yani özel becerilerin yapılmasında bireyin başarı potansiyelini tanımlar. “Motor yetenek” ise bir motor becerinin yapılmasıyla ilgili olan yeteneği tanımlar. “Sporda yetenek” belli bir alanda normalin üzerinde ancak henüz tam gelişmemiş özellikler bütünü ve bunlara sahip kişi olarak tanımlandırılır.
51
Motor Yetenekte Bireysel Farklılıklar
Genel-Özel motor yetenek tartışması: Genel motor yetenek hipotezi: Eğer bir kişi bir motor beceride iyi ise, diğer bütün becerilerde de iyidir. Motor yeteneklerin özelleşmesi hipotezi: Bireyler birçok motor yeteneklere sahiptir ancak bunlar birbirlerinden bağımsızdır. Eğer bir birey yüksek düzeyde denge kurabiliyorsa, bu demek değildir ki aynı kişi reaksiyon zamanı ölçümünde iyi derece elde edecektir.
52
Motor Yetenekte Bireysel Farklılıklar
Genel motor yetenek hipotezi: Çok az araştırma destekliyor. Motor yeteneklerin özelleşmesi hipotezi : Araştırma çok ve destekleniyor.
53
Motor Yetenekte Bireysel Farklılıklar
O zaman “Komple atlet-sporcu” deyimini nasıl tanımlarsınız?
54
Motor Yetenekte Bireysel Farklılıklar
Motor yeteneklerin özelleşmesi hipotezine göre, yetenekler insanlarda az, averaj, ve yüksek miktarlarda bulunmaktadır. İnsanlar farklı oldukları için, bazı insanlarda yetenek az olur bazılarında ise çok olur. Bu hipoteze göre, birçok fiziksel aktivite yapan kişi birçok yeteneğe de sahip olacaktır.
55
Yetenekli Sporcuların Özellikleri nelerdir?
Antrenmanda daha başarılıdır Antrenmanda verilen uyarılara daha çabuk uyum sağlarlar Daha çabuk öğrenir Edindiği deneyimleri başarısını arttırmak için kullanır Verilen görevleri başarı ile sonuçlandırır ve soruları yaratıcı biçimde çözümler Performans gittikçe yükselir Stres altında bile doğru değerlendirme yapar Riski göze alır Başarısızlık motivasyon unsuru olur
56
Yetenek Seçiminde hangi yöntemler uygulanır?
1. Doğal seçim: kişi ya seçtiği spora devam eder ya da bırakır yenisine gider 2. Bilimsel seçim: bilimsel testlerle kişilerin kendilerine en uygun spor dalları belirlenir.
57
YETENEK SEÇİMİ VE İLKELERİ
SPORTİF OYUNLARDA YETENEK SEÇİMİ VE İLKELERİ Sporcu seçimi ve sporcuların belli dallara yönlendirilebilmesi için; her spor dalında antrenmanlara başlama yaşının saptanması ve uygun yaştaki çocuk ve gençlerin spor alanına aktarılması gerekmektedir. Bu üç aşamada gerçekleşmektedir.
58
1. Aşama Yapılan spor dalının, başlama yaşına uygun çocuklar ve gençler için antrenman yapabilme şartları hazırlanır. İlk yetenek seçiminin temel kaynağı; okul öncesi, okuldaki beden eğitimi dersleri ve okul dışı spor faaliyetleridir. Bu nedenle öncelikle okul çocukları için düzenli ve çok sayıda antrenman imkanları yaratılmalıdır.
59
1. Aşama Bu gençlerin seçiminde, başlangıçta belli bir spor dalına yönelik özel performans aranmaz, genel spor yeteneği değerlendirilir. Daha sonra, antrenmanlarla yaptığı spor dalına uygun olup olmadığı saptanmaya çalışılır. Bu, antrenman süreci içinde belirlenir. Spora başlayan çocuğun, uygulayacağı spor dalına yakınlığı için belli zaman dilimleri içerisinde ön, ara ve son seçim yapılır.
60
2. Aşama Bu bölümde çalışmalar, okul faaliyetlerinin yanı sıra, düzenli gelişim antrenmanlarıyla yürütülür. Belli oranda performansa yönelik antrenmana katılan sporcunun; Seçmiş olduğu spor dalında, üst düzey performansı için gerekli verimlilik parametrelere sahip olup olmadığı saptanır. Performansını ne kadar hızlı ve etkili yükseltebilme yeteneği ve gücü belirlenir. Yetenekli sporcu daha az yeteneklilere göre, performansını daha çabuk ve belirgin biçimde yükseltir, teknik hareketleri daha çabuk öğrenir ve geliştirir. Taktik anlayışı daha iyidir. yüksek sportif verimlilik için, gerekli alt yapıya sahip olup olmadığı saptanır.
61
3. Aşama Üst düzey antrenmanları için seçimler yapılır.
En önemli seçim kriteri, sporcunun müsabakalarda ortaya koyduğu performanstır. Motorik güç özellikleri, vücut tipi, teknik, taktik ve psikolojik, sosyal davranışlar performansı etkileyen faktörlerdir.
62
Açıklamaya çalışılan her üç aşama, uzun süreli bir antrenman süreci içerisinde, birbirinin ön şartı olacak şekilde düzenlenmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. Özetle; sporda, yetenek seçimi ve bu yeteneklerin gelişimi, her spor dalı için süreli ve iyi planlanmış bir organizasyonu, bilimsel bulgulara dayalı bir çalışmayı gerektirmektedir.
63
Sporda seçim ve eğitim süreci modeli (Hofmann/Schneider 1985)
Yıllara Göre Spor Eğitimi Üst Düzey Spor Alanı Boş zamanları Değerlendirme Seçim Kriterleri Maç Performansı Özel Güç Yeteneği Gelişim Alanı 5-6 Kitle Sporu Seçim Kriterleri Spora Yönelik Testler Başlama Alanı 3 Okul Sporları Seçim Kriterleri Genel Spor Yeteneği İlgi Antrenmansız Çocuk ve Gençler Alanı
64
SPOR DALLARINA GÖRE SPORA BAŞLAMA VE BRANŞLAŞMA YAŞLARI
SPOR DALI SPORA BAŞLAMA YAŞI BRANŞLAŞMA YAŞI ATLETİZM 10-12 13-14 BASKETBOL 7-8 BOKS 15-16 BİSİKLET 14-15 16-17 DALIŞ 6-7 8-10 ESKRİM ARTİSTİK CİMNASTİK 5-6 CİMNASTİK (BAYAN) 10-11 CİMNASTİK (ERKEK) 12-14 KÜREK 16-18 KAYAK FUTBOL 11-13 YÜZME 3-7 RAKET SPORLARI 6-8 VOLEYBOL 11-12 HALTER GÜREŞ
65
YETENEKLERİN EĞİTİMİNDE SORUMLULUK ÜSTLENENLER
Antrenörler, Öğretmenler, Hakemler, Ebeveynler,
66
YETENEKLERİN EĞİTİMİNDE SORUMLULUK ÜSTLENENLER
Yöneticiler, Seyirciler Basın-yayın organları İstenilen gelişimin sağlanabilmesi her unsurun benzer eğitim anlayışı içerisinde olmalarını gerektirir.
67
BİRİNCİ EVREDE UYGULANACAK ALAN TESTLERİ
*Dikey sıçrama testi: Sıçrama kuvveti ve deneğin patlayıcı gücünün tespit edilmesine yönelik testtir. Elde edilen sonuç kullanılarak,aşağıdaki formül ile anaerobik gücü de hesaplayabiliriz; P=(√ 4.9 (Vücut Ağırlığı)) √dikey sıçrama mesafesi
68
*30 m. Sürat testi; Sürat yeteneğinin belirlenmesine yönelik testtir.
69
*Durarak uzun atlama testi; Sıçrama yeteneğini belirler.
70
*Sağlık topu ile oturarak atma testi; Özellikle üst ekstremite kuvvetini belirler.
71
*Ayakta Sağlık topu ile atma testi; Atma kuvvetini tespit eder.
72
*Dayanıklılık Testi Grubun yaşına göre 6 veya 12 dakika yürü ve koş testi (cooper testi) Mekik koşusu testi (Shuttle-run test)
73
Bruininks-Oseretsky Motor Yeterlilik Testi Maddeleri
74
Bruininks-Oseretsky Motor Yeterlilik Testi Maddeleri
75
FITNESSGRAM/ACTIVITYGRAM Version 8.0
A comprehensive, educational and promotional tool for fitness and activity assessment for children. A new version of FITNESSGRAM is now available for physical education and youth fitness programs (FITNESSGRAM 8.0). This software has a number of new features which provide a comprehensive tool to help teachers or youth activity leaders conduct fitness and activity assessments and to promote physical activity.
76
Felsefesi Health is available to Sağlık
Everyone for a Lifetime and it is Personal. Sağlık Herkese Yaşamboyu ulaşılabilir ve Kişiseldir. The philosophy used in the FITNESSGRAM youth fitness program is that Health is available for Everyone for a Lifetime and it is Personal. The acronym spells HELP because improving youth fitness requires the help of everyone (schools, teachers, parents, communities etc.). Note: This acronym was developed by Dr. Charles Corbin, a leading researcher in youth fitness and one of the original members of the FITNESSGRAM Advisory Board members.
77
Felsefesi H E L P HEALTH comes from regular physical activity and the development of health related fitness. (Düzenli fiziksel aktivite) Physical activity and fitness are for EVERYONE regardless of age, gender, or ability. (Her yaş, cinsiyet veya yetenek) Physical activity and physical fitness are for the LIFETIME. (Yaşamboyu fiziksel aktivite ve fiziksel sıhhat) The philosophy used in the FITNESSGRAM youth fitness program is that Health is available for Everyone for a Lifetime and it is Personal The H stands for Health. Health comes from regular physical activity and the development of health related fitness. Physical activity programs should be designed to meet PERSONAL needs and interests. (Program yaparken kişisel ihtiyaçlar ve ilgiler ön planda olmalıdır)
78
Abdominal Kuvvet Curl-up Back
Remember the top right hand corner contains the line to get back to the item list.
79
Trunk Extensor Kuvveti
Back Trunk Extensor Kuvveti Trunk Lift
80
Back Üst Beden Kuvveti 900 Push-up
81
Back Esneklik Back Saver Sit-and-Reach
82
The FITNESSGRAM Raporu
Sample FITNESSGRAM Student Report
83
YETENEK EĞİTİMİNDE ALT YAPI ANTRENÖRLERİNİN BAZI İŞLEVLERİ
Sürekli orta seviyeye hitap etmekten vazgeçin - ortalamanın zincirlerini kırın, onları üst seviyeye çekmeye çalışın Eğiticilik bilginizi kullanmadan önce sporcunun karakterini ve davranışlarını şekillendirin Sporcunuz için yüksek amaçlar oluşturun-imkansızı elde edin Programınızda sürekli mükemmeliyeti arayın. Sporcunuzun verebileceği zor kararları beklemediği şekilde ve doğru olarak vermeyi başarmasında ona yardımcı olun
84
YETENEK EĞİTİMİNDE ALT YAPI ANTRENÖRLERİNİN BAZI İŞLEVLERİ
Yarışma deneyimleri sporcunun kendi seviyesinde, seviyesinin üstünde ve seviyesinin altında olanları da içermelidir. Sporcu bir üst seviyeye geçmeyi başardığında onu özellikle övün. En kötü şartlarda yarışma konusunda deneyler yapın. Şartlara uyum gösterebilen sporcular yetiştirin. Beceri geliştirmeyi beceri edinmenin (öğrenmenin) önüne yerleştirmeyin
85
YETENEKLİ SPORCUNUN ÖNE ÇIKAN BAZI ÖZELLİKLERİ
Antrenmanda daha başarılıdır. Aynı kapsam ve büyüklükteki antrenman uyaranlarında büyük başarı elde eder. Antrenmanda verilen yeni uyaranlara daha çabuk uyum sağlar. Daha çabuk öğrenir (Örneğin; hareketin akışını,teknik bilgileri). Daha önce edindiği deneyimleri yaratıcı bir şekilde başarısını arttırmak için kullanır. Kendine verilen zor görevleri bile başarıyla yerine getirir ve sorunları yaratıcı ve orijinal bir biçimde çözer.
86
YETENEKLİ SPORCUNUN ÖNE ÇIKAN BAZI ÖZELLİKLERİ
Performansının gittikçe yükselmesi onun tipik özelliğidir. Yetenekli bir sporcu, kendini tam anlamıyla spora adar, çalışkan ve hırslıdır, sistematik şekilde çalışır. Gerginlikte (Stres altında) bile gerçekçi, doğru değerlendirme yapabilir. Riski göze alabilir. Başarısızlıklar karşısında gücünü kaybetmez, bunu bir motivasyon gerekçesi yapabilir .
87
SONUÇ VE ÖNERİLER Kişinin spora yatkınlığı ve yeteneği konusundaki görüşler, sabit ve değişmez değildir. Sportif antrenmanlar, bir sporcunun seçtiği spor dalında çok başarılı olacağını garanti etmez. Yetenekli sporcunun belirlenmesi, spor dalına özgü birçok kombine yeteneğin, motivin ve ilginin iyi tahmin edilebilmesine bağlıdır. Çok sayıda yetenekli sporcunun bulunması, çok sayıda antrenman gruplarının oluşturulmasına bağlıdır.
88
SONUÇ VE ÖNERİLER Yetenekli sporcunun istenilen gelişimi yapabilmesi için, normal yaşı, biyolojik yaşı, antrenman yaşı ve antrenman kapsamı gibi faktörler dikkate alınarak, güç durumu ve gelişim şansı iyi değerlendirilmelidir. Sporcunun, spor dalına yeteneği, uzun süreli antrenman süreci içerisinde değerlendirilmeli ve her antrenman devresi birbiriyle bilinçli örülmelidir. Yetenekli sporcuların gelişiminde, antrenmanlar müsabakalarla bağlanmalıdır. Müsabakalar, yeteneklerin olgunlaştığı son istasyondur.
89
SONUÇ VE ÖNERİLER Yetenekli sporcuların seçimi ve gelişimi için genel ve her spor dalına özgü test bataryaları geliştirilmelidir (motorik, psikolojik,tıp ve sosyal alanda). Erken ve geç gelişen sporcu tiplerini iyi ayırmak gerekir. Biyolojik olarak, geç gelişen bazı yetenekli sporcuların normal ve erken gelişen sporculardan daha yüksek performansa eriştikleri gözlenmiştir. Yüksek sportif verimliliğe erişmek için, erken yaşta spora başlamak gerektiği bilinen bir gerçektir. Ancak, çok erken branşlaşma ve özel spor dalına yönelme, beraberinde problemler de getirmektedir.
90
SONUÇ VE ÖNERİLER Üst düzeyde, sportif başarıya ulaşmak için, erken değil, zamanında branşlaşmaya gidilmelidir. Özellikle bu prensip gelişim antrenmanları içim büyük önem taşır. Her spor dalı için, spora başlama yaşı belirlenmelidir. Her spor dalı için, yetenekli sporcuları seçme ve geliştirme modeli olmalıdır. Yetenekli sporcu seçimi organizasyonunda, aile-okul-kulüp işbirliği temel ön şartlardan birisidir.
91
Becerilerin Sınıflandırılması
92
Becerilerin Sınıflandırılması
Motor beceriler taksonomi yani siniflandirma yolu ile kavramsallastirilabilir Motor becerilere ornek olarak futbolda top surme, teniste forehand (elici vurus olarak) gosterebiliriz Ya da yurumek, kosmak, dikis dikmek, yazi yazmak gibi becerilerde motor becerilerdir Burada motor becerinin tanimi yapilirken islevlerinin goze carpan belirgin yanlanrindan bahsederiz
93
Becerilerin Sınıflandırılması
Becerilerin siniflandirilmasi uc onemli tanimlama ve asamaya baglidir: 1-Hareketin dogrulugu ve kesinligi 2-Hareketin baslangic ve bitis noktalarinin acikca belirtilmesi ve tanimlanmasi 3-Cevrenin dengesi ve kararliligi
94
Becerilerin Sınıflandırılması
A- Hareketin dogrulugu kesinligi acisindan iki gruba gore siniflandirilir: a) gross motor skill (kaba-büyük motor beceriler) b) fine motor skill (ince-küçük motor beceriler)
95
Becerilerin Sınıflandırılması
1- Hareketin dogrulugu kesinligi acisindan iki gruba gore siniflandirilir: A-Kaba-buyuk (Gross) motor beceriler: Genis ve buyuk kaslarin kullanilmasini icerir. Hareketin dogrulugu veya kesinligi yerine hareketin yumusak bir koordinasyonla yapilmasi onemlidir Temel motor beceriler, yurume, kosma, sicrama gibi beceriler bu guruba girer
96
Becerilerin Siniflandirilmasi
B- Ince (Fine) motor beceriler: Bu beceriler amaca ulasabilmek icin vucuttaki kucuk kas gruplarinin hareketini gerektirir Kaba-buyuk (gross) becerilerinin aksine hareketin kesin ve dogru yapilmasini gerektirir. Bu beceriler el ve goz koordinasyonunu icererek ozel bir becerinin yuksek seviyede basari ile yapilmasini gerektirir Ornek olarak goz kirpmak, dikis dikmek yazi yazmak gibi becerileri veya tabanca ile aticilik gibi sportif beceriler bu gruba girer.
97
Becerilerin Sınıflandırılması
B. Hareketin baslangic ve bitis noktolarinin acikca belirtilmesi ve tanimlanmasi a) Ayrılmış-Kesintili motor beceriler b) Seri motor beceriler c) Devamli motor beceriler
98
A-Ayri beceriler Bu becerilerin baslangic ve bitis noktalari belirgindir ve cok kisa surede yapilir Ornek: top firlatma, futbol topuna vurma, smac vurma, dart atisi, sicrama hoplama gibi becerilerdir Bir cok spor dalinda belirgin bir bicimde gorulur Spordaki bir cok cabuk kuvvet hareketinde, atma, firlatma, tutma gibi becerilerde gozlemlenir
99
B-Seri Beceriler Ayrilmis becerilerin birbirlerine eklenerek bir seri halinde olusmasiyla meydana gelir Bu becerilerin bir araya gelmesi basarili bir sportif performans icin onemlidir Gundelik hayatimizda da onemlidir. Ornek olarak araba kullanmayi gosterebiliriz Yer cimnastigindeki bir seride var olan hareketler seri beceriler grubuna girer Seri beceriler baslangic ve bitiris unsurlarini bir arada bulundurarak seri hareketler zinciri olustururlar
100
C-Devamli Beceriler Bu beceriler hareketin dogasi olarak cogunlukla tekrar edilen ve ritmik hareketlerin devamliligini esas alan becerilerdir Ornek olarak yuzme, bisiklete binme, kosmak olarak gosterilebilir Baslangic ve bitis noktalari cevresel faktorler ve yapan kisi tarafindan belirlenir ve rastgele de olabilir
101
Becerilerin Sınıflandırılması
3-Cevrenin denge ve kararliligi acisindan beceriler iki grupta siniflandirilir A-Acik beceri B-Kapali beceri
102
Acik Beceri Bu beceriler degisken cevre kosullarinda yapilir
Bu anlamda degisen cevre sartlarina etkin bir bicimde yanit vermek en onemli kriterdir Ornek olarak futbol ve basketbol da top surme voleybol da bloku gosterebiliriz Örnek 2: araba kullanmak, kalabalik bir yaya gecidinde yurumek
103
Kapali Beceri Bu beceri sabit cevre kosullarinda yapilir
Ornek olarak golf vurusu, okculukta atis, gulle atisi, resimdeki durarak sicrama becerisi gosterilebilir Cevresel kosullar degisken degildir ve duragandir
104
Becerinin Sınıflandırılması - İki Boyutlu
Denemeler Arası Değişkenlik Değişmeyen Değişen Çevrenin Durumu Sabit Kategori 1 Sabit topa vurmak; Bütün denemelerde aynı yere Kategori 3 Sabit bir topa vurmak; Bütün denemelerde ayrı yere Hareketli Kategori 2 Hareketli bir topa vurmak; Bütün denemelerde aynı hız ve/veya mesafe Kategori 4 Farklı yerlerden gelen hareketli bir topa vurmak; Bütün denemelerde ayrı hız ve/veya mesafe Sabit Değişmeyen Sabit Değişken Hareketli Değişmeyen Hareketli Değişken
105
Beceri öğretiminde/öğreniminde izlenecek yollar
Bir beceriyi öğrenirken veya öğretirken nasıl bir yol izlememiz gerekli?
106
Bilişsel Aşama Hareket hakkında genel bir bilgi edinmek.
Öğrenen kendi kendine konuşur ve işe yarayabilecek stratejileri düşünerek çok fazla zaman harcar. Bu aşama bilişsel problem çözme aşamasıdır. Karar verme süreçleri bu aşamada önemli yer tutar. Dikkat ihtiyacı yüksektir. Performanstaki ilerlemeler ve kazanımlar hızlı ve çoktur. Ama hareketler düzensiz, belirsiz ve zamansızdır. Öğretim ve gösterimler (ya da sözel bilgiler) önemli rol oynar. Süresİ: Sporcunun kapasitesine bağlı olarak değişecektir. Kısa bir zaman alacaktır.
107
Fitts & Posner (1967) Öğrenme Modeli
Üç farklı öğrenme aşaması vardır: İlk Aşama (Bilişsel aşama) İkinci Aşama (İlişkilendirme aşama) Üçüncü Aşama (Özerk/Otonom) aşama
108
Beceri Öğretimi 1. Becerilerin nasıl yapıldığının anlatılması ve gösterilmesi 2. Becerinin temel noktalarının gösterilmesi 3. Becerinin tekrar gösterilmesi 4. Öğrencilere becerinin basit bir kısmının yaptırılması 5. Bütün beceriyi göstermelerine yardım edilmesi 6. Bütün becerilerin yeniden yapılmasının sağlanması ve gözlenmesi 7. Beceriyi kendi kendilerine yapmalarını sağlanması ve beceriyi değişik durumlarda kullanmasını (transferini) sağlayınız.
109
İlişkilendirme Aşama Öğrenenin ilgi odağı, hareketi ortaya koymak için daha etkin hareket modelleri organize ederek beceriyi geliştirmektir. - Hareketler açık becerilerde sabitlenerek, kapalı becerilerde ise çeşitlenerek yapılır. Bazı tutarsızlıklar mevcuttur. Ama giderek bu tutarsızlıklar azalır ve hareket daha değişmez bir hal alır. Kendi kendine konuşma azalır. Sezinleme ve zamanlama gelişir. Kişi kendi geri bildirimlerini izleyip hatalarını saptamaya başlar. Bu aşama uzundur ve geri bildirim az önemli olmaya başlar.
110
Özerk Aşama Hareketlerin neredeyse otomatik ve çok az ya da hiç dikkat kullanmadan yapıldığı bu aşamaya bazı kişiler ulaşır. Motor programlar çok gelişmiştir ve birçok hareketi kontrol edebilir. Vurgu performansın stratejik ve biçimsel yönlerindendir. Özgüven artar ve hareketteki hataları tespit etme kapasitesi oldukça gelişir. Becerileri kazanımlar diğer aşamalara göre yavaştır.
111
Schmidt’in Şema Teorisi (1975):
Şema teorisine göre her bir motor becerinin depo edilmesi yerine, beceriye yönelik hareket hızı, yönü, vücut parçalarının uzaydaki konumu ve hareketle ilgili duyuşsal dönütleri içeren bilgiler ve bu bilgilerin arasındaki ilişkiler depo edilir Bunun sonucunda belirli bir motor program olmayan fakat bir motor becerinin nasıl gerçekleştirileceğine yönelik bir rehber ya da kurallar grubu olarak tanımlanan şema ortaya çıkar. Öğrenilen beceriye yönelik değişik alıştırmalar yapıldıkça motor şema kuvvetlenir ve bu şema yardımıyla motor beceriler ve daha önce hiç yapılmamış olan benzerleri gerçekleştirilebilir. Şema teorisi motor becerilerin değişken alıştırma düzeni içerisinde öğretilmesi gerektiğini öne sürer. Schmidt tarafından 1975 de ortaya atılan Şema Teorisi, motor beceri öğrenimini açıklayan ve daha önce ortaya atılmış olan motor öğrenme teorilerinin depolama sorununa çözüm üreten bir teoridir. Şema teorisine göre her bir motor becerinin depo edilmesi yerine, beceriye yönelik hareket hızı, yönü, vücut parçalarının uzaydaki konumu ve hareketle ilgili duyuşsal dönütleri içeren bilgiler ve bu bilgilerin arasındaki ilişkiler depo edilir (6). Bunun sonucunda belirli bir motor program olmayan fakat bir motor becerinin nasıl gerçekleştirileceğine yönelik bir rehber ya da kurallar grubu olarak tanımlanan şema ortaya çıkar. Öğrenilen beceriye yönelik değişik alıştırmalar yapıldıkça motor şema kuvvetlenir ve bu şema yardımıyla motor beceriler ve daha önce hiç yapılmamış olan benzerleri gerçekleştirilebilir (7). Şema teorisi motor becerilerin değişken alıştırma düzeni içerisinde öğretilmesi gerektiğini öne sürer. Yani, bireyin öğrendiği beceri ile ilgili hareket deneyimleri ne kadar değişken olursa, şemada o denli güçlü olur (6). Örneğin, fırlatma becerisinin öğrenimi sırasında aynı top ile aynı mesafeden fırlatışlar yapmak yerine, değişik toplarla değişik mesafelerden ve değişik açılardan yapılan fırlatışların daha etkin öğrenme sağlayacağı iddia edilir (8)
112
Beceri Antrenmanında Dikkat Edilecek Hususlar
Yüklenmenin dozu kademeli olarak arttırılmalıdır (Öğretme basitten zora doğru olmalıdır.) Yeni hareketler yeterli sayıda öğretilmelidir. Yeni hareketler doğru teknikle öğretilmelidir. Kombine antrenman (kuvvet, çabukluk, ve dayanıklılık) uygulanmalıdır. Alıştırmaların sürati sürekli değiştirilmelidir. Dış koşullar değiştirilmelidir (orn: hareket alanı) Mekanik beceriler birleştirilmelidir (Hareketler bağlantılı olmalı) Antrenman sonrası çalışmalar yapılmalıdır.
113
Yeni başlayanların beceri kazanmadaki sorunları
Yeni bir spora fizik olarak alışmamış bulunduklarından çabucak yorulurlar. Bu bakımdan ince hareketlerle dolu çalışma saatleri pek uzun olmaz. Yapacağı şeyler hakkında sadece kaba taslak bir fikir sahibi olan biri, fazladan, etkisiz, gereksiz birçok hareketle enerjisini sonuna kadar kullanır. Yeni durumdaki uyarımlardan ortaya çıkan enerji, doğrudan doğruya yeni uyum sağlanan hareket şemalarına akmayacağından, bu enerji gerekenden başka ve yanlış kasların üstüne yüklenir. Kendi hareketleri üzerine dikkatle eğilse bile, yeterince beceriyi elde edememiş kimse davranişları için uygun olanla olmayanı ayırt etmesini henüz öğrenememiştir.
114
FEEDBACK GERİ BİLDİRİM YA DA GERİ DÖNÜT
115
Sporda Feedback Öğrenmeyi sağlayan, öğretme sürecinin düzenlenmesindeki en önemli unsurlardan birisi de, öğrenme performansıyla ilgili verilen geri bildirimdir.
116
Geri dönüt ile ilgili çeşitli tanımlar yapılmaktadır.
Dönüt, öğrencinin istenilen davranışı veya yeteneği kazanması konusunda elde ettiği bilgiyi tanımlayan genel bir terimdir.
117
Geri Dönüt (Feedback) Başarılı motor beceri öğrenimi için pratik yapmak (egzersiz) birinci derecede önemli ise, dönüt, sporcunun kendi performansı hakkında bilgi alması açısından ikinci derecede önemlidir. Dönüt olmaksızın, öğrenme pratik olarak zorlaşır, zaman alır. Hepsinden öte, eğer insanlar nasıl yaptığını bilmezlerse, kendi davranışlarını değiştirmeleri için neden yoktur.
118
Geri Bildirim Motor öğrenme alanındaki araştırmacılar yıllarca geri bildirim bilgisinin beceri öğrenimine etkisi üzerine çalışmışlardır. Genel anlamda harekete ilişkin her türden duyusal bilgi olarak kabul edilen geri bildirim temelde içsel ve dışsal geri dönüt olarak kendi içinde ikiye ayrılmaktadır
119
İÇSEL DÖNÜT (İntrinsic Feedback)
Bir dizi performans boyunca, öğrencilerin kendi duyumsal sisteminden elde ettikleri bilgidir. Bir topu bıraktıktan sonra onu görmek ve dengeni kaybettiğinde hissettiklerimiz buna örnek verilebilir.
120
DIŞSAL DÖNÜT (Augmented Feedback)
Öğrencinin kendi duyumsal bilgisini arttıran, bir dış kaynaktan elde edilen bilgidir. Bir stajyerin yorumları, bir beceriyi uygulayan öğrencinin video kayıtları, bir uygulama sonucu ortaya çıkan mesafe, zaman veya skor bu dönüte örnek verilebilir.
121
DIŞSAL DÖNÜT Dönüt; sonuçların bilgisi (sonuca dayalı bilgi) veya uygulama bilgisi olarak (uygulamaya dayalı bilgi) da sınıflandırılabilir.
122
Sonuca Dayalı Bilgi (KR)
Öğrencileri tepki sonuçları hakkında bilgilendiren ve istendik davranışların gerçekleşmesindeki başarı ile ilgili olan dışsal dönüttür. Örneğin, bir antrenörün bir uzun atlamacıyı ayağının çizgiyi 4 cm geçtiği konusunda bilgilendirmesi, bir terapistin hastasını uyguladığı bir sonuçları hakkında bilgilendirmesi veya diğer sonuçlarla karşılaştırması gibi.
123
Uygulamaya Dayalı Bilgi (KP)
Sonuca götüren uygulamanın belirgin özellikleri hakkında bilgi veren dışsal dönüttür. Voleybolda manşet pası öğrenen birisine, kendi uygulamasının videodan izletilmesi.
124
Dışsal Dönütün Fonksiyonları
Dışsal dönüt üç temel fonksiyon sunar: Hataların düzeltilmesi Motivasyon Pekiştirme
125
Hataların Düzeltilmesi
Performansa dayalı hataların düzeltilmesi hakkında bilgi sağlar. Bu bilgi, performansın doğru ya da yanlış taraflarının bir tanımı; bir hatanın neden meydana geldiğinin açıklamasını; bir hatanın nasıl düzeltileceğinin tarifini ya da öğrenciyi performansının sonucu hakkında bilgilendirmeyi içerir.
126
Hataların Düzeltilmesi
Örneğin dalma, cimnastik ya da senkronize yüzme. Bu tür sporlarda teknik olarak doğru hareket modeli gösterilmediği takdirde, yüksek puan almak imkansızdır. Bundan dolayı, antrenörün dışsal dönütleri sporcunun doğru hareket mekaniğini geliştirmesine yardımcı olmalıdır.
127
Motivasyon Dışsal dönüt, ayrıca öğrenme aşamasında motive edici bir rol oynar. Öğrenciler performanslarıyla ilgili bilgi aldıklarında kendi ilerleyişlerini tespit etmek için, bunu önceden saptanmış amaçlarıyla karşılaştırabilirler. Bu karşılaştırma, gelişmeyi gösteriyorsa, öğrenci kendi amaçlarına ulaşmak için çaba harcamaya cesaretlenecektir.
128
Motivasyon “Bunu yapabilirsin!”, “Dayan (Asıl ona ), doğru yoldasın!” gibi ifadeler sıkı uygulamalardan sonra , zorlu mücadelelerden geçen öğrenciyi motive edebilir. Dönüt ayrıca amaç seçimi ve değerlendirilmesi hakkında da motivasyon sağlar. Pek çok sporcu, antrenörlerinin de yardımıyla orta ve uzun vadeli amaçlarını kendi seçer.
129
Pekiştirme Bir tepkinin ardından öğrenciyi övücü ifadeler ve jestler öğrencide olumlu yönde pekiştireç sağlar ve sonuç olarak bir davranışı kuvvetlendirir. Benzer olarak, öğrencinin başarılı bir şekilde yerine getirdiği tepkinin bildirilmesinden sağlanan memnuniyet, bu hareketi tekrarlama isteğini telkin edebilir.
130
Pekiştirme Örnek olarak, servis atan bir öğrenciyi antrenörün, “güzel servis”, “bu aralar performansın mükemmel”, “böyle servis atarsan her zaman sayı alırsın” gibi sözlü; ya da gülümseme, elini kaldırma, alkışlama gibi sözsüz iletişim ile pekiştirmesi verebilir
131
DIŞSAL DÖNÜTÜN KAYNAKLARI
İşitsel Dönüt Görsel Gösterimler Video Gösterimi ( Kayıtları ) Biofeedback
132
İşitsel Dönüt İşitsel dönüt ritim bilgisi, el çırpma yoluyla verilebilir. Buna ek olarak, zil veya uçaklarda bulunan yere iniş uyarı sistemi gibi uyarı sinyalleri yoluyla da verilebilir. Örneğin, uygulamanın ardından gelen bir ses, öğrencinin performansını geliştirmesine yardımcı olabilir.
133
Görsel Gösterimler Grafiklere çizilen oyun istatistikleri, hedef tahtasındaki atış noktaları, kare kare fotoğraflar bir çok yeteneğin değerlendirmesi hakkında önemli bilgiler edinilmesini sağlayabilir. Teknolojideki gelişmeler bilgisayar destekli yetenek analiz araçlarını faydalı hale getirmiştir. Bu programlar, bir hareketin çöp adam figürlerini yaratabilir ve bir çok kinematik değişkeni hesaplayarak, grafiksel olarak becerileri resimleyebilir.
134
Video Gösterimi ( Kayıtları )
Video, performans ile ilgili olan her aşamayı kaydettiği ve tekrar izleyebilme imkanı sağladığı için etkilidir. Ve öğrencilerin neyi aradıklarını anlamaları ayrıca gördüklerini nasıl yorumlamaları gerektiği konusunda fayda sağlar. Video kayıtları öğrencinin dikkatini sadece bir hareketin belirli teknik özelliklerine çekmez, hareketin doğru yapılması hakkında da bilgi sunar.
135
Biofeedback Biofeedback psikolojik ölçülerle öğrenciye sağlanan dönüttür. Davranışı şekillendirmede etkili olduğu görülen biofeedback tepki esnasında meydana gelen psikolojik durumları izlemeye imkan sağlar. Örneğin, maraton koşucuları koşu esnasındaki nabızlarını ölçebilir ya da kalp atışı ölçüm monitörünü dayanıklılık seviyesini ölçmek için kullanabilir.
136
DIŞSAL DÖNÜTÜN İÇERİĞİ
Dönütün faydalı olduğundan emin olmak için, ne kaynak kullanılırsa kullanılsın içeriği göz önünde tutulmalıdır. Sonuç açıkça görülürken bir öğrenciye (şut) atışının karavana olduğunu söylemek gereksiz olacaktır.
137
HATAYA KARŞILIK DOĞRU DÖNÜT
Dönüt uygulama hatalarına mı odaklanmalı yoksa ne yapıldığının anlatılması mı ön plana çıkarılmalıdır?
138
HATAYA KARŞILIK DOĞRU DÖNÜT
Dönütün amacı yetenek kazanımını kolaylaştırmaksa öğretici, hataya dayalı bilgi vermelidir. Eğer dönütün amacı öğrencinin ilerleyişini onaylamak ya da devam eden azmini cesaretlendirmekse, eğitici öğrencinin başarısına odaklanmalı ve performanstaki doğru davranışları ön plana çıkarmalıdır. Magill, bu ikisinin kombinasyonunun daha iyi olacağını tavsiye eder.
139
TANIMLAYICI DÖNÜTE KARŞI YÖNLENDİRİCİ DÖNÜT
Tanımlayıcı dönüt, performans hatalarının yapısını tanımlar.Yönlendirici dönüt ise ortaya çıkan problemi nasıl düzelteceğine dair tavsiyelerde bulunur. Tanımlayıcı dönüt , öğrenci kendini çok iyi biliyorsa etkili olacaktır. Yönlendirici dönüt yeni öğrenciler için daha faydalı olacaktır.
140
MOTOR BECERİ TRANSFERİ
141
Beceri Öğretimi 1. Becerilerin kısa bir açıklaması
2. Becerinin temel noktalarının ve nasıl yapıldığının gösterilmesi 3. Öğrencilere becerinin basit bir kısmının yaptırılması 5. Bütün beceriyi göstermelerine yardım edilmesi 6. Bütün becerilerin yeniden yapılmasının sağlanması ve gözlenmesi 7. Beceriyi kendi kendilerine yapmalarını sağlanması + 8. Beceriyi değişik durumlarda kullanmasını (transferini) sağlanması. 141
142
Örnek: Voleybolda servis, teniste servis.
Transfer: Yeni bir sportif beceri öğrenirken, geçmişteki öğrenilen bilgi ve deneyimlerin yeni öğrenilen beceriyi etkilemesi olarak adlandırılır. Pozitif Transfer: Yeni bir sportif beceri öğrenirken, geçmişteki öğrenilen bilgi ve deneyimlerin yeni öğrenilen beceriyi pozitif (olumlu) etkilemesi olarak adlandırılır. Örnek: Voleybolda servis, teniste servis.
143
Negatif Transfer: Yeni bir sportif beceri öğrenirken, geçmişteki öğrenilen bilgi ve deneyimlerin yeni öğrenilen beceriyi negatif (olumsuz) etkilemesi olarak adlandırılır. Örnek: Nota bilmeden fülüt çalan bir kişi nota öğrenmeye çalışmış ama zorlanınca eskisi gibi kulaktan duyup çalmaya devam etmesi. Masa tenisinde bilek kullanımı, tenis forehand becerisi.
144
Nötr Transfer: Yeni bir sportif beceri öğrenirken, geçmişteki öğrenilen bilgi ve deneyimlerin yeni öğrenilen beceriye hiçbir etkisinin olmaması olarak adlandırılır. ***Antrenman içeriklerinin hazırlanırken mümkün olduğunca pozitif transfer göz önünde bulundurularak hazırlanması gerekir
145
Pozitif Transfer İçin Yapılması Gerekenler?????
146
Pozitif Transfer İçin Yapılması Gerekenler
1. Becerinin Analizi: Temel becerinin çok iyi tanımlanıp analiz edilmesi gerekir. Temel hareket nedir? Hareketin stratejisi nelerdir? Algısal faktörler ve ipuçları nelerdir? 2. Sporcunun çok iyi tanınması gerekir. 3. Beceriler arasındaki benzerlik ve farklılıklar çok iyi gösterilip, tanımlanmalıdır. 4. Bir beceriyi transfer etmek için, geçmişte öğrenilen becerinin çok iyi öğrenilmesi gerekmektedir..
147
5. Yaratıcı ipuçları, semboller, görsel etkiler kullanarak transferi canlı tutulmalıdır.
6. Antrenman ve gerçek maç ortamlarını benzer ortamlarda yaparak transfer etkisini gerçek koşullara göre yapılmalıdır. 7. Oyuncunun beceri düzeyi çok iyi algılanmalıdır. 8. Antrenörün, kendisini ve öğretmiş olduğu sporu iyi bilmesi gerekmektedir (Coker, 2004).
148
Parçanın bütüne transferi
Sportif becerilerin öğrenilmesinde; becerinin mümkün olduğunca bütün halinde öğretilmesi, hedefe çabuk ulaşma ve öğrenmeye ilginin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak, aşağıdaki koşullarda becerinin anlamlı parçalardan bütüne giderek öğrenilmesi gerekmektedir.
149
1. Beceri sporcuya karmaşık geliyorsa,
2. Farklı ya da benzer uyaranlara farklı tepkiler gerektiriyorsa, 3. Koordinasyon güçlüğü çekiliyorsa, 4. Bütün olarak öğrenilmesinde, öğrenen tarafından bir direnme görülüyorsa, 5. Becerinin uygulaması tehlike veya kaygı uyandırıyorsa, 6. Becerinin belli başlı bazı bileşenleri önemli ve antrenör bu bileşenlere öğrenenin dikkatini özellikle çekmek istiyorsa, becerinin parçadan bütüne doğru gidilerek öğretilmesi zaman kazandıracaktır.
150
Ekstremiteler Arası Transfer
Organdan organa veya bilateral transfer, vücudun bir tarafındaki organdan diğer tarafındaki organa öğrenilmişliğin transferi olarak tanımlanmaktadır Yapılan araştırmalar ekstremiteler arası bir öğrenme geçişinin olduğunu ortaya koymuştur.
151
Ekstremiteler Arası Güç-Kuvvet Transferi
Yapılan araştırmalar, ekstremiteler arasında az da olsa bir güç-kuvvet aktarımı olduğunu göstermektedir. Örneğin; tek taraflı olarak yapılan kuvvet antrenmanlarında, her iki ekstremitede yapılan ön test ve son test karşılaştırmaları pek fazla anlamlı bulunmasa da, çalışılmayan tarafın da bir gelişme kaydettiği görülmüştür.
152
ÇOCUK ve SPOR
153
Spor neden? Fiziksel Psikolojik Sosyal
Spor büyüme çağındaki çocuklar için hem bedensel sağlık ve fiziksel gelişme yönünden , hem de iyi bir kişilik oluşması ve ruh sağlığı bakımından yararlı ve gereklidir. Çocuk açısından spor fiziksel gelişimin yanı sıra sosyal açıdan da önemlidir. Çocuk spor yoluyla, çevresini tanır, iletişim kurar, kendine olan öz güveni artar, toplum içerisindeki sahip olduğu yerini sağlamlaştırır. Psikolojik açıdan ise, kendini kontrol etmeyi, bir konuda konsantre olabilmeyi,iradesin kullanabilmeyi,başarıya güdülenebilmeyi öğrenir. Birçok beden eğitimi öğretmeni ve antrenör, özel ve kamu okullarında yaşları 5 ve 18 arasında değişen bireylerle çalışmaktadır. Son yıllarda çocukların yarışma sporlarına ilgi ve katılımlarının artmasıyla, meslekle alakalı olanlar çocuğun normal büyüme ve gelişim alanları ve egzersizin genç yarışmacılar üzerine etkileri hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. Sağlıklı çocukların çeşitli egzersiz tiplerine karşı verdikleri fizyolojik cevaplara ilişkin bir çok cevaplandırılmamış soru bulunmaktadır. Bunun sebebi ise etik düşüncelerden ötürü, çocuklar ve egzersizi içeren limitli sayıda çalışmanın yapılmış olmasıdır. Örneğin çok az araştırmacı bilimsel merakı gidermek için, bir çocuğun arterini delecek, kas biyopsisi alacak veya çocuğu sert şartlara (sıcak, soğuk, yüksek irtifa vs.) koyacaktır. Sporun büyüme çağındaki etkileriyle ilgili çalışmalar henüz kesin sonuçlara ulaşmış değildir. Spor bilimlerinde, çocuk ve spor konusunda çok yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bunların sonucu olarak performans, çocuk yaşta daha iyi anlaşılabilecek duruma gelmektedir. Spor büyüme çağındaki çocuklar için hem bedensel sağlık ve fiziksel gelişme yönünden , hem de iyi bir kişilik oluşması ve ruh sağlığı bakımından yararlı ve gereklidir. Çocuk açısından spor fiziksel gelişimin yanı sıra sosyal açıdan da önemlidir. Çocuk spor yoluyla, çevresini tanır, iletişim kurar, kendine olan öz güveni artar, toplum içerisindeki sahip olduğu yerini sağlamlaştırır. Psikolojik açıdan ise, kendini kontrol etmeyi, bir konuda konsantre olabilmeyi, iradesini kullanabilmeyi, başarıya güdülenebilmeyi öğrenir Spor yapmayan, dengesiz beslenen çocukların sağlıklı bir gelişim süreci geçirmeleri zordur. Bir çok spor dalında şampiyonlukların giderek daha küçük yaşta sporcular tarafından kazanıldığını görmekteyiz. Başta jimnastik sporu olmak üzere; birçok spor dallarında çok belirgin olarak çok genç yaştaki sporcuların üstün başarı elde ettikleri günümüz sporunun bir gerçeğidir.
154
Sağlıklı bir çocuk fiziksel etkinliklerden yoksun bırakılır ve yeterli hareket etmesi engellenirse, psikomotor gelişmesi zarara uğrar ve buna bağlı olarak okuldaki başarı oranı düşer. Kuşkusuz, sporun faydasını yalnızca dersteki başarıyı arttırmaktan ibaret saymak yeterli değildir. Yakın bir gelecekte toplumda sorumluluk yüklenecek kişilerin yetiştirilmesinde, iyi alışkanlıklar edinmelerinde, birlikte yaşama duygusunun gelişmesinde, erken yaşlardan itibaren spor yapılması büyük önem taşır. Sağlıklı bir çocuk fiziksel etkinliklerden yoksun bırakılır ve yeterli hareket etmesi engellenirse, psikomotor gelişmesi zarara uğrar ve buna bağlı olarak okuldaki başarı oranı düşer. Bu konuda bilinen örneklerden birisi, Fransa’da yapılan bir çalışmayla ilgilidir. Paris yakınlarındaki Vanve kentinde yapılan ve bu bölgenin adıyla anılan bir araştırmada ilköğretim sınıfı öğrencileri iki gruba ayrılmış ve bir grup öğrencinin kuramsal ders saatleri azaltılırken diğerlerinin ders sayısı aynen korunmuştur. Ders saatleri azaltılan grupta, beden eğitimi ve spor saatleri arttırılmış, öğrenciler çeşitli dallara ayrılarak spor yaptırılmıştır. Yıl sonunda yapılan değerlendirmede, eski programa göre eğitim yapan grupta başarı oranı %60 iken, spor saatleri arttırılan gruptaki başarı oranının %89’a yükseldiği görülmüştür.
155
Sporun bu önemli özellikleri göz önüne alınarak, bir çok ülke okullarında beden eğitimi ders saatine ve ders kapsamına gerekli önemi göstererek, eğitimin genel ve özel amaçlarının bir kısmı, beden eğitimi dersleriyle verilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda, bazı Avrupa ülkelerinde, ilkokullardaki beden eğitimi dersi haftada 6 saati bulurken, ülkemizde bu süre 1 saattir
156
Çocuğun sağlıklı büyüyebilmesi için spor yapması gereklidir
Büyümenin hızlı olduğu dönemlerde çocuğun bedeni çok değişken bir yapıya sahip olduğundan, genç yaşlardaki fiziksel bozuklukları önlemede ve geciktirmede, spor önemli bir rol oynar. Yapılan araştırmalar, okul çağındaki çocuklara düzenli spor yapma alışkanlığı kazandırıldığı takdirde, bunun ileriki yıllarda da devam edebildiğini göstermiştir. İleriki yaşlarda düzenli spor yapma alışkanlığı kazanmak zordur. Bu nedenle sağlıklı olmanın en önemli koşullarından biri, spora erken yaşlarda başlamaktır.
157
Düzenli spor yapma alışkanlığı çocukluk yaşlarında kazanılır.
Çocukluk çağındaki hareketlilik erişkin yaşlardaki yaşam tarzının belirlenmesi yönünden önemlidir. Hareket alışkanlığı çocukluk yaşlarında kazanılır ve bir yaşam biçimi olarak yerleşik nitelik alır.
158
Aileler çocuğun hareketliliğini yaramazlık olarak değerlendirir.
İlköğretim çağındaki çocukların haftada saat TV seyrettikleri hesaplanmaktadır. Erken çocukluk döneminde spontan nitelikte olan hareketlilik okul çağında organize sporlar ve düzenli fizik egzersizler şeklinde yapıldığı takdirde, çocuklar spor yapma alışkanlığı kazanabilirler Aileler çocuğun hareketliliğini yaramazlık olarak değerlendirir. Günümüzde pek çok aile spontan hareketliliğini yaramazlık saydığından engel olmaya çalışmaktadır. Boş arazilerin ve oyun alanlarının giderek azalmasıyla birlikte ailelerin bu tutumu çocukların TV başında geçirdikleri saatlerin artmasına neden olmaktadır. İlköğretim çağındaki çocukların haftada saat TV seyrettikleri hesaplanmaktadır. Çocuğun doğasına aykırı olan bu durum fiziksel ve ruhsal gelişmeyi olumsuz yönde etkiler ve erişkin yaşlarda sedanter bir yaşam biçiminin seçilmesine neden olur. Erken çocukluk döneminde spontan nitelikte olan hareketlilik okul çağında organize sporlar ve düzenli fizik egzersizler şeklinde yapıldığı takdirde, çocuklar spor yapma alışkanlığı kazanabilirler
159
Büyüme ve gelişme Çocukluk çağı döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder. Bütün diğer canlılara kıyasla insanda çocukluk çağı çok daha uzundur. Çocuk organizmasını yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci içinde olmasıdır. Çocukta sağlık korunumunu bozan durumlar büyüme ve gelişme sürecini yavaşlatır, durdurur yada normalden saptırır.
160
Kas-İskelet Sistemi Gelişimi
Beden eğitimi öğretmeni, antrenör, anne-baba Yaş,boy uzunluğu,vücut ağırlığı,vücut kompozisyonu ERKEKLER KIZLAR Puberte (yaş) Hızlı boy uzaması Yetişkin boy Vücut ağırlığı Değişken!! Temas ve mücadele sporları!! Kuvvet - kas kitlesi (Doğumda %25 - yetişkinde %40) Diğer beceriler
161
Dolaşımsal Fonksiyonlar (Yetişkine kıyasla)
Kalb atım hızı Yüksek Atım hacmı Düşük Debi Düşük a-v O2 farkı Yüksek Kas kan akımı Yüksek Egzersizde kan basıncı Düşük
162
ANTRENMANA UYUM Total Hb , kan ve plazma hacmı Atım hacmi
Kalb atım hızı Solunumsal etkinlik 10 yaşından sonra mekanik verimlilik 14 yaşından sonra anaerobik kapasite
163
Çocuklarda Motorik Özellikler
Kuvvet: Kas kuvveti çocuklarda yaşla birlikte artar. Ergenlik çağında, kas gücünde belirgin bir artışlar olur. Kas kuvveti ve hıza dayanan sporlarda gelişme yaş ilerledikçe yavaş yavaş ortaya çıkar. Bu nedenle çok erken yaşlarda çocukları gereğinden fazla zorlayarak erken başarı sağlama çabaları çocuğun bedensel gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
164
Sürat: Sürat özelliği, kişinin anaerobik kapasitesine, kas kuvvetine, reaksiyon zamanına ve koordinasyonuna bağlıdır. Bu nedenle, sayılan bu noktaların olgunlaşma ile doğrudan ilgileri olması, süratin de ilerleyen yaşla gelişmesine neden olmaktadır. En yüksek değerler, normal olarak yaşları arasında elde edilmektedir.
165
Dayanıklılık: Dayanıklılık çocuklarda çok erken yaşlarda gözlenebilen bir özelliktir. Kuşkusuz, yukarda anlattığımız dolaşım sistemi özellikleri nedeniyle, performansın yetişkinlerdeki kadar olması beklenemez. Ancak çocukların, “steady state” dediğimiz, oksijen borcunun oluşmadığı ve sinir sisteminin herhangi bir stres altında bulunmadığı ortamda uzun süreli bir dayanıklılık gösterdikleri kolaylıkla gözlenebilen bir noktadır. Özellikle, çalışmanın şiddetinde değişkenlik gösterdiği ve iyi motive oldukları koşma, sıçrama ve tırmanma gibi oyunlarda hemen hemen hiç ara vermeden çalışabildikleri gözlenmiştir. Bu çalışma tempolarına yetişkin sporcuların bile dayanamadıkları yapılan gözlemlerden biri olup, ancak egzersiz fizyologlarınca açıklanabilen bir özelliktir.
166
ÇOCUĞUN SPORA BAŞLAMA YAŞI:
Çocuğun spora ve düzenli egzersizlere, özellikle cimnastik ve yüzme gibi sporlara en erken başlama yaşı 4 yaş civarıdır. ÇOCUK 5 YAŞINA GELDİĞİNDE: 5 yaş, spora başlamak için oldukça uygun bir dönemdir. Ancak bu dönemde çocuğun oyuna olan gereksinimi üst seviyelerde olduğu için oyun ağırlığı daha belirgin spor faaliyetleri seçilmelidir. Aşırı yorgunluk ve bitkinliğe neden olacak çalışmalar, bedensel gelişim kadar ruhsal ve zihinsel gelişimi de olumsuz etkileyecektir.
167
OKULA BAŞLARKEN: Sporun olumlu katkılarının en yoğun yaşandığı dönemdir.
Çocuğun cinsel kimliği oluştuğu için kendi cinsiyetinden arkadaşlarıyla bir arada bulunur. Bedensel ve ruhsal olarak dengeli bir dönemdedir. Sporun olumlu katkılarının en yoğun yaşandığı dönemdir bu nedenle de antrenör ve sporcular özdeşim nesnesi olmaya başlar. Yine bu dönemde somut yargılama olmadığı için dövüş sporlarının felsefesini kavramakta zorluk çekerler. Gruba ve arkadaşlara olan bağımlılık ağırlık kazanmaya başlar, farklı yeteneklerini sınama ve farklı uğraşlara kayma sık görülür. Bu bir tanıma sürecidir. Kendi fikirlerini sınama ve paylaşma yolunda büyük istek duyar, merak ve macera dürtüsü gelişir.
168
ERGENLİK YILLARI: Spor, bu dönem gençlerinin temel gereksinimlerine doyum sağlayacak önemli bir etkinlik alanıdır. Kendisini tanıma yolunda büyük istek duyduğu dönemlerdir. Bu dönemdeki hızlı bedensel, ruhsal ve zihinsel değişimlere uyum sağlamakta güçlük çeker. Bir gruba ait olma duygusu çok güçlüdür. Özdeşimi anne ve babası dışındaki tüm popüler kişi ve gruplar olabilir. İlgisi karşı cinste yoğunlaşır.
169
ERGENLİK YILLARI: Yoğun çelişki ve ikilemlerin yaşandığı bir dönemdir. Bunlar arasında, güven-güvensizlik, aşırı hareket-aşırı durgunluk, başarı-başarısızlık, bağımlılık-bağımsızlık, aşırı dikkat-aşırı dikkatsizlik, kırılganlık-aldırmazlık, özverili-acımasızlık gibi kavramlar sayılabilir. Spor, bu dönem gençlerinin temel gereksinimlerine doyum sağlayacak önemli bir etkinlik alanıdır. Kendisini, gücünü, yeteneklerini tanıyacak, sınayacak ve geliştirecektir. Yarışma, kazanma, kaybetme gibi konularda baş etme yolları arayacaktır. Bir gruba ait olma ve paylaşma duygularını yaşayabileceği sağlıklı bir ortam bulacak, sağlıklı özdeşim nesneleri bulma olasılığı artacaktır
170
Sosyal Gelişim ve Sosyal Beceriler
171
Sosyalleşme, bireylerin özellikle çocukların belirli bir grubun işlevsel üyeleri haline geldikleri ve grubun diğer üyelerinin değerlerini, davranışlarını ve inançlarını kazandıkları bir süreçtir.
172
Doğumdan hemen sonra başlayıp bireyin yaşamı boyunca sürmekle birlikte, etkilediği davranışların çoğu ilk çocukluk döneminde belirgin duruma gelmektedir (Gander vd. 1993:274).
173
Bireyin içinde yaşadığı toplumun kendisinden beklediği ve yapmasını istediği davranışları gösterecek biçimde yetişmesi onun sosyal gelişimi ile ilgilidir. Çocuğun ilk yıllardaki sosyal gelişimi onun daha sonraki sosyal davranışlarının temelini oluşturur.
174
Sosyal gelişim, bireyin doğumundan yetişkin oluncaya kadar başka insanlarla olan ilişkilerinin ve onlara karşı geliştirdiği, ilgi duyduğu davranışların tümüdür. Daha yalın bir deyişle, sosyal gelişim bireyin toplum içinde insanlarla iyi ilişkiler kurması ve toplum yaşayışına uygun davranışlar sergilemesidir.
175
Sosyal yönden gelişmiş yani sosyalleşmiş bir birey, içinde yaşadığı toplumun normlarına ve beklentilerine uygun davranışlar gösterir, kendi gereksinim ve istekleri ile toplumun istek ve beklentileri arasında denge sağlayabilir. Bireylerin sosyal gelişimlerini tamamlayamamaları ya da sosyal gelişiminde eksikliklerinin olması onların gelecekteki sosyal davranışlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
176
İnsanların sosyal gelişimlerini açıklayan pek çok kuram bulunmaktadır.
Erikson’un psikolojik açıdan geliştirdiği kuram adından en çok sözü edilen kuramlardan birisidir. Erikson’a göre, bireyin psiko-sosyal gelişimi doğumdan ileri yaşlara doğru uzanan sekiz dönemde gerçekleşmektedir. Birbiriyle ilişkili olan bu dönemlerin her birinde birey, o döneme adını veren gelişim çatışması ya da karmaşası ile karşılaşmaktadır. Daha sonraki dönemlere sağlıklı olarak geçebilmek için bireyin bulunduğu dönemin gelişim çatışması ya da karmaşasını başarı ile atlatması gerekmektedir. Birey bu karmaşa ya da çatışmalarla başa çıkabildiği oranda daha sağlıklı bir kişilik geliştirebilecektir (Eripek 1993: 155; Can 2000: 59).
177
Erikson’un kuramının dayandığı temel düşünceler şunlardır: • Genel olarak insanların temel ihtiyaçları aynıdır. • Benlik ya da egonun gelişimini temel ihtiyaçların karşılanmasıyla oluşmaktadır. • Gelişim dönemler halinde meydana gelir. • Her dönem gelişim için fırsatlar sağlayan bir krizle veya pisikososyal problemle nitelenir. • Farklı dönemler bireyin güdülenmesinde farklılıklar oluşturur
178
Erikson’a göre dönemler şunlardır:
0-6 Yaş Arası Psikososyal Gelişim: a. ) TEMEL GÜVENE KARŞI GÜVENSİZLİK ( AY) b. ) ÖZERKLİĞE KARŞI ŞÜPHE VE UTANÇ (18 AY 3 YAŞ ) c. ) GİRİŞKENLİĞE KARŞI SUÇLULUK (3-6 YAŞ )
179
6-12 Yaş Arası Psikososyal Gelişim:
d) ÇALIŞKANLIĞA KARŞI AŞAĞILIK DUYGUSU (6-12 yaş) 12-18 Yaş Arası Psikososyal Gelişim: e) KİMLİK KAZANMAYA KARŞI ROL KARIŞIKLIĞI ( YAŞ ) f) YAKINLIĞA KARŞI YALNIZLIK g) ÜRETKENLİĞE KARŞI DURGUNLUK h) BENLİK BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI UMUTSUZLUK
180
A) TEMEL GÜVENE KARŞI GÜVENSİZLİK ( 0- 18 AY)
Erikson’a göre bebekler anne ya da bakıcılarının davranışlarında güvenilebilirlik sezdikleri zaman onlara karşı temel bir güven duygusu geliştirirler. Freud’un Oral dönemine rastlar. Örneğin, bebek ağladığı, acıktığı ve altını ıslattığında hemen rahatsızlığı gideriliyorsa, annesine ve yahut kendisine bakan kişiyi yanında bulmazsa ona karşı bir güvensizlik duygusu geliştirir. Temel güven duygusundan yoksun yetişmiş olan çocuklar, ileriki hayatlarında sosyal ilişki kurmaktan çekinen kendine güvensiz kişiler olabilirler. Ancak, kişi daha sonraki dönemlerde bu eksikliğini telafi edebilirse sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilen ve kendine güvenen bir insanda olabilir.
181
B) ÖZERKLİĞE KARŞI ŞÜPHE VE UTANÇ (18 AY 3 YAŞ ):
İkinci dönem bir buçuk yaşında başlayıp üç yaş civarında biten ve Freud’un anal dönemine karşılık gelir. Bu dönemde yetişkinlerin çocuklar üzerinde baskı kurdukları bir konu da tuvalet eğitimidir. Erikson bundan “tuvalet eğitimi savaşları şeklinde söz etmektedir. Aynı zamanda bu dönem inatçılık dönemidir. Bu dönemde çocuklar inatla bir şeyi ellerine alır, inatla onu savunur ve korur veya istemedikleri şeyleri de ve inatla fırlatır, atarlar.
182
C) GİRİŞKENLİĞE KARŞI SUÇLULUK (3-6 YAŞ ) Üçüncü dönem üç ile altı yaş arasını kapsar. Freud’a göre fallik dönemdir. Cinsellik. Girişkenliğe karşı suçluluk dönemindeki çocuk kendisinin ve aile üyelerinin rollerini daha açık bir şekilde kavramaya başlar. Çevresindeki bireylerle yakın ilişkiler kurar ihtiyaçlarını karşılarken daha aktif ve saldırgandır.
183
D) ÇALIŞKANLIĞA KARŞI AŞAĞILIK DUYGUSU (6-12 yaş):
Dördüncü dönem Freud, kuramını cinsellik ve özelde çocuk cinselliği üzerine kurduğu için, bu dönemi de cinsellik açısından yorumlamaktadır. Bu dönemde cinsellik örtülür. Bu yüzden Freud bu döneme örtülü (latent) dönem adını vermiştir. Hakikaten, çocuk bu dönem de cinsel meraklarını ansızın unutur, hatta karşı cinsi düşman cins ilan eder. Erikson bu dönemi çalışkanlık duygusunun edinildiği dönem olarak tanımlamıştır. Bu dönem okuma, yazma, hesap gibi temel konuların öğrenildiği dönemdir. Çocuk bu bilgileri edinirken kendi ile aynı yaşlarda olan diğer çocuklarla kendini karşılaştırır ve kendisinin çalışkan olup olmadığına karar verir.
184
E) KİMLİK KAZANMAYA KARŞI ROL KARIŞIKLIĞI ( 12-18 YAŞ ):
Ergenlik dönemi sırasında “ben kimim ? “ sorusu çok önemli hale gelir. Ergen, bu soruyu cevaplarken ana babasından çok, akran gruplarından etkilenir. Hızlı bir fizyolojik ve fiziksel değişme içindeyken aynı zamanda gelecekteki eğitimi, kariyeri hakkında yeni kararlar verme baskısı, daha önce oluşturduğu psiko-sosyal kimliğini gözden geçirmeye zorlar. Ergenlik dönemi değişme zamanıdır. Erikson’a göre bu dönemde ergen başarılı bir şekilde kimlik kazanma sorununu çözerse, kendine güvenen, kendinden emin bir kişi olarak yaşamını sürdüre bilir ve başarılı olur. Aksi durumda ise rol karmaşası, yaşamın gelecek dönemlerinde de bu kriz çözümleninceğe kadar sürecektir. Örneğin; ne yapmak istediğine karar veremeyen, bir işten öbürüne atlayıp bocalayan, çocuk gibi davranan yetişkinler, henüz kimlik kazanma krizini çözümleyememiş kişilerdir.
185
F) YAKINLIĞA KARŞI YALNIZLIK:
Ergenlik dönemindeki kimlik kazanma çabaları bu dönemde büyük ölçüde ortadan kalmaktadır. Genç, artık çevresindeki insanlarla yakın ilişkiler kurmaya ve sorumluluk almaya hazırdır. Bu dönemde dostluk sevgi ve cinsiyet ilişkileri önem kazanmaktadır. Birey bu ilişkileri içinde bulunduğu toplumun kuralları çerçevesinde yürütmeye çalışmaktadır. Çünkü artık daha gerçekçi olmaya başlamış ve toplumla arasındaki çatışmaya bir son vermiştir Bu dönemde dikkati çeken bir başka konu da meslek seçimidir. Kişi kendi yeteneklerine ve kişiliğine uygun bir meslek seçme arzusundadır. Arkadaşlık kurma, evlilik ve meslek seçimi gibi konularda başarısız olan bireyler, yakın ilişkiler kurmadıkları için yalnızlığa düşer ve kendilerini mutsuz hissederler. Çevrelerindeki insanlarla kurdukları ilişkiler yalın ve yüzeyseldir.
186
G) ÜRETKENLİĞE KARŞI DURGUNLUK
Bu dönem, orta yetişkinlik yıllarını kapsar. Kişi önceki evreleri başarılı olarak atlatmışsa bu dönemde üretken, verimli ve yaratıcıdır. Çocukları yoluyla neslini devam ettirmek önem taşır. Kişi evi dışında da topluma yararlı işler yapabileceği, kendinden sonraki kuşaklara rehberlik edebildiği sürece üretkendir. Bunlardan mahrum olan bireyler üretkenliğin aksine bir işe yaramama duygusuna kapılabilir ve durgunluk dönemine girebilirler. Sahte, köksüz ilişkiler kurar kendi doyumunu ve çıkarını öncelikle gözetirler.
187
H) BENLİK BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI UMUTSUZLUK:
Bu dönem, insan hayatının yaşlılık dönemini kapsar. Hayatının bu son döneminde birey önceki dönemlerde yaptıklarının bir muhasebesini yapar ve bir senteze ulaşmaya çalışır. Bu amaçla anlamlı ve değerli bir hayat geçirip geçirmedikleri konusunda öz eleştiri yaparlar. Bilhassa bir önceki dönemde üretken olmuş insanlar bu dönemi daha rahat geçirebilir. Buna karşılık üretken olamamış kimliğini bulamamış kişiler hayatlarını boşa geçirdiklerini düşünerek umutsuzluğa düşerler. Umutsuzluk içindeki bir yaşlı ölümden korkar, uyumsuz bir insan olur ve “keşke geçmişte şöyle yapmasaydım” düşüncesi ağırlık kazanır. Bireyler bu dönemde daha dindarlaşır, hacca gider, dini etkinliklere daha sık katılmaya başlarlar.
188
Albert Bandura tarafından geliştirilen sosyal öğrenme kuramına göre öğrenme, modelden alma ya da gözleyerek gerçekleşmektedir. Bandura’nın sosyal bilişsel öğrenme kuramının dayandığı altı temel ilke vardır: 1. Karşılıklı Belirleyicilik: Bandura’ya göre, bireysel faktörler, bireyin davranışı ve çevre, karşılıklı olarak birbirlerini etkilemekte ve bu etkileşimler bireyin sonraki davranışını belirlemektedir. Davranış çevreyi, çevre ise davranışı değiştirebilir. 2. Sembolleştirme Kapasitesi: İnsanoğlu, düşünme ve dili kullanma gücüne sahip olduğundan, geçmişi kafasında taşıyabilmekte, geleceği ise test edebilmektedir.
189
3. Öngörü Kapasitesi: İnsanlar, gelecekte başkalarının kendilerine nasıl davranacaklarını tahmin edebilmeli, hedeflerini belirleyebilmeli, geleceğini planlayabilmelidirler. 4. Dolaylı Öğrenme Kapasitesi: İnsanlar özellikle çocuklar, genellikle başkalarının davranışlarını ve davranışlarının sonuçlarını gözleyerek öğrenirler.
190
5. Öz Düzenleme Kapasitesi: İnsanlar, kendi davranışlarını kontrol edebilme yeteneğine sahiptirler. Elbette ki insanların davranışları, başkalarının gösterdikleri tepkilerden etkilenmektedir. Ancak, yine de davranışlarından kendileri sorumludur. 6. Öz Yargılama Kapasitesi: İnsanlar kendileri hakkında düşünme, yargıda bulunma, kendilerini yansıtma kapasitesine sahiptirler.
191
Sosyal beceriler Sosyal beceriler, çeşitli etkileşimlerde, bireyin hem kendisinin hem de diğer bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarını anlama ve o anlayışa uygun davranışlar gösterebilmesidir.
192
Sosyal Beceriler Nelerdir? Sosyal Becerileri sınıflandırabilir miyiz?i
193
Akkök (1996: 2-3) sosyal becerileri altı grupta toplamaktadır.
1. İlişkiyi Başlatma ve Sürdürme Becerileri : Dinleme, konuşmayı başlatma-sürdürme, teşekkür etme, kendini takdim etme, iltifat etme, yardım isteme, özür dileme, yönerge verme, ikna etme. 2. Grupla Bir İşi Yürütme Becerileri: Başkalarının görüşlerini anlamaya çalışma, sorumluluk alma, şikayeti iletme. 3. Duygulara Yönelik Beceriler: Kendi duygularını anlama, duygularını ifade etme, başkalarının duygularını anlama, karşı tarafın kızgınlığı ile başetme, olumlu duygularını ifade etme, korku ile başetme.
194
4. Saldırgan Davranışlarla Baş Etmeye Yönelik Beceriler: İzin isteme, paylaşma, diğerlerine yardım etme, kızgınlığa uygun ifade etme ya da kontrol etme. 5. Stres Durumlarıyla Başa Çıkma Becerileri: Başarısız olunan durumla baş etme, grup baskısıyla baş etme, yalnız bırakılma ile baş etme. 6. Problem Çözme ve Plan Yapma Becerileri: Çevreden bilgi toplama, amaç oluşturma, işe yoğunlaşma.
195
Niçin Sosyal beceriler öğretilmeli?
196
Niçin Sosyal beceriler öğretilmeli
Eğitimin gelecekte daha iyi bir yaşama rehberlik edebilmesi için öğrencinin gereksinim duyacağı kimi becerileri kazandırması gerekmektedir. Bu beceriler eleştirel düşünme becerisi, insan ilişkileri becerisi, kişisel beceriler ve sosyal becerilerdir. Sosyal beceriler; paylaşma, yardımlaşma, grupta karşılaşılan ortak bir problemi çözme ve karar alma konusunda fırsatlar sunar. Sosyal beceriler; insanlara kendi davranışlarından sorumlu olmayı ve başkalarını da düşünmeyi öğretir (R. Keitz,1987).
197
Öğretmenler ne yapabilir?
198
Öğretmenler ne yapabilir?
Öğrencilere örgün öğretimin her bir basamağında, sosyal becerilerin kazandırılması, pekiştirilmesi ve geliştirilmesi için çaba sarf edilmelidir. Öğretmenler, öğrencilerin bu becerileri kazanabilmelerini sağlayabilecek nitelikte ne kadar çok etkinliklere ve düzenlemelere yer verirlerse o oranda sosyal becerileri kazandırma oranları yükselecektir. Çünkü, bu becerilerin kazanılması, öğrencinin akademik başarısında, sosyal ilişkilerinde, sosyal uyumlarında etkili bir faktör olabilmektedir.
199
Nerede? Nasıl? Ne? Ne zaman?
200
Nerede Nerede değil ki? Nasıl Model olma Arkadaş baskısı … Ne Her şey Ne zaman Her zaman
201
SOSYAL BECERİ MODELLERİ
202
Motor Sosyal Beceri Modeli (Argyle, 1967):
Sosyal becerinin bir motor beceri olduğunu öne sürer. Bu iddiasını da sosyal beceri ile motor beceri arasındaki benzerlikleri belirterek desteklemektedir. Mor
203
Motor Sosyal Beceri Modeli (Argyle, 1967):
Benzerlikler: a. Her ikisinin de becerikli performansın amaçları açısından belli amaçları vardır. b. Her ikisi de ipuçlarının seçici algılanmasına dayanır, görme, işitme, kinestezi ve dokunma algıları kullanılır. c. Merkezi çeviri süreçleri (translation): Alıcı sistemler tarafından toplanan bilgiler, beynin merkezi bölgelerine aktarılır ve burada uygun bir eylem planına dönüştürülür. Bu planlar sosyal öğrenme süreçleriyle öğrenilmiştir.
204
Motor Sosyal Beceri Modeli (Argyle, 1967):
Benzerlikler: d. Motor tepkiler: Beynin merkezi bölgelerinde geliştirilen eylem planlarının davranışa dönüştürülmesi için kaslara komutlar gönderilir. Merkezi süreçlerin özü planlamaktır, tepki süreçlerin özü ise başlatmak ve kontrol etmektir. e. Geribildirim ve doğrulayıcı eylem: Yapılan davranışlar geribildirim ve doğrulama ile pekiştirilir. f. Tepkilerin zamanlaması: Tepkiler belli zamanlarda uygun tepkiler olarak görülürler, başka bir zamanda uygunsuz olabilirler.
205
Motor Sosyal Beceri Modeli (Argyle, 1967):
Farklılıklar: a. Diğerleriyle rapport (uyumluluk) kurma ihtiyacı Bu ihtiyacın karşılanabilmesi için üç şart bulunmalıdır: A ile B arasında açık bir iletim kanalı bulunmalıdır. Birbirlerine bir miktar güven ve kabul duymalıdırlar. Her ikisinin de rahat olabilecekleri, düz bir etkileşim örüntüsü olmalıdır.
206
Motor Sosyal Beceri Modeli (Argyle, 1967):
Çeşitli amaçlar için çeşitli uyumluluk dereceleri gerekebilir. 1. Kişiyi “oyunda tutma” ihtiyacı İlişkiyi sürdürebilmek için kişinin karşısındakini etkileşimde tutmayı başarabilmesi gerekir, bunun için de bir yandan emir vermeli bir yandan da ödüllendirici olmalıdır. 2. Karşıdaki kişiyi güdüleme ihtiyacı. 3. Başkasının endişe ve savunuculuğunu azaltma ihtiyacı.
207
Sosyal Özellikler Listesi (okul öncesi ve ilköğretim ilk sınıfları için)
1. Bireysel özellikler: Çocuk; Genellikle neşesi yerindedir. Öğretmene ve diğer yetişkinlere aşırı bağımlı değildir. Genellikle derse isteyerek gelir. Genellikle kendisini uygun şekilde savunur veya saldırılarla uygun şekilde başa çıkar. Karşısındakinin duygularını anlama becerisi gösterir. Bir veya iki akranıyla olumlu ilişkileri vardır, onlara gerçekten değer verir. Mizah yeteneği gösterir. Sürekli veya kalıcı yalnız görünmez.
208
Sosyal Özellikler Listesi (okul öncesi ve ilköğretim ilk sınıfları için)
2. Sosyal beceri özellikleri: Çocuk; Başkalarına olumlu bir şekilde yaklaşır. Arzu ve isteklerini açıkça ifade eder. Haklarını ve ihtiyaçlarını uygun şekilde ortaya koyar. Kabadayılardan çabucak “pısmaz”. Engelleme ve öfkesini etkili bir şekilde, başkalarına eşyalara zarar vermeden ortaya koyar.
209
Sosyal Özellikler Listesi (okul öncesi ve ilköğretim ilk sınıfları için)
2. Sosyal beceri özellikleri: Çocuk; Oyun ve çalışmalarda gruplara katılır. Konuyla ilgili süren tartışmalara girer. (Konuşma, oyun, vb.) Sırasını oldukça kolay bir şekilde alır ve kullanır. Başkalarına ilgi gösterir, başkalarıyla uygun bilgi alışverişinde bulunur ve gerektiğinde bilgi ister. Kendisine benzemeyen akran ve yetişkinleri kabul eder. Başka çocuklarla gülümseyerek, başını sallayarak, vb. sözsüz etkileşimde bulunur.
210
Sosyal Beceri Listesi (Lise öğrencileri ve yetişkinler için)
Başlangıç Sosyal Beceriler: Dinleme Bir konuşmayı başlatma Konuşma Soru sorma Teşekkür etme Kendini tanıtma Başkalarını tanıtma Övme (kompliman yapma)
211
Sosyal Beceri Listesi (Lise öğrencileri ve yetişkinler için)
İleri Sosyal Beceriler: Yardım isteme Katılma Açıklama yapma Açıklamaları izleme Özür dileme Başkalarını ikna etme
212
Sosyal Beceri Listesi (Lise öğrencileri ve yetişkinler için)
3. Duygularla baş etme becerileri: Kendi duygularını tanıma Duygularını ifade etme Başkalarının duygularını anlama Öfkeyle baş etme Yakınlık ifade etme Korkuyla başa çıkma Kendini ödüllendirme
213
Sosyal Beceri Listesi (Lise öğrencileri ve yetişkinler için)
4. Saldırganlığa alternatifler: İzin isteme Bir şeyleri paylaşma Başkalarına yardım etme Görüşme (Uzlaşma) Kendini denetleme Haklarını savunma Sataşmaya karşılık verme Başkalarını rahatsız etmekten kaçınma Kavgadan uzak durma
214
Sosyal Beceri Listesi (Lise öğrencileri ve yetişkinler için)
Stresle başa çıkma becerileri: Şikayet etme Şikayete cevap verme Oyun sonrası centilmenlik Sıkılganlıkla başa çıkma Terk edilmekle başa çıkma Bir arkadaşı savunma Propogandaya karşılık verme Başarısızlığa karşılık verme Mazeretle başa çıkma Zor bir konuşmaya hazırlanma
215
Sosyal Beceri Listesi (Lise öğrencileri ve yetişkinler için)
6. Planlama Becerileri: Bir şeyi yapmaya karar verme Soruna yol açan şeye karar verme Hedef belirleme Yeteneklerine karar verme Bilgi toplama Sorunları önlem açısından düzenleme Bir karara varma Bir iş üzerinde yoğunlaşma
216
Sosyal Beceri Eğitiminde Kullanılan Teknikler
Bloom ve arkadaşları sosyal becerileri giderme amaçlı eğitim çalışmalarını üç grupta ele almıştır: Bilişsel, duyusal, ve psikomotor. Bilişsel Duyusal Psikomotor 1.SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA Sistematik duyarsızlaştırma (systematic desensitization) tekniği en sık fobilerin etkisini azaltma ya da ortadan kaldırmada kullanılır.iki önemli aşaması vardır; önce bireye vücudunu bilinçli olarak nasıl gevşetip,rahat edebileceği öğretilir.ikinci aşamada, bireyde korku uyandıran durumların bir listesi yapılır.ve en fazla korkulandan en az korkulan duruma göre bu liste bir sıralamaya konur.tedavi, bireyin en az korktuğu, kaygılandığı durumu hayalin de canlandırıp, bu hayal kafasında canlıyken, kendini gevşetip, rahatlamayı başarmasıyla başlar ve listedeki daha korkutucu durumlar sırayla ele alınarak devam eder.listedeki bütün bu durumlarda birey gevşemesini becerebilince tedavi amacına ulaşmış sayılır. - Problem çözme bir hedefe ulaşırken araya giren zorlukların çözümünü bulma sürecidir. Wickelgren (1979), her problem için, bir hedef, veriler ve işlemler belirlenebileceğini belirtmektedir. Veriler, hedefe ulaşmak için kullanılabilecek gerçekler, sözcükler, kavramlar ve işlemlerdir. İşlemler, hedefe ulaşabilmek için verileri manipüle etme yollarıdır. Hedef ise problemin çözümüdür. Akılcı duygusal terapide bilişler, davranışlar, strersle ilgili düşünce biçimleri, karar verme, yargılama ve analiz biçiminde daha yönlendiricidir. Bilişler , duygular ve davranışlar birbirlerini önemli derecede etkilerler. ( Ellis, 1979 a, 1979 c, 1987 a, 1989)
217
Sosyal Beceri Eğitiminde Kullanılan Teknikler
Bilişsel: Kişinin zihninde yeteri kadar bilişsel senaryo bulunmuyorsa ve sosyal beceri eksikliğinin nedeni bu olarak görülüyorsa, bu durumda akılcı-duygusal terapi, bilişsel yeniden yapılanma, problem çözme becerileri eğitimi gibi bilişsel ağırlıklı eğitimler uygulanacaktır. Duyusal: Kişi toplum içinde birtakım yanlış duygulanışlar içinde ise, bu yüzden yeterlikli davranmıyorsa, bu durumda sistematik duyarsızlaştırma gibi duyusal yaklaşımlar tercih edilecektir. Psikomotor: Uygulanacak eğitim psikomotor ağırlıklı olacaktır. 1.SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA Sistematik duyarsızlaştırma (systematic desensitization) tekniği en sık fobilerin etkisini azaltma ya da ortadan kaldırmada kullanılır.iki önemli aşaması vardır; önce bireye vücudunu bilinçli olarak nasıl gevşetip,rahat edebileceği öğretilir.ikinci aşamada, bireyde korku uyandıran durumların bir listesi yapılır.ve en fazla korkulandan en az korkulan duruma göre bu liste bir sıralamaya konur.tedavi, bireyin en az korktuğu, kaygılandığı durumu hayalin de canlandırıp, bu hayal kafasında canlıyken, kendini gevşetip, rahatlamayı başarmasıyla başlar ve listedeki daha korkutucu durumlar sırayla ele alınarak devam eder.listedeki bütün bu durumlarda birey gevşemesini becerebilince tedavi amacına ulaşmış sayılır. - Problem çözme bir hedefe ulaşırken araya giren zorlukların çözümünü bulma sürecidir. Wickelgren (1979), her problem için, bir hedef, veriler ve işlemler belirlenebileceğini belirtmektedir. Veriler, hedefe ulaşmak için kullanılabilecek gerçekler, sözcükler, kavramlar ve işlemlerdir. İşlemler, hedefe ulaşabilmek için verileri manipüle etme yollarıdır. Hedef ise problemin çözümüdür. Akılcı duygusal terapide bilişler, davranışlar, stresle ilgili düşünce biçimleri, karar verme, yargılama ve analiz biçiminde daha yönlendiricidir. Bilişler , duygular ve davranışlar birbirlerini önemli derecede etkilerler. ( Ellis, 1979 a, 1979 c, 1987 a, 1989)
218
Teşekkürlerimi bir borç bilirim!
Bu ders notunun hazırlanmasında Prof. Dr. Yaşar Sevim olmak üzere diğer ulusal ve uluslar arası bilim insanlarının notlarından yararlanılmıştır. Teşekkürlerimi bir borç bilirim!
219
Sabrınız için Teşekkürler!
Benzer bir sunumlar
© 2023 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.