Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
BESİNLER
2
BESİNLER Canlılar hayatsal olaylarını gerçekleştirebilmek için besinlere ihtiyaç duyarlar.Besinler sağlıklı beden ve zihin gelişimi için gereklidir.Besinler kimyasal yapılarına göre inorganik ve organik besinler olarak ikiye ayrılır.
3
İNORGANİK BESİNLER Canlıların kendi vücutlarında sentezlenmeyen dışarıdan hazır olarak alınan besinlerdir.
4
1. SU Dünya’nın ¾ ‘ü sularla kaplıdır.Su canlıların temel maddelerinden biridir.Her canlıda bulunan su miktarı farklıdır.İnsan vücudunun 2/3’ü, filin ¾’ü,karpuzun 9/10’u sudur. Su birçok canlılık olayının gerçekleşmesinde görev alır: Vücutta organik ve inorganik maddelerin çözünerek taşınmasını sağlar.Bu şekilde dokulardaki osmotik basıncı dengeler. Besinlerin sindiriminde kullanılır. Enzimlerin çalışabilmesi için önce su gereklidir. Metabolik faaliyetler sonucunda açığa çıkan zehirli artıkların atılmasını sağlar. Terlemeyle fazla su dışarı atılır.Bu şekilde vücut ısısının düşmesi sağlanır. Fotosentez için su gereklidir. Beynin algılama ve öğrenme işlevlerini sürdürebilmesi için günde 6-8 bardak su içilmesi gerekir.
5
2. MİNERALLER Mineraller canlılar için çok önemlidir.Yeterli miktarda alınmadığında metabolik faaliyetlerde aksamalar olur. Başlıca mineraller kalsiyum, fosfor, iyot, demir, sodyum, magnezyum, potasyum, çinkodur.
6
İNORGANİK BESİNLER Yalnız canlı vücudunda sentezlenebilen , tüm canlıların yapısında bulunan besinlerdir.
7
1. KARBONHİDRATLAR Yapısında karbon, hidrojen ve oksijen elementleri bulunur.Enerji ihtiyacı olduğunda ilk kullanılan besindir.Karbonhidratlar hücre zarı, organeller, DNA, RNA ve ATP’nin yapısına katılır. Besinlerle fazla alıdığında yağa çevrilerek depolanır.
8
Glikoz karbonhidratların en küçük birimidir
Glikoz karbonhidratların en küçük birimidir.Hücre zarından sindirime uğramadan kolaylıkla geçer.Üretici canlılar tarafından inorganik maddeler kullanılarak sentezlenir.Tüketici canlılar ise dışarıdan glikozu hazır alır.Canlılar için en önemli enerji kaynağıdır.solunumla parçalanarak enerji üretiminde kullanılır. Glikozun fazlası atılmaz vücutta depolanır. Glikozun ayıracı fehling çözeltisidir.Glikoz çözeltisine fehling çözeltisi damlatılırsa çözeltinin rengi kırmızıya döner. Çok sayıda glikozun birleşmesiyle nişasta, glikojen, selüloz, kitin gibi büyük moleküllü karbonhidratlar oluşur.
9
Nişasta Bitkilerde glikozun fazlası nişasta olarak kök, gövde, yaprak, meyve ve tohum gibi yapılarında depolanır.Büyük bir moleküldür.Hücre zarından geçebilmesi için sindirilmesi gerekir.Buğday, mısır, patates gibi besinlerde yüksek oranda nişasta bulunur. Nişastanın ayıracı iyottur.Patates üzerine birkaç damla iyot çözeltisi damlatıldığında,mavi renk alır.
10
Glikojen Mantar, hayvan ve insanlarda glikozun fazlası glikojen olarak depo edilir.Hayvanlarda glikojen,karaciğer ve çizgili kas hücrelerinde depolanır.Kandaki şeker oranı normal seviyenin altına düştüğünde glikojen glikoza çevirilerek kana geçer.
11
Selüloz Bitkilerde hücre çeperinin yapısına katılır.İnsan ve hayvanlarda selülozu sindiren enzim bulunmaz.Bu nedenle otçul hayvanlar geviş getirir.Mideleri dört gözlüdür, bağırsakları uzundur ve sindirim sisteminde selüloz sindirici bakteriler vardır.
12
Kitin Eklembacaklılarda dış iskeleti oluşturur.Hayvanı dış etkilerden korur ve canlının su kaybını önler.
13
2. YAĞLAR (LİPİTLER) Yapısında karbon, hidrojen ve oksijen elementleri bulunur. Bir yağ molekülü, 3 molekül yağ asiti ve bir molekül gliserolden oluşur.En fazla enerji veren besin olmasına karşın sindirimi zor olduğu için karbonhidratlardan sonra kullanılır. Yağların enerji vermeleri dışında başka görevleri de vardır: Hücre zarının yapısına katılır. Yağların fazlası deri altında depolanır ve vücut sıcaklığının korunmasını sağlar.örneğin balinaların derileri altında fazla miktarda yağ depoladığından çok soğuk okyanus sularında yaşayabilir. Vücudu basınç ve darbelere karşı korur. A, D, E ve K vitaminlerinin hücreye alınmasında rol oynar. Neden devenin hörgücü vardır? Develer çöllerde uzun süre yiyecek ve su bulamaz.Böyle zamanlarda hörgüçlerinde depoladıkları yağı sindirerek hem besin hem de su ihtiyacını karşılar.Çünkü yağların solunumla yakılmaları sonucu diğer besinlere göre daha fazla su açığa çıkar. Göçmen kuşlar, kış uykusuna yatan hayvanlar;su ve enerji ihtiyaçlarını depoladıkları yağdan karşılar. Yağın ayıracı sudan III’tür.Bir miktar kaymağa sudan III damlatıldığında kaymak turuncu renk alır.
14
3. PROTEİNLER Yapısında karbon, hidrojen, oksijen ve azot elementleri bulunur. Proteinlerin yapı taşı aminoasitlerdir. Vücudumuzun 20 farklı aminoasite gereksinimi vardır.Bunlardan 10 tanesini sentezleyebiliriz.Diğerlerini ise yediğimiz besinlerden alırız, bunlara zorunlu aminoasitler denir. Aminoasitlerden protein sentezlenmesi hücrenin ribozomlarında gerçekleşir. Canlılarda proteinlerin önemli görevleri vardır: Proteinler, karbonhidrat ve yağlardan sonra enerji elde etmek için kullanılan besin maddesidir. Hücrelerin iskeletini oluşturur.Hücre zarında, sitoplazmada ve kromozomun yapısında bulunur. Canlılık olaylarını yürüten enzimlerin yapısına katılır. Vücudumuzu mikroplara karşı koruyan antikorların yapısında bulunur. Vücuttaki metabolik faaliyetleri düzenleyen hormonların yapısına katılır. Hücre ve dokulara oksijen taşıyan hemoglobinin yapısına katılır. Besinlerle alınan proteinler enerji elde etmede kullanılır.Alınan protein çok fazla ise yağa dönüştürülerek depolanır.Bu yüzden hayvanlarda depolanmış protein yoktur.Her öğünde bir miktar protein alınması zorunludur. Proteinlerin yeterli miktarda alınmaması sonucu: Büyüme yavaşlar. Mikroplara karşı direnç azalır. Yaralanan dokuların onarılması yavaşlar. Zihinsel gelişmede gerileme görülür. Proteinlerin ayıracı nitrik asittir.Yumurta akına nitrik asit damlatıldığında sarı renk alır. İhtiyaç olduğunda besinlerin kullanım sırası; karbonhidrat – yağ – protein Verdikleri enerji miktarına göre besinlerin sırası ; yağ>protein>karbonhidrat şeklindedir.
15
4. VİTAMİNLER Yapısında karbon, hidrojen ve oksijen elementleri bulunur.Vitaminler hücre yapısına katılmaz, enerji vermez.Küçük moleküller olduğu için sindirilmezler.Canlılık olaylarını düzenleyici ve vücut direncini arttırıcıdır. Bitkiler kendileri için gerekli vitamini sentezleyebilir.Hayvanlar ise büyük bir kısmını besinlerle hazır olarak alır. A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünür, vücuda fazla miktarda alındığında depolanır.B ve C vitaminleri ise suda çözünür.Fazla alındığında idrar ve dışkı ile dışarı atılır.Bu nedenle bu vitaminler her gün alınmalıdır. Aşağıda bu vitaminlerin yeterli miktarda alınmaması sonucunda görülen rahatsızlıklar verilmiştir. A vitamini : Gece körlüğü B vitamini : Kansızlık, beriberi hastalığı C vitamini : Diş eti kanaması (skorbit) D vitamini : Kemik eğriliği (raşitizm) E vitamini : Kısırlık K vitamini : Kanın geç pıhtılaşması Beslenme insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gereklidir.Sağlıklı bir yaşamın altın kuralı yeterli ve dengeli beslenmedir.Dengeli beslenme vücudun ihtiyacı olan 40’ı aşkın besin ögesinin her birinden yeterli miktarda tüketilmesidir.Bu ögelerin herhangi biri alınmadığında veya gereğinden az ya da çok alındığında büyüme ve gelişme engellenir.Değişen beslenme alışkanlıkları başta obezite olmak üzere kalp hastalığı, hipertansiyan gibi birçok rahatsızlıkların oluşumuna neden olmaktadır.
16
ÖZLEM ACAR 8-B FEN BİLGİSİ PERFORMANS ÖDEVİ
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.