Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ŞİDDET VE RİSK FAKTÖRLERİ
2
Dünya Sağlık Örgütü’nün “Şiddet” Tanımı:
Şiddet; bir bireyin yaralanma ve ölümüne neden olan ya da gelişmesini engelleyen fiziksel, psikososyal ve cinsel olarak uygulanan kasıtlı davranışlardır. Fiziksel, psikososyal ve cinsel şiddet uygulaması bir grup ya da topluma yönelik olabilmektedir.
3
Şiddet Güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel ya da ruhsal
açıdan zarar görmesine neden olan bireysel ya da toplu hareketlerin tümüdür.
4
Şiddetin Nedenleri: Biyolojik nedenler,
Öğrenme yaşantısı ile ilgili nedenler, Toplumsal nedenler, Kişiler arası etkileşim ile ilgili nedenler.
5
Okul Şiddeti Denildiğinde
Tehdit, Hırsızlık, Zorbalık, Cinsel saldırı, Silah taşıma, Kavga saldırı, Silah kullanma, Grup veya çete saldırıları, Haraca kesme, para sızdırma amacıyla tehditler kullanma
6
Okul Zorbalığı Denildiğinde
Tekme ya da tokat atma, İtme, çekme, dürtme, Dövme tehdidinde bulunma, Korkutma, Sözle sataşma, alay etme, dalga geçme, kızdırma, Tacizde bulunma, Küçük düşürme, Ailesine hakaret etme,
7
Şiddet fizikseldir. Zorbalık ise fiziksel olduğu gibi sözel de olabilir.
9
Hangi Öğrenci Şiddete Başvurur?
Akran baskısına karşı koyamayan, çete kavgalarının bir parçası olan, Gururuna yenik düşen, Saygı kazanma ihtiyacını bu yalla karşılamaya çalışan, İntikam almak isteyen, Çaresizlik yaşayan, Alkol veya diğer uyuşturucu maddeleri kullanan, Kendini savunmaya çalışan.
10
Şiddet ve Zorbalığın Erken Belirtileri
Yalnızlık, içe dönme, Şiddet uygulama, Sık sık disiplin problemi yaşama, Okula yaralayıcı, delici alet getirme, Küçük olaylara şiddetli tepkiler verme, Yangın çıkarma,okul araç gerecine zarar verme isteği Hayvanlara eziyet etme, Alkol ya da uyuşturucu kulanma, Bir çete üyesi olma ya da aynı mekanı paylaşma
11
UNUTMAYALIM! Yukarıda sayılanlar her zaman şiddete yol açmaz. Fakat problemlere çözüm bulunmadığında, zaman içinde bu işaretler şiddeti doğurabilir.
12
Şiddet ve Zorbalığı Tercih Eden Öğrencilerin Özellikleri
İhtiyaçları ve kişilik özellikleri: Benlik saygıları düşüktür, Özgüvenleri eksiktir, Başkalarını ve olayları kontrol etme isteği, Başkalarının başarılarını kıskanma, Yenilgiyi kabul edememe.
13
Şiddet ve Zorbalığı Tercih Eden Öğrencilerin Özellikleri
İlişki problemleri: Ebeveynleri tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete uğrama,ihmal edilme, Arkadaş edinememe, dışlanma, Aile desteği ve yakınlığın olmaması, Otoriteye karşı gelme( aile, okul vs.), Akranlarıyla çatışma
14
İlişki problemleri: Empati eksikliği, Sorumluluk hissetmeme, Karşı gelme, İletişim becerilerindeki eksiklik.
15
Hangi Öğrenciler Şiddete Maruz Kalır
İçe dönük, Kaygılı, Güvensiz, Çekingen, Benlik saygısı yetersiz, Sosyal becerileri zayıf, Yeterince arkadaşı olmayan, Sosyal ortamlarda dışlanan, Zorbaca davranışlara maruz kaldıklarında nadiren karşı koyabilen, Anne-babalarına bağımlı, Az sevilen…
16
Sonuçları Korku ve endişe, Okulu sevmemeye,
Zorbalığın olduğu yerden kaçınma, Okuldan kaçma, Kaygı, kızgınlık ve çaresizlik duygusu, Bazı kronik hastalıkların oluşmasına, İntihara kalkışma, Devamsızlıkta artış, Başarı düzeyinde düşme, Özgüvenin azalmasına.
17
OKULDA ŞİDDETİ ÖNLEME
18
Okulda Şiddeti Önleme İletişimle Başlar
19
Okul- aile iletişiminin geliştirilmesi ve sürdürülmesi,
Okulda ders dışı faaliyetlere yer verilmesi, Öğrenci- öğretmen- okul idaresi iletişimi
20
Okul Yönetimi Ne Yapabilir
İletişim kanallarını açık tutun. Öğrencilerin duygularını paylaşması için uygun fırsatlar yaratın ve cesaretlendirin. “Güvenli okul” anlayışını geliştirin. “tehditleri ve uyarı işaretlerini” takip edin. Öğrenciyle görüşün. Öğrencinin velisine haber edin. İlgili birimlere yönlendirin. Temel önleme çalışmaları yapın. Okul Kriz Ekibi kurun.
21
ÖĞRETMENLER TARAFINDAN ÖNLEME İÇİN YAPILABİLECEK ÇALIŞMALAR
22
1. AŞAMA SORUNLARIN TESPİT EDİLMESİ
1-Sürekli şiddet ,zorbalık ve kavga davranışı gösteren öğrenciler tespit edilerek, bu öğrencilerle bireysel olarak ilgilenilmeli. 2-Okul çevresinde bulunan, kavga ve şiddete eğilimli kişilerin varsa çetelerin tespit edilmesi. 3-Bu kişileri okulun çevresinde bulunduran sebeplerin tespiti
23
2. AŞAMA: TESPİTLERDEN YOLA ÇIKARAK GEREKLİ ÇALIŞMALARA BAŞLANMASI
Hedef olarak tespit edilen öğrenciler bireysel görüşmeler yapılmalıdır. Yapılan görüşmelerde öğrenciyi bu tür davranışlara iten nedenler belirlenmelidir.Daha sonra nedenlerin ortadan kaldırılabilmesi için imkanlar ölçüsünde gerekli önlemler alınmalıdır.
24
Bireysel görüşmeler belli aralıklarla devam ederken,öğrencinin velisi ile en 2-3 kez görüşülmeli.Gerekirse ev ziyaretleri yapılmalı.Alınabilecek önlemler ve çocuğa yaklaşım tarzının nasıl olması gerektiği aile ile paylaşılmalı. Öğrencinin yaptığı olumsuz davranışlar aileye sürekli şikayet eder şekilde dile getirilmemeli.Bu tarz bir yaklaşım aileyi ve öğrenciyi okuldan soğutacaktır.
25
Şiddet davranışları gösteren öğrenciye karşı sabırlı olunmalı
Şiddet davranışları gösteren öğrenciye karşı sabırlı olunmalı.Yaptığı davranışlara karşı ani ve sert bir üslup ile karşılık verilmesi onun bu olumsuz davranışını pekiştirir. Gerektiğinde Orta öğretim düzeyinde bulunan disiplin kurulları,disiplin kurulunda ele alınması gereken davranışları görmezden gelmemeli.
26
Eğer öğrenciye disiplin cezası verilecek adil olunmaya ve abartılı cezalar verilmemesine dikkat edilmeli. Şiddet eğilimlerinde bulunan öğrencileri asla başka öğrencilerin yanında yargılamayın. Kendinizi öğrenciye sevdirmeden ve kabullendirmeden öğrenci üzerinde etkili olamayacağınızı unutmayın
27
AİLE İÇİ ŞİDDET
28
Aile içi şiddet aile üyelerinden birinin diğerini duygusal, fiziksel ve cinsel istismara maruz bırakması, sosyal olarak izole etmesi ve maddi açıdan kontrol etmesi ya da yoksun bırakması gibi davranışları içerir. Ev içindeki şiddete tanık olmak çocukları ve geleceklerini ciddi bir biçimde etkileyebilir.
29
Pek çok ebeveyn çocuğun bu şiddetten etkilenmeyeceğini ya da çocuğun izlediklerini unutacağını düşünür. Ancak çocuklar unutmazlar. Aile içindeki şiddete tanık olan çocukların, diğer çocuklara nazaran daha yüksek düzeyde duygusal ve davranış bozukluklarına sahip oldukları bilinmektedir.
30
Bu şiddet çocukları, onların yaşına, cinsiyetlerine aile içindeki pozisyonlarına ve rollerine göre değişik şekilde etkiler.
31
AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ OLASI ETKİLERİ
Uyku bozuklukları ve kabuslar Gelişimsel gecikmeler Davranışlarda gerileme, tuvalet eğitimi alan çocuğun yeniden yatağını ıslatmaya başlaması gibi. Kaygılı ya da korku dolu olması
32
Sinirli olması ve içe kapanması,
Baş, karın ağrısı gibi psikosomatik hastalıklar, Hayvanlara eziyet etme, Evden kaçma gibi davranış problemleri, Evde ve/veya okulda saldırgan davranışlar, konuşma ve suça yönelme eğilimi Alkol, sigara, madde bağımlılığı eğilimi
33
AİLE İÇİ ŞİDDETİN UZUN DÖNEMDEKİ ETKİLERİ
Ebeveynlerinin davranışlarını model alabilirler. Şiddet davranışları kuşaktan kuşağa aktarılır. Kişisel ilişkilerinde şiddete başvuran kişilerin çoğu çocukken aile içi şiddete tanık olmuş ya da istismar edilmiş çocuklardır
34
ANNE BABALARIN BİLMESİ GEREKENLER...
Çocuklar, yetişkinlerin bakımına ve korumasına muhtaçtırlar ve hiç bir şekilde fiziksel istismara maruz kalmamaları gerekmektedir.
35
Ne yaparsa yapsın, hiç bir çocuk dövülmeyi ya da istismar edilmeyi hak etmez ve bu tür bir davranıştan öğrenebileceği hiç bir olumlu ders yoktur. Çocuğun öğrenebileceği tek şey, bunun bir sorun çözme yolu olduğudur.
36
Çocuklar doğruyu yanlışı ebeveynlerini taklit ederek bulurlar
Çocuklar doğruyu yanlışı ebeveynlerini taklit ederek bulurlar. Eğer siz ona vurursanız, o da başka birine vurmanın yanlış olmadığını düşünecektir. Şiddet çatışma yaratır.
37
ANNE VE BABALARA ÖNERİLER
38
Öncelikle ebeveyn olarak bilmeniz gereken şey, küçük bir bebeğin ya da çocuğun gereksinimlerine, isteklerine sürekli aynı sabırla ve ilgiyle yanıt vermenin oldukça zor bir iş olduğudur.
39
Bu durum, özellikle sıkıntılı, stresli, yorgun ya da üzgün olduğumuz zamanlarda ya da çocuğun bakımında bize yardım edecek bir aile üyesi ya da arkadaşımız olmadığında daha da zorlaşır.
40
Her ebeveyn çok zor ve sorunlu günler geçirebilir ya da olan bitenin acısını çocuklardan çıkardıkları zamanlar olabilir. Bu, onların iyi ebeveynler olmadıklarının göstergesi değildir.
41
Onlar sadece zorlu koşullarda uygun sorun çözme becerilerini kullanamaya bilirler. Anne babaya düşen uygun sorun becerilerini geliştirmek; topluma düşen de anne babaların bu tür becerileri öğrenmeleri için gerekli koşulları sağlamaktır.
42
Çocuğunuza sık sık onu sevdiğinizi söyleyin
Çocuğunuza sık sık onu sevdiğinizi söyleyin. İster bebek olsun ister bir ergen, tüm çocuklar sevildiklerini ve değer verildiklerini hissettiklerinde: *Daha mutlu olurlar. *Yeni şeyleri denemek için kendilerine olan *güvenleri artar. *Kendi başarılarını fark eder ve bundan keyif *alırlar. *Kendilerine ve diğer insanlara değer veririler. *Gelecek için umutları olur.
43
Her ebeveyn çocuklarının doğru seçimler yapması ve iyi davranışlarda bulunması konusunda onlara yol göstermekten sorumludur. Bunu yapabilmenin en uygun yolu, çocuğunuza sizin ulaşmaya çalıştığınız sonuçlardan oluşan bir dizi seçenek sunmaktır.
44
Örneğin, sizin istediğiniz çocuğunuzun iyi beslenmesi ise, onun sevmediği bir şeyi yemesi için onu zorlamak yerine, onun eşit besin değerine sahip yiyeceklerden bir seçim yapmasını sağlamaktır. Bu, sizin ve çocuğunuz arasında yaşanacak bir güç savaşını önler.
45
Çocuğunuzdan bir şey yapmasını isterken, onun anlayabileceği bir dille bunun nedenini de açıklayın.
? ... Uufffff...! ??? ! Ama nedeeennn?
46
‘Çünkü ben öyle istiyorum’ demenin bir dahaki sefere hiç bir yararı olmayabilir. Bu nedenle, çocuğunuz bir şeyi yanlış yaptığında hatanın ne olduğunu ve bunu nasıl düzeltebileceğini onunla tartışın.
47
Çocuğunuzla konuşurken onun kendisini, varlığını değil, davranışını reddettiğinizi anlaması gerekir.
48
Örneğin, çocuğa oyuncaklarını doğru düzgün toplamadığında ‘Sen ne beceriksiz çocuksun?’ diye çıkışmakla, ‘eline sağlık güzel olmuş, hadi gel bakalım biraz daha toplayabilir miyiz?’ demek arasında gerçekten çok büyük bir fark vardır.
49
Çocuğunuzu dinleyin ve görüşlerine saygı gösterin
Çocuğunuzu dinleyin ve görüşlerine saygı gösterin. Onunla iletişim kurun ve sorunların çözümünü beraberce bulmaya çalışın. Kimse yok mu?
50
Çocuğunuzun davranışları için yaşına uygun, mantıklı sınırlar koyun
Çocuğunuzun davranışları için yaşına uygun, mantıklı sınırlar koyun. Gerekiyorsa çocuğun gelişim dönemlerine ilişkin bilgi toplayın, uzmanlara danışın.
51
Eğer kontrolünüzü kaybedip istemediğiniz bir şeyi öfkeyle çocuğunuza söylerseniz asla özür dilemekten utanmayın.
52
Bu şekilde çocuğunuz yetişkinlerin de hata yapabileceğini ve bunu açıklayabileceklerini görür.
53
Çocuğunuza davranışını, görünüşünü etiketleyen isimler takmayın
Çocuğunuza davranışını, görünüşünü etiketleyen isimler takmayın. Bu isimler onun benlik saygısına zarar verebilir.
54
Çocuğunuzu, iyi ve olumlu davranışından dolayı takdir etmekten çekinmeyin. Bu onu şımartmaz; aksine bu iyi ve olumlu davranışı yeniden yapması için onu yüreklendirir ve kendine güveninin artmasını sağlar.
55
Onların yeteneklerine saygı duyun. En ufak başarılarını bile övün
Onların yeteneklerine saygı duyun. En ufak başarılarını bile övün. Unutmayın- ayakkabısını bağlamak gibi basit bir şey bile küçük bir çocuk için çok büyük bir başarıdır.
56
Siz onların iyi davranışlarını gördükçe ve bunun için onları takdir ettikçe onlar dikkatinizi çekmek için daha az yakınacaklardır.
57
Çocuklara ve ergenlere başarısızlıklarla ve hayal kırıklıklarıyla nasıl baş edeceklerini öğretin. Hiç kimse her şeyi mükemmel bir biçimde yapamaz.
58
Çocukların bazen başarısız olacaklarını öğrenmeleri çok önemlidir
Çocukların bazen başarısız olacaklarını öğrenmeleri çok önemlidir. Onların hayal kırıklıklarını paylaşın ve onlarla konuşun.
59
Duygusal istismarda dahil, pek çok ihmal ve istismar kasıtlı olarak gerçekleşmez. Çok büyük bir kısmı ebeveynin çocuk gelişimine ilişkin yetersiz ya da uygun olmayan bilgilerinden kaynaklanır.
60
ÇOCUKLAR BÜYÜKLERİ TAKİP EDER
62
UNUTMAYIN ! ! ! SON OLARAK HİÇBİR KOŞULDA ÇOCUĞUNUZDAN İLGİ VE SEVGİNİZİ ESİRGEMEYİN ! ! ! AKSİ TAKTİRDE, SİZDEN GÖREMEDİĞİ İLGİ VE SEVGİYİ:
63
ARAYACAKTIR... Çetelerde Sigara, alkol veya uyuşturucuda
Satanizmde (Şeytana Tapma) Uzun telefon konuşmalarında Kafe köşelerinde Kendi yalnızlığında veya İntiharda ARAYACAKTIR...
64
UNUTMAYIN; SİZİN ÇOCUĞUNUZ OLARAK DOĞMAK ONLARIN ELİNDE DEĞİLDİ, ANCAK SEÇME HAKLARI OLSAYDI, SİZDEN BAŞKA KİMSENİN ÇOCUĞU OLMAK İSTEMEZLERDİ... TEŞEKKÜRLER
65
HAZIRLAYANLAR ERHAN KÜÇÜKKAYA MEHMET MAZHAR ÜZER MEHMET KASIM EROL
Yıldızkent İMKB Lisesi Psikolojik Danışmanı MEHMET MAZHAR ÜZER Erzurum Lisesi Psikolojik Danışmanı MEHMET KASIM EROL Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Psikolojik Danışmanı FİKRET ALTUNDAŞ Adnan Menderes Lisesi Psikolojik Danışmanı
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.