Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
BOŞANMA HUKUKU HAZIRLAYAN: AV. BELGİN TUNCA
2
GİRİŞ Evliliğin yasal olarak sona erdirilmesine boşanma denir. Evlilik gibi boşanma da yasalar uyarınca yetkili kılınmış makamlar aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Boşanma davalarında boşanmanın yanı sıra tazminat, nafaka ve velayet gibi hususlarda da talepte bulunulması mümkündür. Boşanma talebi bir dilekçe vasıtası ile yetkili aile mahkemesine müracaat ile gerçekleşmektedir. Özellikle boşanmanın yanı sıra talep edilen hususlarda karşı tarafın kusurunu ispat boşanma davalarında büyük önem taşımakta, bu durumda da tanık delili boşanma davalarının olmazsa olmaz delili olarak karşımıza çıkmaktadır.
3
DAVA ÇEŞİTLERİ Zina Hayata Kast Eşe çok kötü muamele
Yüz kızartıcı suç işleyen eşten boşanma Terk Akıl Hastalığı Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Fiili Olarak Ayrı Yaşama
4
ZİNA Eşlerden biri zina ederse, diğ̆er eş boşanma davası açabilir.
Dava açmaya hakkı olan eşin zinayı öğrenmesinden itibaren altı ay ve zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.
5
HAYATA KAST PEK KÖTÜ MUAMELE ONUR KIRICI DAVRANIŞ
Söz konusu boşanma sebepleri kanunda aynı maddede düzenlenmiştir. Medeni Kanun madde 162/I’e göre,“Eşlerden her biri diğeri tarafından, hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.” Hayata kast; bir eşin, diğer eşi öldürme girişimidir. Eş, bu kastını fiil olarak ortaya koymuş olmalıdır. Bu nedenle sadece ölümle tehdit etmek bu nedene dayanarak boşanma davası açabilmek için yeterli değildir. Ancak her somut olay, tehdidin ciddiyeti bakımından, ayrıca değerlendirilmelidir. Pek fena muamele; diğer eşin vücut bütünlüğü ve sağlığına yönelik her türlü saldırıdır. Eşin, diğer eş tarafından bir kez dahi şiddet görmesi bu kapsamda değerlendirilir. Bu nedenle eşe yönelik kötü muamelenin süreklilik arz etmesi aranmaz. Onur kırıcı davranış; eşlerden birinin, diğerinin onuruna, haksızca hakaret etmek, onu küçük düşürmek amacıyla yaptığı saldırıdır. Bu saldırının üçüncü bir kişinin önünde yapılmış olması aranmamaktadır. Tarafların yalnız oldukları ortamda yapılan saldırılar da birey onurunun zedelenmesi bakımından yeterlidir.
6
KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME
Küçük düşürücü suçun belirlenmesinde, suç karşılığı öngörülen ceza değil, toplumdaki anlayış dikkate alınır. Örnek vermek gerekirse, hırsızlık, hileli iflas, dolandırıcılık, ırza geçme gibi suçlar küçük düşürücü suç kapsamında değerlendirilmektedir. Bu suçların bir defa işlenmesi dahi boşanmaya dayanak teşkil edebilecek yeterliliktedir. Haysiyetsiz hayat sürmenin varlığının kabulü için ise, bir süreklilik söz konusu olmalıdır. Bu gibi durumlara, ayyaşlık, kumarbazlık ve hayat kadını olarak çalışma örnek olarak gösterilebilir. Küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayanarak boşanma davası açılabilmesi için, sadece iddia edilen fiillerin ispatlanması yeterli değildir. Ayrıca, boşanma davası açan eş için bu sebepler, diğer eşle birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmelidir. Söz konusu durumların varlığına rağmen, bu fiiller taraflar arasında sorun yaratmıyorsa, bu sebeplere dayanılarak boşanma davası açılamayacaktır. Buradan da anlaşılacağı gibi belirtilen sebepler mutlak değil, nispi boşanma sebepleridir.
7
TERK Medeni Kanun’a göre, eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın ortak konutu terk etmesi halinde, diğer eşin terke dayalı boşanma davası açma hakkı vardır. Ancak kanun terk olgusunun yanında başka şartların mevcudiyetini aramaktadır.
8
ŞARTLARI Haklı sebebe dayanmama
Öncelikle terk, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek amacı taşımalıdır. Yani haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Mesela askerlik görevini yerine getirdiği için ortak konutta bulunmayan eşe karşı, terke dayalı boşanma davası açılamayacaktır. Ancak, haklı bir sebebe dayanarak ortak konuttan ayrılan eşin, sebebin ortadan kalkmasına rağmen konuta dönmemesi halinde, terk olgusu yine gerçekleşmiş kabul edilir. Önemle belirtmek gerekir ki, eşin ortak konutu terke zorlanması halinde, zorlamada bulunan eş terk etmiş sayılacaktır. Bu durumda, terke dayalı boşanma davası açma hakkı, terke zorlanan eşe tanınmıştır.
9
İHTAR Kanunumuz terke dayalı boşanma davası açılabilmesi için, eşin ortak konuta davet edilmesini aramaktadır. Bu davet, kanunda belirtilen şartları havi bir ihtar yoluyla yapılacaktır. Söz konusu ihtarın yapılabilmesi için, ortak konutun terk edilmesinin üzerinden dört aylık sürenin geçmesi gerekmektedir. İhtarda, eşin iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği; aksi takdirde kendisine karşı boşanma davası açılacağı hususu yer alır. Belirtilen iki ayın geçmesine rağmen eş hala ortak konuta dönmemişse, terke dayalı boşanma davası açılabilecektir.
10
Özetlemek gerekirse terke dayalı boşanma davasının açılabilmesi için, ihtardan önce dört ay; ihtardan sonra iki ay olmak üzere, terk fiilinin üzerinden altı ay geçmesi gerekmekte; boşanma davası ancak altı aylık sürenin sonunda açılabilmektedir. Belirtilen şartların gerçekleştiğinin tespiti halinde mahkemece boşanmaya karar verilecektir.
11
AKIL HASTALIĞI Boşanma davasının açılabilmesi için akıl hastalığının ne zaman başladığı önem arz etmemektedir. Davanın açıldığı esnada hastalığın varlığı yeterlidir. Ancak unutulmamalıdır ki, bu sebebe dayanılarak açılan boşanma davasında, hastalığın iyileşemeyeceğinin sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerekmektedir. Yani, akıl hastalığının geçici değil, sürekli olması aranmaktadır. Sadece akıl hastalığının varlığı boşanma için yeterli değildir. Ayrıca hastalığın, ortak hayatı çekilmez hale getirdiğinin ispatı gerekmektedir.
12
EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI
Evlilik birliği, iki tarafın hayatı paylaşmasını gerektirir. Ancak farklı iki bireyin ortak bir hayat kurması pek çok sorunu da beraberinde getirebilmektedir. Tarafların evlilik birliğinden beklentilerinin farklı olması, kişisel farklılıkları ya da ailelerin evliliğe müdahale etmesi gibi pek çok sebep bu sorunları ortaya çıkarmaktadır. Ancak, taraflar arasında yaşanan her olay boşanmak için yeterli görülmemektedir. Bunun yanında boşanmanın, taraflar ve toplum için yararlı olmayacağına hakimin kanaat etmesi gerekmektedir. Hakim tarafların ve şahitlerin beyanlarını dikkate alarak somut olayın değerlendirmesini yapacak ve eşlerden en az birisinin ortak hayatı sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek ise boşanmaya karar verecektir.
13
Burada önem arz eden bir husus da davalının itiraz hakkının bulunmasıdır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olgularda davacı eşin kusuru davalı eşin kusurundan daha fazla ise, davalı eş boşanma davasına itiraz edebilecektir. Dikkat edilirse kanun itiraz hakkının kullanılabilmesi için davalı eşin tamamen kusursuz olmasını aramamaktadır. Davalı eşin davacı eşe oranla daha az kusurlu olması, itiraz edilebilmesi için yeterlidir.
14
SEBEPLER NELER OLABİLİR
Eşine iftira etmek Aile sırlarını açıklamak Eşi ailesi ile görüştürmemek Eşin ailesine hakaret etmek Başkasını sevdiğini söylemek Eşini sevmediğini söylemek Aşırı kıskançlık göstermek Bağımsız konut sağlamamak Cimri olmak (Cimriliğin, tutumlu olma sınırını aşması gerekmektedir.) Üvey çocuklara kötü davranmak Evi sık sık terk etmek Eşin hastalığı ile ilgilenmemek
15
Cinsel ilişki kuramamak
Cinsel ilişkiden kaçınmak Zorla ters ilişki kurmak Eşin dövülmesine seyirci kalmak Ev eşyasına zarar vermek Sürekli alkol almak Haklı sebep olmaksızın yıkanmaktan kaçınmak Eşlerden birinin diğerinin cebinden para alması Fuhuş yapmaya zorlamak Ağız kokusu konusunda tedaviden kaçınmak Altını ıslatmak
16
Eşin tedavisini yaptırmaktan kaçınmak
Sürekli kavga etmek Kayınpeder veya kayınvalidenin, eşe kötü davranmasına engel olmamak Kadının mesleğini icra etmesine mani olmak Aşırı şekilde borçlanarak birçok icra takibine sebep olmak Eşi sosyal ortamlardan soyutlamak At yarışı oynamak ve ailenin ekonomik durumunu tehlikeye düşürmek
17
DAVADAKİ TALEPLER NELER OLABİLİR
Boşanma Nafaka (eş için yoksulluk, çocuk için iştirak) Maddi ve manevi tazminat Velayet
18
NAFAKA Nafaka hem boşanma ile birlikte yoksulluğa düşecek eş hem de çocuklar için talep edilebilir. Nafakanın belirlenmesi esnasında tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önünde bulundurulur. Nafaka kararına rağmen ödeme yapmayan eş için icra takibi başlatılır ve maaşına haciz uygulanabileceği gibi ayrıca ödeme yapılmadığı için ceza davası da açılması mümkündür.
19
TAZMİNAT Açılan davada hem maddi hem manevi tazminat istenebilir. Tazminatın belirlenmesinde eşin kusurlu olduğunun ispatı gerekir. Kusur ispatında en önemli delil tanık anlatımlarıdır. Yine eşin sosyal ve ekonomik durumuna göre tazminat miktarı tayin edilir. Eşlerin kusuru yok ise tazminat talebinde bulunmaları mümkün değildir, bulunsalar dahi bu talepleri reddedilir.
20
VELAYET Çocuğun velayetinin kime verileceği hususunda dikkate alınacak kriterler Çocuğun velayeti verilirken çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Çocuğun yaşı, cinsiyeti, ana baba ile ilişkisi, ekonomik ve sosyal durumları İleriki zamanlarda velayet durumunun değişen koşullara göre değişmesi mümkündür.
21
BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER
Yargılamaların dosya yoğunluğu nedeni ile uzun sürdüğü açıktır. Anlaşmalı boşanma davaları 1-2 ay içerisinde neticelenir; ancak çekişmeli boşanma davası ortalama 2-3 yıl sürmektedir.
22
İDDET Tarafların boşanma sonrası evlenmeleri açısından bir kısım şartlar bulunmaktadır. Buna göre; Erkek boşanma kararı kesinleştiği gibi evlenebilir. Kadının yeniden evlenebilmesi için 300 günlük bekleme süresi bulunmaktadır. Bu süre ancak kadının hamile olmadığına dair bir rapor varsa kaldırılabilmektedir. Sürenin amacı doğacak çocuğun nesebinin belli olması bakımındandır.
23
KARŞI TARAF BOŞANMAK İSTEMEZSE NE OLUR
Kanunda anlaşmalı boşanma dışında açılan davalarda boşanma sebebi ortaya konulmalı ve ispat edilmelidir. Özellikle karşı tarafın boşanmak istememesi halinde hakimlerin boşanmaya hükmetmesi için oldukça yeterli delillerle boşanma nedeni desteklenmeli tanıklar ona göre iyi hazırlanmalıdır. Aksi halde hakim boşanma davasının reddine de karar verebilir.
24
DAVA REDDEDİLİRSE YENİDEN DAVA AÇILABİLİR Mİ
Kanuna göre mahkemece boşanma davasının reddedilmesi halinde ve eğer boşanma sebebinde bir değişiklik yok ise 3 yıl geçmeden yeni bir dava açılamaz.
25
İSTATİSTİKLER TÜİK rakamlarına göre;
Evlenen çiftlerin sayısı 2015 yılına göre yüzde 1.4 azalmış, 602 bin 982'den 594 bin 493'e düşmüştür. Boşanan çiftlerin sayısında da düşüş olmakla 2015'te 131 bin 830 kişi boşanmış, 2016 yılında bu rakam yüzde 4.3 düşüşle, 126 bin 164 olmuştur. Boşanmaların yüzde 39.1'i evliliğin ilk beş yılında, yüzde 21'i ise 'cu yıllar arasında gerçekleşmiştir. Boşanma hızının en fazla olduğu üç il sırası ile İzmir, Muğla ve Antalya’dır. Boşanma hızının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, Hakkari, Şırnak, Siirt ve Muş’ tur.
26
İLGİ VE ALAKANIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.