Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

AB ÇALIŞMA VE SOSYAL Kisim 7.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "AB ÇALIŞMA VE SOSYAL Kisim 7."— Sunum transkripti:

1 AB ÇALIŞMA VE SOSYAL Kisim 7

2 REFORM ANTLAŞMASI VE YENİLİKLER
Reform Antlaşması ile öngörülen düzenleme çerçevesinde Anayasal Antlaşma ile getirilen nitelikli oy çokluğu yöntemi muhafaza edilmiş olacak, ancak bu yöntemin uygulanması 2014 yılına kadar ertelenecek; 2017 y ılına kadar da aşamalı bir biçimde ve belli kurallar çerçevesinde uygulamaya konacaktır

3 DEVAMI Nitelikli oy çokluğunun uygulandığı alanlar, özellikle hukuk alanında polis ve adli i ş birliği bakımından genel kural haline gelecek ; cezai konularda polis ve adli işbirliği alanında da genişletilecek• ancak Ingiltere‘ ye bu alanda opt-out imkanı tanınacaktır. Anayasal Antlaşmada da öngörüldüğü üzere, dış politika, savunma, vergilendirme, sosyal politika gibi alanlar oybirliği yöntemi, dolayısı yla ulusal veto imkanı Reform Antlaşması çerçevesinde de devam edecektir

4 devam AB'nin yetkileri "münhasır" ve "paylaşılan" yetki alanlarının yanı sıra, "ekonomi ve istihdam politikaları = koordinasyonu", "Ortak Dış ve Güvenlik Politikası " ile "destekleyici, koordine edici ve tamamlayıcı eylem alanları " şeklinde sınıflandırılmakta, her alana giren konular sayılarak yetkilerin niteliği açıklığa kavuşturulmaya çalışılmaktadır

5 Adalet divanı Adalet Divan ı içtihadı ile 1960'lann başından beri kabul edilen ve uygulanan Topluluk hukukunun ulusal hukukla çatışması durumunda önceliğe sahip olduğu, yani "Topluluk hukukunun önceliği" ilkesinin ilk defa kurucu antlaşmalara geçirilerek anayasal bir temele oturtulacak olmasıdır. Ancak bu bakımdan Reform Antlaşması ile Anayasal Antlaşma arasında önemli bir farklılık bulunmaktadır.

6 devamı Anayasal Antlaşmanın metin içinde açık bir hüküm olarak yer verdiği "Birlik hukukunun önceliği ilkesi", Reform Antlaşmasının bir hükmü olmaktan çıkarılmakta; buna karşılık, bu alandaki Adalet Divanının yerleşik içtihadına saygıyı vurgulayan bir Bildiri'nin antlaşma metnine eklenmesi gibi bir uygulamaya gidilmektedir. Hukuki sonuçlar ı ve etkisi bakımından bugünkü durumun devamı anlamına gelen bu tercih, siyasi bakımdan bütünleşmenin uluslar üstü yönünün çok da fazla vurgulanmamasına yönelik gayreti göstermesi bakımından dikkat çekicidir

7 Reform (Lizbon) Antlaşması ile öngörülen yeniliklere kısaca:
Avrupa Birliği'nin kurumsal yapısını özellikle genişleme sonrası daha fazla işlerliğe kavuşturmak ve Avrupa vatandaşları ile Birlik arasındaki uzaklığı kapatmak adına bazı önemli reformlar içermekle birlikte, bunlar gereksinimleri tam olarak karşılamaktan uzaktır. Birlik kurumsal yapısı ne gerçek bir parlamenter demokrasinin kurum ve mekanizmaları ile donatılmakta, ne ulusal parlamentolar aracılığıyla dolaylı meşruiyetin gerçek anlamda artmasına imkan sağlayacak düzenlemelere gidilmekte, ne de vatandaşların daha etkili katılımı ve bütünleşme sürecine desteklerini temin açısından önemli yeniliklere yer verilmektedir

8 Fransa ve İtalya da Düzenlenen AB Anayasası Referandumları Üzerine
ANAYASA TASLAK METNİ: AB'nin insani vizyonunu sergilemek için insan haklarına (2000 yılı Nice Zirvesi'nde kabul edilen Temel Haklar Şartı'nın tamamına) II. bölümde yer verilmiş olsa da, sermaye, rekabet ve serbest piyasa kavramlarının, anayasanın kilit kavramları sayılabilecek kadar sık tekrar edilmiş olması (sırasıyla 23, 174 ve 88 kez), Anayasa'daki temel vurgu ve amacın "sosyal Avrupa" anlayışından ziyade ekonomi alanında, küreselleşmeye uyum gösterebilen yeni bir Avrupa yaratmak olduğu şeklinde yorumlanıyor. Dolayısıyla Anayasa'ya ilişkin başlıca iki endişenin, bazı önemli alanlardaki ulusal yetki kullanımının ortadan kalkması ve liberal bir ekonomi modelinin getirilmesi olduğu söylenebilir

9 Fransa Tepkisi Sol gruplar, Anayasa'yı eleştirirken ulusal egemenlik, yabancı göçü vb. bir kavramlardan çok, küreselleşme, neoliberalizm, sosyal devlet, işsizlik vb. kavramları kullandılar. Fransızların övündükleri ve önemli bir güvence saydıkları sosyal devlet modelini rafa kaldıracak ve gerek hali hazırda "aşırı" düzenlenmiş sayılan emek piyasalarını gerekse ekonominin genelini "liberalize" edecek bir AB Anayasası'nın, Avrupa'nın yönelimini de Fransız sosyal devlet anlayışı yerine İngiliz liberalizmi ("Anglo-Sakson libedizmi") ya da "Blairizm" rotasına sokacağından kaygı duyuldu

10 Hollanda Tepkisi Fransa gibi, AB'nin temelini oluşturan 1957 tarihli Roma Antlaşması'nın 6 imzacı ülkesinden birisi olan Hollanda'daki referandumun sonucu, özellikle Fransa'da ret kararının çıkmasından sonra daha da önemli hale geldi. Hayır oranının ilk başlarda gerideyken süreç içerisinde arttiğı Hollanda' da evet ve hayır cepheleri de Fransa'dakine benzeyen heterojen nitelikliydi. Jan-Peter Balkenende başkanlığındaki Hıristiyan Demokrat hükümetin birkaç milyon avro harcadığı evet kampanyasına sol hareketlerden Yeşiller destek verirken, sağ partiler ile sosyalistler, hayır cephesinde birleştiler

11 Peki Sosyal Avrupa neydi?
Avrupa Sosyal Şartı. Avrupa Sosyal Şartı 1961 yılında Torino'da imzaya açılan ve 1965 yılında uygulamaya konulan, Avrupa Konseyi'ne üye devletlerin ve bu "şartnameyi" imzalayan devletlerin uymayı kabul ve taahhüt ettikleri, temel sosyal ve ekonomik hakları koruyan, medeni ve politik hakları garanti eden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni takviye eden bir Avrupa Sözleşmesi’dir. Avrupa Konseyi’nin bağlayıcı bir sözleşmesi olarak Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, ekonomik ve sosyal haklar alanındaki karşılığı olarak görülebilir. Bu sözleşme 1996 yılında revize edilmiş, 1999 yılından bu yana kademeli olarak eskisinin yerini almıştır. Bu sözleşmeyle insan hakları ve özgürlüklerle ilgili konular ve sözleşmeye taraf olan ülkelerin bu konulardaki uygulamalarını denetleyecek mekanizmalar ele alınmıştır

12 güvence altına alınan temel haklar
"Şart", tüm bireylerin günlük yaşantılarına ait pozitif hakları ve özgürlük alanlarını da düzenlemektedir. Avrupa Sosyal Şartı ile tanımlanan ve güvence altına alınan temel haklar şunlardır: Barınma hakkı,[1] sağlık hakkı ,[2] eğitim hakkı, İşçi hakları, tam istihdam,[3] eşit işe eşit ücret,[4] doğum izni,[5] sosyal güvenlik, yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı koruma[6] seyahat özgürlüğü ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmama. Bunların yanı sıra göçmen işçilerin[7] ve engellilerin durumu da ele alınmıştır.[8] Sözleşmeyi imzalayan devletlerin, Avrupa Sosyal Şartı’na, 1988 Ek Protokolü’ne ve Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’na uyum içinde olup olmadığına, bir denetleme organı tarafından, yani Avrupa Sosyal Haklar Komitesi tarafından karar verilir. Bu komite üye ülkelerin sözleşmede düzenlenen taahhütleri yerine getirip getirmediklerini belirler.

13 Avrupa Sosyal Haklar Komitesi
Avrupa Sosyal Haklar Komitesi 15 bağımsız ve tarafsız üyeden oluşur. Üyeleri, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından altı yıl süre için seçilir ve bu süre bir kez yenilenebilir. Bu komite denetimlerini iki yoldan yapar;

14 denetleme Ulusal raporlar aracılığı ile denetleme (Her yıl, taraf devletler Şart’ı kendi iç hukuklarına ve uygulamalarına nasıl aktardıklarına ilişkin rapor hazırlarlar ve Komite’ye sunarlar) Toplu şikayet usulü (1995 yılınde ek protokol ile toplu şikayet sistemi düzenleme altına alınmış ve bu yöntem 1998 yılında uygulamaya başlanmıştır.) Belli sivil toplum örgütleri, hükümet dışı kuruluşlar "toplu şikayette" bulunma hakkına sahiptir. Toplu şikayet usulü uyarınca bir devlet aleyhinde şikayette bulunulabilmesi için devletlerin tarihli Protokolü imzalayıp onaylamış olması gerekir. Günümüzde bu Protokolü 18 ülke imzalamış, bunlardan 12’si onaylayıp iç hukuklarına yerleştirmiştir.

15 Türkiye Türkiye 1996 yılında sözleşmeyi imzalamakla birlikte, bazı maddelere çekince koymuştur. Çekince koyduğu maddeler şunlardır. Yılda dört hafta ücretli izin (Madde 2/III) İnsana yakışır yaşam için uygun ücret (Madde 4/I) Örgütlenme hakkı (Madde 5) Toplu pazarlık hakkı (Madde 6)

16 SOSYAL AVRUPA AB yi sosyal bir proje olarak kabul eden uygulamanın adı. ama aynı zamanda Avrupa Birliğinin kimliklerinden biri haline geldi 2000 yılının mart ayında toplanan lizbon avrupa devlet ve hükümet başkanları konseyi'nde ab üye devletleri, yoksulluk ve sosyal dışlanmanın 2010 yılına kadar köklü biçimde çözülmüş olması için kesin bir etki yapmayı taahhüt etmişlerdir. bu hedefe ulaşmak için sosyal kapsama hakkında açık işbirliği yöntemi'ne karar verilmiştir. üye devletler, sosyal dışlanma tehdidi altında yaşayanların toplumla bütünleşmesini sağlamak amacıyla, iki yılda bir, öncelik ve taahhütlerini ortaya koyan bir ulusal eylem planı oluşturma kararı vermiştir. buna ilaveten, genişlemeye konu olan her ülke, yoksulluk, sosyal dışlanma, göç, evsizlik, engelliler, sosyal güvenlik sistemi, sağlık, eğitim ve diğer sosyal hizmetler alanındaki mevcut durumlarını belirten ortak kapsama antlaşması'nı (joint inclusion treaty) katılım sürecinde imzalamak zorundadır.

17 Genel Tarifi  Çalışanların refahtan pay aldığı bir ücret politikasını, sosyal güvenlik haklarının genişletilmesini ve sağlık fonlarının bütün toplumu kuşatacak şekilde geliştirilmesini kapsayan “sosyal avrupa”  politikası.


"AB ÇALIŞMA VE SOSYAL Kisim 7." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları