Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

STAFİLOKOK ENFEKSİYONLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "STAFİLOKOK ENFEKSİYONLARI"— Sunum transkripti:

1 STAFİLOKOK ENFEKSİYONLARI

2 Stafilokoklar; hareketsiz, sporsuz, kuruluğa ve yüksek tuz konsantrasyonuna dayanıklı, doğada yaygın olarak bulunan fakültatif anaerop mikroorganizmalardır. İnsanda başlıca; deri, nazoFarinks, burun, vagen ve rektumda yaygın kolonizasyon gösterirler. İnsanlardan en sık izole edilen enfeksiyon etkenlerinden birini oluştururlar ve insandan insana direk temasla ve hava yolu ile bulaşabilirler

3 Stafılokoklar kanlı agar gibi basit besiyerlerin-de saat içinde beyaz veya altın sarısı pigmentli S tipi koloniler oluştururlar.

4 Staphylococcus aureus
İnsanlarda S.aureus enfeksiyonlarının meydana gelmesinde; hastaların daha önceden bu bakteri ile kolonize olmaları veya taşıyıcı olan ve geçici el kolonizasyonu bulunan kişilerle temasları önemli rol oynar. S.aureus'un etken olduğu hastane enfeksiyonlarında en önemli kaynak hastaların veya sağlık personelinin burun taşıyıcılığıdır. Deride veya burun mukozasında kolonize olan bu bakteri; küçük bir travma sonrası daha derin dokulara veya kana geçerek, bakterinin virulans faktörleri ve konak savunması arasındaki karşılıklı ilişki sonucunda enfeksiyonlara neden olur. S.aureus, içerdiği çeşitli virulans faktörleri ile stafilokoklar arasında en patojen türü oluşturmaktadır.

5 S.aureus’un etken olduğu hastalıklar;
invazif enfeksiyon sonucu oluşan hastalıklar ve enfeksiyon olmadan toksinin neden olduğu hastalıklar olarak iki ayrı grupta incelenebilir, A. invazif enfeksiyon sonucu oluşan hastalıklar: Deri enfeksiyonları: En sık görülenler follikülit, fronkül-karbonkül, impetigo, mastit, posttravmatik veya cerrahi yara enfeksiyonlarıdır.

6 Fronkül Kan çıbanı Kıl follikülünün akut apsesi

7 Karbonkül Fronküllerin yan yana gelerek derine ve çevreye doğru yayılması sonucu oluşan hastalık

8 İmpetigo Derideki sıyrık ve çiziklerden giren bakteriler eritem vezikül ve bül oluşturur. Büllöz impetigo yenidoğanlarda görülür. Bu tablonun yaygın ve ateşli şekli pemfigüs neonatorum dur. Ektima (Ülserli impetigo)

9 Bakteriyemi: Genellikle lokal bir enfeksiyon odağından bakteri kan akımına karışmaktadır.
Hastanede yatmakla olan hastalarda sıklıkla kateter kullanımı söz konusudur. Bu nedenle kateter uzaklaştırılmalı ve kültür alınmalıdır. Ayrıca damar içi ilaç kullananlarda S.aureus bakteriyemileri sıktır.

10 Endokardit: S .aureus ani başlangıçlı yüksek ateşle karakterize akut endokardite neden olur.
Yaygın metasta tik enfeksiyonlar ve emboliler, miyokardiyal apse, perikardit, bilinç değişiklikleri, Akut bakteriyel menenjit ve kalp yetmezliği hızla gelişebilir.

11 Pnömoni; Aspirasyon ya da hematojen yayılım sonrası gelişir.
Genellikle yaşlı, diabetik ve alkolik hastalarda ve influenza epidemilerinden sonra toplum kökenli S.aureus pnömonileri sık görülür. Entübasyon sonrası veya aspirasyona bağlı pnömoniler ise hastane kaynaklı S.aureus pnömonilerini oluştururlar.

12 Osteomiyelit: Hematojen veya komşuluk yolu ile oluşmaktadır.
Özellikle yenidoğanda göbek bağı enfeksiyonu sonrası hematojen yayılımla alt ekstremitelerde osteomiyelit oluşabilir.

13 Toksinin neden olduğu hastalıklar
Toksik şok sendromu: Yüksek ateş, döküntü, mide bulantısı ve hipotansiyonla seyreder. Özellikle menstruasyon dönemindeki kadınlarda çok emici tamponların kullanımına bağlı olarak vagen iyon dengesi bozulur ve vagende kolonize olan S.aureus'un öncelikle toksik şok sendromu toksin-1 (TSST-1) olmak üzere bol miktarda ekzotoksinleri salgılanarak hastalık oluşur.

14 Besin zehirlenmeleri: Enterotoksin üreten bir S
Besin zehirlenmeleri: Enterotoksin üreten bir S.aureus kökeniyle kontamine olmuş et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi proteinden zengin besinlerin yenmesi ile oluşur. Hastalık besinler üzerinde oluşan toksinlerin alınmasına bağlı olduğu için birkaç saat içerisinde; şiddetli bulantı kusma İle birlikte şiddetli karın ağrısı ve diyare ile seyreder.

15 Haşlanmış deri sendromu: Çoğunlukla yenidoğan ve bir yaşın altındaki çocuklarda görülür. S.aureus tarafından salgılanan eksfoliyatİf (epidermoliiik) toksin, cilt altında hücreler arası bağlara etki ederek soyulmalara neden olan yüzeyel büllere neden olur. S.aureus'un genellikle nazofarenks, göbek ve idrar yolu enfeksiyonlarım takip eden saat sonrasında toksine bağlı deride yaygın büllerin oluşumu İle karakterizedir. Tedavi sıvı elektrolit dengesinin düzenlenmesi ve enfeksiyon odağının tedavisi ile yapılır.

16 Laboratuvar tanısı Enfeksiyon şüphesi ile gönderilen örneklerden izole edilen bir kökenin S.aureus olarak tanımlanabilmesi İçin; sıklıkla üzüm salkımına benzer Gram pozitif kokların görülmesi, katalaz ve koagülaz enzimlerinin var olduğunun gösterilmesi gereklidir. Ayrıca kanlı ağarda altın sansı ("aureus" altın demektir) pigment oluşturması ve beta hemoliz yapması tam için Önemlidir. Tanıda hazır kitler ve moleküler yöntemler de kullanılmaktadır.

17 Tedavi Kendini sınırlayan lokalize stafilokok enfeksiyonlarının çoğunda antibiyotik tedavisine gerek yoktur. Şiddetli S.aureus enfeksiyonları lokalize lezyonlarm cerrahi olarak insizyon ve drenajı ile birlikte sistemik antibiyotik uygulanmasını gerektirir. Antibiyotik seçimi kazanılmış direnç nedeni ile sorun oluşturmaktadır. Günümüzde hem toplum kaynaklı hem de hastane kaynaklı S.aureus suşlarırun %95'inden fazlası penisilinaz (beta laktamaz) üretmeleri nedeni ile penisilin G'ye dirençlidir. Bu durum alternatif olarak beta laktamaz dirençli penisilinlerin (metisilin, nafsilin) kullanımını gerekli kılmıştır.


"STAFİLOKOK ENFEKSİYONLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları