Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sentence connectors (Cümle bağlaçları)

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Sentence connectors (Cümle bağlaçları)"— Sunum transkripti:

1 Sentence connectors (Cümle bağlaçları)
©2016 ingilizcebankasi.com

2 Sentence connectors (cümle bağlaçları), cümleleri bir birine bağlar ve uygun geçişi sağlar.
İngilizce’deki cümle bağlaçları işlevlerine göre ilerleyen sayfalarda verilmiştir. ingilizcebankasi.com

3 AND type (ekleme) Also Besides In addition Furthermore Moreover
As well as this Besides this ingilizcebankasi.com

4 I am a super hero. I’m very strong. Besides, I can fly like a bird.
(Ben bir süper kahramanım. Çok güçlüyüm. Bunun yanında, uçabiliyorum) ingilizcebankasi.com

5 John often plays computer games. Moreover, he plays too much TV.
(John sık sık bilgisayar oyunları oynar. Üstelik, o çok fazla TV seyreder) ingilizcebankasi.com

6 BUT type (zıtlık) However Yet Still On the contrary Despite this
In spite of this On the other hand Conversely Even so All the same Nevertheless nonetheless ingilizcebankasi.com

7 Kevin makes a lot of noise. However, he can’t fight with anyone.
(Kevin çok gürültü yapar. Fakat kimseyle savaşamaz) ingilizcebankasi.com

8 The horse was a bit ill. Nevertheless, it ran very fast.
(At biraz hastaydı. Fakat /Buna rağmen /Yine de, çok hızlı koştu) ingilizcebankasi.com

9 SO type (sonuç) Therefore As a result As a consequence Hence Thus
Consequently Accordingly For that reason ingilizcebankasi.com

10 (Yarın önemli bir maçın var. Bu yüzden bu akşam erken yatmalısın)
You have a very important match tomorrow. Therefore, you should go to bed early this evening. (Yarın önemli bir maçın var. Bu yüzden bu akşam erken yatmalısın) ingilizcebankasi.com

11 He had trained hard enough. As a result, he won easily.
(Yeterince sıkı antrenman yapmıştı. Sonuç olarak kolayca kazandı) ingilizcebankasi.com

12 IF NOT type (yoksa) Otherwise Or else If not or ingilizcebankasi.com

13 (Düzenli yoga yapsan iyi olur yoksa bu stresten kurtulamazsın)
You had better do yoga regularly, or else you can’t get rid of this stress. (Düzenli yoga yapsan iyi olur yoksa bu stresten kurtulamazsın) ingilizcebankasi.com

14 You should watch your back dribbling. Otherwise you may lose the ball.
(Top sürerken arkanı kollamalısın. Aksi takdirde topu kaybedebilirsin) ingilizcebankasi.com

15 For example (örnek olarak)
For instance To illustrate ingilizcebankasi.com

16 Our school is very successful at sports
Our school is very successful at sports. For example, our tennis team became the champion last year. (Okulumuz sporda çok başarılı. Örneğin tenis takımımız geçen yıl şampiyon oldu) ingilizcebankasi.com

17 Explanation(açıklama)
That is Namely In other words ingilizcebankasi.com

18 She wants to do aerobics or any other sports ; in other words, he wants to lose weight.
(Aerobik veya herhangi bir başka spor yapmak istiyor, diğer bir deyişle /yani, kilo kaybetmek istiyor) ingilizcebankasi.com

19 time Meanwhile In the maintime At first Later Then Afterwards
ingilizcebankasi.com

20 I have to read these reports by the meeting
I have to read these reports by the meeting. Meanwhile, you should go and buy a lot of coffee. (Toplantıya kadar bu raporları okumalıyım. Bu arada sen gidip bir çok kahve almalısın) ingilizcebankasi.com

21 John played computer games. Afterwards he drew some pictures.
(John bilgisayar oyunları oynadı. Sonra birkaç resim çizdi) ingilizcebankasi.com

22 In particular (özellikle)
specifically ingilizcebankasi.com

23 Animals can feel earthquakes
Animals can feel earthquakes. In particular, horses can feel them much earlier. (Hayvanlar depremleri hissedebilir. Özellikle atlar çok daha önceden hissedebilir) ingilizcebankasi.com

24 Similarity (benzerlik)
Likewise Similarly Correspondingly By the same token ingilizcebankasi.com

25 No bird can fly without wings; similarly, planes must have proper wings to fly.
(Hiçbir kuş kanatsız uçamaz, benzer şekilde, uçakların uçması için uygun kanatlara sahip olması gerek) ingilizcebankasi.com

26 Emphasis (vurgu) In fact As a matter of fact Indeed
ingilizcebankasi.com

27 John is quite an adventurous person
John is quite an adventurous person. In fact, he is the craziest boy in class. (John oldukça maceraperest bir kişidir. Aslına bakarsan, sınıfın el çılgınıdır.) ingilizcebankasi.com

28 Summation (özetleme) In conclusion In short In brief In summary
All in all To sum up ingilizcebankasi.com

29 Mr Blue has been a pilot since he was 28
Mr Blue has been a pilot since he was 28. All in all, he’s been travelling around the world for a long time. (Mr Blue 28 yaşında beri pilottur. Sonuç olarak uzun zamandır dünyayı gezmekte) ingilizcebankasi.com


"Sentence connectors (Cümle bağlaçları)" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları