Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Homostazi Termoregülasyon Osmoregülasyon.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Homostazi Termoregülasyon Osmoregülasyon."— Sunum transkripti:

1 Homostazi Termoregülasyon Osmoregülasyon

2 Termoregülasyon Osmo regülasyon Homostazi Böbrek tipleri
9. ve 10 hafta konuları Termoregülasyon Osmo regülasyon Homostazi Böbrek tipleri Boşaltım organları pH dengesi

3 Kaynak http://fizyolojilab.weebly.com/

4 Sıcaklık pH İyon seviyesi Hormonlar Homostazi
Tüm canlılar çevre ile uyumlu olmaları gerekir. Sıcaklık pH İyon seviyesi Hormonlar

5 Kontrol Mekanizması Uyarıdaki hata Referans Karşılaştırma Kontrol
Efektör Değişkenin ayarlanması Feedback sinyali Sensör

6 Negatif geribildirim Başlangıç uyaranı Yanıt Uyaran Döngü durdurulur
Feedback (geribildirim) bildirim Negatif geribildirim Başlangıç uyaranı Yanıt Uyaran Döngü durdurulur

7 Negatif geri besleme Yanıt, kendini oluşturan uyaranı azaltır.
Kan glukoz düzeyinin düzenlenmesi Kan O2-CO2 düzeylerinin düzenlenmesi Vücut ısısının düzenlenmesi Vücut sıvılarının asitliğinin düzenlenmesi

8 Pozitif Feedback (geribildirim) bildirim
Pozitif Geribildirim Başlangıç Uyaranı Yanıt Kısır döngü(+) Uyaran Kısır döngüyü durduracak bir dış faktör gereklidir

9 Pozitif geri besleme Doğum sırasında kana verilen oksitoksin pozitif feedback ile kontrol edilir

10 Kondiksiyon Konveksiyon Radyasyon Evaporasyon
Sıcaklık ayarlanması Çevre ile sıcaklık alış-verişi: Kondiksiyon Konveksiyon Radyasyon Evaporasyon

11 Ektoterm - Endoterm

12 Çevre ile sıcaklık alış verişi
Ektothermler

13 Çevre ile sıcaklık alış verişi
Endothermler

14 Endotherm avantajları
Sabit vücut sıcaklığı soğutma ve ısıtma yapılır. Yüksek metabolizma gerektirir. Ektotermlere göre daha fazla hareket etme imkanı Uzun süre yüksek hızlı koşma Uçma

15 Endotherm Disadvantajları
Metabolizma için yüksek besin alımı gerekir. İnsan 200C dinleme halinde günde 1,300 ile 1,800 kcal ihtiyaç duyar. Timsah ise 200C dinleme durumunda günde yalnızca 60 kcal harcar.

16 Termoregülasyon mekanizmaları
İzolasyon Kürk saç Tüy yağ Evaporasyonla soğuma terleme, yalama, banyo Dolaşım adaptasyonları Dolaşımda ters akım Vasodilatation (soğukta) Vasoconstriction (sıcakta) Davranışsal değişimler

17 Ters akım sıcaklık değişimi
Kaz ayağı Yunus yüzgeçi

18 Ters akım sıcaklık değişimi Suda hızlı hareket den balıklar kaslarında ısı korumak için ters akımdan yararlanır.

19 Evaporasyon ile soğuma
Buharlaşan su büyük miktarda ısı enerjisini uzaklaştırır. Geniş yüzeyler ve ıslanma bunu sağlar. Hippos banyosu Fil kulağı

20 Büyük- Küçük vücut yapısı
Hacimlerine göre daha geniş yüzey alanına sahip hayvanlar, daha az yüzey alanına sahip olanlara göre daha hızlı ısı kaybederler. Hacim: Yüzey alan oranı= 1:6 Hacim: Yüzey alan oranı = 1:5 Yapılan her bir birim ısı için, ısı 5 yüzeyden kaybolur. Yapılan her bir birim ısı için, ısı 6 yüzeyden kaybolur. 20

21 Böceklerde Sıcaklık Regülasyonu

22 Terleme: Sıcaklık kontrolü
Vücudumuz ısındığında ter bezleri ter atmak üzere uyarılırlar. Sıvı formda olan ter gaz haline dönüşür buharlaşır. Buharlaşma ısısı, birim miktardaki bir sıvının gaz haline dönüşmesi için gereken enerjidir. Sıvının kaynama sıcaklığında ölçülür ve genellikle joule/gram veya kJ/mol birimleri cinsinden ifade edilir. 22

23 Sıcaklık kontrolü Deride buluna ter bezleri, kıl, kan damarı ve yağ bezleri sıcaklık kontrolünde önemli rol oynat.

24 Sıcaklık kontrolü Vazodilasyon (Damar genişlemesi)
Kanınız vücudunuzda ısı enerjisinin çoğunu taşımaktadır. Deri altında bol kapiller damar vardır. Vücut ısı artığında bu kapillere daha fazla kanla gider. Bu da kanın yüzeye daha yakın olması ve daha fazla ısı kaybetmesi anlamına gelir.

25 Vasokontriksiyon (kan damarlarının büzülmesi)
Sıcaklık kontrolü Vasokontriksiyon (kan damarlarının büzülmesi) Vazodilasyonun tam tersidir Deri altındaki kapilerler kasılır ve daralır. Bu da kanın deri yüzeyine ulaşmasına engel olur ve ısı kaybı önlenir.

26 Piloereksiyon (tüylerin diken diken olması)
Sıcaklık kontrolü Piloereksiyon (tüylerin diken diken olması) Tüyler deriye yakın alanda yüzeysel bir hava kitlesi oluşturur. Bu hava kitlesi vücut ısısı ile ısıtılır. Bu hava yalıtıcı bir katman oluşturur.

27 Hibernasyon sırasında vücud sıcaklığı ve metabolizma değişimi
Besin azlığı uzun süreli kışlarda metabolizma hızının azaltılmasıyla gerçekleşen uyuma halidir.

28 Osmoregülasyon Osmoregülasyon bir canlının su içeriğinin homeostazını sağlamak için o canlının sıvılarının osmotik basıncının aktif olarak düzenlenmesidir. Bu düzenleme o canlının sıvılarının çok seyrelmesini ya da çok yoğunlaşmasını önler. Tatlı su hayvanlarında sudan tuzları alıp kana salgılayan (iç ortama veren) osmoregülatör mekanizma mevcuttur.

29 İzotonik Hipertonik Hipotonik Osmoregülasyon
Canlıların çevreye göre durumları İzotonik Hipertonik Hipotonik

30 Osmoz Su molekülleri Protein molekülleri Yarıgeçirgen zar Su moleküllerinin çok yoğun oldukları yerden az oldukları yere geçiş yapmalarıdır

31 Suya karşı geçirgen zar
Osmoz Hipotonik solüsyon Suya karşı geçirgen zar Hipertonik Sıvı hacmi ikinci bölmede yükselir

32 Osmonik denge 2% sükroz çözeltisi İzoosmotik ortak dışında tüm durumlarda osmotik dengenin korunması için genel olarak enerji kullanılır. 1 litre 10% sükroz çözeltisi 1 litre 2% sükroz çözeltisi 1 litre distile su Hipotonik Durum Hipertonik durum İzotonik durum

33 10 dakika ara

34 Boşaltım organ ve yapıları
Besin maddelerinin hücrelerde katabolizma ve anabolizma sonucu oluşan tüm maddelerin( su, madensel tuzlar, karbondioksit gazı, amonyak, üre, ürik asit diğer zararlı ve atık maddelerin) homostazi sınırları içinde tutulması amacıyla vücut dışına atılmasına boşaltım denir

35 Böbrek tipleri 1.PRONEFROZ BÖBREK
Pronefroz böbrek, en basit böbrek tipidir.  Kıkırdaklı balıkların erginlerinde, kemikli balıkların ve kurbağaların embriyolarında pronefroz böbrek bulunur.  Pronefroz böbrek, yan yana dizilmiş çok sayıda kirpikli huniden oluşur. Bu nefridyumların (kirpikli hücrelerin) önünde glomerulus adı verilen bir kılcal damar ağı bulunur. Glomerulustan nefridyumlara (kirpikli hunilere) süzülen atık maddeler ortak bir kanalla kloaka getirilir ve oradan da vücut dışına atılır.     

36 Börek tipleri 2. MEZONEFROZ BÖBREK
Sürüngen, kuş ve memelilerin embriyolarında, kemikli balıkların ve kurbağaların erginlerinde. Mezonefroz böbrekte nefridyumların (kirpikli hunilerin) yerini bowman kapsülleri almıştır. Bowman kapsülleri glomerulusu sararak malpighi cisimciğini oluşturur.    

37 Böbrek tipleri 3. METANEFROZ BÖBREK
Sürüngen, kuş ve memelilerin erginlerinde bu böbrek türü bulunur.  Diğer böbrek türlerinden daha gelişmiştir.  Bu böbrek türünde bol miktarda nefron bulunur.  Bu tür böbrekler tüm omurga boyunda değil bel bölgesinde bulunur

38 Boşaltım organ ve yapıları nelerdir

39 Boşaltım yapıları organları

40 Boşaltım maddeleri nelerdir

41 Tek hücrelilerde boşaltım osmoregülasyon

42 Yassı kurtlarda Protonefroz
Yassı solucanlarda protonefroz alev-hücre yahut kirpikli huni sistemi Yassı solucanlarda (planaria’da) borumsu boşaltım sistemi gelişmiştir. Dalbudak salmış ve vücudun uzun ekseni boyunca seyreden borular sistemi, birçok deliklerle vücudun dış yüzeyine açılırlar

43 Nefridyum Annelidlerde görülür. Alev hücrelerinin aksine iki ucu açık tübüllerdir. İçteki uç silli bir huni (nefrostom) şeklindedir ve sölomla ilişkilidir. Diğer uç ise nefridiyopor denilen bir açıklıkla vücut dışına açılır. Her tübül etrafında zengin bir kapiler ağ bulunur Kandan artık maddelerin nefridyum kanalına verilmesi bunun sayesinde olur. Sillerin vuruşuyla hareket eden sölom sıvısı nefridyumdan geçerken su ve glikoz geri emilir, metabolik artıklar yoğunlaştırılarak vücut dışına atılırlar.

44 Böceklerde Malpighi tübleri
Böceklerde boşaltım organları malpighi tübülleridir. Sayıları arasında değişir. Bu tübüllerin proksimal uçları sindirim kanalıyla diğer uçları ise hemolenf ile temastadır. Her tübül kaslı bir duvara sahiptir. Bu kasların peristaltik hareketleriyle artık maddeler (idrar) tübül lümeninden barsağa geçer. Hemolenfteki artık maddeler tübül hücreleri tarafından difüzyon ya da aktif transport ile alınırlar. Malpighi tübülleri sindirim kanalının çıkıntılarıdır ve açık kan sinusleri içinde hemolenf ile (kan ile) doğrudan temas halindedir.

45 Dekapodlarda Anten bezleri

46 Omurgalılarda Osmoregülasyon
Hagfish: Glomerüler filtrasyon yapılır. Tüpüler Ekstrasyon (Ca2+, Mg2+ , and SO42- ) atımı yoktur. Düşük seviyede osmoregülasyon vardır. Tatlısu Teleost: büyük glomerüs, Dilue çok miktarda idrar. Deniz Teleost: Az miktarda idrar , NH3 atılması solungaçlardan Amphibian and reptillerde : Henle kıvrımı olmadığı için konsantre edilmiş idrar üretimi olmaz. Memeli ve kuşlarda : Konsantre edilmiş idrar üretilir.

47 Omurgalılarda osmoregülasyon

48 Kurbağalarda Boşaltım ve osmoregülasyon

49 Deniz kuşlarında ve iguana- nasal tuz bezleri
Denizsel ortamda tuz atılımı sağlayan organlar Deniz kuşlarında ve iguana- nasal tuz bezleri Deniz yılanlarında sublingual bezler Timsah- lacrimal bezler Balık solungaçlarında chloride hücreleri Köpek balıklarında- rectal bezler

50 Kuşlarda iguana- nasal bezleri
Deniz kuşlarında ve iguana- nasal tuz bezler ters akın sistemi ile deniz suyundaki iyonları hipertonik çözelti haline atar.

51 Kuşlarda iguana- nasal bezleri

52 Balıklarda Klorid hücreleri

53 Köpek balııklarıındaki Rectal bezler
Rectal Gland - epithelial tissue gland - concentrates & secretes excess Na & Cl in sharks. large shark liver produces copious amounts of urea, making the shark hyperosmotic to seawater, & thus a shark acts like a fresh water fish, constantly gaining water. Excess salts are concentrated by the rectal gland and secreted. Marine; diffusion of salts into the body from seawater… rectal gland secretion Freshwater movement…rectal gland becomes regressive or non-functional as in fresheater rays Potamotrygon

54 10 dakika ara

55 Farklı atık nitrojen ürünleri Protein artıklarının farklı son
ürüne dönüşür.

56 Farklı atık nitrojen ürünleri
Amonyak- toksiktir Suya direk atılması gerekir. Üre- atılması için bol su gerektirir. Urik Asit- kuş & sürüngenlerde Üreye göre üretilmesi daha fazla enerji gerektirir buna karşın daha az su ile atılabilir.

57 Üre sentezi Amonyak- citrulline birleşerek argine dönüşür. Buda ornitihine dönşürken Üre sentez edilir.

58 Ürik asit Reptilia dan itibaren yumurtlayan hayvanların çoğunda, protein metabolizma artığı ürik aside çevrilerek vücuttan atılır. Bunun nedeni yumurtayı metabolizma artığı üre’nin osmotik basıncı arttırıcı etkisinden korunmak amacıyla, suda erimeyen forma ürik aside çevirmesinden dolayıdır. Yumurtlamayan yavrusunu doğuran hayvanlarda protein metabolizma artıkları üre haline çevrilir ve idrarla çıkarılır.

59 SIVI- ELEKTROLİT DENGESİ
Hücresel düzeyde sıvı kaydırmaları ve böbreklerin idrarla vücudun gereksinimlerine göre su, elektrolit ve solüt atımını düzenlemesi sonucu korunan bu denge mekanizmasına sıvı-elektrolit dengesi denir.

60 Balıklarda Osmoregülasyon

61 Tatlı suda yaşayan hayvanlarda Osmoregülasyon
Tatlı suda yaşayan bütün omurgalı ve omurgasız hayvanların vücut sıvıları, deniz suyundan çok daha düşük, fakat tatlı sudan daha yüksek osmotik basınca sahiptirler. Tatlı su kemikli balıklarda solungaçlarda mevcut özel hücreler, sudan gerekli tuz iyonlarını alarak kana aktarırlar. Su solungaçlardan vücut sıvılarına kana girer. Bu suyun vücuttan atılması böbreklerden çok sulu (vücut sıvılarına kıyasla hypoosmotik) idrar çıkarılması ile sağlanır.

62 Balıklarda Su dengesi korunması
1) Vücut, suya karşı kısmen impermeable olan deri ile örtülmüştür. 2) Deniz balıkları balıklar su kaybını önlemek için devamlı olarak su içerler. 3)Solungaçlarında mevcut özel hücreler vasıtasıyla, vücuttan fazla tuzu atarlar 4)Nitrojen taşıyan maddelerin metabolizma artıkları, amonyak halinde solungaçlardan atılır; böylece idrarla fazla su çıkarılması önlenmiştir. Nitrojen taşıyan maddelerin metabolizma artıkları üre halinde atılsalardı, üre, yarattığı osmotik basınç nedeniyle bir miktar suyu beraberinde sürükler götürür. Balıkların böbreği konsantre idrar meydana getirme mekanizmasından yoksundur ve vücuttan tuz atarak ozmoregülasyona yardım edemez. 62

63 Çevreye göre daha az tuzlu vücut
Deniz balıkları: hipertonik Çevreye göre daha az tuzlu vücut Su vücudu sürekli terk eder Sürekli deniz suyu içilir Tuz solungaçlardan atılır Az miktarda idrar oluşumu.

64 Dış ortama göre daha fazla miktarda tuz taşır.
Tatlı su balıkları: hipotonik Vücuda sürekli H2O girişi olur Su içilme yoktur Dilue bol miktarda idrar üretimi Dış ortama göre daha fazla miktarda tuz taşır.

65 Kanda bol miktarda TMAO vardır (Trimetil amino oksit)
Köbek balıklarında: ureoosmotik Kanda bol miktarda TMAO vardır (Trimetil amino oksit) Rana cancrivora

66 Hagfish: izoosmotik Deniz suyu yoğunluğu ile balık ekstrasellür sıvı yoğunluğu bir birine eşittir. Regülasyona gerek yoktur.

67 İnsanda Osmoregülasyon
Sağlıklı bir vücutta, vücut sıvılarının hacimleri ve bileşimleri bir çok metabolik aktiviteye rağmen,dikkate değer şekilde dengede tutulur.

68 Vücud sıvılarının dengesi
Giriş......……....… ve …......…….. Çıkış vücud nefes Akçiğerler Su içme terleme Kolon deri böbrekler idrar Memelilerde akciğerlerde nefesle su kaybı kaçılmazdır. Memelilerde terleme ile su kaybı aşırı ısınmayı engeller Su kaybının en fazla olduğu yer böbreklerdir Su içime ve metabolit su ile su kazanımı vardır

69 Vücut bölmeleri ve sıvılar
Dış dünya ÇEVRE Akçiğerler Sindirim sistemi deri böbrekler Kan ve plazma (5%) Doku sıvıları (15%) Sitoplazma (40%) Kılcal damar ağı Plazma membranı

70 Su Bütçesi Su, canlılarda en çok bulunan moleküler maddedir ve insan vücudunda total vücut ağırlığının yaklaşık %60’ını oluşturur. Total vücut ağırlığındaki su oranı yaş, cinsiyet, obezite gibi faktörlerle değişiklik göstermektedir.Vücutta yağ miktarı arttıkça su oranı azalmaktadır: Yaşlılarda, kadınlarda ve obez kişilerde vücuttaki su oranı normalden azdır (%40). Yeni doğanlarda ödemli hastalarda ise fazladır. (%80)

71 Vücutta sıvı dengesi Vücuda giren 2.2 litre su ek olarak metabolizma ile 0.3 litre su elde edilir. Toplam kayıp 2.5 litredir.

72 Vücutta sıvı dengesi 0.3 lt’si Solunum sisteminde buharlaşma ile
Günde ortalama 2-3 lt su alınır. (0.5 lt’si Metabolik su) Su, barsaklardan süratle emilir ve hücre zarının geçirgenliği nedeniyle extrasellüler ve intrasellüler kompartmanlara difüzyonla dağılır. Günlük alınan suyun, 0.1 lt’si Barsaklardan feçesle 0.3 lt’si Solunum sisteminde buharlaşma ile 0.4 lt’si Deriden terlemeyle kaybedilir. 1,5 lt’si ise Böbreklerden idrarla atılır.

73 Dokulardaki su En fazla su taşıyan doku kandır. Embriyo ilk haftalarında daha fazla su oranı vardır

74 Su dengesinin korunması

75 Total vücut suyu (42 lt), iki büyük kompartmanda bulunur
1- İntrasellüler sıvı (Hücre İçi Sıvı ) % 40 = 28 lt 2- Extrasellüler sıvı (Hücre Dışı sıvı) % 20 = 14 lt a) İnterstisyel sıvı (Hücreler arası sıvı) % 15 = 10.5 lt b) İntravasküler sıvı ( Plazma) % 5 = 3.5 lt ____________________________________________________ Total vücut suyu % 60 = 42 lt

76 İntrasellüler sıvı(hücre içi 28 lt)
Total vücut ağırlığının % 40’ı ve vücut sıvısının 2/3’ ünü oluşturur. İntrasellüler sıvının, büyük bir kısmı kas kitlesi içersindedir. İntrasellüler sıvı, temel katyonu: Potasyum (K+) ve Magnezyum(Mg++)’dur. temel anyonu: Proteinler ve Fosfat’ tır. Diğerleri: Az miktarda Sodyum (Na+),Bikarbonat (HCO3 -) ve Klor(Cl¯)’dur. Kalsiyum (Ca++) ise hemen hemen yok denecek kadar azdır.

77 Extrasellüler sıvı(hücre dışı 14 lt)
1-İntravasküler sıvı(plazma):3,5 lt 2-İnterstisyel sıvı 3-Diğer sıvılar: (sindirim salgıları, idrar, ter, BOS, intraoküler sıvı vb) oluşur. Vücut ağırlığının yaklaşık % 20’si kadardır. Extrasellüler sıvı, temel katyonu: Sodyum (Na++) temel anyonu: Klor(Cl¯) ve Bikarbonat (HCO3)’tır. Diğerleri: Az miktarda Kalsiyum (Ca++), Potasyum (K+) ve magnezyum (Mg++)’dur. Extrasellüler sıvının osmotik basıncını büyük oranda Sodyum sağlar.

78 Sıvı değişiminde etkili faktörler
1-Susuzluk Hissi: Susuzluk merkezi Hipotalamus dadır Susuzluk merkezinin çevresindeki ekstrasellüler sıvının osmolaritesinin artması, bu merkezi uyararak; Hipofizer antidiüretik sistemi etkiler ve ADH salınımını uyarır. Uyaran faktörler: -Osmoreseptör hücreler ile plazma arasındaki osmotik basınç farkı (Total osmotik basınç artışı ADH için uyarı oluşturmaz!) -Emosyonel stres -Kanamalar

79 Sıvı değişiminde etkili faktörler
2-ADH (Antidiüretik Hormon) (Hipofiz arka lobu Nörohipofiz) Su değişimini etkileyen en önemli hormondur. ADH idrar hacim ve konsantrasyonunu düzenleyerek total vücut suyunun homeostazının kontrolünü sağlar. Hipotalamusta üretilerek arka hipofiz lobunda birikir ve buradan salgılanır. Böbreklerden su tutulumunu arttırır. Uyaran faktörler: Korku Ağrı infeksiyonlar Hipoksi…vb

80 Sıvı değişiminde etkili faktörler
3-Aldosteron Adrenal kortex’ten salınan güçlü bir mineralokortikoiddir. Böbreklerden Na ve su atılmasını azaltır, potasyum atılmasını arttırır. Uyaran faktörler: Plazmada K+ artışı Renin-anjiotensin sistemi ACTH sekresyonu Aşırı Aldosteron salınımı→Hipokalemi, kas zayıflığı Aldosteronun azlığı→Hiperkalemi, kalp kontraksiyon zayıflığı,aritmi

81 Hücre Dışı ve içi maddeler
Plazma (mOsm/lt) interstisyel sıvı(mOsm/lt) İntrasellülersıvı(mOsm/lt) Na * * K , * Ca+² , , Mg+² , , * Cl¯ * * HCO3¯ , HPO4¯ SO4¯ , , Glikoz , , Üre Protein , , Kreatin , , Laktat , , ,5 Aminoasitler Adenozin Trifosfat Fosfokreatin Karnosin Heksozmonofosfat ,7 Diğerleri , , Total mosm/lt ,8 mOsm/lt ,8 mOsm/lt ,2 Osm/lt Düzeltilmiş osmolar aktivite 282 mOsm/lt mOsm/lt mOsm/lt Guyton Fizyoloji

82 Birimler Osmolarite: 1 lt sıvıda çözünmüş 1 mol katı partiküle denir. ( 1 Osm/lt ) Osmolalite : 1 kg sıvıda çözünmüş 1 mol katı partiküle denir. ( 1 Osm/kg ) Vücut sıvıları gibi seyreltik sıvılarda 1 kg ile 1 lt arasındaki fark küçük olduğundan bu iki terim hemen hemen eş anlamlı kullanılır. Genelde vücut sıvılarında osmotik aktiviteyi ifade etmek için osmol çok büyük bir birimdir. Bu nedenle çoğunlukla ( osmol’ün 1/1000 ‘i ) mOsmol birimi kullanılır.

83 Osmotik Basınç Seçici geçirgenliğe sahip bir membrandan su moleküllerinin geçişi osmoza zıt yönde bir kuvvet uygulanarak engellenebilir. Osmozu engellemek için uygulanması gereken kuvvete osmotik basınç denir

84 Osmotik Basınç ile Osmolarite arasındaki ilişki:
Bir çözeltinin osmotik basıncı o sıvıdaki osmo-aktif partiküllerin yoğunluğu ile doğru orantılıdır. Örnek: molekül ağırlıklı 1 mol albuminin osmotik etkisi, 180 molekül ağırlıklı 1 mol glikozunki ile aynıdır. Örnek: 1mol NaCl, Na ve Cl olmak üzere iki osmotik aktif partiküle sahiptir. Bu nedenle albumin veya glikoz molekülünün 2 katı osmotik etkiye sahiptir.

85 pH Ph bir solüsyonun içindeki hidrojen iyonu (H+) yoğunluğunu gösterir. Normal pH hücre içi enzimlerin aktivitesinin sürdürülmesi için zorunludur(7,4 - 7,3), Hücre içi ile hücre dışı pH sürekli olarak bir dengededir. Bu dengenin oluşumunda hem bazı iyon pompaları, hem de hücre içindeki tamponlar rol oynar.

86 pH

87 Vücuttaki asitler Karbonik asitler (H2CO3):Karbonhidrat ve yağ metabolizması sonucu her gün yaklaşık mmol CO2 açığa çıkmaktadır. CO2 kendisi bir asit olmamasına karşın H2O ile reaksiyona girerek H2CO3’e dönüşmektedir.

88 Vücuttaki asitler Nonkarbonik asitler: Protein metabolizması sonucu oluşmaktadır. Ana kaynak sülfür içeren sistin ve metiyonin gibi amino asitlerin yıkımı ile ortaya çıkan sülfirik asittir (H2SO4).

89 Azotlu atıklar Üre Urik asit Kreatinin
proteinsamino asitler NH2 Amnonyum karaciğerde üreye dönüştürülür. Urik asit Nükletotid katabolizması sonunda Kreatinin Kreatinin fosfat katabolizması

90 Günlük oluşan H+ yükünün atılımı
Böbrekte pH dengesi Günlük oluşan H+ yükünün atılımı H+ iyonun tarafından ortamdan uzaklaştırılan HCO3 yeniden üretilmesi Filtre olan HCO3’ün tübüllerden geri emilimi

91 Kandaki pH Tamponları Bikarbonat tamponu(hücre dışında)
Tampon sistemi genel olarak ortamdan H vererek veya uzaklaştırarak bir dokuda veya solusyonda oluşabilecek pH değişiklikleri en aza indirgemeye çalışan sistemler olarak tanımlanabilir. Başlıca tamponlar Bikarbonat tamponu(hücre dışında) Fosfat tamponu(hücre içinde) Proteinler Hemoglobin

92 . H+ +HCO3<------ H2CO3 <-------CO2 + H2O
Ekstrasellüler Bikarbonat tamponu . H+ +HCO3<------ H2CO3 < CO2 + H2O Metabolizma sonunda oluşan CO2 büyük bir kısmı ise alyuvarlara girer(%70). Alyuvarlarda karbonik anhidraz enziminin katalizlemesi sonucu CO2, su ile birleşerek karbonik asiti oluşturur. Karbonik asit (H2CO3), iyonlaşarak H+ ve HCO3– (bikarbonat) iyonu meydana getirir. Bikarbonat plazmadaki en önemli tampon sistemi oluşturur. Bikarbona tamponun pK değeri 6.8 dir.

93 Alkemi-Asidemi Vücudun asit baz dengesinin iki önemli belirleyicisi, majör tampon sistemini oluşturan bikarbonat (HCO-3) ve karbondioksit (CO2) tir. Böbrekler HCO-3, akciğerler CO2 konsantrasyonunun başlıca belirleyicileridir. Normal koşullarda kanda pH arasıdır. Plazma HCO-3 düzeyinde azalma veya CO2’te artma asidemi, HCO-3 düzeyinde artma veya CO2’te azalma ise alkalemi tanımlanır.

94 Asidosiz Alkalozis

95 Akciğer pH = Böbrek pH Ayarlanması
Normal ph değerinin 7.4 olduğu göz önüne alınırsa baz / asit oranının 20 olarak bulunur. Ayrıca böbreklerin HCO-3, akciğerlerin ise CO2 konsantrasyonunun başlıca belirleyicileri olduğu göz önüne alındığında pH = Böbrek Akciğer olarak ifade edilebilir.

96 pH

97 pH kontrolü Normalde kan H+ konsantrasyonu 40 nmol/L düzeyindedir. Bu rakamın negatif logaritması olan pH hesaplanırsa 7.40 olarak bulunur. Fizyolojik koşullarda pH ’lik oynamalar gösterebilir. Yaşamın mümkün olabildiği en düşük H+ konsantrasyonu 16 nmol/L (pH=7.8), en yüksek konsantrasyon ise 160 nmol/L (pH=6.8) dir.

98 Vücuttaki asitler Karbonik asitler (H2CO3):Karbonhidrat ve yağ metabolizması sonucu her gün yaklaşık mmol CO2 açığa çıkmaktadır. CO2 kendisi bir asit olmamasına karşın H2O ile reaksiyona girerek H2CO3’e dönüşmektedir.

99 Vücuttaki asitler Nonkarbonik asitler: Protein metabolizması sonucu oluşmaktadır. Ana kaynak sülfür içeren sistin ve metiyonin gibi amino asitlerin yıkımı ile ortaya çıkan sülfirik asittir (H2SO4).

100 Azotlu atıklar Üre Urik asit Kreatinin
proteinamino asitler NH2 Amnonyum karaciğerde üreye dönüştürülür. Urik asit Nükletotid katabolizması sonunda Kreatinin Kreatinin fosfat katabolizması

101 Günlük oluşan H+ yükünün atılımı
Böbrekte pH dengesi Günlük oluşan H+ yükünün atılımı H+ iyonun tarafından ortamdan uzaklaştırılan HCO3 yeniden üretilmesi Filtre olan HCO3’ün tübüllerden geri emilimi

102 Kandaki pH Tamponları Bikarbonat tamponu(hücre dışında)
Tampon sistemi genel olarak ortamdan H vererek veya uzaklaştırarak bir dokuda veya solusyonda oluşabilecek pH değişiklikleri en aza indirgemeye çalışan sistemler olarak tanımlanabilir. Başlıca tamponlar Bikarbonat tamponu(hücre dışında) Fosfat tamponu(hücre içinde) Proteinler Hemoglobin

103 . H+ +HCO3<------ H2CO3 <-------CO2 + H2O
Ekstrasellüler Bikarbonat tamponu . H+ +HCO3<------ H2CO3 < CO2 + H2O Metabolizma sonunda oluşan CO2 büyük bir kısmı ise alyuvarlara girer(%70). Alyuvarlarda karbonik anhidraz enziminin katalizlemesi sonucu CO2, su ile birleşerek karbonik asiti oluşturur. Karbonik asit (H2CO3), iyonlaşarak H+ ve HCO3– (bikarbonat) iyonu meydana getirir. Bikarbonat plazmadaki en önemli tampon sistemi oluşturur. Bikarbona tamponun pK değeri 6.8 dir.

104 Alkemi-Asidemi Vücudun asit baz dengesinin iki önemli belirleyicisi, majör tampon sistemini oluşturan bikarbonat (HCO-3) ve karbondioksit (CO2) tir. Böbrekler HCO-3, akciğerler CO2 konsantrasyonunun başlıca belirleyicileridir. Normal koşullarda kanda pH arasıdır. Plazma HCO-3 düzeyinde azalma veya CO2’te artma asidemi, HCO-3 düzeyinde artma veya CO2’te azalma ise alkalemi tanımlanır.

105 Asidosiz Alkalozis

106 Akciğer pH = Böbrek pH Ayarlanması
Normal ph değerinin 7.4 olduğu göz önüne alınırsa baz / asit oranının 20 olarak bulunur. Ayrıca böbreklerin HCO-3, akciğerlerin ise CO2 konsantrasyonunun başlıca belirleyicileri olduğu göz önüne alındığında pH = Böbrek Akciğer olarak ifade edilebilir.

107 Çevrenin Osmolaritesi
“Tatlı” su – mOsm “Acı” su – mOsm “Tuzlu” su mOsm Hypersaline su –1100 mOsm üstü

108 İnsan neden deniz suyu içemez?
Deniz suyu için bir insan içtiği her litredeniz sunu karşın bir litre vücut sıvısını idrar ile atar.


"Homostazi Termoregülasyon Osmoregülasyon." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları