Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
AKUT AĞRI VE POST-OP ANALJEZİ
YRD.DOÇ.DR.ALİ BESTAMİ KEPEKÇİ
2
Uluslararası Ağrı Araştırmalarının Teşkilatı’na (International Association for the Study of Pain=IASP) göre ağrı; “Var olan veya olası doku hasarına eşlik eden veya bu hasar ile tanımlanabilen, hoşa gitmeyen duysal ve emosyonel deneyim” ve“Ağrı bir korunma mekanizması” olarak tanımlanmaktadır.
3
Bu tanıma göre ağrı, bir duyum ve hoşa gitmeyen yapıda olduğundan her zaman özneldir.
Ağrı aslında bir kavramdır ve kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterir, çünkü birçok faktör (cinsiyet, din, dil, ırk, sosyokültürel çevre...) ağrı eşiğini, dolayısıyla da ağrılı uyarana tepkiyi belirler.
4
AKUT AĞRI Akut ağrı aynı zamanda keskin, batıcı, hızlı ve elektrik ağrı gibi pek çok alternatif isimle de tanımlanabilir. Bu ağrının esas fonksiyonu doku hasarının alarmını vermektir. Bu tip ağrı, deriye bir iğne batırıldığında, deri bir bıçakla kesildiğinde veya akut yanıklarda hissedilir. Derinin bir elektrik şokuna maruz kalması halinde de bu ağrı duyulur.
5
Akut ağrı cerrahi geçirmiş bir hastada önceki hastalığı, geçirdiği cerrahi müdahale veya ikisinin ortak sonucu olarak gelişen ağrı olarak tanımlanır. Akut ağrının yetersiz tedavi edilmesi, tromboembolik ve pulmoner komplikasyonlara, hastaların yoğun bakım ünitelerinde veya hastanede kalış sürelerinin uzamasına, ağrı tedavisi için hastaların taburculuk sonrası hastaneye geri dönmesine, hastaların yaşam kalitelerini azalmasına ve kronik ağrının gelişmesine neden olabilir. Yanlış ağrı tedavisinin yan etkileri solunumun baskılanması, santral sinir sisteminin hasarı, sedasyon, dolaşımın baskılanması bulantı, kusma, kaşıntı, idrar retansiyonu, uyku bozukluğu ve barsak fonksiyonlarının bozulması olarak sıralanabilir.
6
Vücudun pek çok derin dokusunda akut ağrı ortaya çıkmaz
Vücudun pek çok derin dokusunda akut ağrı ortaya çıkmaz. Genel olarak akut ağrı mekanik ve termal uyaranlarla oluşur. Ani başlangıç göstererek üç aydan daha kısa sürede sonlanır. Akut ağrısı olan kişilerde artmış kas gerilimi, kan basıncı, kalp hızı ve terleme gibi değişiklikler gözlenir. Ayrıca bu ağrı rahatsız edici uyaran ortadan kalktıktan sonra devam etmez. Ağrı biyolojik bir bulgudur.
10
POST-OP ANALJEZİ
11
Postoperatif ağrı cerrahi travmayla başlayan, giderek azalan ve doku iyileşmesiyle sona eren akut patolojik bir ağrıdır. Tanımlamada yer alan “akut” ifadesi, bu sorunun geçici olduğunu düşündürmekte, “postoperatif” ifadesi ise, ortaya somut bir neden koyduğundan, patolojik yönü göz ardı edilmektedir. Ağrı, adeta cerrahi girişimin, doğal bir bedeli olarak görülmekte, ortadan kaldırılması için harcanması gereken çaba ve disiplinin önemi küçümsenmektedir.
12
Postoperatif ağrı tedavisinde amaç, hastanın rahatsızlığını en aza indirme veya ortadan kaldırma, derlenmeyi kolaylaştırma, yan etkilerden kaçınma veya etkili bir şekilde önleme ve tedaviyi ekonomik sağlamak olmalıdır. İdeal bir postoperatif analjezi yöntemi yoktur. Her yöntemin avantaj ve dezavantajları ile etkili olduğu bölge ve ağrı cinsi arasında farklar bulunmaktadır. Operasyon sonrası ağrı özellikle ilk 48 saat içinde çok fazladır, daha sonra giderek azalır. Bu dönemlerde farklı ilaç ve yöntemler kullanılır.
14
Sistemik Opioidlerle Hasta Kontrollü Analjezi (HKA=PCA )
HKA’nin intramüsküler enjeksiyonlara üstünlüğü literatürlerce desteklenmektedir. HKA ile hemşirenin uyguladığı intravenöz analjezi arasındaki üstünlük tartışmalıdır. Yine intravenöz HKA ile epidural HKA arasındaki üstünlük tartışmalıdır. HKA , sürekli opioid infüzyonu ile desteklendiği zaman daha etkili analjezi sağlanmakta ve bulantı, kusma, kaşıntı ve sedasyon gibi yan etkiler oluşmadan daha yüksek doz morfin kullanılabilmektedir. Ancak, yüksek doz morfin ile solunum depresyonu riskinin arttığı unutulmamalıdır.
15
I.V. HKA‘de : Minimum etkin analjezik kan konsantrasyonuna (MEAK) ulaşana kadar doz, titre edilerek, hastaya özgün ayarlanır Sabit plazma konsantrasyonu korunmalıdır.
16
HKA’ nın AVANTAJ ve DEZAVANTAJLARI Avantajları
Hastaların bireysel farklılıklarından doğan her şiddette ağrıda hızlı bir kontrol sağlar, Dozların saatlik ayarlanması ile sürekli infüzyona olanak tanır, İlacın plazma konsantrasyonu süreklidir, Ağrılı intramüsküler enjeksiyon gereksinimini kaldırır, Hemşireye olan gereksinimi azaltır, İntramüsküler yola göre daha az ilaç gereksinimi duyulur, Kullanılan ilacın avantajlarınıdevam ettirir, Erken mobilizasyon, fizyoterapiye uyum ve hastanede kalma süresinde kısalmaya, postoperatif komplikasyonların azalmasına neden olur, Hastalar sistemi kolayca öğrenmekte ve severek kullanmaktadır.
17
HKA’ nın AVANTAJ ve DEZAVANTAJLARI
HKA pompa maliyet fiyatları yüksektir. Mümkün olduğunca iyi korunup uzun süre kullanılabilmelidir. Kullanılan ilaçların yan etkilerini ortadan kaldırmaz.
18
Epidural Opioid ve Lokal Anestezikler
Perioperatif analjezi amaçlı morfin ve fentanyl önerilmektedir. Epidural morfin ile kaşıntı ve idrar retansiyonu yan etkileri sistemik kullanımına oranla daha sık gelişmektedir. Epidural morfin in analjezik etkinliği intramuskuler kullanımına oranla; epidural fentanyl intravenöz kullanımına oranla daha iyi analjezi sağlar. Epidural tekniklerin etkinliklerinin tedaviye başlama zamanı ile ilişkisi hala tartışmalıdır (ör: insizyon öncesi, insizyon sonrası veya postoperatif dönemde) .
20
Diğer Rejyonal Teknikler
Periferik sinir bloklarının analjezik etkinlikleri literatürlerce desteklenmektedir.(interkostal, ilioinguinal, penil, interplevral veya pleksus blokları) . Ayrıca insizyon sonrası yara yeri lokal anestezik infiltrasyonu postoperatif analjezide etkindir. Buna karşın insizyon öncesi yara yerinin lokal anestezik infiltrasyonu tartışmalıdır.
22
Postoperatif ağrı tedavisinde kullanılan ilaçlar:
Analjezik seçimi ve tedavinin düzenlenmesinde ağrı tipinin belirlenmesi, hastanın özellikleri ve ilacın klinik farmakolojisinin iyi bilinmesi gerekir. İlaçların etkileri birbirinden farklı olup bazılarının sedasyon, kas gevşemesi vb. ikincil etkileri de vardır. Hastanın yaşından dolayı gelişebilecek etkiler ve organ toksisiteleri çok iyi değerlendirilerek uygun bir ilaç seçilmeli, daha sonra da bunun uygulama yolu ve dozu saptanmalıdır. Hastanın ağrı duymaya başlamasından sonra verilecek dozlar, stresin artmasıyla beklenen etkiyi daha güç sağlayacaktır. İlacın kan düzeyinin belirli bir değerde tutulması gerekir.
23
Analjezi sağlamada kullanılan ilaçlar
Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ), Lokal anestezikler, Opioidler
24
Non-steroid Antienflamatuvar İlaçlar (NSAİİ);
Ağrının kaynaklandığı periferik bölgelere etki ile analjezi oluşturduklarından bu gruptaki ilaçlara periferik etkili ilaçlar da denir. Değişik derecelerde analjezik, antipiretik ve antiinflamatuar etkilere sahip bu ajanlar opiyatlardan farklı olarak bağımlılığa ve toleransa neden olmazlar Bu gruptaki ilaçlar ya tek başlarına hafif ile orta şiddetli ağrılarda ya da adjuvanlarla beraber veya opiyoidler ile kombine edilerek şiddetli postoperatif ağrı tedavisinde kullanılırlar.
25
Lokal Anestezikler Elektriksel uyarılabilen membranlarda Na iyonuna olan geçirgenliği önleyerek hızlı depolarizasyon ve aksiyon potansiyeli oluşmasını geçici olarak bloke eden, ester veya amid tipi yapıya sahip farmakolojik ajanlardır. Güncel kullanımda amid tipi lokal anestezikler (lidokain, prilokain, mepivakain, bupivakain, kartikain) kullanılmaktadır. Bu grup lokal anestezikler karaciğerde mikrozomal enzimler ile metabolize olmaktadırlar. Ester tip lokal anestezikler (prokain, tetrakain, klorprokain) yıkım ürünleri olan para-amino benzoik asitin allerjik reaksiyonlara neden olması yüzünden kullanılmamaktadır.
26
Postoperatif analjezide kullanılması için lokal anesteziklerde aranan özellikler şunlardır;
uzun süreli analjezi sağlamalı, motor blok yapmamalı, doz-toksisite ilişkisi yüksek olmalı, potensi, proteine bağlanması, yağda eriyebilirliği yüksek olmalı, yarılanma süresi etki süresinden kısa olmalıdır.
27
Opiyoidler; “Opyum” kelimesi “usare” özsuyu anlamına gelen Yunanca bir kelimeden türetilmiştir. Opiyum, haşhaş bitkisinin olgunlaşmamış tohumlarının kapsüllerinden elde edilen 20 adet alkaloidin kurutulmuş ve tozlaştırılmış karışımıdır. “Opiyat” kelimesi, opiyumdan elde edilen her bir farmakolojik ajanı ifade eder. “Opiyoid” kelimesi ise morfin benzeri özelliklere sahip tüm endojen ve eksojen, doğal veya sentetik maddeleri belirtir.
31
Kaynaklar http://www.megep.meb.gov.tr
Teknikerler ve Teknisyenler İçin Anesteziyoloji; Prof. Dr. Melek Güra Çelik Klinik Anesteziyoloji;Z. Kayhan LANGE Klinik Anesteziyoloji G.Edward Morgan,Jr.Maged S. Mikhail , Michael J.murray
32
TEŞEKKÜRLER… Web: e-posta:
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.