Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER II

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER II"— Sunum transkripti:

1 BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER II
7.hafta

2 Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Talebin Diğer Talepler Karşısındaki Durumu
Sebepsiz zenginleşmeden doğan iade talebinin bağımsız nitelikte mi olduğu sorunu İadeyi sağlayan bir başka hakkın varlığı halinde sebepsiz zenginleşmeden doğan talebe gene de yer olup olmadığı tartışmalıdır. Bir görüşe göre sebepsiz zenginleşme talebi diğer talepler karşısında daima ikincildir. Taraflar arasında başka herhangi bir hukuki ilişkiye dayanan talep bulunması durumunda, sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebine kesinlikle yer olmayacaktır. Oğuzman/Öz’e göre kanunda bağımsız bir borç kaynağı olarak düzenlendiğinden sebepsiz zenginleşmeye ilişkin böyle bir sınırlamaya dayanak oluşturacak bir kural bulunmamaktadır.

3 Çeşitli Talepler Karşısında Durum
Sebepsiz zenginleşme ve istihkak davası İstihkak davasının varlığı sebepsiz zenginleşme bulunmadığını gösterir. Bu sebeple iki talebin yarışması söz konusu değildir. Mülkiyet hakkı karşı tarafa ya geçmiştir ya da geçmemiştir. Mülkiyet hakkı geçmişse, eski malik ayni hakkını kaybettiğinden istihkak davası açamaz, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade istenir. Mülkiyet hakkı karşı tarafa geçmediyse malik bu şeyi istihkak davası ile ister.

4 Sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebi ve haksız fiil sebebiyle tazminat talebi
Haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme taleplerinin yarışıp yarışamayacağı tartışmalıdır. Bir görüşe göre, haksız fiilden dolayı tazminat borcu doğan durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurulamaz. Diğer bir görüş ise, bu iki talebin yarışabileceği yolundadır.

5 Haksız fiil sorumluluğu ile sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebinin ayrı ayrı rol oynaması, haksız fiilden sorumlu olan ile sebepsiz zenginleşenin başka başka kişiler olması halinde ortaya çıkar. Örn: A’nın B’ye ait paraları çalarak C’nin hesabına yatırması durumu böyledir. B aynı miktar para için A’ya karşı haksız fiil hükümlerine göre tazminat, C’ye karşı sebepsiz zenginleşmenin iadesi talebini ileri sürebilir. Bu yarışan taleplerin ileri sürülmesi üzerine, C iade borcunu yerine getirdiği oranda A’nın tazminat borcu, A tazminatı ödediği oranda C’nin iade borcu azalır veya son bulur.

6 Sebepsiz zenginleşme ve sözleşmeden doğan talepler
Sözleşmeden doğan taleplerin varlığı aynı konuda sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesine engel olur. Sebepsiz zenginleşme ancak sözleşmenin geçersiz veya iptal edilmiş olduğu durumlarda ya da sözleşmeden geçmişe etkili dönme üzerine söz konusu olur. Bazen bir sözleşme ilişkisi dolayısıyla kurulan temaslar sırasında sebepsiz zenginleşme ortaya çıkabilir. Bir borcun ifası sırasında bunun çerçevesini aşan kazandırmalar böyledir.

7 Örn: Alıcı A, beşbin lira olan bedel borcunu satıcı B’ye ödemek isterken yanlışlıkla altıbin lira vermişse, fazla olarak ödediği bin liranın iadesini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyecektir. Kiracının oturduğu eve değer kazandıracak ilaveler yapması da benzer bir durum ortaya çıkarır. Yapılan kazandırma kira sözleşmesinin çerçevesi dışındadır ve bunların sözleşmeden doğan bir hak veya borçla ilgisi yoktur

8 Sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebi ile vekaletsiz iş görmeye dayanan talep
Sebepsiz zenginleşmeye dayanan talep ile vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanan talebin yarışamayacağı kabul edilmektedir. İş sahibinin menfaatine uygun olan bir işin görülmesi onun geçerli bir yasaklamasına aykırı da düşmüyorsa, iş gören ve işi görülen arasındaki ilişkiler TBK md hükümlerine tabi olacaktır. İşi görülen tarafından iş görenin elde ettiği menfaatler ile iş gören tarafından yapılan masraflar da bu hükümlere göre istenecektir. Ancak, işi yapanın masrafları karşılanmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunacağı şeklindeki madde atfı gereği sebepsiz zenginleşme hükümlerinin burada tamamlayıcı rolü vardır.

9 İFA SONUCU SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMELER
Kanunun sistemi ve soyutluk ilkesinin önemi İfa sonucu zenginleşmeler, kazandırmada bulunanın bir borcu yerine getirme düşüncesiyle veya ileride gerçekleşeceğini beklediği bir hukuki sebep dolayısıyla iradi olarak başkasını zenginleştirdiği durumlardır. TBK sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümleri, özellikle ifa sonucu zenginleşmeler göz önünde tutularak düzenlenmiştir. TBK md.77/2, md.78, md.81 ifa sonucu gerçekleşen zenginleşmelere ilişkindir.

10 Hukuki işlem sonucu gerçekleşen kazandırmalar (kazandırıcı işlemler) bir tasarruf işlemi oluştururlar. Bu kazandırmanın sebepsiz zenginleşme oluşturması için, tasarruf işlemine yol açan borç ilişkisinin geçersiz olması ve buna rağmen tasarruf işleminin hüküm ifade etmesi gerekir. Borçlandırıcı işlemin sakatlığı, buna dayanan tasarruf işlemini geçersiz kılıyorsa (tasarruf işlemi sebebe bağlı ise) karşı taraf hak kazanmış olmayacağından zenginleşme şartı gerçekleşmiş olmaz. Tasarruf işleminin sebepten soyut olduğu hallerde sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanabilir.

11 İFA SONUCU SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMENİN TÜRLERİ
md. 77/2 İfa sonucu sebepsiz zenginleşme türleri «geçerli olmayan», «gerçekleşmemiş», «sona ermiş bir sebebe dayanan» zenginleşmeler olarak belirtilmiştir. Maddede sayılanlarla sınırlı değildir. Bu tiplerden birine girmeyen sebepsiz zenginleşme türleriyle de karşılaşılabilir.

12 Mevcut olmayan veya geçersiz olan sebebe dayanan zenginleşmeler
İki farklı şekilde ortaya çıkar Kazandırma sırasında taraflar hukuki sebebin ne olduğu konusunda anlaşmamışlarsa, Taraflar kazandırma sebebinde anlaşmış, fakat anlaştıkları sebep geçersiz ise. İkinci durumda iade talebi için «hataya düşme şartı» aranmıştır. md. 78

13 a) Sebep üzerinde anlaşma olmamış zenginleşmeler
Burada kazandırmada bulunan başka bir hukuki sebebi, zenginleşen ise başka bir hukuki sebebi kazandırmanın temeli saymıştır. Örn: A bir malını satın almak için B’ye para ödemiş, B ise A’nın çocuğu tarafından kırılan camının tazmini için bu paranın verildiğini sanmışsa durum böyledir. Sebep üzerinde anlaşma olmamış zenginleşmelerde, fakirleşenin hataya düşerek ifada bulunduğunu ispat zorunda kalmaksızın iadeyi isteyebilecektir.

14 b) Borçlanılmamış edimin ifası
md.78 Borçlu olmadığı şeyi rızasıyla ifa eden kişi, ancak yanılarak bu ifada bulunduğunu ispat ederse, iadeyi sağlayabilir.

15 Borçlanılmamış edimin ifası sonucu sebepsiz zenginleşmede iade talebinin şartları
İfa amacıyla kazandırma Bir borcu ifa amacıyla yapılan kazandırmalar md.78 kapsamına girer. Sadece para borcunun değil her türlü borcun ifası anlaşılmalıdır. Borcun var olmaması Borcun mevcut olmaması borç ilişkisinin geçersizliğinden veya borç ilişkisi bulunmamasından ileri gelebilir. İfanın dayandığı borç ilişkisinin kazandırma sırasında geçerli olmaması borçlanılmamış edimin ifa edildiğini gösterir. İfanın dayandığı borç ilişkisinin yokluğu da aynı şekilde sonuç doğurur. İcap ve kabul yokken sözleşmenin kurulmuş sanılarak ifanın gerçekleşmesinde durum böyledir.

16 Geçerli bir sözleşme sona erdikten sonra, durumu bilmeyerek ifada bulunanlar da md.78’ e dayanarak iade talebinde bulunabilir. Örn: kira sözleşmesi feshedildikten sonra yanılarak kira bedelini yatıran kiracı, karşı edimin kusursuz imkansızlığa uğradığını bilmeden ifada bulunan kişi Mevcut borç ilişkisinin kapsamını aşan fazla ödemenin yanılarak yapılması halinde fazla kısım yine md.78 hükmüne dayanarak istenebilir. Örn: lira borçlu olan kişi hataen lira ödemişse, lira borç olmayan şeyin ifası sebebiyle istenebilir.

17 İfanın yanılarak yapılmış olması
İade talebinin sadece yanılarak yapılan kazandırmalar için söz konusu olması en önemli özelliktir. İade talebinde bulunan borcu ifa ederken yanılgıya düştüğünü ispat etmek zorundadır. İrade sakatlığını düzenleyen TBK md hükümlerinde düzenlenen yanılma (hatadan) farklıdır. Sebepsiz zenginleşmedeki yanılma hukuki işlemi iptal hakkı vermemekte, zaten mevcut olmayan bir borcun ifasıyla gerçekleşen kazandırmanın iadesini istemenin şartı olmaktan ibaret bulunmaktadır.

18 Gerçekleşmeyen sebebe dayanan zenginleşmeler
Kazandırma yapılırken ortada bir hukuki sebep bulunmamakla birlikte ileride gerçekleşecek bir sebep gözönüne alınmışsa, bunun gerçekleşmemesi üzerine meydana gelen zenginleşmelerdir. Örn: Ave B taşınmaz satımı sözleşmesi yapmaya karar vermişler fakat tapuda işlem tamamlanmadan önce alıcıA satıcı B’ye bedeli kısmen veya tamamen ödemişse, sözleşmeyi yapmaktan vazgeçen B’den bu parayı A, gerçekleşmeyen sebebe dayanarak geri isteyecektir. Örn: Doğumu vadeye bağlı bir borcun vadeden önce ödenmesi ve borcun doğumuna imkan kalmaması hali; henüz işlememiş faizin ödenmesinden sonra ana borcun ortadan kalkması

19 Gerçekleşmeyen sebebe dayanan zenginleşmelerde kazandırmanın temelinde yatan beklenti boşa çıktığında kazandırma baştan itibaren sebepsiz sayılmaktadır. Beklentinin boşa çıktığı an düşünülen hukuki sebebin gerçekleşmediği veya gerçekleşmesi gereken zamanın dolduğu ya da gerçekleşmesinin imkansızlaştığı tarihtir. İade isteyen hangi beklenti ile kazandırmada bulunduğunu ve beklentinin gerçekleşmediğini ispat edecektir.

20 Ortadan kalkan sebebe dayanan zenginleşmeler
Kazandırmanın yapıldığı anda geçerli bir sebep bulunmakla birlikte, sonradan bu sebep ortadan kalkarsa bazen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade istenebilir. Bu sonucun doğması için kural olarak sebebin geçmişe etkili olarak ortadan kalkması gerekmektedir.

21 Sözleşmeden dönme üzerine iade talepleri
En tipik örnek sözleşmeden dönme olarak gösterilmektedir. Borçlunun temerrüdü halinde TBK md.125 uyarınca alacaklı sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Alacaklının sözleşmeden dönme bildirimi üzerine borç ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkacaktır. Böylece bu sözleşme uyarınca vaktiyle yapılmış kazandırmalar da sebepsiz hale gelmiş olur. Hak iktisap etmiş olan taraflar sebepsiz zenginleşmenin iadesi talebiyle bunları geri isteyebilir.

22 Diğer ortadan kalkan sebebe dayanan zenginleşme durumları
TBK md. 286/2, 287, 295, 296 Bağışlama sözleşmesinde iptal ve geri alma hakkının kullanılması üzerine, bağışlanan şey sona eren sebebe dayanan sebepsiz zenginleşmenin iadesi talebiyle geri istenecektir.

23 İADE TALEBİ İLERİ SÜRÜLEMEYEN DURUMLAR
Bazen sebepsiz zenginleşmenin bütün şartları gerçekleştiği halde iade talebini engellemek için kanunda sebepsiz zenginleşme taleplerini önleyen hükümlere yer verilmiştir. Borçlanılmamış edimin ifası: TBK md.78 uyarınca borçlanmadığı edimi ifa eden, bu hususta yanılarak ifada bulunduğunu ispat etmedikçe, iade talep edemeyecektir. Hukuka ve ahlaka aykırı amaçla yapılan kazandırmalar: TBK md.81 hükmü ile hukuk ve ahlak kurallarına ters düşen bir hedefe ulaşmak için yapılan kazandırmaların iadesi talebi engellenmiştir. Hukuka ve ahlaka aykırı maksatla yapılan kazandırmanın iadesi davalarında, hakim davacının iade talebi doğrultusunda karar vermemekle birlikte, bu şeyi alana da bırakmayıp, Devlete mal edilmesine karar verebilecektir. Bu bir tür müsadere hükmüdür.

24 TBK md.81 hükmü ile TBK md.27 hükmündeki hukuka veya ahlaka aykırılık sebebiyle sözleşmenin kesin hükümsüzlüğü arasında yakın bir bağ vardır. Hukuka ve ahlaka aykırılık md.27’deki geçersizlik bakımından, sözleşmenin konusunda ve bu konuya dahil olan ortak amaçta aranırken; md.81’de sadece kazandırmada bulunanın saikinde aranacaktır. Sözleşmenin konusunun hukuka ve ahlaka aykırılığı sebebiyle sözleşme kesin hükümsüz olsa bile, bu sözleşme gereği kazandırmada bulunanın amacı hukuka veya ahlaka aykırı olmayabilir. Örn: tapu dairesinde hukuka uygun bir işlem yapmak isteyen A, memur B’ye güçlük çıkarmaması için rüşvet vermişse, bu rüşvet anlaşması md.27 uyarınca geçersiz olacak, fakat A’nın sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebine md.81 engel teşkil etmeyecektir.

25 Sözleşmenin hukuka ve ahlaka aykırılıktan dolayı geçersiz olmamasına rağmen, ifada bulunanın amacı hukuka ve ahlaka aykırı olduğu için md.81 uyarınca iadenin istenemeyeceği durumlar da olabilir. Örn: A peşin ödeme yaparak, kendisini şoför olarak tutan B’nin asıl amacının kendisini uyuşturucu madde kaçakçılığında kullanmak olduğunu anlayınca işi bırakmıştır. B kazandırmada bulunurken amacı hukuka ve ahlaka aykırı bulunduğundan, A md.81 uyarınca iadeden kaçınabilecektir.

26 Zamanaşımına uğramış borcun ifası: TBK md
Zamanaşımına uğramış borcun ifası: TBK md.78/2’de zamanaşımına uğramış bir borcun ifası üzerine iade istenemeyeceği düzenlenmiştir. Zamanaşımına uğramış borç mevcut ve geçerli bir borç olarak kalacağından, bunun ifasının esasen sebepsiz zenginleştirme oluşturmayacağı açıktır. Ahlaki görevin ifası: TBK md. 78/2’de ahlaki bir ödevin ifası olarak yapılan kazandırmaların ortada bir borç bulunmamasına rağmen, bir kere yerine getirildikten sonra iadeye konu olmalarını uygun görmemiştir. Neyin ahlaki ödev olduğunun tespiti çok güçtür.

27 5. Diğer eksik borçların ifası: Bütün eksik borçların ifasında iade istenemeyeceği kabul edilmektedir. Kumar ve bahisten doğan borçların ifasında TBK md.605/2 hükmünde bu sonuç özel olarak düzenlenmiştir. Evlenme tellallığından doğan borçlar için de aynı sonuca varılmaktadır.

28 İFA DIŞINDA SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
I. İfa Dışında Sebepsiz Zenginleşme Türleri Müdahaleden veya dış etkiden doğan zenginleşmeler: Fakirleşenin bir edim ifa etme düşüncesi olmaksızın, bizzat zenginleşenin veya üçüncü bir kişinin müdahalesiyle ya da bir dış olayın yahut fakirleşenin bilinçsiz davranışının etkisiyle gerçekleşen malvarlığı kaymaları müdahale yoluyla zenginleşme oluşturur. Zenginleşenin davranışından kaynaklanan müdahale yoluyla zenginleşmeler En çok rastlanan türü, bizzat zenginleşenin davranışıyla gerçekleşen sebepsiz zenginleşmelerdir. Örn: A’nın sebepsiz olarak B’ye ait boyalarla evini boyatması; B’nin araba lastiğini alarak kendi arabasına takması; B’nin arsasına yığdığı kumu alarak inşaatında kullanması Başkasına ait şeyi kendisi iktisap etmeksizin bir başkasını zenginleştirecek şekilde kullanan kişi, bundan bir menfaat elde etmişse ve fakirleşen doğrudan bu üçüncü kişiye başvuramıyorsa, bu işten elde ettiği menfaati de müdahaleden doğan bir zenginleşme olarak iade etme borcu altına girdiği kabul edilmektedir.

29 b)Üçüncü kişinin davranışından kaynaklanan zenginleşmeler: İki malvarlığı arasındaki sebepsiz değer kayması, üçüncü kişinin müdahalesinden kaynaklanmış olabilir. Örn: A’nın bankadaki hesabına yatırması için müstahdemi B’ye verdiği parayı, B, C’nin hesabına yatırmışsa, durum böyledir. c)Bir olaydan kaynaklanan zenginleşmeler: Malvarlıkları arasındaki değer kayması bazen bir insan davranışı olmadan gerçekleşebilir. Burada sebepsiz zenginleşme maddi bir olaydan kaynaklanmaktadır. Bir fırtına sonucu A’ya ait ekinlerin B’nin ekinleriyle karışması üzerine bu ekinleri satan B’nin elde ettiği menfaat böyledir. d)Fakirleşenin davranışından kaynaklanan zenginleşmeler: Ender rastlanacak sebepsiz zenginleşme türüdür. Ayırt etme gücü bulunmayan kişinin kendisine ait bir şeyi başkasının malına karıştırması, birleştirmesi, başkası yararına tüketmesi böyledir.

30 2) Harcamadan doğan zenginleşmeler: Bir edimi ifa etme düşüncesi olmaksızın başkasına ait bir şeye değer ekleyerek veya başkasının işini görerek onu masraftan kurtaran kişilerin yol açtıkları zenginleşmelerdir., Zenginleşme miktarı, fakirleşenin yaptığı masraf tutarı değil, zenginleşenin kendisinin yapmaktan kurtulduğu masraf tutarıdır. En tipik biçimi fakirleşenin başkasına ait olduğunu bilmediği bir şeye masraf yaparak veya emek harcayarak değer kazandırması halleridir. Örn: A’nın kendisine miras kaldığını veya arkadaşına ait olduğunu sandığı bir evi ya da arabayı onarması veya boyaması üzerine B sebepsiz zenginleşmiş olur.

31 SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMELERDE İADE
Sebepsiz zenginleşme davasında karşılıklı iddiaları öne sürme ve ispat sırası şöyledir: Davacı kendisi aleyhine geçerli bir sebebe dayanmadan davalının zenginleştiğini ispat edecektir. Bu ispat edildiğinde; kural olarak iyi niyetli sayılan davalı kendisinden iade talep edildiği anda baştaki sebepsiz zenginleşmenin kısmen veya tamamen ortadan kalkmış olduğunu ispat ederek, bu miktarda iade borcundan kurtulabilir. Davacı, davalının kötü niyetli olduğunu ispat ederse , davalının elinden çıkmış olan şeyin değerini iade etmesi gerekecektir. Kötü niyetli davalının yapacağı şey, iktisap ettiği şeyin kendisine bir yarar sağlamaksızın ve hiçbir kusuru olmaksızın kısmen veya tamamen telef olduğunu ispat etmektir.

32 İyiniyetin rolü TBK md.79-80
İade yükümlüsünün iyiniyetli sayılıp sayılmaması farklı sonuçlar doğurur. Md.79/1’e göre iyiniyetli iade yükümlüsü iade zamanında elinde kalanla sorumlu olacağı halde, iktisap konusunu kötü niyetle elden çıkaran, zenginleşme ortadan kalkmış veya azalmış olmasına rağmen zenginleşme değerini iade ile yükümlü olacaktır.

33 İyiniyetin rolü Md.80 hükmüne göre ise iyiniyetli zenginleşen yaptığı faydalı masrafları daima isteyebilecekken, kötü niyetli zenginleşen iade anında mevcut bulunan masraftan kaynaklanan değer fazlalığını isteyebilecektir. Buna karşılık zenginleşenin yaptığı zorunlu masrafları isteyebilmesi ve lüks masraf olarak şeye eklediği fazlalığı söküp alma hakkın bakımından iyiniyet kötü niyet ayrımı yapılmamıştır.

34 İade borcunun kapsamı açısından iyiniyetli olup olmama zenginleşme konusunun zenginleşenin malvarlığından çıkma anına göre; zenginleşenin yaptığı masraflar bakımından ise masrafın yapıldığı ana göre dikkate alınacaktır. İyiniyetli olma gerçek durumu bilmeme ve bilmesi gerekmemeye bağlıdır. İyiniyet asıl olduğu için kural olarak iade alacaklısı fakirleşen, iade borçlusu zenginleşenin iyiniyetli olmadığını ispat etmelidir. Olayın özellikleri zenginleşenin iyiniyetli olmayacağını açıkça gösteriyorsa, bu ispat gerçekleşmiş sayılır.

35 Zenginleşenin kötü niyetli sayılması için iade ile yükümlü olduğunu bilmek yeter. Ayrıca kime iadede bulunacağını bilmesine gerek yoktur. Örn: Bankasındaki hesabına meçhul biri tarafından yanlışlıkla para yatırıldığını fark eden kişi, bu kişiyi kendi çabasıyla bulamayacak durumda olsa bile, hesaptaki parayı harcarsa kötü niyetli zenginleşene ilişkin hükümlere tabi olur. Gerçekleşmeyen sebebe dayanan zenginleşmelerde, beklentinin gerçekleşmediğini öğrenen kişi, bu andan itibaren kötü niyetli zenginleşen sayılacaktır.

36 İADE BORCUNUN KAPSAMI İADE BORÇLUSUNUN İYİNİYETLİ OLMASI HALİNDE
TBK md.79/1 İadenin talep edildiği andaki zenginleşme miktarı bu borcun kapsamını belirler. Zenginleşmenin ortadan kalkması ve kaim değerlerin iadesi Sebepsiz iktisap edilen meyvelerin çürümesi, benzinin dökülmesi, eşyanın yanması İyiniyetli zenginleşenin kusurunun bulunup bulunmaması önemli değildir. Zenginleşen iyi niyetli olduğu sırada kendi kusuru yüzünden zenginleşmenin ortadan kalkması halinde de iade borcundan kurtulur. Örn: sebepsiz iktisap ettiği eşyanın kusurlu davranışıyla yanmasına sebep olan kişi iade borcundan kurtulur. Yeter ki bu sırada iade borcu bulunmadığına inanmakta haklı görülsün.

37 Sebepsiz iktisap edilen şey artık iadesi mümkün olmayacak şekilde ortadan kalkmış olsa bile, bu arada iade borçlusuna bir yarar sağlamışsa, artık bu yarar zenginleşme olarak gözönüne alınır ve iade borcunun konusunu oluşturur. Örn: B, sebepsiz iktisap ettiği A’ya ait benzini arabasında kullanmış veya elmaları yemişse, bu sırada iyiniyetli olsa bile bu benzinin veya elmaların piyasa değerini A’ya ödeme borcu altında olacaktır. Bu sebepsiz zenginleşme olmasaydı B söz konusu şeyleri piyasadan para karşılığı temin ederek tüketebilecekti.

38 Aynen iade edilemeyen şeyin kaim değeri niteliğindeki kazançlar da böyledir.
Örn: B’nin sebepsiz iktisap ettiği A’ya ait arabayı Ü’ye satıp devretmesi üzerine, A bu arabanın iadesini isteyemeyecektir. B’nin bu satıştan elde ettiği bedel sebepsiz zenginleşme oluşturur ve A bunun kendisine verilmesini isteyebilir. Üçüncü kişiye malın devredilmesine rağmen bedel henüz alınmamışsa, bu kez bedel alacağı ile zenginleşilmiş sayılır ve fakirleşen bu bedel alacağının kendisine devri yoluyla iadeyi isteyebilir.

39 İktisap sayesinde elde edilen kazançlar
Bazen baştaki zenginleşme zamanla artabilir. Bu takdirde iade anında mevcut olan fazlalığın da kural olarak iadesi gerekecektir. Örn: Sepebsiz iktisap edilen koyun yavrulamışsa, sebepsiz iktisap edilen para yatırıldığı bankada faiz getirmişse bu zenginleşmeler de iadeye konu olacaktır. İktisap yüzünden gerçekleşen kayıplar Sebepsiz iktisap edilen şeyin kendi değeri azalmış veya ortadan kalkmış olmasa bile bu iktisap yüzünden iade borçlusunun başka malvarlığı değerleri azalmış veya ortadan kalkmışsa kural olarak bunlar da iade borcundan mahsup edilecektir. İktisabın sebep olduğu malvarlığı eksilmelerinin mahsuba konu olmasının nasıl sınırlanacağı tartışmalıdır. En çok kabul gören görüş,sadece iade borçlusunun zenginleşmenin kalıcılığına duyduğu güven yüzünden gerçekleşen eksilmelerin gözönüne alınmasıdır. Eğer uğranılan zarar veya yapılan masraf baştaki sebepsiz zenginleşmenin kalıcılığına güvenle bağlantılı değilse iade borcundan mahsup edilmeyecektir.

40 İADE BORÇLUSUNUN KÖTÜNİYETLİ OLMASI
TBK md.79/2 Malı elden çıkarırken iadeyle yükümlü olduğunu bilen veya bilmesi gereken kişi, malı elden çıkardığı gerekçesiyle iade borcundan kurtulamayacaktır. İktisap edilen şeyin ortadan kalkmasının iade borçlusuna bir yarar sağlamış olup olmadığının veya ne ölçüde yarar sağladığının bir önemi yoktur. Örn: B, A’dan sebepsiz iktisap ettiği buğdayı, durumu bildiği sırada, C’ye bağışlamış, satmış ya da çürütmüş ise bunun değerini tam olarak A’ya ödemek zorundadır. Kötü niyetli zenginleşen zenginleşmenin azalmasında kusursuz olduğunu ispat ederse bu oranda iade borcundan kurtulur.

41 İade Sırasındaki Talepler ve İadenin Gerçekleşmesi
TBK md.80 Zenginleşenin iade borcunu yerine getirirken, iade edeceği mala yaptığı bazı giderleri/masrafları iade alacaklısından isteyebileceği düzenlenmiştir. İade borçlusunun iktisap edilen şey için iradi olarak yaptığı harcamalardır. İktisap edilen şeyin verdiği zararı gidermek için yapılan harcama md.80 kapsamına girmez. Örn: Sebepsiz iktisap edilen koyunun, bahçede kırdığı camın tamiri için yapılan harcama md.80 kapsamına girmez; fakat iade borçlusunun bu koyunu otlatmak için yaptığı masraflar md.80 kapsamına girer.

42 Karşılanması istenebilecek giderler
Zorunlu giderler: Malın korunması veya işlevini sürdürmesi için yapılması şart olan giderlerdir. Aletlerin yağlanması, hayvanların beslenmesi, bozuklukların giderilmesi gibi masraflar. İster iyiniyetli ister kötü niyetli olsun iade yükümlüsü mala yaptığı zorunlu giderlerin karşılanmasını isteyebilir. Faydalı giderler: Yapılması zorunlu olmayan buna karşılık malın değerini artıran giderlerdir. Eskiyen mobilyaları cilalamak, eşyaları boyatmak gibi. İyiniyetli iade borçlusu, iade anında etkisi kalmasa bile isteyebilir. Kötü niyetli iade borçlusu, sadece giderden kaynaklanan ve iade anında halen mevcut olan değer fazlalığını isteyebilir. Lüks giderler: Hiçbir gereği yokken kişisel zevk için yapılan masraflardır. Gerek iyiniyetli gerekse kötü niyetli iade borçlusu ,iade alacaklısından isteyemez. Yapılan lüks giderler mala eklenen bir fazlalık şeklindeyse ve asıl şeye zarar vermeden çıkarılması mümkünse,anında giderin ödenmesi önerilmedikçe fazlalık iade borçlusu tarafından alıkonulabilir. Değerin ödenmesi önerilmişse iade borçlusu söküp alma hakkını kullanamaz.

43 Karşılıklı tasfiye ilişkileri
Bazen aynı geçersiz veya sona ermiş ilişkiden kaynaklanan bu ilişkinin kaynakları arasında karşılıklı sebepsiz zenginleşmeler olabilir. Bu geçersiz ilişki uyarınca verilen şeyler iktisap edilmişse taraflardan her biri diğeri aleyhine zenginleşir. Bu durumda iki ayrı iade talebi vardır. Aynen iade mümkün değilse tarafların her zaman bir takas beyanıyla bu iki talebi aradaki farka ilişkin tek alacağa indirme imkanı vardır. Karşılıklı tasfiye ilişkisinde iktisap zamanları farklı olsa da karşılıklı iadenin aynı anda gerçekleşmesi gerekir.

44 İade Masrafları İadenin gerçekleşmesi için gerekli masraflar İyiniyetli iade borçlusuna yüklenemez. Eğer masraf fiilen onun tarafından yapılacaksa iade borcundan indirmeye veya iade alacaklısından istemeye hakkı olduğu kabul edilmektedir. İktisap anında kötü niyetli olanlar iade masrafının tamamına katlanacaktır.

45 Temerrüt faizi Temerrüt faizi para borçlarında söz konusu olacağına göre, sebepsiz zenginleşenin iade borcunun para ile ifa edileceği durumlarda temerrüt faizi ile karşılaşılır. TBK md. 117/2 Temerrüt faizinin işlemeye başlayacağı an; Zenginleşen kötü niyetli ise, zenginleşme anından itibaren temerrüt faizi işlemeye başlar. Zenginleşen iyiniyetli ise, iade talebinden itibaren temerrüt faizi işlemeye başlar.

46 Zamanaşımı İade alacaklısının geri isteme hakkının varlığını öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl sonra iade talebi zamanaşımına uğrar. 2 yıllık sürenin başlaması için, iade alacaklısının kendisi aleyhine zenginleşen kişiyi ve zenginleşmenin kapsamını bilmesi yeter. Zenginleşme tutarını tam olarak bilmesi gerekmez.


"BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER II" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları