Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
SINAV SÜRECİNDE VELİ YOL HARİTASI
2
TEOG sınavında başarıya
ulaşmak, sınava girecek genç kadar, o gencin anne babası için de çok önemlidir. Bu nedenle sınava hazırlık döneminde sağlıklı bir sürecin yaşanması ve iyi bir sonucun elde edilmesi için tüm görevler gence yüklenmemeli; bu konuda anne ve babalara da bazı görevler düştüğü unutulmamalıdır.
3
TEOG SINAVINI TANIYALIM
8. sınıfta okuyan öğrencilerin, Ortaöğretime (Liseye) yerleşmelerini sağlayan sınavdır. 2 aşamalıdır, birinci dönem Kasım ayının sonunda ikinci dönem Nisan ayının sonunda sınav yapılarak toplam 2 sınavdan oluşur.
4
SINAV TARİHİ VE DERSLER
25-26 KASIM 2015 TÜRKÇE MATEMATİK FEN Ve TEKNOLOJİ INKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ YABANCI DİL 27-28 NİSAN 2016
5
PUAN HESAPLAMA Sınava girilemediği takdirde daha sonra yapılan mazeret sınavlarına katılım sağlanabilir. Liseye Yerleşme Puanı hesaplanırken Teog sınavından aldığı puan ve sınıf yıl sonu puanları dikkate alınarak bir puan oluşturulur. Hesaplanan puan hangi liseye yetiyorsa oraya yerleşmesi sağlanır.
6
SINAV SÜRECİNDE ÇOCUĞUNUZA NASIL YARDIMCI OLABİLİRSİNİZ?
Yardımcı olabiliriz…
7
ZAMAN PLANLAMASI Öncelikle çocuklara planlı ders çalışma alışkanlığı kazandırılması gerekiyor. Bu nedenle okulda hazırlanan çalışma planını kontrol edin ve uygulamasını sağlayın
8
Ders çalışma planında yer alan saatleri kontrol edin ve her gün aynı saatte çalışması için uygun ortamı hazırlayın. Eğer çocuğunuz her gün aynı saatte ders çalışmaya başlarsa ortalama 21 gün sonra bu alışkanlığı kazanacak ve kendisi dersin başına oturacaktır. Planda yer alan saatleri kesinlikle ertelemeyin,erken başlatmayın,belirlenen süreden az çalışmasına izin vermeyin,belirlenen süreden fazla çalışmak isterse teşvik edin…
10
ORTAMIN DÜZENLENMESİ Çalışma ortamımız nasıl olmalıdır?
İyi aydınlatılmış Sessiz Ne sıcak ne soğuk Düzenli Uygun yükseklikte bir masa ile Çalışacağın araç-gereçlerin bulunduğu
11
SINAVA HAZIRLIK SÜRECİNDE OLUMSUZ ANNE BABA TUTUMLARI
1.Koruyucu Tutum: Çocuğu ile ilgili tüm sorumlulukları üstlenen, Sınav başvuru formunu çocuğu yerine kendisi dolduran, mümkün olsa onun yerine sınava girecek olan, “Hiçbir iş yaptırmıyorum, hiçbir şeyini eksik etmiyorum, yemeğini bile ayağına götürüyorum.” diyen, aile modeli.
12
2. Aşırı Sorumluluk Yükleyen Tutum:
Çocuğuna kaldıramayacağı derecede sorumluluk yükleyen, onu okul sonrası evde birçok işten sorumlu tutan (Kardeşinin bakımından, kardeşinin derslerinden sorumlu olma, misafir ağırlama veya babaya iş yerinde yardımcı olmak gibi) aile modeli.
13
Çocuğunun her davranışını ve yargılayan yani “Sınavın
3. Sorgulayan Ve Yargılayan Tutum: Çocuğunun her davranışını ve yargılayan yani “Sınavın nasıl geçti” yerine “Kaç yanlışın var, arkadaşın kaç puan aldı, senden yüksek alan kaç kişi var?” sorularını soran aile modeli.
14
belirleyen ve planlayan, çocuğuna çalışma programı yapan, sürekli
4. Müdahaleci Tutum: Çocuğun tüm yaşamını belirleyen ve planlayan, çocuğuna çalışma programı yapan, sürekli “ders çalış” diyen, hangi bölümü tercih edeceğini belirleyen aile modelidir.
15
5. Kaygılı Tutum: Çocuğun geleceği konusunda aşırı kaygı duyan ve kaygısını çocuğuna fazlasıyla yansıtan aile modeli. 6. Olağan Üstü İyi Davranan Tutum: Sınava hazırlık sürecinde olağanüstü bir durum varmış gibi davranan, bir yıl boyunca eve misafir kabul etmeyen, seyahat programı yapmayan, çocuğunun salona ders çalışmasına izin verip bir yıl boyunca hiç TV izlemeyen, hatta fazla konuşmayan, çocuğuna adeta stresli bir ortam yaratan aile modeli.
16
ÖĞRENCİLERDE GÖRÜLEN SINAV KAYGISI
SINAV KAYGISI BELİRTİLERİ; Çocuklarımız sınav kaygısı yaşadıklarında; gerginlik, nefes almakta güçlük, iştahsızlık, endişe, tedirginlik, sinirlilik, sıkıntı, başarısızlık korkusu, çalışmaya isteksizlik, mide bulantısı, çarpıntı, titreme, ağız kuruluğu, terleme, aşırı uyuma ya da uykusuzluk, karın ağrıları, vb. bedensel yakınmalar gibi sıklıkla görülen belirtiler yaşarlar.
17
SINAV KAYGISI NEDEN OLUŞUR?
Çocuklarımızın ya da biz anne ve babaların gerçekçi olmayan düşünceleri ve beklentileri sınav kaygısının oluşmasında etkili rol oynar. Gerçekçi olmayan düşüncelere, mükemmeliyetçilik, kıyaslama, ya hep ya hiç örnek olarak verilebilir
18
VELİ OLARAK NE YAPMALIYIZ?
1. OLAĞANÜSTÜ DAVRANMAYIN:Sınava hazırlık sürecinde veya sınava kısa bir süre kaldığında evdeki düzen ve genel hava “Her zamanki gibi” olmalı. Örneğin sınava bir hafta kala annenin Çocuğuna En Sevdiği Yemekleri Yapması Bile Olağanüstü Bir Durumdur.
19
2. SORUMLULUK ve ÖZGÜVENİN ÖNEMİ: Öğrenciye sınava hazırlanıyor diye hiç sorumluluk vermemek doğru değildir. Üstesinde gelmeyeceği sorumluluklar vermek de özgüvenini olumsuz etkileyebilir. 3.ERGENLİK DÖNEMİNDE OLDUĞUNU UNUTMAYIN: Sınava hazırlık sürecinde ergenlik döneminin en zorlu dönemlerini yaşadığını fark edin. Ondan tipik yetişkin davranışlarını sergilemesini beklemeyin.
20
4. SEVGİYİ ŞARTLI SUNMAYIN:Bir çok öğrencinin sınavı sınavda başarılı olmadığı durumda anne ve babalarının kendilerine yönelik sevgi ve güvenlerini kaybedeceklerini düşünmektedirler. 5. “OKURSAN HEM KENDİNİ HEMDE BİZİ KURTARIRSIN” TÜRÜNDE KAHRAMANLIK ROLLERİ YÜKLEMEYİN:Toplumdaki sınıf atlama çabası, ekonomik kaygıları giderme yolu hep “iyi bir meslek” düşüncesini de beraberinde getirmektedir. İyi bir meslek hedefine ise iyi bir üniversite yoluyla ulaşma çabası bazen ailelerin çocuklarına kaldıramayacakları sorumluluk türleri yüklemelerine neden olmaktadır.
21
6. HUZURLU BİR ORTAM YARATIN: Her ailede zaman zaman olağan sayılabilecek tartışma ve çekişmeler olmaktadır. Olağan tartışmalar sağlıklı iletişimin de göstergesidir. Ancak tartışmaların huzuru bozacak düzeye gelmemesine özen göstermeliyiz. 7. DERS ÇALIŞMA DAVRANIŞINI ÖNEMSEYİN: Bazı öğrencilerin ders çalışırken evdekilerin yeterli özeni göstermediğini gözlemlemekteyiz. Öğrenciler ders çalışırken televizyonun sesini kısmak, daha alçak sesle konuşmaya özen göstermek, onun ders çalışma davranışını önemsemek anlamına gelir.
22
8.“YASAKLAMAK” yerine “KISITLAMAK” Çocuğunuzun tüm yaşamını sadece ders çalışma davranışıyla doldurmasını; sürekli ev-okul ikilemi içinde gidip gelmesini beklemeyin. Dersin dışında her şeyi kısıtlamak başarıyı getirmeyecektir. Ders dışı etkinliklerin bir kısmını öğrenci kendi isteğiyle kısıtlamalıdır. 9.ANLAŞMA YAPIN: Son yıllarda sınava hazırlık sürecinde cep telefonu ve özellikle bilgisayarın bilinçli kullanılmamasının sorun haline geldiğini görmekteyiz. Bu konuda aile bireylerinin yazılı bir anlaşma yapıp uyulacak kuralları belki de esprili bir dille maddeler halinde sıralaması ve imzalaması iyi bir yöntem olabilir.
23
10. GÜVENİN İFADESİ:Anne babaların “sana güveniyorum” ifadesini öğrenciler genelde “senden bekliyorum” şeklinde algıladıklarından, bu ifadeyi sıkça kullanmak olumlu bir etki yaratmamaktadır. Hatta kaygıyı artırabilmektedir. Eğer çocuğunuzun gerçekten çalıştığını gözleyebiliyorsanız “ne kadar emek harcadığını görüyorum, hiçbir emek karşılıksız kalmaz” demek daha etkili olabilir. 11.ÜSTÜN BEKLENTİLER OLUŞTURMAYI:Her çocuk anne babası için dünyanın en güzel ve en zeki çocuğudur. Ancak her insanın yeteneklerinin sınırı ve ölçüsü vardır. Öğrenciyi sınırlarının üstünde zorlamak, ulaşamayacağı hedefler konusunda ısrarcı olmak gerginlik, kaygı, başarısızlık, güvensizlik ve mutsuzluk sonuçlarını doğurur.
24
12.BİLGİLİ OLMAKTAN ÇOK, SAĞLIKLI OLMAK:Sınava giren öğrencinin önce sağlıklı olması gerekmektedir. Eğer sağlıklı ise bilgilerini kullanabilecektir. Sağlığın başarıdan daha önemli bir değer olduğu unutulmamalıdır. 13.HAZIRA ALIŞTIRMAYIN : Bazı anne ve babalar bu dönemde çocuklarının yeni kaygılar yaşamaması için her istenileni yerine getirme çabasına girebilirler. Bu dönemde anne-babanın iyi niyetini kötü kullanan öğrencilere de rastlayabiliriz. Hazıra alıştırma konusunda sıkça rastladığımız bir durum annelerin “yeter ki ders çalışmaya ara vermesin” düşüncesiyle odalarına yemek ve meyve servisi yapmalarıdır..
25
14.KARŞILAŞTIRMALARDAN UZAK DURUN: Anne babalarda çok sık gördüğümüz bir davranış türü de belki motivasyon amaçlı başvurulan, ama asla motivasyon yaratmayan, çocuğun başarısını yakın çevredeki diğer çocukların başarısıyla karşılaştırma eğilimidir. Çocuğunuzu sadece kendisiyle karşılaştırmalısınız yani önceki başarı, önceki davranış biçimleriyle şimdiki durumunu karşılaştırmak daha olumlu sonuç verecektir. Üstelik çocuğunuzu başkalarıyla karşılaştırdığınız zaman onların da sizi başka anne babalarla karşılaştırma hakkı doğmuş olur. 15.FEDAKARLIKLARI YÜZÜNE VURMAYIN: En başta da belirttiğimiz gibi “onların bizi, bizim de onları seçme şansımız yoktu” demiştik. Üstelik biz istediğimiz için dünyaya geldiler. Fedakarlık anne baba olarak bizim tercihimizdir. “Ben senin için saçımı süpürge ettim, her istediğini karşıladım, senin için kariyerimin doruk noktasında emekli oldum” türündeki ifadeler çocuğu olumsuz etkiler.
26
16.SINAV STRESİNİ KULLANMASINA İZİN İZİN VERMEYİN: Birçok çocuk sınava kısa bir süre kala alıngan davranabilir. Herhangi bir nedenle sesini yükseltmek, gereksiz yere ağlamak, kapıları biraz sertçe vurmak olağan karşılanabilir. Ancak öğrenci negatif duygularını bu şekilde yansıtırken bile belirli sınırların içinde kalması gerektiğinin farkında olması gerekir. Öğrencilerin aşırılığa varan kapris türü olumsuz davranışlarına sınır koymakta yarar vardır. Bu tür davranışlarına katlanırken “sana şimdilik bir şey demiyorum, şu sınav geçsin sen ondan sonra görürüsün” türünden tehditkar ifadeler de kesinlikle kullanılmamalıdır. 17.SINAV YAŞAMIN EN ÖNEMLİ OLAYI DEĞİL: Sınavı yaşamın tek ve en önemli dönüm noktası gibi algılamak kaygıyı daha da artırır. Sınav yaşamın önemli olaylarından sadece biridir ve bundan sonra çocuğunuzu bir sınavlar zinciri beklemektedir.
27
Sevgili anneciğim, babacığım; Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim. Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum. Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır. "Ben senin yaşında iken..." diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım.
28
Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın
Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni, korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim. Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım. Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim. Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur. Biliyorum, ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse birçoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim Sevgiler, Çocuğunuz…
29
TEŞEKKÜRLER…
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.