Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanBerna Uçar Değiştirilmiş 8 yıl önce
3
Atatürk’ü yıkmaya çalışanların, anlamadıkları bir şey vardı: Atatürk 70 milyondu, 70 milyon Atatürk’tü; Atatürk Cumhuriyet’ti, Cumhuriyet Atatürk; Atatürk Aydınlanma Devrimi idi, Aydınlanma Devrimi Atatürk; Atatürk’ün “karakteri bağımsızlık”tı, bağımsızlığın karakteri Atatürk’tü.. İşte bunu anlayamadılar. “Bu sefer tamam” dedikleri yerde Atatürk(ler) karşılarına barikat kuruyordu. Anlamaları mümkün değildi, anlamadan da yenilip gidecekler. Biz bu sunuda da onların anlamak istemedikleri ve yıllardır çekmece ve karanlık mahzenlerde saklamaya çalıştıkları “Atatürk Gerçeği”ni, anlatmaya devam ediyoruz. Bu sununun konusu: ATATÜRK ve ASYA.
6
“ Biz Türkiyeliler Asyai bir milletiz, Asyai bir toplumuz” Atatürk, 2 Mart 1922 Sadi Borak, Atatürk’ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylev, Demeç ve Yazışmaları sf. 140, Kaynak Yayınları 2. Basım
7
“Kafkas üzerinden Anadolu’ya, Bulgaristan’dan Fransa’ya, Mısır’dan bütün Afrika sahillerini takip ederek Septe Boğazı’na, Türkistan’dan bütün Himalaya Dağları’na tırmanarak Hindistan’a doğru uzanan bir cereyan, bir isyan cereyanı var. Ve bu Asya’dan geliyor. Yahut onda en büyük dayanak noktasını buluyor. Hâlbuki Asya, bu kuru ve miskin kıta, düne kadar ne güzel, ne itaatkâr, kurbanlık bir koyun gibi ne kolay sindiriliyor idi.”
8
“Asya Bolşevizm tehlikesi değildir. Belki bu büyük kıtada oturan ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan kavimlerin Avrupa boyunduruğundan kurtarılması tehlikesidir. Asya tehlikesi vardır. Fakat bu tehlike milyonlarca insanın hürriyet ve istiklaline, uygarlaşma kabiliyetinin gelişme ve ilerlemesine doğru yürümek istemesinden doğuyor. Bunu tehlike sayanların insaniyetle ilişki dereceleri düşünülmeye muhtaçtır.”
9
“ASIL MESELE, ASYA’DA MİLLİYET VE İSTİKLAL HIRSIDIR. (…) Son günlerde bütün cihanın düşüncelerini bu tehlike oluşturuyor. (…) Avrupa asırlardan beri Asya çöllerinin hayat kabiliyetini unutmuştu. Şimdi birden bire PENÇESİNİN ALTINDA KIMILDANMAYA BAŞLAYAN BU AVINI ne yapmak lazım geleceğinde tereddüt ediyor. (…) İŞTE TEHLİKE!”
10
“Dünya iki zümreye ayrılmaktadır. Birisi Doğu; ki kendi mevcudiyetini, insanlığını, istiklalini müdriktir; bu bilinçle el ele vermiştir. Diğer bir zümre daha var ki, bunlar sırf kendi hırslarını tatmin için çalışmaktadır. Fakat bunların gayesi insaniyetin, beşeriyetin iyiliğine yönelik olmadığı gibi bilakis zulüm, baskı olduğu için onları lanetle yâd etmekte kendimizi haklı görürüz.” Atatürk, 3 Mart 1922 Sadi Borak, Atatürk’ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylev, Demeç ve Yazışmaları sf. 144, Kaynak Yayınları 2.Basım
11
“Biz komünistlik istemeyiz, öyle ise Doğu siyasetini yapamayacağız demek doğru değildir. Bu gayet abes olur.”
12
“Bugün iki siyaset vardır. Batı, Doğu siyaseti. Bizim Batı’yla, İngilizlerle anlaşmamız kabiliyeti var mıdır? O halde bizim, DOĞU’YLA ANLAŞMAMIZ ZARURİDİR, DOĞU SİYASETİNİ TAKİBE MECBURUZ.” TBMM Gizli Celse Zabıtları – 1, Ankara 1980 sf. 332
13
“Biz eminiz ki, mücadelede Doğu milletleri, İslam âlemi ve medeniyet dünyası bizimle beraberdir.” Sadi Borak, Atatürk’ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylev, Demeç ve Yazışmaları sf. 151, Kaynak Yayınları 2.Basım
14
“Doğu’yu Avrupa tahakkümünden korumak üzere Doğu milletlerinin, Batı’nın kendi çıkarlarına alet ettiği Milletler Cemiyeti yerine, bir araya gelmesi (…) Bazılarımız Doğu milletlerinin henüz böyle bir ittifaka hazır olmadığını düşünebilir. Ancak son bir yıldır Doğu’nun geri kalmış milletlerinin başına gelenler, onlara bir asırlık tecrübe kazandırmamış mıdır?” M. Kemal Öke, Belgelerle Türk – İngiliz İlişkilerinde Musul ve Kürdistan Sorunu 1918–1926, sf.170
15
“Kahraman Türkiye Ordularının da büyük bir iftihar payı olan Büyük Doğu Devrimi, Mazlum Doğuluları (Asyalıları) günden güne sıklaşan, sağlamlaşan bağlarla birbirine bağlamaktadır.” Atatürk, 7 Ocak 1922 Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Türk Dil Kurumu Yayınları C.II. sf. 30
16
“Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı, belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa ettiği bütün mazlum milletlerin, bütün şarkın (Doğu’nun) davasıdır ve bunu nihayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan Doğu milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir.” Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Türk Dil Kurumu Yayınları C.II. sf. 40
17
“Anadolu, bütün Asya’nın bütün mazlumlar dünyasının, zulüm dünyasına doğru ileriye sürdüğü bir vaziyette bulunmaktadır.” Atatürk, 18 Ekim 1921 Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Türk Dil Kurumu Yayınları C.II. sf. 21
18
“Bundan sonra, şimdiye kadar uykuda kalmış olan büyük Doğu kütleleri derece derece Türkiye’nin eserini takip edeceklerdir. Türkiye devrimiyle, Cihan medeniyetine büyük bir hizmeti yerine getirmiş oluyor” M. Saffet Engin. Kemalizm İnkılabının Prensipleri, sf. 25
19
“Anadolu bu müdafaasıyla yalnız kendi hayatına ait bir vazifeyi ifa etmiyor, belki BÜTÜN DOĞU’YA YÖNELİK HÜCUMLARA BİR SET ÇEKİYOR.” Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri Türk Dil Kurumu Yayınları C.II. sf. 20
20
“Doğu’dan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. İstiklal ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşu, şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır.” Atatürk’ten Düşünceler, MEB Devlet Kitapları, sf. 17
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.