Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI ve ÇEŞİTLİLİĞİ
6
Canlıların sınıflandırılmasında temel alınan bazı özellikler :
Hücre tipi ve sayısı (Ökaryot – Prokaryot) (Hücresel organizasyon) Embriyo tabakalarının sayısı (Endoderm – Mezoderm – Ektoderm) Embriyonik örtülerin bulunuşu (Vitellus – Koryon – Amniyon – Allontois) Vücut boşluğu tipleri (Gastrovasküler – Sölom) Simetri şekilleri (Bileteral – Işınsal) Vücutta segmentlerin bulunuşu (Benzer parça) İskeletin bulunuşu (varsa kıkırdak veya kemik) Azotlu boşaltım maddelerinin benzerliği (NH3 – Üre – Ürik Asit) DNA’ daki baz dizilişi Sistemlerin varlığı (Sindirim, solunum, dolaşım vs.)
8
Türkçe Latince Örnek - 1 Örnek – 2
Alem = Regnum: Hayvanlar : Animal Şube = Filum : Omurgalı : Kordata Sınıf = Clasis : Memeliler : Mammals Takım = Ordo : Carnivor : Carnivor Aile = Familya : Felidea : Canidea Cins = Genus : Felis : Canis Tür =Species :Felis domesticus : Canis domesticus (Ev kedisi) (Ev köpeği)
9
Taksonomi gruplarında Alemden Türe doğru gidildikçe;
Grup sayısı artar. Gruptaki birey sayısı azalır. Ortak özellikler artar. Gen benzerliği artar. Protein benzerliği artar. Tür sayısı azalır. Akrabalık artar. Yapısal benzerlik artar.
10
TÜR İki canlının aynı tür olması için;
Ortak özelliklerinin en çok olması, Aynı atadan gelmesi ve Çiftleşerek verimli nesiller oluşturması gerekir. Aynı tür canlıların; Kromozom sayıları, Beslenme şekilleri ve Üreme şekilleri aynıdır. Aynı tür canlıların; DNA dizilişleri, Protein yapıları ve Enzim çeşitleri farklı olabilir.
11
… Farklı türden canlıların kromozom sayısı aynı olabilir.Ör:İnsan 2n=46, Moli balığı 2n=46 Canlıların gelişmişlik düzeyleriyle kromozom sayıları arasında bağlantı yoktur!!!!
12
Tür Adlandırması(İkili adlandırma=Binominal adlandırma)
Tür adlandırması ikili adlandırma ile yapılır. Ör:Pinus nigra(=karaçam) Pinus orientalis(=anadolu çamı) Cins isimleri aynı olan canlılar yakın akrabadır. Tür adı Cins adı Türün tanımlayıcı adı
14
VİRÜSLER
15
VİRÜSLERİN KEŞFEDİLMESİ
Virüsler Dilimize Latinceden Gelmiştir Virüs=zehir 19.yy Sonlarında Keşfedildi. Louis Pasteur Tarafından Keşfedildi İlk Olarak Tütün Yapraklarında İlk Olarak Bakteri Zannedilmiş Hastalıkların Nedeni Bakteriler Zannediliyordu.
17
Genel özellikleri:
22
Virüs çeşitleri (konak hücreye göre)
Bitki virüsleri: genellikle RNA içerir Hayvan virüsleri: genellikle DNA içerir. Ancak kuduz, grip, çocuk felci, kızamık ve AİDS gibi RNA içerikli olanları da vardır. Bakteri virüsleri (bakteriofaj): Genellikle DNA içerir.
23
Monera Alemi
25
ARKEBAKTERİLER
26
ARKEBAKTERİLER Dünyamızın ilk sakinleri Prokaryotik Arkebakterilerdir.
Yoğun tuz içeren sıvı ortamda, Yüksek ısıda Aerob, anaerob ya da fakültatif koşullarda yaşayabilen prokaryot organizmalardır. Hücre duvarlarında peptidoglikan katman bulunmaması ve karakteristik ribozomal RNA baz sırası ile gerçek bakterilerden ayrılırlar. Işık mikroskobuyla görülemezler. Fotosentetik, kemosentetik, saprofit veya parazit beslenen türleri vardır.
27
Arkebakteriler habitatlarına göre üç gruba ayrılırlar.
Tuzsevenler(=Halofiller):Aşırı tuzlu ortamlarda yaşarlar. Tuz gölü, Lut gölü, tuzlu kayaçlar ve tuzlu bataklıklarda yaşayan bakteriler bu gruba girer. →%36' lık tuz yoğunluğunda yaşayabilen türler bulunmuştur. →Fotosentez yapan mor bakteriler halofil bakterilere örnek olarak verilebilir. Metanojenler(=Metan oluşturanlar):Anaerobik ortamda yaşarlar ve metan üretirler. Tortu tabakalarında ve hayvanların bağırsaklarında bulunur. Çoğu metanojik bakteri geviş getiren hayvanların, insanların ve termitlerin sindirim sisteminde bulunur. →Bataklıklarda, çöplüklerde, lağım sularında, çiftlik gübresinde, kömür ocaklarında ve otçul canlıların sindirim sisteminde yaşarlar. →Oksijensiz solunum yaparlar. →CO2' yi H2 ile birleştirip metan gazı (CH4) üretirler. →Otçulların bağırsaklarında simbiyotik yaşayanlar selülozu sindirebilir. →Metanojenlerden; atık suların arıtılmasında, çöplerin ayrıştırılmasında ve çöplerden; metan gazı, gübre ve biyoyakıt elde edilmesinden yararlanılır. Isısevenler(=Termofiller):Termofiller sıcak su kaynakları gibi yüksek sıcaklıklı yerlerde yaşarlar. →Bunlar termal sularda ve volkanik bacaların etrafında yaşar. →Ortalama olarak: 45-78 °C sıcaklık aralıklarında yaşarlar. →122 °C' ye kadar yaşayabilen türler bulunmuştur. ÇİÇEK DİLSİZ IŞIKKENT EĞİTİM KAMPUSÜ-2006
28
Arkebakteriler bulundurduğu enzimler sayesinde;
endüstride pek çok tepkimenin gerçekleşmesinde, atık metallerin zehirli özelliklerinin azaltılmasında, kalitesi düşük metallerin kullanılabilir hale getirilmesinde, kirlenmiş suların yeniden kullanılabilir hale getirilmesinde kullanılır.
29
Arkebakterilerin Önemi ve İnsan Sağlığıyla İlişkisi
Son yıllarda arkelerin zarları lipozom sentezinde kullanmaya başlanmıştır. Lipozomlar yapay yağ mikrokesecikleri olarak ilaç ve aşıların ağızdan uygulanmasında kullanılmaktadırlar. Böylece kullanılan madde vücudun savunma sisteminin daha yüksek düzeyde alarma geçmesini sağlamakta ve bu sayede hastalıklarla daha etkin savaş verilebilmektedir.
32
Üremeleri;
36
Mavi-Yeşil Algler(Siyanobakteriler)
37
Mavi-Yeşil Algler(Siyanobakteriler)
Gleocapsa Nostoc Oscillatoria
38
Asimilasyon Pigmentleri
Klorofil-a Karotin Ksantofil Fikosiyanin Fikoeritrin
39
Protista Alemi
40
Kamçılılar Hat-reketi sağlayan bir ya da birden fazla kamçıları bulunur. Trypanasoma gambience Leismania donovani Leismania tropica
44
Enfekte olmuş bir anofel cinsi dişi sivrisinek, ir insanı ısırdığında, plazmodyumun sporozoitlerini bireye bulaştırır. Sporozoitler, kan yoluyla karaciğer, dalak ya da kırmızı kemik iliğine geçerler. Buralarda çoğalan sporozoitler kana geçerek, her biri ayrı bir alyuvara girer. Alyuvarlar içinde gelişen sporozoitler, şizontlara dönüşürler. Her alyuvar içindeki şizonttan, çekirdek bölünmeleriyle çok sayıda çekirdek oluşur. Bu şekildeki eşeysiz üremeye şizogoni denir. Şizogoni ile oluşan her çekirdek, sitoplazma ile çevrelenerek merozoitlere dönüşürler. Merozoitlerde alyuvarlar içinde ikiye bölünerek çoğalırlar. Merozoitlerin sayısı belirli bir oranı aştığında, şişen alyuvarlar patlar. Alyuvarlardaki merozoitlerin kan plazmasına dökülmesiyle kişide ateşli titreme denilen sıtma nöbeti başlar. Serbest kalan her merozoit, ayrı bir alyuvara girerek eşeysiz üremesini sürdürür. Bu aşamada sıtma nöbeti durur. Sıtma nöbetleri 48 ya da 72 saat aralıklarla devam eder. Merozoitler eşeysiz üremeyi sürdürürken, insan kanındaki bu gametler, anofel tarafından alınmadıkları takdirde, belirli bir süre sonunda ölürler. Anofelin dişisi sıtmalı bir insanı ısırdığında, emdiği kan ile birlikte plazmodyumun gametlerini de alır. Anofelin midesine geçen gametlerin birleşmesinden zigot oluşur. Bu eşeyli üremeye gametogoni denir. Midede oluşan zigot bağırsak epiteline geçer. Bağırsak epiteline geçen zigottan, ikiye bölünmelerle çok sayıda yeni sporozoitler oluşur. Bu eşeysiz üremeye ise sporogoni denir. Sporogoni ile oluşan sporozoitler, bağırsak epitellerinden vücut sıvısı olan hemolenfle sivrisineğin tükrük bezlerine geçer. Bu sivrisineğin bir insanıısırmasıyla, plazmodyumun yaşam döngüsü yeniden başlar. Görüldüğü gibi sivrisineğin insanlara bulaştırdığı plazmodyumlar, insanlarda sıtmaya neden olurken, sivrisinekte herhangi bir hastalığa neden olmaz.
46
Algler (Bitki benzeri protistler)
Gerçek kök gövde ve yaprak gibi organları yok Tallus denilen vücut tipine sahip Klorofil bulundurur Tatlı su ve denizlerde ışığın nüfuz edebildiği derinliklere kadar yaşarlar Mikroskobik olanları fitoplankton adı verilen topluluklar halinde suyun yüzeyinde yaşarlar Atmosferdeki oksijenin kaynağı alglerin yaptığı fotosentezdir Endüstride kullanılır Renk pigmentleri ve fotosentez ürünleri dikkate alınarak sınıflandırmaları yapılır
47
Bitkisel flagellatlar (Euglenophytes)
Yeşil algler (Chlorophytes) Ateş rengi (esmer)algler(Dinoflagellatlar) Kahverengi algler(Phaeophytes) Kırmızı algler(rhodophytes)
48
Bitkisel flagellatlar
Tek hücreli ve kamçılı alglerdir Kamçılarıyla serbest hareket edebilen hem bitki hem de hayvan özelliği gösteren küçük yapılı su yosunlarıdır Kloroplastı olanlar ototrof olmayanlar saprofit yaşarlar Nemli yerlerde ve tatlı sularda yaşarlar Euglena viridis çamurlu sularda yaşar
49
Yeşil algler Yüksek bitkilere en çok benzeyen gruptur
Yeryüzünde geniş bir yayılıma sahip Çoğunluğu tatlı sularda ve denizlerde yaşar Nemli bölgelerde toprak yüzeyi ve ağaç kabuklarında yaşayan türleri vardır Bazıları mantarlarla birlikte likenleri oluştururlar.
50
Ateş rengi (esmer) algler
Deniz planktonlarının önemli kısmını oluşturur Ateş rengi su yosunları da denir Değişik uzunlukta 2 kamçıları vardır Taşıdıkları pigmentlerin baskın rengine göre sarı-yeşil, sarımtırak esmer renklerde görülebilirler Işık yayma özellikleri vardır
51
Diyatomlar (silisli su yosunları)
Tek hücreli Yalnız veya koloni oluşturabilir Hücrelerinde bol miktarda silis bulunur H. Çeperi birbiri üstüne kapanan 2 kapaklı kutu biçimde Tatlı sularda ve denizlerde yaşar Ölen diyatomlar dibe çöker silis tabakası oluşturur Diyatom toprağı denilen bu kalıntılar zımpara yapımında fırınların izolasyonunda madeni eşyaların parlatılmasında ve zararlı sıvıların ambalajında kullanılır.
52
Kahverengi algler Tallusları makroskobik yapıdadır
Yapısında bulunan fukoksantin denilen madde diğer maddelerin rengini baskılar Çoğunlukla soğuk sularda bulunur
53
Kırmızı algler Kırmızı ve tonlarında renkleri vardır
Çoğu denizlerde az bir kısmı tatlı sularda yaşar Diğer alglere göre daha derinlerde yaşayabilir Ekonomik önemi vardır Agar elde edilir
54
Cıvık Mantarlar (Mantar benzeri protistler)
Beslenme benzerliği dışında gerçek mantarlarla genetik olarak benzerlikleri yoktur. Sentriyol ve selüloz hücre duvarları vardır mantarlarda ise bulunmaz. Amipsi hareket eden ve sitoplazmik bir kütleden ibaret olan çok çekirdekli canlılardır. Çoğunluğu saprofit, nadiren parazit türleri vardır. Rutubetli ortamlarda ağaç gövdelerinde ve çürük yapraklar üzerinde yaşayarak besinlerini dışarıdan alırlar. Eşeyli ve eşeysiz yolla ürerler. Eşeyli üremeleri kamçılı iki sporun birleşmesi eşeysiz üremeleri ise kalın çeperli sporlarla gerçekleşir.
55
Küf mantarları Genellikle bitkilerde parazitlik yapar.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.