Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

VAAZ ve İRŞADDA HADİSLERDEN YARARLANMAK

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "VAAZ ve İRŞADDA HADİSLERDEN YARARLANMAK"— Sunum transkripti:

1 VAAZ ve İRŞADDA HADİSLERDEN YARARLANMAK

2 Vaaz ve İrşadın önemi Vaaz, tebliğ ve İrşad ilahi emirdir. Öğüt ver, hatırlat..tebliğ et.. İrşâdın hedef kitlesi müslümanlardır. Müminlerin ilim, amel, ihsan ve ihlâs konularındaki eksiklerini gidermek için gerekeni yapmak. Hatemül enbiyadan sonra irşad görevi Peygamberlerin varisleri alimlerin; Onun mihrabında bıraktığı imamet görevini ifa eden, din gönüllülerinindir. Bu vazife gereği bilmeyen ve inanmayanlara gerçeğin bilgisini ulaştırmak, bilip inandığı halde eksiklik içinde olanları tamamlamaya çalışmak ümmete düşmektedir. Allah Rasûlü'nden (s.a.v.) ümmetine intikal eden en önemli sünnet budur. "Allah'a çağıran (dâvet eden), inancını yaşayan ve şüphesiz ben müslümanlardanım diyen kimseden, sözce daha güzel olan kim vardır?" buyuran Rabbimiz buna benzer daha nice âyette irşâd ve teblîği teşvik etmiş; ... Burada bulunanlar, bulunmayanlara teblîğ etsin!" buyuran Allah Rasûlü (s.a.v.) de daha nice hadîsi ile Kur'ân âyetlerini teyid buyurmuştur.

3 Hz. Peygamber, Sünneti, Amacı
Allahın Rasulü sav getirdiği davete uygun olarak hayat tarzı yaşar. O en bereketsiz topraklarda, bedevi bir toplumdan medeni bir toplum meydana getirmiştir. Bu itibarla Rasulün getirdiği davete uygun olarak yaşamış olması, örnek hayat sergilemesi, SİRETİ; SÜNNETİ; EN BÜYÜK MUCİZESİ YAŞAYAN KURAN Oluşu, toplumu dönüştürmesidir. Esfeli safilindeki nası, cahili, bedevi toplumu nasıl ulvi değerlerle tanıştırıp, kemale erdirmesindedir. Sefaletten, ulviyete, zulmetten nura çıkarmasında, bu manevi miracda aramalıdır asıl büyüklüğünü; hadislerin amacını, mesajını…

4 Kuran ve Sünnet Kur'an ve Sünnet, din, ilim, kültür ve medeniyetimizin en önemli iki kaynağını oluşturur. İslam'ın doğru bir şekilde anlaşılması ve anlatılması, bu iki temel kaynağın doğru anlaşılması kadar, doğru bir şekilde kullanılmasına bağlıdır. Zira Kur'an ve onun açılımı ya da yaşanmış şekli olan Sünnet, İslam'ın teorisi ile pratiğini oluşturmaktadır. Sözlerin en yücesi kelamullah; yolların en doğrusu Muhammed Mustafanın yolu olan Sünnettir. Sünnet/hadis Kuranın hayata aktarımıdır.

5 Allah Rasulünü İdrak Etmek
Üslubu hakim, hz. Peygamber, hikmet ve mevızai hasene ile çağırmıştır, emrolunduğu veçhile dine…Onun sünneti hikmet… 1. Hz. Muhammed’in Beşerî Yönü 2. Hz. Muhammed’in Peygamberlik Yönü 3. Hz. Muhammed’in Tebliğ ve Tebyin Görevi 4. Hz. Muhammed’e İtaat Onun Sünneti tedbir, gerekeni yapmak, ilim, hikmet sonra tevekkül- dua…

6 İşi İyi yapmak-Itkan-İhsan
Rasulün SAV. En önemli bir Sünneti ihsan ve itkandır. Allah ıtkan üzere yarattı alemi, mevcudatı-tehallaku biahlakillah O işini iyi yaptı. İşini iyi yapandan Allahın hoşnut olduğunu-olacağını ifade etti. Allahı görürmüş gibi ibadet-hareket, amel, çalışmak, irşad.. İlim-Amel-Aşk-İhlas-İlmi ile amil olmak İlim ilim bilmek-İlim kendini bilmek.. Nebi sav. Yaşadı, örneklik etti, üsve-i hasene-rahmeten lilalemin-hulukun azim Rol model-Mürşid, Muallim,Nezir,beşir, örnek baba, örnek, dost, imam..

7 O Allahın Kulu ve Elçisidir, Vahy Almıştır, En güzel örnektir
Peygamberleri diğer insanlardan ayıran en temel özellik onların vahiy almalarıdır. “Muhammed, Allah’ın Resulüdür…” (Fetih 47/29) “…Allah, kullarından dilediğine (peygamberlik) nimetini bahşeder…” (İbrahim 14/11) “(Peygamber), bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizle yakalardık.” (Hâkka 44-45) Hz. Muhammed’in vahiy alan bir insan olmasıyla örnekliği arasında nasıl bir ilişki vardır? “…O, Allah’ın elçisi ve bütün peygamberlerin sonuncusudur… “(Ahzâb 33/40)

8 Onun Beyan ve Tebliğ görevi-Sorumluluğunun Ağırlığı
Tebliğ; sözlükte “taşımak, götürmek, ulaştırmak” anlamlarına gelir. “…Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir.” (Nûr 25/54) “Ey Peygamber! Rabb’inden sana indirileni tebliğ et.Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni (inanmayan) insanlardan koruyacaktır. Allah, hakikati inkâr eden insanları doğru yola iletmez.” (Mâide 5/67) “Size Rabb’imin buyruklarını tebliğ ediyorum. Ben sizin iyiliğinize çalışan, sizi uyaran güveneceğiniz bir insanım.” (A’râf 7/68) “Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız. Peygamberlere de elbette soracağız.”(A’râf 7/6)

9 Kuranı, Dini Açıklama Görevi
“O hâlde (Resulüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde zor (ve baskı) kullanacak biri değilsin.”(Gâşiye ) “Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara karşı bir zorba değilsin.O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur’an ile öğüt ver. ”(Kâf 46/45) “Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen,sadece tebliğdir…” (Şûrâ 42/48) “(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik.” Nahl 16/44)

10 Teşri Görevi Peygamberlerin görevlerinden biri de “teşri”dir. Teşri; kanun ve hüküm koymak anlamına gelir. Peygamberler, yaşadıkları toplumda ortaya çıkan sorunlara çözümler getirmişlerdir. Onların tebliğ ve tebyin görevlerinin yanı sıra teşri sorumluluklarıda vardır. “…O (Peygamber); onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlarkurtuluşa erenlerdir.” A’raf 7/157)

11 Allahın Rasulüne İtaat
“Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve elçisine çağrıldıkları zaman mümin olanların sözü, ‘İşittik ve itaat ettik.’ demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse ve Allah’tan korkup ondan sakınırsa işte ‘kurtuluşa ve mutluluğa’ erenler bunlardır.” (Nûr 24/51-52) Allah’a itaat, emir ve yasaklarına uymakla olur. Kur’an’da, “Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur…”(Nisâ 4/80) buyrulmuştur. Hz. Peygamberden sonraki dönemlerde itaat, onunla gelen vahyi dikkate alıp önemsemektir.Onun aracılığı ile gelen Kur’anî ilkelere onun yaptığı gibi saygı duymak, inanmak ve onları canlı tutmaktır. Ayrıca onun sünnet olarak isimlendirilen uygulamalarını örnek almak ve yaşatmak da ona itaatin gereğidir.

12 Rasule-Sünnete itaat “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. De ki:Allah’a ve Peygambere itaat edin...” (Âl-i İmrân 3/31-32) “…Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse onu altından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.”(Nisa 4/13) “Allah ve Resulü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” (Ahzâb 33/36)

13 Hadis İlmi-Kavramlar 3.4. Hadis-Haber-Eser-Sünnet 3.5. Râvi
3.6. Rivayet-Mervi 3.7. Sened-İsnad 3.8. Metin 3.9. Tarîk-Tabaka 3.10. Cerh ve Ta’dil

14 Hadis İlmi Konusu Hadis ilmi, Hz. Peygamberle ilgili rivayetleri senet ve metin yönüyle inceleyen, hadisleri değişik biçimleriyle değerlendiren ve bu değerlendirmenin usul ve kaidelerini belirleyen ilim dalıdır. Hadis ilminin amacı bize, Hz. Peygamberin söz, fiil, hâl ve vasıflarını bildirmektir. Bu özelliği ile “İlmü’r-Rivâye”, “İlmü’l-Ahbâr” ve “İlmü’l-Âsâr” gibi isimlerle de anılmaktadır. Hadis ilmi, “Rivayetü’l-Hadis” ve “Dirayetü’l-Hadis” olmak üzere iki alt disiplinden oluşmaktadır. Rivayetü’l-Hadis ilmi, Hz. Peygamberin söz, fiil ve takrirleriyle ilgili rivayetlerin belirlenmesini ve sonraki nesillere aktarılmasını konu edinir. Bu rivayetler; câmi, sünen, müsned ve mu’cem gibi hadis kitap türleri içerisinde toplanmışlardır. Dirayetü’l-Hadis ilmi ise hadisin sened ve metninin incelenmesi ile ilgili kuralları tespit eder ve hadisin gerçekten Hz. Peygambere ait olup olmadığının ölçülerini belirler.

15 Hadis İlmi Konusu-Diğer İlimler ve Hadis
Hz. Peygamber yaşayan Kur’an’dır. Hadis ilmi, Hz. Peygamberi tanıtmakla, aslında Kur’an’ı tanıtmış olmaktadır. Çünkü Hz. Muhammed’in hayatı Kur’an’ın uygulanmasından ibarettir. Bu durumda hadis ilmi Kur’an’ın ilk ve en güvenilir tefsirini bize aktarma görevini de üstlenmiştir. “Gerçek şu ki Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve onu her daim anan kimseler için Allah’ın elçisi güzel bir örnektir.” (Ahzâb 33/21) Temel İslam Bilimlerinin her biri Kur’an’ın ve hadislerin doğru bir şekilde anlaşılmasının üzerinde durur. Örneğin; fıkıh ilmi, Kur’an’ın uygulama ile ilgili ayetlerini, kelam ilmi ise itikadî konularla ilgili ayetlerini incelemektedir. Bu ilim dalları ayetleri incelerken öncelikle Hz.Peygamberin açıklama ve uygulamalarına başvururlar.Özetle hadis ilminin doğrudan ya da dolaylı etkilemediği hiçbir İslam bilim dalı yoktur.

16 Sünnet “Sünnet” kavramı başlangıçta yalnızca “Hz. Peygambere ait olan uygulamaları”; “hadis” ise “Hz. Peygamberin sözlerini” ifade etmek için kullanılıyordu. Bu anlamda “sünnet”e Hz. Peygamberin yaşam biçimi diyebiliriz. Hadis ise uygulamayla ilgili olsun ya da olmasın Hz. Peygamberle ilgili aktarılan rivayetleri kapsamaktaydı. “Hz. Peygamberden aktarılan söz, davranış ve takrirlerin tümü” sünnet veya hadis olarak isimlendirildi. “Sünnet”; Hz. Peygamberin sözlerinden oluşan “Kavlî / sözlü sünnet”, Hz. Peygamberin davranışlarından oluşan “fiilî sünnet” ve Hz. Peygamberin karşılaştığı olaylar karşısında susarak takındığı tavrı ifade eden “takrirî sünnet” olmak üzere üç bölümden oluşur.

17 Haber-Hadis-Eser-Sened-Metin
“Hadis” terimiyle eş anlamlı olan kullanımı yaygındır. Bu şekli ile Hz. Peygamberin hadislerine “haber” denmiştir;“mütevâtir haber” ve “âhâd haber” olarak ikiye ayrılmaktadır. “Haber” ve “eser” kavramlarını daha çok sahabe ve tabiin sözleri için; “hadis” kavramını ise Hz. Peygamberin sözleri için kullananlar da olmuştur. ilk devirlerde Resûl-i Ekrem’in söz, fiil ve takrirleriyle birlikte sahâbe ve tâbiîne ait her türlü haberi ifade etmek üzere eser kelimesi de kullanılmıştır. Hadis ile sünnetin eş anlamlı olarak Resûlullah’ın söz, fiil ve takrirleri için kullanılması özellikle hadis âlimleri arasında daha fazla kabul görmüştür. -. Metin: “Metin” hadiste, râviler zincirinden sonra gelen, Hz. Peygamberin sözünün yer aldığı kısımdır. Aslında hadis metinden ibarettir. Sened yalnızca o metnin Hz. Peygambere ait olup olmadığını belirlememize yardımcı olur.

18 Hadis ve önemi Kur’ânın kendisine indirildiği bir peygamberin sözü olarak üstün değeri.. Kur’an’ı herkesten iyi anlayan ve âyetlerdeki ilâhî maksadın ne olduğunu en iyi bilen Allah resûlünün görüşü olarak da büyük önem taşır. Hz. Peygamber’ ilahi emirleri insanlara sözleriyle açıkladığı, fiilleriyle uygulanışını gösterdi. Namazların hangi vakitlerde, kaçar rek‘at ve nasıl kılınacağı, orucun nasıl tutulacağı, zekâtın hangi mallardan, ne kadar verileceği, haccın nasıl yapılacağı gibi hususlar Kur’an’da yer almayıp hadislerle açıklık kazanmış İslâm hukukunun birçok meselesi hadislerde verilen bilgilerle çözüme kavuşturulmuştur. Ayrıca Kur’an’da birkaç türlü yorumlanabildiği için mânası kolayca anlaşılmayan (müşkil) âyetler, şirkin “zulüm” kelimesiyle tefsir edilmesinde olduğu gibi geniş kapsamlı ifadelerle daha dar anlamların kastedildiği âyetler de hadis rivayetleri sayesinde yorumlanabilir.

19 Hadis ve Önemi Hadisler aynı zamanda Kur’an’da yer almayan birçok meseleye açıklık getirmiştir. Meselâ bir kadının âdet halinde kılamadığı namazları kazâ etmeyeceği, bir erkeğin hanımının üzerine onun teyzesi ve halasıyla evlenemeyeceği, nesep yakınlığı dolayısıyla evlenilmesi haram olan kimselerle süt yakınlığı sebebiyle de evlenmenin haram olduğu gibi hususlar, ayrıca şüf‘a hakkı ile ilgili hükümler, nineye ve baba tarafından akrabaya düşecek miras gibi meseleler Hz. Peygamber tarafından halledilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de temas edilmekle beraber hakkında fazla bilgi verilmeyen âhiret hayatıyla ilgili hususlar, kabir hayatı, yeniden dirilme, mahşer, hesap, mîzan, cennet ve cehennemdeki hayat gibi konular da hadisler sayesinde öğrenilebilmektedir. Ahlâkî faziletler, mânevî ve ruhî gelişimi sağlayacak kurallar, düzenli bir aile hayatı için gerekli olan davranış biçimleri, insanlar arasında içtimaî ve ticarî münasebetleri düzenleyen hükümler, yönetenlerle yönetilenler arasındaki ilişkiler vb. konularda da hadislerde geniş bilgi bulunmaktadır.

20 Sahabe Dönemi -Hadis Başlarında bir kuş var gibi dinleyişleri
Allah Rasulünün teşviği: Yüzünü ak etsin sözümü anlayıp iyice idrak edip aktaranları, Veda hutbesi; bulunanlar bulunmayana tebliğ etsin.. Orijinal olarak günümüze kadar gelebilmiş en eski hadis mecmuası, Ebu Hureyre’nin kendisine yazdırdığı yüz otuz sekiz hadisi derleyen Hemmam b. Münebbih (öl.101/719)’in Sahife-i Sahiha’sıdır. Sahabelerden yaklaşık elli tanesi hadisleri daha hz. Peygamber zamanında yazıyorlardı. On binlerce sahabe arasından sadece bin üç yüz kadar sahabenin rivayetlerinin hadis kaynaklarında nakledildiği görülür.

21 Sahabe-hadis-muksirun
Binden fazla rivayet eden sahabilere çok rivayet edenler anlamında müksirûn denilir.Müksirûndan kabul edilen sahabe, rivayet ettikleri hadis sayısına göre sırasıyla şu şekilde tespit edilmiştir: Ebu Hureyre, Abdullah b. Ömer, Enes b. Malik, Hz. Aişe, Abdullah b. Abbas, Cabir b. Abdullah, Ebu Said el-Hudrî.Beş yüzden fazla rivayeti olan sahabiler ise Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Amr, Hz.Ömer ve Hz. Ali’dir. Hadis yazan sahabiler arasında Semüre b. Cündeb (öl. 59/678), Abdullah b. Abbas (öl. 68/688) Abdullah b. Ömer (öl. 73/692) ve Enes b. Malik (öl. 93/711) gibi sahabilerin adları da yer almaktadır. Hz. Peygamberin Yemen’e vali tayin ettiği Amr b. Hazm (öl. 53/673), Peygamberimizin dinin emir ve yasakları, zekât, diyet ve ceza konularını içeren idari ve siyasi talimatlarını muhafaza etmiştir. Yine sahabeden Cabir b. Abdullah (öl. 78/697) Peygamberimizin hacla ilgili söz ve uygulamalarını derlemiştir.

22 Rıhle fi talebil hadis Hicri I. yüzyılın ortalarından itibaren hadis uydurma girişimlerine karşı bir yandan isnad araştırması gündeme geldi. Bir hadis öğrenmek, râviyi tanımak, hadisi Peygamberimize en yakın râvisinden öğrenmek ve varsa hadisle ilgili tereddütleri gidermek için yapılan bu ilim yolcukları (er-rıhle fi talebi'l-ilm) tabiîler döneminde oldukça yaygınlaşmıştır. Tabiinin ileri gelenlerinden Hüşeym b. Beşir (öl.183/779) ilim yolculuğunu şöyle anlatır: “Ben Kûfe’de iken Basra’da bir hadis rivayet edildiğini işitsem, kalkıp hemen Basra’ya giderdim. Basra’da iken Kûfe’de bir hadis rivayet edildiğini işitsem hemen kalkıp oraya gider, hadisi kaynağından dinlerdim.” (Kûfe ile Basra arası yaklaşık 350 km'dir.)

23 Tedvin*tasnif Tedvin ve Tasnif Faaliyetleri: Tedvinin kelime anlamı, derleme, bir araya toplayıp kitap hâline getirmektir. Hadislerin yazılarak korunması konusunda bir kanaat oluşunca hicri I. asrın sonlarında Emevî halife Ömer b. Abdülaziz valilere, tanınmış âlimlere, Medine halkına ve Medine valisi Ebu Bekir b. Hazm (öl. 120/738)’a hadislerin tedvini için bir emir göndermiştir. . Tedvin ve Tasnif Faaliyetleri:Ömer b. Abdulaziz ve İbn Şihab ez-Zührî dışında Said b. Cübeyr, Said b. el-Müseyyib ve Şube b. el-Haccac da tedvinde önemli katkıları olan hadis âlimleri arasında yer alırlar. Hadislerin tedvininden sonra hadislerin tasnif aşaması başlamıştır. Tasnifin kelime anlamı, sınıflamak, sınıflara ayırmaktır.

24 Tedvin ve Tasnif Faaliyetleri:
HADİSLERİ TASNİF EDEN ESERLERİN YÖNTEMLERİ Konu Bablarına Göre Tasnif (Ale’l-Ebvâb) 1. Cami:İnanç,ibadet,ahlak, adab,tefsir, tarih,yerlerin ve kişilerin fazileti gibikonularda rivayetleri içeren en kapsamlı hadis eserleri. 2. Musannef:Peygamberimiz, sahabe ve tabiînden gelen ahkâmla ilgili bütün rivayetleri fıkıh konularına göre sınıflandıran eserler. . Sünen:Ahkâma dair sadece Peygamberimizden gelen rivayetleri fıkıh konularına göre tertip eden eserler. Sünenler çoğunlukla temizlik konusuyla başlar, sonra sırasıyla ibadet, muamelat ve ukûbât konularına yer verirler. Râvilerine Göre Tasnif (Ale’r-Rical): 1. Müsned: Hadisleri râvilerine göre sıralayan eserler. Sahabiler faziletlerine göre sıralanarak rivayet ettikleri hadisler isimlerinin altına yazılır.

25 Tedvin-tasnif . Mu’cem:Hadisleri râvi adlarına, râvilerin yaşadığı şehirlere, râvilerin kabilelerine ya da müellifin hocalarının isimlerine göre tertip edilmiş eserlerdir. Tasnif döneminden günümüze ulaşan en eski hadis mecmuası, Yemenli Ma'mer b. Raşid (öl.153/770)’in el‑Câmi’ isimli eseridir. Bu eserde; Peygamberimiz, sahabe ve tabiinden nakledilen bin altı yüz civarında rivayet, konularına göre düzenlenmiştir. İlk hadis mecmualarından biri de Rebi’ b. Habib el-Basrî (öl. 170/787)’nin bin kadar rivayeti konularına göre düzenlediği el-Câmiu’s-Sahih adlı eseridir. Maliki mezhebinin kurucusu İmam Malik (öl. 179/795)’in derlediği el- Muvatta adlı eseri de bu dönemde tasnif edilen eserlerdendir. İçinde Peygamberimiz, sahabe ve tabiînden nakledilen bin yedi yüz civarında rivayet bulunan bu eser, musannef türünün de ilk örneği sayılmaktadır.

26 Temel Hadis KaynaklarıTAsnifi
1. el-Câmiu’s-Sahîh: Muhammed b. İsmail el-Buharî (öl. 256/870) 2. el-Câmiu’s-Sahîh: Müslim b. Haccac el-Kuşeyrî (öl. 261/874) 3. es-Sünen: Ebu Davut, Süleyman b. Eş’as es-Sicistânî (öl. 275/888) 4. es-Sünen: Muhammed b. İsa et-Tirmizî (öl. 279/892) 5. es-Sünen: Ahmed b. Şuayb en-Nesâî (öl. 303/915) 6. es-Sünen: İbn Mace, Muhammed b. Yezid el-Kazvînî (öl. 273/886)

27 Sahihayn Buharî ve Müslim’in el-Câmiu’s-Sahih adlı eserleri, sahih hadisleri toplamayı amaç edindiklerinden iki sahih kitap anlamında “Sahihayn” olarak adlandırılırlar ve bu sebeple de İslam dünyasında en çok tanınan hadis kitaplarıdır. Kütüb-i sittenin sünen türündeki diğer dört kitabı ise ahkâma dair hadisleri fıkıh bölümlerine göre tertip eden eserlerdir. Buharî ve Müslim, kitaplarında topladıkları hadislerin sağlam ve güvenilir olduğunu belirtmek için eserlerine “el-Câmiu’s-Sahih” (sahih hadisleri toplayan) adını vermişlerdir. Bazı âlimler, İmam Mâlik’in “el-Muvatta’”, İmam Ahmed b. Hanbel’in “el- Müsned” ve Darimî’nin “es-Sünen”inin sahih hadisleri ihtiva etmedeki başarıları nedeniyle bu üç kitabı da Kütüb-i Sitte’ye eklemişler ve sahih hadisleri toplayan bu eserlerin tümüne “dokuz hadis kitabı” anlamında “Kütüb-i Tis’a” adını vermişlerdir.

28 Yöntem Olarak başlıca Hadis Kitapları
Musannifler, eserlerini oluştururlarken güvenilir veya ma’mûlun bih/amel edilebilir olup olmama açısından hadis almada iki değişik yöntem takip etmişlerdir. Birinci yönteme göre müellif eserine aldığı hadisleri kendi kriterlerine göre sadece sahih veya ma’mûlun bih olanlardan seçer; başka hadislere yer vermez. Bu yöntemi benimseyenlerin amacı sadece ‘doğru olan bilgi’yi vermek ve ‘hükme medar olma’yı esas almaktır. Buna Buhârî (ö.256/867), Müslim (ö.261/875), İbn Hibbân (ö.354/965) ve İbn Huzeyme’nin (ö.311/923) ‘Sahîh’ adlı eserleri örnek verilebilir. İkinci yönteme göre musannif, eserine değişik amaç ve sebeplerle sahih, hasen, zayıf, şâz ve benzeri hadisleri alır; ancak hadislerin sonunda durumlarını açıklar. Buna örnek olarak Tirmizî’nin (ö.279/892) Câmi’’i ve kısmen de Ebû Dâvûd’un (ö.275/888) Sünen’i verilebilir.

29 Hadis Usul İlmi Hadisleri kaynağı, râvi sayısı, râvilerinin güvenilirlikleri, senedleri bakımından değerlendiren kuralların ele alındığı ve açıklandığı bu hadis yöntem bilimine “hadis usulü” denilir. Hadis usulüne dair ilk sistematik ve müstakil eser, Hasen b. Abdurrahman er‑Râmehürmuzî (öl.360/971)’nin el‑Muhaddisu’l-Fâsıl Beyne’r-Râvi ve’l-Vâi isimli eseridir. Daha sonra sırasıyla Hâkim Neysâbûrî (öl. 405/1014)’nin Marifetu Ulûmi’l- Hadis ve Hatip el-Bağdâdî (öl. 463/1071)’nin el-Kifâye fi İlmi’r-Rivâye adlı eserleri gelir. Hadis usulü ile ilgili sonraki dönemde yazılan eserlerden bazıları da şunlardır: - Kadı İyaz (öl. 544/1149): el-İlma‘ - Osman b. Abdurrahman eş-Şehrezûrî (öl. 643/1245): Ulûmu’l-Hadis (Mukaddimetu İbn Salah)

30 Usulü hadis Şerefuddin en-Nevevî (öl. 676/1277): et-Takrîb ve’t-Teysîr
- İbn Hacer el-Askalânî (öl. 852/1448): Nuhbetu’l-Fiker fî Mustalahi Ehli’l-Eser - Celâleddin es-Suyûtî (öl. 911/1505): Tedrîbu’r-Râvî - Cemaleddin el-Kâsımî (öl. 1332/1914): Kavâidu’t-Tahdîs - Tahir el-Cezâirî (öl. 1338/1920): Tevcîhu’n-Nazar

31 Şerh Dönemi Şerh; bir şeyi açmak, açıklamak, genişletmek ve yorumlamak anlamlarına gelir. Başta Kur’an ve hadis olmak üzere diğer ilimlere ait kitaplar gerektiğinde şerh edilerek yorumlanmıştır. Kur’an’ı açıklayan kitaplar tefsir diye adlandırılırken hadisleri çeşitli açılardan açıklayan eserler de hadis şerhleri olarak isimlendirilmiştir. Hicri dördüncü asır sonunda şerh etme başladı. hadislerin senedlerindeki râvilerin cerh ve ta'dîl bakımından durumlarının belirlenmesi, hadisin anlamının, garip ya da birbirine zıt görünen kelimelerinin açıklanması ve hadislerden hükümler çıkarılması oluşturmaktadır.

32 Hadis Şerhleri İlk bağımsız şerh çalışmaları hicri dördüncü yüzyıldan itibaren Hattâbî (öl. 388/998)’nin Me’âlimü’s-Sünen adlı eseriyle başlamıştır. Ebu Davut’un es- Sünen’ine yazılmış bu şerhten itibaren başta Buharî ve Müslim’in el‑Câmiu’s-Sahih adlı eserleri üzerine çok sayıda şerhler yazılmıştır. İbn Hacer el-Askalanî (öl. 852/1449)’nin Buharî şerhi olan Fethu’l-Bâri ve İmam Nevevî (öl. 676/1277) ’nin Müslim şerhi olan el-Minhâc fî Şerhi Sahîh- i Müslim b. Haccâc’ı şerh çalışmalarının en meşhurlarıdır. bunun yanında sahih hadis kitaplarının kıstaslarına uygun olan ancak onlarda yer almayan hadisleri içeren müstedrekler, hadis kitaplarındaki bir hadisi güçlendirmek için yapılan çalışmaları içeren mustahreçler, kullanım kolaylığı için hadislerin çeşitli açılardan alfabetik derlemeleri olan etraf kitapları bu dönemde yapılan çalışma türlerindendir. Yine tahriçler, hadis cüzleri, kırk hadis derlemeleri ve ş kitapları

33 Şerh Dönemi Şerh döneminde yapılan diğer bazı çalışmalar:
1-Mustahreçler:Hadis kitaplarındaki hadisleri güçlendirmek için yapılan çalışmaları içeren eserler. 2-Müstedrekler:Sahih hadis kitaplarının kriterlerine uygun olduğu hâlde onlarda yer almayan hadisleri toplayan eserler. 3-Etraf Kitapları:Kullanım kolaylığı için hadisleri çeşitli açılardan alfabetik olarak derleyen eserler. 4-Tahriçler: Çeşitli eserlerde yer alan ancak kaynağı verilmeyen hadislerin kaynağını araştıran eserler.

34 Şerh dönemi 5-Hadis cüzleri/derlemeleri:Ahkâm hadislerini veya herhangi bir konudaki hadisleri derleyen eserler. 6-Kırk Hadisler (Erbaûn): İbadet, ahkâm, ahlak, cihad vb. konularda kırk hadis derlemeleri. 7-Ş Kitapları:Peygamberimizin fiziki ve ruhi özelliklerini, ibadet ve yaşayışını, giyim ve kuşam tarzını anlatan eserler. 8-Rical Çalışmaları:Herhangi bir hadis kitabındaki râvileri inceleyen eserler. Şerh ve yorum dönemi hadis tarihinin son aşamasıdır.

35

36 Kütübü sitte müellifleri- Buhari, Müslim
Muhammed b. İsmail el-Buharî (öl.256/870): Asıl adı Muhammed olan Buharî, Buaharada doğdu. Babası İsmail, Buharî henüz çocukken vefat etti ve onun hadise dair birçok kitabı oğluna intikal etti. Müslim,Tirmizî ve Ebu Hatim gibi hadis âlimleri Buharî’nin öğrencileri arasında yer aldı. Buharî’nin en bilinen eseri el-Câmiu’s-Sahih olmakla birlikte onun tarih ve hadis alanında çok sayıda başka eserleri de vardır. Buharî’nin el-Câmiu’s-Sahih’i, tekrar edilen hadisler çıkarıldıktan sonra yaklaşık dört bin kadar hadis içermektedir. Buharî hadis ve tarih dışında ata binmek ve ok atmak gibi savaş sporları ve şiir gibi sanatlarla da uğraşmış bir âlimdir.

37 2-Müslim b. Haccac el-Kuşeyrî (öl. 261/874): Müslim b
2-Müslim b. Haccac el-Kuşeyrî (öl. 261/874): Müslim b. Haccac, hicri 204 yılında Nişabur’da doğmuştur. Babası Haccac da hadis rivayetiyle uğraşan şeyhler arasındadır. Tirmizî başta olmak üzere birçok muhaddise de dersler vermiştir. Geçimini ticaretle sürdüren Müslim, hicri 261 yılında Nişabur’da vefat etmiştir. Müslim’in tekrar olmaksızın yaklaşık üç bin otuz üç hadis ihtiva eden el-Camiu’s-Sahih adlı meşhur eseri vardır.

38 Ebu DAvud 3-Ebu Davut Süleyman b. Eş’as es-Sicistânî (öl. 275/888): Hicri 212 yılında Sicistan’da doğan Ebu Davut, aslen Yemen’in Ezd kabilesine mensup, vakıfları olan zengin bir aileye mensuptur. Tarsus’ta yirmi yıl kaldı. Seyahatlerinde oğlunu da yanında götürerek onun da hadis hafızı olmasını sağladı. Ahmed b. Hanbel’den çeşitli fıkhî konuları öğrendi ve bunları bir kitapta topladı. Kütüb-i Sitte müelliflerinden Tirmizî ve Nesaî de onun öğrencileri arasındadır. Züht hayatıyla tanınan Ebu Davut’un dört bin sekiz yüz hadis ihtiva eden es‑Sünen’i en meşhur eseri

39 Tirmizi 4-Muhammed b. İsa et-Tirmizî (öl. 279/892): Tirmizî, hicri 209 yılında Orta Asya şehirlerinden Tirmiz’de doğdu. Tirmizî, temel dini öğreniminden sonra hadis ilmi üzerinde yoğunlaştı. Buharî, Müslim ve Ebu Davut gibi hadis âlimlerinden dersler aldı. Hadis ilminde en yüksek dereceye ulaşanlara özgü olan hadis hafızı unvanına sahip nadir kişilerdendir. Ömrünün sonlarına doğru gözlerini yitiren Tirmizî, züht ve dindarlığı ile tanınmıştır. Hicri 279 yılında Tirmiz’de vefat etmiştir. Tarih ve hadis alanlarında birçok eser yazan Tirmizî’nin en meşhur eseri, es‑Sünen diye bilinen el‑Camiu’s-Sahih’tir. Bu eserde üç bin dokuz yüz altmış iki hadis mevcuttur.

40 Tirmizi Tirmizî es-Sünen olarak da bilinen el-Camiu's-Sahih adlı eserinin ilim dünyasına çıkışını şu şekilde anlatmıştır: "Ben bu Cami-i Kebir'i yazıp bitirince, onu ilkin Hicaz âlimlerine gösterdim. Hepsi de beğendiler. Daha sonra alıp Irak âlimlerine götürdüm. Onlar da ağız birliğiyle eseri övdüler. Nihayet Horasan diyarı âlimlerine takdim ettim. Onlar da memnun oldular, bilahare eseri ilim âlemine sundum. Bu eser kimin evinde bulunursa orada konuşan bir Peygamber vardır.“ (Şah Veliyyullah Dehlevî, Büstanu'l- Muhaddisin, s. 197.)

41 Nesai-İbn MAce 5-Ahmed b. Şuayb en-Nesaî (öl. 303/915): Nesaî, hicri 214 yılında Horasan bölgesindeki Nesâ adlı şehirde dünyaya geldi. İslam ordularının savaşlarına katıldı ve zaman zaman burada askerlere hadis dersleri de verdi. Kadılık da yapmış olan Nesaî, Şam’da Emevî halifeleri yararına hadis uydurması için kendisine yapılan baskılara karşı koyduğu için çeşitli eziyetlere maruz kaldı ve bu nedenle Mekke’ye gitti. Hicri 303 yılında Mekke’de vefat etti ve burada defnedildi. Nesaî’nin es- Sünen diye meşhur olmuş el‑Müctebâ’sı dışında yine hadis alanında birçok eseri vardır. 6-İbn Mace, Muhammed b. Yezid el-Kazvînî (öl. 273/887): İbn Mace, hicri 209 yılında Kazvin’de doğdu. İbn Mace hicri 273’te vefat etmiştir. Hafızası kuvvetli bir muhaddis olan İbn Mace’nin en bilinen eseri es-Sünen’i dışında tarihle ilgili başka eserleri de bulunmaktadır.

42 A- Hadis Bulma Yöntemi Elimizdeki hadisin hangi kaynakta geçtiğini bilmek o hadis hakkında çeşitli bilgilere ulaşmamız açısından çok önemlidir. Bir hadisi ararken elimizde beş seçenekten biri olduğunu varsayarak hadis bulma yöntemini bu beş seçeneğe göre anlamaya çalışalım. Bu seçenekler; - Elimizde hadiste geçen bir ya da birkaç kelime vardır. - Hadisin sadece baş tarafı elimizde bulunmaktadır. - Aradığımız hadisin konusunu biliyoruzdur. - Aradığımız hadisin senedine veya metnine ait bir özelliğini biliyoruzdur. - Hadisin ilk ravisini biliyoruzdur. Şimdi bu kriterlere göre hadis bulma yöntemlerini öğrenelim. 1. Hadis İçinde Geçen Kelimeden Hadisi Bulma Hadis içerisinde geçen kelimelerden hareketle hadisi bulmak için iki yol kullanılabilmektedir. Bu iki yolu, Concordance ve diğer çalışmalar olmak üzere iki başlık altında ele alacağız.

43 a. Concordance Arapça olarak el-Mu’cemu’l-müfehres li elfâzi’l-hadisi’n-nebi adını taşıyan ve kısaca Kondordans diye anılan hadis fihristi, Amsterdam Kraliyet Akademisi’nin himayesinde ve değişik ülkelere ait on beş kadar akademi ve enstitünün ilmi ve mali desteğiyle gerçekleştirilmiş modern bir çalışmadır. Kütüb-i sitte’ye ilave olarak Dârimî’nin Süneni, İmam Malik’in Muvatta’ı ve İmam Ahmed b. Hanbel’in Müsned’ini ihtiva eden bu eserin hazırlanması için çalışmalar fiilen 1916 yılında Juynboll, Wensinck, Horovitz ve başka bazı müsteşriklerin planlamasıyla başlatılmıştır. Çalışmanın son cildi 1988 yılında yayımlanmıştır. Eserden rahatlıkla faydalanabilmek için, birinci cildinde verilen rumuzların anlamı, kelimelerin dizilişi, hadisin verilen kitapta bulunması gibi bilgilere göz atmak gerekmektedir. Hadiste geçen kelimeyi ararken nadir kullanılan bir kelimeyle arama yapmak bulmayı kolaylaştıracaktır. Bir hadis için bir-iki kelimeden bakılıp da bulunmazsa başka kelimelerden aramayı sürdürmek lazımdır. Hemen bu hadis kütüb-i tis’a’da yok dememek lazımdır. Bu eseri müsteşrikler kendi çalışmalarında kolaylık sağlamak maksadıyla planlamışlardır. Bunun için büyük paralar ve emek sarf etmişler ve ortaya çıkan çalışmadan sadece 500 nüsha bastırmışlardır. Eser daha sonra ofset yoluyla basılarak çoğaltılmıştır. Bugün elektronik ortamda da istifade edilebiliyor.

44 b. Diğer Çalışmalar Bu tarzda kullanılabilecek daha birçok fihristler ve kullanım kılavuzları vardır. Bunlardan bazıları, üzerlerine hazırlandığı kitaplarla birlikte basıldığı gibi, ayrı basılanları da vardır. Bunlara örnek olarak şu çalışmaları zikredebiliriz. - Fihrist li Elfâzi’l-Cami’i’t-Tirmizî, İzzet Ubeyd ed-Dais, Humus - Fihrist li Elfâzi’s-Sahih Müslim, (kitabına ekli) Muhammed Fuad Abdulbaki, Kahire, Fehârisu’l-Ümm, Dr. Yusuf Abdurrahman el-Maraşlı, Beyrut, Fehârisu Musannef Abdirrezzak, el-Mektebetü’l-İslamî, Beyrut, Fehârisu Müsned-i Ahmed b. Hanbel, Beytu’l-Efkâr, Riyad, 1999 (PDF) 2. Hadisin Birinci Kelimesinden Hadisi Bulma Bu usûl hadis metninin birinci kelimesi bilindiğinde kullanılır. Bu yolun kullanımında, halk arasında dolaşan meşhur hadisleri ihtiva eden kitaplar, hadisleri harf sırasına göre düzenleyen kitaplar bize yardımcı olacaktır.

45 . Meşhur Rivayetleri Toplayanlar
Halkın dilinde dolaşan meşhur rivayetleri toplayan eserler bize o rivayetin ne olduğunu gösterecektir. Çok meşhur olan ve dilden dile söylenegelmiş sözlerin toplandığı bu kitaplarda aradığımızı bazen; sahih, hasen ve zayıf hadis olarak bazen de; hadis olmadığını görürüz. - el-Mekâsıdü’l-Hasene Sehâvî diye meşhur olan Muhammed b. Abdirrahman telif ettiği eserde rivayet incelemeye tabi tutulmuştur. Alfabetik olarak incelenmiş olan rivayetler kitabın sonunda bir tertib içinde ayrıca sunulmuştur. - Temyizu’t-Tayyib Mine’l-Habîs (PDF) Sehâvî’nin el-Mekâsid’ini talebesi İbnu’d-Deyba’ Temziyu’t-Tayyib mine’l-habîs adını verdiği eserde ihtisar etmiştir. İbnu’d-Deyba’ ihtisarını yaptığı eserden hiçbir hadisi çıkarmamıştır. Az da olsa birkaç hadis ilave etmiş bu ilavelerin başına “kultü” sonuna da “Allahu a’lem” ifadelerini eklemiştir. - Keşfu’l-Hafâ ve Muzîlu’l-İlbâs-esnel metalib gibi

46 b. Harf Sırasına Göre Tertipleyenler
Hadislerin harf sırasına tertib edilmesi sonraki dönemlerde görülen çalışmalardır. Bu usulü kullanan müellifler farklı kaynaklardan hadisleri toplamış, senetlerini hazfetmiş ve kullanım kolaylığı sağlamak için derledikleri bu hadisleri harf sırasına dizmişlerdir. Hadisleri harf sırasına göre tertipleyen bu tür eserlerde aramaya başlamadan önce, elimizdeki metnin hadisin baş tarafına ait metin olup olmadığından emin olmamız gerekir. Şayet elimizdeki metin, hadis metninin orta veya son kısmı ise, bu durumda ilgili kitaplarda o hadisi bulamama gibi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu bilmemiz gerekir. - el-Camiu’s-Sağîr – Kebîr Celâleddin es-Suyûtî’nin hadis alanındaki eserlerden iki eseri el-Camiu’s-Sağîr ve el-Camiu’l-Kebîr’dir. Kısa ve özlü hadislere tahsis edilen el-Camiu’s-Sağîr’de hadisler ilk kelimelerine göre alfabetik olarak sıralandığı için senedler tamamen hazfedilmiştir. Her hadis metninden sonra hadisin bulunduğu kaynaklar, birer remiz ile gösterilmiştir. Bu kitabta adet hadis bulunmaktadır. Rivayete göre kitapta uydurma rivayet bulunmamaktadır. Suyûtî’nin bütün hadisleri bir eserde toplamak amacıyla telif ettiği el-Camiu’l-Kebîr adlı eser Cem’u’l-Cevâmî’ olarak da bilinmektedir. Hadis sahasında en geniş eserlerden biri olan bu kitap yaklaşık hadisi içermektedir. Kitap 9 cilt olarak piyasada bulunmaktadır. - el-Fethu’l-Kebîr-Miftahussahihayn v.d.

47 Konusuna göre tertipleyenler-ayrıca belirli konularla ilgili eserler v
Konusuna göre tertipleyenler-ayrıca belirli konularla ilgili eserler v.d. Camiler- Müstahrecler Müstedrekler Zevaidler FIKHİ konuları muhteviler Sünenler Musannefler-İbn ebi şeybe-abdurrezzak Mu Muvattalar İmam ebi Zi’b ve İmmam MAlik

48 Metin- Sened ve İlk ravisine göre arama
- Uydurulmuş Hadisleri İhtiva Edenler - Kudsî Hadisleri İhtiva Edenler - İhtilaf Halindeki Hadisleri İhtiva Edenler MÜSNED--Sahabi ravi ismine göre…ya fazilet derecelerine göre ya da alfabetik ve değişik kriterlere göre de olabilir MUCEM-Sahabi ravi , müellifin hocaları, yer isimleri, çoğu kez alfabetik

49 Bilgisayar Ortamında Hadis Bulma
1. el-Mektebetü’ş-Şamile (33.7 GB) Kitap sayısı civarına ulaşan matbû arapça islâmî kaynakların neredeyse tamamına yakınını içeren bir o kadar da fazlası olan bir programdır. Arama özelliği değişik alternatiflidir. Aramayı kütüphanenizdeki kategorilerle sınırlandırabilirsiniz. Programda kütüphaneye kitap eklenebiliyor. İnternet bağlantısı olduğu takdirde program, sitesini kontrol ederek hem kendini güncelleyebiliyor ve eğer varsa yeni kitapları indirebiliyor. Ayrıca siteden mevcut kitapların listesini görüp indirebilirsiniz. Programın ayrıntılı bir de (arapça) yardım dosyası bulunuyor. 2. Cevâmiu’l-Kelim el-Muhsin Kasım Derviş Fahru tarafından hazırlatılıp İslam aleminin istifadesine sunulmuş bir hadis programıdır. Katar devleti Diyanet İşleri Bakanlığı kontrolünde 350 bilim adamı tarafından 30 yıllık bir çalışma sonucunda oluşturulmuştur. Program internet adresinden ücretsiz olarak indirilmektedir.

50 Türkçe Hadis Kaynakları
Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi I-XII, (çev.:Ahmed Naim – Kamil Miras), Diyanet İşleri Reisliği, İstanbul, Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi Kılavuzu (hzl.: Mücteba Uğur, M. Cemal Sofuoğlu), Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara, Ömer Ziyaeddin Dağıstanî, Zübdetü’l-Buharî I-III, İstanbul, 1341. Sahih-i Buharî ve Tercemesi I-XVI (çev.: Mehmed Sofuoğlu), Ötüken Neşriyat, İstanbul,

51 Hadis Kaynakları Sahih-i Buharî ve Tercemesi İndeksi (hzl.: Hikmet Tekin), Ötüken Neşriyat, İstanbul, 1990. Sahih-i Müslim ve Tercemesi I-VIII (çev.: Mehmed Sofuoğlu), İrfan Yayınevi, İstanbul, Sahih-i Müslim Tercemesi ve Şerhi I-XII, (Ahmet Davudoğlu) Sönmez Neşriyat, İstanbul, Sünen-i Ebu Davut Tercemesi, (çev.: İbrahim Koçaşlı), Millî Gazete Yayınları, İstanbul, 1983. Sünen-i Ebu Davut Terceme ve Şerhi I-XVI (çev.: Hüseyin Kayapınar, Necati Yeniel ve Kazım Sağlam), Şamil Yayınevi, İstanbul,

52 Tercüme Hadis Kaynakları
Sünen-i Tirmizî, Tercemesi I-VI (çev.: Osman Zeki Mollamehmetoğlu), Yunus Emre Yayınları, İstanbul. Sünen-i Tirmizî, (çev.: Abdullah Parlıyan), Konya, 2004. Sünenü’n-Neseî I-VIII (çev.: A. Muhtar Büyükçınar, Ahmet Tekin, Ö. Faruk Harman, Yaşar Erol), Kalem Yayınevi, İstanbul, 1981. Sünen-i İbn Mace Tercemesi ve Şerhi I-X (çev.: Haydar Hatipoğlu), Kahraman Yayınları, İstanbul, Hadis Külliyatı Kütüb-i Sitte Terceme ve Şerhi I-XVIII (çev.: İbrahim Canan), Akçağ Yayınları, Sahihi Buhari ve Tercemesi (17 cilt) Mehmed Sofuoğlu

53 Türkçe Hadis Kaynakları
el-Muvatta I-II, (çev.: Ahmet Muhtar Büyükçınar ve diğerleri), Al-Tuğ Yayınları, İstanbul, 1982. el-Müsned el-Fethü’r-Rabbâni Tertibi I-VI (çev.: Rıfat Oral-Süleyman Sarı), Ensar Yayıncılık, Konya, Sünen-i Darimi I-VI, (çev.: Abdullah Aydınlı), Madve Yayınları, İstanbul, 1996. 1. Ale’l-Ebvab Türü Yazılmış Hadis Eserleri 1.1. Kütüb-i Sitte, Prof. Dr. İbrahim Canan, Akçağ Yayınları İstanbul. 1.2. el Muvatta İmam Malik 1.3. el-Musannef, Abdürrezzâk b. Hem mâ m (211/827) 1.4. Sahih-i Buhari ve Muslim 1.5. Sünenler 2. Mucemul Mufehres Hadis (Concordance) 8 cilt, M. Fuad Abdulbaki, Çagrı Yayınları. 3. Riyazu’s Salihin, (8 Cilt) Erkam yayınları.

54 Bazı Türkçe Hadis Kaynakları
Tecrid-i Sarih tercemesi-Diyanet-1. cilt mukaddime usul bakımından mühim Riyazus-salihin, Diyanet, 3. cilt; Erkam yayınları 8 cilt. Buhari Terceme ve şerhleri-muhtelif Hadislerle İslam- 7 cilt -Diyanet Seçme Hadisler-Diyanet Hadis Külliyatı-Talat Koçyiğit İlahi Hadisler-Diyanet 250 Hadis-Diyanet 40 Hadis- Diyanet DİA Hadis-Sünnet maddesi

55 Türkçe Hadis Eserleri 500 Hadisi Şerif- Ömer Nasuhi Bilmen
Et-Tac Tercemesi-Ali Nasıf Terc. Bekir Sadak Ayrıca Hadis Usulü eserleri vardır: Talat Koçyiğit, Tayyib Okiç-Ali Yardım-M. Said Hatiboğlu-Mücteba Uğur-Ali Osman Koçkuzu-İbrahim Canan-Abdullah Aydınlı-Subhi Salih v.d. Mevzu Hadisler, menşei tanıma yolları- M. Yaşar Kandemir Hadis Tarihi-Talat Koçyiğit Hadis Istılahları-Hadis Kavramları: T. Koçyiğit, Abdullah Aydınlı, Mücteba Uğur un bu konu ve başlıklarla eserlerinden yararlanılabilir.

56 Yolların en doğrusu hedyu Muhammed
İslam'ın değişik kitlelere anlatım şekillerinden olan davet veya irşad faaliyetlerinde bu iki kaynaktan azami derecede istifade edilmektedir. İrşad hizmetlerinin bizdeki en önemli iki tarzı olan vaaz ve hutbelerde ağırlıklı olarak ayet ve hadisler kullanıldığı malumdur. Burada ele aldığımız konu vaaz hazırlama olduğuna göre, bu tebliğimizde vaaz hazırlarken Hadislerden nasıl yararlanılacağı üzerinde duracağız. Bu hususta dikkat etmemiz gereken kurallar nelerdir? Ne gibi bir yönteme başvurmalıyız? Nelere riayet etmeliyiz?

57 Kuran- Sünnet birlikteliği
Sadece Kur'an ayetleriyle yetinip, Sünnet ve Hadisi toptan yok sayan, "Kur'an İslam'ı" söyleminden uzak kalınmalıdır. Zira Sünnet Kur'an'ın pratiğini oluşturmaktadır. Dolayısıyla Kur'an-Sünnet birlikteliği ihmal edilmemelidir. Sürekli belli konular ve belli ayetler işlemek yerine, Kur'an' Sünnet bütünü dikkate alınarak hazırlık yapılmalıdır.

58 SÜNNET VE HADİSLERDEN YARARLANMA
Hz. Peygamber’e nispet edilen söz, fiil ve takrirlerin sözlü veya yazılı bir şekilde ifadesi demek olan “Hadis” ile O'nun Müslümanlar için örnek teşkil eden davranışları demek olan Sünnet’in, başta din olmak üzere, bilgi, kültür ve medeniyetimizin temel kaynaklarından birisini olu‏şturduğunda şüphe yoktur. Sünnet Kur’an’dan sonra ikinci temel kaynaktır. Sıhhat şartlarını taşıyan hadis ve sünnet hüccettir. Burada ise sahih olmakla birlikte sünnet ve hadisin bağlayıcı olup olmadığı konusuyla, Hz. Peygamber'in belli bir uygulamayı hangi sıfatıyla yaptığının tespiti oldukça önem arzetmektedir.

59 İsnad Sistemi ve Hadis Fitne diye adlandırılan iç kargaşaların ortaya çıkmasının ardından, hadis uydurmacılığının başlaması, hadis alimlerini birtakım tedbirler almaya sevketmiştir. Hadislerin Hz. Peygamber'e aidiyetini tespit edebilmek için H. I. Asrın sonu ile II. asrın başlarından itibaren uygulanmaya başlanan isnad tenkidinin yanısıra, çeşitli şekillerde metin tenkidi uygulaması yapılmıştır. Ortaya çıkan ve yaygınlaşan binlerce uydurma rivayetin içinden sahih hadislerin seçilmesinde bu iki tenkid yöntemi oldukça yararlı olmuştur.

60 Sünnet ve Hadislerin anlaşılması
VAAZ-Hutbede kullanılacak hadisler, muteber Hadis kaynaklarından seçilmelidir. Bu hususta mümkün mertebe Kütüb-i Sitte dediğimiz temel kaynaklar tercih edilmelidir. Muhammediyye, Ahmediyye, Envaru'l-aşikin, Müzekki'n-Nüfus, Kara Davud, Tenbihu'l-Gafilin, Şir'atu'l-İslam, İrşad, Mecalis, Dürretü’l- Vaizin, Dürretü’n-Nasihin vb. kitaplar sahih olmayan hadisler içermektedirler.

61 Aynı konuda konu ile ilgili diğer hadisleri de dikkate almak
Bir konuda tek bir rivayetle yetinilmemelidir. Konuyla ilgili diğer hadislerin de okunması, toplanması, birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Aynı konuda, birbiriyle çelişkili gözüken hadisler nakledilmemeli, ya makul bir şekilde uzlaştırılmalı ya da birisi tercih edilmelidir. Hadis, ya doğru çevirilmeli, ya da belli bir kitaptan alınıyorsa, doğru çevirilip çevirilmediğine dikkat edilmelidir. Bu noktada çok iyi bildiğimizi sandığımız bazı hadislerin hatalı çevirildiğine de dikkat çekelim. (Din nasihattir (samimiyettir), münkere kalp ile karşı koyma imanın en zayıf şeklidir (en azından yapılması gereken)

62 Hadisin bağlamı önem arzeder
Hadisin, niçin, nerede, hangi bağlamda, kime/kimlere ve hangi sıfatla söylendiği bilinmelidir. Kısaca sebeb-i vürud dediğimiz, hadislerin söyleniş sebeplerinin bilinmesi, şartlar ve maksatların dikkate alınması, hadislerin hem doğru hem de kolayca anlaşılmasını sağlayacaktır. Hadisin sahih (veya hasen) olması tercih edilmelidir. Hutbelerimizde pek çok konuyu işleyecek kadar yüzlerce, binlerce sahih hadisimiz vardır.

63 Vaazda Zayıf hadis kullanılabilirmi
İhtiyaç halinde belli şartlar dahilinde zayıf hadisler de kullanılabilirse de, çok zayıf rivayetlerden mümkün mertebe sakınmalıdır. Aslında zayıf hadislerle amel konusunda, rivayetin çok zayıf olmaması, belli bir aslın altına girmiş olması ve sabit olduğuna inanılmaması gibi bazı şartlar ileri sürülmüşse de, çoğu kere bu şartlar nazarı itibara alınmamıştır. Bazen birbirlerini destekledikleri, bazen manasının sahih olduğu, bazen hayra ve faziletli işlere teşvik ettiği vb. gerekçelerle çok zayıf hatta uydurma rivayetler dahi kullanılagelmiş ve bunlarla da amel etmekte sakınca görülmemiştir. Bilhassa Tesbih Namazı, Regaib ve Beraat gibi özel gecelerle ilgili tarif edilen nafile namaz çeşitleri bunun tipik örneklerini oluşturur. Şatıbi (ö. 790), Şevkani (ö ) gibi alimlerle, Subhi es-Salih, A. Muhammed Şakir ve Yusuf el- Karadavi gibi bazı muasır müellifler, şer’i hükümlerin tamamının eşit olduğunu, bu sebeple hem ahkam, hem de fezail konularında her zaman sahih bir huccet gerektiğini belirtmişlerdir.

64 Uydurma hadis kullanılmamalıdır-Hadisde araç-amaç iyi bilinmeli
Uydurma haberler asla kullanılmamalıdır. Oysa maalesef, halkımızın bilgi dağarcığında vaazlardan, çeşitli dergi, takvim yaprağı ve dini hikayeler içeren kitaplardan öğrendiği uydurma rivayet hiç de az değildir. Hadisteki değişken vasıta ile sabit hedefin birbirinden ayırt edilmesi, yani araç ile amacın fark edilmesi gerekir. (Ağız sağlığı ve diş temizliği amaç, misvak ise bir araçtır. Amacı gerçekleştirmek kaydıyla araç değişebilir.)

65 Hz. Peygamberin Nebevi Yönü-beşeri yönü dikkate alınmalı
Hz. Peygamber’in belli bir davranışı ele alınırken O'nun hangi sıfatla uygulamada bulunduğunun belirlenmesi gerekecektir. Beşerî yönü ile nebevî yönü dikkate alınmalıdır. Hz. Peygamber’in fiillerinden âdet ile ibadetin ayırt edilmesi gerekir. Din ile dünya işlerindeki tasarrufları birbirinden ayırt edilmelidir. Hz. Peygamber'in de belli bir örf, âdet ve çevre kültürü içerisinde yaşadığı unutulmamalıdır. (Hicaz bölgesine özgü tıp ve tedavi yöntemleri böyledir.)

66 Hadisi Anlama Rasul kuşkusuz Kuranı en iyi anlayan ve Onu uygulayandır. Her hadis Onun Örnek Yaşantısını ifade eden sözlü bir parçasıdır Hadisler; Tevhid-Hak-Adalet- Eşitlik-Maslahat-Kolaylık/teysir- Uygulanabilirlik- İnsan Onuruna Saygı gibi.. külli temel esaslar ışığında anlaşılmalı, hayatın varlık sebebi, yaratılış gayesi, dinin hikmeti, mekasıduşşeria bağlamında değerlendirmeye tabi tutulmalıdr.

67 Hadis Kullanımında dikkate alınması gereken hususlar
. Hadis ve sünnetlerdeki illet ve hikmetlerin doğru tespit edilmesi gerekir. Seçilen hadisler uygulanabilir olmalıdır. Hayatta uygulama alanı olmayan, cemaati pratikte herhangi bir amele sevketmeyecek hadislere yer verilmemelidir. Seçilen hadisler makul ve anlaşılabilir olmalıdır. Sahih bile olsa, eğer izah edilemeyecekse, cemaatin kafasının karışmasına sebep olacaksa bu hadisleri minbere taşımaya gerek yoktur. (Yemeğin içine düşen sineğin yemeğe batırılması, develerin idrarının tedavi amaçlı kullanılması vb.)

68 Cevamiül kelim- Rasulün anlattığı Kıssalar
Seçilen hadislerde sözü edilen iyi veya kötü amellerin karşılığında aşırı abartı olmamalıdır. Bu durum -istisnaları olmakla birlikte- o rivayetin sahih olmadığının bir işareti olabilir. Hz. Peygamber, Câmiu’l-Kelim olduğu için, yani az kelimeyle öz söylediği için kısa, sahih hadisler genelde özlü sözler şeklindedir. İfade gücü düşük, fazla detaylı, 2-3 haneli rakamlar içeren rivayetlerin zayıf olması ihtimali fazladır. Rasul SAV.in irşadda az da olsa bazı kıssalara müracaat ettiği variddir. Sahih kaynaklardaki bu kıssalardan istifade edilir.

69 Terğib-Terhib hadisleri
Terğib-terhib hadisleri doğru anlaşılmalı, Allah Rasulünün verdiği mesaj alınmalıdır. Bu tür hadislerden amacın, hüküm koyma değil, iyiliğe teşvik ve kötülükten sakındırma olduğu bilinmeli, bu hadisler lafzen ve şeklen anlaşılmamalıdır. Hadislerde geçen hakikat ile mecaz, teşbih ile temsiller iyi anlaşılmalıdır. Dil ve üsluba dikkat edilmemesi sonucu bu konuda ciddi yanlışlıklar yapılmaktadır. Kadınları kaburga kemiğine benzeten rivayetlerdeki teşbih hakikat olarak anlaşılabilmiştir.

70 Muteber Hadis Kaynakları
Ve TEŞEKKÜRLEr

71

72


"VAAZ ve İRŞADDA HADİSLERDEN YARARLANMAK" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları