Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanTülay Akagündüz Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
ASTMA ve DİYET Prof.Dr.Sadık Demirsoy G.Ü.Tıp Fak.Allerji ve Astma Bilim Dalı
2
Astım gen ve çevresel etkenlerin etkilediği bir allerjik hastalıktır.
3
Son yıllarda gelişmiş ülkelerde astma prevalansında önemli artışlar olmuştur. Son yıllarda özellikle Batı ülkelerinde astım prevalansının hızla artması çevresel bir etkileşimin işaretidir. Allergy. 2009;64(1):5–17.
4
Hiyjen Hipotezi Hiyjen hipotezine göre batılılaşma temizliğin artışı ile çeşitli enfeksiyonlara maruz kalmama sonucu immun sistemdeki gelişme astım ve diğer atopik hastalıkların artışına neden olmaktadır. Paediatr Perinat Epidemiol. 2007;21(Suppl 3):23–28. Bu hipotez Çevresel koşulların hijenik olmadığı Kuzey ve Güney Amerika iç bölgelerindeki şehirlerinde astımın prevalansının artması ile eski geçerliliğini yitirmiştir. Allergy. 2009;64(1):5–17
5
Astma tanısı koyan bir hekim hasta ve/veya ailesinin hastanın diyetine yönelik sorduğu birçok soru ile karşılaşmaktadır Hastaya özel bir diyet uygulanacak mıdır ? Astmalı hastaya yararlı ve zararlı besinler var mıdır ? Ek vitamin veya mineral desteğine gerek var mıdır ? Hastanın tuz alımı nasıl olmalıdır ?
6
Diyet değişiklikleri ile astmayı önlemek mümkün mü ?
7
İkizler üzerinde yapılan çalışmalarda astmaya % 70 genetik eylim saptanmış, sorumlu genlerin bir kısmı da ortaya çıkarılmıştır. Ancak bu genlerin bir kısmının etkili olması için çevresel etkenlere ihtiyaç duyulmaktadır. Am J Respir Crit Care Med. 2000;161(3 Pt 2):S202–206. Eur Respir J. 1999;13(1):8–14.
8
Antioksidan hipotezi Seaton ve arkadaşları 1994 yılında Batıda astımın artmasının nedeni diyetteki değişikliklere bağlı olduğunu ileri sürmüşler, antioksidan alımının astım prevalansında düşme yapabileceğini söylemişlerdir. Thorax. 1994;49(2):171–174.
9
Antioksidan çalışmaları vitamin C, vitamin A, karotenoidler, flavonoidler, mağnezyum, selenyum ve çinko gibi antioksidan besinler üzerinde yoğunlaşmıştır.
10
Saçkesen ve arkadaşlarının yaptığı bir aştırmada astmatik çocuklarda glutatyon peroksidaz ve superoksid dismutaz gibi enzimatik ve enzimatik olmayan antioksidan sistemlerinin aktivitesi düşük bulunmuştur. J Allergy Clin Immunol. 2008;122(1):78–85.
11
Flavenoidler Flavenoidler de anti- allerjik maddeler olabilir. Çay, portakal suyu, kırmızı şarap ve çukolata gibi besinlerde bulunan antioksidan maddelerdir. Mast hücrelerini stabilize ettikleri belirtilmektedir. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında etkin oldukları gösterilmiştir. Ancak astımda etkinlikleri konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Respir Ris 2009 Jun 12;10:49.
12
Vitamin C Vitamin C kuvvetli bir antioksidandır. Astmanın patofizyolojisinde bazı antiinflamatuvar etkiler sağladığı düşünülmektedir. Brokoli, limon, çilek, biber gibi sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunur.
13
Vitamin C eksikliği hem erişkinler, hem de çocuklarda akciğerlerde fonksiyon bozukluğuna neden olur. Bu muhtemelen inflamasyonun artmasına bağlıdır. Thorax. 2006;61(5):388–393.
14
Astmalı çocuklarda C vitamini düzeyi düşüktür. Bu bulgu C vitamini eksikliğine bağlı astım semptomlarının ortaya çıkabileceğini düşündürmektedir. Ancak vitamin C preparatlarının uygulanması astım semptomlarında ve solunum fonksiyon testlerinde belirgin bir düzelme yapmamaktadır. Thorax. 2006;61(5):388–393. Am J Respir Crit Care Med.
15
Vitamin A ve Beta-karoten Vitamin A ve beta-karotenin antioksidan özellikleri nedeni ile astımın inflamasyonunu azaltabileceği düşünülmüştür. Bu konuda yapılan iki küçük çalışmada bu vitaminleri içeren gıdaların bir hafta süre ile alınmasını takiben eksersize bağlı astımın semptomlarının azaldığı bulunmuştur. Ancak araştırmalar çok az ve yetersiz olduğu için bu konuda halen bir öneri yoktur.
16
Mağnezyum Mağnezyumun bronşiyal düz kaslar üzerindeki etkisi tartışılmazdır. Çocuklarda düşük mağnezyum alımı akciğer fonksiyonlarında azalmaya neden olmaktadır. Am J Epidemiol. 2002;155(2):125–131. Akut astma atağının kontrolünde intravenöz mağnezyum uygulaması önerilmektedir. Ancak mağnezyum alımı ile astım prevalansı arasında ilişkiyi gösterecek araştırma sayısı oldukça kısıtlıdır. Curr Opin Allergy Clin Immunol. 2007;7(1):107– 110.
17
Çinko Astmalı hastalarda çinko düzeyi düşük bulunmuştur. Çinko eksikliği havayollarında inflamasyona neden olmaktadır. Ancak bu astıma neden olduğu anlamına gelmez. Astım ile çinko eksikliği arasında direkt bir bağlantı bulunamamıştır
18
Selenyum Selenyum düzeyleri astımlı hastalarda kontrol grubuna göre düşük bulunmuştur. Ancak selenyum verilen astımlı hastalarda klinik düzelme solunum fonksiyon testleri gibi somut yöntemlerle kanıtlanamamıştır. Birçok çalışmada da selenyum ile astım arasında bir ilişki gösterilememiştir. Thorax. 2007;62(6):466–468.
19
Ancak biyolojik çalışmalar selenyumun önemli bir antioksidan olduğunu göstermektedir. Bu nedenle immun sisteme ve astım gibi allerjik hastalıklardaki rolü daha ayrıntılı ve büyük ölçekli çalışmalarla araştırılmalıdır. Allergy. 2008;63(7):854–856.
20
Vitamin E Vitamin E’nin astımdaki rolü vitamin C’ye göre az araştırılmıştır. Yüksek vitamin E sevyelerinde deri duyarlılığında, astım inflamasyonunda azalma olmaktadır. IgE’den zengin besinlerle beslenen insanlarda astımın daha az görüldüğü bildirilmiştir. Ancak IgE verilerek yapılan çift kör plasebo kontrollü çalışmalarda benzer sonuçlar alınamamıştır.
21
Ancak araştırmaların hepsi antioksidan hipotezi desteklememektedir. Yapılan bir metaanaliz araştırmada antioksidan vitaminler C ve E, β- karotenin diyet ile alımının astma riskinin pek etkilemediği bulunmuştur. Respirology. 2008;13(4):528–536.
22
Sonuç olarak astmanın önlenmesinde antioksidanların kendilerine özgün minimal rollerinin olduğunu söyleyebiliriz. İleride yapılacak daha büyük çaplı araştırmalar konuya daha kesin sonuçlar getirecektir. Pediatr Pulmonol. 2007;42(8):663–673.
23
Lipid hipotezi 1997 yılında Black and Sharpe isimli araştırmacılar lipid hipotezini ile sürmüşlerdir. Astım prevalansındaki artmanın nedeninin gelişmiş ülkelerde doymuş yağ asitleri tüketiminin azalması ve doymamış yağ asitlerinin tüketiminin artmasına bağlı olduğunu ileri sürmüştür. Eur Respir J. 1997;10(1):6–12.
24
Black ve Sharpe diyette omega-6 yağ asiti linoleik asitin alımının prostoglandin E2 yapımını artırarakT2 cevabına ve IgE sentezine yol açarak allerjik cevabı artıracağını ve buna karşılık omega 3 yağ asiti EPA’nın (eikospantanoik) da prostoglandin E2 yapımını azalttığını ileri sürmüşlerdir. Eur Respir J 1997;10;6-12
25
Omega-6 yağ asiti immun cevabın ve inflamasyonun düzenlenmesinde rolü vardır. Bunlar Batıda tüketimi artan margarin ve bitkisel yağlarda linoleik asit olarak yüksek oranda bulunurlar. Linoleik asit interferon-γ’yı (IFN-γ) inhibe eden ve astma için uygun inflamasyonu artıran, prostoglandin E2’ye (PGE 2 ) dönen araşidonik asitin öncüsüdür. Aynı zamanda omega 3 yağ asiti antiinflamatuvar role sahip olabilir. Böylelikle beslenmede ω-6 PUFA’da artış ve ω-3 PUFA azalış astıma toplumda eylimi artırabilir. PUFAs immunosupresif başka etkileri için daha fazla araştırmaya gerek vardır. Chem Phys Lipids. 2008;153(1):24–33.
27
Lipid hipotezinin araştırılmasında yapılan birçok çalışmada ω-3 PUFAs’dan zengin beslenme ile astım prevalansı arasında negatif bir korelasyon bulunmuştur. Ancak aynı bulgu kord kanında PUVA ile, atopik hastalıkların gelişmesi arasında bulunamamıştır. J Allergy Clin Immunol. 2005;115(6):1109–1117.
28
Serbest yağ asitlerinin etkisi Huyong ve arkadaşları tarafından ovalbumin ile allerjik inflamasyon oluşturulan farelerde incelenmiştir. Balık yağı preparatları sürpriz bir şekilde proinflamatuver sitokinler olan IL-5 ve IL-13 yapımında artırmışlardır. Bu bulgu serbest yağ asitlerinin astım üzerinde etkili olduğu yönündeki görüşleri çürütmektedir. Free Radic Biol Med 2009 september 1:47(5):622-628
29
Daha sonra yapılan PUFAs destekli beslenme çalışmalarında da yüz güldürücü sonuçlar alınamamıştır Chem Phys Lipids. 2008;153(1):24–33. J Allergy Clin Immunol. 2007;119(6):1438–1444. J Perinat Med. 2007;35(Suppl 1):S12–18
30
Sodyum Hipotezi Sodyum hipotezi 1987 yılında astım mortalitesi ile sodyum tüketimini ilişkilendiren bir çalışma ile ileri sürülmüştür. J R Soc Med. 1987;80(6):364–367 Bu hipoteze göre sodyum alımı bronş düz kasının hiperpolarizasyonuna yol açarak astımı alevlendirebilir. J R Soc Med. 1987;80(6):364–367.
31
Ancak idrardan sodyum atımı (sodyum alımı için indikatör) havayolu cevabı arasında bir ilişki bulunamamıştır. Thorax. 1995;50(9):941–947. Son zamanlarda yapılan bir çalışmada değişik miktarlarda sodyum ve plasebo alan hastalarda astımın kliniği yönünden bir farklılık bulunamamıştır. Am J Respir Crit Care Med. 2008;178(2):132–138
32
Vitamin D Litonjua ave Weiss özellikle küçük çocuklarda vitamin D eksikliğinin astım görülme sıklığını artırdığıni ileri sürmüştür. Allergy Clin Immunol. 2007;120(5):1031–1035. Bu görüş vitamin D reseptör geninin astım ile ilişkili olduğunun bulunmasından kaynaklanmaktadır.. Am J Respir Crit Care Med. 2004;170(10):1057–1065.
33
D vitamini reseptörlerinin T lenfosit tiplerinde ve dendritik hücrelerde bulunması immunomodülasyonda, dolayısı ile astım patogenezinde etkin olabileceğini göstermektedir. Immunol. 2004;173(5):3432–3436.
34
ABD ve İngiltere’de yapılan çalışmalarda annenin gebelikte D vitamini alımının bebekte astım belirtilerini ve hışıltıyı azalttığı gözlenmiştir. Ancak diğer çalışmalarda olduğu gibi daha geniş çalışmalara ihtiyaç vardır Am J Clin Nutr. 2007;85(3):788–795. Am J Clin Nutr. 2007;85(3):853–859.
35
Japonya’da Miyake ve arkadaşlarının 763 anne- infant çiftinde yaptıkları prospektif araştırmada gebelikte kalsiyum ve vitamin D’nin fazla alınmasının bebeklerde 16-24 aylar arasında hışıltıyı azalttığını bulmuşlardır. Gebelikte D vitamini alımının infantlarda ekzema ve hışıltıdan korunmada etkili olabileceğini bildirmektedirler. Eur Respir 2010 June 35(6):1228-34
36
Meyveler ve sebzeler Meyveler ve sebzeler potent antioksidan kaynağı olarak geniş olarak araştırılmıştır. Norwich te yapılan bir araştırmada meyvelerin az tüketiminin astımı artırdığı bildirilmiştir. Thorax. 2006;61(5):388–393. Çeşitli kesitsel çalışmalar meyve ve sebze tüketimi ile astım belirtileri arasında ters bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Am J Respir Crit Care Med. 2004;170(7):725– 729. Thorax. 2007;62(8):677–683.
37
Meyveler ve sebzeler 2 Ellwood ve arkadaşlarının ISAAC ve İngiltere Besin ve Ziraat Organizasyonunun bilgilerini kullanarak 53 ülkede yaptıkları araştırmada meyveler ve bitkisel kökenli besinler ile beslenme ile astım prevalansı arasında ters bir ilişkinin olduğu gösterilmiştir. Ancak bu bulgunun netleşmesi için daha fazla longutidinal araştırmaya gerek vardır. Eur Respir J. 2001;17(3):436–443.
38
Batı tipi beslenme Batı tipi beslenmenin astım prevalansı üzerinde etkisi olduğu ileri sürülmüştür. Yeni Zelanda’da yapılan bir çalışmada Hamburger tüketiminin astım prevalansını artırdığı, kısıtlamanın bronşiyal duyarlılığı düzelttiği bildirilmiştir. Allergy. 2005;60(12):1537–1541.
39
Akdeniz tipi diyet Akdeniz diyeti meyveler, sebzeler, kuruyemişler, tohumlar ve doymamış yağ asitlerinin tüketilmesi ile uygulanan bir diyettir.
40
Akdeniz diyetinin sağlıklı bir diyet olduğu ve astma riskini azaltabileceği ileri sürülmüştür. ISAC kriterleri kullanılarak yapılan çalışmalarda astma prevalansı ve semptomları ile akdeniz diyeti arasında negatif bir ilişki bulunmuştur. Ancak bu konuda çalışmalar yeterli değildir. Thorax. 2007;62(8):677–683. J Pediatr. 2008;152(6):823–828.
41
Sonuçta ilginç hipotezlere ve bazı pozitif bulgulara rağmen tek tek besinlerin, besin tiplerinin ve beslenme alışkanlıklarının astma prevalansı üzerinde etkin olup olmadıkları kesin olarak söylenememektedir.
42
Anne sütü Anne sütü bebeğin büyümesi ve gelişmesi için besin sağladığı gibi bebeğin kritik döneminde ona immunolojik koruma da sağlar. Allergy. 2001;56(Suppl 67):23–26. Adv Exp Med Biol. 2008;606:467–483. Sadece anne sütünün verileceği süre tartışmalıdır. 2004 yılında yapılan bir çalışmada 4 aydan daha uzun süre sırf anne sütü ile beslenmenin bebeği astımdan koruduğu bulunmuştur. J Allergy Clin Immunol. 2004;114(4):755–760.
43
2008 yapılan kohort çalışmasında anne sütünün erken çocukluk devresinde hışıltı ve astımdan orta derecede koruduğu, ancak bu korumanın 6 yaşından sonra devam etmediği bulunmuştur. J Allergy Clin Immunol. 2008;122(1):49– 54.
44
Anne sütü çocuğun immunolojik olarak korunmasını sağlamakla beraber astmanın önlenmesinde rutin olarak önerilmesi için yeterli kanıt yoktur.
45
SONUÇ 1.Astmayı tam olarak önleyecek veya tamamen ortadan kaldıracak sihirli bir beslenme formülü yoktur. 2.Bol meyveli, omega 3-yağ asitli, akdeniz tipi beslenme kısmen de olsa yararlı olabilir. 3.Gebelikte annenin güneşlenmesi ve bebeğini ilk 4 ay anne sütü ile beslemesi hışıltının önlenmesinde yardımcı olabilir. 4.Astım ile diyetin ilişkisini aydınlatmak için daha geniş çaplı, çift kör, uzunlamasına çalışmalara ihtiyaç vardır.
46
Teşekkürler…
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.