Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
MEYVELERDE DÖLLENME BİYOLOJİLERİ
2
İÇİNDİKİLER GİRİŞ LİTERATÜR ÖZETİ
3.MEYVELERDE ÇİMLENME, TOZLAŞMA VE DÖLLENME 3.1. Tozlaşma 3.2. Döllenme 3.3. Kısırlıklar ve Çiçek Tozlarının Canlılığı 3.4. Eşeysel Uyuşmazlıklar 3.5. Çevre Sıcaklığının Etkileri 4. MEYVE TUTUMU VE MEYVENİN GELİŞİMİ 4.1. Partenokarpi 4.2. Meyvenin Gelişimi
3
5. ÇEŞİTLİ MEYVELERİN DÖLLENME BİYOLOJİLERİ
54.1. Elmalarda Döllenme Biyolojisi Döllenme probleminin çözümünde dikkat edilmesi gereken hususlar. 5.2. Armutta Döllenme Biyolojisi 5.3. Kiraz ve Vişnede Döllenme Biyolojisi 5.4. Erikte Döllenme Biyolojisi 5.5. Kayısıda Döllenme Biyolojisi 5.6. İncirde Döllenme Biyolojisi 5.7. Antep Fıstığında Döllenme Biyolojisi 5.8. Bademde Döllenme Biyolojisi 5.9. Kestanede Döllenme Biyolojisi 6. SONUÇ VE DEĞERLENDİRMELER 7. KAYNAKÇA
4
1. GİRİŞ Anadolu birçok meyve türlerinin anavatanı ve meyvecilik kültürünün beşiğidir. Bugün yabanileri ülkemizin birçok yöresinde yetişmekte olan elma, armut, ayva, erik, vişne, kiraz, kızılcık, fındık, fıstık, badem, ceviz, kestane, incir, nar vb. meyve türleri bu topraklarda yaratılmışlar ve evrimlerini bu topraklarda tamamlamışlardır. Anadolu’da iklim ve toprak koşullarındaki büyük değişimler çok zengin sayıda meyve türlerinin doğuşuna ve bazı bölgelerde büyük varyasyonlarla yetişmesine neden olmuştur. Bu nedenle Anadolu’nun çeşitli bağ-bahçe bitkilerinin gen merkezi olarak dünyada seçkin bir yeri vardır. Ülkemiz iklimi itibarıyla çok çeşitli meyve yetiştirilmesine olanaklıdır. Birçok insan geçimini bu yolla sağlar. Bunun yanında çoğu insan evinin meyve ihtiyacını karşılamak için meyve yetiştirir. Meyvecilik yapabilmek için meyvelerin döllenme biyolojilerini bilmek ve ona göre davranmak oldukça önemlidir.
5
Bitkilerde çiçeklenmeyi uyartan bünyesel maddenin ne olduğu bilinmemektedir. Florigen denilen ve yapraklarda üretilen bir biyokimyasal maddenin çiçek oluşumunu sağladığı görüşü öne sürülmüşse de bu durum saptanamamıştır. Çiçek oluşumu muhtemelen bünyesel hormonların ve biyokimyasal maddelerin karşılıklı etkileşimlerinin bir sonucudur. Bitkilerde uygun bir karbonhidrat/azot dengesinin de çiçek oluşumunu uyarmada önemli etkisinin bulunduğu bazı araştırıcılar tarafından kabul edilmektedir. Elmalarda yapılan denemelere göre kuvvetli gelişen ağaçlarda karbonhidratların azlığı çiçek tomurcuğu oluşumunu engellemektedir.
6
2. MEYVELERDE ÇİMLENME, TOZLAŞMA VE DÖLLENME
İlkbahar döneminde, gelişimlerini ve kış soğuklama gereksinimlerini tamamlamış olan çiçek tomurcukları, havaların da ısınmasıyla kabarmaya başlar. Daha sonra sürme ve çiçeklenme olayları meydana gelir
7
2.1. Tozlaşma Anterlerin patlamasıyla ortaya çıkan çiçek tozlarının dişi organın tepeciğine taşınmasına tozlaşma denilmektedir. Çiçek tozlarının tepeciğe taşınmasında başlıca böcekler ve rüzgar etkili olmaktadır. Bazı meyve türleri ya böcek veya rüzgarla, bazıları da her ikisinin etkisiyle tozlaşmaktadır. Böcekle tozlaşan meyve türlerinde tozlaşmanın normal şekilde olabilmesi için bahçelerde alınması gereken en önemli iki önlem tozlayıcı çeşitlerin uygun bir planla yerleştirilmeleri ve bahçede bir arı kolonisinin bulunmasıdır. Genellikle her üçüncü sıranın üçüncü ağacının tozlayıcı çeşit olması tozlaşmanın normal olabilmesi için yeterlidir. Ancak hava koşullarının normal olmadığı yerlerde tozlayıcıların daha sık olması gerekir. Çünkü kötü hava koşullarında her tozlayıcı ancak yanındaki ağacın tozlanmasında etkili olabilir. Küçük meyveli ve kendine verimsiz kiraz gibi türlerde, meyve tutumunu en yüksek düzeye çıkarabilmek için tozlayıcı sayısını artırmak gerekir. Bu bakımdan en iyisi tozlayıcı çeşitle asıl çeşidin yarı yarıya dikilmesidir.
8
Rüzgarla tozlaşan türlerde, çiçek tozlarının hava akımıyla nerelere kadar gidebildiğini bilmek gerekir. Örneğin kestanelerde çiçek tozları 200 m kadar uzağa taşınmakla birlikte, etkili bir tozlaşma için tozlayıcıların ana çeşitten 20 m kadar uzakta olması gerekir. Antep fıstıklarında, her sekiz ağaca bir tozlayıcı düşecek şekilde planlama yapılmalıdır. Böcekle tozlaşan türlerde her hektarlık bahçede 1-2 arı kovanının bulunması yeterli bir tozlaşmayı sağlayabilmektedir. Ancak arıların tozlaşmadaki etkinlikleri hava koşullarına göre değişmektedir. Örneğin arılar, yağmurlu havalarla, sıcaklığın 10 0 C’ den daha düşük olduğu zamanlarda uçuş yapmazlar. Böylece tozlama olmaz. Öte yandan arılar güneşli ve sıcak yerleri, gölge yerlere göre daha çok sevdiklerinden ağaçların iç bölümlerinde meyve tutumu daha az olur. Tozlaşmanın tam olabilmesi için gerekli koşullardan birisi de tozlayıcı çeşitlerle, ana çeşitlerin çiçek açma zamanlarının birbirine uymasıdır.
9
Bazı Meyve Türlerinde Tozlaşma Şekli (Westwood 1978, Sparks 1979)
Meyve Türü Tozlaşma Şekli Elma Böcek Armut Böcek Ayva Böcek Kiraz Böcek Erik Böcek Badem Böcek Şeftali Böcek Çilek Böcek-Rüzgar Kestane Böcek-Rüzgar Pikan Rüzgar, bazen böcek Ceviz Rüzgar Fındık Rüzgar Antep Fıstığı Rüzgar Dut Rüzgar
10
2.2. Döllenme Tepeciğe taşınan çiçek tozları burada çimlenir ve çiçek tozu boruları dişicik borusunda ilerlemeye başlar. Bu olayın meydana gelebilmesi için dişi çiçeklerin çiçek tozlarını kabul edebilir (receptive) durumda bulunmaları gerekir. Bu durumda bulunan çiçeklerin tepeciklerinden çoğu kez şekerli bir sıvı salgılanır. Ve tepecik kendine özgü bir renk alır.
11
Dişicik borusu içinde ilerleyen çiçek tozunun genaratif çekirdekleri sonuçta embriyo kesesine ulaşır ve bunlardan biri yumurta hücresini dölleyerek 2n yapılı zigotu, diğeri de polar çekirdeklerle birleşerek 3n yapılı endosperm çekirdeğini oluşturur. Dolayısıyla burada çift döllenme gerçekleşir. Döllenme olayından sonra dişi çiçeğin dokularında hormonlar yönünden büyük değişimler meydana gelir. Bu değişimlerin sonucunda da dişi çiçek gelişerek meyveyi oluşturmaya başlar.
12
Birçok meyve türlerinde meyve tutumu için döllenme gereklidir
Birçok meyve türlerinde meyve tutumu için döllenme gereklidir. Özellikle tohumu yenilen fındık, kestane, antep fıstığı, ceviz gibi sert kabuklu meyve türlerinde döllenme mutlak gereklidir. Çünkü tohum, ender bazı durumlar hariç tutulursa ancak döllenme sonucu meydana gelebilir. Döllenmenin normal olabilmesi için ise tepeciğe gelip burada çimlenen çiçek tozlarının embriyo kesesindeki yumurta hücresini döllemeleri gerekir. Bunun için de; çevre sıcaklığının yeterli düzeyde olması, tozlayıcı ve tozlanan çeşitler arasında eşeysel uyuşmazlıkların olmaması ve çeşitlerde kısırlıkların bulunmaması gerekir.
13
2.3.Kısırlıklar ve Çiçek Tozlarının Canlılığı
Meyve türlerinde dişi çiçek kısırlıklarına az rastlanmakla birlikte erkek organ ve çiçek tozu kısırlıklarına daha sık rastlanmaktadır.
14
Dişi çiçeklerdeki kalıtsal anormallikler çiçeğin tamamında meydana gelebildiği gibi eşey hücrelerinin oluşumu sırasında ortaya çıkabilmektedir. Dişi çiçeği dumura uğramış tiplere en iyi örnekler asmalarda bulunmaktadır. Bazı asma çeşitlerinde dişi organ tamamen dumura uğramakta, yalnızca erkek çiçekler gelişmekte bunun sonucu olarak da bu çeşitlerde meyve tutumu olmamaktadır. Embriyo keselerinin oluşumu sırasında meydana gelen kalıtsal anormalliğe bir örnek olarak da Constant kayısı çeşidi verilebilir. Bu çeşidin tohum taslaklarında görülen çok sayıdaki embriyo keseleri, kalıtsal yapıyla ilgili bulunmuşlardır.
15
Erkek organ ve çiçek tozu kısırlıkları birçok meyve tür ve çeşitlerinde görülebilmektedir. Erkek organlarının dumura uğramış tipik şekillerine asmalarda, kestanelerde rastlamak mümkündür. Anormal erkek organ yapılı tiplerin anterlerinde çiçek tozları miktar yönünden az olup bunların çimlenme düzeyleri düşüktür.
16
Kalıtsal yapıya bağlı çiçek tozu kısırlıklarına örnek olarak J. H
Kalıtsal yapıya bağlı çiçek tozu kısırlıklarına örnek olarak J.H. Hale şeftali, winesap elma, Marguerite Marillat armut çeşitlerini vermek mümkündür. Bu çeşitlerde çiçek tozları canlı oluşamamakta dolayısıyla döllenme yapamamaktadır. Bazı tür ve çeşitlerde çiçek tozlarının canlı olmaması Meiosis bölünme sırasındaki düzensizliklerden kaynaklanmaktadır. Özellikle triploit elma ve armut çeşitlerinde bu duruma yaygın olarak rastlanır. Bu çeşitlerde Meiosis bölünme sırasında kromozomlar kutuplara eşit sayıda ayrılmazlar. Sonuçta da az veya çok sayıda kromozomlu çiçek tozları oluşur.
17
İşte bu anormal kromozom sayılı çiçek tozlarının canlılık düzeyleri çok düşüktür. Genellikle triploit çeşitler meyvecilikte tozlayıcı olarak kullanılmazlar. Gravenstein, Bramley’s Seeding, Stayman Winesap gibi elma, Beurre d’Amanlis, Catillac, Beurre Diel gibi armut çeşitleri triploit yapıdadırlar.
18
2.4. Eşeysel Uyuşmazlıklar
Eşeysel uyuşmazlıkla çiçek tozlarının tepecikte çimlenmeleri ve döllenme yapabilmeleri arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bu durum çiçek tozlarının canlı olmasına rağmen, dişicik borusu ile çiçek tozu boruları arasındaki karşılıklı biyokimyasal etkileşmeleri nedeniyle, çiçek tozu borularının embriyo kesesine ulaşamamasından kaynaklanmaktadır. Meyve türlerinde uyuşmazlık bir seri S allel geni tarafından idare edilmekte ve aynı S allel genini taşıyan genotipler arasında uyuşmazlık görülmektedir.
19
Meyvecilikte uyuşmazlıklar pratik olarak iki açıdan önem taşımaktadır
Meyvecilikte uyuşmazlıklar pratik olarak iki açıdan önem taşımaktadır. Bunlardan birincisi çeşitlerin kendi kendini dölleyememesi, ikincisi ise bazı çeşitlerin karşılıklı olarak birbirlerini dölleyememesidir.
20
Bazı meyve tür ve çeşitleri kendi çiçek tozlarıyla döllenebilirler, buna örnek olarak şeftaliler verilebilir. Bu nedenle şeftali bahçeleri çeşit karışımı olmaksızın tek çeşitle kurulabilir. Bazı meyve çeşitlerinin kısmen kendine verimli oldukları gözlenmiş olmakla birlikte, meyve tutumunu yükseltmek için çeşitler daima uygun tozlayıcılarla birlikte dikilmelidir.
21
Kendine verimli türlerden bazıları ayva, kayısı ve nektarinlerdir
Kendine verimli türlerden bazıları ayva, kayısı ve nektarinlerdir. Ancak bu türlerde kendine verimsiz tiplerin bulunabileceğini dikkate almak gerekir. Eriklerde kendine verimli, kendine kısmen verimsiz çeşitler bulunmaktadır.
22
Kirazlar uyuşmazlık bakımından en dikkate değer türlerden biridir
Kirazlar uyuşmazlık bakımından en dikkate değer türlerden biridir. Çünkü kirazlar kendine verimsiz oldukları gibi, bazı çeşitler karşılıklı olarak da birbirini dölleyemezler. Bu nedenle kirazlarda bahçe kurarken, çeşitlerin karşılıklı uyuşmazlık gruplarının bilinmesi ve birbirini dölleyebilecek çeşitlerin seçilmesi gerekir. Karşılıklı uyuşmazlıklara bazı elma ve armut çeşitlerinde de rastlanmaktadır.
23
2.5. Çevre Sıcaklığının Etkileri
Çiçek tozu borularının dişicik borusunda ilerleyerek döllenmeyi zamanında yapabilmeleri için çevre sıcaklığının uygun düzeyde bulunması da gerekmektedir. Elma ve armutlarda, çevre sıcaklığı 10 0 C ‘den 30 0 C’ ye doğru yükseldikçe çiçek tozu borularının ilerleme hızı artmakta, bu artış C ‘ler arasında linear olmaktadır.
24
Sıcaklığın düşük olması ise bu gelişme hızını azalttığından, çiçek tozu boruları embriyo kesesine geç ulaşmakta, bu sürede de yumurta hücresi ölebilmektedir. Sonuçta döllenme olmamakta, buna bağlı olarak da meyve tutumu azalmaktadır. Bu nedenle tozlaşmanın belirli bir zaman içinde oluşması gerekir ki, bu süreyi Williams (1970) etkili tozlaşma süresi olarak isimlendirmektedir. Bu süre tohum taslağının yaşama süresinden, tozlaşma ile döllenme arasında geçen zamanın çıkarılmasıyla elde edilmektedir. İşte bu süre içindeki tozlaşmalarda döllenme olasılığı bulunmaktadır. Kuvvetli oluşan çiçeklerin tohum taslaklarında yaşama süresi fazla olduğundan bunlarda etkili tozlaşma süresi de uzamaktadır.
25
3. MEYVE TUTUMU VE MEYVENİN GELİŞİMİ
26
Döllenmenin meydana gelmesinde sonra büyümekte olan embriyodan ortaya çıkan hormonal uyarıyla genç meyveler dökülmezler. Ve yine bu uyarıyla çiçeğin ovaryuma yakın dokuları genişleyerek bir meyve halinde gelişmeye başlar.
27
Meyve tutumu, taç yaprakların solması ve anter ve çanakların dökülmesiyle birlikte meydana gelir. Birçok bitki türlerinde, tüm çiçekler döllense ve bitki sağlıklı durumda bulunsa bile, çiçeklerin hepsi meyve tutmazlar. Bunların önemli bir bölümü dökülür. Bu doğal dökümlerin düzeyi türlere göre önemli ölçüde değişir. Örneğin elma gibi büyük meyveli türlerde çiçeklerin ve küçük meyvelerin %95’ i dökülürken bazı küçük meyveli türlerde döküm oranı %20-30 dolayında kalmaktadır.
28
3.1. Partenokarpi Bazı meyve türlerinde tozlaşma olmadan meyve tutumu meydana gelmektedir. Bu duruma partenokarpi denir. Bu şekilde partenokarpi, bazı armut (Bartlett) ve incir çeşitlerinde görülür. Bazen de tozlaşma olur ancak döllenme olmaz. Böyle partenokarpiye bazı üzüm çeşitlerinde rastlanır ve bu duruma Stimulativ partenokarpi adı verilir. Partenokarpik meyve oluşturan meyve çeşitlerinin çiçeklenme zamanındaki oksin düzeyleri tohum oluşturan çeşitlerden daha yüksek bulunmuştur. Bu da bu çeşitlerde döllenme olmaksızın meyve tutumunun nedenini açıklamaktadır.
29
Ağaçlardaki oksin düzeyi azaldığında ağaçlara sonbaharda oksin benzeri bir madde (2,4,5-TP) püskürtülerek gelecek yıl partenokarpik meyve tutumu uyartılabilmektedir. Sentetik oksinler ve gibberellinler çekirdeksiz üzüm elde etmek amacıyla uygulanmaktadır.
30
3.2. Meyvenin Gelişimi Meyve tutumundan sonra, meyveler henüz çok küçük olup, meyvenin daha sonraki büyüme seyrini birçok faktörler etkilemektedir. Meyvenin büyümesi hacim artışı, kuru ağırlık ve yaş ağırlık esasına göre ölçülebilir.
31
Meyve büyümesi, hücre bölünmesi ve hücre büyümesinin bir sonucudur
Meyve büyümesi, hücre bölünmesi ve hücre büyümesinin bir sonucudur. Hücre bölünme dönemi türlere göre değişir. Örneğin bu dönem bazı kiraz çeşitlerinde çiçek açımından sonra 2 hafta, erik ve şeftalide 4 hafta, elmalarda 4-5 hafta, armutlarda 7-9 hafta devam etmektedir. Çilekte ise olgunluk zamanına kadar sürer. Tüm meyvelerde epidermisteki hücre bölünmesi meyvenin diğer asıl bölümlerine göre daha uzun sürer.
32
Hücre bölünmesi sırasında hücrelerde genişleme de başlar
Hücre bölünmesi sırasında hücrelerde genişleme de başlar. Çiçeklenme zamanında hücreler arasında boşluk yoktur veya çok küçük boşluklar vardır. Hücrelerde genişlemenin başlamasıyla birlikte, hücre arası boşluklar da en yüksek düzeye ulaşır. Daha sonra sabit kalır. Hücre büyümesinin ilk döneminde hücrelerin içinde bir vakuol (boşluk) meydana gelir ve hücrenin büyümesine paralel olarak genişler. Ve sonradan hücrenin ortasını tamamen kaplar. Bu vakuoller hücrenin sitoplazmasından yarı geçirgen (semipermeabl) bir zarla ayrılırlar. Bu zar şekerler, organik asitler vb. maddeleri geçirerek vakuolde toplanmalarını sağlar. Epidermis hücrelerinde meyvenin rengini veren mavi ve kırmızı renk pigmentleri birikir.
33
Hücre bölünmesi, hücre genişlemesi ve hücre boşluklarının oluşumu bir arada dikkate alındığı zaman meyvelerin genel büyüme eğrileri türlere göre şöyledir: Ceviz, fındık, pikan, elma ve çilekte sigmoid eğri şeklinde, sert çekirdekli meyvelerde antep fıstığında, incirde ve çekirdekli üzümde ise ikili sigmoid eğri şeklindedir.
34
4. ÇEŞİTLİ MEYVELERİN DÖLLENME BİYOLOJİLERİ
4.1. Elmalarda Döllenme Biyolojisi Tek bir çeşit ile kurulmuş elma bahçelerinde bol çiçek görülmesine rağmen, meyve tutumunda ki yetersizliğin en büyük nedeni döllenme sorunudur. Elma çeşitleri genel olarak kendine kısırdırlar. Yani, kendi çiçek tozları ile döllenemezler. Mutlaka başka bir dölleyici çeşidin çiçek tozlarına ihtiyaçları vardır. Bu nedenle bahçe kurulurken iyi bir çeşit karışımı tertiplenmelidir. Çeşit karışımı yaparken, tercih edilen ana çeşidin dölleyici çeşidini (veya çeşitlerini) bilmek gerekir. Dölleyici çeşit tablosu aşağıda verilmiştir.
35
4.1.1. Döllenme probleminin çözümünde dikkat edilmesi gereken hususlar
- Elma bahçesi, tozlanma döllenme bakımından en elverişli bir plana göre kurulmalıdır. Dölleyici çeşidin esas çeşide oranı % olmalıdır. Bu orana göre, dikimde her yüz fidandan adedi dölleyici çeşitten, adedi ise esas çeşitten oluşmalıdır. Dölleyici çeşitler ana çeşitten metreden daha uzakta olmamalıdır. - Seçilecek çeşitler arasında periyodiste bakımından bir uyuşmazlık olmamalıdır. Periyodiste, ağaçların bir yıl meyve verip, müteakip yıl dinlenmeleri demektir. Dölleyici olarak seçtiğimiz çeşit böyle bir karakterde ise bu çeşidin dinlenme yılında döllenme olmaz. Mesela Amasya Elması mutlak peryodiste gösteren bir çeşittir. Red Delicious ve Golden Delicious ise bir yıl çok, bir yıl orta derecede meyve verirler. Jonathan ve Rome Beauty çeşitleri ise her yıl düzenli meyve verme karakterindedirler.
36
- Seçilecek çeşitler arasında çiçek açma tarihlerinde önemli bir farklılık olmamalıdır. Yukarıda ki çeşitler içerisnde, Red Delicious, Golden Delicious ve Jonathan aynı tarihlerde çiçek açmasına mukabil, Rome Beauty bu üç çeşitten daha sonra çiçek açar. Bu nedenle Rome Beauty çeşidi bu üç çeşit için uygun dölleyici olamaz. – Elmalarda ki yabancı döllenmeyi % 90 arılar yapar. Genç elma bahçeleri için gerekli arı miktarı her dört dekar için bir kovan veya her dekar için – arıdır. Tam verime geçmiş ağaçlar için bu miktar 3-4 katına çıkarılmalıdır. Çiçek zamanı arı çalışması ve tozlanmanın sağlanabilmesi için bahçeler ilaçlanmamalıdır. (Yapıcı, 1992)
37
Çizelge 1.Bazı elma çeşitlerinin dölleyicileri
Ana Çeşitler Dölleyici Çeşitler Golden Delicious Red Delicious Jonathan Starkrimson Delicious Starking Delicious Winesap Granny Smith Black Stayman Improved 201 Rome Beauty Starkspur Golden Delicious Stark Earlyeast Amasya Beacon
38
Starkspur Golden Delicious
Starkrimson Delicious Starking Delicious Jonathan Stark Earlyeast Golden Delicious Mc. Intosh Delicious Grimes Golden Cox Orange Pippin Reinne des Renette Cortland Staymared Rome Beauty Imparature Sarı İngiliz (hüryemez) Mutsu Red Delicious Granny Smith Beacon Black Stayman Improved 201 Stayman Winesap
39
4.2. Armutta Döllenme Biyolojisi
Armutların döllenme biyolojisi elmalara çok benzer. Armutta da diploid ve triploid çeşitler vardır. Armutlarda haploid kromozom sayısı no:17, diploid 2n =34 ve triploid 3n = 51’dir. Triploid çeşitlerin çiçek tozlarının çimlenme ve döllenme gücü zayıftır.Bu nedenle bunlar tozlayıcı olarak kullanılmaz. Tozlayıcıların diploid olması yeterli olmayıp en yüksek meyve tutumunu da sağlamalıdır. Tozlayıcılar ve Meyve Tutumu (%) Ana çeşit Hacı Hamza Kafakıran Limon Armudu Kumlu Armut Hacı Hamza………3,1…………..4,9…………16,0…….....…….19,8
40
Armutlar genellikle kendine verimsizdirler (self-unf ruitful) ve iyi meyve tutumu için tozlaşmaya ihtiyaç gösterirler. Melezlemede uyuşmazlık çok görülmez uyuşmaz bazı örnekler şöyledir. Fute Luise x Seckel William Christ x Seckel Keten Gömlek x Sarı Armut Bazı önemli çeşitler ve bunların tozlayıcıları şöyledir: Ana çeşit Tozlayıcılar Akça………………….. Passa Crassane, Mustafabey, Williams Mustafabey…………… Passa Crassane, Duchesse, d’ Angouleme Dr. Jules Guyot………. Williams Triumph de Vienne…… Williams, Dr. Jules Guyot Duc. d’ Angouleme….. Williams, Passa Crassane Beurre Bosc…………… Duc. d’ Angouleme, Williams Passa Crassane………... Dr. Jules Guyot, Williams, Duc. d’ Angouleme
41
4.3. Kiraz ve Vişnede Döllenme Biyolojisi
Döllenme, kiraz yetiştiricilerinin bahçe kuracakları zaman dikkate almaları gereken en önemli konudur. Yapay mutasyon ile meydana getirilen birkaç çeşit (stella) dışında üzerinde çalışılan bütün kirazların kendileriyle uyuşmaz olduğu tespit edilmiştir. Kirazlarda, çiçek tozları çok iyi çimlenebildiği halde, çeşitlerin kendi kendini dölleyememesi veya birbirleri ile tozlandıkları halde meyve elde edilememesinin sebebi uyuşmazlıktır. Kiraz bahçelerinde yeterli verimin alınabilmesi için; Tek çeşitten kesinlikle bahçe kurulmamalıdır. Ele alınacak çeşitlerin birbirlerini dölleyebildiklerinden emin olunmalıdır. Bahçede tozlanmayı sağlayacak yeterli sayıda arı olmalıdır. (her 40 dekar için, içinde – arı olan 4 – 5 çerçeveli bir veya daha fazla koloni) Vişne çeşitleri ise, genellikle kendi kendine verimlidir. Hatta çiçeklenme zamanları denk gelirse vişnelerin kirazları da dölleyebilmeleri mümkündür.
42
4.4. Erikte Döllenme Biyolojisi
Erik çiçekleri o yılın sürgünleri veya yaşlı spurlar üzerindeki lateral (yan) tomurcuklarda oluşurlar. Oluşum zamanı, yaz sonu olmakla birlikte en erken 5 temmuz ve en geç Eylül'dür. Her tomurcuktan 1 veya 3 çiçek meydana gelir. Yaprak meydana gelmez. P. cerasifera çeşitlerinden bazıları kendine verimli, çoğuda kendine kısırdır. Avrupa erikleri ise kendine verimlilik yönünden üç gruba ayrılmaktadır. P. domestica kültür çeşitlerinin bazıları kendine verimli, bazıları kısmen kendine verimli, diğerleride kendine kısır çeşitlerdir. Kendine verimli çeşitlerin kendi çiçek tozu ile tozlanmaları durumunda meyve tutumu % 30' a kadar yükselmektedir.
43
Kendine kısır çeşitler ise kendi çiçek tozları ile tozlandıkları zaman meyve tutumu % 1.5 civarında olmaktadır. d'Agen , Reine Claude, German Prune gibi bazı çeşitler değişik yetiştirme bölgelerinde kendine verimlilik bakımından farklı durum göstermişlerdir. Japon erikleri arasında kendine verimli olanlar yoktur. Bunların bir kısmı kısmen kendine verimli, bir kısmı da kendine kısırdır. Kendine kısır olanların sayısı fazladır. Genellikle Avrupa erikleri ile japon erikleri birbirine uyuşmazlar. Eriklerde morfolojik kısırliğa da rastlanmaktadır. Morfolojik kısırlık gösteren çeşitlerde dişi organ normal gelişmemekte, dumura uğramaktadır. Erik türünde çeşitler döllenme türüne göre kendine verimli, kendine kısmen verimli ve kendine kısır olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Bu nedenle kendine kısmen verimli ve kendine kısır çeşitlerle bahçe kurarken mutlak suretle tozlayıcı çeşitler kullanılmalıdır. Tozlayıcı çeşit seçerken tozlayıcı çeşidin bahçe kurduğumuz çeşitle aynı anda çiçeklenmesine ve bol miktarda çiçek tozu üretmesine dikkat edilmelidir.
44
Çizelge 2. Bazı elma çeşitlerinin dölleyicileri
Kendine Verimli Kendine Kısmen Verimli Çeşit Tozlayıcısı Kendine Kısır Çeşit Tozlayıcısı D’Agen Santa Rosa Laroda R.C.d’Altham Giant, R.C Violette, Stanley Bavoy Climax Santa Rosa, Laroda Formosa Burbank,Santa Rosa, Laroda California Blue Aynalı Papaz, Can President Early Laxton’s Czare Can Havran R.C Violette Giant, R.C.d’Altham Stanley Early Mirabelle Burmosa German Prune Papaz Sungold Monarch Duarte Red Heart, Laroda, Reubennel Stanley Red Heart Burbank, Santa Rosa, Laroda, Nubiana Giant Santa Rosa, Red Heart
45
Sugar Burbank Santa Rosa, Formosa, Burmosa, Red Heart, Laroda Victoria Climax Santa Rosa, Laroda Yellow Egg Wickson Santa Rosa Kara Göynük Grand Prix İmperial Epineuse Köstendil Bella di Lavino Üryani Kara Erik D’ Agen Anna Spath
46
4.5. Kayısıda Döllenme Biyolojisi
Ticari olarak yetiştirilen kayısılar, genel olarak kendine verimlidir. Kendine verimli çeşitlere örnek olarak Royal, Tilton, Nancy, Ambrosia, Paviot çeşitlerini gösterebiliriz. Bunun yanı sıra fizyolojik kısırlıktan dolayı tozlanmaya gerek duyan çeşitler de söz konusudur. Bu gruba giren en önemli çeşitler ise Perfection ve Riland’dır. Kayısılarda görülen fizyolojik kısırlığın ana nedeni beslenme eksikliğidir. Beslenme eksikliğinden dolayı hem çiçek tozlarının çimlenme yeteneği azalmakta, hem de embriyo keselerinin dejenerasyonu sonucunda istenilen döllenme olayı gerçekleşmemektedir. Bu nedenle kayısılarda verimliliği arttırmak için başvurulacak en iyi tedbir ağaçların iyi bir şekilde beslenmesini sağlamaktır. Bunun dışında hava kirliliği de döllenmeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Örneğin, ABD’de yapılan bir çalışmada, alüminyum indirgeme işlemini gerçekleştiren ve çevreye flor gazı saldığı tespit edilen fabrikanın civarında bulunan Tilton çeşidine ait kayısı bahçesinin oldukça fazla zarar gördüğü; dolayısıyla verimin azaldığı gözlenmiştir.
47
4.6. İncirde Döllenme Biyolojisi
Kültür incirlerinden erkek incirlerde de çiçek kılıfı içerisinde hem erkek hem de bir tür dişi çiçek olan gal çiçekleri bulunur. Erkek çiçekler çiçek kılıfının ağzına yakın kısımlarında, gal çiçekleri ise sapa yakın kısımlarda dizilmişlerdir. Dişi kültür incirlerinde ise bir çiçek kılıfı içerisinde yalnız normal dişi çiçekler vardır. Döllenme biyolojisi bakımından dişi kültür incirlerini 4 tipe ayırmak olasıdır. Döllenmeye gerek göstermeden, partenokarpi yoluyla normal yemeklik ilkbahar ve yaz ürünü veren taze yemeklik incirler, Ürün vermek için mutlaka döllenmeye ihtiyaç gösterenler(İzmir Lop incirleri) İlkbahar ürünü için döllenmeye ihtiyaç göstermedikleri halde, yaz ürününü olgunlaştırmak için döllenmeleri gerekenler (San Pedro tipi), İlkbahar ürünü için döllenmeye muhtaç oldukları halde, yaz ürününü döllenmeden olgunlaştıranlar (Adriyatik tipi).
48
Erkek ve dişi incirlerde değişik meyve türlerinin karşılıklı olarak doğuş periyotlarıyla, her bir ürün içerisindeki erkek ve dişi çiçeklerin karşılıklı olarak olgunlaşma zamanları, dişi incirlerde döllenmeyi sağlayacak bir biçimde birbirlerine paralel bir şekilde cereyan etmekte olduğu gibi ilek sineğinin değişik jenerasyonları ile bu değişik meyve ürünlerinin oluşumu ve içlerindeki çiçeklerin olgunlaşması arasında da sıkı ilişkiler vardır. Kültür incirlerinde tozlanma ve dolayısıyla döllenmeye hizmet eden böcek, ilek arıcığı (Blastophaga psenes) ‘dir. Dişi incirlerin döllenmeleri için bir teknik önlem olarak başvurulan ileklemede, ilek meyveleri içerisinde bulunan arıcık budur. İlek arıcığı, yaşamını erkek incirlerin gal çiçekleriyle beslenerek devam ettirir. Bu gerçekten hareketle; erkek incirlerin üç meyve ürününe karşılık dişi incirlerde de üç meyve ürünü oluşmakta ve yine erkek incirlerin üç meyve ürününe bağlı olarak ilek arıcığı üç jenerasyon meydana getirerek, döllenme işlevini sağlamaktadır.
49
4.7. Antep Fıstığında Döllenme Biyolojisi
Antepfıstığı dioik bir meyve türüdür. Erkek ve dişi çiçekleri ayrı ayrı ağaçlar üzerinde bulunur ve tozlanma rüzgarla olur. Öteki sert kabuklu meyvelerde olduğu gibi antepfıstığında da meyvenin yenilen kısmı tohumu olduğundan, meyve eldesi için tozlanma ve döllenme zorunludur. Döllenmeyen çiçekler dökülür veya bunlardan içi boş (fıs) meyveler meydana gelir, dolayısıyla verim doğrudan etkilenir. Antepfıstığında çiçeklenme zamanının bilinmesi ve bu zamandaki hakim rüzgarın yönün tozlanma için çok önemlidir. Erkek ağaçların bahçeye yerleştirilmesinde hakim rüzgarların esme yönü de dikkate alınmalıdır.
50
Yabani Pistacia türlerinin aşılanmasıyla bahçe oluşturulacaksa, bu türlerin çiçeklenme durumları göz önünde tutulmalıdır. Pistacia türlerinde çiçeklenme başlangıcı erkenden geçe doğru sırasıyla Pistacia atlantica (Atlantik sakızı), P. palaestina (Filistin sakızı), P.terebinthus (Melengiç), P. vera (Antepfıstığı) ve P. khinjuk (Buttum) şeklinde olmaktadır. Özellikle antepfıstığı, melengiç ve Filistin sakızının çiçeklenmeleri birbirine yakındır. Atlantik sakızının çiçeklenmesi çok erken olduğundan antepfıstığı çeşitlerinin hiç birisi ile uyum sağlayamamaktadır. Bu nedenle bahçemizde atlantik sakızlarının erkeklerini bulundurmamamız gerekmektedir. Filistin sakızı ve melengiç erkekleri Uzun ve Halebi çeşitlerine uygun olmakta, Kırmızı ve Siirt çeşitlerine ise bu türlerin geççi tipleri uygun olabilmektedir. Buttum erkekleri ise Ohadi çeşidi ile uyum sağlamaktadır. Buttum erkeklerinin erkencileri kısmen Kırmızı ve Siirt çeşitleriyle de uyum sağlayabilmektedirler.
51
4.8. Bademde Döllenme Biyolojisi
52
Meyve türleri içinde en erken badem çiçek açar
Meyve türleri içinde en erken badem çiçek açar. Bunun iki nedeni vardır: a) Kış soğuklama ihtiyacı azdır. b) Tomurcuklar nispeten düşük sıcaklıklarda sürer. Badem genel olarak kendine verimsiz (uyuşmaz) bir türdür. Bunun nedeni S allel genleridir. Bazen Tuono gibi kendine verimli çeşitler de görülür. Bu durum yabancı tozlaşmayı ve badem bahçesi kurarken aynı zamanda çiçek açan ve karşılıklı olarak birbirini dölleyen çeşitlerin birlikte dikimini gerekli kılar. Bademde yüksek bir verimlilik için hemen tüm çiçeklerin döllenmesi gerekir. Dişi organlar çiçek açımından 2 gün sonra döllenmeye en elverişli duruma gelirler ve bu durumlarını 3-4 gün süreyle korurlar. Dişicik tepesine gelen bir çiçek tozu embriyo kesesine 4-5 günde ulaşır. Bu süre havanın soğuk gitmesiyle uzar ve döllenme uzayabilir.
53
Badem havaların nispeten soğuk olduğu bir mevsimde çiçek açar
Badem havaların nispeten soğuk olduğu bir mevsimde çiçek açar. Bu dönemde arı aktivitesi de düşüktür. Yüksek oranda bir tozlaşma sağlayabilmek için, bahçedeki tozlayıcı oranını yükseltmek ve kuvvetli bir arı kolonisi bulundurmak gerekir. Öte yandan çiçeklenme zamanı aynı olan veya hiç değilse kısmen çakışan çeşitlerin birlikte dikilmesi gerekir. Çiçeklenme zamanı tam çakışıyorsa, birbirini dölleyebilen iki çeşitten ikişer sıra dikilerek bir düzenleme yapılabilir. Çiçeklenmesi tam çakışmayan çeşitlerle yapılacak düzenlemede ise, ekonomik açıdan tercih edilen çeşitten iki sıra ve bunun yanına biraz erken ve biraz geç açan çeşitlerden birer sıra olmak üzere bahçeye 3 çeşit dikilir.
54
4.9. Kestanede Döllenme Biyolojisi
Kestanelerde, meyvenin yenen kısmı olan tohum döllenme sonucu meydana geldiğinden, tozlaşma ve döllenme koşullarının normal bir ürün elde etmede büyük önemi bulunmaktadır. Bu nedenle de kestaneliklerde iyi bir tozlaşmanın sağlanabilmesi için gerekli koşullar yerine getirilmelidir. Bu da iyi bir tozlayıcı planının tatbik edilmesiyle gerçekleşir. Öte yandan kendiyle tozlanan çeşitlerin (uyuşmazlık nedeniyle) meyve bağlamadıkları ve bazı çeşitlerin tozlayıcılık niteliklerinin bulunmadığı da dikkate alınmalıdır. Tüm bunlar göz önüne alınırsa normal bir tozlaşma, döllenme ve meyve tutumunun sağlanması aşağıdaki koşullara bağlıdır.
55
v Kestane bahçesinde çiçeklenme zamanı birbirine uyan en az iki çeşit bulunmalıdır.
v Esas çeşitlerin tozlayıcılık yönünden kısır olmaları durumunda, hem bu çeşitleri, hem de birbirini tozlayacak iki tozlayıcı uygun aralıklarla bahçeye yerleştirilmelidir. v Tozlayıcıların ana çeşide uzaklığının en çok 60 m olması gerekmekle birlikte, bu uzaklığın 20 m’ ye kadar indirilmesi tozlaşmayı en yüksek düzeye ulaştıracaktır. Bu nedenle, düzgün planlı bahçelerde her üçüncü sırada üçüncü ağacın tozlayıcı olarak seçilmesi en uygun yöntem olacaktır. Düzgün dikimli olmayan dağlık arazilerde de bu yöntem esas alınarak her 8-10 ağacın ortasına bir tozlayıcı yerleştirilir.
56
5. LİTERATÜR LİSTESİ Anonim, Meyvecilik 1, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, Ankara. Barut, E., Meyvecilik, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları No: 859, Açıköğretim Fakültesi Yayınları No: 455, Eskişehir. Gerçekçioğlu, R., Genel Meyvecilik, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Kitapları Serisi, Tokat. Gönülşen ve Ark.,1991. Erik Anaçları, Türkiye 1.Fidancılık Sempozyumu, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ankara. Güleryüz, Özel Meyvecilik Ders Notları, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Erzurum Öz ve ark, Bodur Meyve Yetiştiriciliği, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü,Yayın No: 73, Yalova Özbek, Özel Meyvecilik ( Kışın Yaprağın Döken Meyveler ), Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları 128, Adana Soylu, Ilıman İklim Meyveleri –II, Uludağ Üniversitesi Ders Notları No: 72, Bursa. Rom ve ark, Rootstock For Fruit Crops, A Wiley-İnterscience Publication, New York. Yapıcı, M., Meyve Ağaçlarında Budama, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Kitapları Serisi No : 4, Tokat. Yapıcı, M., Meyve Fidanı Üretim Tekniği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, Ankara.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.