Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA CELAL BAYAR ÜN İ VERS İ TES İ AHMETL İ MYO ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA Ö ğ r. Gör. Arzu SALKIM ER Büro Yönetimi.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA CELAL BAYAR ÜN İ VERS İ TES İ AHMETL İ MYO ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA Ö ğ r. Gör. Arzu SALKIM ER Büro Yönetimi."— Sunum transkripti:

1 ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA CELAL BAYAR ÜN İ VERS İ TES İ AHMETL İ MYO ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA Ö ğ r. Gör. Arzu SALKIM ER Büro Yönetimi

2 SU K İ RL İ L İĞİ

3 Su ve Su tüketimi Dünyamızın%71'ini kaplayan su, bedenimizin de önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ancak yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık %0.3'ü kullanılabilir ve içilebilir özelliktedir. Dünya nüfusunun %40'ını barındıran 80 ülke şimdiden su sıkıntısı çekmektedir. Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km 3 ’tür Dünyadaki suların ancak%2.5'i tatlı sudur. Bunun da %87'si buzullarda, toprakta, atmosferde, yeraltı sularında bulunur ve kullanılamaz durumdadır. Ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1.519 m 3 civarındadır.

4 Dünya’da su tüketimi 1900 yılına kıyasla su tüketimi dünyada 10 kat artmıştır. 2025 yılında su tüketimi ise; tarımda %17, sanayide %20 ve evsel tüketimde %70 artacaktır. 1950 yılında kişi başına düşen su miktarı 16.800 m3 iken bu miktar 2000 yılında 7.300 m3'e düşmüştür. BM verilerine göre Dünya'da 1,4 milyar insan temiz içilebilir sudan mahrumdur. 470 milyon insan su kıtlı ğ ı çeken bölgelerde yaşamakta olup bu sayının 2025'te 6 kat artması beklenmektedir.

5 Türkiye’de Su Kaynakları Türkiye’de yıllık ortalama ya ğ ış yaklaşık 643 mm olup, yılda ortalama 501 milyar m 3 suya tekabül etmektedir. Bu suyun 274 milyar m 3 ’ü toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri dönmektedir. 69 milyar m 3 ’lük kısmı yeraltı suyunu beslemekte,158 milyar m 3 ’lük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 69 milyar m 3 ’lük suyun 28 milyar m 3 ’ü pınarlar vasıtasıyla yerüstü suyuna tekrar katılmaktadır. Ayrıca komşu ülkelerden ülkemize gelen yılda ortalama 7 milyar m 3 su bulunmaktadır. Böylece ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193 milyar m 3 olmaktadır.

6 Endüstriyel Sulama amaçlı İ çme Suyu

7 Su kirlili ğ i Suların özellikleri dört grupta ele alınır: Fiziksel özellikler Kimyasal özellikler Bakteriyolojik özellikler Radyoaktif özellikler

8 Fiziksel Özellikler Su, moleküllerinden yapılmış ve her su molekülü iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomundan meydana gelmiştir. Özellikleri itibari ile kokusuz, renksiz, saydam bir sıvıdır. Ancak kalın tabakalar halinde su, yeşil-mavi bir renk görünümü alır. Suyun fiziksel özelliklerinin tayininde ve ölçümünde aşa ğ ıda ki unsurlar dikkate alınır;  Sıcaklık: İ çme sularının ne çok sıcak, ne de çok so ğ uk olması iyi de ğ ildir. 7-12C arasındaki sıcaklıklar tavsiye edilmektedir.  Bulanıklık: İ çme ve kullanma suyunun berrak olması gerekir. Sudaki bulanıklılık silt, kil, mil, parçalanmış organik madde plankton ve bakterilerin varlı ğ ından ileri gelir.  Renk: Suyun renkli olması su içerisinde çözünmüş ve kolloid halde yabancı maddelerin bulundu ğ unu gösterir.  Tat ve koku: Suda bulunan canlı veya ölmüş haldeki mikroorganizmalar çözünmüş halde bulunan H 2 S, metan ve CO2 gibi gazlar organik maddeler, sodyum klorür ve demir bileşikleri; suya renk ve koku verirler.

9 Kimyasal Özellikler Yeraltı sularının kimyasal özellikleri, suyun süzüldü ğ ü zeminin litolojik özelliklerine, yer üstü sularının kimyasal özellikleri ise hidrolojik havzanın karakterine ba ğ lıdır.  pH de ğ eri: Suyun asit veya alkali karakterde oldu ğ unu gösterir. Saf suyun pH derecesi 7’ dir. pH>7 ise bazik, pH<7 ise asitik özelli ğ i vardır.  Karbondioksit: Fazla miktarda karbondioksit ihtiva eden sular temas halinde bulundukları yüzeyleri korrazyona (aşındırmaya) u ğ ratırlar.  Sertlik derecesi: Suda bulunan kalsiyum, magnezyum tuzları sulara sertlik verir. Sertlik dereceleriyle ilgili çeşitli ölçekler yapılmıştır. En çok kullanılanı “Fransız Sertlik Derecesi”dir. Ölçekte 1 Fransız derecesi (1Fr) litredeki 10 mgr. kalsiyum ve magnezyum bikarbonata eşittir.

10 Bakteriyolojik Özellikler Sular, salgın hastalık yapan çeşitli mikroorganizmaları ihtiva edebilir. Suların bakterilerle kirlenmesi kanal sularının yerleşim yerlerinden getirdi ğ i kirleticilerle olmaktadır. Bu nedenle içme suları yüzeysel su kanallarından temin ediliyorsa bakteriyolojik özelliklerinin bilinmesi gerekir. Radyoaktif Özellikler Radyoaktif maddeler sulara tabi yollardan veya otomatik enerji kullanan sanayi tesislerinden, nükleer deneme merkezlerinden, uranyum maden işletmelerinden vb. yerlerden karışır.

11 Su Kirlili ğ inin Tanımı Do ğ al olarak kirlenmemiş bir su ortamında bulunan canlılar o su ortamıyla belirli bir denge içindedirler. Dıştan gelen herhangi bir olumsuz etken o ortamdaki do ğ al dengeyi bozabilir. En genel anlamıyla su kirlenmesi, su ortamının do ğ al dengesinin mineral oranı, tat, berraklık, asılı partiküllerin bozulması şeklinde tanımlanabilir. Kısaca, suya karışan maddeler suların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini de ğ iştirerek su kirlili ğ i diye adlandırılan olayı ortaya çıkarır.

12 Su Kirlili ğ inin Nedenleri Tarımsal Faaliyetlerin Neden Oldu ğ u Kirlilik Tarım alanlarında kullanılan pestisid (tarım ilaçları) ve herbisitler (zararlı otlarla mücadele ilaçları), suda do ğ al olarak güç parçalanan bileşiklerdir. Bu tür bileşiklerin bir kısmı, canlı bünyelerde yukarıda a ğ ır metaller için anlatılanlara benzer şekilde birikme ve toksit etkilere neden olurlar. Di ğ er bir kısım ise, canlı bünyede mutajen ve kanserojen etkiler yaparlar. Yo ğ un tarım yapılan arazilerde kullanılan tarım araçları genellikle çok dayanıklı olduklarından ayrışmaları yıllarca sürebilir. Bunlar, hem toprak kirlenmesine, hem de su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Bir başka kirlenme tipi de erozyondur. erozyonla taşınan topraklar, denizlerde ve akarsularda bulanıklık oluşturarak su içi ekolojik dengeyi etkilemektedir.

13 Sanayi Faaliyetlerinin Neden Oldu ğ u Kirlilik Üretim İ şlemleri Atıkları: Her endüstrinin kendine özgü atık suyu vardır. Üretim esasında oluşan atık sular, proses atık sular olarak nitelendirir. Proses atık suları çeşitli hammaddeleri, ara madde atıkları ve mamul madde atıkları içerir. So ğ utma Suları: Bu sular temiz olup sadece yüzeysel suların sıcaklı ğ ını yükseltir. Sıcaklı ğ ın yükselmesi ile iki problem ortaya çıkar. 1) Oksijenin sudaki çözünürlü ğ ü azalır. 2) Sıcaklı ğ ın yükselmesi, biyolojik faaliyeti hızlandırarak atık suda oksijen azalmasına neden olur.

14 İ şyeri ve Çalışanların Temizli ğ i ve Sıhhi Kullanımla İ lgili Atıklar: Bu suların %10’u döşeme yıkamalarından ve musluklardan, %90’ı banyo ve tuvaletlerden gelir. Resim: Sanayi atıklarının boşaltıldı ğ ı Ergene Nehri

15 Yerleşim Yerlerindeki Atıkların Neden Oldu ğ u Kirlilik İ nsan yaşamıyla ilgili (antropojenik) kaynaklardan kanalizasyon sistemine verilen suların toplamına atık sular denir. Bunlar, bir yerleşim biriminin birçok kirliliklerinin bir araya geldi ğ i son derece kirli sulardır. İ çlerinde, suda çözünen asitlerin bazıları yanı sıra suda çözünmeyen katılar, sıvılar, süspansiyon, emülsiyon ve ayrıca çok çeşitli zararlı ve zararsız bakteriler bulunur.

16 Atık Sular ve Arıtmaları Şehir atık sularının göl, nehir, deniz gibi bir kayna ğ a verilmeden önce arıtılması gerekir. Arıtma başlıca 3 kademede yapılır. Ancak her arıtma 3 kademeli olmayabilir. Biyolojik Kimyasal Fiziksel

17 Birinci kademede, atık sulardaki katı parçacıklar (organik ve inorganik) ayrılır ve atık sular, biyokimyasal oksijen ihtiyacı daha az olan bir su haline getirilir. Böylece bir arıtmaya daha çok fiziksel arıtma denir. İ kinci kademede, atık suların biyolojik oksijen ihtiyacı daha da düşürülür, yani atık sular organik maddelerden büyük oranda arttırılır. Ancak, süspansiyon ve emülsiyon halindeki maddelerle, suda çözünen maddeler ortamda kalır. Bu kademe arıtmasına daha çok biyolojik temizleme denir. Üçüncü kademede ise, atık sularda süspansiyon halinde bile parçacık kalmadı ğ ı gibi suda çözünen organik ve inorganik maddelerin de hemen hepsi ayrılır. Böyle sular, tekrar şehir su şebekesine verilebilir.

18 Su Kirlili ğ inin Çevresel Etkileri Kolera, tifo, paratifo, dizanteri, hepatit, ishal, çocuk felci, sıtma gibi hastalıklar ne yazık ki sa ğ lıksız sulardan kaynaklanmaktadır. Dünya Sa ğ lık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada her gün yaklaşık 25 bin kişi sa ğ lıksız su kullanımından dolayı ölüyor. Kirlenmiş veya ısısı de ğ işmiş sular zirai üretimi de sa ğ lıksız yönde etkiler.

19 Su Kirlili ğ inin Önlenmesi Su kirlili ğ ini önlemek için devlet tarafından yapılacak müdahalelerde ilk akla gelen girişim, kirlilik standartlarının belirlenmesidir. Yüzeysel ve yeraltı sularında kirlenmelere neden olabilecek katı atıklar çeşitli yöntemlerle bertaraf edilmelidir. Yerleşim yerlerindeki atık sular arıtma istasyonlarından geçirildikten sonra bertaraf edilmelidir. Fabrikalara filtre ve arıtma tesisleri konulmalıdır.

20 Üretimde do ğ aya zarar vermeyecek maddeler kullanılmalıdır. Alıcı ortamların durumu iyileştirilmelidir. Örne ğ in, su de ğ işim potansiyeli düşük olan koy ve körfezlerde alınabilecek bazı önlemlerle su sirkülasyonu arttırılarak kirleticilerin daha az bir şekilde seyreltilmesi mümkün olabilir. Birey olarak çevremizdekileri daha az kirletme konusunda uyarabiliriz.

21 BİYOLOJİK ATIKSU ARITMA TESİSİ İSTANBUL ÖRNEĞİ Kasım 2015 ayında açılması planlanan tesiste günde 130 bin metreküp yaklaşık 500 bin insanın atıksuyu arıtılarak bahçe sulamasında kullanılır hale gelecek. Projenin ikinci ve üçüncü etabı da tamamlandı ğ ında günlük 400 bin metreküp, yaklaşık 1,5 milyon insanın atıksuyu arıtılabilecek kapasiteye ulaşacak.

22 GENEL SU TASARRUFU NASIL YAPILIR? Bozuk olan muslukların tamir edilmesi gerekmektedir, çünkü saniyede bir damla akan su, yılda 3 metreküplük yani 3 tonluk bir tüketime tekabül eder. Çamaşır ve bulaşık makineleri bir defada ortalama 40 litre su tüketmektedir. Makinelerinizi tam doldurmadan çalıştırmayıp ve kısa programları tercih edebiliriz. Ellerimizi yıkarken, dişlerimizi fırçalarken, bulaşık yıkarken açık bırakılan musluk, dakikada yaklaşık 15-20 litre suyun boşa akmasına sebep olur. Bu işleri yaparken muslu ğ u ihtiyacımız oldu ğ u kadar açalım.

23 İ çme suyu dışındaki suları birkaç kez kullanmaya çalışabiliriz. Sebze ve meyve yıkadı ğ ınız suyla çiçekleri ve bahçeleri sulayabilir, temizlik yapabiliriz. Evde kullanılan temizlik malzemeleri, atık sularla birlikte nehirlere karışır. İ çinde fosfat bulunmayan ve suda ayrışabilen temizlik ürünlerini kullanabiliriz. Temizlikte sıvı sabun, toz sabun gibi do ğ al esaslı olanları tercih edebiliriz. (Hem do ğ aya zarar vermez hem de daha az suyla durulanabilir.)

24 TOPRAK K İ RL İ L İĞİ

25 Topra ğ ın Tanımı Yeryüzündeki kara parçaları, toplam yeryüzü alanının %29’unu oluşturmaktadır. Dünyamızda kutuplarla birlikte altı kara parçası bulunmaktadır. 1- Avrupa 2- Afrika 3- Antarktika 4- Asya 5- Amerika 6- Avustralya (Okyanusya)AvrupaAfrikaAntarktikaAsyaAmerikaAvustralyaOkyanusya Kara parçalarının derinlikleri, insanlar için önemli petrol ve madenleri içermektedir. Canlıların besin ihtiyacı ise derinliklerden de ğ il, yüzey tabakalındaki canlı üretimlerden karşılanır.

26 Dünya’nın 6 Kara Parçası

27 Toprak, üzerinde ve içinde geniş bir canlı toplulu ğ unu barındıran, bitkilerin ve hayvanların besin kayna ğ ı olan ve belirli oranda katı, sıvı ve gaz içeren maddeler toplulu ğ unun genel adıdır.

28 Topra ğ ın meydana gelmesinde beş ana faktör rol oynar. Bunlar: Bitki örtüsü ve canlılar İ klim Anakaya veya ana madde Topografya Zaman

29 Toprak, besin maddelerini ve suyu depo edebilmektedir. Bitkiler de topraktan bu besin maddelerini ve suyu alarak yapraklarında, dallarında ve çiçeklerinde havanın (Karbondioksit)CO 2 ve ışık enerjisi ile birleştirerek bir takım organik bileşikler meydana getirmektedir. Toprak içinde yer alan mikroorganizmalar, topra ğ a düşen çeşitli organik maddeleri parçalayıp ayrıştırırlar.

30 Toprak Kirlili ğ inin Nedenleri Topraklar, insan, bitki ve birçok hayvanın üzerinde durdukları, insanların yaşamlarını devam ettirebilecekleri tek yerdir. Buna karşılık yeryüzünün sadece ¼’ü karalarla kaplı olup bu alanların da ğ lık, çöl, çoraklık vb. birçok do ğ al kısıtlılık nedeniyle çok az bir miktarı tarımsal üretime başka bir deyişle insanların kullanımına uygundur. Yerleşme, kentleşme, fabrikalar ciddi bir toprak kirlili ğ i etkilemektedir.

31 Bilinçsizce yapılan ilaçlama ve gübreleme, kaliteli ve birinci sınıf toprakların yerleşim ve endüstri için kullanıma açılması, toprak kirlili ğ ini hızlandırmıştır. Toprak kirlili ğ ine sanayi, tarım, erozyon, konutlar ve yerleşim birimleri kaynaklık etmektedir. Başlıca toprak kirlili ğ inin nedenleri şunlardır:

32 Kimyasal gübre ve tarım ilacı uygulamaları topra ğ ın zamanla niteliklerini kaybetmesine yol açmaktadır. Toprak yapısını bilmeden bilinçsizce yapılan kimyasal gübrelerle gübreleme, bitkisel verimin düşmesinden başka, ileride toprak yapısının de ğ işmesine de yol açabilir. Belediyelerce şehir çöplerinin verimli tarım arazilerinde depolanması, sanayi bölgelerindeki kimyasal katı ve sıvı atıkların topra ğ a bırakılması ve maden atıklarının toprak üzerinde bırakılması ile radyoaktif atıkların topra ğ a verilmesi sonucunda a ğ ır metaller topra ğ a karışabilmektedir. Toprak kirlili ğ i sebepleri:

33 Egzoz gazları, ozon, karbonmonoksit, kükürtdioksit, kurşun ve kadmiyum vs. gibi zehirli maddeler havaya yayılmakta ve solunum yolu ile büyük bir kısmı canlılar tarafından alınmaktadır. Geriye kalanı ise, rüzgarlar ile uzak mesafelere taşınmakta ve ya ğ ışlarla yere inerek, toprak ve suları kirletmektedir. Sanayi atıklarının ve evsel atıkların karıştı ğ ı sularla sulanmış topraklar ise, kimyasal kirliliklerle karşı karşıya kalırlar. Toprak kirlili ğ i sebepleri:

34 Sanayi atık suları, fazla miktarda iz elementleri ve özellikle canlılar için toksit maddeleri fazla içerdiklerinden toprak canlıları üzerinde olumsuz etkide bulunurlar. Kanalizasyon sularının pH de ğ erleri ve tuz içerikleri de toprak canlılarının gelişmesine olumsuz yönde etki yapar. Erozyonla çok miktarda tarıma elverişli toprak kaybı söz konusudur.

35 Toprak Kirlili ğ inin İ nsan ve Çevresine Etkileri Erozyonun Etkileri

36 Erozyon Toprak parçacıklarının dış kuvvetlerin tesiri ile hareket halinde su ve rüzgarla bulundu ğ u yerlerden koparılarak başka yerlere taşınıp yı ğ ılması olayına erozyon denir. 1) Do ğ al şartlar altında meydana gelen erozyona, tabii veya jeolojik erozyon ismi verilmektedir. Tabii erozyonun şiddetine ba ğ lı olarak arazi yüzeyindeki çıkıntılar aşınmakta, çukurluklar dolarak ovalar teşekkül etmektedir.

37 Resim: Erozyonu engelleyen yeşil alanlar

38 2) İ kinci erozyon tipi, hızlandırılmış erozyondur. İ nsanlar tarafından kültüre alınan e ğ imli sahalarda tedbir alınmadan ziraat yapıldı ğ ı, meralar aşırı derecede otlatıldı ğ ı, ormanlar tahrip edildi ğ i takdirde arazinin erozyonunu frenleyici faktörler zayıflar ve ya ğ an ya ğ ışların büyük bir kısmı yüzeysel akışa geçerek direnci azalan toprak zerrelerini süratle taşımaya başlar. Ürün kalitesinde bozulma, besin zincirindeki eksikliklerin yanı sıra erozyonla taşınan topraklar, denizlerde ve akarsularda bulanıklık oluşturarak su içi ekolojik dengeyi etkilemektedir.

39 Erozyonla Mücadele A ğ açlandırmalar arttırılmalı ve bitki örtüsünün yok olmasının önüne geçilmelidir. Bitki örtüsüne zarar veren mera hayvancılı ğ ı yerine ahır hayvancılı ğ ı yapılmalıdır. E ğ imli arazilerde taraçalandırma yapılmalıdır. Topra ğ ın nadasa bırakılmasının ve bitkisiz kalmasının önüne geçilmeli ve nöbetleşe tarım benimsenmelidir. Tarıma elverişli olmayan arazilerde tarım yapılmamalıdır.

40

41

42 Erozyonla mücadele Meralar ıslah edilmelidir. Bitki örtüsü oluşturmak için uzun süre yaşayabilen bitkiler seçilmelidir. Topraklar şekillendirilmeli, merdiven şeklinde sürülmelidir.

43 Yaşlık ve Çoraklı ğ ın Etkileri Belli bir arazi parçası, yılın bazı dönemlerinde yaşlık, bazı dönemlerinde de çoraklık sorunu ile karşı karşıya kalabilir. Çoraklık, topra ğ ın verimini düşüren ve bitkilerin gelişmesini engelleyen bir sorun olarak çevreye zarar vermektedir. Yaşlı ğ ın da, gerek topra ğ ı kullanılamaz duruma getirmesi, gerekse bataklık ve benzeri şekillerde çevreye zararlı etkileri görülmektedir.

44 Gübre ve Gübrelemenin Etkileri Kimyasal gübre ve tarım ilacı uygulamaları da topra ğ ın zamanla niteliklerini kaybetmesine yol açmaktadır. Toprak yapısını bilmeden bilinçsizce yapılan kimyasal gübrelerle gübreleme, bitkisel verimin düşmesinden başka, ileride toprak yapısının de ğ işmesine de yol açabilir. Topra ğ ın verimini arttırmak için yapılan gübrelemenin yol açtı ğ ı sorunlar iki grupta toplanabilir:

45 Gübrelemenin Çevreye ve İ nsana Etkileri:  Yanlış gübre cinsi kullanarak bitkilerde yanmalara ve kurumalara ve sonuç olarak ürünün azalmasına neden olmaktadır.  Yanlış cins ve aşırı miktarda gübre kullanımı topra ğ ın pH ’ının normalden uzaklaşarak özelli ğ inin bozulmasına, mikroorganizma yaşamının olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Ekolojik dengeyi bozmaktadır.  Uygun olmayan zamanlarda ve yanlış toprak derinli ğ ine verilen gübrenin ürün randımanının artmasına ve eksilmesine neden olmaktadır.  Yanlış gübre cinsi kullanmak topraktaki bitki-besin maddesi dengesinin bozulmasına neden olmaktadır.

46 Endüstriyel Kirlilik ve Tarım Arazisinde Bozulmaların Etkileri Sanayi bölgelerindeki katı ve sıvı atıkların topra ğ a bırakılması ve maden yataklarının toprak üzerinde bırakılması ile radyoaktif atıkların topra ğ a verilmesi sonucunda a ğ ır metaller topra ğ a karışabilmektedir. Endüstri atık suları, fazla miktarda iz elementleri ve özellikle canlılar için toksit maddeleri fazla içerdiklerinden toprak canlıları üzerinde olumsuz etkide bulunurlar.

47 Toprak Kirlili ğ inin Önlenmesi Toprak kirli ğ inin önlenmesi için yapılası gerekenler şunlardır: Erozyonun engellenmesi için usulüne uygun tarım teknikleri kullanmak, orman alanlarının korunması, a ğ açlandırma seferberli ğ i gibi çalışmalara öncelik verilmelidir. Tarımsal arazilerin amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Kurumlar arası koordinasyon eksikli ğ i giderilmeli, Çevre ve Orman Bakanlı ğ ı, Sa ğ lık Bakanlı ğ ı, Tarım ve Köy İ şleri Bakanlı ğ ı, Üniversiteler, ilgili ticaret odaları (Ziraat Odası, Sanayi ve Ticaret Odası vs.), ilgili sektör temsilcileri arasında koordinasyon sa ğ lanmalıdır.

48 Tarım ve hayvancılıkla u ğ raşan çiftçilere gübreleme, ilaçlama gibi konularda e ğ itim verilmelidir. Belediyeler şehir çöplerini verimli tarım arazilerinde ve çevrelerinde depolamamalıdır. Sanayi bölgelerinde kimyasal katı ve sıvı atıklar topra ğ a bırakılmamalı, maden atıkları toprak üzerinde bırakılmamalı, radyoaktif atıklar topra ğ a verilmemelidir. Belediyeler, madenler, sanayi bölgeleri, tarımsal araziler sıkı denetim altına alınmalıdır.

49 Beni dinledi ğ iniz için teşekkür ederim.. NOT PAYLAŞIMI: https://arzusalkimer.wordpress.com/


"ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA CELAL BAYAR ÜN İ VERS İ TES İ AHMETL İ MYO ÇEVRE KORUMA 5. HAFTA Ö ğ r. Gör. Arzu SALKIM ER Büro Yönetimi." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları