Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

DİNLEME BECERİLERİ Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "DİNLEME BECERİLERİ Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN"— Sunum transkripti:

1 DİNLEME BECERİLERİ Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN
Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü

2 bu derste hedeflenen kazanımlar
Dinleme becerisinin tanımını yapar. Dinleme türlerini sıralar ve açıklar İletişim sürecinde dinlemenin önemini bilir. Sağlıklı bir iletişim sürecinde dinleyici özelliklerini bilir.

3 DİNLEME BECERİSİ Dinleme becerisine ilişkin tanımlarda işitilen seslerin zihinde anlamlandırılması noktasına vurgu yapılır Dinlemede sözel bir girdiyi anlama ve yorumlama durumu söz konudur. Dinleme, işitmeden farklı bir beceridir; bileşenleri algılama, odaklanma ve anlamlandırma’dır. Dinleme, konuşmacının iletisini tam olarak anlamayı ve buna bir tepkide bulunmayı gerektirir

4 DİNLEMENİN ÖNEMİ Günlük hayatın işleyişinde kritik bir yeri olan, kişilerarası iletişimde ise birçok kişide eksik bir yan olarak görülen iletişim becerilerinden birisi de dinleme becerisi olarak görülmektedir Dinleme, en önemli ve gerekli iletişim davranışı olarak belirtilmekte ve kişinin gelişiminde, kendini tanımasında ve anlamasında önemli bir yeri olduğu belirtilmektedir

5 Günlük hayatın işleyişinde kritik bir yeri olan, kişilerarası iletişimde ise birçok kişide eksik bir yan olarak görülen iletişim becerilerinden birisi de dinleme becerisi olarak görülmektedir Dinleme, en önemli ve gerekli iletişim davranışı olarak belirtilmekte ve kişinin gelişiminde, kendini tanımasında ve anlamasında önemli bir yeri olduğu belirtilmektedir

6 Birbirlerini dinlemeyen bir toplumda kişilerarası çatışmalar büyük bir oranda yanlış anlaşılmalardan veya anlaşılamamaktan meydana gelmektedir. Dinlemek, ikili ilişkileri geliştirir ve bu ilişkiler içinde var olan insan da doğal olarak gelişmektedir

7 Konuşan bir kişiyi dinleme, her şeyden önce bir nezaket örneğidir.
İletişim sürecinin sağlıklı kurulabilmesi için, dinleyicinin konuşan kişinin mesajını aldığını belli etmesi gerekir. Bu geri bildirim, konuşan kişinin vermek istediği mesajın veriliş biçimini etkiler. Konuşan kişi dinleyicinin kendisini dinlemediğini hissettiğinde konuşma isteği azalabilir. Eğer dinleyen kişinin kendisini anlamadığını hissederse, gönderdiği mesajın anlaşılması için gayret gösterir

8 Dinleme, edilgin dinleme ve etkin dinleme olarak ikiye ayrılır.
Edilgin dinleme sözel tepki vermeden, mesajı yollayan kişiyi dinlemektir. Örneğin; baş sallayarak, karşıdaki kişiye ‘’seni dinliyorum, anlat’’ mesajı örtük olarak verilmektedir. Etkin olarak dinlemek konuşmacıya kimi zaman sözsüz, kimi zaman da sözlü olarak tepki vermek demektir

9 ETKİLİ DİNLEME İyi bir dinleyici olmanın koşulları;
* Bedenen Dinler Duruma Geçme Konuşan kişinin gözlerine bakmak gerekir. Özellikle bir çocukla konuşulduğunda ya çocuğun hizasına gelecek şekilde çömelmek, oturmak ya da çocuğu kendi boyumuza yükseltmek, dinlerken de konuşan kişinin yüzüne bakmak gerekir.

10 Sessizlik (Edilgin Dinleme)
Dikkatli ve bedenen dinlemenin yanında sessizlik de oldukça güçlü bir etkendir. Sessizlik, konuşan kişiye konuştukları hakkında düşünme, daha fazla açıklama ve dolayısıyla olaya daha dikkatli bakma imkanı kazandırır.

11 Edilgin Dinleme Edilgin dinlemede çocuk konuşurken kendi görüşlerimizi açıklamadan, geri bildirim kullanmadan, yalnızca dinlediğimizi belirten onay tepkileri vererek çocuğu dinlemedir. Sessizlik çocuğa seni kabul ediyorum, duygularını duymak istiyorum gibi mesajlar verir. Onu konuşmaya güdüleyerek duygularını ve düşüncelerini rahatça ifade etmesine imkan sağlar.

12 Onay Tepkileri Özellikle konuşan kişi durakladığı zamanlarda onun söz ve duygularını anladığımızı gösteren sözlü ve sözsüz işaretler kullanmamız yaralı olur. Bu işaretlere “onay tepkileri” denir. Başı aşağı yukarı sallama, öne doğru eğilme, gülümseme ve başka bedene hareketlerini uygun şekilde kullanmak karşımızdakine onu dinlediğimizi gösterir

13 Beden duruşu: Anne baba çocuğu dinlerken doğal duruş ve hareketleri ile bedenen dinler duruma geçmelidir. Göz kontağı: Konuşan kişiye doğru bedenen yönelme ve göz kontağı kurma kişiler arası iletişimi başlatmada ve iletişimin etkinliğini arttırmada önemli rol oynar.

14 ETKİN DİNLEME Etkin dinleme, genel bir söylemle “geri bildirim kullanarak dinleme” olarak tanımlanabilir. Mesajı alan alıcının ilk yapacağı şey kaynağın duygularını ve mesajın ne anlama geldiğini anlayarak, anladıklarını, kendi sözcükleri ile kaynağa geri iletmesidir. Konuşan kişinin duygularının ve düşüncelerinin yorum yapılmadan olduğu gibi kabul edilmesi, konuşmacıya duygularının içten bir şekilde anlaşıldığının gösterilmesi gerekir.

15 Etkin Dinleme; Etkin dinlemenin edilgin dinlemeden farkı dinleyen kişinin duyduğunu tekrar ederek, özümleyerek geri yansıtmasıdır. Etkin dinlemede önemli olan çocukla empati kurarak onun duygularını doğru anlamak ve bunu ona doğru iletmektir

16 NASIL DAHA İYİ DİNLERİZ?
Dinlemeye istekli olduğumuzu göstermek gerekir. Kendimizi konuşanın yerine koyup empati kurmalıyız. Onu daha iyi anlamak için sorular sormalıyız. Dikkatimizi konuşulana verip, duygularımızı kontrol etmeye çalışmalıyız.

17 KOLAYLAŞTIRAN ETMENLER
İLETİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRAN ETMENLER

18 Kabul Etmek Çocuğun davranışlarını olduğu gibi kabul etmek önemlidir. Çocuğun davranışlarını olduğu gibi kabul etme anne baba çocuk arasındaki iletişimin kuvvetlenmesine ve çocuğun kendine güvenerek bağımsız davranmasına neden olmaktadır. Ailesi tarafından kabul edildiğini hisseden çocuk sevildiğini de hissetmektedir.

19 ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRAN ETKENLER
KABUL İnsanlar arasında iletişim sürecinde temel ilke kabul etmektir. Kabul, karşıdaki kişiye verilen değerin bir göstergesidir..

20 Anne-babalar, çocuklarını kabul edebilirler
Anne-babalar, çocuklarını kabul edebilirler. Ancak çocukların bazı davranışlarını bazı günler kabul ederken bazı günler aynı ya da benzer davranışını kabul etmeyebilirler. Bunu bir davranış penceresinden göstermek mümkündür Pencerenin yukarı bölümünde kalan davranışlar kabul edilebilir davranışlardır. Pencerenin aşağı bölümündeki davranışlar ise kabul edilmez davranışlardır. Pencereyi ikiye bölen çizgi ise kabul çizgisidir.

21 Anne-babaların çocuğun davranışını kabul edip etmemeleri o anda yaşadıkları duygulara bağlıdır.

22 ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRAN ETKENLER
KABUL

23 Kabul çizgisinin değişkenliğinin nedenleri:
Anne-babaya ait nedenler Çocuğa ait nedenler Çevreye ait nedenler

24 Anne-babaya ait nedenler: Bazı anne-babaların çocukların davranışlarına karşı kabulleri daha fazladır. Bu tür anne-babalar genelde tüm insanlara karşı da kabulkâr bir tutum içindedirler. Çocuğa ait nedenler: Anne-babanın çocuğun davranışlarını kabul etmeleri çocuğun yaşına, cinsiyetine ve kendilerine benzerliğine bağlıdır.

25 Çevreye ait nedenler: Anne-baba, çocuğun evde yemek yerken özensiz yemek yemesine hoşgörü gösterebilir. Ancak aynı anne-baba çocuğun aynı yemek yeme davranışını misafirlerin yanında ya da restorantta yemek yerken gösterdiğinde kabul etmeyebilirler.

26 Çocukla konuşurken mutlaka göz kontağı kurun.
Dinlemek Anne babasının kendisini dinlediğini gören çocuk önce kendisine değer ve önem verildiğini, kabul edildiğini, buna bağlı olarak da sevildiğini düşünür. Ayı zamanda çocuk duygularını ifade etme olanağı bulduğundan ‘anlaşıldım’ duygusunu yaşar ve rahatlar Bu durum çocuğun ailesiyle olan bağını kuvvetlendirmektedir Çocukla konuşurken mutlaka göz kontağı kurun.

27 DİNLEME İyi Bir Dinleyici Olmanın Koşulları
Bedenen Dinler Duruma Geçme Gerçek dinlemenin ilk koşullarından biri kişiyi bedenen dinler duruma geçmektir. Konuşan kişinin gözlerine bakmak gerekir. Özellikle bir çocukla konuşulduğunda ya çocuğun hizasına gelecek şekilde çömelmek, oturmak ya da çocuğu kendi boyumuza yükseltmek, dinlerken de konuşan kişinin yüzüne bakmak gerekir.

28 Yüze bakarak dinlemenin, gerek dinleyen gerekse konuşan taraf üzerinde etkileri büyüktür. Dinleyen kişi, konuşan kişinin yüzüne bakarak yüz ifadesinde de söylenenlerin ötesinde mesajlar alabilir.

29 Bedenen Dinler Duruma Geçme

30 Sessizlik (Edilgin Dinleme)
Dikkatli ve bedenen dinlemenin yanında sessizlik de oldukça güçlü bir etkendir. Sürekli konuşan sizseniz, çocuğun kendini rahatsız eden şeyi anlatması zordur. Sessizlik, konuşan kişiye konuştukları hakkında düşünme, daha fazla açıklama ve dolayısıyla olaya daha dikkatli bakma imkanı kazandırır. Böylelikle, konuşan kişi sorununu bir başkasına anlatırken, kendini daha iyi düşünme fırsatını kazanır.

31 Onay Tepkileri Ancak dinleyicinin konuşulanları takip ettiğini belirten bazı uyarılar da gereklidir. Özellikle konuşan kişi durakladığı zamanlarda onun söz ve duygularını anladığımızı gösteren sözlü ve sözsüz işaretler kullanmamız yaralı olur. Bu işaretlere “onay tepkileri” denir. Başı aşağı yukarı sallama, öne doğru eğilme, gülümseme ve başka bedene hareketlerini uygun şekilde kullanmak karşımızdakine onu dinlediğimizi gösterir.

32 “Hımm”, “Evet, anlıyorum”, “ya”, “anlıyorum” gibi sözlü işaretlerde karşımızdakine onu dinlediğimiz, ilgilendiğimizi, konuşmaya devam edebileceğini anlatır.

33 Özümleme (söylenenleri tekrar etme)
Çocuklar, duygularını sözle ifade etmekte güçlük çeker ve bunları dolaylı bir şekilde dile getirmeye çalışırlar. Konuşmak için yüreklendirilmek isterler. Bu gibi durumlarda çocuğa yardımcı olabilmek için söylenenleri iyice anlamaya çalışıp söylediklerini tekrar etmekte veya kendi kelimelerimizle özümlemekte fayda vardır.

34 Özümleme (söylenenleri tekrar etme)

35 Empati Kurma İyi bir dinleyici olabilmenin en önemli koşullarından biri de empati kurmaktır. Empati kurmak, insanın kendisini bir başkasının yerine koyup onun hissettiklerini hissetmeye, gördüklerini görmeye çalışmaktır Çoğu kez kendimizi anlamakta zorlanan insanlar olarak bir başkasının dünyasına ve duygularına girip, oradan dışarı bakabilmek oldukça zordur. Ne varki empati kurulacak insan, kişinin kendi çocuğu ise, durum biraz daha kolaylaşabilir.

36 Duygu ve Düşünceleri Kabul Etmek
Empati kurduktan sonrasında çocuğun duygu ve düşüncelerini kabul etmek gerekir. Bu, önyargıları esnetmek demektir. Diyelim ki, çocuğunuz size geldi ve “Yeni okulumu sevmiyorum.” dedi. Çocuğun duygu ve düşüncelerini kabul eden bir ebeveyn şöyle cevap verirdi. “Yeni okulunu sevmediğini söylüyorsun. Gel yeni okulunla ilgili hissettiklerini benimle paylaş. Seni sadece dinleyeceğim.”

37 Dürüst Olmak Eğer çocuğunuzun herhangi bir sorunu varsa ve sizden yardım bekliyorsa sizin ona dürüstçe yaklaşmanız en sağlıklı yoldur. Dürüstlük daima anne babanın en önemli amacı olmalıdır. Aksi halde gün gelir çocuğunuzda size dürüst davranmaz.

38 Duygularını İfade Etmede Çocuğa Yardım Etmek
Çocuğun duygularını reddetmek yerine onun duygularını isimlendirmek ve duygularını dile getirmek çocuğun olayı kabul etmesine yardımcı olmaktadır.

39

40 işbirliğine girmek Anne babanın çocuğa ‘ellerini yıka’ ,’elbiseni çıkar’, ‘pijamalarını giy’ , ‘çabuk uyu’ şeklindeki emirlere, bazen çocuğun ‘ben istediğimi yaparım, sen bana karışamazsın’ şeklinde olumsuz tepkisine yol açabilir. ebeveyn-çocuk iletişiminde önemli olan noktanın çocuğun yerine kendini koyarak çocuğu tehdit etmeden ve suçlamadan çocuğun karşısında olmak yerine, çocuğun yanında olmanın daha iyi olacağını vurgular.

41 Sen Mesajı Yerine Ben Mesajı Vermek
Anne babalar sen mesajı yerine ben mesajı vererek kendi duygularından söz etmelidirler. Örneğin ‘Sen çok kaba bir çocuksun sürekli sözümü kesiyorsun’ yerine ‘Bir şey söylerken cümlemi bitiremediğim zaman çok rahatsız oluyorum’ demek, anne baba çocuk arasındaki iletişimi kolaylaştırmaktadır.

42 Ben dili cümleleri: *Çocuğun kendilerine güvenlerinin gelişmesine yardımcı olur. * Çocukların kendilerini değerlendirme ve değiştirme sorumluluğunu almasına neden olur.

43 SEN İLETİLERİ Sen iletilerini kullanmak, iletişimi engeller. “Yapma şunu.” “Neden böyle yapmıyorsun?” “Bunu yapmamalısın.” “Kötüsün” “Çocuk gibi davranıyorsun.” “Daha çok çalışmalısın.” “Daha çok sınava girmelisin.”

44 Sen iletileri alan çocuk:
*Davranışını değiştirmeye karşı direnir. *“Bana yardım edecek bir yol bulacaklarına inanmıyorum.”diye düşünür. *Sevilmediğini düşünür.

45 Karşınızdakini suçlamak yerine, duygularınızı anlatın:
SONUÇ OLARAK: Karşınızdakini suçlamak yerine, duygularınızı anlatın: “Nerede kaldın? Saatin kaç olduğunun farkında mısın?” YERİNE “Nerede kaldın seni çok merak ettim.” Cezalandıracağınıza o davranışı benimseyin ve ona yol gösterin: “Bir kez daha geç kalırsan, asla tenffüse çıkmazsın!...” YERİNE “Bir kez daha geç kalırsan telefon edip haber verebilirsin.”

46 Suçlayacağınıza o davranışı tanımlayın: “tembel!” YERİNE
“Derslerine çalışmadığın zaman endişeleniyorum ve üzülüyorum.” Tehdit edeceğinize duygularınızı açıklayın: “Bıktım artık, seni döverim!” “Çok sinirleniyorum, kızıyorum.”

47

48 Kaynaklar Baltaş, Z. ve Baltaş, A Bedenin dili. Remzi kitapevi, 168 s., İstanbul. Cüceloğlu, D Yeniden İnsan İnsana. Remzi Kitabevi. İstanbul. Dökmen, Ü İletişim çatışmaları ve empati (Sanatta ve Günlük Yaşamda). 32.Baskı., Sistem yayıncılık, 392 s., İstanbul Önder, A. (2003). Ailede iletişim: konuşarak ve dinleyerek anlaşalım. İstanbul: Morpa Kültür ve Yayınları


"DİNLEME BECERİLERİ Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları