Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI ve ÇEŞİTLİLİĞİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI ve ÇEŞİTLİLİĞİ"— Sunum transkripti:

1 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI ve ÇEŞİTLİLİĞİ

2 Mavi-Yeşil Algler(Siyanobakteriler)

3 Mavi-Yeşil Algler(Siyanobakteriler)
Gleocapsa Nostoc Oscillatoria

4 Asimilasyon Pigmentleri
Klorofil-a Karotin Ksantofil Fikosiyanin Fikoeritrin

5 Protista Alemi

6

7 Büyük bir çoğunluğu simbiyotik olarak yaşar.
Genellikle geviş getiren hayvanların işkembesinde görülürler. Trypanosama gibi parazit olanları da vardır. Parazit olanlara örnek; Trypanasoma gambience Trypanosoma brucei Leismania donovani Giardia intestinalis

8 Çoğunun hücre zarında SİO2 ve CaCO3 ten oluşan kabuk bulunur.

9

10 Enfekte olmuş bir anofel cinsi dişi sivrisinek, ir insanı ısırdığında, plazmodyumun sporozoitlerini bireye bulaştırır. Sporozoitler, kan yoluyla karaciğer, dalak ya da kırmızı kemik iliğine geçerler. Buralarda çoğalan sporozoitler kana geçerek, her biri ayrı bir alyuvara girer. Alyuvarlar içinde gelişen sporozoitler, şizontlara dönüşürler. Her alyuvar içindeki şizonttan, çekirdek bölünmeleriyle çok sayıda çekirdek oluşur. Bu şekildeki eşeysiz üremeye şizogoni denir. Şizogoni ile oluşan her çekirdek, sitoplazma ile çevrelenerek merozoitlere dönüşürler. Merozoitlerde alyuvarlar içinde ikiye bölünerek çoğalırlar. Merozoitlerin sayısı belirli bir oranı aştığında, şişen alyuvarlar patlar. Alyuvarlardaki merozoitlerin kan plazmasına dökülmesiyle kişide ateşli titreme denilen sıtma nöbeti başlar. Serbest kalan her merozoit, ayrı bir alyuvara girerek eşeysiz üremesini sürdürür. Bu aşamada sıtma nöbeti durur. Sıtma nöbetleri 48 ya da 72 saat aralıklarla devam eder. Merozoitler eşeysiz üremeyi sürdürürken, insan kanındaki bu gametler, anofel tarafından alınmadıkları takdirde, belirli bir süre sonunda ölürler. Anofelin dişisi sıtmalı bir insanı ısırdığında, emdiği kan ile birlikte plazmodyumun gametlerini de alır. Anofelin midesine geçen gametlerin birleşmesinden zigot oluşur. Bu eşeyli üremeye gametogoni denir. Midede oluşan zigot bağırsak epiteline geçer. Bağırsak epiteline geçen zigottan, ikiye bölünmelerle çok sayıda yeni sporozoitler oluşur. Bu eşeysiz üremeye ise sporogoni denir. Sporogoni ile oluşan sporozoitler, bağırsak epitellerinden vücut sıvısı olan hemolenfle sivrisineğin tükrük bezlerine geçer. Bu sivrisineğin bir insanıısırmasıyla, plazmodyumun yaşam döngüsü yeniden başlar. Görüldüğü gibi sivrisineğin insanlara bulaştırdığı plazmodyumlar, insanlarda sıtmaya neden olurken, sivrisinekte herhangi bir hastalığa neden olmaz.

11

12 Algler (Bitki benzeri protistler)
Gerçek kök gövde ve yaprak gibi organları yok Tallus denilen vücut tipine sahip Klorofil bulundurur Tatlı su ve denizlerde ışığın nüfuz edebildiği derinliklere kadar yaşarlar Mikroskobik olanları fitoplankton adı verilen topluluklar halinde suyun yüzeyinde yaşarlar Atmosferdeki oksijenin kaynağı alglerin yaptığı fotosentezdir Endüstride kullanılır Renk pigmentleri ve fotosentez ürünleri dikkate alınarak sınıflandırmaları yapılır

13 Yeşil algler Bitkisel flagellatlar Ateş rengi (esmer)algler Diyatomlar (silisli su yosunları) Kahverengi algler Kırmızı algler

14 Yeşil algler Yüksek bitkilere en çok benzeyen gruptur
Yeryüzünde geniş bir yayılıma sahip Çoğunluğu tatlı sularda ve denizlerde yaşar Nemli bölgelerde toprak yüzeyi ve ağaç kabuklarında yaşayan türleri vardır Bazıları mantarlarla birlikte likenleri oluştururlar.

15 Bitkisel flagellatlar
Tek hücreli ve kamçılı alglerdir Kamçılarıyla serbest hareket edebilen hem bitki hem de hayvan özelliği gösteren küçük yapılı su yosunlarıdır Kloroplastı olanlar ototrof olmayanlar saprofit yaşarlar Nemli yerlerde ve tatlı sularda yaşarlar Euglena viridis çamurlu sularda yaşar

16 Ateş rengi (esmer) algler
Deniz planktonlarının önemli kısmını oluşturur Ateş rengi su yosunları da denir Değişik uzunlukta 2 kamçıları vardır Taşıdıkları pigmentlerin baskın rengine göre sarı-yeşil, sarımtırak esmer renklerde görülebilirler

17 Diyatomlar (silisli su yosunları)
Tek hücreli Yalnız veya koloni oluşturabilir Hücrelerinde bol miktarda silis bulunur H. Çeperi birbiri üstüne kapanan 2 kapaklı kutu biçimde Tatlı sularda ve denizlerde yaşar Ölen diyatomlar dibe çöker silis tabakası oluşturur Diyatom toprağı denilen bu kalıntılar zımpara yapımında fırınların izolasyonunda madeni eşyaların parlatılmasında ve zararlı sıvıların ambalajında kullanılır.

18 Kahverengi algler Tallusları makroskobik yapıdadır
Yapısında bulunan fukoksantin denilen madde diğer maddelerin rengini baskılar Çoğunlukla soğuk sularda bulunur

19 Kırmızı algler Kırmızı ve tonlarında renkleri vardır
Çoğu denizlerde az bir kısmı tatlı sularda yaşar Diğer alglere göre daha derinlerde yaşayabilir Ekonomik önemi vardır Agar elde edilir

20 Cıvık Mantarlar (Mantar benzeri protistler)
Beslenme benzerliği dışında gerçek mantarlarla genetik olarak benzerlikleri yoktur. Sentriyol ve selüloz hücre duvarları vardır mantarlarda ise bulunmaz. Amipsi hareket eden ve sitoplazmik bir kütleden ibaret olan çok çekirdekli canlılardır. Çoğunluğu saprofit, nadiren parazit türleri vardır. Rutubetli ortamlarda ağaç gövdelerinde ve çürük yapraklar üzerinde yaşayarak besinlerini dışarıdan alırlar. Eşeyli ve eşeysiz yolla ürerler. Eşeyli üremeleri kamçılı iki sporun birleşmesi eşeysiz üremeleri ise kalın çeperli sporlarla gerçekleşir.

21 BİTKİLER

22

23 Damarsız bitkiler(Kara yosunları,Ciğer otları)
Damarlı (420 myö) Kara bitkileri (475 myö) Damarlı tohumsuz bitkiler(Eğrelti ,kibrit otları,at kuyrukları) Tohumsuz Tohumlu (360 myö) Açık tohumlular(Kozalaklı bitkiler) BİTKİLER Tek çenekliler Çift çenekliler Kapalı tohumlular Kara bitkileri yeşil suyosunlarından gelişmiştir.Genetik ve yapısal açıdan onlarla benzer özelliklere sahiptir. Bitkiler ototrof canlılardır.Kloroplast taşırlar ,fotosentezi gerçekleştirirler.Kendilerine özgü depo maddesi genelde nişasta ve selülozdur.

24 KARAYOSUNLARI Damarsız bitkilerdir.Nemli yerlerde yaşarlar.Hayat evrelerinde döl almaşı(Metagenez) görülür. Su kaybını önleyen kutikula tabakası Bunlarda çok incedir. Gerçek yaprakları yoktur.Rizoid leri ile toprağa tutunurlar. Fotosentez yaparak beslenirler.

25 İlk damarlı kara bitkileridir.Döl almaşı (metagenez) ile ürerler.
EĞRELTİ OTLARI İlk damarlı kara bitkileridir.Döl almaşı (metagenez) ile ürerler. Karayosunlarına göre sporofit evre daha gelişmiştir. İletim demetleri gelişmiştir. Yaprakları altında spor keseleri bulunur.

26 AÇIK TOHUMLULAR Tohum taslakları ovaryum tarafından örtülmemiştir. Gerçek tohum taslakları yoktur. Kozalak içinde gelişir. Her zaman yeşil kalan çoğu iğne yapraklı çok yıllık bitkilerdir. Otsu formu yoktur. Erkek ve dişi organ genellikle farklı çiçeklerde bulunur. Endosperm ise döllenme olmadan gelişir ve haploid kromozomludur. Besi doku döllenme olmadan gelişir. Örn : Çam,ardıç,köknar,sedir,ladin selvi

27 KAPALI TOHUMLULAR Tohumları meyve içinde bulunur ve ovaryum
tarafından örtülmüştür. Çift döllenme vardır. Polen tüpü dişi organda oluşur. Genellikle kışın dökülen, çoğu geniş yüzeyli yaprağa sahiptir. Otsu ve odunsu türleri vardır. Tek ve çok yıllık türleri vardır. Tek çenekli ve çift çenekli türleri vardır. Endosperm triploittir(3n) Döllenme oluktan sonra besi doku gelişir. Tek ve çift çenekli olmak üzere iki gruba ayrılırlar.

28

29 HAYVANLAR

30 HAYVANLAR Çok hücreli heterotrof canlılardır.
Hücrelerinde çeper bulunmaz , kloroplast ve klorofil taşımazlar. Sünger ve mercanlar grubu dışındaki hayvanlar aktif olarak hareket ederler. Büyüme ve gelişmeleri sınırlıdır. İskelet yapılarına göre omurgasızlar ve omurgalılar olmak üzere iki bölüme ayrılırlar. Yaklaşık milyon hayvan türü vardır.

31

32

33 OMURGASIZ HAYVANLAR SÜNGERLER Tatlı sularda ve çoğu denizlerde
yaşarlar. Gerçek doku ve organları yoktur. Porlardan giren su süzülür ve osculumdan dışarı atılır.Besinler kamçılı hücreler tarafından yakalanır ve sindirilir. Minerallerden oluşan sert spikül iğneleri süngerlere sertlik sağlar. belirli görevleri yapmak için özelleşen hücreler bulunur. Hermafrodit canlılardır yumurta ve sperm aynı canlı tarafından meydana getirilir. Aktif hareket edemezler

34 SÖLENTERLER Deniz anası ,hidra ve mercanlar bu grubu oluşturur.Ağız ve anüs tek bir açıklıktır. Vücut dokusu iki sıra hücre tabakasından oluşur.Yakıcı kapsüllere sahiptir.Eşeyli ve eşeysiz üreme (metagenez) özelliklerine sahiplerdir.

35 SÖLENTERLER

36 SOLUCANLAR Sularda ve nemli kara ortamlarında yaşarlar Yassı , yuvarlak ve halkalı olmak üzere üç sınıfa ayrılırlar. Yassı solucanlardan planaria karaciğer kelebeği ve tenyalar parazit olarak yaşarlar ,hermafrodit canlılardır. Yuvarlak solucanlar olan bağırsak solucanı , kancalı kurt parazit Halkalı solucanlar olan toprak solucanı ve sülük de kapalı dolaşım sistemi görülür.Sindirim sistemi gelişmiştir. Halkalı toprak solucanı

37

38

39

40 YUMUŞAKÇALAR Sularda ve karalarda yaşarlar.Salyangoz,midye,mürekkep balığı ve ahtopot bu sınıfa girer. Baş , kaslı yapıda bir ayak ve iç organlar kütlesinden oluşmuş bir yapı gösterirler.Dişli bir radula ile sindirim sistemleri başlar.Dolaşım sistemi açıktır. İç organlar kütlesi manto adı verilen bir örtü taşır.Solungaçlar sindirim ve boşaltım kanalı manto boşluğuna açılır.

41 sert bir kabukla örtülüdür.
EKLEMBACAKLILAR Anüs Ağ bezleri Yumurta Sperm kanalı Vücutları baş , gövde ve karından oluşur.Bacakları eklemlidir.Dolaşım sistemi açıktır. Erkek ve dişileri ayrıdır.Trake solunumu gerçekleştirirler.Vücut yüzeyi kitin adı verilen sert bir kabukla örtülüdür. Böcekler,örümcekler ,kabuklular ve çok ayaklılar olmak üzere dört sınıfa ayrılırlar.

42

43

44 2.Örümcekgiller

45 3. Çokayaklılar Vücutları uzun ve segmentlidir.
Kırk ayaklarda her segmentten iki çift, çıyanlarda bir çift ayak çıkar.

46

47 DERİSİDİKENLİLER Tümü denizlerde yaşarlar. Vücutlarında savunma amaçlı dikensi çıkıntılar bulunur. Hareketi tüp ayaklarla sağlarlar. Karın tarafında ağız, sırt tarafında anüs vardır Kalker plaklardan oluşan dermal iç iskeletleri vardır. Ayrı eşeylidirler. Kan dolaşımları açıktır. Solunumları solungaç ve keselerle sağlanır. Deniz yıldızı ,deniz lalesi Deniz kestanesi, deniz hıyarı gibi sınıflara ayrılırlar.

48 İLKEL OMURGALILAR Denizlerde serbest veya bağlı olarak yaşarlar.Tulumlu canlılar da tunica adı verilen bir manto ile vücutları çevrilidir. Sırt ipliği adı verilen (Notokord) bir yapı iç iskelet görevi görür, yüksek omurgalılarda bu yapı kaybolur yerine omurga gelişir. Amphioxus deniz kıyılarında yaşar. Barsağın ön kısmı solunuma yarar. Sinir kordonu ile notokorda ergin bireyde devamlı kalır ve iç iskelet görevi görür. Ayrı eşeyli canlılardır. Amphioxus

49

50 Balıklar

51 KURBAĞALAR Kuyruklu kurbağalar (Salamander) Kuyruksuz kurbağalar Hem karada hem suda yaşarlar.Başkalaşım geçirirler.Larva döneminde solungaç ergin halde ise akciğer ve deri solunumu yaparlar.Kalpleri 3 odacıklı ve soğukkanlı canlılardır. Derilerinde salgı bezleri vardır.Kuyruklu ve kuyruksuz kurbağalar olarak iki gruba ayrılırlar.

52

53 SÜRÜNGENLER

54 KUŞLAR

55 Memeliler

56 Sıcakkanlı canlılardır.Dört odacıklı bir kalbe sahiptirler.
Akciğer solunumu yaparlar. Yavrularını sütle beslerler. Diyafram kası ve kulak kepçesine sahiptirler.

57

58

59

60

61

62

63


"CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI ve ÇEŞİTLİLİĞİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları